19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 8 27 MAYIS 1982 18llah razı olsun, All Dinçer olmasa, îsmall Gülgeç'le ben, gehri böyle enlemesine ve boylamasına kısa sürede gezemez, göremezdik. Benim bildiğlm Ankara'ya elll, yüz, beş yüz Ankara daha eklenmiş, traftk değişmlş, yeni yollar açılmış. A 1 IFT1 ''•'•• •:•••'• ••• « It ı ı 1 ' 'TÜRKİYPNİNKALBİ" Ismail Gülgeç gibl değme şoför araba kullanamaz. Araba, onun ell, ayağı... Otelden çıktık, Kale'ye gldlyoruz. All Dinçer, İsmail'in yanında oturuyor. İsmail'in goförlügü de biraz tuhaf... Ona sağa, sola demiyecekslnlz. Çünkü sağını, solunu şaşırıyor. «Benden yana, senden yana, doftru, dümdiiz.» diyerek doğrultuyu göstereceksiniz. Böyle yapmazsanız, tsmatl Gülgeç sağ yerine sola, sol yerlne sağa sapıverir. Bu lşe, All Dinçer çok şasıyor ama, ne yapalım kl böyle işte!.. Ali Dinçer'le kaleyl gezeceğlz ama, daha önce başka acelesi var: «Aman,» diyor. «Çabuk yetlşelim, Fehml Ağa'da sonra döner kalmaz.» Haklıymış Ali Dinçer, var dığımızda çarşı esnafı döner kuyruğuna glrmiştl. A. 11 Dinçer, ne olsa eskl Be> lediye Başkam, ona biraz iltlmas geçtller, kuyruğa gir medik, köşede bir yer açtılar oturduk. îsmail Gülgeç Ankara dönerlni ilk kez ylyormuş, çok beğendl. Sade. pilav üstü, blrkaç porsiyon yedik. ANKARA JJHHL V"îfeSy Mehmed JVtıiVI/lİj \ | ma döşenmez. Salt et olur. Benlm anımsadığım dört ünlü dönerci vardı. Blri, şlm dl Kale önlerinde dönerlni yediğlmlz Fehml Ağa'nın ustası. Şlmdi yerini Fehml Ağa almış. öteki, Samanpazan'nda Saraçlar lçine sapılan köşede Süha'nm dUkkânı. Onu da vaktiyle babası işletlrdl, şlmdl Süha'ya kalmış. Üçüncüsü de, Beledlye'nin önünden Bentdereslne lnerken, solda, yokuşun başında Cijfer All'nin dükkânı... Ciger All'nin babası da döner ve köfte yapardı: Ahçı Hüseyln Aga derlerdl. İlk dükkânları Zln cirli Cami'nin bitlşiğlnde 1di. Buralan yıkıldıktan sonra, Bentderesl'nin olduğu yere geldller. Birara Ciger Ali, Yenişehlr'de, Kocabeyoğlu pasajmın altında bir dükkâna taşındı ama, olmadı, yeniden eskl döndü. yerlne Cihan sokağında dönerci Rıza'nın da dükkânı vardı. öteki dönercllerde içki yoktu ama, Rıza'da vardı. ötekller, esnaf için sadece öglenleri döner takarlardı. Rı za İse öğle, akşam döneri ekslk etmezdi. Rıza, kendl de lçtlğl içln, lçklclleri, içmeyenlerden daha has tutardı. Cihan sokağı da kamulaş tırıldıktan sonra, Rıza Yıldırım Bayazıt Meydanı'na Çankırı Kapı'ya taşmdı. Onun yetiştlrmelerlnden Bllal'le Kemal, iki kardeş, Fe nerbahçe Kebapçısı diye bir yer açtılar. Rıza'nın yerine onlar geçtller. Bu kebapçı dükkânı Vilayetln yanına taşındığında gene gazetecilerin uğrağı oldu. Yagmur duasına cıkanlar Etnografya Müzesi'nin olduğu tepede toplanırdı a # Tandır kebabı kuzu mevsiminde olur öner'den başka Ankara'nın tandır ke babı ve tavası da ünlüdür. Tandır ke babı, baharda, kuzu mevsiminde olur. Küçük küçük şişlere takılan kuzu etl tandır blçiminde oluşturulmuş ocağa saiınır, piştikten son ra, köseleden elceklerlyle us ta etleri çeker, bıçakla şişten ayırır, doğranmış yeşil soğanın arasında, ekmek içinde sunulur. Ankara tavası ise, pilav ve etle olur. Bunun fınnda yapılmışı daha lezzetlidir. Eskiden kebapçılar. bunu fınna verlrlerdi. Sonradan kendileri dükkânlarında yapmaya başladılar. Samanpazarı'nda ünlü bir tava fırını vardı. Hıdırellezde dan sonra hoşaf demek yok, komposto Uzüm hoşafının adı. Komposto diyeceksiniz.» Ismail Gülgeç, arabasını kalenin lçiçe girmlş daracık sokaklanna soktu. Becerill bir sürücü olduğu her davranışından anlaşılıyor. Ben çok eskl ev meraklısı adam gördüm ama, bu Ismail giblsini az gördüm. Her eskl evin durup bir resmini çeklyor. her eski eve tapınır gibi hayranlıkla bakıyor. Bu yüzden de hayli gecikiyoruz. Tarlhsel olarak kale üç böllimmUş. Iç kale, orta kale, dış kale... Dış kalentn izlerinden eser yok. Ama orta kale ile iç kale duruyor. Orta kalenin blrkaç kez onarıldığı türlü türlü, renk renk taşlardan belli. Kapıya ve saat kulesine yakın yerde iki Ankara evl duruyor. All Dinçer, bu İki evi Beledlye'nln kamulaştırdığını, onarıldıktan sonra sanatçılar için bir dinlenme yeri karalı bulamazsınız.» Amerika'ya yerleşmlş, turizmden anlayan bir Ankaralı gelip burayı gezmlş. «Egrer bana verseler, burayı onarır, dünyanın cennetl yaparım» demlş. Böyle demiş ama, ne bakan var, ne onaran!.. Ticaret, alış verlş, eskiden nasılsa gene öyle sürüyor. Plrlnç, bulgur, merclmek. kuru üzüm. sabun, aklınıza ne gelirse hepsl meydanda çuvallar İçinde duruyor. Bundan elll yıl ön ce nasıl kodumsa bu çarşıyı gene öyle, geleneklerine ve törelerine baglı olarak buldum. Klmblllr, belki de birkaç yüz yıl önce gene böyleydi. Sadece insanların kılık kıyafetlerl değlşiktl belki de ... Derlclllk. yapağıcılık, tiftikçilik merkezi gene burası... Aşağılara inmemiş. yerll yerinde duruyor. Yakın köylerin. ka sabaların insanlan burayı bellemişler, alışverişlerlni buradan yapıyorlar. Pazar yerine yakm yerlerde semal kahvelerl vardı. Saz, bağlama çalanlar, kahve söyleşisine alışkın kişiler bu kahvelerde toplaşırlardı. Eski hali kalmamış ama, tek tük yenl kahveler açılmış. Demircllerin. tenekecilerin barındığı Ulucanlar çar şısını arıyorum. Kalmamış, yıkmışlar, kocaman bir cadde açmışlar, mapusane önlerine değln bu cadde uzanıyor. Bu çarşıda amcamın dükkânı vardı, bir fırın var dı, etli ekmek yapardı. Hiç birl yok. Çocuklugumu arıyorum, yltirmişim. Belleğim de hiç bir ışık yanmıyor. Ankara Kalesl Tarih Kurumu'nun bulunduğu yerde Uyuz Hamamı,, vardı Atatürk'ün rol aldığı f ilm üruzan Hüsrev Tökin, Ankara dogumlu degilse de, Ankara'da büyümedir. Kendimi bildim bileli, Denizciler Caddesi yöresinde KarKih Sokakla Kafcnıpazar Sokaftının kesiştiği köşede iki katlı ahşap bir evde. agabeyisi. annesi. kızkardeşi ilo birlikte otururlardı. Ağabeysi Kodroculardan İsmail Hüsrev Tökin'dir. Ticaret L1sesinde öğretmenliği de olan Ismail Hüsrev Takln, diyebilirim ki o dönemin en sık adamlarından biriydi. Bekardı, alımlı çalımlıydı. Türkiye'nin Kalbi Ankara filminin sözünü etmiştim. Füruzan Hüsrev. benden birkaç yaş büyük olduğu için. o gunleri ve filmi daha net anımsıyor. Bakın n« yazıyor. ondan dinliyorflk tamamlayalım: • Atatürk. 1S33 yıhnda Türkiye'ye dâvet ettiği Sovyetlerin ünlü rejisörü Sergei Yutkeviç'e; Türkiye'nin dünü ve bugünü üzerinde bir füm hazırlamasını rica etti. Ve bir müddet sonra 72 kişilik bir Sovyet film tehnisyenlerinden kurulu kişiler makincleriyle birlikte Anharaya aeldiler. kma btr tatnan içinde çalışmaya başladılar. Filmin senaryasu da hazırlandı. Konu; Türkiye'nin eski hayatı. Osmanlı dönemi ve o dönemden sonra inkilap Türkivesinin nelişmesi vaşantm Ankara'nın tarihsel oluşumu idi. Ftlmde Ankata 'll$elerindW Öffrnnctter «eçildl ve bunlara gerekli roller verildi. tnkilâpçı gençliği temsil eden gençler arasında bana önemli bir rol verildi. Rahmetli İbnülrefih Ahmet Nuri de bu fllmdo hem eshiyi. hem de Türk köylüsünü temsil etti. Filmin çekiminde Atatürk de rol aldı. Sovyet reiisörü doğrudan dogruya Atatürk'e bir kaç poz verdirdi. Atatürk de bir aktör gibi istenilen hareketleri çok rahathkla verdi ve filmin çekilişine yakın bir ilgi gösterdi. Film bittikten sonra ilk olarak Çankaya Köşkündet Atatürk'e gösterildi. Ve Atatürk'ün emriyle Türkive'deki bütün sinemalarda gösterildi. 'Türkiye'nin Kalbi Ankara» filmi milyonlarca insan tarafından seyredildl. Bu füm. uzun bir zaman pörülmedi. Pakat, bazı sahneleri Türkiye üzerine parça parça görüntülerde görüldü. Film parçalanmıştı. didfk dtdik ediU mişti. Film Itayboldu, arandı ve bulunamadı. Hiç bir film arşivinde rastlanmadı. Gel zaman glt zaman. Sovyetler Birliği'nden istendi ve »Türkive'nin Kalbi Ankara filminin Rusçası Türkiye'ye hediye edildi. Türkçesi yofe olmuştu. Yıllar sonra film, Ankara televizyonunda oynanırken, birden bire kesildi. Çünkü, filmin Rusçası oynatılıyordu. Ve film o dönem ihtidan tarafından yasaklandı. tşte 'Turkiye'nin Kalbi Ankara' filminin fiyfeutü budur.' Ankara'nın döneri kendlne özgüdür nkara'nın döneri kendine özgüdür. Her döner Ankara'nınkine, Ankara'nınki de başka dönerlere benzemez. Ateşi mangal kö mürüdür. Eti ise, biraz yağlıca parçalardan seçilir, bütün bütündür. öteki dönerlerde olduğu gibi araya kıy. D F A POÜTİKA VE ÖTESİ Eski deyimle «teşeüt mlktarı» sendikacılık ettiğimizden, şimdikileri de. eskileri de tanırız. Rahmetli Seyfi Demir soy, Celal Beyaz şöyle bir doğrulabilseler de, eski arkadaşlannı ve yetiştirdiklerini görebilseler. Vaktiyle çekllen fotoğraflara bakın, çoğu işçiden yana partinin kuruluşunda yer almıştı. Şimdikl yerleri özgürlük içinde sendikacılık yap maktır. TÜRKlŞ'e uzanan eleştiriler hep Amerikan modeli sendikacılık yapmasına dayanır. Zaten Amerikan Büyükelçi sinin de merak ve yakm ilgiyle kongreyi izlemesi de bu söylentilerin ne denli gerçeğe yakın olduğunu denetleme özlominden gelmiyor mu?.. Işçi kesiminin çıkarlannı ne kadar ve nasıl savunuyorlar, tartışmalar yapılabilirse öğreneceğiz. Tarlh, kıdemli penceresinden olaylan izliyordur. Ilerds, sendikacılığımızın nereden başlayıp nereye getirildiğini bir daha yazacaktır. lşçi kesimi için alınan haklar vardı, verilen haklar vardı. Bunlar, han gi noktaya gelip düğümlenmiştir, hangi ollcr tarafından kullanılmaktadır!. Bira işçiliğinden gelip, senatörlüge değin sendikalarin içinde yükselmış olan Halil Tunç acaba ne düşünüyor?.. Her şey ömrünü tamamlayıp, olağan düzeyine geldiğindo elbette bir özeleştlrl yapılacaktır. Ak koyun. karakoyun da bel li olacakt.ır. Kurulacak işçi örgütlerinln adı sendika dcğil. dernek olacaktır dlye kural koyan partinin ilk Çalışma Bakanı kongrede konuşmuştur. Agzında sendika sözcıığünün hiç de diken gibi batraadığını. doğru dürüst söylenebildiğini gö rüyoruz. Zamanın şaşmaz silindiri sözcükleri de törpülüyor, olağan çizgisi üzerinde yürütüyor. Bundan sonra da yü rütecektir. Politik dalgalanmaların tutsagi olan ve gelen ağam. giden paşam dlyen Sendikacılığın '* Yazgısı sendikacıhk gerllerde kalacaktır. Bunu deneyimlerden geçmiş olan Denizcier, her dönemin bahar çiçeği Şide, Şevket Yılmaz çok iyi bilirler. Ismail Inan. Nuri Beşe de bilmişlerdir. Sendikacılığımızın canlı tarihl olan Kemal Sülker, bunlarla bir çay molasında, ya da küçük bir meyhanede bir içki söyleşisinde oturup geçmişl konuşsa, hangi anılar, hangi acı ve tatlı serüvenler dile gelir!.. TÜRKlŞ'in vazgeçilmez ilkeleri arasında dışticaretin nasıl yönetileceği, hangi ellerde olacağı da vardı. Bir tartışma açıldığında siyasal partilerden de önde gelen istemleri olduğunu söylerlerdi. Artık serbest piyasa ekonomisinın teorisyeni ile. sendikanın temsilcisi aynı sorumluluk iskemlesinde oturmaktadır. Geçmiş yılların bildirileri ortaya çıkarılsa. tartışma olanağı bulunsa anımsayanlar neler 6öyler?.. Kim kiml ne kadar aldatmış, kim yolculukta su koyvermiştir?.. Resml görüşün onaylanmış sendika liderleri bunlardır. Elbette, her zaman kınanan sendika ağalarından olma yacaklardır. Bunu söyleyemeyiz, bize kimse de zorlâ söyletemez. Fakat, hepimizden önce kendilerl nerede, nasıl olduklarmı biliyorlar. Bu ülkede demokrasl kurulacaktır. Galatasaray Sultanisi mezunu olan. sonradan bu Sultaniye Müdürlük de eden Tevfik Fikret, «Bir gtin sabah olacağını» söylemiştir. Bu sabahın adı bize göre demokrasidir. Herkes demokrasi den yana olduğunu söyledigine göre, demokrasisiz olmaz. Bildi^imiz bir şey var, İşçi kesiminin işlerini Yüksek Hakem Kurulu görmektedir Sendika liderleri de bu arada bir şeyler söylüyorlar. İşçi koslmi hesabını kendi liderleri gibi görunenlerden sorar, başkasından değil. Hep böyle olmadı mı, bundan sonra da böyle olmayacak mı?..; öğrenciler bardakla açık şarap içerlerdi senpark'ın olduğu yerde kahveler. blrkaç katlı evler vardı. Diyanet Işleri Başkanlıgı. Itfalye meydanındaki eski Hukuk Mektebine taşmmadan önce buradaydı. Açık şarap satan Kavaklıdere şaraphanesinl gözttm aradı. bulamadı. Mülkiye. Hukuk, Konservatuvar öğrencilerl burada bardakla açık şarap lçerek kafayı bulurlardı. E KALE ÎÇİNDE BELEDİYENİN ALDIĞI EVLERDEN BtRt £ tran Şahı geldiğinde Halkevi (Türkocağı)'nda kabnıştı. Birkaç gün içinde kocaman mezarlığı yeşillere boğmuşlardı. Çimenler, çiçekler ekmişler, çamlar dikmişlerdi. All Dinçer Aile Bahçesinl de bulama dım. HamamönU'nde bayram yerl kurulurdu. Salıncakiar, blsikletler, hokkabazlar, hiç biri yok. Yerlne okul yapılmış, sinemalar açılmış, beton yığını evler donatılmış. Aslanhane camisinln önü nU açmışlar. Genlg bir alan olmuş. Ahl Elvan camisinln çevreslnl açmışlar. Bir zamanın Ahllerl burada topla şırlar, namaz kılarlar, vaaz dlnlerlerdl. Hacettepe yerlt yerinde değll. Dogramacı. sanki baş ka yer yokmuşcasına kentin slmgesl olan eski evleıi hep yıktırmış. Tacettin camtsine elleşemeftl İçln. çevreslnl demlr parmaklıklarla kuşatmış. Cami ve Mehmet Akif'in bir zamanlar oturduğu, tstiklâl marşını vazdıgı ev tutuklanmış gibl demirler arasında melul, mahzun bakıyor. Arkadaşun. nerdeyse yaşlı gözlerle. «Burada otnz IIraya klrada otururduk. Yıktılar, bizlerl evlerimizden ettller» dedl. Dzanan külustür sokağın başına btr tabela asmışlar. alay eder gibll «Mehmet Akif Ersoy Sokağı» yazıyor. Erzurum çeşmesl nerede diye bakıyorum. Gözlerlm Ankara efesl Yağcı Fehmlnln seymenlec kahveslnl anyor. voklj ıımıııı AİLE PANSIVONU EGE'NİN PARLAK GÜNEŞİNDEN, ILIK OENİZİ, SICAK KUMLUKLARINDAN YARARLANMANIZ İÇİN: 15 Hazirana kadar % 2 0 indirimli fiyatlar (Yatak ve kahvaltı) • Tek kîşi 1110. T L • İki kişi 1745. TL. Tel.: 343 BURHANTYE ÖREN Rez. için: İş Bankası Burhaniye Şb. Hes: 666 İstanbul için her türlü başvuru Tel: 61 31 67 İ | a evlerden de bu fınna tava ısmarlanır, kırda, piknik ya pılırken yenlrdl. Ankara dönerinin çok rag bette olduğunu gördüm. Ye nişehir'de, Sakarya Caddeslnde bir çok dükkân dönerci olmuş. öfclenleri, kadınlı. erkekli herkes ekmek içine sardırdıkları dönerleri sokakta yiylyordu. Adana kebapçılığınm yerini Ankara dönerciliei almıştı. Dahası var, bir zamanlar lezzetll sandövlçlerl ile Un salmış olan Piknik Lokantası blle kapıya yakın bir yere döner takmış, kızlı erkekli müşterllerine sunuyordu. Bir de, gene Samanpa^an'nda, Kurşunlu Caml'yc men dar yolun İçinde Köff.eci Yusuf'u anımsıyorum. Sarımsaklı. sucuk lçl lezzetinde Ankara köftesi yapardı. Bir süre sonra Yusuf Yenişehlr'e taşındı. Yenl dükkânı açtığmda çiraklarım toplamış. «Bakın Yenlşehirll olduk,» demls. «Bun ve kulüp olarak kullanılacagını anlattı. Yönetlm degiştigi için şimdilik askıya alınmış. Buradan kente ve çevresine bakıldıgmda görünüm gerçekten çok görkemll. Bu kadar güzel man zaraya hiç bir yerde raslayamazsınız. Kafanızı sagdan sola. soldan saga çevirdiginizde Çankaya'dan Elmadaft'a. ofdan Keçlören'e. Etlik'e. Etimesgufa kadar çepeçevre her yanı görüyorsunuz. Eskller kaleyl boşuna bir dağın tepeslne dik memlşler. Bahrlye Nezaretl olduğu için adını ordan alan Denizciler Caddeslnln çevresl de kamulaştırılmış, eskl evler yıkılmış. Çocuklufcum buralarda geçmlştl. NamazRah derlerdl. bir tepe vardı. Yağmur duasına cıkanlar burada toplaşırdı. Tü>kocağı yapıldı, Etnografya müzesi kondu. Her şey yer değtştlrmlş gibl ıçeliyor bana... tran Şah'ı geidiglnde Halkevi (Türkocağı)nda kal mıştı. Blrkaç gün içinde ko caman mezarlığı yeşlllere boemuşlardı. Çimenler, çi çekler ekmlşler, çamlar dik mlşlerdi. Numune Hastanesi yenl yapılarla yayılmış. Köşede kükürtlü suları akan bir uyuz hamamı vardı. Dyuz olanlar gellr yıkanırlar dertlerinden annırlardı. Ta rih Kurumu basımevl yapmışlar. <Su ne oldu, hamamı ne yaptınız?» diye sordum. «Akıntıya verdik, klmblllr hangi çukurdan akıyor..» dediler. Oysa oldukça sıcak bir suydu. Eğer ısmmak İçln kullansalar, klmblllr kaç yapıyı ısıtırdı. Blr zamanlar Ankara"nm tek llsesl olan Taşmektep'ln yerinde yeller eslyor. Bu tarihsel yapıyı yıkmışlar, ye rine Mavi Hastaneyi kondur muşlar. Ankara'nın yetlgtirdlSi zengin Vehbi Koç. bu okul içln şöyle der: «Taşmektep denilen Ankara tdadisl kuvvetll blr okuldu, lyl Agrencller yetlçtlrirdl. IVfezunlannın bttyuk blr kısmı hayatta başanlı olmuş Insanlardır. Bu oknlda din dersleri okumak ve ttftle namazlarını okulda kıl nıak zorunluydu. Ortadan Itlbarpn Franmzca derslerl de verillrdl. Rlr tastlkname alarak ortayı bltlrmeden okuldan ayrıldım.» YARIN: . ATPAZARrNIN DURUMU DÜZEITME öldürülmesi bir valimn tstlfası blr Genelkurmay Başkanının Istifası ile sonuçlanan Dr. Neşet Naci'nln soyadı yanlıslık la Arıkan olarak çıkmıştır. Aalı. «Arzan» olacaktır. DUzeltir, okurlarımiirdan ö?:ür dlleriz. % Kaledeki evlcr çok bakımsız aledeki evler çok bakımsız. Ankara'nın yerlllerl de burada oturmuyorlar, cekip gltmlşler. «Klmler oturuyor?> diye sordum. «Kınlcahamamlılar, onlar otnnıvorlar. Hio bir An mnıımRRis TURizm UE snnnr resriumf BA$VURU:AKAYCAD.NO:7 BAKANUKLAR/AMK TEL:I7944O 1 7 7 3 » K 9HflZİRnnl7HPZİRPni982 Tnm ppnsivon snmcE 59OOTL ıııııınnıııııııııııııııııııııııııı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle