Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhurıyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 20 NİSAN 1982 YGULAMAÛ araştırmalan, yeni yaptn (mamul) ve üretlm yöntemi geliştirmede kücük ölcekli firmalarla büyük ölceklı müesseseler arasında önemll farklor bulunduğunu tekrar ortaya koymaktadır. örneğin incelemoler, kücük ölcekliler ve bağımsız blrimlerin, uzay teknolojisi, motorlar, boyalar, Ilac endöstrisl cimento, çelik ve cam alanlarında yenlllk katkılarının %1 oranındo olduğımu göstermektedir. Buna karşı, kücük ölcekli üretim birimlerinin kâğıt, tahta döşems, genel moklna sanayil, mobilya ve kereste, bilimsel oraç ve gereclerde yenilik katkılarının Ise %17 olduğunu öğrenmekteylz. Türklye «konomislnin değışlk teknolo|ilerde yenl Orün ve üretim yöntemi geliştirmeda o'dukca başarısız kaldığı elde edüen sayılardan anlaşılmaktndır. Dünyada hor yıl yenl patent kazanan ülkeler boşlıca üc grup icinde sınıflandırılmaktadır. Yıllık patent soyısı 65 bin ile 15 bin arasında olan ülkeler birinci grupta yer alırken ikincl grupta yıllık 15 bin Ite 5 bin patent sayısına sahip ülkeler gelmekte, ücüncu grupta 5 bin İle beş yüz patent cıkaran ülkeler yer almaktadır. Ne yazık ki Türkiye ücüncü grubun bile dışında kalmaktadır. Sözü uzatmadan sayılann diline baktığımızda bizl irklltecek gercekle hemen karşılaşmaktayız. Türkiye de son altı yılda tescil ettirdlğımiz toplam patent sayısı 192'ye ulaşmakta buna göre yıllık ortalamo sayısı sadece 32 olmaktadır. Bırakınız son altı yılı, gözlerimizi yalnız 1980 yılına cevirirsek, bu, yılda patent tescil soyısmın ABD'de 69 bin. Federal Almanya'da 65 bin, İngiltere'de 57 bin ve Fransa'da 55 bin olarak gercekleştiğl görülmektedlr. Bu algu. Türkiye'de araştırma ve gelistlrmey» yönelttiğimiı üglyi ve teknolo|lk flelişmelere verdiğimız önemi acıkca vurgulomaktadır. Konuya biroz derlnlemssine glrdlğlmizde, Doğu'aa olsun Batı'da olsun teknolo|ide başan kazanan ülkelerin. en azından cagdos teknoloıiyi ısrarla ve sürekli izledikıerln« tanık olmaktayız. Örneğin, Japonya'ya baktığımızda şu eylemlerl dlkkatimizl çekmektedir. 1 Her ülkeae donemler icmde cıkan ve patent tesdllerml acıklayan sınaî mülkıyet gazetelerlnl (Tür uİ Teknoloji Gerçeğî ARAŞTIRMA EĞİLÎMLİ İNSANLARIMIZA ORTAM irARATIP ONLARi TEŞVİK ETMEZSEK, SORUMLULUK YÜKLEMEZ VE BAŞARILARINI ÖDÜLLEN DİRMEZSEK GELECEKTEN ÇOK ŞEY BEKLEYEMEYİZ. Wfca öretlm matryetl 5 dolar olan şlmdillk cok pahalı robotlar yapmaktadırlar. Bu robotlara sunulan veriler, otomatik olarak cok almaşıklı cözümler şeklınde alınabilmektedir. Hâlen bu robotlan sipariş edenler cokuluslu şirKetlerin araştırma geliştirme bölümleridir. ••• Prof. Dr. I. Doğan KARGÜL îstanbul Üni. İktisat Fakültesi kiyeninkl dahll) düzenll toplayıp her dildeki gazeteıerm tümünü konulanna göre sınıflandırıp Japonco'ya cevirmektedirler. Böylece Tokyo ve Osaka gibi sanayi bölgelerinde teknolo|ik gelişmeler konusunda dökümantasyon merkezleri kurarak özel ve kamu sektorünün çeşltll ilgi alanlanna hizmet vermektedırler. 2 Her yıl sanayi fuarlarını bir takvim planına göre profesyonel bir ekip zlyaret etmektedir (özel girişimcllerin ziyaretleri dışında). Batı'da daha değlşlk gelişmeler olmaktadır: incelemeler. araştırma geliştirme harcamaları İle bu harcamalar sonucunda elde edilen somut faydaların alanlara göre değlştlğınl göstermektedir. örneğin bu mcelemelerde kullanılan bir hesaplama ölceğl olan bellrlllik katsayıları (r2) sahalarına göre şu özelllklerl göstermektedir: Makina sanayilnde yapılan araştırma geliştirme harcamalarında risk payı %50, yenl yarı yarıya iken elektrlk olanında bu oran %33'e (kısaca V3) cıkmaktadır. Buna karşın genel klmya aianında bu oran %20 dolayında kalmaktodır. Risk paymın en fazta bulunduğu alan Ise %3 ile Ilac sanayllndo hesaplanmaktadır. Kıscca belirlilik katsayısının değerl, araştırma ve geliştirme yopılan alanda düştükce risk payı artmaktadır Bu yuzden Batı'da araştırma geliştirme ıçin mllyonlarca llra harcanırken risk payı yüksek alanlarda tirmalararası Işbirliği ve eşgüdüm (koordlnasyon) artmıştır. Bu işblrllği ilac ve uzay endüstrlierl lcln coktan başlamıştır. Avrupa Ortakpazar ülkeleri dünyanın öbür kesimleriyie patent Ilişkilerinl düızenleyen patent konvansiyonunu (baş horfleny.<e CPC) 1975 yılında imîalomrştır. Böylece tDpluluk icindekl patent yasalarının uyumluluğu icin de bir ön cdım atılmıştır. Ayrıca tüm Avrupa ülkeleri Viyana'da faaliyet gösteren uluelarara6i patent dökümantasyon merkezinden yarartanmaktodırlar. Kısa adı İNPADCC olan bu kuruluş dünya düşünsel mülkiyet örgütü (VyiPC) ile birlıkte calışmaktadır. İNPADOC her hofta 27 üye 01kede cıkan teknik buluşları nrtagnetik banda düzenli olarak, kaydetmekte ve verıleri mıkro fiş servlsine alarak üyelerin hizmetine hazır tutmaktcdır. Teknolo|lk gelişmede patent sınıflandırmasıntn 8 ana kısım. 115 ara kısım, 607 alt ana grap ve 46 binden fazta yan gruptan oluştuğu gözönüne alınırsa neyH, nasıl ve hangl sürede Izlemek gerektiğinin öneml, samrız kendlliğinden ortaya cıkmaktadır. ••• ••• Araştırma • geliştirme veyar hiceleme denildiği zaman akla önce parascıJ kavram gelmemelidir. ister kamu keslmlndB, lst«rs« özel ketlmde olsun calışanların bir kısmına araçtırmacı •ğllimlnj verebilmemiz <«kuldan başlamakta v« iş yerinde devam etrrtektedîr. Araştırma eğlllmll insanlarımıza ortam yaratıp onları teşvik etmez, sorumluluk yülldemez ve başarılarını ödüllendirmezsek gelecskten cok şey ler bekleyemeyiz. Bugün ABO'de bilgi sayar sistemlnde dev adımlor kaydedilnıektedir. B'lgl Işlem her alana uygulanmayo başiamışken insanlık hârlka robotların tasanm ve yapım hazırlıkları lcindedlr, ABD'de bazı firmalar, da Teknolojlnin bu hızlı gelişimi ve uygulonmayc konmasında makina insan ilişkisini ERGONOMI bilım dalı araştırmaktadır. Bu dalda, en az maliyetle ve gecikmesiz üretim düzenleme calışmaları ile üretim aksaklıkları ıncelenmektedır. insanmakina ılişkilerinl arnştıron ERGONOMİ'ye kaçımız acaba bu ülkede önem vermekteyiz? Tüp patlamalarından tutunuz aa ış yerlerinde yakıt tankları üzerınde kaynok yapıp milyonlorca lıralık zararlann nıeydana gelışine günümüzde seylrci kalmamız can sıkıcıdır. Bir iktisatcı olarak bızl ilgilendiren bir boşka yan, Türkiye'de bazı üretim dallarının gerı teknoloji icinde bulunmasıdır. Bir yandan dış satımda kacmılmaz ve vazgecilmiş bir savaşım verelirn diyoruz, fakat öteyandan ne yatınmlara ne da yatırınılarda teknoloji secimıne gereken özeni gösterebıliyoruz. Bllindiğl gıbi mübadele hadlerlni (yani dış satımdoki maliarın fiyat ortalamasının dış alımdakl rnalların fiyat ortalamasına oranı) ülke aleyhine cevlrmek acıkcası ucuz satıp pahalı almak akıllıca bir dıç satım değlldlr. Buna bizler «Yoksuliafarak büyüma» diyoruz. O halde uzun dönemli, daha istikrarlı ve yoksullaşmadan daha cok dış satım yapmak yatırım teknolojisi ile iktisat bılimindekl tekniğe dayalıdır. Blrl olmadon öbürü topaldır. Besin maddelerinin gelecekteki önemini, yer altı servetlerınin stratejik yanını görüyoruz. Fakat bunların daha ucuz ve daha cok nasıl üretileceğl konusunda ince hesaplar yapmıyoruz! Örneğin Federal Almanya'da tahıl alımında ne kadar tasarruf edilirse kârdır deylp ana yolların yarım meire kıyısına kadar ekim yapılırken blzler bunu ne ölcöde düşünmekteylz? Hızlı bir nüfus art'şı icinde olan Türkiye'de zorunlu rnallarda ittemJn (talebin) fiyat ve gelir esneklikleri hesaplanmıyorl Üretimimizi ds sabit tutarken fiyat artışı beklemedan daha ne ölcüde dış satımı sürdürebilmek olasıdır? Vurgulama kuriarımdan bir konuda sürekli mektup alıyorum. Bu mektupların ardı arkası kesilmediği için bir açıklama yapmak zorunluğu oluşuyor: Okurlar soruyorlar: Tercüman gazetesinin Atatürk düşmanlığı belgelendi; ama, bunlar neden susuyorlar? Bu köşede Kemal Ilıcak'm gazetesi Tercüman'm Atatürk düşmanhğını belgeleyen yazılar yayınlandı. 196O'lı, 1970'li yıllarda bu gazete Atatürk düşmanlığmın bayraktarlığmı yapmış, karşıdevrimcilerin ve yobazların kin güdülerini gıdıklayarak tlraj almaya çalışmıştır. Tercüman gazeteBinin koleksiyonu Atatürk düşmanlığmın arşivl glbidlr. Bunun içindir ki Bay Ilıcak «gık» dlyemez; sesini soluğunu çıkaramaz. Olay budur. Atatürk'ü tahkire yeltenen alçakça yazılar bu gazetede vaktiyle yayınlanmıştı; şimdi dönem değişti; Tercüman gazetesi de Atatürkçü görünmeye çabahyor. • Atatürkçülük dedlğimiz zaman ne anlaşılıyor? Bunu kendimiz bilip aydınlatmazsak; genc kuşaklara, okullarda, ders sıralarında ne söyllyeceğiz? Atatürkçüler önce üç ilkede blrleglrlera 1) Çağdaşlık.. 2) Bagımsızlık.. 3) Bölünmezlik.. Kemalist ideolojlnin TTlusal BağunsızUk Savaşıyla baslıyarak adım adım pekişmesi; Müdafaaî Hukuk Cemiyetlerinden sonra Birinci Büyük Millet Meclisi Halkçılık Beyannamesi'nin yazılması; 1921 Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun ardından 1924 Anayasası'nın oluşmasıyla gerçekleşmiştlr. AtatUrk, Ulusal Bagımsızlık Savaşmın başında «cumhuriyetçilik» llkesini «vicdanında milli bir sır gibi sakladığını» söylemlştir. Atatürkçülüğün ilkeleri Mustafa Kemal'in yaşamı boyunca aşama aşama gelişmiş, Türklye Cumhuriyeti Devletl Anayasasına geçtrllmiştir. Bir büyük adam ki kafasında oluşturdugu 11kelerl bir bir yazıya döker ve kurduğu devletin anayasasına madde madde geçirir; artık bu alanda tartışmaya ne gerek vardır? Nedir o ilkeler ? 1) Cumhuriyetçilik, 2) MilliyetçlHk, 3) Halkçdık, 4) Devletçllik, 5) Laylklik, 6) DevrimciUfc. Atatürk'ün Anayasasınm ilk tki maddesi şöyledlr: «Madde 1 Türkiye Devleti bîr cumhuriyettlr. Madde 2 Türkiye Devleti; cumhurlyetçl, milllyetçl, balkçı, devletçi, layik ve devrimcidir.» Demek ki Türkiye cumhuriyeti«cumhuriyetçi» ve Türklye devletl «devletçidir.» Bu llkelerin vurgulanması, Atatürkçülüğün vurgulanmasıdır. «Halkçılık, laylklik, devrimcillk, mUliyetçilik» Kemalizmln temel ilke ve kurallarım oluşturur. Bu ilkelere karşı çıkarak Atatürkçü olmaya çahsmak yalancılıkla eşanlamlıdır ve büyük adama en büyük saygısızlıktır. • Devletciligl kötüleyerek Atatürkçülük taslamak; devrimciliğe karşı çıkıp Atatürk'ten söz açmak; bir avuç holdingçiyle bütünleşerek halkçılığa sırt çevirdikten sonra AtatUrk'ün adı arkasına sığınmaya çalışmak; layiklik ilkesini çiğneylp Atatürkçüyüm dtye ortada aaluımak Atatürkçülükse; gerçek Atatürkçüye Başyazanmız Nadlr Nadl gibl konuşmak düsüyor: « Ben Atatürkçü de&ilim...» Türkiye Cumhuriyeti Devletini Olusal Bagımsızlık Savaşıyla kuran insanın ldeolojisini anayasalaştırması da yetmiyor mu aydınlık lçin». Acaba Atatürk madde madde saptadığı UUelerinl kurduğu Cumhuriyetin Anayasasına süs olsun diye mi koymuştu? O (bkuriardan.. Burhan IARFAD "Beni Unuttular..., TRT program yapımcılarmdan Güneş lı'nın TRT Il'de aylardır başarıyla sunduğu «A§ina Yüzler» dizdsi geçenlerde bitti. Adlan, anılan, eserleri tazallğinl surdOren edebiyatçjlarımız, müzîk ve sahne ustalanmız, kısa süre de olsa, tanış ve sevlmli yanlanyla aramıza kanştılar Reşat Nuri Güntekin. Refik Halit Karay, Ekrem Reşlt Rey, Sait Faik Abasıyanık, Muhsin Ertuğrul. Ziya Osman Saba. Behzat Butak'ın «Aşina Yüzler*inl yanm saatlik yaşamak mutluluğunu bulduk. «Aşina Yüzler»den ikisine katıldım. Reşat Nurt Guntekin'ln ve Behzat, Butak'ın haürlanmalanna katkım olsun diye. Türk tiyatrosunun öncülerinden Behzat Butak, söz, yazı, hatta fotoğraf, ya da kimi filim bölümleriyle tanıtüabilir mi? Sanmıyoruta Behzat Hâki. tiyatro çevrelerlnin deytaüyle Büyuk Behzat ve soyadıyla Behzat Butak, büyük komedyendi. Üstlendlği rollerde büyük. kuçük ayrımı yapmıyan soylu aktftrlerdendl. Komedi, dram, müzikli oyun, operet traiedl aynmı yapmazdı. Fransız vodvillerinde, Vefik Paşa'mn Moliöre uyarlamalannda, Musahip^ade Celalin komedilerinde. Şeksplr trajedilerinde. ya da Çehov'un piyeslerinde üstlendiği roHert kişlliğinin bir parçası büirdi. Behzat Butak'ı 1924'te 1V olarak «Kayseri Gül1 lert» uyarlama vodvilinde avukat Bodosakl rolünde gördüra. Onu bir yanm yüzyıldan aşkın süre izledim. Yakını oldum özel hayatına katıldığım günler oldu. Şakacıhklanna. öfkelerine, küçük küçük tutkulanna ve tiyatrocu kaprlslerine tanık oldum Fakat Behzat Butak sözkonusu olunca iki oyun ve ild rol hemen ön plana çıkar. Rol ayrımı yapmadıgını söylemiştim. Ama ben ylne de bir aynm yapacağım. İstanbul Şehir Tiyatrosunun operet oynadığı yıllarda ünlü soprano Lotte Schöne'nin katıldığı «Yarasa» operetinde gardiyan Frosch rolü az rastlanılır bir yaraücılıktır. Ne var ki, sadece son perdede arada bir girip çıkmaktan ve birkaç söz etmekten öteye bir işleri olmayan Frosch rolünü hemen her ülkede büyük komedyenler oynar Behzat Butak, Yarasa operetinde Frosch rolünü sanırım 1937'de oynamıştı. Birkaç yıl sonra Çehov'un «Vişne Bahçesi» piyeslnde gördüğüm Behzat Butak ylne yaratacıydı. Büyük toprak sahiplerinln yaşlanmış uşagn rolönde Behzat Butak'ı düşünürken Vişne Bahçesi'nin yaşlı uşağmı ve Çehov tiyatrosunu duşünürken, Butak'ı hatırlarını. Vişne Bahçesi'nde son perde açıldığmda sahne karanlıktır Bir sıranın üstünde uyuyakaimış uşak güçlukle seçilir Uzaktan uzağa balta sesleri gelmektedir Ağaçlar kesiliyordur Yaşlı uşak. uzandıgı yerden W davranır, seslere kulak verir ve mahr «enden gellyormuş gibl boğuk ve kılçıkl) bir sasleı «Beni unuttular!» der ve perde kapanır. Toplumda gucünu yitirmiş büyük toprak sahiplerinin yerini almağa başlamış olan yeni sınıfın iusanları, ağaçlan kestinnektedir. Balta sesleri ve o boğuk bogufc «Beni unuttulart... cümlesi. bir dönemin kapandıgıru, sayfalar dolusu laftan çok daha güçlü vurgulamaktadır. Behzat Butak, tiyatroya tutkun insandı. 1957*de • Yeni Tiyatro» sahne aıkasında yaptığımız söyleşide, gözü saatte ve aklı az sonra başlayacak rolünde. şunları soylemişti: «Ben dokuzda sahneya çıkaca^rım iaman altı buçuktan daha geç kalsam, telaşımdan ve utancımdan harap olurdum Sahneye ilk çıkttğım tarihlerde Kınar haiımdan utanırdım. Geç geldiğimi görüp de beni ayıplayacak diye. Onlann anlayışına ve ölçülerime göre aktörün yeri sahne arkasıydı. Mınakyan efendi kumpanyasının bir ramazan hazırlıgını her zaman hatırlanm. ArUstler Kadıköy ve Üsküdar*dan Hk vapurla Inip odalanna kapanırlar ve son vapurla dönünceye kadar tiyatrodan bir daha ayrümazlardı. Bu uzun sürede ne mi yaparlardı? Rollerini çalışırlardı. Kltap okurlardı. Tiyatrodan laf açarlardı. Tiyatroaınun asıl yeri olan perde arkasından aynlmazlardı. Ben Uyatroyu onlardan ftğrendim. Gerçi şimdi ayıplayacak Kınar hanım falan kalmadı. Amma ben tiyatro sanatımdan ve kendi kenditnden utanıtım.» Behzat Butak, özel hayatında güler yuzlü, inceden tnceye sakacı ve babacandı. Haliç'e bakan ganiş pencereli salonunda her yanı süsliyen Kütahya çinileri ve güzel el yazısı örnekleri arasında. sırtında yırtmaçh entari ve başında takke. ağzında puro, çevresinde küçük köpekleriyle karşılardı çoğu dostlannt Johan Strauss'un Yarasa operetinda de, Cehov'un Vişne Bahçesinde de hep on üst çizgrlye ulaşabilmiş Büyük Behzat için «Unuttular.!» diyebilir miyiz? Kalemim varmıyor ama, belki dal Sahne sanatçısının degişmez alınyazısı. Tele taksi yazıhanesinden şikayet Blzler. Fındıkzad» Kaılalma caddesl, Hatip Naci Sokak sakinleri bugüne kadar ilgill ve yetkililere duyuramadığımız sesimizl gazeteniz aracılığı h Toplu Konut Yasasmdaki eksiklikler giderilmeli kapsamına abmrsak, ben ve be nim gibl yüzlerce mağdur va tandasm da aorununa çözüm getirilecektir. Devletin Toplu Konut Politikasını uygulayan Turkiye Emlâk Kredi Bankason ca yapılan konutlara Toplu Ko nut Kredisi verilmemesi, çı le duyurma girişiminde bulu nuyoruz. Sokağımızda bir taksl yazıhonesl acıldı. Ruhsatsız ve Izmslz olarak İki yıldan. fazla btr süredlr faallyetlnl «örduruyor. Şikâyet etrnedjğimiz mer cl talmadı. Sonuç alamadık. Bjjndan bir müddet önce ka cak. oalışan bu yazihanenln mühürlendlğlni söyledller. fakat yazıhane faaliyetine ve sokak sakinlerini huzursuz et meye pervasızca. devam edl yor. Ülkemizde 12 Eylül'den sonra el atüan önemll konulann başında şüpheslz konut aorunu gelDiektedir, Çıkanlan 2487 sayüı yasa İle devletin desteglyle dar ve sabit gelirli yurt taşlann konut sahibi olmalan amaçlanmaktadır. Ne yazık ki yasadaki bazı eksiklikler sosyal adalet ilkelerina aykuı düşmektedir. Yasaya konan Geçlcl 1. mad dede «10.7.1981 tarihinden önce kurulmuş kooperatiflere, Koo peratlf Birliklerine, üyelerine konut sağlama veya bu amsçls lkrazda bulunma jükümJülüğü bulunan Sosyal Güvcnlik Knruralarma, Vapı tasarrufu hesabı açılması şartı anuunaksızxn özel kredi verilmesi» hüktne bağlanmıştır. Fakat ne yazık kl. devlet gü vencesi ve desteğiyle Türkıye Emlâk Kredı Bankasmca yapı mı sürdürülen, Inşaatları yanm Kalan konutlar için kredi verilmemektedir. 12 yıuık dar gelirli bir me murum. 20.1.1980 tarihinde Tür kiye Emlâk Kredi Bankası U mir • Göztepe Şubesince yapımı programlanan konutlardan birine sözleşmeyle girerek, konut alım baglantısı yap tım. Yapımı devam eden ko nutum için şu ana kadar 531). 000. Ura ödedım. Yükselen maliyet ve faizlerden dolayı ko nutumu almam gün geçtikçe ünkânsızlaşmaktadır. Başvurulanma ragmen ilgilllerden aldığım cevap, toplu ko nut kanunu'ndan yararlanaıruyacagım şeklindedir. Çıkanlan Toplu Konut Kar nunu'nun Geçici 1. maddesi Bransımızda çalıştırılmıyoruz Arabalarını gelişigüzel park eden şoförler yüzünden evle rlmize zor girlyoruz. Arabala rını sokakta yıkadıklarmdan sokağımız çamur vs pislikten gecilmiyor. Gecegündüz mo tor sesl ve şoför gurOltüsü kanlan Toplu Konut Kanunu dinlemekten bizar olduk. Ara nun temel ükeleriyle çellşen, aykın bir uygulamadır. larındakl argo ve küfürlü koE?ref TtİREKLt nuşmalar sokak sakinlerini ca Temel ESltlm Yatılı ntndan bezdlrdl... Kendilerl IBdlge Oknlu Muhasebe le muhatap olduğumuzda haMemaru karetlere maruz kaldığımıztMRAMU • StVAS dan «defl belâ» kabilinden herşeyl slneye çekmek zorun da kalıyoruz. Sokak sakinleri adına bir okur İSTANBUL 1960 yıUnda Denizcilih Banham Cemi Yapı So nat Ortaohuluna kaydımı yaptırdtnu Önce Gemi Yapı Sanat Ortaokulu, sonra Gemi Yapı Sanat EnstLtüsii ve daha sonra da Gemi Yapı Tehnisyen Okulunu 19721973 öğretim yılında bitirüm. Mecburi hizmetle yükümlü oliuğumdan müteo kip sene Dz. Bankası İstinye Tersıinesi motor atölyesinde çalısmaya başladım. 1974 seneainde Ü.S.S. imtihanllarını kazanarak l.D.M.M.A. Kadıköy Müh. Mim. Fakültesinin mimarlıh bölümüne girdinu Bozuk ekonomik ve sosyal koşullar içinds çalışıp okuyarak 1980 1981 öğretim yılında mezun olarak mimar oldum. Bankamızm bünyesinde çalışavak teknik daU lardan mezun oîanlara öncelikle meslekleriyle iîgill branşlarda çalıştınhr, denilmesine rağmen, yaprnış olduğum tüm yazılı ve şifai müraCıaaUarımda müsbet cevap alamadım. 8u dallara dısardan nakiller ve atamalar yapıU maktadır. Gelişrnekte olan ülkemizln teknth eleman theiyocı gün geçtikçe artmaktadır. Ben ve benim durumumdahi afkadaşlanma verilen değer bu mudur? Sayın yethililerden yanıtlannı behliyorum. Vural GÜVEN Dz. Banltatı İstinye Ters. Bekleyecek gücümuz kalmadı Birımiz 6, digerimlz 4 çocuk babası iki emekli kardeşiz. Ben Niyazi üzun 29 temmuz 1981 gtinü, kardeşim Durmuş Uzun 22 ekim 1981 giinü emekli olduk. Benım emekliliğimin tize rinden sekiz eyı aşkın, kardeşimtn emeklillğinin üzerinden beş ayı aşkın bir süre geçtıği halda S S K tarafından bir tUrlU hatırlanmadık. Unkapam'ndaki Bolge Müdürlügü'ne basvurdu ğumda sabırla beklemem yo» lunda çok değerli bir tavsiye aldsrn. Bu tavsiyeye uyarak ay laniır bekliyoruz. Fakat beklemeleri gerektiğlnl 3 tle 12 yaş arasmdaki çocuklannuza na>ü Btü&tacBgız?... Bu mektubu, dana da beklamemiz gerektiğini belirten ye ni bir tavsiye değil de emekli maaslanmızı almak umuduyla yazdjk. Yanılmanus olmak dl lagiyia.. NtYAZt UZUN Sisorta Slcil No: 10245 TaiusU No: 95.707 UURMLS UZUN Slf. Slcil Ne. 1.512.135 Tahsl» Nos lOOJtei (5OVLOnCE| 20 NtSAN 1932 NÎS'TEKÎ MÜSABAKALAR NUan 17 (Husugi) Beynelmilel binicilik müsabakalannda mülazım Salm Bey Kısmet admdaki atı İle tkinci mukatatı kazandı. Bu suretle zafer direglne Türk bayrağı da çekildl. Mülazım Saim Beytn Kısmet ismindeki aü Karacabey harasında yetiştirilen kıymetli TUrk atlarından biridir. Mülazım Saim Beyin beynelmilel ırsüsabakada kazandığı bu başan ne kadar takdlre lâyık ise, memleketimtzde yetıştirilen atların bu başarıdaki payı da o kadar memnunivet verlcidir. c iGünün iganıl GECENÎN GÜNEŞİ ^ Bayındırlık Bakanı Önalp'ın iki yanıtı: • Gazetenlzin 4 mart 1982 tarihli sayısının 6. sahife 1. sütununda yer alan «Haydarpaşa Kurtalan Demlryolu Projesi» başlığı ile yaymlanan yazı tetkik ettirildi. Türklye demlryoiu ağınm Clzre üzerinden Irak'la bağ lantı sağlanması düşüncesl vardır. Bu bağlantı, Kurtalan'dan olabileceği glbi Nusaybin'den de olabilecektlr. Bu proje, 1982 yılı yatırun programlan arasında yer alan çeşltll hatlara ait Teknik, Ekonomik ve Mali Fizibilite Etüdü meyanında ele alınabilecektlr. Bu bakımdan Surlyo ile yeni bir bağlantı kurulması sözkonusu olmakla beraber Irak'a ait düşünülen bağlan tının ön calışmaları balen tamamlanmadığt gibl yapım çalışmalanna önümüzdeki yıl başlanacagı sözkonusu değlldir. Buna paraıel olarak halen proje bedell de belll de glldir. Bilgllertnizl rtca ederlm. • Gazetenizin 29.12.1981 tarihli sayısının 6. sahile 3. sütununda yer alan «lîaydarpasa Lisesl tehlike yuratıyor» baslığı İle yayınlanan yazı tetkik ettirildi. tstanbul Haydarpaşa Lisesl genel onarımı ile İlgill olarak Milli Eğitlm Bakanlığınm talebl üzerine mahalli teşkilatımızca gerekli keşlf hazırlanmış, an cak Milll Eğltlm Babanlığmca bütçemizin ilglli fasUna yeterli ödeneğln aktarılamaması nedeniyle 1981 Mali Yılında yapunı sağlanamamıştır. Sözkonusu işe 1982 yılı yatırım programında 80. 000.000, TL. onanm ödeneği a^rılmış olduğundan ayrılan ödeneğe göre onarıma decvam edllecektir. Bu kfiöil uyarıcı ve yapıcı yazılarınız İçin tesekkür eder, bijgilerinizi rica ederim. Sa;?gılanmla, Tahsin ÖNALP Bayındırlık Bakanı «TJtus» lambası tulumbasız ve tazyiksi» olarak benzin ile tşler. Elektrıkden daha çok emindir. Kokusuz ve dumansızdır. Abajursuz güzelce nikellenmiş lambası reklam fiyatma 12 lira. Tecrübe edilmek uzere 10 gün için parasız verilir. Kesimll kataloğlar ucretsız gönderilir. Demirer'in yazısı ve pomak Cumhuriyet'in 8.4.1982 tarihli sayısımn 2. sayfasında sayın Ercüment Demirer'in cLalk yönetimde 54 yıl» yazısını gururduyarak okudum. Köklü bir din eğltlml görmüş böyle çağdaş görüşlü aydmlarımıı oldukca Atatürk devrimlerlnın sonsuza değin yaşayacağına bir kere daha inandım. Saym Ercüment Demlrer'i candan kutlar, Cumhuriyet okurlarma da şayet okumamiş larsa bu yazıyı mutlaka okumalarım ve küpür dosyalanna koymaiannı salık verirlm. Yazıda adı gecen klşl (Danışma Meclisl üyesi Mehmet Pomak) do bizi aydınlatır umarım. Loık liği benimsiyor mu. benimsemlyor mu? Mustafa ŞENTÜRK Başköy KAMAN Cumhuriye! Sahlbl: Cumhuriyet MatbaacılıkveGazetecilikT.A.Ş. adına NADİR NADİ HASAN CEMAL Genel YaymMOdürU:. MüejseseMüdUrü:. EMİNE UŞAKLIGİl Yazı Işleri Müdürü: ,..„.. OKAY GÖNENSİh B»s«n v« Yayan Cumhurlyat Matbaacılık ve Gazetecliik T.A.Ş. Posta Kutusu: 246 İstanbul Tel: 20 97 03 (S Hal) Yine bir emekli yakınıyor Ben 24 nisan 1980 tarih ve 53385 yafDhk tahslı numarası ile SSK'dau emekli oldum. O itarihten beri de maaş bağlanmasını bekliyorum. 1/1/lffUi tarüıinde tekrar SSK'ya bağlı işyerinde çalısmaya baştadıgımdan; dört senedir uyesi olduğum BAu KUR'd^m ayrümıştım. BAĞKUB, 1900 Tl. prim borcum olduğu iddlasıyl.a icraya verdi. Kadıköy 2. İcra Dairesine, ödecEğim prim makbuzlanm ibraz ederek, ödeme emrini fcildırttım. Böylece; BAĞKUR'un, emekliye aynldığım SSK'ya htemetlerimi bildirmesini beklerken, tstanbul 10. tş Mahkemeslnden davetiye aldım 3AĞKUR dava açmış. 44 celse sonra hakim dosyayı bilirkişiye sevlıetti. Î3si sene sonra dava neticelendi ve ben de bir ay evvel BAĞrKUR ve SSK'ya iadeli taahhütlü birer »oektup yazank, «tşlemlerİB Ivedi bitirllerek İki senelüc msgâoriyeHme aon verilmesial» rica ettim. FTT alındılan geldi fakat her ild S'Msyal gUvenllk kunıluşundan da cevap yok. ilgiliiere. X&UdM ÖZEEDEN IU<bk»y/tSTANBUL BÜROLAR. • ANKARA:Konur Sokak no. 24/4 Yenişehir Tel: 17 5£ 25 17 58 66 Idare: 18 33 35 > İZMİR: , HalilZlya Bulvarı No:65/' T«l: 25470913 1230 • APANA: AtatUrk Caddesi, Türk Hava Kurumu Ifhanı Kat 21% Tel; 14 55019 731 TAKVİM İMSAK GUNEŞ ÖÛLE İKİNDİ 20 Nisan 1982 AKŞAM YATSt. . 4.27 6.13 13.13 16.59 1953 21.32