17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 6 SORU Turkiye'de 1960 ve 197CII yıllarda uygrulanaa Ithal ikamesi yoluyla sanayileşme modeli 1977 yılında ciddi bir tıkanma noktasına geldi ve özellikle son yıllarda ağır eleştirilere uğramaya başladı. Şimdi ben size ilk olarak şunu sormak istiyorum Sayın Berksoy: İthal ikamesi yoluyla sanayileşme modeli çıkmazlarını kendi içinde taşıyan, özttnde hatah bir model mi? Yoksa bu modelin Türkiye'deki uygulaması mı çıkraaza soktu bu modeli? BERKSOY tthal ikamesi modelinin kendisinm hatalı bir model olduğunu söylemek mümkün değil. Ingiltere'den sonra sanayileşen bütün ülkeler çeşitli yontemlerle fakat mutlaka ithalatı ve potansiyel ithalatı ikame ederek sanayileşmişlerdır. Başkaca bir sanayileşme yolu da zaten yoktur. SORU O zaman ithal ikamesinin Türkiye'deki uygulanıs biçiminde mi hatalar yapıldı? BERKSOY Sadece Turkıye'de değıl azgehşmış ulkelerin çoğunda bu modelin uygulanmasında sorunlar çıkmıîtır. Şimdi ithal ikamesi amaçlandığında bu amaca ulaşmak için bazı politikalarla ekonomiyi uyarmak, kaynak dağılımım belli noktalara çekmek için bazı önlemler almak gerekiyor. Bu ya bizatihi ithalatı ikame edecek sanayilerin kurulm&sını sağlayacak bir dizi tedbir almak yoluyla oluyor. Ya da tamamen başka amaçla uygulanan politikalar bu sonucu doğurabiliyor. tthal ıkamesînm yanlış noktalara gelmesınm önemli bir nedenı bu bence. EKONOMİ 11 NtSAN 1982 nülemeyecegini söylüyorsunuz. Peki Türkiye için geçerli olabilecek alternatif model ne olabilir? BERKSOY Turkıye'de pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da kesin çizgılerle belirlenmiş kutupları savunmak ve «ya eskiye döneriz ya da tümüyle ihracata yönelik modeli seçeriz» demek bence yanlış. Olaya boyle katı kalıplar içinde bakmadan geçmişin hatalanna eğilmek gerekli. Geçmiştekı uygulamada ihracat tamamen ihmal edilmıştır, buna gerı donulemeyeceği ortadadır. önümuzdeki dönemi planlarken bir kere ihracata mutlaka önem verecegiz. Ama bu, üretim yapımızı uluslararası talebe göre belirleyecegiz. yani ihracata yönelik sanayileşme modeline geçeceğiz demek değil. Aynca, ben halen Türkiye'de yapılabilirliği çok yuksek olan ithal ikamesi alanlarının varlıgına inanıyorum. Ara mallan kesiminde, yatınm mallan kesiminde bu potansiyel vardır. Şimdi geçmişten ders alarak bunları böyle rastgele ithalat kısıtlamalarıyla uyarmak yerine ciddi bir kaynak planlamasıyla uyarmamız mümkündür. Burada merkezi planlamadan söz etmiyorum. Ama ne yapmak istediğini bilen bir devlet nasıl bir üretim yapısı ortaya çıkarmak istıyorsa bunu planlayabilir ve çeşitli araçları kullanarak yönlendirebılir. EKONOMİDE DİYALOG Taner Berksoy kimdir? 1843'te doğdu tstanbul Unıvetsıtesı Iknsat Fakultesı'ni bıtiıdıkten sonra doktoıasmı tngıltere'de Cambridge Üniversıtesı'nde verdl. Halen Hacettepe Ekonomi Fakultesı'nde doçent olarak görev yapıyor. Berksoy'urı yapıtlan ara sında geçenlerde yayırvlanan «Az Celişmış Ulkelerde İhracata Yonelıh Sanayile$me* kitabı dıhhati çekiyor. Taner Berksoy (solds) Osman UUgay lle 0 Döviz tasarrufunu amaçlayan ithalat yasaklanyla tüm yerli üretintin korunması rastgele ithal ikâmesine yolaçtı ve döviz darboğazına gelip tıkandı. SORU Bu olguyu biraz açıklamak mümkün mtt aca Düşük tutulan ücretler ve katı bir disiplin altına alınmış işgücü, ihracata yönelik sanayileşmenin vazgeçilmez unsurlandır. Bu nedcnle, Türkiye gibi toplumsal gelişmede belirli bir aşamaya gelmiş ülkelerde bu modelin uygulanma şansı yoktur. SORU tthal İkamesi dedlğiniz gibl ara ve yatınm mallarına doğru yaygınlaştınlırsa bunun ekonomi üzerindeki sonucu... BERKSOY Bunun ekonomi üzerinde ikl sonucu olacaktır. Bir kere, ba ara ve yatınm mallannı ithal etmekten kurtulacağımız için bir dovız tasarrufu sagldiıacaktır. îkinclsı, üretim yatınm mallanna doğru kaydıkça ülkede tasarruf oranının artması söz konusudur. Boylece iç kaynak yaratma sorunu da bir ölçüde çözümlenmis olacaktır. SORU thracat konusunda nasıl blr alternatif önerlyorsunuz? BERKSOY İhracatı artık ihmal edemeyiz dedik. Ancak biz hiç bir zaman milli gelirimizin yansı kadar ihracat yapmayı düşünemeyiz. En marjinal alanlarda bile ihracat imkanlannı araçtırmalıyız ama bu konudaki smırlarımızı da bilmeliyiz. Şlmdl bizde bir «ihracat humması» yaşanıyor Fakat bende söyle bir izlenim var; bu ke? de rastgele, ihracata yöneldik gibi geliyor bana. Ne pahasına olursa olsun ihracat anlayışı yanlıştır. Katma değeri negatif olan, getirdiği götürdüğünden fazla olan bir ihracat ya BERKSOY Bunu söyle açıklamaya çalışayun. Genellıkle azgelişmiş ulkelerde ve özellikle Turkıye'de ciddl bir döviz sorunu olduğunu biliyoruz. Bu, kalkmma çabalanyla bırlikte buyüyen bir sorun. Şimdi, döviz ihtiyacı büyürken ihracatımız da bunu karşılamaya yetmıyorsa almaşıklardan bir tanesi gereksiz gorulen ithalatı sınırlamak. Hem Türkiye'de, hem de diger bazı azgelismiş ulkelerde 1650'li yıllardan beri yapılan da bu. Genellikle dış ticaret polltlkalan ödemeler dengesi açıklannı sınırlamak için kullanılıyor, İthal yasaklanyla bu amaca varılmak isteniyor. Bu lse iç ekonomide, kaynak dağıhmmda belli etkiler yapıyor. îthalatı yasakladığmiz alanlarda derhal içerdeki uretimi uyarmış ve korumuş oluyorsunuz. Yani bizatihi ıthal ikamesinin kendi iini düzenlemedlğiniz halde dı? tlcarette yaptığınız duzcnlemeden kaynaklanan bir uretim yapısının oluşmasına yol açmış oluyorsunuz. Bu üretim yapısı da, dolaylı olarak ithal yasaklannın bir yansıması sonucunda oluştuğundan daha önceden planlanmış, yöneleceği hedefler belirlenmiş bir yapı ortaya çıkmıyor... SORU Yani kendl içinde tutarlı ve kendini sürdürecek blr yapı ortaya çıkamıyor bu süreçte... BERKSOY Evet. Ben bu tür ithal ikamesine •rastgele İthal ikamesi» diyorum. Çünkü rastgele bir üretim yapısı ortaya çıkıyor. Bu tür bir rastgele yapının doğurduğu sorunlara bakarsak .. ba? Ulagay sordu, Berksoy yanıtladı: Ihracata yönelik sanayileşme f modeli Türkiye de uygulanamaz de güçlü bir ithal ikamesi sanayicileri grubu oluştuktan sonra bunlann etkinliği butun karar kademelerine, tabii bu arada Devlet Planlama Te?kilatı'na da yansıdı Ve içerde uretilen her moltn yasaklanması gündeme geldi Bu surecın daha erken bir tarihte tıkanmasını ise işçi dövizleri, iyi tarımsal ürun yılları ve dış borçlanma önledi. 1977 de dış borçlanma olanağı da kesılince bu tıkanma bütün açıklığıyla ortaya çıktı SORU Şimdi bir de ithal İkamesine alternatif olarak gösterilen ihracata yönelik sanayileşme modeli var. Bu model nasıl geliştirildi? BERKSOY 1960'larm ortalanndan itıbaren bazı azgehşmış ulkelerde dunya pıyasalarına yönelik sınaı urun uretimi ve ıhracatının başladığını goruyoruz Bu alanda one çjkan dort U7akdoğu ulkesı var Hong Kong, Sıngapur, G Kore ve Tayvan. Latın Amerıka'da ise Meksıka ve bir miktar bu yone yonelen Brezılya ve Arıantın var. Bunlara bir de Hındıstan'ı katarsak azgelışmış ulkelerden sınaı urun ıhracatının yuzde 80'ıni bu yedı sekız ulkenin gerçekleştirdıği ortaya çıkıyor. Yani bu, azgelismiş ulkelerde çok yaygın olan ve kendiliğmden ortaya çıkan bir olgu değil. Tersine. bazı özel koşullara, özel tarıhsel mirasa sahip olan bazı ulkelerde gudümlenerek ortaya çıkan bir gelişme bu l970'lı yıllann başında, bir yandan ıthaı ikamesi modelinin tıkanma belırtılen çeşitli ulkelerde gorülurken, dığer yandan uluslararası fınans kuruluşları bu ıhracata yönelik sanayıle'jme modelını azgelışmış ülkelere adeta yeni bir moc'.el gıbi önermeye "başladılar. Boylece azgelismiş ülkelerde ulusal uretımın uluslararası taîebe gore belırlenmesı. scrrnayenin uluslararasılaşmasmın bir aşaması olarak gündeme geldi. SORU Hangi aşamaydı bu? BERKSOY Bu, çokuluslu şırketlerın gelışmesıyle birlikte ortaya çıkan uçuncu aşama Bu aşamada endustrilerın yer degıştırmesı ve azgelismiş ülkelere gıtmesı gündeme gelıyor. Batı'da uretim sureçlerının parçalanması ve taşımacılık teknolojısının gelışmesı de buna olanak veriyor. Bu erada. Batı'da tşçı sınıfının. sendıkalann guçlenmosi ve ucretlerin artması da bazı endüstrılerin ucuz ve disiplinli işgucu polansıyelı olan ulkeleıe £ti'!ışını hı/landırıyoı SORU Ucuz ve uysal işgücü potansiyeli ihracata yönelik sanayileşme modelinin önkoşullarından biri galiba? BERKSOY Özel koşullarmın da yardımıyla ihracata yonelık sanayileşme stratejısıni uygulayan ülkelere baktığımızda bunlann hepsmde ucretlerın çok düşuk olduğunu goruyoruz. Örneğın ABD'de saatı 12 dolar olan işçlliği bu ulkelerde 1 dolara yaptırmanız mümkün. tkincisl bu ulkelerde işçi sınıfının mılitan olmaması ve baskı altmda tutulması için her türlü düzenleme yapılmış. Bu koşulları bütün ülke capında EFglamayanlar lse bunlann saglandığı, ayrıca ulaşım, haberleşme, enerji olanaklarının tam olarak saglandığı, vergi kolaylıkları v b. gıbi mevzuat kolaylıklarının saglandığı serbest bölgeler» kurmaya yönelmişlerdir. Bu serbest bölgelerin pohsı bıle ayrıdır. SORU Si?re bu model, yani İhracata yönelik sanayileşme modell Türkiye için geçerli olabilir mi Sayın Berksoy? BERKSOY Şımdı bu modeli uygulamak, yabancı sermayeyi büyuk boyutlarda ulkeye çekebilmek için bir kere dıger ulkelerden daha buyuk ayrıcalıklar tanımak, daha avantajh koşullar yaratmak, daha buyuk teşvik daha buyuk subvansiyon vermek zorundasınız. Ikincisi, bunlar yetmıyor, yabancı sermaye polıtık ıstıkrar guvencesı ıstıyor. ucuz ve katı bir dısıplın altma alınmış ışgucu ıstıyor. Bu modelin uygulandıgı ulkelerın çogunda sendikal haklar yasaktır Bu bakımdan da Turkıye gıbi toplumsal gehşmede belli bir aşamaya gelmiş ulkelerde bu modelin uygulanma çansı yoktur Diger koşullar oluşsa bile salt bu nedenle yoktur. Nıtekim yabfsncı sermaye büyük boyutlarda Türkiye'ye gelmıyoı £ Vergi ve toprak reformları mutlaka yapılmahdır. Toprak reformu içe dönük sanayilerin pazar sorununu hafifleteceği gibi ihracatın artınlması açısmdan da yarar sağlayabilir. Ihracata yb'nelik sanayileşme modeli endüstrilerin uluslararası düzeydc ycr değiştirmesi olayıyla gündeme geldi. SORU Buna geçmeden önce şunu sormak istiyorum: Bu rastgele yapının oluşmasında iç talebin çeşitli yollarla uyarılması ve yönlendirilmcsi de bir etken değil mi? BERKSOY Eğer ithal edilmekte olan bir şeyın ithahni yasaklıyorsanız talep zaten hazır. îthalat potansıyeh olan ma 1larda ise önce ithalat yasaklanır, sonra o malın talebı uyanlır. Bunun reklam vs. gıbi bir çok aracı vardır. tabii. Burada şu da oluyor Sız gereksiz gordüğünüz" Itiks tuketim mallannm ithalatını yasaklıyoorsunuz, ithal ikamesi once o mallardan başhyor ve dayanıklı tuketim mallarma doğru yayılıyor. Boylece daha çok tuketim malları ureten bir sanayi yapısı crtaya çıkıyor. Bu ayrıca uluslararası fıyat ve maliyet yapısından da kopuk bir yapı oluyor ve sız bu yapıyı surdurmek ıçm tuketimı surekli canh tutmak zorunda kalıyorsunuz. SORU Peki, bu süreç nerede ve nasıl tıkandı Türkiye'de? BERKSOY Bir kere tasamıf oranı gelişemedi. tkincısi uretilen urunlerin dovız kazanma şansı yoktu, buna karşılık çoğu montaj olduğu için ıthal gerekleri çok fazlaydı Kısacası ıthal ikamesi modeli çozmeyi amaçladığı noktada, dovız darbogazı noktasında tıkandı. Ben buna içerde kaynak yaratmayan, buna karşıhk dış kaynak tuketen ithal ikamesi diyorum SORU Burada şu akla geliyon Bunun bir çıkmaz olduğu neden daha önce, tam bir tıkanma noktasına gelmeden pörülemedi ve gerekli önlemler aiınamadı? BERKSOY Burada şu olguyu görmek lazım: Turkiye' Türkiye, ihracatı ihmal etmeden, ara ve yatınm mallanndaki ithal ikamesi potansiyelini sonuna kadar değerlendirmek için ciddi bir üretim planlaması yapmalıdır. SORU Bu ihracata yönelik sanayileşme modelinin iç pazarı tamamen ikinci plana iten bir model olması da Türkiye'de uygulanma şansını azaltıyor herhalde? BERKSOY İç talebin ana unsurlanndan olan ucretlerı surekli baskı altında ve ucuz tutmayı amaçlayan bu modelin ıç pazarı ihmal etmesı doğaldır. Zaten bu modelin tam olarak uygulandıgı Uzakdogu ulkelerı genellikle nufus bakımmdan da buyuk bir ıç pazar potansiyelı olmayan ulkelerdır Aynca bu ulkelerin guçlu bir ithal ikamesi mırası da yoktur Butun bu açılardan bakıldığında ıhracata yonelık sanayıleşmo modelinin Turkıye için uygun bir model olup olmadığı tartışması bence tamamen akademık bir tartışma olmaktan oteye gıdemez. SORU Sayın Berksoy; şimdi sizin «rastgele ithal ikamesi» dediğiniz model bir darboğaza gelip tıkanmış. îhracata yönelik sanayileşme modelinin ise Türkiye için düşü pıyoruz gibi geliyor bana. Bence ancak gerçek ihracat potansiyelı olan malların ıhracı teşvik edilmeli. rastgele butun ihracat teşvik edilirse bu da bir yere gelir tıkanır ve ulkeye maliyeti de yüksek olur. SORU Önerdiğiniz alternatifin başka unsurlan da var mı? BERKSOY Tasarruflan, kendini besleyecek bir büyume sureci yaratacak şekilde teşvik edeceğiz. Kaynak dağılımını şimdiye kadar çeşitli müdahalelerle düzenleyen devletin bu mudahalesini mutlaka rasyonel hale getireceğız. Çok ciddi bir serbest piyasanın Turkiye'de işleme imkanı olmadığmı uygulama sonuçlan da gosteriyor. Demek kı devlet mudahalesini rasyonelleştirmemiz lazım. Iktısat bılimi de artık pek çok şeyin hesabının kitabımn yapılmasına olanak veriyor. Tüm bu imkânlan kullanarak hesabı kitabı iyi yapılmış, aletleri iyi seçilmiş, teşvikleri rastgele dağıtmaktan vazgeçmiş bir üretim planlaması yapmak gerekiyor. Bunlan Turkiye'de serbest piyasa yapamaz. Yalnız burada hemen belirteyım ki bunu yaparken bazı fiyatlann dunya fiyatlarmdan kopmamasına da çok dikkat etmek lazım. Bu fiyatlann bıri de döviz fiyatıdır. Döviz kuru ve onunla birlikte faiz oranı gerçekçı duzeyde tutulmalıdır Ayrıca siyasi tercihler açık olmalı ve yıllardır geciktirilmış bazı dönuşumler artık mutlaka gerçekleştirilmelidir. SORU Ne gibi dönüşümler? BERKSOY Vergi ve toprak reformlan bunlar arasmda on sıralan alır. Aynca finans kesiminin dürenlenmesı de çok önemlidir. Bunları duzenledığımiz takdırde kaynak aktarma sorunu da yoluna gırer. Vergi reformu kaynak yaratma açısmdan çok önemli. Bence tarım kesimi dogrudan vergi kapsamına alınmah ve toprak reformu mutlaka halledilmelidır. Toprak reformunun halledilmesi içe donuk sanayiler için gerekli olan talebi yaratmak açısmdan yenı olanaklar sağlayacağı gibi ihracatm artınlması açısmdan da yarar sağlayacaktır. Istanbul Bankası Ekonomik Aıashrmalar Meriaezi Bahar Dönemi Ruıelleıi 1 îstanbul Bankası'nm önemli ilkelerinden biri de, gelişmeleri, sorunları, çözümleri daha geniş boyutlarda incelemek, değerlendirmektir, îstanbul Bankası Ekonomik Araştırmalar Merkezi, bu ilke doğrultusunda düzenlediği panellere 1982 Yılı Bahar Dönemi Panelleri ile devam etmektedir. Bahar Dönemi Panelleri'nin birincisi yine çok önemli bir konuyu gündeme getiriyor: Dış Ticaretimizde Nakliye Sorunlan. TürkDış IScareti'ne yeni çözümler getireceğini umduöumuz bu panele sayın halkımızaavetlidir DışTkaretiniizde Nakliye Soruıüan (Istanbul Bankası T.A.Ş. Genel Müdür veYönetim Kurutu Murahhas Üyesijn KATILANLAR: (soyadı sırasına göre): Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı) f\Vfl\Jf¥lQ (Okumuş Holding UmUlVlUkJ Yönetim Kurulu Başkanı Vekiü) Pmf.Dr.EkwmPÂKDEMMl Doç.Dr.MehmetS^SÜİM <*$& Hava Yolları Genel Müdürü) TARİH : 12 Nisart 1982 SAAT : 14.30*18.00 YER : Sheraton Otelf, Baio Salonu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle