Katalog

9 MART 1982 Cumhuriyet 11 (Baştarafı 1. Sayfada) Meclis ilk açıldığında önce Içtüzük Komiayonu oluşturuldu. Bu komisyon Meclis'in çahşmalannda uygulayacağı yöntemleri, uyacağı ilkeleri belirleyecekti. tlkeleri, yöntemleri belirlerken işlerlni ciddiyet ve titizükle yapmalan ve bunu Meclis kürsüsünden belki de sert bir uslupla savunmalan nedeniyle antipatik görünen Içtüzük Komisyonu üyeleri, Anayasa Komisyonu seçimlerinde şanslannı yitirdi. Örneğtn birçok Danışma Meclisi üyesinin bugün «keşke Anayasa Komisyonu'na seçseydik dedigi Ismail Arar, içtüzük çalışmaları sırasında üstlendiği sözcülük göreviyle şansını yitirenler arasındaydı. Sonuç olarak, komisyona, seçım tarihine kadar sesierini çıkarmayarak. kişilikleri üzerinde spekülasyon oianağı açmamış üyeler seçildl. Ancak bunların gerçekten «sessiz tabiatlı» olduklan için mi, yoksa söyleyecek fazla bir şeyleri bulunmadıgı lçln mi sessiz kaldıkları, hâlâ saptanamadı. NERDE ÇALIŞIYORLAR? Anayasa Komisyonu kuruluşunun üzerinden 3 ay geçti. Bu süre içinde Danışma Meclisi üyelerinin görüşleri dinlendi, yüksek yargı organları, ünlversiteler ve valüiklerden görüş istendi. Bir de anketin «UygulanabilJrliği» tartışıldı. Bugüne kadar yapüanlara bakıp belki de «Hiç bir sey yapmamışlar» diyenler çıkacaktır. Ancak «hiç bir şey yapılmadıgibi gözüken süredekâğıda dökülü olmasa da üyelerin beyinlerinde yeni Anayasa'nm çatısı çatıldı. Eğilimler öylesine belirginleşti ki Anayasa Komisyonu. örneğin Anayasa'yı bugün yazmaya başiasa bunu bir ay içinde bitirebilecek hale geldi. Komisyona sağlanan rahat cahşma ortamınm buna büyük katkısı oldu. Örneğin Meclis'in en büyük grup odalarından birisi Anayasa Komisyonu'na verildl. 12 Eylülden önce feshedilen MHP'nin kullandıgı geniş salon ve odalar Danışma Meclisi'nin açılışından sonra Anayasa Komisyonu'na sunuldu. Anayasa Komisyonu üyeleri güzel çaüşıyorlar. Komisyonun çalışrnalarını salt «3 aydan beri anket özerinde ugraşıyorlar» diye özetleyenlerin çoğu anketin çok yaklaşımh bir olayın tek yüzü oldugunun farkında değil. Üyeler pazartesi, salı, çarşamba ve perşembe sabahları saat ıo.oo'da toplanıyorlar. Başkan Aldıkaçtı. tanıyanların bildiği hızlı uslubuyla «Günaydıtı arkadaşlar» diyor ve çalışma başhyor. Çalışma saat bire kadar uzadığında Komisyon üyesi fhsan Göksel'in deyimiyle «lokantada yemek bulanuyorlar». Yemekten sonra saat 14.00'de Danısma Meclisi Genel Kurulu toplanıyor. Eğer Genel Kurul erken sona ererse Anayasa Komisyonu yeniden toplanıyor. Cumhuriyet muhabiri, Anayasa. Komisyonu'nun nasıl çalıştığmı saptamak üzere 15 Şubattan bu yana toplantı saatlerini gün gün izledl. Sonuç olarak Komisyonun günde ortalama 5 saatten fazla çahşmadığı ortaya çıktı. Peki beş saat çalışıp kalan vakitte yiyip, gezip tozuyorlar mı? Hayır. Danışma Meclisi Genel Kurulu'nda uluslararası anlaşmaları onaylıyorlar. .KÖTÜ NOT ALMAKKotnisyon, görtışlerinı açıklamaya gelen Danışma Meclisi üyelerini çok iyi karşılıyor. Kendilerine çay, ıhlamur sunuluyor. Parti disiplini gibi sorunlar bulunmadığından Aldıkaçtı'nın karşısında «köttt not almaktan» kimse korkmuyor. Meclis üyelerinin Anayasa Komisyonu üyelerinin gezmeyi biraz fazlaca sever olmalarından doğan yakınmaları da var. örneğin Komisyonun çalışmalarını yakından izlemeye başladığımız 15 Şubat tarihinden bu yana şunlar oldu. Başkanvekili Gölcüklü 24 Şubattan itibaren Fransa'ya giderek çalışmalara katümamaya Dasladı. 28 Şubatta Fransa'dan döndü. Sözcü Sener Akyol, 26, 27 Şubat, 6 ve 7 Mart tarihlerinde İstanbul'daydı. Aldıkaçtı uzunca bir süre Ankara'daydı. Üyeier Komisyon olarak 23 Ocak tarihinden 22 Şubat tarihine kadarki bir aylık sürede şunları yapti: Mustafa Aysan, Orhan Civelek. Avni Şahin, Şerarettin Yarkm, Nur Özgöker'i dinlediler. Komisyona gelen görüşleri. kendi deyimleriyle «tasnif ettiler». Mali ödenek, zaman unsuru, kapsam ve teknik yönierden anketin uygulanabilirUgini incelediler. Bütün bu yaptıklarını toplam bir daktılo sayfası uzunluğunda rapor haline dönüştürerek basına açıkladılar. 15 Şubattan 4 Mart tarihine kadar da 960 çay kahve ve ıhlamur içtiler. Anayasa Komisyonu'nun çaycısı Abdullah Bayındır Anayasa'nın hazırlanmasında çayın katkılanna ilişkin sorulanmızı telefonda şöyle yanıtladi: Çayocağı mı efendim? Evet, buyurun. Anayasa Komisyonu'na günde kaç çay gidiyor? Saat 09.30, 10.00'da toplanıyorlar. Yaruna kadar çaüşıyorlar. Sonra heyeti umumiyeden çıktıktan sonra tekrar toplanıyorlar. 18.00'e kadar çalışıyorlar. Bazen heyeti umumiyeden hiç gelomiyorlar. Sabah toplanıp akşama kadar devam ettiği zamanlar günde dört defa servis yapıyoruz, bu da 20'şerden 80 yapıyor. Bazı üyelerin kahvesi var 1015'de 6yle gtdiyor. Kim kahve içiyor? Rafet İbrahimoğlu. Ihlamur satışlan iyi mi? Saydığım rakamın içinde ıhlamur da var. Günde 80 tane veriyorsak 25'i ıhlamur oluyor. Çay, ıhlamur paralannı kim ödüyor? Hepsi Turgut Tan Beye veriyorlarmış. Aş&frda Senato'nun sandığı var oradan 100 tanesi 300 Uraya fis alıyorlar. Fisle ödeme yapıyorlar. 5 saat (Baştarafı 1. Sayfada) de yayınlanan parçalarla ilgili olarak görüşlerini aktardılar. 27. Eurovisıon Şarkı Yarışması'nda Turkiye'yi temsil edecek solist Neco, kendisinin herhan gi bir başvurusunun olmadıgı m, rica Uzerine kaüldığını be lirterek şöyle konuştu: NECO'NUN SÖZLERİ «cBazı besteci arkadaşlar, benden kendi parçalannı seslendirniemi istcdiler. Ben de her zaman arkadaşlarla ytizyuze olduğum ve her i?e insancıl bir açıdan yaklaşmayı seçtiğim için geri çevlremedimArea sonuçta benl bu göreve lâyık gördükleri için sayuı jüri üyelerlne teşekkür ederim. Inglltere'de yapılacak finalde ülkemin başarısını bekleyenleri mutlu edeblliraem ne rautlu (Bastarafı 1." Sayfada) Gerilla'nın silahlı adamlarının koruması altıhda olan bir aile, 12 kişinin öldürülerek kuyuya atıldıgmı ve iki kadının ve bir kız çocuğunun cesetlerinin hâlâ etrafa kuvvetli bir koku yaydıkla rını bildirdi. Kasaba'da oturanlar, askerlerin üç evde üç gün süreyle oturdukiarını ve herşeyi yıktıklannı söyledller. Bilindiği gibi ABD'de «NewYork Times« ve Washongton Post» gazeteleri şu bat ayında verdikleri bir ha berde de 1081 aralık ayında El Salvador'da başkan Jose Napolyon Duarte'ye bağlı birliklerin bir köyü basarak en az 400 köylüyu kurşuna dizdiklerini haber vermişlerdi katliama ilişkin fotoğraflar dünya basmında serRİlenmisti «New York Times» ve «Was hington Post» gazetelerinin bu haberlerinden bir kaç gün sonra ise Başkan Reagan kongrede yaptığı konuşmada El Salvador'da in san haklan konusunda «olumlu gellştneler» kaydedildigini belirterek. Duaste yö netimine yardımm arttınlmasını Istemişti. Siyasal gözlemciler 28 mart'ta aeçimlerin yapılaca gı E! Salvador'da. şiddel olaylannın daha da tırmanmasını beklediklerini belirti yorlar. Solcularsa seçimlere katilmayacaklannı açıkladılar 12 BtN KtŞt öte yandan Uluslararası Af Örgütü'nün raporuna gö re geçen yıl El Salvador'da yaklaşık 12 bin kişi hükümet kuvvetlerince öldürüldü. Yük bestecilerde bana diyeceğim. Bu yda dek «Biz Türküz, Müslümanız, tabiı ki oy vermezler» biçlminde bir düşünce olujturuldu. Eğer biz bu nedenlerden başarılı olamıyorsak, bu onlar hesabuıa insanlık dışı bir davranış. Ama müzikal açıdan oy vermiyorlarsa o zaman hatayı kendimizdj; aramamız , gerekiyor, Oemek kl biz evrensel diizeye, müzikal açıdan gelememışiz. Bugüne kadar mesuliyet benim degUdi. Bugünden itibaren tüm mesuliyet benlm ve ekiblmin. 24 Nisan öğleden soıırasına kadar çalışacağız.» Yarışmada «Hani» adh bestesi ile birinci seçilen Olcayto Ahmet Tuğauz Eurovision yarıştnası ile ilgili olarak şunla rı söyledi: «Sonuçtan çok menı nunuz. Kendhnize bu konuda çok güveniyorduk. Diğer parça ların da güzel olduklaruu soyleyebillrim. Yurt dışında da amacımız ilk ona girraek, onun cu olabileceğimizi sanıyorum. Tabii bu, bundan sonrakl çaiışma olanaklarımıza bagU. İlk olarak çok iyi bir yabancı plak şlrketl lle anlaşabilmellyiz. Boy lece parçamn yurt dışında popülerieşmesi ve tanıtımı sağ lannuş olacak. Bugüne dek ba şarısız olmamızı birçok nedene baglıyorum. Birincisi; şarkılar, hareketsizdi, koreografi yönünden yetersizdl. Bütün ya rışan parçaiarda Türk müziginin motii'leri vardı. Bizim parçada olmadığını sanıyorum. Diğer bir başarısızlık ne deni de tanıtmarun iyi yapılmaması, basında yeterince duyurulmaması. Biz bu hatalara düşmeyeceğiz. Orkestrayı sanırım aranjör Garo Mafyan yönetecek. En iyisinl yapacağuuızı Bamyorum.» Pinale Neco'nun seslendirdiği «Röncsans» adlı bestesiyle katılan Selçuk Başar yarışma sonucundan büyük üzüntü duy duğunu söyledi ve parçasının Avrupalı dinleyioilere yön«lik olduğunu bildirdi. Başar şöyle konuştu: «Böyle bir parçayı bir daha çıkarmak zor. YUlardan berl bu işin içüıdeyim. üışarda kullamlsa iyi bir sonuç elde edileceğinden emindim. Ancak jüriye görüntü daha çekici gel di galiba. Görüntüyü bazı olanaksızlıklardan gereği gibi veremedik. «Gramofon» adlı bestesi üçüncü seçüsn Selmi Andak isc, bu sonuca bir dergide yer alan asılsız suçlamanın neden olduğunu savunarak şunları söyledi: «Üzüntümün nedeni kamuoyunun ve jürinin asılsız bir haberin etkisinde kalabileceği düşüncesiydl. Ben bu haberin çıktığı günden itibaren zaten kenduni bu soııuca hazırlamıştırn. Çünkü haber ne kadar asılsız olsa mide bulandırabüirdi. Ben CACEM üyesiyim ve bunca yıllık besteciyim. Bir yabancı parçayı nasıl kopya ede kisi bilirim? Oergi hakkında yasa) yollara basvuracağun.» Yarışmaya «Zanııetmek ki» adlı bestesiyle katılan Çetin Kaya, «Bunca yükün altına mil yuner olmadığımız, havaya savuracak paramız olmadığı hal de niçin girdik?» dedi ve görüşlerini şöyle özetledi: «Avrupalı geiip nasıl saz senıaisi beste yarışınasuıda başarılı ulamayacaksa, biz de aynı durum dayız. Önce silahları kulanmasını öğrenmeliyiz.» Öte yandan İstanbul ümunı Sigorta, 27. Eurovision şarkı yanşması'nda Turkiye'yi tem sil edecek ekibi oluşturanları, l'er milyon liralık ferdi kaza sigortası yaparak ödüllendiraı. İstanbul Umum Sigorta Genel Müdürü Ergiin Türker, Ne co ile vokalistler Ahmet Tüğsiiz, Aysel Poyraz, Pidem Hekimoğlu, Şermin Karaali, Aranjör Garo Mafyan ve Koreograi Bilgen Tüğsüz'ün sigorta poliçelerini dün kendilerine teslim etti. Ekipte yer alacak ve adları daha sonra açıklanaoak iki TRT görevlisi de aynı miktar üzerinden sigorta edilecek. Mehmet Feyyat DİSK iddianamesinden kendisiyle ilgili bölümlerin çrkarılmasını istedi İstanbul Haber Servisl Fesrledilen CHP'nin eski istanbul Senatörlerinden avukat Mehmet Feyyat, DİSK iddianamesinde 75 CHP'li eski parlamenterle birlikte adı belirtilerek, «Hakaret ve haksız fiü eyleminde bulunulduğunu» ıleri sürdü ve İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı'na bir dilekceyle başvurarak, «Bu bölüm lerin mahkeme zabıtlarından çıkartılmasını» istedi. Feyyat' ın bu dilekcesi mahkeme dosyasına kondu. SCağıda zam (Baştarafı 1. sayfada) SEKA yetkilllerlnce yapılon açıklamaya göre zam dünden itibaren yürürlüğe konuldu. Zam yapılan kâğıt türlerlnin eski ve yeni fiyatları şöyledir: 1. Hamur bobin (60 gram) 140150 bin TL., 1. hamur ebot (60 gram) 143155 bin TL. 1. hamur bobin (75 gram ve yukarısı 138148 bin TL., 1. hamur ebut (75 ve daha yukarı 141 • 153 bin T L 2. hamur bobin ebat (60 gram) 100110 bin T L , 2 hamur renkli bobinebat (60 gram) 105115 bin TL , 3. hamur bobin (60 gram) 7890 bin TL.. 3. hamur ebat (60 gram) 7895 bin TL. okul kltap kâğıdı bobin (60 gram) 7178 bin TL. okul kltap kâğıdı ebat (60 gram) 7183 bin TL., beyaz pe lur boblnebat (30 gram) 160 176 bin TL., gazete kâğıdı bobin (54 gram) 7588 bin TL.. gazete kâğıdı ebat (54 gram) 7892 bin TL., normal sülflt selülozu bobin (40 gram) 95105 bin TL., normal sülfit selülozu ebat (40 gram) 98 bin 750110 bin TL., selüloz kâğıdı bobin ebat (75 gram) 116.250125 bin TL., Caycuma kraft torba kâğıdı bobin (7080 gram) 106110 bin TL., Çaycuma kraft ambalaj kâğıdı bobin (7090 gram) 106110 bin TL., formlko kraft kâğıt bobin (160190 gram) 110 115 bin TL., grl karton bobin (210840 gram) 60.500 58 bin TL, gri karton ebat (210840 gram) 62.50063 500 TL. Danışma Meclisi üç uluslararası anlaşmayı onayladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danışma Meclisi Genel Kurulu dünkü toplantısında Türkiye ile Somali arasında kültür anlaşmasının onaylanması na ilişkin yasa tasarısı ile Dünya Sağlık Teşkilatı yasası mn bazı maddslerinin değiş tirilmesini öngören yasa tasarısı ve îslam Konferansı üyesi devletler arasında iktisadi teknik ve ticari işbirliği Ue ilgili genel anlaşmanın onayianmasmı kabul etti. (Baştarafı 1. Sayfada) bunlara itibar etmeyecekleri • tabidir» dedi. New York Times gazetesl, Iran'dan kaçan Şeh yanlılarının Türkyye'de yarı askerî iki örgüt kurduklarmı ve bunların ABD Merkezi Haber alma örgütü (CİA) tarafından paraca desteklendiğini öne sürmüştü. ANKA Ajansı'nın haberine göre, Petrol Yasası'nda değişik lik öngören yasa tasarısı, Danışma Meclisi'ne sunuldu. Tasarı, özel kesim ve yabancı sermaye için Türkiye'de petrol arama ve çıkartmayı kolaylaştırırken, bu sahada yatırım yapacaklara da kolaylıklar getiriliyor. Bu arada, hak sahiplerine karadan cıkarttıkları petrolün yüzde 35'ini, denizlerden cıkarttıkları petrolün yüzde 45'ini ihraç hakkı veren tasarı, bir kişiye ya da ortaklığa bir bölgede 8 arama ruhsatnamesi verilmesini de öngörüyor. Tasarı, petrol arama ve çıkarma haklarına sahip olanlara, ayrıca ihtiyaç duydukları araç ve ger«çlerin ithali için de kolaylıklar sağlanıyor. Türkiye (Baştarafı 1. sayfada) ve ortak bir «Başkanlar Komitesi» kurmuşlardı. İstanbul Ticaret Odası'ndaki toplantıya, Atina, Selanik, Pire Ticaret Odaları Başkanları katılmış ve toplantı sonunda «Türk ve Yunan özel sektörünün işbirliği yapması» kararlaştırılmıştı. \ Türk ve Yunan işadamları arasındaki dostluk köprülerinin kurulması için Newyork senatörü Jacop Javits'ln 1963 64 yıllannda Ankara'da kimlerle ilişki kurduğunu da anımsarız. ABD kamuoyunda «Helenizmin avukatlarından» biri olarak tanınan Javits ve Rotary Kulüp'ün o zamanki Başkanı Convay'in Türk ve Yunan özel sektörünü kaynaştırmak için yaptığı çabalar da henüz belleklerden silinmiş değildir. Bu ilişkileri ve de bu örgütlenmeleri doğal sayıyoruz. Dünyanın birçok ülkesi, bu tür bölgesel ve enternasyonal nitelikte örgütlenmelere izln verir, lzin verilmese, «Llons Kulüp»ler, «Rotary Kulüp»ler, «Mason örgütlerl» ve de «Türk T Yunan tşadamları Başkanlar Konseyi» gibi kuruluşları kurmanın ve yaşatmanın oianağı yoktur. Şimdi, Türk Yunan ilişkilerinin iylce gerglnleşme eğilimleri gösterdiği günlerde, birileri kalkıp, «Neydl şu Allahaşkına, Türk Yunan tşadamları Başkanlar Konseyi» diye sorup, soruşturursa; sonra da «Vay, tarihi düşmanlarımızla işbhliğri yapıyorsunuz» diye suç halkaları oluştürulsa, birtakım insanlar, boşyere tedirgin edilmiş olmaz mı? Olur elbette.. Daha da ileri gidiltrse, adı bugünlerde de çok duyulan ve Amerikalılarla yakınlığı ile tanınmış, öğretim üyesi bir eski parlamentere «Senatör Javits ile o zaman ne konuştun?» diye sorulsa ve bundan «vatana ihanet» türü suç ögeleri türetilse, haksız ve yersiz çağrışımlar yaratılmıs olmaz mı? Ve de «kökü» yurt dışında bulunan, Rotary Kulüp ve Lions Kulüp yöneticilerine, «Siz, sosyal bir sınıfın. ötekl sosyal sımflar Üzerindeki egemenliğini kurmaya teşebbüs ettinlz» dense, üstelik, Lions ve Rotary kulüplerinin «merkezleri» ile bağlantıları ortaya çıkarılsa, bundan da yersiz suç ögeleri çıkarılsa, ne olur? Başka bir örnek daha verellm: Türk Sanayici ve îşadamları Derneği Genel Başkanı AU Koçman «Siz memleket içinde müesses iktlsadi nizamı değiştirmek için çalısnıaiar yapıyorsunuz, bu amaçla örgütleniyorsunuz. böylece, sosyal bir sınıfın öteki sosyal sınıf üzerinde egeme.nliğinl kuruyorsunuz» diye suçlansa, gazetelerde bu doğrultuda yaymlar yapılsa, herkes sayın Koçman'a «sınıf tahakkümcüsü» diye baksa olur mu, yakışık alır mı? Almaz elbette... Blzim demokrasl formülümüz çok açıktır: NATO ülkeleri kadar özgürlük! Bütün sınıf ve tabakalara, partl, sendika ve dernek olarak örgütlenme özgürlükleri tanımak!.. îş çevrelerine tanınan düşünce ve örgütlenme özgürlüğünü, hiç olmazsa kâğıt üzerinde emekçi kesimler İçin de var saymak! Türk Yunan işadamları, har.gi özgürlüklerden yararlanıyorlarsa, Rotary ve Lions kulüpleri, hangi dernekler yasasından güç alıyorlarsa, başka derneklere de aynı özgürlüğü tanımak demokrasinin vazgeçilmez koşullarındandır. «Eşitlik» dediğimiz o eski ve unutulmayacak şarkı, iş çevrelerinin ulusal ve enternasyonal örgütlenmelerine olduğu kadar, emekçi sınıf ve tabakaların kuracakları dernekler İçin de aynı notadan çalmmalıdır. Evet; «NATO Ülkeleri kadar özgürlük».. Ne ekslk, ne fazla!. GÖZLEM (Baştarafı ı. Sayfadal ğunu açıkladı. Adalet Komisyonu çalışmalarına ilişkin olarak gazetecilere bilgi veren Uyguner kurtarılma oianağı bulunan bankerlerin durumları üzerinde çalışıldığını söyledi. Uyguner, «Bankerleri kurtarabilirsek, alacağı olan vatandaşları da kurtarmış o luruz» dedi. Kurtarılma oianağı bulunan bankerlere kredi sağlamak üzere bir fon oluşturma yolunda tasarılar bulunduğunu açıklayan Uyguner, fona devletin katkısı üzerindeki çalışmalarm Adalet Komisyonu'nca yürütüldüğünü bildirdi. Uyguner'in verdiği bilgiye göre Adalet Komisyonu'n ca oluşturulan Alt Komisyon çahşmalarını önümüzdeki günlerde de sürdürecek. Alt Komisyon önümüzdeki çarşamba toplanarak, Maliye Bakanhğı'nın konuya ilişkin görüşlerini inceleyecek. Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemesi'nde bankerlerin tasfiyesine ilişkin davalara devam ediliyor. 25 şubatta duruşması yapılıp, karar için bugüne ertelenen davalar kesinlik kazandı. Palukent, Tasfiye kurullarına Bantaş, Kervan A.Ş. ve Ban ker Kervan lle Anadolu Men kul Degerler (adı daha sonra Anadolu Tekstil olarak de ğiştirilmiştir) Hakkında veri len tasfiye kararlan okundu. Ve bu 4 banker kurulu şu hakkında tasfiyeye karar verildi. Boş belediye (Baştarafı L sayfada) OtobUsUn uçtugu haberinin hemen ardından Denizcilik Ban kasına ait kurtarma ekipleriyle İzmir ttfaiyesi olay yerine gelerek gereken önlemleri aldı ve kurtarma çalışmalarına başladı. Çalışmalar sonucu, dalgıçlar otobüsün içinde bulunan şoîör Fehmi Yenerçiftçi'yi otobüsten çıkardılar. Devlet Hastane'sîne götürülen Çiftçi, yolda öldü. İzmir Devlet Hastanesi yetkilileri ölum nedeninin boğulma olduğunu bildirdi. GUvenlik kuvvetlerinin olay yerinde önlem aldığı, geniş bir halk kitlesinin olayı ilgiyle izlediği görüldli. Zaman zaman çalışmaları aksatacak nitelikte olan kalabahğı polisler olay yerinden uzaklaştırdı. Saat 10.30 sıralarında dalgıçlann gerekli bağlamayı yapmasının ardından otobüs Denizcilik Bankasına ait vinçler tarafından karaya çıkanldı. TURK TKARET BANKASI TüRKBANK "İKİNCİADRESİNİZ" (Baştarafı 1. sayfada) let erkânının, Türk Silâhlı Kuvvetler camiasının, Ankara'da bulunan kordiplomatik mensuplarının, cenaze merasimi sırasında Hacı Bayram camiini ve yol (Baştarafı 1. sayfada) güzergâhını dolduran katısı ile acıklık kazanacağı bil dirbilir Ankara halkının, diriliyor. Ayrıca Ulusu'nun, Pa yurt içi ve yurt dışmdaki pandreu'nun bundan bir süre binlerce vatandaş ile çeşitli önce Kıbrıs Rum yönetimine kurum ve kuruluşların, bayaptığı ziyaret sırosındaki acık sm v e TRT'nin gösterdikleri lamalarına da yanıt vermesi içten davranışlar, ailemiz bekleniyor. için büyük teselli kaynağı MTA'nın Kuruçeşme deki te olmuştur. sislerinde bulunan «MTA SisEvren ailesini son derece mlk 1» araştırma gemislnin ya duygulandıran bu sıcak ilgi rın havuza alınacağı bildirildi. ve nazik jestler karşısında MTA Sismik I havuzdayken ayn ayrı teşekkür etmenin görev emrlnin gelmesinin bek güçlüğünün takdir edilecelendiği ve geminin 10 gün için ği inancı ile, radyo ve telede sefere çıkartılabileceğl öğ vizyon aracılığıyla sonsuz renildi. şükranlarımızı sunanm.» (Baştarafı 1. Sayfada) yıllık yeni işgücü fazlasına eşit olan bir rakam. DPT Özel Ihtisas Komisyonu alt grup araştırmasın da, Türkiye'nin en önemll sorunlarından işsizllğe yönelik olarak dışsatıma dönük sanayideki kapasite saptaması çalışması yapıldı. Yıllık 10 milyon doların üzerinde dışsatımı olan 51 sanayi kuruluşu baz alınarak yapılan aragtırmaya gö re, 1980 yılında araştırmaya konu olan flrmaların üre timi 1979 yılına göre % 5.2 oranında bir düşüş kay detti. Aynı şekilde adı geçen firmaların dışsatımınd<t dolar olarak bir artış gorüldüğü halde,. çalıştırdıkları toplam işçi sayısında da bir miktar azalma gö rüldü. (Toplam i§çi sayısı 1979'da 68.894 iken, 1980'de 67.057'ye lndi.) Aragtırmada ihracata yönelik 51 firmanın verileri baz alınarak, Türkiye'de dış satım yapan sanayi kuruluşlarının bütününe yönelik değerlendirmeler yapıldı. Ve 1980 yılında kullanılan ortalama kapasiteye göre. işletmelerln tatn kapasite ile çalışmaları halinde, 1979 yıü dolar değerine göre işçl maliyetleri hesaplandı. Mev cut dışsatıma dönük sanayiin tam kapasite ile çalıştırılabllmesl halüıde dahl 1 milyon dolarlık dışsatım artışının ancak 39 kişiye yeni İş oianağı yaratabileceği ortaya çıktı. Araştırma sonuçlanna gö re, tam kapasitenin kullanılması halinde kapsama gi ren işletmelerin tümünde % 11.7 oranında bir istihdam artışı bekleniyor. Böy ' lece 1980 yılı için 67057 olan işçi sayısı 74.900'e çıkabilecek. Bu da 7.843 kişilik bir artış anlamına geliyor. Bu 1 mîlyon dolarlık değerlendirme Türkiye capında ihracata dönük sanayie yöneltildiğlnde, dışsatıma dönük sanayiin yaratabileceği ek kapasite artışı toplamı 19.538 işçi oluyor. Ylne 1980 yüı verileri ile 1 milyon dolarhk dışsatıma yönelik üretim için 52 işçi çalıştırılması gerekirken, işletmelerin tam kapasite ile kullanılabilmesi halinde, aynı değerde dışsatıma yönelik üretimi 39 işçl yapabilecek. Araştırmanın dışsatıma dönük yatırımlar bölümünde, üretimi ve istihdamı artırıcı en önemli faktörün ya tırımlar olacağı vurgulamyor. Dışsatıma dönük genel yatırımlar içinde, dışsatıma dönük yatırımların istihdam yaratma olanakları araştırılıyor. Türkiye'de eko nomik durgunluk nedeni ile yatırımlarda meydana gelen gerilemeye paralel ola rak milli gelirde de düşme gorüldüğü vurgulanıyor. Ya tırımların azalması, mevcut kapasite kullammının düşük olmasının lstihdam artışını da düşük düzeyde tuttuğu hatırlatılıyor. İhracata dönük teşvik belgelerinin katkısı ile, ihracata yönelik sanayide beklenen yatırım artışının, üretlme ve istihdama yansınıası he sapranıyor. Araştırma sonuçlanna göre 1981 1990 döneml dışsatım sanayiine üonük yatırımların 1990 yılında yaratacağı istihdam 564.149 kişi olacak, bu yatırımların dışsatıma katkısı İse 14.4 milyar doları bulacak. Bü yatırımlar ayrıca cJolaylı istihdam da yaratacak. Evren Ulusu