25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 25 TEMMUZ 1982 Yasası (Medeni Kanun) Komisyonu Başkanı, Ankara Hukuk Fakültesi medeni hukuk profesörlerinden sayııı dostum Kemal Tahir Gürsoy'un kısa bir demeci çıktı. Haberi, olduğu gibi, aşağıya aktanyorum: «Prof. Dr. Kemal Tahir Gürsoy Türk Medeni Kanunu'nun tadili ile ilgili komisyon çalışmalarının önümüzdeki yıl sonunda tamamlanacağını bildirdi; bu kanunun 24. maddesinde degişiklik yapılmasmm diişünüldügünü, basm, TRT ve her türlü ses ve görünüm araçlanyla şahıslara yöneltiJecek tecavüzlere karşı şahsiyetin korunması yoluna gidileceğinl söyledi. Kanunun 24. maddesinde düşünülen değişiklikle, şahısların sırlarının ifşa edilmesinin smırlandınlacağını belirten Prof. Dr. Gürsoy, şahsın ve aile hukukunun eylül ayında bitirileceğinl kaydettiYurttaşlar Yasası'nda komisyonca yapılması düşünülen degişiklikler üzerinde halka bilgi verümek üzere Komisyo'nun uç üyesinin (Ankara'dan Prof. Dr. Kemal Tahir Gürsoy ve Prof. Dr. Nuşin Ayiters îstanbul'dan da Prof. Dr. Selahattin Sulhi Tekinay'ın) katıldığı bir açık oturum, birkaç ay önce TV'de yaymlanmıştı. Not edelim ki, böyle yaymlar çok yararlı oluyor. Bu vesileyle Yurttaşlar Yasası'nda gerekli değişikliklerin yapılması konusunda 19S1 yılından (yani 31 yıldan beri süregelen çalışmalar üzerinde bildiklerimi ve düşündüklerimi birkaç yazıda açıklamaya çalışacağım. önce Sayın Kemal Tahir Gürsoy'a teşekkür borcumu yerine getirmek isterim: TV'deki açık oturumda ilk söz kendisine verildiğinde. Komisyon Başkanı olarak: «Çahşmalarımızda daha Bnce Profesör Hıfzı Veldet Velidedeoğlu tarafından hazırlanıp Adalet Bakanlığı'nca bastınlan Öntasarı'dan geniş ölçüde yararlanıyoruz» dedi ve böylelikle daha önceki çalışmalan belirterek, Türkiye'de pek alışılmamış bir hakseverlik örneği verdi. Kendisine yürekten teşekkür ederim. •*• Başından sonuna değin içinde bulunduğum önceki çalışmalann türlü evreleri şöyle özetlenebilir: 1 Bilindiği gibi, lsviçre'den alınan Yurttaşlar Yasası'nın Türkiye'de yürürlüğe girişinin 25. yıldönümüne raslayan 1951 de, DP iktidannın şimdi ikisi de rahmet 3 temmuz 1982 tarihli Cumhuriyet'te, Adalet Bakanlığı'nca kurulan Yurttaşlar Yurttaşlar Yasası Uzerine Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU H olan Adalet Bakanı HaUl özyörük tarafmdan, Yargıtay Birinci Başkanı Mustafa Fevzi Bozer başkanhğında (benim de üye olarak çağnldığım) bir komisyon kuruldu. Görevimiz şuydu: a) Yabancı köken1 bu yasanın ülkemizdeki 25 yıllık uygula1 masıyla elde edilen deneyimlerden ve Batı'daki çagdaş hukuksal gelişimlerden yararlanarak, Yurttaşlar Yasası'nı ülkemizin yeni gereksinimlerine uygun duruma getırmek, b) 1925'de yapılmış olan Türkçe ceviriden, yasanın kimi maddelerinde kalan yanlışlan düzeltmek; c) Yurttaşlar ve Borclar Yasaları'nda terim birliği saglamak (1). 2 Komisyon üyeleri, roportörlüğe beni seçti ve (sadece yaz aylan ile benim 1956/57 vıllarmda Avrupa'da bulundugum 12 ay suresince çalışmalanna ara veren) Komisyon 1952'den 1960 yılma değin düzenli olarak her ayın son üç günü Ankara'da toplanıp yukarıda (1 No'da) yazdığım konular üzerinde yedi yıl calıştı ve bu çahşmalann tutanaklannı içeren 34 dosya dolusu bir taslak hazırladı. Artık sıra, bu taslağın derlenip toparlanarak gerekçeli bir öntasan metninin hazırlanmasına gelmişti. 3 27 Mayıs 1960 Devrtmi'nden sonra yeni bir Anayasa hazırlanması işi ön plana geçtiğinden, Yurttaşlar Yasası Komisyonu'nun çalışmalanna son verildi. 4 Aradan yedi yıl daha geçti: 1951 sonunda kurulmuş olan ilk komisyon üyelerinden bir bölümü. daha işin başlangıcında görevden çekilmiş, geri kalanlan da dünyaya veda etmiş olduğundan, 1967 yılmda Adalet Bakanı olan Saym Hasan Dinçer, sözünü ettiğim taslağm kesin bir öntasan durumuna getirilmesini. resm! bir yazı ile benden lstedi. Kabul ettim ve 1970 yılmm sOnuna değin çahşarak, yukanda sözünü ettigim dosyalardan basılmışı 908 büyük sayfa tutan gerekçeli bir öntasan hazırladım. Bunu gönderirken, Adalet Bakanlığı'na yazdığım yazıda, Öntasan'nm TBMM'ne sunulmasından önce bastırılıp Hukuk Fakültelerine Yargıtay ve Danıştay Başkan ve üyelerine, Barolara, Türk Hukuk Kurumu'na gönderilerek, görüşlerinin nlınmasını ve ondan sonra kesin biçimi saptanacak olan tasarınm. TBMM'ne sunulmasını önerdim. O arada, Adalet Bakanı değîşti ama, yeni Adalet Bakanı Saym Yusuf Ziya Önder, yaşamımın tam üç yılmı verdigim bu Gerekçeli öntasan'yı bastınp gereken yerlere dağıttırdi; başına koydugu önsözde de, harcadıgım bunca emek için bana teşekkür etmek inceliğinde bıılundu 5 Tam o sırada 12 Mart 1971 mudahalesiyle hükümet değişince, Yurttaşlar Yasası üzerinde Adalet Bakanlığı'nca yürütülen çalışmalar yentden durdu. 6 Aradan on yıl daha geçti. Yurttaşlar Yasası üzerindeki çalışmalan bu kez 12 Eylül müdahalesinden sonra Adalet Bakanhğı'na getirilen emekli Yargıtay Başkanı Savın Cevdet Menteş (1981'de) yeniden ele aldı Bu konuda verdiğı demeçte. kendinden önceki Adalet Bakanlan'nm bu yoldaki çalışmalarından ve 1971'de bastınlan öntasan'dan hiç söz etmeyerek, sadece: •Bundan önce bu yolda türlü çahşmalar yapılmışsa da. siyasal iktidarlardaki çekişme ve değişmeler yüzünden bir neticeye varılamadı. Şimdi Adalet Bakanlığı'nca kurulan Medeni Kanun Komisyonu bu kanunu memleketlmizin ihtiyaçlanna uygun duruma getirmek için gerekli değişikliklerf yapıp bir tasan hazırlayacaktır» demekle yetindi. Hiç değilse 1970/71'de Adalet Bakanlığı'nca bastınlan ve 908 büyük sayfahk koskoca bir kitap oluşturan gerekçeli öntasan'dan bir tek tümce ile söz ederek. kendinden önceki. Adalet Bakanlan'nm 1951 yılmdan beri bu yoldaki girişim ve çabalanmı ve ortaya çıkan somut sonucu dile getirip: «Şimdi de bu işin sona erdirilmesi için benim Bakanlık dönemimde yenidep çalışmalara başlanmıştır» diye konuşabilir ve bu davranış bence Adalet Bakanlığı'ndan daha yüksek bir görev olan Yargıtay Birinci Başkanlığı'nda uzun süre bulunmuş Saym Cevdet Menteş'e daha çok yaraşırdı (2). Bugünkü yazıda Türk Yurttaşlar Yasası'nda değişiklik yapılması yolundaki girişim ve çalışmalarm son 31 yıllık öyküsünü özetledim; gelecek yazıda bu yasanın biçim ve dili konusundaki düşüncelerimi açıklamaya çalışacağım. (1) Yurttaşlar Yasası'nın ve onun beştaci kitabmı oluşturan Borçlar Yasası'nra birçok maddesinde bir tek kavram için ayrı ayn birkaç terim kullanılması karışıklığa yol açıyordu. Örnegin, «Ungerechtfertigte Bereıcherung» fFransızcasi! l'enrichissement iltegitime) kavramı, her iki yasanın Türkçe metinlerinde tam sekiz ayrı terimle deyimlendirilmiştiı çünkü 1926'da Isviçre Yurttaşlar Yasası'nın Fransızca metni 12 parçaya böliinüp her parça bir başka kişl tarafından dilimize çevrilmiş ve sonunda yapılan toplu çalışmalarda da tam bir uyum ve dll birliği sağlanamamıçtı. (2) tstanbu! Hukuk Fakültesi'ndeki doçentHk yıllannda ilk ögrencilerimden olan. Yargıtay Başkanlıgı'na kadar yükseldikten sonr a da Ankara'da türlü konularda vermiş olduğum bütün konferanslanma (düşünce özgürlüğü, yargı baKimsızlı&ı ve hukukun üstünlüğü llkelerinin yılmaz savunucusu, o zamank! Danıştay Birinci Başkanı Sayın Prof tsmaiı Hakkı Ülgen ile birlikte) gelerek eski hocasmı her defasında kutlamak incelifcini gösteren Saym Cevdet Menteş'in, Yurttaşlar Yasası'nı degistirme hazırlıklannda kendinden önceki Adalet Bakanlan karşısındakt tutumunu unutkanlık olarak yorumluyor ve benim yıllar süren çalışmalarımdan hiç söz ptmeyişini de do£al karşılıyorum. Zatcn ben hiçbir iş için hiç kinvseden övgü beklemeksizin, kendi köşemde gösterişsiz ve sessiz çalışmağa alısmıs bir bilim adamıyım. Avrupa'nm türlü ülkelprindp yaymladı&ım yazılar ve üniversitelerinde verdifrim konferanslar dolavısiyle Batılı meslekdaşlarımmı Türkiye'dp de. kırk yıl süresince yetiştirdiğim ögrencilerimin türlü vesilelerle övgülerini kazanmak mutluluğuna (vp tutucu bir gazetedeki köşesinde bir tek ögrpncimin de hakaretine uğramak mutsuzluftuna) ermiş benim gibi yaşlı bir kişt şimdikl Adalet Bakanı'ndan takc^r degil ülkemizde hukukun üstünlüğünü egemen kılma dogrrultusunda, içtenlik, yüreklilik. doğruluk ve hakseverlik bekler. Cumhuriyel Sahlbi: Cumhuriyet Matbaacılıkve GazetecilikT.A.Ş. adına NADİR NADİ . HASAN CEMAL Cenel Yayın MüdürO:. EMİNE UŞAKLIGİL MüesseseMüdürü: Yazı Ijleri Müdürü: OKAYCÖNENSİN BMan vt Yayan Cumhurtyat Maibaacılık *• autteclllk T. A.ş. Poıta KulMu: 246 IStanbul Ttl: 20 97 03 (S H«t) BÜKOLAR. ANKARA:KenurSokakno.24MY«nlf«hlr 17 5866ldare:1833 35 • IZMlRr Htllt Zlya Bulvan No: 65/3 Tal: 254709131230 • ADANA: Atatürtt Caddatl, TOrtc Hava Kurumu Işhanı Ka! 2/3 Tal:1455019731 25 Temmuz 1982 0ÜNE9 5.47 ÖÖtE 13.20 İKİNDİ 17.17 AKŞAM 25.33 YATSI 22.28 TAKVİM İMSAK 3.38 f5OVL0nCE) rCumhuriyet naşgiBagJ 25 TEMMUZ 1932 GAZİ HAZRETLERİ Yalova'da bulunmakta olan Reisicumhur Haz retleri dun akşam motorla Büyükada'yı teşrif buyurmuşlardır. Motor saat 19 30'da Bü yükada'ya gelmiş, Gazi Hazretleri beraberlerinde Şükrü Naili Paşa ile Kılıç All, Salih. Hasan Ferit Beyler ve yaverleri buhmdugu halde dog ruca Yat kulübüne gitmişlerdir. Kulüpte saat yirmi üçe kadar cturan Gazi Hazretleri dönüşte Koprü'den kalkıp Büyukada'ya uferayarak Ya lova'ya giden Seyrisafain vupurlarına binmişler ve Yalova'ya bu vapurla dönmüşlerdır. Gazi Hazretlerinln teş riflerini haber alan Büyükada halkı iskele ile kulup arasındaki yolda toplanarak dönüşlerinde Gazi Hazretlerini samimi tezahürat ite selamlamışlardir. CVET OKTAY AKBAL Oktay Akbal, yıllık izninin bir bölümünü kullanacağmdan yazılanna bir süre ara ırerecektir. LOZAN GÜNÜ DÜN PARLAK MERASÎMLE KUTLANDI HÜRRİYET yıtsız şartsız millete ait olduğu esas 11ke üzerinde blrlesmek olmalıdır. Tartısmalar, elestiriler bu llke üzerinde bUlurlaşraalıdır. Yoksa, herkes biliyor Iti, bu Anayasa normal bir devrin Anayasası değUdir. 13 Eylül öncesl olup* bitenleri bn kadar çabnk unutamayız, unutmamamız da gerekir. Vnutsak sonra basunızı taştan tasa vururuz.» tü dönemin olağanüstü bir kunılusu olduğunu unutarak, Keçfci maddelerdekl sorumluluktan düpedüz kaçtığını» da belirten Arcayürek daha sonra şöyle diyor: «Yönetim çevrelerinin de 8 aya değll son 3 haftaya sığdırılarak ortaya konulmus bu mettnden hoşnut olduğu söylenemez. Anayasa Komisyonu her bir büyük ; sorunu ya Danışma Mecllıt'ne;bıraknii|>i *ır. ya da MGK'nın snrtına jriUdMnejfyeğlemlş, açıkçası, kısa yoldsn teraizr • çıkmayi amaçlamıştır. ' * Anayasa'nın her maddtslnl ele almak, bunlar Üzerinde hem kamuoytınu, hem de yakmda. tasarı Üzerinde görUşmelere baslayacak Danışma Mecllsi'ni aydınlatmak, aydmlann, basının birinci görevi olmalıdır. Çünkü: Bu Anayasa, geleceğlmizı blçlmlendirecek «ana» yasadır.» Lozan sulhunün dokuzuncu yıldönümü, Darülfünün Hukuk Talebe Cemiyeti tarafından dun Darülfünun konferans salonunda merasımle kutlanmıştır. Merasime Şehir bando su tarafından çalınan Istiklâl marşı ile başlan ta Hukuk Fakültesi reisi Tahir Bey olmak üzere çeşitli kimseler tarafından nutuklar söylenmiştir. Toplantı sonundn Gazi Hazretlariyle. Ismet, Paşa Hazretlerine tazimat telgrafları çekilmesl karar laştırılarak rnerasirae rj|ba£e,t veTİlmlşür. SAPIYLA GERİ ALMAK.. Oktay Ekşi, 19 Temmuz günlü Hürriyet'teki yazısmda, «Dttnya yüzünde özgfirlükçü bir parlamenter rejim getirmek amacıyla yola çıkıp da özgürlük leri kısmayı yegane çare olarak öneren bir Anayasa var mıdır bflemiyorıız?» diyor ve eklıyor: «Ama, ylllarca Anayasa okutmus olan Prof, Orhan Aldıkaçtı'nın başkanlık ettiği Danışma Meclisl Anayasa Komlsyonu'nun getirdiği önerinin bu nitellkte olduğunu ilan edlyornz.» 1961'den geri gıtmenin, her açıdan yanlıs olduğunu, 1961 Anayasasuım TUrk toplumu için amaç sayılacak ttlçüler ve müesseseler getirdiğini belirten Ekşi şöyle ekliyor: «Elbet o Anayasa'nın bazı vatandajlarunızda rahatsulık uyandıran ibarelerini çıkartnak, özgürlüklerin «uistimalini önleyecek hukuk devletine yakışır httkümler getirmek, aksayan taraflannı onarmak veya ondan lyi ve ileri Wr Anayasa yapmak doğrudur. Ama çareyi ondan gerl dönfişte görmenin tophımsal gelişmenüzle izab edllebüir bir tarafı yolrtur. Ne var ki Anayasa Komisyonu bıı yolu benlmsemlş, o yüzden kaşjğuı aj{n Ue verdigi bütün özffürlüklerl, sapıyla geri almayı marifet sanmtştır.» flmclcı Pif 50 Yaşmda Ahmet KÖKLÜGİLLER lusal bilincin yaygınlaşmasmda, Atatürk devrimlerinin kökleşmesinde ve ülkemizin çağdaşlaşmasında önemll bir katkısı olan dll dev rimtz elli yaşma ulaşmıştır. Türkçeyi özleştirme ve bagımsızlaştırma çaba lannın elli yıl önce başladığı söylenemez. Tükçeyi yabancı dillerln saldırısındatl kurtarma; yazımızı Türkçenin zengin yapısına uygulama çabaları Cumhuriyet'ten önce de vardı. Ne var ki, bu çabalar bireysel ve yüzeysel ölçülerin dışına taşamamış, hep dağınık kalmış; ulusal bir amaç doğrultusuna girememişti. Atatürk'ün dil sorununu daha 1907'den başlayarak adım adım izlemesi ve 12 Temmuz 1932'de «Türk Dili Tetkik Cemiyeti»ni kurdurmasıyla bu dağınıklık önlenmlş; dll sorunu kamuaal ve ulusal bir özellik kazanmıştıt. Daha sonra adı Türk Dll Kurumu olan ve Atatürk'ün vasiyetle bıraktığı kalıtla çalışmalarını sürdüren bu kurum, klm ne derse desin, beklenenin üstünde başanlar göstermiş, giderek toplum dakl saygınlığmı arttırmıştır. Bir toplumun yaşamında, elli yıl gibi kısa bir donemin pek önemli olmadığmı söylemeye gerek yoktur. Ama 193282 dönemi, ortaya çıkarılan dev yapıtlarla, Türk Dll Kurumu'nun salt ülkemizde değil, dünya dll kurumlan arasmdaki saygınhğını da arttırnıiştır. Bir çok ülke, dilini özleştirme ve bagımsızlaştırma ça basına çok öncelerden baglamıştır. örneğln Macaristan 1539, Finlandiya 1542, Fransa 1549, ttalya 1582, Almanya 1617, Ingiltere 1747, lsveç 1786, Amerika 1828'de başlamıştır. Türklye elli yıl önce başladığı halde, bugün ulaşılan sonuç, bu saydığımız ülkelerin çok gerisinde değildir. Bu başarıda, kuşkusuz tutulan yolun doğruluğu başta gellr. Çalışmalar hep bu buyrultu doğrultusunda yapılmış, Türkçemiz Arapça ve Farsçanm boyunduruğundan kurtarılmış. 1901 basımlı «Kamusı Türkî» de bulunan Türkçe sözcük oram yaklaşık % 10 iken, 1974'te basılan «Türkçe Sözlük»te bu oran % 52'ye yükselmlştir. % 41 olan Arapça oram % 15'e; % llolan Farsça lse, yaklaşık % 3'e düçmüştür. TDK eski genel yazmanı sayın ömer Asım Aksoy'un yaptığı bir sayılamaya göre, Cumhuriyet gazetesinin 1973 yılı armağanını kazanmış yazıların dili % 90 Türkçedir. Bugün yüzde yüze yak laşan bir Türkçe ile yazan F.Hüsnü Daglarca ve H.Veldet Velidedeoğlu gibi ozanlarımız, yazarlarımız pek çoktur. özleşmenin ve anlaşmanın dilimize kazandırdığı zenglnlik, salt yazı dlllmlzde değil, günlük konuşma dilimizde de kendlnl göstermektedir. Blll yü önceki halkaydın anlaşmazlıgı, bugün yerlni tam bir bütünleşmeye bırakmıştır. Toplumda anadll bilinci yaygınlaşmıç, Türkçe güçlü bir iletişim aracı olmuştur. Aynca Türk çemiz yazı ve konuşmadaki bu yetkinllğlnl dışarda da kanıtlamıştır. Yabancı dlllere çevrllen yapıtlarla, yazmımız dünya'ya açılmıştır. A$IRI DÜZEYr.MUmtaz Soysal 20 Temmuz günlü Milliyet'deki yazısında «Komisyonun tepki ayarlamasım bUemedlğlni ve sarkacı, sanki daha uzak bir uca daha bürük bir bızla tırlasın istercesinr, aşırı bir düzeye ekmlstlr» diyor. Sosyal daha sonra şöyle ekliyor: «Hemde çağın gerçeklerine, toplumca slmdlye kadar çizdlğlmiz çizğllere, yeni kusaktan ve günümüz TÜrkV yesl'nde beliren yeni güçlerin beklentllerine çok ters dttsen bir düzeye. P1zikte olanın hukukta da olacaih ve sarkacın daha uzak btr uca daha büyük bir hızla fırlayacafei gün gibi bellidtr. tstersenlz terzilik sözlerlyle de anlatabilirslnlz: Topluma bol KeldijH söylenen ceket bu kez de çok dsr dtMbnlstir. Sarkacm yenlden öbttr uca fırlama. sı ya da ceketin kısa zamanda yırtılıp sBkülmesı fstenmlyorsa, 12 Eylül önc©. sine duyulan tepklyl sürekli bir Anaya> «a dttzenine aktarma islnln lyi ayarlanması zorunludur.» ; .i t\ *»**., ALPULLU FABRÎKASI"*X mahsulü lyi olduğu tak dirde geçen senekinden daha fazla miktarda üre tim yapılacaktır. Alpullu çeker fabrikası bugünden ttibaren şeker imaline başlıyacaktır. Bu sene pancar Ü TERCÜMAN c ]Günün Uanıl MADEN SUYU DÜDÜKLÜ ANAYASA.. Nazlı Ilıcak, 20 Temmuz glinlü Tercüman'daki yazısında Anayasa konusundakl tartışmalara değiniyor ve «Düdüklü tencerenin kapağı aralamnca dışarıya fırlayan bulıar Rlbl, herkes sıkııj manın rahatsızlığını üzerlnden atmaya çahşrvor» diyor. «Hele Turgut özal da bir guzel harcandıktan sonra, tek bir hedefln, An» yasa'nın kaldıgını» belirten Ilıcak daha sonra şöyle diyor. «Kırrınhklann, aylarca süren baskının, flkir alışverislnl nen'eden bir içlne kapanmanın bu tepkideki payı büyüktür. Hele isln tçuie sandık baslannda, hiçbir slyasl parti Uyesi bulun. durmayacak kadar slyaset ve slyasetcl düşmanlıjh srlrmlşse, Anavasaya taraftar toplamak güçlesecektlr.(...) Aylarca DüdUklü Tencere'de öfke, kırgınlık, suskunluk kavnatılmıstır. Bugün kapak aralamnca, yakıcı bulıar dtşarı fırlamıştır. Bu yakıcı buharı tehHkeli görüp. tekrardan kapagı kapatmaya çalışmak yanlış olur. Bırakını* her söz söylenilsln, her konn serbestçe tartışılsm ve bu münakasa zemlnlnde, Danısma Meclisi üyeleri, aşrrıhklan törpülemek. hatalan düzeltmek imkânJaruu bulsun.» Afyonkarahisar maden suyu harareti teskin ve hazmı teshil eder. Böbrek. karacığer, ve mide hastalıklarına karşı Türkiye'nin yegâne maden suyudur. Londra Sergisi'nde blrinciliği kazanmıştır. Her yerde bulunur. GÜNAYDIN LAKLAKİYAT... Necati Zincirkıran, 21 Temmuz gün lü Günaydm'dakl yazısında, Anayasa Tasarısı dikkatle okundugunda, bunun uzun süren bir laklakiyat devresinden sonra alelacels bir iki ay içinde kaleme alındığmın göze batlağını belirtiyor. Anayasanın «elestirileceb en barlz yanuıın, hiçbir sisteme uymaması» olduğunu da belirten Zincirkıran konuya ilişkin olarak şöyle diyor: «Başkanlık slstemine mi. temslll hükümet sistemlne mi? Bu Anayasa tasansında sdzünü ettiğimin gorulann cevabını bulmak imkansızdır. (...) Anayasa tartışmalan »eviyeli bir şekilde sürdürUlürken dikkat cdecefeimiz en önemli nokta hakimlyetin k* GÜNES Yurt Ansîklopedisi îlrtlsat dgrBntaî pömıuş REDAKTOfS ıLisansustü egreoım y» da W deneyımı tercih nedenlttirt vt Yertesme Düzeni «e Ketıtfesme komısundı tneUn yazan olaraH calısacah ŞEHIR PLANCIS1, ARAST1RMACI »a da IJZMA» aramaktadır tlgüenenlerin 28Temmıa 1982. saat lOiSarasmda Buyukdere Caddesu MaslaltÜçyol Mevkıi. N « 93 lls Bankası VahıT Hanı 4 Kat> adresüıe basvurmalan rlca ohınur. EKSANTRİK KOMİSYON.. Cüneyt Arcayürek, 19 Temmujı günİU Güneş'dekl yazısında, bu komisyondan bilımsel kurallara uygun bir tasan ortaya çıkmasının kuşkulu olduğunu söylemekten, sekiz ayın son dbrt ayında dilinda tüy bittiğini belirtiyor ve «Basınm büyük kesiml de, aydın çevreler de, herkes, kös dinUyordu» diye ekliyor. Anayasa Komisyonunu «Eksantrlk» olarak niteleyen ve «asunda olağanus djışbasın... LE MATtN THE TÎMES birliksan taktiklerl karşisınds rüç durumda kaldılar. tran konusunda uzman olan bir îsrallTl askeri yetkill şöyle dlyor: «Irak topraklarında savaşırken, tranlı generaller büyiik çaplı askeri harekât ları yönetme yeteneğfnden yoksun gö> rünüyorlardı.» Öte yandan Iran birlikleri ise Batılı askeri gözlemcileri saşırtan biçlmde zor manevralan basan ile yaptüar. Özellikle Devrlm Muhafızları büyük bir cesaretle savastılar. Bunlardan bazılan elleriiH(e roketlerle koşarak Irak tanklanna' bile saldırdılar.» BCRO MAKİNALARI TAMİR MEUVF7İ PARİSVVASHİNGTON MOSKOVA Üst düzejdeki blr Fentagon yetkilisinin geride bıralttığımız günlorde «Frans» Ue Sovyetler Birliği arasmda gizll bir kredi anlaşmasınm mevcut olduğu» yolunda bir açıklama yapmasuıdan sonra konuya ilişkin yorumlar gerek ABD basmının, gerek Pransız basınının baş köşelerinde boy göstermeye başladı. AB0 bilindiği gioi Sovyetler'e bazı mallann satılmaması ve bu ülkeye kredi açılmaması konusunda ilke kararı almıştı. Le Matin Oazetesi de yayınladığı başyazıda bu konuya değindi. Gazetentn yorumu özetle şöyle: «Bu olay, Parls • IVashington ilişklleri bahçeslnde yeni blr taştır. Olay, aynı zamanda VersaiUes doruğnndaki »nlaşmazlıklann su yüzüne cıktığını göstermektedlr. Faiı oranlan sorunun dan beri ve şlmdi de Siblrya'dan Batı Avrupa'ya ulaşacak doğal gaz boru hat* tt projesl sorunu. Pransa ile ABD arasındaki uyuşmazlıjh iyice ağırlaştırdu Ne var ki, Fransız • Amerlkan veya Fransız Sovyet ilişldlerinl kapsayan bu olaylara Uişkin abartılmış değerlendirmeler knskusia >apıImamalıdır. Olaylan daha çok grlobal Wr çerçeveye otnrtmak gerekmektedir. Yanî aornn Doğn • Batı iUsldleıl içinde ele REAGAN VE TAHIL AMBARGOSU «Amerikalı çiftçiler bu ytl dtisük tahü fiyatlanndan ve büyük stoklardan ötürü çok güc durıımdalar. Rcaçan'ın Sovyetler'e karşı yeni bir tahıl anıbargosu koyması, bu çiftçüerin durumunu daha da fiiçleştirecek. Üstelik Sov yetler, daha önce olduğu gibi, gereksinmelerini başka ülkelerden sağlayabilecektir. Bu bakımdan Reagan'ın Sov yetler Blrliği'ne karşı tahıl ambargosu uygulama konusunda lsteksiz davranması doğaldir. Böyle bir önlem ancak diğer büyük tahıl ihracatçısı ülkeler katıldığı takdirde etkili olabUir.» Her marka yazı. hesap. teksir, kasa ve elektro* nik hesap maklnalan tamir ve bakımı. • Abone kabul edllir. • Kullamlmış makina alınır. Yüksekkaldırım Cad. Oliva Han No: 30 Kat: 3 No; 15 KARAKÖY 43 7İ 59 • ÇATALCA SULH HUKUK HAKtMLİĞİNDEN Dosya No: 1980/326 Esas 1981/444 Karar Davacı Rıza Çakmak vekili Av. Evrenos Kermen ve Av, Şükrü Kaleağası tarafından davahlar Zehra Karateisız vs aleyhlerine açılan izalei şüyuu davasmın Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesi'nde yapılan yargılaması sonunda, Dava konusu edilen Çatalca ilçesi Hadımköy bir liğine ait pafta 1 parsel 20 ve 22 numaralannda kayıtlı taşınmazlann hissedarlan arasında hisseleri oranında aynen taksimi mümkün bulunmadıgından satılarak ortaklıklarının giderilmesine ve satış bedelinin hissedarlanna hisseleri oranında bölüştürulmesine. satış bedeli üzerinden % 0,5 ilam harcı ahn masına, masraflann hisseleri oranında taraflara aıdiyetine dair 15.71981 tarihinde karar verilmiB olup bu karar davah Zehra Karatelsiz'e adresi tespit edilemedığinden karar verine kaim olmak üza» re İlan tebllğ olunur. 30.10.1981. NEUE ZÜRCHJÎR ZEÎTUNG Türk Dil Kurumunun bugün çozümlemeye çahştığı birçok sorunlar vardır. Bunlann başmda Batı dlllerlnden gelen sözcükler ve bilim dllünizi kıskacında bulunduran eski terimlerin Türkceleştlrilmesi gelmektedir. Batı'dan gelen sözcüklere karşıhk bulmada ve terimlerin Türkçeleştirilmesinde ünlversitelerimlzdeki ilgili uzmanlardan da yararlanılarak çalışmalar yoğunlaştınlmıştır. Yirmiyi aşkın terim sözlüğü yayınlanmıştır. Bugüne değin olduğu gibi, bundan sonra da basınm, yazarların, bilim adamlannın, anadlli bilincine ulaşmış yurattaşların yardımıyla TDK' nun gündeminde bulunan sorunları baganyla Çözümleyeceğine inanıyoruz. FKÖ'NÜN EZİLMESI İsrail'm Lübnan'dakl işgal va PiHstinlileri yoketme harekâtı sürerjten, dünya basınmda konuyr ilişkin yorumlan, değişik açılardan da olsa beraberınde getiriyor. Zürich'de yaymlanan Neue ZÜrcher /eitung gaz«tesi konuyla ilgih Ozetle şöyle bir yorum yapıyor: «Knzeyde FKÖ'nün ezllmesl, Gazze ve Batı Şeria da sukunetin sağlanacağı umudunu do*uruyorsa da, bu gerçeklesmeyebllir. Çünkü bölgedeki Araplar, güçlü bir îsrail devletinde ikinci sınıf vatandaş du. rumuna düşmek istemeyeceklerdirj» NEWSWEEK İRANIRAK SAVAŞI tranla Irak araıındaki kanlı savaste, Irak ordusu çökerse bu olguda en büyük suç Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'de olacaktır. Mnhalefetten kor kan Saddam Hüseyin yıllardır Irak Of dusonda kaiitell subaylan atarak, yerlerine kendi plyonlannı getlrdi. Böyle* ce orduda lyi eğitilmiş ve savaş tekniğinden anlayan nsubay sayısı önemli ölçüde azaloı. Iraklı sabaylsr bu yüzden, 22 «.vdır îran Genelkurmayuun
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle