Katalog

Cumhuriyet 8 26 MART 1982 6an bir duyguyla yanımdaki mavzeri aldım. Bıliyorum si lah boş; ama. şoyle arkaya donup mekaniîrnayı kurdum. verdım Kurde... Ulan, dedim. şu karşıdaki leyleği vurursan senl salıveririm. Leylek iki yuz metre kadar uzakta dola$ıyor. Kürt mavzeri aldı. dondü leylegi vuracak, nışan durumuna geçtı. Adamı izliyorum Kirabilir aklından neler geçiyor? Eğer leyleği vurursa. kansına, ço cuklarına evıne kavuşacak. Kolav değil durumu... Gözlerinde tum duşunceleri kay gılan okunuyor. Kurt nişan aldı. hedefe baktı, bir rlaha haktı, kıvrandı. ısı uzatıvor: Atsana ulan, ne duruyorsun? Yalvarır pibi döndü bana adam. ınsanlıpi sanki gözlerındp toplanmışti: Yüzbaşı Beg, dedl. hacı Ipylpk yahu?... Kıyamıyordu atmaya... Ovsa bencillık duygusunun ağır basması gerekirdi; ama. iyi bir adamdı. yaşadı ki toplumun torpierine değer veriyordu, hayvaalan da «îpvivordu. 54r Bansçı bir tutumum var, blay çıkarmak da istemiyorum, yalnız bunlan soylerken elimi uzatmışım. MahBaut Çavuş ehmi yaklayıp bastırdı, aşağıya Indirdı, Bert bir davranışla... öyle yapınca ben de bir yumruk aşkettim çenesine... Mahmut Çavuş koca bir adam... Sendeledi. üstüma geldi, bir yumruk daha çıkardıro, bu kez.... Jandarmalar hemen yetiştiler: Ne yapıyorsun be? dlye adamı alıp götürdüler...ı Ben şoförün yanına otuIrup, elimi tabancamın üstüne koydum: Yüru, dedim kesin bir «esle... Şoför gaza bastı Siirt'e feeldik.. Sonradan düşündüm. Bir özeleştiri yaptım. Ben öndeki işçiyl para vefip arkaya geçirirken «geçnıem» diye dirense ne yapacaktım? îşçi ne yapacağımı anlamıştı. Ben dağdan geliiyordum. îki yıla yakın bir süre çarpışmalar içinde yaçjyordum. Birden kent özlemine girmiştim. Bir an önce kente ulaşmak istiyordum. Ama dağ yasalanm özümlemiştim. Birden bire uytım sağlayamadım kentin kural lanna,.. Bunca çarpışma, kavga, ölüm kalım çatışmalanndan sonra ister istemez însanın kişiliğinde bir değîşim oltnaz nn? ' BelTd öyledtr. Belki şoför ve Mahmut Çavuş beni çok ters duruma düşürecek gereksiz bir çıkışla köşeye sıkıştırmışlardı. Ama yaşadığı hayatm kişinin karakterini etkiiediği de bir gerçektir. MADANOGLU ANILARI Kent kurallarına BİR GÜN ÇATIŞMA SIRASINDA SÜRÜNEREK İLERLİYORUM. ÇALI ÇIRPI ARASINDA BİR KUŞ YUVASINA RÂSTLADIM. İÇİNDE ALTI YAVRU VARDI. KABALAĞIMI ÇIKARIP PALAZLARI İÇİNE DOLDURDUM. ERLER BÖLÜKÇE KEKLİK YAVRULARINI BENİMSEDİLER. önce uyum saglayamadım sırtına kafesi vuruyoruz. Konakladığımız yerde kafesin BİR GÜN BİZİM DEVRİYELER YASAK kapısını açıp keklikleri sahBOLGEDE DOLAŞAN BİR KÜRT YAKAyoruz Kekiikler hemen fırlıyorlar. otlarm, ağaçlann. LAMIŞLAR. BAKTIM TATLI BAKIŞLl, çaîılarm arasında uçuşup YOKSUL BİR ADAM... ZATEN ORALARDA gezıyorlar, sonra yine kafeKİM YOKSUL DEĞİL? SORDUM ANLADIM se donuyorlar. Onlar askere. asker onlara alıştı Kek ÇOLUĞU ÇOCUĞU VAR. BEN ŞİMDİ BU lıkier benim çadıra da gel1ADAMI NE YAPAYIM? yorlar, yatağın üstunde, altında oynaşıyorlar. Altı keklik yavrusunu büvuttük bunlar böluğün mas Kürdü yakalayıp getırmiş cuğu var Ben şımdi bu kotu gibi oldular. ler. Baktım tatlı bakışh, yok mı ne yapayım? Görevim asul bir adam. . Zaten ora şağıya teslım etmek. Oradan Hacı Leylek larda kim yoksul değil? Sor da kimbılır nereye gonderirBirgun bizim devrjyeler dum anladımki çoluğu ço ler? tçimde birdenbire oluyasak bolgede dolaşan bir kısiyle gelişmişti. Sason'da doğanın ortasında yaşıyorduk. Her durumda olmadık yerlerde olmadık hayvanlar)a karşılaşmak olasıydı. Bir gün çatışma sırasmda surunerek ilerliyordum. Ateş altındaydık Toprağın en gebelerinden yararlanarak ılerleme çabasındavken önümdeki çah çırpı arasında bir kuş yuvasına rasladım Yuvamn içinde altı tabura bir dilekçe daha verdi. ne yavru vardı Mahmut Çavuş'un O sırada O sıralarda dağda iki yılı insan ne düşünür? Benim girişimi mı doldurmuştum. JandarSiirfte iki üç gun kaldım. mada böylece üç yıbm ta aklıma ilk gelen şuydu: Burada çatışma olvmca Tümen Komutanı Osman mamlanmış oluyordu. Biz or Tufan Paşayı da ziyarete dudan iandarmaya öç yıl ateş seslerint duyan anne gittim. Komutanm yanına lığına verildiğimiz için yine yavrulannı bırakıp kaçmış... Oysa biraz sonra o yöregirmeden önce emir subayı Ordu'ya dönmem gerekiyorVehbi'nin odasında oturu du; ama daha «Şark Hizme de çatışma bitmiş olacak ve yoruz. Tam o sırada kavga tim bitmemişri; ama Sason ana kuş yerine dönecekti, ettiğimiz Mahmut Çavuş gel 'daki görevin sonuna yakla ama. ben bunu düşünemedım Kabalağımı çıkardım. di; elindeki dilekçeyi emir şıyordum. palazları içine doldurdum subayına verdi. Operasyondan sonra askere Vehbi, olayı kavrayınca Keklik Yavrulan bizleri banştırmak istedi, Jandarmahkta son günla gösterdim. ama Mahmut Çavuş direndî Erlerden birî dedi ki: rimi geçiriyordum. Ben hiç sesimi çıkarma Yüzbaşım, bunlar kekO günlerde başımdan gedım. çen iki olayı hiç unutmam. Uk... Dilekçe işleme konuldu Hemen bir kafes yaptırAnılanmın başında hayBırliğime döndükten iki ay vanlan çok sevdiğimi soy dım. Erler bölükçe keklik sonra Mahmut Çavuş bu lemiştim. Çocuklukta başlı vavrularım benimsediler. kez doğrudan doğruya Ta yan bu eğilim, annemin et Nereye gitsek kara katırın YARIN: Yargılamyorum... 5Kars'a ne zaman gelsem, yu da Kars'tan ne zaman şoyle bir geçsem. Ardahan'm Ölçek köyü mutlaka bir sorunu ile dikılıyor karşıma Olçek kö yu benim çok sevdiğim bir hocamın köyu. Dursun hocamın koyu. Tam S bın donumluk bir yaylası vat Olçek koyünun. Yaylayı babasmın tapulu mah gibi kullanmak isteyenler de var tabıı. Kimi ısgal dıyor Tapu iptalı ve men'i mudahale ıstemi i!e hakkını anyor Kimi. kirlı çamaşır'annı korumak için avukatlarla bıle gozdagı vermenın yollannı arıyor Ardahan Asliye Hu kuk Mahkemesı'nde açılan bir tapu ıptal davası en somında «Suç ikaı için cemiypt kurmak ve kurulan remiypHn ffillerine iştirak etmek ve gasp» suçuna donüşüyor Ve dava suruvo* Goriılmekte olan brr davanın anlatılmasındfikı engp'ler, konunun aynntılarının anlatılmasraı da engelliyor. Anrak. tıir bilim adainıhın. Olçek köyunden çıkmış bir bilim adamınm tanıklık vapmak için verdiği ilgmç bir dilekçe var orta yerde. Dilekçede gözardı editemez gerçekleri var bölgenin: »Kpndim Ardahan'm Ölçek kftyündenim. Avnkat Emin AzeH ve arkadaslarını tutuklatanlar da benim kftyümdendtrler. Ken dilerinden zorla para s^ hndığı şeklinde şîkayette bulunan bu öç kardeşin kimliklfrinl ve durumlanm açıklamak suretiyle mahkemenize yardımcı ol tnnk i=tlvorum. Söyle ki: Müştekt kardeşler, k5yu mun en kalabalık ve mfltegallibe olmuş ve sonunda yörede adeta derebeyHk kurmuş bir ailentn ço cuklarıdır. Babalan vaktiyle 7 hanım almış ve bunlardan o oğlu ve bir sürü kızı olmuştu. Baba sağlığında yaylamızın merasında hileli yollarla kendisine 50 dönümlük bir yer tapulama yı başarmış ve kfiylfi İle husumetin tohumunu atmıştı. Aile kuvvetlerlnce zilliyet yolu ile arazi 5000 dönüme çıktı. Daha sonra amcalannın ve yakın akrabalannm destegi ile köyün yaylasının yartsı (en iyi kısrtu) ve bir dag tamamen bunlarm eline geçti. Yaylanm öteld kısmını, icarla celepçilere sat mak suretiyle köyumün tüm kaynaklanna al koydular.» YASAL TEŞEBBÜSLER Ankara Oniversîtesi Tip Fakültesi'nde bir tıp profesöru olan bu satırlann sahibinin başvurusu, «Iptal davaları ve ferdi direnişlerin» fayda vennediği ni anlatıyor daha sonra. Başvuru şoyle devam ediyon «Yaylanm almması için yapılan yasal teşebbusler sonuçsuz kalınca, köy halkı korkusundan bunla nn tutsağı oldu. Çünkü açılan davalarda muhtarlar ve şahitler dfivüIdO. Bunlarro otları yakıldı. Ve hayvanlan çalmdı. Hatta karşi gelenlerden biri de vurnlarak flldürOldfl. Ayn ca Ardahan hölgesinde kanun kaçaklan. maruf hrrsızlarla dfinflrlfik ve kîrvelik kttrmak ve celepçifik vapmak suretiyle şebekeleştiler.» Kardeşlerden Orman Mühendisi Nizamettta'in Dogudan iki k& bir bahar Erbil TÜSALP Dlplomatlk yaşamı, kokteyller de «riski mi, cln tonik tni sornla n, içkiyl yudutnlarken bir kac sön» diye tanımlardı eskl bir büyükelçimlz. Sonra da acıyla gülümserdi: D151 sizi yakar, lçl blzi.. îçlne glrince nasıl yandıklarını da yaşayarak gördük, öğrendtk. Yurt dışında ölen dlplomatla rımızın sayısı artıyor durmadan. Eşleri. çocukları. dostlan gözyaş lan İçinde. Ama yerlerl doluyor hemen. Arkadaşının öldürüldüğü göreve gözünü kırpmadan gidiyor lar. Bir bakıraa ölüme gldiyorlar, güvenceslz bir yaşama. ama Rt dlyorlar. ölfim bir yana, yaşam koşulları kolay mı acaba? Genç bir diplomat içerde ve dtşarda na sıl yaşıyor. çocuklanna nasıl ba kıyor, nasıl okutuyor, mesleğlnde belll bir düzeye varmadan ge çlm sıkıntısını aşablliyor mu?.. îç lerine girersenz bu soruların ya nıtı da çok parlak değll. Ailelerinln desteğl, parasal olanakları yoksa dar gellrll yaşamm tttm dertlerlne katlanmak zorandalar. Tum memurlar gibl.. Bir de çaba sı var, o dar gelirle kokteyllere, yabancı elçlliklerdeki yemefclere gltmek, düzgOn glylnmek, dlmdlk durmak zorundalar, kankoca çahşmak, ama protokol görevlerin den gerl kalmamak zorundalar. Bir dlplomatın tek basına aldıgı aylıkla klra odemek, çocuklanm okutmak beslemek olanağı yok. Merkeze dönenlerln gSzleri faltası glbi açılıyor. oturulabillr blr eve bakanlıktan aldıgı aylık güc yetişlyor. «Bırak kaderim ntanstm, diye gecekonduda da oturamaz ya,. Geçmiç yıllarda ancak varhklı allelerin çocukları Dışişleri Bakan lığına glrebillr, yabancı dil sınavı m da kolejde, bir Fransız Usesinde, Galatasarayda okuyanlar kazanablllrdi. Bu çok sağhksız blr yöntemdl kuşkusuz. Biyolojlk yoz lasma bir yana Dışlşlerlnde toplu mun belll blr kesimi görev alablîl yordu ancak. Bu sağlıksız durum giderek değlgtl, Dışlşlerlnde çalışan gençler Türklye'yl en lyl blçlmde temsll edecek nltellkte bu ankara.. anka.. Müserref HEKİMOĞLU Ağaçlar Ayakta Olur, Havasmda gün. Eşlerl de öyle, güçlükleri blrlikte göğüsleyen yüreKİi kızlar. Bu genç diplomatlar uluslararası toplantüarcia güzel bir savas veriyorlar. Ayrıca Dıştşleri Bakanlığj tümüvle kamu sektörilntin lyl Wr bölümü, eksikleri, elestirilecek yanlan da var elbet. ama bir lemede haklarını vermek En azından diplomatik yaşama «viski mi. cin tonlk mi» sorusundan, kokteyl havasmdan ayn bak mak gerekir. Ancak bakış açısı kolay degişmlyor. örneğin kamu sektöründeki son düzenlemelerde Dışişleri Bakanhgı kolu kanadı kırılmış ku şa döndü biraz. Bence o yanhş ba kış açısmm blr uzantısı bu oiay. ülusu hükflmeti kamu sektöründe bir düzenleme lstiyor ve Dışişle rl Bakanlığı içln yanlış bir degerlendlrme yapıyor. Bence bu düzen lemenln zamanlaması da tartışıla blltr. Demokraslye geçlş sürecinde bir hükümetin gündeminde öyleslne 6nemU konular varken böyle lşlerle uğraşması yadırganabllir. TJlusa hükumetl bu düzenlemeyl biçtasel değll de Içerigi memurlar dan yana, köklü blr reform doğrultusunda yapsaydı alkışlardık. Ama bu düzenlemeyle kamu ve özel sektör arasındaki gellr farkı giderildl ml, dengelendi ml. o bü yük uçurum doldu mu, acaba me mur kesimi, öğretmenler. polisler, geniş blr soluk alabildi mi?.. Doğ rusu hayır. Üstelik biçimsel bir dü zenlemeyle Cumhuriyetimizin ku ruluşundan berl yaşanan blr gele nek de bozuldu. Atatürk'den çok söz edlldiğl bir dönemde hayli ters bir glrlşim bu... Dışişleri Bakanlığı Atatürk dö neminde Pransız modellne göre örgütleniyor, merkezde bir gene) sekreter. yardımcılan, daire müdürleri, şube müdürlerinden oluşan bir bakanlık. bu genel sekreter Devlet bareminde birinci derecede, bir de Başbakanhk Müsteşan birinci derecede o zaman öteki müsteşarlar ikinci derecede. Bu genel sekreterin protokoldeki yeri de bakanlardan sonra, yabancı misyon şeflerinin önünde, bu ay rıealığın bir anlamı. gerekcesi ol mah değil mi?. Nitekim Dışişleri Genel Sekreterlik koltuğıına Bakanlıgrın yıldızları oturuyor her 7a man Kimi bir kuyruklu yıldız olu yor. Kimi yeteri kadar parlayamıyor ama hiç biri rastgele kisiler değil... örnegin bir Numan Mene mencioglu parıltısını dünyaya da yansıtan birTurkdipi«matı.. Son düzenlemede genel sekreter Müsteşar oldu, kimi yardımcı lan Müsteşar Yardımcısı, hatta Genel MtidiK Genel Müdürler Dai re Başkanı, başka bir deyişle mesleksel tırmanış tersine döndü. Ba kanlar Kurulu bir karar veriyor bu karar nelere yol açacab iyl hesap lanmıyor. Kimi kuruiuşların özelliğl gözden uzak tutulmazsa bu miyopluk olumsuz gelişmelere neden olabllir. Bugün özel sektör dış işlerinden yetişkin kişileri transfer etme çabasmda Bürokraside 1yi deneyleri olan. bir ikl dil bilen, bir diplomatın özel sektöre baymaması İçin meslek sevglslni koruyacak bir güvenee de hlssetmesi gerekir değil mi?.. Yoksa kamu sektöründen örel sektöre dogru bir beyin göçü Dışişlerinde de önlenemez, oysa asıl kamu sektörünü güçlendirecek önlemler almak zorundayız galiba... Sayın ülusu'yu akılcı, sertnkanlı bir Başbakan olarak tanıyo rum. Bu nedenle Dışişleri Bakan lığmm özelllklerini dlkkate almamasını, duygusallıkla yorumlayamıyorum.. Doğrusu yorumda güçlük çekiyorum. Atatürk'ün uyguta dıgı bir modeli böylesine bir elçabukluğuyla değiştirmek dış polltikamiz açısmdan da hayli düşün dürücü. Dışişlerinde çahşanlar olayv sessizce geçiştirlyor. gtilümsüyorlar ama mesleklerinde bir gerllemenin acısıyla... Biraz ağaçlar ayakta ölür navasmdalar, biraz da yaprak dökümü önceslnde... Ölçek köyünün yaylaları kimin? Bu hay vanlar nerede nasıl otlayacaklar? Ardahan'da bir yayla sorunu: "Olcek köylüleri bir ailenin tutsağı oldu, Ardahan Orman Bölge Şefliği'ne tayin ettirdiği yazıh. Başvıırunun geri kalan bölümü yöre Insanının yazgısınm bir başka tür anlatımi: «Köy halkı gerçekten daha da sustu ve korkulan başa geldi. Çünkü Mü hrndis Bey, kapı kapı gezerek. kardeşlerinden birini muhtar seçtirmek için formanlardan bir dai bile vermem, bir adım atamaz sınız) diye kflylüleri tehdit ettî. Merkezi Ölçek köyfinde ve tum Ardahan üzerindo otoritesi olan köylüyu esir ve yaylasmı gaspettniş olan mütegallibelerin, şirodi de bir kardeşleri ormanlann hakimi öteki ise köyün muhtan oldular. Köylüierim patlama nok tasmdaydı. Ümit ve yardım yoktu. Ardahan'da maalesef tasvip etmedicede. Ölçek köyü yaylasma baharda gelebilsem diye geçirdîm içimden. Dava sonuçlanır, hak yerinı bulurdu o zamana kadar nasılsa. Çay bardağına tutunmuş ısınıyordum kî, gözüm yerel bir gazetenin manşetıne çarptı. 17 şubat 1 > 2 tarihli «Kars Haber» 5S gazetesmin manşetinde, «Bir kişi donarak Öldü» haberıne bakmca içim yenıden tîtredi Haberde Ölçek köyündeki yskmlarına başsağhğma giden Kiziroğlu köyunden AH Osman Orak f55). donarak öldüğü yazılıydı. Ölçek köyunden kurtulus yoktu anlaşüan. KARS'IN ODUNU Evliya Camiı'nin hizmet, lerinJ gören Durdagı'da eo'm üstünde bir ihtiyar. «Kışla aran nasıl?» diyofaydası olmab. Çanakkale'den odun gelinceye kadar kış bitiyor. Bir kez kesilen ağaçlar her yü yüklpnip ulaşamayınca Kars'a ormanlanmıaa 'kotiı yor olmalıyız.» Sanlık söylentilerinln dolaştığı kente 25 aralık 1981 tarihind© Izmir'den DDY'na yüklenen klorun 50 günde ulaştınlamadıgı nı duyunca cok şaşırdun. Ama beni aJtm bilezikli Belediye Başkanı Sabrl Koç rahatlatti: •Sarılık konusunda dun vilayerte bir toplantı yapıldı. Söylendiği gibi salgın filan yok. Vali Bey, madem salgm var. hanginiz sarılıksmız dedi. Kimse çıkmadı.» Toplajntıda kaç kişi vardı?« •Ofl.» «Kajabalık bir toplanby mıs..» «Dogru blr Brnekleme dimi, on kişiden kimse sa nlık dpgil. Kars'ta sanlık filan yok anlayaca§ınız.» Kars'ın 52. Çıldır'ın 46, Susuz'un 2S köyünü «Avn cumun içi gibi» bilirtm di yen bir doktorla. «Adının yazilmaması» koşuluyla söyleş'yoruz: «SarıhU vak'alan bu ko nuda ciddl bir hazırüğın yapılması konusunda bir uyan bence. Ferdi klorlâma iş'emine baslanıldı. A«sıl. buzlar cözülmeye ba$lavınca çocuklar ishalden ölmey* baslayacak. Buzia nn çörülmesl bazı mîkrop lan ortaya çıkaracak. Er7urum'da denmişti. Kars' ta da" uyuz var.» Kars'tan Ağn'ya aogru bir yolculuk başlıyor. Ağn'dan Van'a inilemeyeceğini öğrenip yan yoldan geri dönüyorum. Sonra Eryurum'a geri dönüş başlıyor YARÎN. MALATYA'DA KEBAN: URFATÎA HARRAN KORKUSU» ISTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜĞÜNDEN 9500 ADET 5'Ü KONTÖR SATINALINACAKTIR Başmüdürlüğumuz ihtiyaeı olarak 9500 adet 5 Lt Kontör Teknik Şartnamesine göre kapalı teklif alma suretiyle satın almacaktır. Bu işe ait gartname Gayrettepe Yıldız Posta Caddesindeki binamız l. katında Malzeme Müdürlüğümüzden temin edilebillr. Istekli olanlann bu işe ait kapalı teklif mektupıarını en geç b NISAN 1982 Perşembe gunü saat 11.00'e kadar Malzeme Müdürlüğümüze tevdi etmeleri ilan olunur. (Basıni 12593) . 2171 ILAN ET ve BALIK KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜNCE KOYUN DERİSİ SATILACAKTIR 1 Kurumumuz Kombinaları stoklarında 12 mart 1982 tarihi itibariyle mevcut 50.118 adet koyun derisi ile ihale tarihine kadar uretilecek olan koyun derileri satjlacaktır. 2 Ihale Ankara'da Genel Müdurlükte yapılaraktır. 3 Son teklif verme gunü ve saatl: 5 Nisan 1982 gunü saat 15.30'a kadardır. 4 Talipler. anılan gün ve saat 15.45'te tekliflerin açümasında hazır bulunabilirler. 5 Bu işe ait şartnameler, Ankara, Adana, Agn, Bursa, Burdur, Diyarbakır, Gaziantep, Erzurum, Elazıg, Kars, Kayserl, Konya, Manisa, Suluova, Sakaryat Urfa, Tatvan, Van ve Zeytlnburnu /, ISTANBUL Et Kombinalanmızdan, Izmir Irtibat Bürosu Müdürlügünden ve Genel Müdürlüğümüz Pazarlama Dairesi Başkanlığından bedelsiz olarak almabilir. 6 Kurumumuz 2490 sayıh kanuna tabi ohnadıgından satışı yapıp yapmamakta veya dilediğine Kars'uı odunu ta Balıkesir, Çanakkale ve Adana Orman İşletmeleri'nden karsılanı yor, neden Göle ve Sankamıştan değilî ğimiz faaliyetler başladı. Öyleki yaz tatilimi geçirmek için memleketime gi demedim. Köylüm istemeye istemeye bu durumdao yararlandı. Böylece isyan etö, muhtan döverek köy den kovdu ve Emin Azeri'yi yaylayı geri almak için avukat tuttu. Anlaşılıyor ki lcöyümdeki hareketin temelinde adaletsizlik yatmaktadır, hukuk devle tinin yapması gerekeni köylüm yapmıştır.» Başvurunun son tümcesi aydm bir kişinin sorumluluk yüklenebileceginin bir belges*. «Bu vesile ile adı geçenlerin mahalii Jandarma te^kilatını yanıltarak köyümü bir anarşi merkezi olarak tanıtnıalanna ve baskıya teşvik etmelerine engel olunacağım ümit © ı)«r)m. rifitiilivnr vm tüm rum. «Üşirem* diyor. Odun bulamadığıru anlatıyordu. Belediye Başkanı ise, kentte odun sorunu olmadığıru söyledi. Odun var mı. yok mu derken, şaşırtıeı bir gerçek takıldı ayağımıza. «Kars ilinin odun gereksfnmesinin. inanmayacaksmız ama. Ça nakkaip. Balıkesir ve Ada na Orman İşletmeleri'nden karşılandığmı» öğreni yoruz. Niçin 60 kilometre ötedeki Göle değil. niçin Sankamış değil diye soruyoruzs «Orman Bölge MüdürlüİSrü Erzurum'da da ondan. Odun gereksinmemizin çok aztn» Şenkaya'dan kar şıhyoruz. Gerisi Türkiye'nin bir ucundan. Çanakkale'nin s a n çamlan, Adana'nın ak gürgenlerini Kars'ta vakmanm bir tek