28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 8 22 MAY1S 1982 .13. osta Caddeslndekl küçük meyhanelerden kıırtulduktan sonra, Karplç'e b)r dadanmış, bir daha oradan çıkmaz olmuştuk. Kışsa yan salondakl barda, yazsa bahçpdekl barda toplanırdık. BizJere Baha Karplç iyice alışmıştı. Dahası var, bizleri. yemekli salonda oturan müşterllerden fazla sever olmuştu. Zaten Karplç'in de 50'den sonra müşterilerl değişmiş, eski protokolünü yltlrmiştl. Belkl de gözüntin tuttugu has müşteriler biz sfiyılırdık. P Sadece prazetecller yor. gazetecllerln eşldostu olanlar, genç şalrler, ressamlar, parasız bohemier de buraları doldurmuştu. Barmen Nazım olsun, barmen tsıtıet olsun, elbette Baba'nın lzniyle. bize kredller de açmışlardı. Karpiç'i, tabli barını, Posta cad dftsindekl kücük meyhanelerfi döndürmüştük. Dönem döndüğü, lktidar değiştlğl için UstatlarımiT:, ustalarımız da, ekonomik bakımdan bizler gibl olmus lardı. Ekonomtk durumlan sarsılmış, Baba Karpiç'ln hoşgörülü yenl havasına uy muşlardı. Anksra'da siyasi kullslerln, edebl •ohbetlerin merkeri Karplc Lokantasından sonra uıun blr süre de Ankara Palas'ın salonlan oldu.. • Eski bürokratlar bar müşterileri oluyor Karpiç lokantası daha sonra saz saloııu oldu nun yanmda yerlnl alırdı. Oözden düşmüş genel müdürler, merkeze ahnmış va111er, danışmanlığa atanmıg müstesarlar bar müşterisl olmuslardı. Düzen blrdenblre. en umulmadık blr biçimde bozulduğu lçln, herkes duruma uymak sorunda kalıyordu. Blz genç gazetedler İse, muhalefet yıllannda senll benll olduğumuz yenl lktidar kodamanlannı henüz adamdan saymıyorduk. Kesemlz dolmasa da gönlümüz zengin olduğu lçln yenl kodamanlara blraz yukardan bakıyorduk. Ama çok sürmedl. Yenl lktidar, nasıl CHP'den çıktıysa, yenl lktldann yenl lokantalan da Karplç'ten çıktı, yenl ko damanlar yenl açılan lokantalara gltmeye başladılar. Süreyya, Karplç'ln adamıydı, ayrıldı, Yenlşehlr'de yeni blr lokanta açtı. Ahçısı Beklr ayrıldı, Yenlşehlr'de Piknlk'ln yanma ltiks bir lokanta kondurdu. Oralara uğrasak blle, bizler gene Karpiç'te kalmıştık. Şlmdl düşünüyorum da, klmler yoktu kl!.. Klm vardı, klmî yoktu, derken bellekte kalmış blraz lslm saymak lstlyorum. Geç mlş günler lçln blr tesellisl olabllir. Fethl Giray, Şahap Sıtkı, Şahat Gensoy, Haluk Tuncalı, Cüneyt Arcayürek, Çetln Altan. Suphl Taghan, Salim Şengll, Ahmet Muhlp, Cahlt Sıtkı, Dr. Cenanl, Bakl Süha, îlhan Tarus, Vedat Gürten, Suat Taşer. MUnlr Müeyyet. Efekt Tahsln, Gazanfer Kunt, Tuğrul Aşuroğlu, Feridun Fazıl, tsmet Hulusl, Selaml Izzet, Yavuz Abadan, Nusret Hızır, Avukat Şeflk Günder, Bülent Nurl, Nizam Payzm, Nusret Baban. Mekkl Sait, Sabahattln Sönmez, Adil Akbay, Niyazl Kotay, Seyfettln Turhan, Oktay Ekşl... însanoğlunun belleğl böyledlr, klmi dlllmln ucunda. klml hatırlayamadığım daha nlcelerl... Sanatla llglsl olmayıp arkadaşlık ettiğlmlz gençlik dostlanmız: Mustafa Baytaç, Solucan Burhan, Şeftali Mehmet, Avukat Arif Avcı, Bulgar ömer, Pastacı Ekrem Yapar, Fu Celal. Cin fils Kâzım, Mücahlt Topalak, Adnan Aktan, Kemal Abalı, Ofisci Clhat Mete. Ahmet Cemal. îstanbul'dan gelen gazetecller de uğrardı. Ahmet Emln, Nadir Nadl, Halll Lütfü, AH Nacl Karacan... Patron gazetecller barda blraz dururlar, yemek salonuna geçerlerdl. Baba Karplç lyi gününde İse, bar müşterilerl de canını sıkacak blr şeyler yapmamışsa, arada blr, bardakl bazı masalara blr kayık tabak lçlnde havyar, tereyag, kızarmış ekmek gönderlr, bizler de oturaklı, görgülü müşterilerlne benzer blr ölçüyle kapışmadan tadardık. Paramız mı yeterdl, ucuz muy du, bazen de kendl kesemlzden havyarlı blrer sandövlç ylyebllirdlk. Kapıdan glrince öne konmuş blr ma sadakl camda kapağı açılmış havyar kutuları durduğundan, en az heplmizin gözlerl havyar yemlj gibl alışkındı. nıınııınıııınıııııtinnınıııııııiMiınııınınııııııııııınınınııra • Yeni iktidar nasıl CHP'den çıktıysa, yeni iktidarın yeni lokantalan da Karpic'ten Ahmet Muhlp Dırana» # D lpte blr yuvarlak ma sa vardı. Akagündüz, mebusluk ellnden git tiğl lçln orada oturur. Nurettin Artam, radyo gazetesini bıraktığı lçln o Baba Karpiç'in vasiyeti: «Bamdakllere dokunmayın Mustafa EKMEKÇİ aba, son zamanlarda lylce lhtlyarlamış. lokantaya gelmez olmuştu. Torunu olan bir hanım akrabası lşlerlne bakıyordu ama onu, bunu kırıyordu. Dedlklerlne göre Baba. bu dünyadan göçerken yakınlanna çöyle diyesl olmuş: B Sergi. Necatl Abact'nın, MUIklyelller Blrllğl salonunda sergUediğl «Çlzgüerle sanat insanlan» güzeldl. Necatl Abacı 1958'de Mut'da dogmuş. llk karikatürU 1973 yılında yayunlanmış. Yarışmalar kazanmıs. Blr karlkatUru Gabrova Dünya Güldürtl Müzesl'no ahnmış. Sergiye, Necati Abacı'nın annesl Tarsııatan kalkıp gelmis. Teyzeleri, enlştesl da aergldeydl. Karlkatürlerl çlzümiş sanatçılar şunlar: Fakir Baykurt, Yıışar Kemal, Şadl Çalık, An» Erhat, HHml Yavuz, Ferlt Edgü, Emll Gallp Sandalcı, Devrlm Erbil. Salah Birsel, Abldln Dino, Turhan Selçuk, Tan Oral, Oğuz Aral, Yurdaer Altıntas. Bedrl Rahmı, Attil» llhan, Mengıı Ertel, Adnan Saygun, Can Yttcel, Şahln Kaygrıın, Kuzgun Acar, Genco Erkal, Ar» Gfller, Kaym Oıaezgia. Sergiyl dolaşırken tanıslanniB, *rkftd*»ıylanr"»rtft blr aıaâaynuş gibl oluyorsunuz. Hem sergl var, hem de MUUdyelller Blrllgl bahçe«lnln açüışı. MUlkiyeliler Blrllğl Başkaru GUngör Aydın, bahçeye, Birllğln lokantasına yenl bir biçlm vermiş. Bahçe şampanya patlatılarak açıldı. Sergl de öyle. Vedat Ttlrkall, Istanbul'dan, Ankara Iktisadl Ticarl îllmler Akademisl, GazeteciUk ve Halkla İlişkiler YUksek Okulu'nda dUzenlenen «Slnema sornnlan» konulu toplantıya gelmiştl. O toplantıyı lzleyemedlm. Mahmut Tall öngören ile Aslstan Zafer Özcan dUzenlemisler. GUzel olmuş. Böyle bir toplantıya llk kez KUltUr ve Turizm Bakanlığı Slnema Dalresi Baskanı da katılmıs. Gldlp lzleseydim ya, olmadı lşte.. Serginln açüacağı gUn aksamUstu, Vedat TUrkaU blrkaç arkadaşıyla eve geldl. Sergiye gidlyorunı, haydl alzl de götüreylm dedtaı. TUrkaU'nin muzipliği UstUnde: Bak bak, bize çay yapmamak lçln terglye götürtlp orada ağırlamak istiyor! dedl. Ekledi: Hani çizgi filmlerde vardır; ıızayda blr dslm, dahı blr yere varmadan vıjjJJJttt dlye blr baska yere glder ya, öyle! MUlkiyeliler Birllği'ne vardık ki, anababa Rttnu. K o nusmalar, günUn konulan üstüne... Danışma Meclisi kulislerinde imzaya acılmıs blr yasa önerisl var: «Dil Akademisl» İle ilgili. Itnzaya açıldı ama, daha başkanlığa verilmedl. tmzaların •ayısı da as değil, sekseni aştığı söyleniyor. Yasa önerislni hazırlayıp, İmzaya açanlar »öyle dttşUnüyorlardır: Sekseni aşkın lmzayı topladığımıza göre, bu yasa finerisi Danışma Meclisi'nden geçer. Türk Dil Kurumu'nu da böylece kapattırırız!. Türk Dil Kurumu'nun kapattınlıp da, yerlne lstedikleri biçimde bir başka kurum oluşturma duşüncesi, kavgası yeni değil. Yıllar öncestne dayanır. Son yıllarda, tutucu bir gazete bunu parmagına doladı. Türk Dil Kurumu'nda yıllarca çalışıp da, blr nedenle oradan ya uzaklaştırılmış, ya ayrümış olanlardan bir kadro da oluşturdu. Belki bir vakfa da bağladı... O kadrodakilere aylık veriyor mu, vermlyor mu bllmlyorum. Ama, hem düşUncesi doğrultusunda kullanablleceği, hem de parasını devletten ödeteceği blr kadroyu yaşatmak için çırpınıp durur. «Yaşayan Tfirkçemb» sütünü, görünmez oldu. Demek, söyleyecek söz bitti. 13 nisanda Ankara'da M1U1 Egitim Bakanhğı'nca düzenlenen «Türk Dlll YUksek Uanışma Kurulu» toplanüsına gelen tutucular, «Akademl» diye tutturmuşlardı. Ikinci toplantı 28 mayısta. 28 mayısa gellrken, yine Türk Dil Kurumu'na doğru yanlış saldırıp, Kurumu yıpratmak gerekirdi. Tutucu gazetenin lki tutucu yazan, bununla görevliydiler. Kapatılan btr partlnin dtlsüncesl doğrultusunda çıkan bir dergide, Türk Dil Kurumu kapak yapıldı. «Komünlst Partl Kongresl'nden Türk Dil Kurumu Malî Sekreterllğl'ne» başlığı kapaga kondu. Gazetonin görevli yazarları için malzeme hazırdı. Prof. Dr. Cahit Ünal'ın 1960rh yıllardan birinde Italya'da blr toplantıya katılması ele alınmakta, buradan giderek, yazarlarca TDK suçlanmak istenmekteydl. Bir gazetecl olarak o zaman olayları izlemiştim. Burhan Cahlt Ünal, gazetede çıkan haber Uzerine Ağır Cezaya verllip yargılammş, aklanmıştı. 12 Mart döneminde, suçlamalar yinelenmiş, Burhan Cahit Ünal, bu nedenle lçerde kalmış, çıkmıştı. Şimdi, ele bir fırsat daha geçtiğl düşünülüyor ve aklanmış davanın olayı dergiden sonra, gazetede ylneleniyordu. Amaç ise açıktı: Artık, bu TDK kapatılmalı! Anlaşılan «Türk Dlll Yüksek Danışm» Knroln» toplantısından bekledlklerinl bulamadüar. Danışma Mecllsi'nde birkaç kafadar bulup, bir yasa önerlsinl İmzaya açtırmak daha «afllll» olacak. Dünyada, insanlan kuUanmak gibl kötü blr ?ey yok. Danışma Meclisi'nin bazı Uyelerinln böyle blr oyuna nasıl geldiklerine şaşmamak elde değil. Türkiye'de insanlar sınavlardan, deneylerden geçlyor. Bencillikle, «Dediğim dedik, öttUrdttsUm düdOkl» kafasıyla, başanya ulaşılabilir mi? Elin kızı, daha «Afilli» olsun dlye, burmmdan«Estetlk» ameliyat olmaya katlanıyor da, dlllmizin güzelleşmeslne özleşip anlaşmasına katlanamıyor lste, ne yapalıml «Ne yaparsanız yapın, ben artık gldlyorum. Ama slzden bir dilegim var, sakın ha, bardakilere dokunmayın, en goT.de, en has mOşterilerim onlarmış!..» Blr zamanlar Cumhuriyet baloları verllen, kordtplomat ların uğrağı olan Karpiç lo kantası Baba öldükten sonra daha çok kâr getlrsin dlye, blr gün baktık ki, saz salonu oldu. Bar kısmına da döner taktılar, sokağa bakan camekânı kaldırdılar, ayakta sandövlç yenen blr hale soktular. Yolum düştüğünde bakar, yüreğira sızlardı. Karpiç'e seyrek uğradığımız, son yılları, bir gün Haluk Tuncalı İle barda oturuyoruz. Amerikalı Ray Brook adında blr gazeteci geldl. Yanında kocaman, nerdeyse yetişkin bir çocuk büyüklüğünde blr kö pek. Amerikalı, Alman Elçlllğinden harp lçlnde çalınan belgelere ait bir fllm yapılmıştı, olayı araştırmaya gelmiş... Adam irl yarı, sakallı, dev gibl blr §ey... Köpeği de öyle... Bir yandan lçlyor, blr yandan da ısmarladığı Janbonlu sandöviçleri köpeğlne yediriyor. Ben Haluk'a bakarım, Haluk bana... Amerlkalı'nın ardmdan Barmen Ismet de. «Benim elitnden ne grelir?» glbllerden kaş göz eder. DüşündUm, acaba Baba olsaydı, bu Amerikalı köpeği İle buralara girebilir mly di? Elbette giremezdl. Üç kuruş kazanmak İçin nelere katlanılıyordu. Sıtkım iylce sıynldı, o günden son ra bir daha ayak basmadım. Karplç'ten sonra birblrlerlyle lçmeye, aynı yerde buluşmaya alışmış olanlar, yenl yerler aradılar. Bir süre Sağlık Bakanlığı'na yakın Pınar Otelinln banna dadandık. Bizi oraya. rad • Yeni kodamaniar yeni açılan lokantalara gitmeye başladılar. Süreyya Karpiç'in adamıydı, aynldı, Yenişehir'de yeni bir lokanta açtı. Ahçısı Bekir ayrıldı, Yenişehir'de Piknik'in yanına lüks bir lokanta kondurdu. Oralara uğrasak bile, bizler gene Karpiç'te kalmıştık. Karpiç'in seyrek uğ radığımız, son yılları... Bir gün Haluk Tuncalı ile burada oturuyoruz. Amerikalı Ray Brook adm da bir gazeteri geldi. Yanında kocaman, nerdeyse yetiş kin bir çocuk büyük lüğünde bir köpek. Adam bir yandan içiyor bir yandan da ısmarladığı jambonlu sandöviçleri köpeğine yediriyor. Dü şündiim, acaba Baba olsaydı bu Ameri kalı köpeği ile bura lara girebilir miydi? arpiç'e gelip, barda oturanlara afilli bir selam verdikten sonra salona geçen, o yıllan n unlü bir gazetecisini Çetin Altaa aduu anmadan çok güzel anlatır. Ancak, artık aradan yıllar geçtigl için adıru söylemekte blr sakmca yoktur; ama gene söylemiyelim. Çetin. Iri. şişman vücutlu, bebefe »uratlı, gelitmtş göbekli ve rölöve şapkalıydı* dlye anlatn. Mr. Moore diye seksenlik bir Ingiliz gazetecl vardı. Bir gün Çetin'e onunla konusurken çovlrmenllk yaptınyor. Çetin'i göstererftk. «He is very good bov Mr. Moore canım. Zeki boy, akıllı boy canım. Babası da arkadaşımız canım. 1yi yetişecek burada. Gazeteciliğe büyüh istidadı var.» •Yes yes". diyor Mr. Moore. Ancak 'tstidat' aöz cüğünü pek anlıyamıyor: What is istidat? (tstidat ne demek?) diye soruyor. Naşit Hakkı şaşınyor. yeniden Çetin'e dönüyoı. «Şcy canım. istidat ne demeh canım?' Talent.» Mr. Moore'a dönüyor 'Talent canım. Var bu boyda çok talent canım. Bilmem anlatabildim mi canım?' Mr. Moore. hiç bozmadam «Yes, yes...» diyor. •Yalnız biraz haşandır canım. Böyle giders* ifinden kovulacah canım.' •Yes. yes...» Sıra ba/.ı gizli konuşmalara, onun duymAman gereken sözlere gelince de. Çetin'e dönüyon •Hadi senin işin bitti. sen dışarı çıfe cammA diyor. öylesine partisine bağlıydı ki, Ankara'da llk yayınlanan muhalif gazeteyi satan dagıtıcılan bastonuyla kovalardı. Ama karşı parti iktidara geçtlfrindft bir süre sonra onun saflannda soluğu ilk alan CHP'li oldu. Mr. Moore K Cahlt Sıtkı Tarancı nnıııııımnımTTTTTmTTTiımıııiBrTiHiırTTTTTTmniiııımııırTTTTTm bay, yaptığı şakadan memnun, dört blr yanma gülücükler göndermlş. Blraz son ra, hesabı ödemek üzere cebinden bir beşyüzlük çıkarıp vermiş. O zamanlar en büyük kupürler, bugünkü gibl blnlikler, beşblnllkler deglldl, beş yüzlüklerdl. Baba, parayı almış, hemen adamlarını bankaya salmış, beş yüz llra kargılığı yirml beş kuruşluklarla değlştlrtmiş... Garsonlar tepsinln içinde çll çil yirmlbeşliklerden oluşan kimblllr kaç kiloluk külçeyl getirlp Amerikalı Albayın önüne koymuşlar. Amerikalı Albay. blr Amerikan gakası mı yapmak Istemiştl? Baba da ona böyle karşılık vermlştl. Olayı ben görmedlm ama, anlatırlardı, lşlttim. yocular dedlglmlz, Ferlt Sıdal, Selahattin tnal, Adem Şahin, Yücel Aşan alıştırdı lar. Burası da Karpiç'in yerinl tutmadı. Gruplar dağı) dı, herkes kendlne göre blr yer aramaya koyuldu. Şehir değiştlrenler, yaşlananlar oldu. Eskiler ne zaman blrlyle karşılaşsa: «Nereye çıkıyorsunuz yahu?» diye soruyordu. «Hiç bir yere!..> «Karplç blttl. blz de dağıldık.» «Ya öyle oldu.> Posta Caddesinden geçlyordum. devam ettiğlmlz küçük meyhanelerin yerlerlni halıcı dükkânları. yedek parçacılar almıştı. Acaba blzden sonra gelen, blzim gibl içkill blr hayat süren genç adamlar nerelere Kidiyorlardı? Elbette blr yerlerl vardı ama, neredeydl, neresiydl? Onbeş yıla yaklaşıyor, îstanbul'a göçtüm. Ankara'ya her yolum düştüğünde eski günlerl düşünürüm. Blr daha gerl gelmeyeceglnl ben de biliyorum. Soranlar olur: «tstanbul'da nereye çıkıyorsunuz?» «Hiç blr yere.> «öldü o güzel günler.» ölmez o güzel günler, 01medl de... Aramızdan blr çokları ayrıldı, kalanlar da birer köşeye çeklldiler. O güzel günlere gelince, on lar blr yerlere saklanmışlar. orada güzelllklerl yltmeden duruyorlar. tlerde önde, elbette çok güzel günler vardır. Olmaz olur mu. vardır. Bugün o günlerl yaşayanlar, yann güzel gtlnler diye yaşadıklannı anlatacaklardır. Güzel günler da dlklerimlz böylece kuşaktan kuşağa aktarılacaktır. 41 Yann: Alman Büyükclçisi Von Papen'e suikast TEKLIF ISTEME ILANI SEKA ÇAYCUMA MÜESSESESİ MÜDÜRLÜGÜ'NDEN ÇAYCUMA/ZONGULDAK Amosya, Ankara, Bolu, Bursa, Denizli, Eskiş»hıı, Isparta, Kastamonu, Sinop, Zonguldak Orman Bölge Eaşmüdürlüklerine baglı işletmelerden tesisımizin ihtiyacı olarak alınacak 240.000 M3 çam, 40 000 M3 kayın kağıtlık odunlann Çaycuma'ya nakli için, 7 Haziran 1882 pazartesı gunü saat 12.00'ye kadar kapalı teklif ahnacaktır. Bu lşle ilgili şartname Müessesemizden almabilecegi «ibi, Izmit Genel Müdürlüğümüz SEKA Afyon Aksu, Balıkesir, Dalaman, Izmit, Kastamonu Müesseselerl ile Bolu Bölge Tedarik Amlrliğinden bedelsiz olarak temin edilebilir. Müessesemiz Arttırma ve Eksiltme Kanunu'na tabi olmadıgından, ihaleyi yapıp yapmamakta veya diledigine yapmakta serbestür. (Basın: 15908) SAHİBİNDEN 72 VOLKSWAGEN TeL 28 64 56 İLAN 12. SULH HUKUK HAKİMLİĞİNDEN KARAR ÖZETİ İSTANBUL BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN îhtlyacımız olan 100 adet Hidrolik Sıkıstınnalı Çop Kamyonu, kredlli olarak iç plyasadan satın ahnacaktır. Teklifler, 14 haziran 1982 akşamına kadar Makln» Elektrik ve Sanayi Işleri MüdUrlUğüne verilecektir. Kredl Şartları, Teknik ve ldari Şartname aynı Mudürlükten temin edlleblUr. (Basın: 15816) 3523 İ8T. # 25 kuruşluk havyar merikalıların da sökün edlp, resml elblse İle ortalarda do laştığı günlerdl. «Go Home» falan daha çıkmamıştı. Amerlkalı subaylann da resmi elbise İle dolaşmaktan korkulan yoktu. Amerikalı albaylardan şakacı birl olacak, blr gün Baba Karplç'ten 25 kuruşluk havyar lstemls. Baba da, «Olmaz» dememig. Marul yapraklan İle donatılmış, buzlu bir kasenln lçlnde, tam ortada görkemll blr havyar tanesl yollamıg. Al A 980/419 Nermln Plren tarafından davalı Bahrl Plren aleyhlne açılan nofaka davasmda: Mahkememlzce 24. eylül 1980'den gecerll olmak özere Davacı Nermln Pıren lcln ayda 5000. oocuklan Gürkan Perin Içlnde 3.000 llra kl cem'an 8000 lira nafaka İle 4600 llra vekalet ucretlnln ve mahkeme masraflarının davalı Bahrl Piren'den alınnrak davacı Nermln P\* ren'e verilmeslne 24.4.981 tarlhlnde karar varlldlğl Ilanen tebllğ olunur, B: 5452 MENKUL MAL SATIŞ ILANI ANKARA YENİMAHALLE 2. ICRA MEMURLUGUNDAN Dosya No: 982/497 250.000.00 lira rmıhammen bedelli bir adet 08 PK 746 plakalı 1972 model siyah ve krem renkli Murat 124 marka hususl vasıtanm 1. artırması 27.5.1982 günü saat! 13.00'de Demetevler, 12. Cad. Havacılar Sitesl yanındakl Sungurogullan oto parkında yapıla«.aktır. Bugünü muhammen bedelinin yüzde 75'ine teîlpli çıkmadıgı takdirde, 2. artırmasının 28.5.1982 gunü aynı yer ve saatte yapılacağı en çok flyat verene Ihale edilecegl. Belediye ve damga resmlnln alıcıya ait olduğu ilan olunur. 14.5 982 (Basın: TashihJ'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle