Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 8 20 NİSAN 1982 torunlarım yemeğe gelirler. Günde bir şişe süt içeriz. Kahvaltıda yediklerimize ek Makbule hanım, rahmetli olarak pastaya ve yemeğe eşinden 15 bin lıra dul aylı koyduklarımızla birlikte haf gı alıyor. «Hayatın ucuz ol tada ortalama 20 ynmurta duğu yıllarda tasarruflarıy girer evimize. Ayda 5 bin lila EtUer'de satm aldıklan ralık et alınz. Belki bu mik bir dairede öğretmenlikten tarlar ilk bakışta gereksiz gi emekli kızıyla birlikte» otu bi gözükebüir. Ama blz me ruyor. Kızmm emekli aylığı deni insanlanz. Böyle görise 20 bın lıra. dük, böyle yetiştik. Aynca 2 kişilik bu aıle, Makbule ikimiz de çahşıyoruz. lyi hanımın ifadesme gore 35 beslenmemiz gerek. Bir hubin liralık aylık gelırle son sus daha var. Torunlar gelzamanlarda geçinemez hale diğinde kurduğum sofra. yü geliyorlar. Çünku gerek ken zümü ağartmalı, eski günledi ailesınden, gerekse rah ri aratmamalı.» metli eşinm ailesinden gel•Ya tasarruf» diyoruz me bir beslenme ahşkanlık Makbule hanıma. Eşinin ça 2 KAMNve . Meral TAMER Makbule hanım, altmışından sonra terziliğe başlamış I bulur. Buna odun kömür, ayduılatma, tupgaz, yol parası ve kira harcamalan ve 4 kışılık bir aılenin gıyim tarak. üç beş kuruş fazla masrafı eklendığmde, aylık de çocugu sevindirmek gepara alabilmek için bankagıderler 40 bin lirayı geç rek. Zaten oyuncak falan amez mı? ları var: «Süt ve beyaz pey lıştığı yıllardaki tasarrufla lara yatırdıkları paralardır. lıp sevindiremiyoruz» nir sabah kahvaltımızdan nyla, oturduklan daireyi al Sandık diplerindeki altınlar, Sultan Hanım, sorumu gaSultan Hanım'a son olaeksik olmaz. Yeterli ölçüde mışlar ya... Şimdi de bir ke baba yadigari evler ve dük yet sade bir dille, derhal rak ta nasıl beslendıklennı. kanlar satılarak, cazip bale et, bahk, tavuk, yumurta ve nara bir kaç kuruş koyabine kadar ekmek, et vs yegelen faizlerle aile bütçeleri «Tasarruf sözcüğünü biz çoktan unuttuk» di yanıtlıyor: meyva yemeğe özen gösteri liyorlar mı ban? denkleştirilmeye çahşılmak«Artık parayı sadece bo dıklennı soruyorum . riz.» yor. Makbule hanım ve kendisini en çok siMakbule hanım alaycı bir tadır. Eskiden katlann, oto ğazımız için harcar olduk. «Günde 6 7 ekmek yeAldıklan para buna yetme tavırla gülüyor. «Tasaruf mobilllerin alınabildigi. enirlendiren şeyin, TV'deki tasarruftan söz Gelin, sabah bıraktığım 500 riz diyor «100 200 lirayince Makbule hanım 60'ın mu?» diyor. «Güldürmeyin mekli ikramiypleri ve kıdem eden banka reklâmları olduğunu söylüyor. liralık harçlığı eriştiremez lık ta kıyma alınz. Parça dan sonra dikiş dikmeye, kı beni, biz o kelimeyi çoktan tazminatları da aynı iş için se, bakkaldan, manavdan ve et, pirzola, tavuk eti bizim zı da test dersleri vermeye unuttuk. Televizyonda tasar kullamlmaktadır. Banka ve resiye alışveriş yapar. Ya da eve hiç girmez.» başlıyor. Böylece aylık gelir ruftan söz eden banka rek banker reklamlanndaki «ta «Etı hep yemegın için de leri 4550 bin lirayı bulu lamlartna da çok sinirleni sarruf» ya da «birikim» söz lu kamvon şöforü. Çalıştığı hatta bazen 1000 Hrayı bulu komşudan para alır. Elimiz bollanınca da ödemeye çalı mı yersınız?» yor. yorum. Onlar halkla alay mı cüğunün «türkçesi» bence gunler 500 lıra alıyor, 300 yor,» diyor. şınz. Ev kiramız yok çok şu «Öyle sayılır. Ara sıra da Bu ana kızm mutfak ediyorlar? Gazetelerden o budur. unu anasına veriyor, 200 lıra Epeyce şaşınyoıum. Sul kür. Üst baş almayı unut köfte yaparız. kuyoruz. Bankada toplanan masrafı ne kadar? sını cep harçlığı yapıyor tan Hanım'm aylığı bu mas tuk artık. Eskiden aldıklanGunde 800 liralık mutfak •«3035 bin lirayı bulur,» mevduatlar sürekli arhyorYaşı 50 lenn üzerındeki Oğlu için ış olmadığı gun rafa yeter mi? Gunluk yiye mızı giyip duruyoruz. Yalnız diyor Makbule hanım. «Biz muş. Ama sanmaym ki bu Sultan hanım, kendıni «bil ler, Sultan hanıma da para cek harcaması ortalama 800 çocuk için olmuyor. Hem masrafı, Sultan hanımın yaevde iki kişiyiz, ama sık sık paralar halkm tasarrufları di bilesi» çalısıyor. Son yok. Yanı evin yuku Sultan lıra desek. ayda 74 lirayı giyeceklerî küçülüyor. hem şam turu için biraz kabarık gorünmuştu bize ılk bakış Cağaloğlu'nda bir işyerinde temizlikçi Sultan hanım «Her sabah geline 500 lira bırakıyonım. Ama yetmiyor. Günlük yiyecek masra dır, kızım. Bana göre sürekfımız 700 800 lirayı, hatta bazen 1000 lira li artan mevduatlar. ayın so nunu getiremeyen insanyı buluyor» diyor. lanmızın varmı yoğunu sa • Sultan hanım kendini" bildîk bilesi,, çalısıyor işi Cağaloğlu'nda bir işyerinde temizlikçilik. Sağmacılar'da oğlu, gelini ve torunu ile birlikte oturuyor ve onların geçimini sağhyor. Çalıştığı işyerinde bir ay 15 bın, bir ay 30 bin lıra alıyor. Oğhanımm omuzlarında. «Aylık mutfak masrafmız ne kadar'» diye soruyorum. «Her sabah geline 500 lira bırakıyorum. Ama yetmiyor. Günlük yiyecek masrafımız 700 800 lirayı. ta. Ama şöyle kabaca bir he sap yapınca durum degıştı. Gunde 8 7 ekmek ayda 190 200 ekmek eder. Tanesı 20 lıradan 3800 4000 lıra sadere ekmpk ıcın gerek li. Gunde 150 üralık et desek, ayda 4500 lıra da o eder Sadece et ve ekmekla 8500 lırayı bulursak. peyniri, yumurtası. sebzesı, meyvası, pırıncı, makarnası ile et gıbi «doyvmluk değil tadımhk» bıle alınsalar, aylık mutfak masrafı 24 bın liravı bulmaz mı? YARIN: Köpeğin ffünlük masrafı 500 1000 lira... POÜTİKA İ W l 2 Ortalığı Karîstırma Mehmed, KEMAli Üstat Salim Rıza ile her raslaştı nım olsnn.» ğımızda, Dîvan edebiyatı üstüne ko«Çok sevinirim.» nuşuruz. Okullarda, yarım yüz yılı aş«Söz, bulunca getireceğim. Sen km edebiyat öğretmenliği etmiş, bun yoksan bile Sami Earaören'e bırakıca sanatçı ve şairin hocası olmuş, Yah rımj> ya Kemal, Ahmet Haşim, onlardan «Ya Sami vermez de, üsMine yasonra gelen şairlerle bir mecliste bu tarsa!...» lunmuş üstatla şiirden başka konulaSami, hemen gülerek atıldı: ra değinmek olur mu? Size bir şey «Ben de var,» dedi. «tki kitabı ne söyliyeyim mi. eski edebiyat hocaları yapayım, getirdiğinde veririm.» İçin şiır dendl mi, başta Dîvan edeSami Karaören'in gorüntüde bağbiyatı gelir. naz dilciligine kulak asmayın, o da Nurullah Ataç da, hem Fransız Özel meclislerinde dlvancıdır. Yeni ca hocalığı, hem de edebiyat hocalığı bulduğu bir gazelı. ikiliyi, dizeyi ayak etti. Bunca öztürkçecl, aşırı sadeleştir üstü, şıpınçak kulağınıza fısıldayıvemecl olduğu halde. ozel meclislerinde rir. Dahası var, çok sevdîğınızi gordu çoğunlukla Divan şiiri okurdu. Billn günde tişenmez tıtrek yazıyla bir kâmedik şiirler, gazeller, dizeler bulur, ğıda karalar da... Bulamadığım dizelerl şunun İçin kekeleyen bir dille karşısındakinın ve kendinin lçine sindire sindîre söyler anyordum. Hani, şair, şiir çalanın (adi. Bugün Ataç'ı iyice tanımamış o şıranm) dilmi keserler, yargılamada lanlar. onu tilcik gibi sözcükler uydu kural budur, diyor ya.. Son günlerde ran, eski edebiyatı yadsıyan biri sa böyle şeyler oluyor. Önüne gelen birinin şiirini çalıyor. Bu dizeler de nırlar. htç de öyle degildi. Üstat Salim Rıza'yı görünce. cok boyle gunde işe yarar. Şunları bir or tandır takıldığım ve ikinci dizesini taya atayım istedım. Sadece siir, dize değil, koşe yazıbir türlü bulamadığım bir ikiliyi sorsı da çalınıyormuş... Rıfat Ilgaz, son dum: «Üstat, hanl bir beyit var: Sir kitabı Yokuş Aşağı'da, Aziz Nesin'ın kati şır edene kat'ı zeban lâzımdır..> bazı köşe yazılannı şaka yollu kendi yazdığmı açıkladı. Gazetecilikte o«Evet..» «Ikınci dizeyi bir türlü çıkaramı la^andır. Arkadaşlar arasında sıkışıklıkta, bir tefrikanın birkaç bölümü yorum..> Duraladı. biraz düşündü, bir çır nü, bir yazının ardmı tamamlama gele nektır. Bu hıç bir zaman abartılmaz. pıda rıkardı: «Böyledir fenni belâgatte fete söylenmez. Meslektaşlar arasmda bir sirdır, olur. Benim de coğu ünlünün vayı sühân.» tefrikasmı, köşe yazısını yazdığım ol«Fetva degıl de, fetava mı?..> muştur. Bunu soyleyeyim mi, kendimi «Evet, fetvanın çoğulu.» kmamış olurum!... Rıfat Ilgaz da bu«Kimindir?> nu herhalde şaka yollu anlatıyor, öGene durdu. düşündü: «Sen prene araştır ama,» dedi. «Sa ğünmek için değil!... Ama Tanju Cıhzoğlu, duramamıs, nırım. Namık Kemal'indir.» gazetecüiği tepmiş, bunu dergisinde «Bana oyle gelmiyor.> açıklıyor. İş büyümesin, dallanıp bu«SJimdi çıkaramıyacatım.» Bende vardı, kedinin enciğinl ta daklanmasm diye, bir meslek sırrı aşır gıbi evden eve taşıdığım kitaplar çığa vuruyorum. Bunun için ne dil arasındaydı. yitirmişim. Necmettin kesilir, ne gönül kırılır. gülüp geçilir. Halil Onan'm «Zahli Dîvan Şiiri An Tanju'nun abartmasma Rifat da, Atolojisi»nı anyordum. «Bende var,» 7iz de gülüp geçmişlerdir. Intihal vardır ama, bunun adı indemiştı. «Hem de iki tane... Bulursam, birini sana getireyim, armağa tihal değil dayanışma... Yığılca'yı gerçekten değıştıren kooperatifin koca genel kurulu olur da Yığılca koylusü boş durur mu? Bir gece onceden aday listeleri elden ele, evden eve, kulaktan kulağa dolaşıyor. En çok çalışanlar ureticilenn yere serdik leri aracılann adaylan. Köylü cahil, koylü bilmez dıyerek kandırmaya uğraşıyorlar üreticiyi. Oylannı saptırmak amacındalar. Her şey sabah belli olacak artık. Kooperatıfleşmede öncü lük eden, yol gosteren, uretıcıler tarafından çok sevılen Orkoy'ün muhen dıslerinden Kenan Alpacar ile sohbete başladık. Alpacar • şunlan anlatti: «Kooperatif için köylü lere bugüne kadar 15.5 milyon lira tavukçuluk kredisî verdik. Aynca 22 milyon lira da fabrika için verdik. Fabrika yem üretecek, bitti mî yem sorunu da bitecek. Ucuz yem üretecek. Köylüyle sürekli içiçeyiz. Hemen her konuda uyanyoruz. Devletin verdiği para yetmese de biz ilgilenmeyi sürdürüyoruz. Projeleri, gerekli araştırmaları yapı yoruz. Kooperatif tam oturmadı. Iyice otursun, bize hiç gerek kalmadan yürüyecek. Ama şu dönemler önemli; kötü bir yönetim, art niyetli bir yö netim tavukçulugu bitirir.» Ertesi sabaha kadar vak timız vardı. Çıktım Yığılca'yı dolaştım. Cennet gi bı bir yer. havası, suyu, doğası. Biz Ankara'da yaşayanlar için çok güzel. Yeşıli saksıda gören bizler için her yerın zümrüt yeşili olması, kapı, pencere, mobilyaya donmüş tah talarin anası ağaçlan bir arada görmek, pis hava' yerine tertemiz havayı ciğerlere çekmek ne güzel? Az ötede hamam var, önunde ise bir jandarma bekliyor. Ankara'da bankaların onünde bekleyen asker burada hamamı bek lıyor. Burada acaba hamamları mı soyuyorlar diye duşundüm. Hamama yaklaşınca, ka pıda Yığılca Hapıshanesı yazısını okudum. Yanlış mı okudum acaba, diye askere sordum. «Hemşerim burası hapishane mi?» diye. Asker «Hapishane» dedi. Meğer daha önce kötü bir ahşap barakada olan Yığılca Hapishanesi, yakın zamanda Yığılca'nın tek hamamma taşınmış. Mudürü yok hapishanenın Başgardiyan, eski po lis Hasan aynı zamanda müdürlük yapıyor. Yanında iki gardiyan daha var. Hapishanenin sorumlusu ise Yığılca Savcısı. Eski hamam, yeni tutukevinin içindeki tellaklann yerini gardiyanlar, hamam sahibinin yerini savcı, yıkanmaya gelenlerin yerini ce zasını çekmeye gelenler almış. Rica edip içeri şöy le bir baktım. Kurnalar eskisi gibi duruyor. Ama su akmıyor, kurna başm ACI BİR KAYIP Çok kıymetli varlığımız, sevgili annem turizmseyahat tun. ANTOTELL "Dilencilik silindi, göç durdu; bundan sonra amaç kooperatifi güçlendirmek,, T.C Tnrizra Bankaa A.Ş. Keon harketfe T«m Pa«yon PerjembePiizar 15.500 Pazar Perşembe 14.500 MÜBECCEL BERKER Hammefendıyı anı bir rahatsızlık neticesi kaybettim. Ariz naaşı 20.4.1982 salı günu (bugün) oğte namazındsn sonra Teşvikıye Camu'nden alınarak Fenkoydekı aıle mezarlığında toprağa verilecektir. Tann rahmetmı esırgemesın. İNCt BENGISERT HOBt SANAT GALEEÎSİ Mannaris MARTIMOTE iodnım TMT MOTE 1ya, Kuşadaa içi HER TÜRLÜ REZERVASYON KABULEDİUR Barbuos Bıılvwı 35/5 Btjıkt»? IST. i Td:61 10 7461 82 26 Tcfcx: 26105prorTR. BASIN SANAT GALERİSJ RİRLEŞIK AÇ1L1Ş SERGİSİ /16Nı$an 16Mdyi5İ982 AtatUrk Caa OSratmenısf Sltov B Blok Kdt 2 A D A N A VEFAT Cumhuriyet Gazetesi eski yazarlanndan, psikolog ve pedagog, Özgü Yayınları Sahibi, BAŞSAĞLIĞI Eski Kütahya MllletvekiII Yurtsever arkodaşımız Dr. Halis ÖZGÜ vefat etmıştir. Cenazesi 20 4.1982 salı günü (bugun) oğle namazını muteakıp Kadıköy Osmanağa Camiinden kaldırılacaktır. EŞt: Sabiha ÖZGÜ (Cumhuriyet: 2735) Haşîm BENLİ'yi kaybettik. Acımız sonsuzdur. Kederli ailesi ve dostlcrının başısoğolsun. Ertuğnıl KANBEROĞULLARI geien koylular neler neler anlattüar. Kentlıleı Yığılca cezaevi rın koyiulerden ogrenme leri gereken çok şey oldu yakm zamanda gunu ogrendım. En agır hamama taşıneleşünlerı alanlar dahıl, yapılan konuşmaJan alkış mış Göbek taşın lıyor. En azından konuşda 10 tutuklu yama sırası kendılenne gel dıgmde kendısını eleştıtıyor. Telleklann renı eleştırmek ıçm saldırmıyor. Eleştırıleri buyerini gardiyanyuk bir olgunlukla karşıhlar, hamam sahiyor. Bu kadar demokrat koyln nasıl olur diye dubinin yerini savşunuyorum ıçımden.. cı ahnış TutukBir ılçede hep akıllılar olacak değil ya. akıllı ollular arasında tek mayanlar da var Genel üretici yok. Kurul'da konuşmak ıçın soz ısteyen Hamza Işık, soz ısteyınce saionda bir kahkaha koptu Birisi; «Hamza akıllı delimizdir. Daha önce Belediye Başkanlığına aday oldu. Şimdi (e kooperatife aday» dedi Hamza sırası gelince kursuye çıktı Kooperatifın guçlenmesı ıçın kımse nın kımseye kızmamasını. bırleşılmesınj ıstedı Buyuk alkış aldı Ama sonradan, «Kıymetli mesafirler, değerli üyeler, Sayın ABD, Birleşmiş Milletler ve bilumum devletler..» diye konuşmaya başlayın ca kursuden ındırıldı Hamza, yuvarlak pembe yuzlu. ortada ozenle yerleştinlmış gıbı duran ıncecık bir bıyık devamlı gruluyor Ureticiymiş o da «Ilk hanım öldü, yerine ye nisini aldım. 4 çocuk var okutacağım Ankaralar'da» dedi sonradan konuşmamızda. Konuşmalar sürüyor. Tığılca Kooperatifi Genel Kurulu düğün salonunda yapıhrken içerl glremeyen Biz kenarda konuklar iuretici ve merakblar. Genel Kurul toplantısma 1300 Uyeden 1100'ü katıldı. çm aynlmış sandalyelerde oturuyoruz. Yönetim Kurulu Başkam Hayri IIgm'dan bilgi ahyoruz. «Kısa sürede büyüdük. Bu yıl 1.5 milyar liralık ciro yaptık. Bir orman ilçesi İçin bu büyük bir ra kam. Kooperatifimiz bir yıl içinde Oyelerine 4 mil yon kilo yem. 800 bine ya km civciv dağıttı. tlaç verdi. Bunlan aracısız merkezden alıp Greticiye da oturanlar da artık çıpker de öyle geldi. Düzce' rulu'na geliyor. Yığılca ulaştırdık. Tavuklar yetilak değil, giyimli. Ortaden kaçakçı arkadaşlan bayram yen gıbi. şince kesim ve pazarlada duran gobek taşında vardı, onlar ayarlamış. Gen6l Kurul, ılçenın tek mayı da biz yaptık. Yüzise tutuklular oturup soh Çıktığında bir adamı geldi sinema salonunda yapılıbet edıyor. Başgardiyan buraya. Bankadan yuklü yor. 400 kışı ya alır ya al de Bfl'ı tamamlanmış durumda olan yem fabrikaHasan, yer sıkıntısı oldubir para çekti adamı. Ban maz. Artık sinema kapanmız ürctime geçtiği an ge gunu, hamamda 36 hükum kere verdi» dedi. mış, duğun salonu olarak lîrimiz daha da artacak, lu bulunduğunu, bu nekullanılıyormuş. Kooperatifin yöneticile istenilen kalitede ve ölçüdenle tutuklulardan 10'unnden Hayri Yılgın, saSaat 9 30 da salon dolde yeme sahip olacafinz.» nıın gobek taşında yattıbah 9'da başlayacak Gedu. Belkı 600 kışı. Çogungını soyledi. Yığılca ilçesînin uretinel Kurul ıçın. «Eskiden luğu ayakta. Nasırlı eller, cileri gazeteye ve gazeteüreticiyi fandarma zoru Sohbet sırasında meşkafada hacı takkelen, ya ciye büyük ilgi gösteriile buralara zor getirirdik. hur soyguncu bankerlerda yamuk kasketlı köyluyor; «Sorunlanmızı yazan ler doldurdular salonu. gazcte yok» diyor. BekirBir o kadarı da dışanda ler köyünden Recep Karbekleşiyor. Kulisler hâlâ tal. Kartal, «Çıplak kadın sürüyor. Birisi; «36 kişi resmi basacaklanna biraz Orman Mühendisi Kenan Alpacan «Köy katılacakmış» diyor. Kapıda köyler de olup bitent da bekleşenlerden başka lüler yoksulluktan, ağaçlar kesilmekbirisi ise; «Fıratlarin ada yazsalar» dedi ten kurtuldu. Devletin ORKÖY'e damı da katılıyor» dedi. Bunlan konuşurken, Ge ha ağırlık vermesi gerekli» diyor. nel Kurul bütçeye geçti. Divan Başkanlığı seçımmden sonra 1300 ortak Denetçı raporunda kooperatifın aldığı 2 Bedh kooperatif seçımıne 1100 ford kamyon. 15 tonluk üyenin geldiği anlaşıldı. bir ayrı yem kamyonu ile Sıra eleştirilere. konuşden birinin Yığılca HaBak göreceksin çoğu bumalara geldi. Genel Ku 1 civciv kamyonunun, aymam . Tutukevi'nde bir gün kendih'ğinden gelenca iki arabanm varlığırul'u izleyen orman musüre yattığını öğrendim. nı öğreniyoruz. Raporda cek. Jandarma ile zor dahendislerinden binsi; Banker gelince, hapishakooperatifin banka hesağıtılır» dedL «Köylünün yarısı okumanedekiler ihya olmuş. bmda yanm milyon olduNitekim sabahın erken yazma bile bilmez. Ama eYedikjeri önünde. yemeğu söyleniyor. saatlerinde Massey Furgo konomik ilişkiler onları dikleri ardmda güzel gün Konuşmalar bıtti. Artık son, Ford Traktörlerin ar öyle bilinçlendirdi ki. bak ler yaşatmış banker diğer seçime geçilecek. Saat dında romorklara doluşgör. cahil denileo köylü tutuklulara. muş, kadın erkek, çoluk ne konuşmalar yapacak» • 16'yı geçti. Bir Yığılca'h. «Bizim çocuk, kimisı de yayan diye dikkatimi çekti. YARIN: Tavuklara hapishaneye torpilli oyollara düşmuş. akın aMühendis hakhydı. Az lanlar gelir. Ankaralı baa km Kooperatif Genel Kusonra konuşmak için kürsaygı... mucızEsı Hasan UYSAL ın RÖPORTAJI