Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 2 ERGİ Usül Kanunumuz vergl zryntnı şöy» le acıklıyor: «Mükellefln ya da «orumlunun vergilendlrme 1 e ilglll ödevlerlnl za1 manında yerine getlrmemesi yo da ekslk ge« tirmest yüzünden verginin 2amoT\ında tahaks kuk ottiriimesinl ya da eksik tahokkuk ettirilmesinl Ifade eder.» Bu kanun burada salt gelir verglsini değil yürurlukteki tüm vergl kanunlarını icereceğini de anlatmak lstemektedir. OLAYLAR VE GÖROSLER 27 NÎSAN 1982 V Vergi Kaçakeılığıni ' Olusturari Etkenler VERGİ KAÇAKÇILIĞINA KARŞI, KOŞULLAR NE OLURSA OLSUN, TEK YANLI YORUMLA ÖNLEM ALMAK, GENELlİKLE SAKINCAH SONUÇLAR VEREBİLİR Kamu harcamaiarmm yapılabllmest, kamu yatmmlarınin tamamlanması öncelikle, vergH lerln yeterlnce ve zamanında toplanmasina bağlıdır. Bunun ölcötünö de devletln bütc« kanunlan saptar. Dolaylı ve dolaysiz yoldan alınmak Istenen vergllerln halkın gözöndo blr kutsal görev olduğunu vurgulamak lcln «vergllendirllmiş gelir kutsaldır» vb. örnekler de vergl dairelerlnin en göze carpan yerlerine yazılıdır. Halka yardımcı olacak bütün cabalar sarfedllîr. Ama bütün bu olumlu görünen cabalara karşın, gazets ve dergllerde. özel ve genel toplantılarda yetkilller bu vergl ziyaı (kaçakcılık) olayından yakınır dururlar. Klml uzmanlar toplumda vergl ahlâkınm henüz gellşmediğinl, yasolarda buyük boşluklar buiunduğunu, daha sert öniemler almanın Berekllllğlnl savunurlar. Gene bazılan vergl ziyaıni oluşturan nedenlerl şu ana noktalarda topluyorlar: 1 Devlet gücunün etklslz kaldığı dönemlerde, 2 Vergt kanuntannm sık değiştlrllmeslnde, 3 Vergl Ihtilaflarınin coğalmasında 4 Devlet yönetlminden memnuniyetslzllkte, 5 Vergl yökunün gelir grupları arasmda adll dağılmamasında... Bazı mall börokrat cevreler de vergl ziyaının ekonomlk etkenlerl üzerlnde duruyor ve gelir dağılımının haksız rekabet yaratacağını, bunun da pslko • sosyal etklleri olacağını bollrtlyorlar. Ayrıca ekonomlk etkilerl icln «flyatlar, enflasyon, Istlhdam. yatınm parametrelej rldlr» dlye yorumluyarlar. Bazı görflşter de, vergl ziyaı olduğu takdlrde devletln yöksek gellr gruplarından alacağı verglyl, düşuk gelir grubundakllere yansrtamayacağına dikkatlerl ceklyorlar, bu etkislzllğln sosyal huzursuzluk getlreblleceğlne değinerek bu etmenln sosyal etkiler sınıfına gireblleceğinl öne sürüyorlar. Bu görüşlere, önerilere katılmamak mümkün değildlr. Hepslnln ayrı ayn gerceklerl vur* gulayan yanları vardır. Ama ne care ki gene yetkililor milyarlar kacırıldığını ve vergi yükünön ücretlller tarafından ceklldiğlnl söylemektedlrler. Savunulması olağan dışi bu olay neden gitgide artiyordu? Oysa sayısız kolaylıklar, muafiyetler. indirimler getirildiğl belgelenlrken. neden artıyordu? Ve azalmadıği görGldükce de, vergl ziyoını önleyecek yenl ftnlemler uygulamaya konuluyordu. Örneğln bu edime uymayanian yasamız (kaçakcılık, kusur • usulsüzlükj cezaicn vermekle korkutmak Istemlştlr. Bu önlemler tie yetmeyince yenl 2365 sayılı kanunla bu cezalara blr de «ağır kusur» u eklemlştir. Ayrıtea eskl 213 sayılı Vergl UsDI Kanunu kacakcılığı 344. maddede 3 fıkra hallnde tanımlar* ken, yenl 2365 sayılı yasada bu fıkra adedinl Ö'a cıkararak kacakcılığa glrecek eylemleri fcıralomıştır. Blr başka deyişle kaçakcılık glrecek eylemlerl sıralamıstır. Bir başka deylş Kemal KARGÜL Ie RacaVcrtık glrişlmlnln kapsammt genişletmiştlr. Yine aynco VU.K. 381 maddesl (bilgl vermekten çeklnenler) biraz gellştlrllmlş, diğer maddeler de takviye edllmiştir. özel usölsüzlükıere de itlraz ortadan kaldırılmıştır. cStok affı, tahsllatı hızlandırma» yasalarının ne derece etkill olduğunu ve beklenen yararian getirlp getirmediğinl zamanla öğreneceğlz. Bu önternter de yetmeyince belkl gene bir revizyon gerekecek ve bu sürup gidecektlr. Ama mükellef dediğimiz «gercek kişlnin bir takvim yılında elde ettlğl kazanc ve iratların gelir verglsml ödeyen» ile Gellr Verglsl Kanunumuzun tgelir unsurlan» boşlığını taşryan ve 2. moddestm oluşturon kazanc ve iratlan elde eden mökellefler surekil eleştlrllecek, bunlara suclamalor yönelecektir. Oysa sorun ne önce getlrilmlş ne de şlmdl yurürlüğe konulan bu yasalardadır. Tortışma, ne «ünlter gellr verglsl ml?» yoksa tsedüler» gelir verglsi mi?» ne de «katma değer verglsi» üzerine olmalıdır. Cönkü bunlar vergl ziyaını ortadan katdıracak ya da oranını kücül tecek tedblrlerl gösteren kesln bir ölcü olmayacağa benzemektedlr. O halde bu soruna bfr başka boyuttan bakaltm. Yazımızm başında belirtmeye calıştıgimız bu etkenlerl bulmaya ve araştırmaya yönelelim. Vergl kacakcıltğı dedlğimlz bu sorunu 3 ona grup veya başlık etkllemektedir. 1 Toplumun ekonomik ve sosyal yapısından kaynaklonan etkenler, 2 Yasalardan kaynaklanan etkenler, 3 Toplum Devlet uyumsuzluğundan kaynaklanan etkenler. 1 Toplumun ekonomik ve sosyal yapısıno ne zaman değinsek Osmanlı teba geleneğinl, örf ve adetlerlnı gözden ırak tutmayacağız. Bugun toplumun ürettm etmenlerini ellnde bulundurcmlar ya o kuşak ya da o kuşoğin çocuklaııdır. Buna ek olarak sosyal etkenleri de unutmamak gerekir ki: A lletlşlm araclonndon yoksunluk (örneğln bosın, rodyo, televizyon, telefon. telgraf hizmetleri) B Okulsuzluk ,C Halk Clnlversitesi yerine gececok tiyatroların oHnayışı D Seyahat yoluyla buyük kentlerl görme ve sosyal değişlm söreclnl hızlandırma alışkanlığmın yaratılamamış olması, E Aşırı derecede tutuculuğun. geleneksel cevreden korkma huyunun da etklslyle getirdiği ekonomlk ve sosyal güvensizllk vb. bask; ve korku ortmrtmdd klmseye gövenmemeyi öğreien toplumun bu kez yasolardan koynaklanon etkenlerle katmerlenen «sartlandırılrnış güvensizlık» duygusunun d«vlet ellyle silinmesi, giderilmesl düşünütmemiştir. örneğln böylesine gOc ve atlotılması, yaralannm 8anlma9i uzun sürecek toplumsal bir evrevl gecirmeden, 2. DDnya Savaşı sonundo birdenblre karşısında »varlık vergismi> görmüş ve yaşamıştır. «Mllll Korunma Kanunu»nun anılarını unutamamıştır, belkl... Avnca eğlt'm duzeyi konuPİarı yorumlamaya yetmedlğl ıcln, 6183 sayılı »Amme Alacağının Tahsill Usuiu Hakkında Kanun»u Osmanlı (musadere) uygulamasma benzetmlş ve tekror korku panı<Jlne düşmüş de olabllir. Gene «Memurin MuhoVemat Kcnunu» İle haksız ve suclu görülebliecek blr memurun, bir vatandaş gibl bağımsız mahkemelere şikayet edüememesl, toplumda farklı muamele göröyoruz Izleniml yaratmış olabilır. 17 ^ayılı «Türk Parasını Koruma Kanunu»ndan haberi olan ve olmayabilene, özerinde merak icin bi'e olabllir bir Dolar ta J şıyan votandaşı bilincll olarak bu sucu İS'eyenle aynı terazlde tartması sonucu ceşitll boyutlarda kırgmhklar uyandırmış olabilir. Kötü nlyetll blr azınlık yüzunden tüm toplumu vergl kacakcısi cerceveslnde döşönmek ve katı yasa maddeleriyle kıskıvrak bağlamak, uzmanların blle güc yorumladığı her turlü hazmettlrliemeyen yasa uygulamasının etkl • tepkisl butün bu olumsuz anılar zlncirlne blr halka daha eklomiş olabilir. rllmMt sekilnde yorumlana gelmlştlr. Sermaye birikim'nl birkoc yüzyıl once tamamlamomtf. cağm gellşim doğrultusundo kurumlaşamamış, cüce lsletmeler dönemlnde bulunan bir yapı ve geleneklerln getirdiği ürkeklik ve korkaklık lclnde halkm her şeyden etkilenmesl doğaldır. Oğluna dahl güvenmemesi bu tezlmizl doğrulamaktadır. önemll olan konulardan blrisl de vergl yasalarının uygulanabllirllğl Işlerliğl Içln mslyatlf ekslkttğldlr. En yetkill bellediğlmiz klşl ve kurumlar da bile yasanın kendislne verdiğl yetklden kacts vardır. örneğln yasa: Blr verglnln başka blr vergi dairesine yatırılmosı halinde, ödementn yapılmış sayıiacağmı kabul etmektedlr. Amo mukellef bu kolaylıktan yarorlanamoz. Ktsaca uygulamada gerekslz kırtasryecillk mükellefl tedirgin etmektedlr. Ilacta HastalıK Yüzbaşı Selahattin Yurtoğlu'nu çoğu okurumua tamr. özyaşamını romanlaştmp yayınladığım Ytizbaşı Selahattin 1912 Balkan Savaşmda yaralanmış, Birincl Dünya Savaşında Iran ve Irak seferlerine katılmış; Kafkasya'da Gürcistan'a dek uzamp Baku'nun Türk ordulannca ahnmasmdan sonra Osmanlı Devletl'nin başkentlne dbraoüş: 21 mayıs 1919'da Albay Beklr Sami ile Batı Anadolu'ya geçip sava$mış bir asker; «hayatı bir roman...» Yüzbaşı Selahattin Yurtoğlu'nıın oğlu Doktor Cengiz, benim arkadaşımdır. • Îşte bu Cengiz, «Yurtoğlu îlaçlan>nı üretir ve ürettiği her ilacı piyasaya ötekilerden çok daha ucuza sürer. Neden? Babasmm ruhu şadolsun diye ml? «Böyle t>abaya böyle oğul yakışır» diye ml? «îyilik yapayım da ölürsem eennete giderlm» diye mi? Yoksa ötekl ilaç şirketlerlne şaka olsun diye mi? Nedenini bümiyorum: ama, Üstünde «Yurtoslu» admı göruüğümüz blr ilaç ötekilerden daha ucuza satılır. Pekl, bu iş nasıl iş? •*• • ••• ••• 2 Bellrtmeye calıştığımız glbl genel Yüksek düzeyde dil» deyteüyle almasıkh kullanılan «Kompüter Programlama Dili» üz»rinde tamm uy ' gımlufcu bulıınmamakla bir"" likte ban temel ozelliklerinde düşünce birllği vardır. Bu karakteristlkleri çöyle özetlevebiliriz: 1. MaMna kodu bllglsl gereklidir. 2. Bir kompüterde kullamlan blr programlama dillnSn di^er kompüterde kullamlma olanaklan yöksektlr; 3. Kotnputer programlama dillerinde genellikle bir talimat fatlalığt vardır: 4. Oriiinal probletne çevîrici dilin olduğundan daha yakm bir derecede bir notasyon uyarhğı vardır. T952 yıhnda Univac'm «Short Code» i\e başlattıfcı programlsîma dillerînin tarihçesi 1947 yılında kurulan ve meslekî bir dernek olan ACM tarihi kadar eski bulunmaktadır. Kontmuu tarihsel gelişimine Rosen, Bemer, Sammet prfbl yazarlar dısmda önemli katkılarda bulunulmamıştır. Bunun ötesinde. yazarlar arasmda da önemli hususlann neler olduğu, tarihlerin belirlenmesi ve konulann tanımı ile acıklanmasına ilişkin konularda kesin bir tutariılik görünmemektedir. Gelir vergiai yasasmda esklden berl blr cıban başı olcn ve bütün mökelleflerln sesslz protestosuna yol acan bir etken de «Indlrtmler»dlr. örneğin: 100.000. TL. net ticarl kazancı olan 3 cocuklu blr mukellefe yıllık 18.000. T L genel Indlrlm uyguluyoruz. Ama blr miiyon ve daha fazla kabanan bu mükelleflere de aynı Indlrimi tanıyoruz. Bu nedenle etkltepkl kuramım önceden kabul ve davet ediyoruz, demektlr. «Servet Beyannomesi» vergl loin bir oto kontrol yapıtı olarak ortaya çıktığı tarlhlerde, mükellefler anlatmaya calıştığımız nedenlerden gercek curumlannı blle bellrtmeye cekinmlşler, blr müsodere endişesl lclnde aervetleriPi en az gösterecek bir yola ltlimlslerdir. Böylece şlfası bulunmayan bir hastalık oluşmuştir. «Emlak Alım Verglst »lcln sfiylenecek hlc blr şey yoktur. Ama »Krymet Anıs Verglsl» mökelleflerce, öz vartığın yenlden vergllendl Slmdl bir başka etkenler grubunda, yanl 3, Devlet Toplum uyumsuzluğuna geçelim. önce şunu belırtmek yerinde olacaktır. Eğer devletln ekonomik, mali ve siyasl kurumlon; toplumun skonomlk. malî ve sosyol kurumlarıyla ahenk lclnde değilse ortaya uyumsuzluk cıktığı tarlhte cok görülmüş örneklerdir. Bir tarafm mutlaka sağlam llişkiler lclnde bulunrriasmı gerektlrecektlr. Bu ödevl başarı İle yopmast gereken ve 5590 soyılı kanunla kendlnn bağ kurma görevl verllen kurum başarablllrdl. Ama ne denll bunu sağladığını blletnlyoruz. Blz konuya devam edereek llk karşımtza cıkan etken «KİT»ler görünüyor. Yanl tKamu Iktlsadl Teşebbusler!» ne kadar haklı sebeplere davandırılırsa dayandırılsın zarar edenlerine hazineden kaynak tronsferl lcgüdüsel vonım ve tartışmalara meydan vermektedir. Cunkö bu kaynağın bir kısmı vergllerden ka'şılanmaktadır. Aynco Vergi kaynaklarıyla donanan biitcenin sosyal ve ekonomik yatırımlara ayntan payının bölgeler arası dağılımı önerrH bir pslkololik etken görCnmektedlr. Bu örneklerl sayısız sıralamak mümkündör, ama blr yazi ve yorum smırlannı cok taşacaktır. Bu nedenle vergl ziyaında odaklasan noktalan özetlersek. bu zlyaın öncellkie sermaye blrlkimlnl tamamlamamıs blr topluma dlrenme getirdlğl maltye tarlhlnde bllfnen blr gercektir. Bozı uzmanlar bu görüse itlraz ederek, sermaye birlkimln! tamamlamış toplumlarda da bu alışkanliğın devam ettlğlnl savunabıürler .Ve haklı olduklartm da kabul edlyorum. Ama her toplumun gellçme evrelerlnln farklı olduğu da kabul edllmelldlr. Sonra, yasalarm değişkenllğl ve gerly« dönuşlö uyguianablldlğl, (Makable samil) korkusudur. Ve bu korkumın kaynağı da (kamulaştırmada döşük raylc) olattUr. Vergi yasalarmdakl uygulomaların blr pllot bölgede yapılmadan ya do blr uygulama arolığı, fırsatı vermeden, acımasızca uyguionmasını da bu etkenlere dahll etmek gerekecektlr, Şu halde koşullar ne olursa oisun. tek yonlı yorum yoparak önlem olmak her zoman sokıncalt sonuclar verebllir. Blr yerde Islerflğlnl kaybetmlş blr ekonomlk olay vorea. oroda mutlaka etmenlerl olan sorunlor vor demektlr. önlenmlş glbl g8runenler de başka sonınlara yol acabillr. BurhanlARRfcD 44 Pera Palas,, Olayı URİZM sözü belki blr otuz yıldır sık sık yinelenlr. Son yıllarda buna bir de «Turizm patlamcrsm eklendl. Eklendl amma, «Patlomcn hep blr yıl sonraya ertelenlr oldu. Bu arada. şöyle blr yarım gunluğüne topraklarımıza ayak basan yabancılan, klml gün alacakaranlıkta davul zurnayla karşılamak da gerekll görüldö. Batıda, hatta Balkanlar"da pek çok ülkenin ekonomlk yapısmda turizm gelirinin önemll yerlnl bilen blr kl= şl olarck «Turlzmsi elbette kücümseyemem. Ne var kl, turlzml önemsemek ve turlzmi ülke yararma kullanabllmek ayr' ayrı şeyler. 18 Ağustos 1981 günü yürürluğe glrmlş olon 2684 sayılı «Turlzml teşvlk kanunu», Türklye'de turizm gellrlni artırmak, turizmln bir endüstri dalı olmasını sağlamak gerekcesiyle çıkanlmış bir yasadır. Ne var kl, adının başına «Kültür» sdzO de eklenen «Turizm Bakanlığı» sözkonusu yasanm acık, ya da dolaylı hükümlerine dayanarak coğu Bakanlığın yetkl v# uzmanlık alanmı dilediğl an ciğneyebllecek olağanüstu bir dikta örgütu niteilğıne dönüştürülmöştör. 2684 sayılı yasanın özelllkle 8. maddesinm I. bendlnin a ve b. 3 bendinln 2 ve 3 paragrafları Turizm Bakanlığını tek otorits yapmaktadır. Turizm Bakanlığı dilerse Orman Bakanlığtna sormadan, Imar Bakanlığından , izin almadan, hatta Mallye Bakanlığının onayını elde etmeden ormanlık topraklon kendl üstüne alır, kıyılan, ya da arkeolojık alanları kendinın bilir ve dlledlği yapı. ya da tesisleri, yerli, ya da yabancı klşitere yaptırabılır. Özellıkle 3. bende cok acıktır: «Diğer gercek ve tüzei klşller tle vakıfiara alt olup turizm isletmesl belgesine sahlp olmayanlar, Bakanlıkça kamulaştırılarak hazlne adına tapuya tescll v» tescll tarlhinden başlayarak en gec blr ay lclnde Bakanlığa tahsis edillr. Uyusmazlıklarda dava ve taklpler kammastırmak kararmo değil bedeline ilişkin olarak yürütülür ve sonuciandırılır. Uyusmazlıkların cözümlenmemlş olmaaı, arozlnm (taşmmazın) turizm amaclı kullanma tahsisin» «ngel sayıtmaz.» Bu hükümlere dayanarak istanbul'da şu gunlerde baş'aroış bir gırişimi kısaca yazıyorum. Turklye'nin 90 yıldır ayakta kalmış ilk ve son anıt oteü «PeraPolas» Turizm Bakanlığınca kamulaştırılmak ıstenilmektedir. Milletlerarası Yataklı Vagonlar İşletmeslnın İstanbul'da modern otel gerekslnmesinl karşılamnk ıcm 1892'de yaptırttığı Pera Palas, sonra âzel kH şıieıe c.ecmış ve son sahibi Misbah Muhayyeşce kendl cdını taşıyon bir vakfa dönüştürülüp yönetiml ve gelirl Darüşşcfaka. Darulaceze ve Vcremle Savas Dernekterlne bırckıimıştır. Adı gecen kurumtar otetl yirmi yıl süreyle yönettikten sonra kıraya vermlşlerdlr. Otell şimdi özeı bir şırket işletlyor.. Kıra tutarı vılda 56 mllyon dolavındcdır ve gunümüz değer .ölcülerine göre azdır. Nltekım kira artırmak görüşmeierl sürdürülmektedlr. îşte Tunzm Bakanlığı bu aurumda ve PeraPalas otellnl ylrmi bu kadar yıl önce düsuk vergl raylci olan 16 mlıyon hravla, bir bcşka savln da elli miiyon Ilroyla kamulaşuemnk ısteöındedir Seckın blr semtte blr apartman dalresının bile 20, 30. hatta ellı miiyon llraya satıidıği qunumüz istanbu''unda 800 milvcna yaptırılamayacak blr anıtyapı tcin düşiınülen değerlendirme, «Turlzml teşvlk kOTiunu»mm ne denii ters kullanılabileceğlnl gösteren cok ürkütücü blr brnektl: T üter Programlama Dilleri m >~ ' '• Tarhan YAMAÇ ma dillerinde 1947'den bn yana oldukça önemli gelişmeler yer almıştır. Böylece programlama dillerînin öğreti degerleri ve uyarlama kabiliyetleri artınlmakta, makinaya bağımlılıklan azaltılmakta. derleyiciye bagımlı olmaktan kurtanlmakta. diyalekt farklılıklan giderilmekte ve dile ilaveler daha etkin bir biçimde uyarlanabilmekte ve dilin tanımı daha kolay bir şekilde yapılabilmektedir. Burada programlama dillerinin olanak oldugunca tekdüze (standart) bir hale getirilmesinin de bu çahşmalara yön verdifeini belfrtmekte yarar vardır. Hatta bu konu. önümüzdeki yıllarda calışmaların belkl de temelini teşkil edecektir. lerin© uygun ve «îngilizce'ye benzer» sentaksi (notas yonul olan ilk dil. 19S5'lerde uygulamaya konmuştur. IPLV. Iiste işlemlerl yapan önemli ve ilk programlama dili. COMIT. tlk gerçekçl strînghandling (sırauyarlama) ve list processing Misteişleml işlemleri yapan programlama dili. 1657'lerde gelistirilmiştir. COBOL. En genis kullamm sahası olan ve ttcari amaç için en yaygın kullanılan tekdüz» (standartt ve îngllizce'ye benaer sentaksı ve her kompüterde kullanılma olanagı olan progamlama dili. I9«yiarda uygulamava konmuş olup FLOVVMATIC programlama dlllnin devamı niteligin de görülüyor. AUÎOI, 60. GOzel bir blçimde dizayn edilmiş v» sekll sentaks tanımı Ue Wrleştirilmlş, Avrupa'da ABD*den daha geniş blr kullanım alam bulan blr referansdill. 1960'larda uygulamava konmuştur. JOVTAî» Billmsel hesaplamalarda kullanüacak input/output zihnî enformasyon işlemleri. bilgi saklanması ve ilgill İşlemlerl yapabilecek yeteneklerle do natılmış ilk çok amaçlı programlama 3lli. teeoTarda uvsrulamaya konmuştur. GPSS. Simulasyon t»kniklerinl birçok kimse İcin pratlk kullanım aracı hallne getiren ilk programlama. Programlama Dillerînin Tarihi Gelişim! Programlama dillerînin tarihi gelişimini tanımlamakta başhca üç yol vardır; bun lar her dil için geçerli olan olaylar, belirli bir zaman lçindeM gelişmeler, diîler arasındaki gelişmeler ve dilin devanvmı oluşturan ilerlemeler olarak gösterilebilir. Programlama dillerînin ç» şitlilik göstermesinin nedenleri arasmda aşağıdaki özelliker yer almaktadm a) Orçekten veni bîr kompüter dili geliştirme tegebbüsü zayıf kalmaktadır. b) Belirli bir dilin belirli bir süre denenmesinden son ra eksikliklerinin kesinlikle tesbiti ve bu eksiklikleri tamamlayacak veni Wr dile pereksinme oldukça açıklıkla kabul edilmektedir. c) Çeşitli dillerde yer alan özelliklerin yenl bir dil bunyesinde toplanmasımn uygun mütalâa edilmesi, ç) Yeni bir dilde yenllikler aramak eski dile ilaveler ve tadilatlar yapmaktan daha geçerli görünmektedir. dî Yeni bir dil dizaynı ve tatbikatı ilginç blr konu olmaktadır. e) Eski dillerin yıpranmaya uğraması. Bu nedenlerle programla Baslıca Programlama Dilleri Programlama dllerl birçok bakımlardan sınıflamaya tabl tutulmaktadır. Biz burada bu yorumlara yer vermeyeceğiz. Ancak programlama dillerinin evriminl kronoloiik sırası İçinde inceleyecegiz. Programlama dilleri tarihi evrimi itibariy le şu sırada bulunmaktadm APT. Belirli bir uyarlanıa alanı bulan ilk dil. PORTRAN. Geniş çapta nümerik uygulamalar için kullanılan ilk tekdüze (stan dart) dil. 1955'lerde uygulamava konmuştur. FLOVVMATtC. Ticarl amaçh bilgi iglem problem TÜRKİYE MUHASEBE UZMANLAR1 DERNEĞI MESLEK TOPLANTIS1 (VERGİ HUKUKU AÇISINDAN ŞİRKETLERİN NEVI DEĞİŞİKLİĞI) Konusu 13. Mayıs. 1982 Perşembe günü saat 14.30 da HARBÎYE Cumhuriyet Caddesi No. 329 daki YAPI ENDÜSTRİ MERKEZI alt salonunda üye ve meslekdaşlanmıza girişte DAVETÎYE alınarak sunulup tarbşılacaktır. KONUŞMACL VEYSt SEVÎĞ Maliye Bakanlığı Hesap Uzmsm BÎLGÎ ÎÇÎN: TÜRKÎYE MUHASEBE UZMANLART DERNEĞÎ TEŞVİKİYE Hüsrev Gerede Cad. No. 21/1 TELEFON: 48 42 27 47 48 18 Salonlarında ve odalarında pek cok tarlh olayı ya* şanmış ve klşller konuk olmuş «Pera Palas». daha lyl ısletme koşullarıyla dcha verlmll Işletmecilere vermek volu varken. Istanbul'un yetersizlerln yetersizl otel kapasitesinl olumsuz etkllevecek böylesine ters blr glrlşlm kimlerin buluşu'' Turizm Bakanlığı'nın Işlettlğl otellerln başarı oranını, Bakcnlık görevllsl olarak yerlnde gore(Arkası 9. Sayfoda) diU. FORMAC. Formüllü lerl gerektiren matemaök problemlerin çözumünd» pratlk esaslar getiren ve llk geniş kullanım sahası olan programlama dili. 19621erde uygulamaya konmuştur. Buiüann yanı sıra FORTRAN"ın bir alt seti olan BASIC basit ve ekonomik bir dil. PL/I Fortran, COBOL ve ALGOUun özellikerini iceren daha uyarh bir prog ramlama diU olarak önemli görünüyor. Burada programlama dîllerindekl başhca devreler arasmda en verimli devre olarak 1958 . 1959'lan fALGOL 58. 1AL. ALGOL. COBOL. A1MACO. L1SP. CO MIT. JOVIAL. IPLV. APT, DYANA. DYNANO, v.b.gl. 1960 1970'leri f ALGOL. COBOL, PL/I. BASIC. FORMAC. SNOBOL, GPSS. SIMSCRIPT) zikredebilir)?. Programlama dilleri kompüterle iletişim (komünikasyonl kurabilmekte başhca araçlardır. Amaç şüphesiz ld bu iletişimi en etkin ve veriroli yapabilmekttr. Bu nedenle kompüter programlama dilleri gelecekt© su boyuttarda görünecektir. al Kompüter programlannda tabii diller (tngiîizce v.b.g.) daha ziyade kullanılacaktır. bl Programlama dilleri kullanmca tarafından daha kolaylıkla tanımlanabilecektir. cl Prosedürel olmayan ve problem tanımlayıa diller daha ziyade kullanılacaktır. ç) Kullanıcının hesaplanaa vüsat ve kabiliyetindeki gelişmeler önem kazanacaktır. d) Yejl teorik gelişmelerin hiz kazanması beklenecektir. Bu nihal sonuca ulaşıncaya kadar kullanılacak en faydah yöntem kullanıcı tarafından tanımlanabilen dil ler olmaktadir. Problemîn önemli kısmını kabul edilir bir tesirlilik seviyesiyle kolav uymılamr bir sistem teşkil edecektir. Cari durum bu gelişmelerin halen te mel düzeyde olduklannı göstermektcdir. Keza konunun giderek daha bilimsel boyutlar alması îstenmekte v© öngörülmektedir. Önümüzdeki yıllar en azmdan be% ya da on sene daha FORTRAN ve COBOL'dan yararlamlacagmı, PL/r nın kullanım teknik ve kabiliyetinin Relişeceğini, artan e&îtim düzeyinîn olumlu etkilerinin görüleceftini ve programlama dillerinin uzmanlasmıs uygulama alanlarmfîa resitlpTmip«i seklindp veni bir dnrum alacağınv söyleyebiliriz. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kaya Kılıçturgay. arkadaşım llhami Soysal'a verdigi demeçte diyor W: «Diinva Sağlık örgütü. gelismekte olan fllkeler lcln 210 ana llacm yeterll nlttugn g5riisttnâı>dir. t'îlkemlzde Ise halen p'vasada 1R00 cesU llac bulnnmaktad'r. Bn tlariar dcftls'k t«rari sok'iier? «e WrHkte 3000'! bnlmaktadır. Hppsl dp avnı etkiyp «*hlp lliclar. sayısal olarak s8yl<» h<»Hrtnı»l)l"r: ivnrtp hastalıklarmm tedavlslnde knllanılan 176, k»T sİ > llac'an 129, ökstirük llaçlan 20S, astım ve npfes dariıfiı llaçları 24, grlp ve so&uk alsınlıgı llacları 23. afrrı kes'r'lpr 80. ant"iivot»k'«»r 2SS. derl ve aierİi ilacları 162, hormon llaclan 104, sinlr llacları ve saklnleşttriciler 146. vitaminler 234, Ishal ilacları 72, knrt dfl««rücü llaçlar 46.» (MHHyet Aktüallte 25 nisan 1982). Sayın Kılıcturcav'm vprdiei «savılar llac dünyamızdak) keşmekesl çarpTcı hirlmde vurguluyor. îştn püf noktası şurada ki bu ilaclarm ham maddelerl yüzde 90 oranmda dısardan celir. Co&u îlac s'rket'mizi suclanrak 1«:t,pTnpTn nTia hprkp<5 h'llr kl dısardan ham raadde getiren şirketlerln elinde kötüye kullanılabilecek büyük olanaklar vardtr. tlaç ham maddeslnl yapan ülkeler deSisik olduS;undan Türklye'deki 80'e yakin özel şirket ceşitll fivatlardan dısalım yanabilir: araya paravan sirketler sokarak ham madde flyatlarmi artırabillr: disanda dövlz bırakmak da hele stirpkli devalüasyonia cok çekicl ve kârlı blr 1s oldueundan nelpr de neler olusablllr? Dısardan ucuz temel madde getirtilirse ilaç ucuza malolur: pahalı eet1rtilir<!«» pahalıya malolurt sözün kısası dış İHşkilerp haglıyız. • Dr. Cengiz Yurtoftlu. dünyanm neresinde ucua temel İlaç maddesl varsa. oradan dışahm yaparak İlacı Oretiyor. piyasaya sürtiyor. tş, bu kadar yalm ve açtk. Böylece Yurtoğlu llaçlan hastaya ucuz gellyor. tlaç sömürtisü. yıllardan berl süregelir: hlçblr yönetim hastanın hasta döşeğinde Römürülmesinl önleyemedi. Gercebte yapılacak iş basittir: Dönya Saftlık örgütti'nün saptadıftı 210 1lann dıçalımmı ..devletln gerçekleştirmesi (şimdilik) sorunu çözümlçr. Dışalımı gerçeklesttrecek devlet kurumunun hem billmsel nltelltl olacaktır, hem bllgisayariarta donanmış lletlşua *ölümleri bulunacaktır. DOnyamız büyük bir dünya olmaktan artık cıktı: gerektlftlnde Çln'den bile ilaç temel maddesl getlrtlleblUr. • Olay karmaşık degll. özünde çok yalındır: ama nerede halkm hasta yatagında sömürülmesinl engelllyebllecek siyasal güç? tşte o güç oluştuğu gün ilac tartışması da noktalanacaktır; hem de kolayca... ( Cumhuriyet Tramvay Şiryetl blr müödetten berl Şişıl deposunda bulunan tram«oy arobalarından bozılcrını tadll edlyordu. Bu arabaların boyları uzatılıyor, genışliklerı fazlataştınlıyor, bu suretle vüzer kişiMk yeni bırer araba nu 27 NtSAN 1932 YENÎ TRAMVAYLAR munesi hazırianıyordu. Ye ni arabaların gece yarısından sonra bllhassa keskin vırajlarda yapılnn tecrübeler! lyl neticeler verdiğl lcın mevcut arabalardan bir coğunun bu şekiide tadilıne başlcnılmıçtır. 3Günün ilanıl KİRALIK VAKIF HAN Bahcekopısı'nda Birinc'ı Vakıf Han (altındakl mcğaza ve müştemılîitı bonctirl 1.61932 tarıhlnden Itibaren iic sene müddetle lcara ı/erilmek üzere müzayedeye cıkaniarak veriler» bedel haddi layık görülmedığinden pazarlığa kalmıştır. Talip olanların Çemberlitaş Evkaf Müduriyfttine müracaatları. Cumhuriyeî Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T. A.Ş. ad 'na ,. NADİR NADİ Genel YaymMüdürü: Müessese Müdürü: Vazı l 5 leri Müdürü: E M .HASAN CEMAL l N E UŞAKLIGİL OKAY GÖNENSİN Basan v» Yaysn .'"Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecilik T A Ş Posta Kutusu: 246 IStanbul Tel: 20 97 03 (5 Hat* BÜROLAR * • ANKARA:KonurSokakno. 24/4 Yenişehir Tel. 17 58 25 17 58 66 Idare. 18 33 35 • İZMİR: HalHZİy» Bulvarı No: 65/3 T»l: 25 47 09131230 • AOANA:«, Atatürk Caddesi, Türk Hava Kurumu Işhanı Kat 2/3 Tel; 14 55019 731 TAKVtMT İMSAK GÜNEŞ ÖĞLE İKİNDİ 17.01 27 Nlsan 1985 AKŞAM YATSI 4.13 6.03 13.11 20.01 21.43