Katalog

Cumhuriyet 8 9 MART 1982 masasının önüne koyuyop» lar. Subay: Damadınızı hasta sayıyoruz, sedyeye yatsuı, hastalara, çocuklara, kadınlara öncelik var; size bir olanak tanıdık.. Peki ama bando çalıyor. hepımız kurtulmadık mı? Subay: Hayır, diyor, yukarda erkekler kurtarma sandallanna saldırmışlardi; kaptan vur emri verdi: ben de panik olmasın diye bandoya emir verdim, çalmaya başladı, silah sesleri duyulsun istemedim... Bu açıklama uzerine çevredeki yüzler birdenbire yenıden maskeleşıyorlar, olüm duygusu çaresizlik yazgısıyla bıçimleniyorlar. Doğamn ortasında, Sason' un sarp dağlarının Mirgân tepesinde Abdurrahman Ali'yle arkadaşlannın yüzlerine bakarken birden Titanik fılmini anımsadım O anı hiç unutmam Okvanus'un çaresi7İiği içinde batmaya mahkum insanların yüzlerindpki anlam birbirine benziyordu 37 Senin dedifcin gibi olmaz ld. diyor, benira dağda çok düşmanım var, Siirt'e inip teslim oldum mu, Savcılığa dilekçeler yağar; yıllarca öncesinden başlıyarak suçlamalar yapılır. Ben bun lann altuıdan nasıl kalkarım? Bu dağda çağlar boyunca birbirine dolanmış nice işler, nice kan davaları vardır. Benim aleyhimde ve rilecek dilekçeleri incelemek için Savcuım ömrü yetmez. Eğrer Hükümet bunları say mayip da beni doğrudan Anadolu'da bir yere gönderirse, diyeceğim yok, ama, bu sözü bana vermezseniz, nasıl teslim olabilirim? Musayi Sado araya girdi: îsterseniz önce bir deneme yapalım. Köylerden üçer beşer tüfekli toplayıp 5060 kişi teslim edeHm. Onlara ne yapılacak görelim? Konuşmalann tadı kaçrmştı. Düşündüm, taşındım: Ben, dedim, buraya Ab durrahman AH'nin kayıtsız şartsız teslim olmasını sağIamak için görevli geldim. Şimdi ortaya yeni bir durum çıtayor, yenl bir öneri getiriliyor. Gideyim yukardakilerle göröşeyim, uç gün sonra Mirgân tepesinde bu MADANOĞLU Ben yokken Hazro'da Grup Karargâhına gelmiş. Orada haber almış benim Abdurrahman Ali ile konuş maya gittîğimi; içerlemiş: Eşkiya ile nazarlık mı olur? Ama sonucu da bekliyor. Ben dönünce Osman Tufan Paşa da denetimini bitir miş dönüyordu. Garzan suyundan geçememiş, arabasıyla kalmış; oysa ben suyun geçitlerini öğrenmiştim; Paşa'yı atla geçirdik karşı kıyıya; aynlacakken dedi ki: Anlat bakalım, sen bir yere gitmişsin... Anlattım. Paşa emir verdi: Altmış adam maltmış adatn dinlemem: koşulla iş gdrülmez; böyle bîrşey onay lanamaz: kayıtsız şartsız ge Osman Tufan Pasa kesin bir tavırla "Eşkiya ile pazarlık mı olur?,, diyor ellennde de birer tüfek. Ama işe yaramaz silahlardan.. Korkutmuşlar mı, para mı vermışler, ne yapmışlarsa köylerden adam toplamışlar. Abdurrahman Ali'nin ağa beyi yok; kardeşleri var; altıvedi kişilik bir grup. Hemen yere bağdaş kurup oturduk. Açıkladım: ~>aşa onaylamadı. Yalnız Abdurrahman Ali Türkçe biliyor; ötekiler sabırsız scruyorlar; Abdurrah man Kürtçe, «Bu iş yattı» O ortamda ben Titanik fil mıni anımsadım, O filımde unutamadığım bip sahne vardı Titanik. ünlü bir transatlantik; Okyanus'ta buzdağına çarpmış, batmıştı. Olayı gazeteler yazdılar. fılmi de yapıldı, Beyoğlu sinemalarında aylarca oynadı. O filimde unutamadığım bir sahne vardı Geminin alt katında büyük bir salon, masalar var. Bir masada sakallı bir ihtiyar profesör. yaşh bir kadın. Kenç bir kadın ve erkek oturuyorlar. Dört kişilik bir aile Kaptan emir vermiş Gemi batacak. kadınlar kurtarma sandallanna binecek ler, erkekler başlannın çabakacaklar. Gemi subayı yanlanndan geçerken yaşh profesör diyor ki: Ben ve karım yaşadığımızca yaşadık: kızım mutlu olsun istiyoruz; eşim kendi hakkını damadımıza vermek istiyor. Gençler yaşasmlar. bu iviliği bize yapın. Gemi subayı. vanıtlıyor: Emir emirdir, elimden birşey gehnez... Olumsuz sonuç Herkesin yüzü umutsuzlukla kaplı. insanlar ölümü düşünüyorlar, yazgıları kap kara... Derken birdenbıre geminin bandosu çalmaya başlıyor. Bir ses duvulur Kurtulduk, yardım geliyor... Yüzler birden değişiveriyor. Herkes sevinçle bara koşuyor. camları kırıp içkilerı çıkarıyorlar. zıplıyorlar. birbırlerıne sarılıvorlar, oynuyorlar. dansediyorlar, kur tulduk dıye bağırmaya başlıyorlar. Derken merdıvenlerden ge mi subavı ile dört tayfa. bir sedyeyi tutarak iniyorlar. De nizciler sedyeyi profesörün YARIN: Korku, ürkeklik, ürkü. 9«Çayırovah Osman> Tuzla'nın îçmeler Mahallesi Kanarya Sokakta otururdu. Kaçakçılık dünyasında oldukça yaygın bir ün sahibl olan Osman îmamoğlu, Ordu'nun Ulubey ilçesi Çukurköyü'ndendir. Çayırovalıyı daha da yakından tanıyahm: Polis, 20 kasım 1974 günü Tuzla Aydınlı Köyü'n de bir operasyon yapar. Köyde Mustafa Güneş'in evinde yapılan aramada 40 tane tabanca elegeçer.' Mustafa Güneş'in oğlu Nazmi, polise hemen bir ad verir: «Çayırovalı.» Çayırovah Osman, Mus tafa Güneş'in arkadaşıdır. Iz sürülür: Hasan Conkara adı saptanır. Conkara yakalanır ve.yakalanır, yakalanmaz ilginç ipuçları verir: «Çayırovah ile birlikte Kefken'e 2000 mermi çıkardık ve bu mermileri Bahkesir'in Sındırgı ilçesinde münibüsçü Adnan'a gönderdik.» PAŞA'NIN KARARINI AÇIKLADIKTAN SONRA ABDURRAHMAN ALİ, «BİZ BÖYLE AYILAR GİBİ MAĞARALAR İÇİNDE YAŞAMAYI İSTİYORMUYUZ YÜZ BAŞI BEY? BU DURUMU DEĞİSTİRMEK ELİMİZDE OLSA ELBET DEĞİŞTİRiRİZ» DİYE KARŞIUK VERDİ. luşalım. Sen Melefan'a gelme: ben de Httrurük'e kadar gelmiyeyim. Teslim ede cegin altmış adamı getir; komutan razı olup onaylarsa adamlannı alırım; komutan hayır derse, adamlannı geri götürürsün. Ne yapalım... Anlaştık. Birbirimizl bayağı sevmiş tik Başmdan türlü iş geçmiş bu sırım gibi adama ya kmlık duymüştum. Güle güle diye bizi uğurladılar. Osman Tufan Paşa, Ulusal Bağımsızlık Savaşı'nın ünlü adlanndandı. Hrlerse gelirler; lşte bu kadar. Başüstüne komutanım. anlamına gelebilecek birşey söyledi. Bırdenbire Mirgân tepesinde olumsuz bir rüzgar esti. Güleç yüzler değişiverdi. Gozler çukura kaçtı. Yüzler deki çizgiler derinleşti. Renk ler soluklaştı Elle tutulurcasına bir hüzün çöktü orta lığa. bir suskunluk başladı. Ben etkilenmiştim. Abdurrahman Ali dedi ki: Biz böyle ayılar gibi maŞaralar içinde yaşamayı istiyor muyuz Yüzbaşı Bey? Bu durumu degiştirmek elimizde olsa, elbette ctefeiştiririz. Sizin büyük paşalarınız var: ama bizim de büyük Allahımız var. tin Yağcı, Hacı Mirza, Sefer Bezal, Mehmet Can taş. Zihni îpek, 1971 yıhnda Ankara'da da yargılanmıştır. Altmdag Birincl Ağır Ceza Mahkemesl'nin 1973/160 sayıh dosyasında Zihnl Îpek' in karıştığı toplu kaçakçıhk olayı ele ahnmıştır. Mirgân Tepesi Osman Tufan Paşa Ben Melefan'a döndüm. Içim sıkılıyor. söyle!.. Günü gelince Musayi Sado göründü, benim keyfım yok: Olmadı bu iş, sen git Sado: Ayıp olur. Içim götürmuyor. olumsuz haberi iletmek istemiyorum. En sonunda çaresiz kalktım. haz>rlandım. Mirgân ağaçsız bir tepe. Orada buluştuk. Biraz ilerde elli altmış kişi oturuyor; DUNU.BUGUNII JNÜ ÜĞÜR^MÜMCÜ Ipek, ifadesinde sövlc diyordu: POLİTİKA VE ÖTESİ Bugün biraz şakadan alalım na, Ae dersiniz? «Ispanağı sever misinit?». Çok.» 'Ispanaklı yumurtayı?»' «Sevmem.» •Yumurta dokunur.» Bızde tutucu düşünürler Tanzimat'ı sevmezler. Çünkü Tanzimat, Batı kultürune açılma demektir, gayri millidır. Tanzimatla gelen her şey törelerimizı. geleneklerimizi zedelemiştir, gayri milli gelmiştir. Kültür yönünden böyle duşünurler. Peki, beri yandan Osmanlı siyasetçileri de milliyetçiliği istemezler. Abdülhamit'e göre milliyetçilik, komünistlik gibi bir şeydir, imparatorluğu oarçalar. Haklıdır Abdülhamit. çünkü imparatorluk sadece Türklerden oluşmuvor ki. içinde azmhklar vardır. Eğer imparatorluk, siyasette milliyetçi olursa. imparatorluğu oluşturan azmhklar da milliyetçi olacaklar, bağımsızlık isteyeceklerdir. Öyleyse milliyetçilik, siyasette yasaktır. Kültürde ise, kim ne isterse yapsm. Bundan ötürü impaçatorluğu oluşturan azmlıklardan çogunun kültür mijlivetçiliğine elleşilmemiştir. împaratorluk, siyasal milliyetçilikle, kültür milliyetçiliği arasmda bocalamış durmuştur. «Ispanağı sever misinîz?* «Severim.» «Yumurtalısını?» «Hayır sevmem, dokunur.» O günden bu yana epeyce yol almışızdır. Elbette, milliyetçilik, kültür milliyet çlliği, falan filan epeyce geride kalmıştır. Ortaya ekonomik milliyetçilik çıkmıştır. Nicedir tartışır dururuz. Ekonomistlerimiz, sosyologlanmız, hukukçulanmız tartışır, durur. «Sosyaî devlet nasıl olmalıdır? Sosyalist devlet nasıl olmalıdır?» Ispanaklı Yumürta «Bir devlet sosyal olur ama, bu hiç bir zaman sosyalist olmak demek değildir.» «Evet, değildir.» •Bakın efendim Fransa'da sosyalıstler iktidarda ama devlet sosyalist değildir. Hiç bir zaman da olamaz. Devletın sosyahst olabilmesi için anayasayı değiştirmek gerekir.» «öyîedir.» «Gordünüz mü*» •Gördüh de, sosyalist parti var arda. Sosyalist parti olunca, belki bir gun Anavasayı değiştirip, sosyalist devleti de kurabilirler,' «Olmaz efendim » 'Ama sosyalist parti iktidarda olduğu halde, devlet nasıl kapitalist oluyor? Kimse. devlet kapitalist kuruluşlu, iktidar sosyalist, bu nasıl oluyor? dıye sormuyor.» •Orası başka.» 'Bakın Orta Doğu'da hazı devletler sosyalist, ama ülkelerini bir türlü sosyalist yapamıyorlar. Anayasalarına da sosyalizmin her türlüsünü koymuşlar.» «Nerede var?» «Suriye, Irak, Mısır...» «Canım oralara ne bakıyorsun.» 'Laf olsun diye...' Ispanaklı yumurtadan korkar gibi korkanlanmız var. Sanki sosyalizm. sos yalistim deyince hemen eli kulağında imiş gibi... Batı. sosyalizm korkusunu Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra iyice atmıştır. Sosyalizm, korkusuyla birlikte azgelişmiş bazı ülkelere gelmiştir. Kültür milliyetçiiğinî, siyasal milliyetçiliği, hukuk milliyetçiliğini epeyce tartışıp, sonunda rafa kaldırdık Şimdi önümüzde ekonomik milliyetçilik var Bakalım sosyal devlet, sosyalist devlet. kanşmaçı devlet derken ak ak yıkayacak, gök gök serecek miyiz? Kaç yılımız da böyle harcanacak"? Çayırovah da konuşur; kaçakçılığm Bulgaristan bağlantısı «Sarı Avni» diye bilinen Avni Karadurmuş tarafından sağlanmaktadır. Soruşturma sırasında bir ad daha çıkar: «Kör Mustafa.» Kör Mustafa, Mustafa Önder'dir ve Telemen'in 1972 yıhnda Askeri Savcıhğa verdiği ifa dede adı < geçmektedir; Avni Karadurnuış, Telemen'in bana yazdığı mek tubunda adından söz etği «Sarı Avni»den başkası değildif. Kör Mustafa'nın verdiği bilgi üzerine silahlar Arif Kazak'ın evinde bulunur. * Ortaya bir kaçakçıhk çlzgisi çıkar: Sarı Avni. Avni Karadurmuş, Çayır ovalı Osman, Ankara'da Sarı Avni, Kör Mustafa "Çayırovalı silahları 9 Varna dan getiriyor» Kör Mustafa, Mustafa ön der. Sarı Avni, çetenin yurtdışı bağlantısmı sağlamaktadır. Kör Mustafa, Ankara'daki dağıtımı yap maktadır. Soruşturma sırasında kaçakçılığm Samsun ayağı da ortaya çıkar: «tsmail Çelik.» îsmail Çelik adı 1981 yıhnda yeniden ortaya çıkar. Samsunlu Ali Açmak. «Pipolu Ali» diye bilinen M. Ali Yenigün ve Ziya Çavdar ile birlikte Ünye Birinci Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanırlar. Çayırovah Osman, o ta rihten bu yana adı bilinen bir kaçakçıdır. 1980 12 eylülünden son ra Çayırovah yeniden elegeçer. Bu kez elegeçmesi yine sonucudur bir rastlantı Zihnl tpek adh bir kaçakçı 11 aralık 1980 günü İstanbul Narkotik Şube ekiplerince yakalanır. îstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı kendisini 55 sa yılı bildirisi ile aramaktadır. Zihni tpek. adı polise hiç de yabancı değildir. îpek. 1973 yıhnda îstanbul Sıkıybnetim Komutanlığı Askeri Savcılığında hakkında kamu davası açılmış bir kaçakçıdır. Bu davanın öteki sanıkları da ilginçtir: Hüseyin Uğurlu, oğulları, Mustafa, Sabri ve Abuzer Uğurlu. Hacı Mirza, «Pipolu Ali» diye bilinen M. Ali Yenigün, Hayret Zihni İpek îpek, 7.65 çapmda Çekoslovak yapısı ve Macar yapısı 1000 kadar silahı ve bir milyon mermiyl Karadeniz kıyılarına çıkarmış ve bunları Ankara ve îstanbul'da satmıştır. Ankara Sıkıyonetiml o tarihte bu davaya bakmamış. askeri yargı, bu olaya elkoymamıştır. îpek'in Garabet Sarkis Abrlyan adh Ermeni ile yaptıklan toplu kaçakçılık olayına ise, îstanbul Sıkıyönetimi elkoymuştur. Zihni Îpek'in îstanbul Beyoğlu Asmahmescit Minare Sokak 23 nolu işyerinde de «9862212» rıumarah dürbünlü tüfek ele geçmiştir. Zihni îpek, 1973 yıhnda îstanbul Sıkıyönetim Komutanhğı 2 Nolu Askeri Mahkemesi'nce «top lu kaçakçıhk» suçundan 6136 sayıh yasanın 12'nci maddesi uyannca cezanın en alt tabanı olan yedi yıla mahkum olmuş. yasadakl «içtima» kurah gereğince. birden çok kaçakçıhk olayına karıştığı için cezası on yıla çıkmış. Ve 1974 affı İle bu ce?adan da kurtulmuştur. Îstanbul'da Beyoğlu Serdar Ekrem Sokakta oturmakta ve «ticaret» ile uöraşmaktadır Zihni îpek'in gözaltmda iken kuşkulu eylemleri dikkat çeker. îpek. dışarıya haber göndermek ister. Îpek'in ilişki kurmak istedikleri kişiler yakalanır, bunlar Seyfettin Güven ve Hasan lpek*tir. Yapılan sorgu ve alınan bir telefon ihban, yeniden Çayırovah Os man'ı gündeme getirir. Polis, Sağmalcılar ekspres yolunda Çayırovalı'yı ele geçirir. Çayırovah'nm sorgusundan şu adlar çıkar: Abuzer Uğurlu. Cemil Küçük. îsmail Çelik. Ismail llhan, Hali! Üçüncü. Ve Çayırovah konuşur. Çayırovah'dan önce Zihnl îpek'in soyledikleri önemlidir. Abuzer U&urlu. artık hepimizin bildiSİ Abuzer'dır. îsmail Çelik. kaçakçıhğın Samsun ba§lantısı olan kişidir. Şema bellidir. Zihni îpek neler anlatmıştır? Kısaca sunları; özetliyeyim: «Gonca I» ve «Gonca ÎI» adlı denîz motorları ile kaçakçıhk yapmaktadır. Motorlar. kantan Spy fettin Güven tarafından yönetilmektpdir. Silah ve mernıiİPr, Bulgaristan'ın Varna Limanı'ndan yiikIcnmiş VP çes'tli yerlprf daçıtılmıştır. Tarih. 1979 yılı kasım aralık aylarıdır. Bu istp SamsunMı Doğan Celik aran olmustur. Silahlar. Çelik'in yardimı ilp Samsun'a cıkarılmıstır. Çavırovah Osman. de niz motorlannı kaçakçılık Işi İçin kiralamı<;tır. Cayırovah'nm kacakcılık işi yaptıfrıni elbptte bilmpktpdir. Bu is için mî motorlarmi kiraya vermiştir? Evpt bu İş için... Çayırovah, bu silahları nereden mi getirmiştir? O da sorulur mu? Bulgaristan'dan.. Hangl limandan mı? Varna'dan tabii Varna'dan. Evet. za man zaman da Burgaz'dan. Silahlar nereye mi çıkmıştır? Herhalde Kefken'e. Samstfn'a mı? Tabii oraya da.. Motorlan kaç sefer İçin mi kiraladı? Altı sefer.. Peki kaç 11 raya? Altıvüz bin liraya. YARIN: ÇAYIROVALI: StLAHLARI SARI AVNt'DETV ALDIM. Varna'dan getiriyor ÇAĞRI Transtürk Emlak Ticaret Anonim Sirketi Tasarruf Sahiplerine Duyurur. Kuruluşumuzun % 45Yılhk Sabit Faizli Tahvilleri 2.3.1982 tarihinden itibaren S.S. TÜRKİYE ÖĞRETMENLER StTKSÎ YAPI KOOPERATİFİ BAŞKANLIĞINDAN Ivaliz Holding Anonim Sirketi • Tasarruf Sahiplerine Duyurur. Kuruluşumuzun % 45Yıllık Sabit Faizli Tahvilleri 2.3.1982 Tarihinden îtibaren Ortaklarımıza, Kooperatifimizin Olağan Genel Kurul Toplantısı 27 mart 1982 cumartesi günü saat 10.30' da Avcılar Ambarlı tlkokulu arkası özer Sokak C Blok salonumuzda yapüacaktır. Belirtilen gün ve saatte bulunmanızı dileriz. YÖNETtM KURDLU G Ü N D E M: 1) Açılış ve saygı duruşu. 2) Kongre yöneticilerinin seçimi. 3) Yönetim Kurulu çahşma raporunun okunması. 4) Denetleme raporunun okunması. 5) Raporların ve blânçonun eleştirisi. 6) Yönetim ve Denetleme Kurullanmn aklanması. 7) ödentilerin ve vılhk bütçenin onayı. 8) Konut geçici maliyet hesap komisyonunun kurulması. 9) Yönetfm ve Denetleme Kurulu üyelerinin seçimi. 10) Dilekler ve kapanış. ARSA ARANIY.OR • Silivri Belediye smırları içinde arsa aranmaktadır. llgilenenlerin Silivri 204 nolu telefona müracaatlan.. ARI ARSA VK TAPI KOOPERATİFİ BAŞKANLIĞI ANADOLU BA^SSCASI A N O N İ M SSSIKETİ GALATA ŞUBESİNDE Satışa Sunulmuştur. ANADOLU BANKASI A.S GALATA ŞUBESİNDE Satışa Sunulmuştur. îhraç edilecek tahvil tutan : 13.500.000. (II. tertip), Satış Süresi : 2.3.1982 11.3.1982 (10 gün) Vade • 7 yıi (ilk 2 yıl ödemesiz) llk Faiz tediyesi : 11.3,1983 îlk itfa •t 11.3.1985 Kupürler I 540 adet 25.000. TL.Iık Tahviİler nominal değerleri üzerinden satışa sunulacaktır. Erken ödeme Taahhüdü: Tahviİler 11.3.1984 tarihinden itibaren işlemiş faizleriyle birlikte istenildiği an paraya osvrilebilir. Tahvillerin anapara ve faizlerinin tediyesi yetkili kılınacak banka veya bankalar aracıhğı ile yapılır. (Cumhuriyet 1756) DUYURU Telefon Numaraları Degisikligi Bankamız Idare Merkezl, Ankara Şubesi ve Ankara Kambiyo Şubelerinin telefon santral numaraları 15 Mart 1982 tarihinden itibaren; î h r a ç edilecek tahvil tutarı : 499.000.000. ( I . tertip) : 2.3.1982 11.3.1982 (10 gün) Satış Süresi : 7 yıl (ilk 2 yıl ödemesiz) Vade : 11.3.1983 îlk Faiz Tedıyesî : 11.3.1985 llk îtfa f 3960 adet 25.000. TL.'llk Kupürlar 3000 adet 50.000. TL.Iık 2500 adet 100.000. TL.Iık ! Hamiline Tahvillerin 12 61 20 (50hat) olarak değiştirilmlştir Duyuruluf. rÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI İDARE MERKEZÎ (Basırı: A. 6286) Tahviİler nomlnaı değerleri üzerinden satışa sunult caktır. : rahviller U.3.1984 tarihinden Erken ödema Taahhüdü İtibaren işlemiş faizleri ile birlikte Istenildigi an paraya çavrilebilir. Tahvillerin anapara ve faizlerinin tediyesi vetkili kılınacak banka veva bankalar ararıhgı ile vapıhr Bu tahvillerin ana para ve faizlerinin vadesinde ödenmesi TRANSTÜRK HOLDING A.Ş. tarafınaan garanti edilmiştir. (Cumhuriyet 1757