Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 MART 1982 Cumhuriyet 9 Sabri Ülgener'ie (Baştarafı & Sayfada) wnin), Man lse teknolojik Uerlemenin (maddî ettaenln) rolünü nırgulamıştır denebilir. Sizin bu konudaki yaklaşımınızı şu sözlerde buluyoruz: «Etcenlerin zincirlerne bağlanışında hangisine sebep, hangilerine lonuç diyebUeceğiz? Gidis hangi halkadan öbürune? Kesin ola«k billnemjyor ve niç bir zaınan biünemeyecektir... en doğrusu lincirin ilk taalkasını bulmak ve herşeyı oradan batşlatmak gibl >ir iı»ı«M«m pe&inden koşmaktan mttmkBn oluajgı kadar uzak lurmaktır» (1981 b: 106107). Açıkça, a causal blr yaklaşutu, sosyal olaylarcte sebepsonuç llsklleri aranamayacağını savunuyorsunuz. Bn doramda, örnegin •mvvafon iktisadi gelişmeye engel olnp olmadıjjı şekllnde bir oruy n cevspbunab olanaksıı mıdır? ÜLGENEK Sorunuzun cevabı, sanınm, slzln de özetınl Brrtiginia cümleleı aıasmda sakh olmaU. Olaylaınn zlncirleme tağlanışında hiç bir şey tek basına etken değıl... Bir yerde et:en dediğımiz bir başka yerde sonuç; sonuçtur dedığimız ae ıir adım ötede etken olarak karşımıza çıkıyor. Onun için basıt e sulandırılmış haliyle tarıhi maddeciliğe hayır dedığimız gibi, am tersini savunan spritüel anlayışa da kapılarjtnızı kapalj tuuyoruz. Weber de ısrarla aynı görüşti savunmu^tur: «Sebep ve Uiyet zincirini göz önüne getirince bunun kâh tekııikten ekonomi« ve siyasete, kâh sıyasetten dine ve oradan etaunomiye vs. yol ddığuu görürüz. Hiç bir yerde siikunet, duraklaaıa diye bir se< rasUanuyoruz.» Tasavvut için de söyleyeceklermuz bundan 3 arklı olmayacaktır. O da bir yandan olayların akışı içlnae dala pek çoklan ile beraber yoğrulup şekillenirltnn, öbür yandan rendlsi de dönüp fcüüenin zevk ve tercihleri ile beraber altlı Usv U sınıf bölünüşU ile toplum yapısını etküemelrten geri durmanıştir. E4z bu etkileri göze görünür taraüan ik> elden geldiginıe belirtmeye çalıştık. !j. A. «Batı ile bir yerde ayıu kaderi pajflasıyor obnalıyız. ki tarafta da dinlmanevi etkinin izlerini üzerîuden silkip attıuan sonra ortada boş, lcuru şemadan... başka hir şey kalmıyor... rerine konacak başka tiirden blr 'raana', bir başka 'Iksir' ise ıenüz görünürlerde yok!... Boş kalıplar içine Idmler gelip kuruacak? Hangi uydurma peygamber ve yol g&stericiler? Hangl Izm'in hangi fraksiyonu? Çağın büyük kavgasj buradadır. Topum hayatının ne turdea olursa olsun blr din veya dinbenzerlıe... sırtını dayamadan yerli yerine oturmuş sayüamayacağının ıesabını çok iyi bilen çağınuz taktik ustalanaın... boşluğu ken> Lileri doldurma telaşı da yine buradan geliyoar ohnalıdır. Gününüze kadar hep böyle oldu . yarın da başka türlfl olacağa ben«mez» (1981 b: U£114) diyorsunuz, Toplum hayatı bir din veya dlnbenzeriıoıe dayanmaksmn arolamaz mı? Bazı ters akınılara rağmen, gjeniç bir perspektife baküdığında, çeşitlJ doğmalarm yiküdığı, akla ve bUime da•aııan bir toplum hayatına doğru gidilmektn olduğu söylenenez mi? ÜLUENER Aktardığuuz saUrlarla söztl çalışmamızın dürüra noktasuıa getirmiş oluyorsunuz. Bahsi tek yönlü bir sebep e sonuç ilişkisirün ötesinde üstten alta (demin konuştuğumuz rfbi «tavan»dan «taban»a) derece derece sızsma ve yayılma şekinde bir oluşum çizgisine getirip oturttuktan sonra netice kenliliginden beiirlenmiş olacaktı: «Tavandan aşağıya süzüldükçe ia ve mana tarafı gide gride sığ, monoton bfr dfizlfiğe gellp oturnuş bir kültiir dünyası; ve onunla blrlikte her tiirlfi manadan loyunmuş olarak boşta yüzen blr yjgın kuru, cansız kabplar ve iemalar»! (1981 b: 112). Batı için Majt Weber gibi Manc'ın variığı sonuç da bundan pek farklı olmasa g^rek: Kendi özüne ve iz varljğma «yabancılaşmış» bir insarnn dramı! Orada olduğu ;ibi burada da bir sürü boş ve kuru kalıp... Bu durumda Weber* e beraber biz de boş kalıplar içine neler ve kimler gelip yerle>ecek diye kendi kendimıze sormakta baksız sayılmamahyjz: rîangi «izmnin hangi trakslyonu v« hangi uydurma peygamben1' E4zi «akla ve bilime dayanan bir toplum hayatına» çıkaracate yolu bu gidlşle ufuklar arkasıncia korkarım daha bir hayli «aman hasret dolu gözlerle bekleyeceğe benzeriz. Ş. A. Değerll vaktinizi ayırarak sorularımızı cevapladığıBB İçin çok tey 'kür edlyorum. Oertn saygılanmla. Guatemala (Baştarafı 1. Sayfada) rillalan silahlarını bırakmaya çagırdı ve sllahlı eylemlere şiddetle karşılık verileceğinl duyurdu. Bilindigi glbl Guatemala'da siyasal şiddet olaylarından geçen yıl 3500 kişi, bu yıl da 75ü kişl ölmüştü. öncekl gece gerçekleştlrllen darbeden son ra ülkede havanın genel likle sakin olduğu bildiri liyor. Ancak Amerikan AP ajansının blr haberinde, başkent Guatema İa City'nin 193 tm. kadar batısındaki Quetzal tenango askeri garnlzonu yakınlanndan çatıg ma seslerl geliyor. Başkentteki Başkanlık sarayının lse tank ve aske rl birliklerle çevrlU du rumda olduğu da gelen haberler arasında Guatemala City uluslararası havaalanının hava trafiglne kapatıldığı bellrtlliyor. Guatemala'dakl darbeden sonra blr açıklama yapan ABD Dışlşler) Bakanı Alexander Haig. bu Orta Amerika ölkesindekl gelişmelert büyük blr dlkkatle Izlediklerlnl söyledl ve kesin bir yorum yapmak lçtn henüz erken olduğunu kaydettl. Haig. ülkedek) durum aydınlanıncaya dek blr yorum yapmaya cağını da sözlerlne ekledi. Türk diplomatlarina (Baştarafı 1. Sayfada) maga basladı. Dmud edlyoruz kl, bu eğlllm daha da güçlenecek ve geçerli karşı önlemler, suçsuz insanların daha fazla kanı akıtılmadan. almacaktır. ERMENİ TERORİZMİ öte yandan, bu olayların İçinde bizim küeümseyemebir Brmenl tedde vardır. Gerçl Türkiye saldırıya uğrayan İOS devletten bfr tanesldlr ama, glttikçe artan kurban vermekte ve bellrll çevrelerin sistemll saldırısına he def olmaktadır. Bir Ermenl ptzli örgütü olan ASALA'nın adı 22 ekim 1975'de VIyana'da Türk Büyükelçlslnin öldürülmesiyle ön plana cıkmıştır. Aslmda. terör bazı Ermenl çevrelerl Içln yenf blr olay da dejildlr. Osmanh împaratorluğu zamanında kurulan bazı «slyasl partllcr» yöntem yö ntinden tedhiş örgütü glbl calışıyorlardı. Blrlncl Cihan Savası sona erdiglnde, Taşnak'ların kurdurdupu «Nemesls» gizll örgütü 15 mart 1921'de Berlln'de «A1 Sayl Bey» takma adıyla 1 yaşamakta olan Talât Paşa'yı öldürmüş. Said Halim Paşa aralık 1921'de Roma'da, Bahattin Şakir ile Cemll Azmi de bir yı! sonra Berlin'de vurulmuslardı. Bazı yayınlar bugtinkü Ermenl terörizminln kökenini ASALA'nın 1 ocak 1975'de Beyrut'ta Dünya Ki liseler Konseyi'nin merkezinl bombalamasına götürü yorlar. ASALA'nın bazı klşileri öldürmeslyle adını da ha fazla duyuran ASALA'nın genellikle yapımı ve kullanımı basit olduğu anlaşılan «SemtexH» adıyla bilinen plastik bombalardan daha sık yararlandığı beUrtillyor. YARIN: AMAÇ VE YÖNTEM FARKLARI El Salvador (Baştarafı 1. Sayfada) duğunu belirten gerillalar, bu eylemlerinin halka karşı olmadığmı, tara tersine halkm başına bela kesilen, iktidarı hedef aldıklarını vurguladılar. Başkentin doğusunda buJunan San Jacinto dağlarında ise, dün sabaha karşı gü venlik güçlerıyle gerillalar arasında şiddetll çarpışmalann çıktığı bildirildi. A.P. muhabirlerinin . bildirdiğine göre, çatışma yerine 2 helikopter ve bir de tank gönderildi. Çatışmanm çıktığı yerin gerillaların sık sık sal dırdığı bir hava üssünün yakmında bulundugu belirtiliyor. Sözkonusu hava Ussü daha önce sivil havaa]ığa açıkken, son zamanlarda sadece askeri işlerde kul lanılıyordu. öte yandan, mahkeme yüzü görmeden hapiste tutulj malarını protesto eden 548 tutuklunun açlık grevi yap tığı gelen haberler arasmda. Ayrıca El Salvador hükümetinin ABD ve Arjantin'le gizll blr anlaşma yaptığı ve ABD ile Arjantin'in El Salvador'a yapacakları yardımı gizlemeye çahştıgı haber veriliyor. FRANSA, SSCB VE ÖTEKÎLER Türk diplomatlanna yoneltilen saldırı olaylarınm yer aldığı ülkelerin başında, sıklık açısından, Fransa gelmektedir. Fransa 18 olayla başı çekmekte. ttalya 13, Liibnan ve tsviçre 9'ar. Amerika 8. Türkiye 7. tspanya 5, Ingriltere ve Batı Almanya 4'er, Yunanistan ve Danlmarka 3>r, Belçlka 2. Sovyetler Birllgi ile Avustnrya, Avustralya ve Hollanda l'er olayla lzlemektedlrler. Görüldügü üzere, olaylar coğrafya dağılımı yönünden Batı Avru pa'da ağırlık kazanmaktadır. Ancak, Amerika, bir Ortadogu ülkcsi olan Lübnan ve uzakta Avustraiya da sahne olmustur. FYansa, Amerika ve Llibnan'ın yalnız tedhÎ3 açısından de§U, Ermenl yayılmasmdakl tarlhsel önlemleri bakımmdan da özel yer'eri vardır. Bu noktanm ayrıntıh olarak degerlendlrllmesl herhalde başka yazıların konu su olmalıdır. Bu nedenle, Akdeniz çevresl ile Amertka'dakl tedhlş odaklarmm varlığı bir sürpriz sayılmamalıdır. Sovyetler Blrllffl'nde de blr olay olmuştur. 8 ocak 1977'de Moskova metrolarından blrlne yerleştirilen blr bomba patlayarak, (Ba tı'da belirtildiğine göre) otuza yakm lnsanı öldürmüg tür. Kasım 1977 İle 1978 arasında, Moskova İle Sovyet Ermenistanının başkenti Yerevan'da beş Ermenl tutuklanmıştır. Bunlardan iklsl Moskova'da Kursk tren istasyonuna bir bomba yerleştlrmeğe çahşırken ele geçmişlerdir. Mu hakemelerl sonucu suçlu bulunan Stephan Zatlkyan ile lkl arkadaşı 3 ocak 1979 da feurşuna dizilmlşlerdir. 112 Marmara yöneticisinin genlş anlamda sendikal hak ve özgüriiiklerin tanınması ve kul lanılması için yıllarca Anayasa ve Vasalar ç.erçeveslnde miicadele etmişlerdir. 196i Anayasası, tnsan Haklan KvrenscJ Bildirgesi, Ulusla(Baştarafı 12. Sayfada) rarasj Çalışma Örgütü'nün e;inde yer alan öğretim bfsaslanm gözönüne alarak Ana yasanın 46. ve 47 maddelerlyle imlerinin pek çoğunun biçalışntniara diledigi sendikal ör ıası mevcut Akademinin gütlere üye olma, toplu sözleşBfalkalı'daki Kampüs çaiışme ve grev yapma hakkı tanınaları da haleıı devam edimıştır. Bugün bu hak ve özror. Bu çalışmalar bundan gürKiklerin kullanılınasuiın suç »tiyle Marmara Üniversltesi lanmaya çaUşüması düştinduıin ihtiyacı doğrultusunda rticsidür.» lürdürülecek.» RERAAT ETTtLER • 1 Mayıs 1976 toplantı ve yurüyüşüne ilişkin olarak, koGENEL KURUL mlitüzm propagandası yaptırıldıgı gerekçesi ile DÎSK tertip • Dörtel Tuğla ve Klremit Sa koıaıitesi aîeyhine açılan dava nayi Anonim Şirketi İdare beraatle sonuçlandı. Meclisi Başkanlığından. DİSK'in i Mayıs 1978 yUruŞlrketlmizln 1981 faaliyet yılr yiiş ve toplantısrnın tertip koErna olt âdi umumi heyet top rrritesi üyeleri, Mehmet türk, Mıişir Kaya Canpolat, lantısı, aşağıda yazılı gündem Kemal Nebloğlu, Mehmet Kamaddelerini görüşüp karara raca hakkmda İstanbul 6. Abağlamak üzere 19 Nisan 1982 ğjr Ceza Mahkemesi'nin kararı pazartesi günü saat 15.30'da kssinleşti. istanbul, Mecidiyeköy Büyükdere Caddesi No: 65 Saadet Apt. Daire 2 deki Şirket mer(Baştaralı S. Sayfada) kezlnde yapılacaktır. larla at yarıgı kartelalan Bilânco, kârzarar hesabı ve dolduranlorı şoyie bu kaı>ıİdare Meclisi raporu ile m u r o kıp raporu 31 Mart 1982 cor iaştırır: «tşref'in saati bu, çilte olsun, at bir narat... / şamba gününden Itlboren ŞirAma öbür müşteriler gocuket Merkezlnde, hissedarların nursa karışmam / Onlar da(etkikine âmâde bulundurulaha bi clddi iş görüyorlar be caktır. anam...» Sayın hlssedarların âdi umuml Ozdemır Asaf'ı da ölümun heyet toplantısının yapılacağı den sonra anıyor dizelerle: 19 Nisan 1982 pazartesi günü «Anlasıldi bu / R'lerin insaat 15.30'da Şirket Merkezlntikamı / Onlar yuttu Ozdede hazır bulunmaları veya mir Asaf'ı.» kendilerlnl blr vekil ile temsil Orhan Peker der ki... böettirmeleri rica olunur. lümünun ayrı bir özelliği Dörtel Tuğla ve var. Kiremlt Sanayi Kemal Özer'in Sen de KaAnonim Şirketi tılmalısın Yaşamı SavumnaGündem: ya, ayn bir hatta oturuyor. 1) Başkanlfk divanı secilmesl Ozer, ilk üç kitaptan seçve umumi heyet zabtımn im meler yepmış. Bu seçmele7alanmast ıcin Başkanlık nn çok buyük bir tşlevi var dıvanına yetki verllmesl kanısındayım. özer'ln şiir 2) Şirketln 1981 yılı faalıyeti degişıminı seçmelerden iz ve hesapları hakkında İda sürerek öğrrenmek olası. «Ozanlık serüveninin başre Meclisi ve Murakıp ralangıcından bugüne izlenme porlarının okunması. isteği» cok yerınde bir istek. 3) 1981 yılı bilânçosu ile kâr Bugünü.î genç şairi, ya da zarar hesabının tetkikl ve okuru Kemal Özer evrimini tastiki İle İdare Meclisi aza bılemezler. Bireyci duyarkklarının ve murakıbın ibra»lann. söz kuyumculuklannın sı. Kemal Ozer'i ile toplumcu 4) İdare Meclisi Azalarının Kemal Özer'l karşjlastırmak adedinln tesbltl, yeniden seclml ve ucretleri hakkırt Ozer iehıne olumlu sonuçlara götürecektir okuru. da karar verilmesi. Kemal Ozer'ln ilk ürunle5) Murokıp seçlmi ve ücreflriyle geçiş döneml ve sonnin tesbiti. rasını izleyen ürünlert bir 6) İdare Meclisi Azolarıngn değişim haritasım sergiler. Türk Ticaret Kanununon Ne var kı bütun şiirlerlnde 334 ve 335'ncl maddelerJnKemal Ûzer bir siir bilincide yozılı muamelelerl yapa nl dirl tutmuştur. Her yapbllmelerl lcln Izln ve yotkl tıgının hesabını verebilecek, verilmesi. gerekçelerini sunabilek bir poetika oluşturmuştur. Üç ustadan üç kitabı birSATILIK likte ana çizgüeriyle de olsa tanıtabildik mi bilemem. • Satılık doberman yaw Ama şilrimizde ortak tema* rusu. 68 29 21 lan ayn kişiliklerde lşleme olgusuna biraz değinebüdik• tstanbul Hukuk Fakültesjfne se yeter. Oçunü de okuyun. üçu d» ait pasomu kaybettim hUkUm (Baştarafı 12. Sayfada) ve sendlkalan Işçilerin sendikal hak ve özgürlüklerlnin bas kı altına alınmasma karşı, en Nikcsragua (Baştarafı 1. Sayfada) lıgı içinde olduğu gerekcesl ile geçtigimiz hafta 30 günlük olaganustu durum ilaa etmis ve VVashington'u BM'e şikayet etmışti. Sandinis talar, geçtigimiz hafta Honduras'tan gelen konıandoJann Nikaragua'da iki köprüyü uçurmalannın da CIA planının bir bölümü olduğunu ileri sürüyorlar. «înternational Herald Tribune» gazetesinin Ni karagua'ya ilişkin verdiği bir haberde ise, Sandınista yönetiminin, 18 yabancı misyoneri «Karşı devrimci faaliyetlerde> bulunma suçundan tutukladığı, 9 misyoneri de sınırdışı ettiği bildirildi. Gazetenin haberine göre tutuklanan misyonerlerden 9'u Amerika'lı, 3'ü de Kanada'lı. «tnternational Herald Tribune» gazetesi, tutuklamalann Reagan yönetiminin Sandinistalara kar şı baskıyı yoğunlaştırdığı bir döneme rastlamasına dikkati çekiyor, Sınırdışı edilen misyonerler ise kara yolundan Kosta Rika'ya gönderildiler. Sınırdışı edilen misyonerlerden 4"ü Amerika'lı, 3'ü Kanada'lı, l'i Ingiliz ve l'i da Alman uyruklu. Orta Amerika'da gerginligin hayli artması üzerine ABD ile Meksika geçen hafta bölgede tansiyonu düşurmek için Ni karagua ve Küba yetkilileri ile temaslar yapılmasını kararlaştırmışlardı. Ancak Sandinista yönetimi, ABD'den «ciddi bir tehdit. geldiği ge rekçesi ile BM Güvenlik Konseyi'nin olağanüstü toplanması isteğinde ısrar edlyor. üç Sair TÜRKÎYE'DE Türkiye'deki yedl olayın da sözü edilmekteyse de. bunlar yurt dışındakllerle karşılaştınlamayacak kadar ufak çaplı, hava alanlarının el yıkama yerleri ya da uçak otobüslerlne yerleştirilen bombalar gibl smırlıdırlar. Bunların blr kısmı da patlamadan farkedilerek etklsiz durum a getirilmlştir. (Baştaratı ız. auytada) da, yürütmenin yeni bir işlerliğe kavuşturulması önerileri geniş yer tutuyor. Danıştay yeni Anayasada ayürıitmenîn bir kuvvet olarak düzenlenmesl» gerektığı gorüşunü savunuyor. Bu konuda ozetle şoyıe üenıUyor. «Yasaların başka kurul, kurum ve kuruıuşıarı yetküi kılnıadıgı konularda, hukuka ve yasalara aykırı oımamak koşulu ile yürütme orgaruna düzen ieme yetkisi verilmeınelidir, yu rUtmenin güçlü ve istikrarU ol ması yanında yeterli biçımde siyasal ve yargısal denetime açık olması hukuka bağü devlet llkcsinin doğal soauuudur. Bu nedenlerle yilrüune bir kuvvet ourak üüzeuienmeudir.» Danıştay, aynca, yürütme or garunın istikrarlı oimasmı sag layacak hükümlerin Anayasada yer almasının saglanmasını cıa öneriyor. ZÜUUNLUYMUŞ GİBİ Son Curahurbaşjıam seçimlerinin sonuçlandırılamaniiu.ırun Başkanlık sistemıni zoruniuymuş gibi gosterümesıne yul açtığı belirtüen Danıştay görüşunae özeue şoyle denilıyor: «Deneyimlerden yorarıanarak Cumhuroaşkaıunın yeni görev ve yetkilerle donatılmasıyla doğmuş sakıncaların yinelenme sini önlemek, statü değişiküği yapümadan aynı sisteın içuıde gerçekleştiriimeBİ miimkun iken sistem değişikliğine gldUmesi henüz geienekleri yeterınce gelişmemiş demokrasimizde r isabeti surekli tartışraa konusu yapılabilecek bir arayı^a yöneünekten başka aulauı taşı nıayacaktır. Vüıurlukteki statü Cumhurbaşkanımn gcrek yetkilermin açıklığa kavuşturulması ve ge ANKARA (ANKA) Başbarekse yeni yetküerle donatükan Yardımcısı Turgut özal, nıasuıa engel değildir. AnayaSuriye'ye yaptığı son ziyaresa hükümlerinin işlerllği için tin, bugiine kadar bu ülkeye seçilecek t'ormüılerUe Cumuuryapılan ziyaretler içinde yenı başkanının görevli ve yetkili bir devir açacak kadar önemli kıimması sağlanabUir. bir baçlangıç olduğunu söyledi. Çıit meclıs sıstemmin terkeGeçen hafta sonunda Suriye'ye dilmesi istenen Danıştay gorü giden Turgut özal ve beraberin şünde, «Anayasa A'iahtfemesideki heyet dün Türkiye'ye dön nin varlığıııı ve işievini sürdür dü. mesi koşulu arandığı sürece Başbakan Yardımcısı Turgut ikıncı meciıse Uıtiyaç olmadıği özal, Esenboğa havaalanınüa kanısmdayız» denıliyor. yaptığı açıklamada, Suriye'deki Danıştay önerısuıae, tüm par temaslanndan «memnun» kaıtilerini yaşama çalışmalarına dığını belirterek, şöyle konu$kuvvetleri oranında katumalatu: rının ilke olarak benımsenma«Zannedcrim şimdiye kadar, sı istenuken «Yasama meclislSuriye'ye yapılan ziyaretler !• ne tanınan yetkilerin, yine Açlnde yeni bir devir açacak nayasada konulan hükümler kadar önemli bir başlangıç yap dışuıda hiçbir organ ya da kl tık. Birçok anlaşnıalar ve proşiye devrediiemeyeceği hükmü tokoller imzaladık. öncelikle, özellikle konınmahdır» deruliyakm komşumuzla, konuşma yor. Meclıs denetimı konusun şansımı/.ı, teleks. telefon, telg da ise şu görüşe yer veriliyor: raf irtibatını geliştirecek an«Bu konuda geçmlş uygulalaşmalar yaptık ve biz oradayken, fillen tatbikatına başlan maların ortaya çıkardığı olum suz örnekler, olumlu bir sonudı. ca varmak için yeterli malzeKırk kanallı blr slstem halen meler olarak kullanumaya mü çabşıyor ve hazlran ayında da saittir. Denetim işlevinin savotomatiğe geçecek.» saklanmasuulan dolayı mecilBaşbakan Yardımcısı Tursin telafi edllnıe» kayıplara uğ gut özal, Suriye'de yapılan teradığı gözönünde tutulursa komaslar sonucunda Türkiye'nin nunun önemlnin bir kat dah» bu ülkeye ihracatı açısından arttığı görüJebUlrj. belll bir parasal bUyUklUk v«ÇUKUROVA rip veremeyeceğinl soran blr ga ÜNİVERSİTEStNlN zeteciye, «Aslında bugünkii IhANAYASA GORÜŞÜ racatunıc, Ithalatımızdan cpey AOANA (Cumhuriyet Gttney yukarda. Suriye'ye yaptığımıı tlleri Bürosu) Çukurova ÜIhracat Yunanistan ve Bulgaristan'a yaptığimız Ihracattan da ruversitesi Rektörluğü, «Yeni Anayasada 1924 ve 1961 Anayaha fazla. 130 mllyon dolar. Ama, salarının aksamamış ve işlerlizannediyorum, başka türlü ihracat da bunun üzerlne elcle* ği hala geçerli ol&n kısımiaruu olduğu glbl benimsenmeslnl, Anîrse, bu rakamlar daha da bütatürk Ukelerinin yeni Anaya» yfir. Buntı normat kanallara çevirdiğimiz zaman, ihracatımı sa içinde açık • seçik yer ftlzın daha da gelişeceği kanaatin masını» önerdi. Çukurova Universitesinin ye deyim, şu amîa bir rakam söyni Anayasa üe ilgill düşünce leycmetn» karşılığını verdi. ve önerileri arasında, «1961 *• Turgut Özal, bir îstanbul ganayasası ile getirilen temel hak zetesinde bugto doların 178 1 ve özgürlük kavramlarınuı ko1 ra olduğu yolundaki bir sözü runması, TBMM'nin tek Meclis üzerine ise, «Karaborsada doşeklinde düzenlenmesi, Senato lar diye bahsedlyorlar. Merkez nun kaldınlması, CumhurbaşBankası'nda ve bankalar siste kanının partilerüstü statüsümimizde transferler günü gii nün korunması ve yürütmenin nüne yapılıyor. Bir takun spe görev ve sonımlulukiarından külasyonlaruı tiraj arttırnuk i masun kılınmasının CumhurÇin yapılmamasım tavsiye edebaşkanuun ister Meclisin oylarlm» şeklinde konuştu. nyla, İster doğrudan lıalk oylamasıyla seçilsin, hükümetlerin kurulması, lağvedilmesi. Meclisin lağ^'edilmesi, yeni se(Baaterafı 12. Sayfada) çimlere gidilmesi konusunda tıklannı belirten bahkçtfar, sü karar vermekte yetkili küırun» rülerin soğuk havadan ötürii sı» yeraldı. dagıldıklannı söylediler. Yeni Anayasada hükümetin Yunus balıklanna getirilen tüm tasarrutlannm yargının avlanma yasağmdan sonra, sadenetiminde bulunması ilkesiyılarında artış görüldüğünü de nin korunması istenen göruşbelirten balıkçılar, derede gö te, her türlü mahkeme karar rülen balıklann büyük sevinç ve hükümlerinin Yargıtay'ın yarattığını ifade ettiler. denetimine tabi olduğu UkesiYapılan yasak avlanmalar so nin benlmsenmesi, Anayasa nucu denizlerdeki küçük balık Mahkemesi kurumunun korunneslinin azaldıguım da dikkati ması, Danıştay'ın dava yüküçeken balıkçılar şöyle konuşnün azaltılması, üniverslte özerkliğinin korunması, tarım atu: «Yunus bizim kıyamadjğım» bir elmastır. Onu deremiz lanlarının tarım dışı amaçlarde görmek bizi hem sevindir la kullanılmasına ve ormanlara her ne şekilde olursa olsun dl hpm de iizdü. Çünkü suyun zarar verebilecek faaliyet v« sığ oiuşu ile ölebilirlerdi. Aneyleme Izin verilmemesi istencak, tüm gücümüzle balıklan di. açık denize ittlk...» dağılımmı gösteren bir tab lo da konmuştur. İlk tahmlnlere aykın olarak. Ermeni tedhişi Nisan ve onu izleyen aylar üstiinde yoğunlasmamakta, başı Ekim ayı çekerken. onu ocak, ka sım. aralık ve şubat lzlemektedir. Gene başka blr tabîodan anlaşılacağı glbl, olayları çeşitli tedhlş örgütleri üstlenmiştir. Dokuz olay da hiçbir grup üstlenmeden kalmıştır. ASALA 32 olayla başı çekiyor görünüyor. An cak .onu değlşik aralıklarla 14 örgüt izliyor. Bunların 1çlnde «Ermeni Soykırımı Adalet Komandolan» (TUrk çe ESAK ya da tnglllzce JCAG) ve «Yeni Ermenl Mukavemeti» (YEM ya da NAR) glbl adı daha fazla duyulmuş olanlar da var. ASALA glbl bazıları Paris. Cenevre, Roma ve Kopenhag glbl çeşltll merkezlerde saldırıya geçerken. ESAK Amerika'da eyleme gl rişlyor. Anayasalar Bahçede/A (Baştarafı 1. Sayfada) de» içine düştüğü bu açmazı görmüş ve bölgedeki dıktatörlüklere üesteginı kesmışti. Carter, bu ülkelerde reformcu çevrelerı savunarak, çelişkilen yuoıuşatmayı amaçlamaktaydı. «Güçlü Ameriks» slogam ile tşbaşına gelen Reagan yönetiminin ise toplumlarm İ dinemiğini ve kendina özgü gerçekleÇ rini göze almadan yürüttüğü sertlik politikası, bunalımm hızla büyümesine neden olmuştur. Reagan, işbaşına gelir gelmez Nikaragua yönetimi ile El Salvador'daki gerillaların Sovyet ve Küba etkinliginde olduklannı ileri sürmeye başlamış, bu tutumu ile de Nikaragua yönetimini ister istemez Kuba"mn desteğinı aramak zorunda bırakmıştır. ABD'nin BM temsilcisi Bayan Jane Kirkpatrick'ın «Orta ve Latın Amerika'da ılımlı diktatörlükleri desteklemeliyiz» tümcesi ile özetlediği Beyaz Sarav'ın politikası, bu ülkelerdeki diktatörlükleri bütün bütüne yüreklendirirken, toplumsal tepki de o oranda artmıştır. Başkan Raagan'm Orta Amenka politikası. Avrupalı müttefiklerini de derin biçimde kaygılandırmaktadır. Bu kaygıyı en açık biçimde belirten Mitterrand'ın Fransa'sı, Nikaragua'ya silah satma kararı alırken, El Salvador'daki solcu gerillalan da tanıdığım açıklamıştır. Işin ilglnç yanı, Beyaz Saray'm gerek Nikaragua'da Sandinista yönetiminde, gerekse El Salvador1da solcu gerillalardaki ılımlı eğilimlori görememesı, ya da görmezlikten gelmesidir. Ekonomik bakımdan büyük sıkmtı içinde olan Sandinistalar içoride iş çevreleri ile detant kurmaya çalişırken, El Salvador'daki solcu gerillalar da iktidara tek batjlarına gelmek istemediklerini. Duarte yönetimi ile görüşme masasına oturmayı ve hükümete orta't olmayı dilediklerini belirtiyorlar. Durum bu iken. Beyaz Saray, hiç bir sorunu çözemeyeceği Batılı gözlemciler tarafmdan da kabul edilen seçimlenn 28 martta yapılmasmda ısrar etmekte ve ikr.idara Jose Napolyon Duarte'nin de sagında olan fa§ist Roberto D'abutsson'un (Milliyetçl Cumhuriyeiçi Ittifak Partisi Başkanı) gelebileceği bir ortam hazırlamaktadır. Orta Amerika ülkelerindeki büyük sosyal adaletsizlık ise kuşkusuz bölgedeki kaynaşmamn temelinde bulunan etkendir. ABD'nin 120 milyon dolaylannda yatırımı olduğu El Salvador'da, ülke ekonomisıne egemen olan büyük toprak sahipleri solculara ve hatta liberallere yeterince sert davranılmadıg:ndan yakmarak, Duarte yönetimini eleştirmektedir. Washington'un 220 milyon dolarla en büyük yatırımlan yaptığı Guatemala'da ise 7 müyonluk nufusun yüzde ikisi, ulusal gelirin yüzde 25'ine sahipken, yüzde oHisi ulusal gelirin yüzde 10'nu almaktadır. lS54'te reformcu Uder Jacobo Arbenz'in CIA darbesi ile devrilmesinden bu yana gelir dağılımmdaki sosyal adaletsizlik hızla artmış. Hükümet tarafmdan desteklenen «Ölüm Mangalan», ülkede dehşet saçıyor. Tek ürüne dayanan ülkenln dışsatımının üçte birinden fazlasını kahve oluşturuyor. Nüfusunun yü/de 53'ünü yerlilerin oluşturdugu ülkede, gerillaların bu halk arasmda giderek daha fazla destek sağ'.adıgı gözleniyor. •Fakirlerln Gerilla Ordusu» (GGP), ve «Silahlı Halk Örgütü. adh gerilla örgütleri, yerli halk tarafmdan desteklenen gerilla kuruluşlarının başında geliyor. Subaylannm büyük bölümü ABD'de eğitim görmüş olan 15 bin kişilik ordu ise silahlanm Israil, Anantin ve ABD'den sağlıyor. Bu ordunun köylülerle yerli halk arasmda gerceklestlrdigi katliamlar. dünya basınında El Salvador'daki katliamlarla blrllkte sık sık yer alıyor. Beyaz Saray, Orta Amerika'da «Domino teorlslnln» gerçekleşeceğinden kaygılanmaktadır. Ancak VVashington'un domino teorisi tanımı, «Asya, ya da Amerika kıtasmda ülkelerin komflnlzme kaymasıdır.» Sanırsak, böyle bir tanımlama, olayın saptınlması olur. Orta Amerika'da tanık olduğumuz kaynaşma, büyük sosyal adaletsizliğe ve acımasız rejimler« karşı halkm tepkisinin yogunla$ması, ABD tarafından desteklenen diktatöriükleria sallanmaya başlamasıdır. Özal: Suriye ziyareti yeni bi devir acacak kadar önemli Ermenilerin yeni (Baştarafı 1. Sayfada) hedeflerinin vVashlngton oloca ğı yolundaki bir istihbarata yer verlldlğl bildiriliyor. öte yandan, Türkiye'nin Los Angeles Boskonsolosluâunun bulundugu binanın Ermeni teröristler tarafmdan sürekll teh dlt altında bulundurulması neden lyle. blno sahlbinin Türk Konsolostuğunun blnayı tohllye etme8lnl Istedlğl öğrenildl: Los Angeles'ın Beverly Hllls'te blr Işhanında bulunan Konsolosluğun bombalama ve sllahlı saldırı tehdidl altında bulunmasını gerekce gösteren bl na sahibl Türk Konsolosluğunun blnayı tahliye etmesini istedi. Türk/ye'nln VVashîngton Böyükelclsl Şükrü Elekdağ'ın ABD Dışişleri Bakanlığıno resmi bir yazı göndererek Washlngton'da ceşitll binalara dağılmış olan müşovirliklerin çev reslnde güvenlik önlemlerinin peklştlrilmeslni Istediği kaydedildi. Bu arada Türkiye'nin Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan'ı öldürmekten sanık Hampina ve Horut Sasunyan' lann sovunması İçin kurulan fonda 47 bln dolardan fazla para toplandığı bildirildi. «Ermenlan VVeekly» derglsinln ha berine göre, savunma komltesinin muhasibi Agop Dakesslan fonda 250 bin dolar toplamayı omacladıklarını söyledi. Tum Ermenilere yardım lcln cağrıda bulunduklarını hatırlatan Dakesslan, Los Angeles civanndakl önemli Ermeni kuruluşlannı blr toplantıya cağırdıklarını bellrtti. Toplantıda lkl Ermenl kardeşl savunma plonları ele alınıyor. Washington Basın Müşavlrüğl'nce Türkiye'nin Boston Fahri Konsolosluğu'na yöneltilen saldırıylo llglll olorok yapılan açıklamada, Ermenl terörlstlerln ABD lclnde şebekeIsrfnl gellştirdlklerl ve canlyane soldırılarmı surdürdüklerl bildirildi. Açıklamada, «Asalas adlı ör gütün daha önce Avrupa vs Avusturalya'da Türk dlplomatlarımn öldurulmesl olaylarına da karıştığı belirtllerek: «Bu ve son zamanlarda maydana gefen ötekf terörist eylemfer, hür dünya toplumlarının fiklrleıinl saptırmak ve zayıflatma yı amoclayan büyük blr planın porcasıdır.» denlldi. Açıklamada, Boston Fahrl Konsolosluğuna yapılan saldınnın ABD kamuoyunca kınanması da istendl. öte yandan, otaydan sonra UPİ Alansı'na telefon eden bir kadın olayın sorumluluğunu, (Ermeni Soykırımının Adaleti Komandolan )adlı örgütün üst lendlğinl haber verdl. Göksu YILLARA GÖRE Ölüm ve Tesekkür Ailemlzin degerll varlığı sevgill kardeşimlz, üstün insan, Ziraat Yüksek Mühendlsi Boğaz'ın kritik noktalarında avlanan tekneler dağıtıldı tstanbul Haber Servisi Deniz Polis'i, istanbul Bogazı'nm kritik noktalarmda av lanan balıkçılara göz açtırmıyor. Yasak avlanmaların yanı sıra, Boğaz'daki tehlike yaratacak noktalarda avlanan teknelerin, deniz trafigini tehdit ettiği söylendi. Denetimlerini arttıran Deniz polis'i ekipleri, Kadıköy açıklarındaki Indapendenta tankeri enkazı çevresinde avlanan çok sayıda tekneye ihtar verdi. Yapılan kontroller sonucu sayılan 5'in üzerinde teknenin birarada avlanmasına engel olunurken, deniz trafiğinin akışı da sağlandı. Yetkililer devriye motorlarının devamlı rinğ görevi yapacağmı, kurallara uymayan teknelerin toplanacağını bildlrdi. 1973'de yalnız 2 örnegl olan Ermenl tedhişi 1975, 1977 ve 1979'da 6 olaya çıkmış, arada 1975 yılında 5 olayda kalmış, ancak 1979'da 17. 1980'de 31 ve 1981'de de 34 olaya tırmanmıştır. 1982'nin ocak ve şubat ayla rmda olay sayısı toplam 8"dlr. Bu hesaba göre. bütün öteki ögelerln etkisl dikkate almmazsa, tedhi;ln tırmanacagı söylenebiIlr. îlk tırmanışın 1975 yılıyla başlaması noktasmdan hareketle, bu olayların Kıb rıs'la bağlantıları bulunduğunu söyleyen yazarlar çık mıştır. Ancak, Ermenl tedhişlnin bu olayla ve başka akımlarla bağlantıları da kendl başına blr araştırma konusu olmalıdır. Hüseyin Süzer yakalandığı anl ve amansız hastalıktan ötürü 13 mart 1982 günü bizleri derin acıya boğarak aramızdan ayrılmıştır. Hastalığı süreslnce, llgilerlni eslrgemeyen, başta Ankara Üniversitesl Tıp FakUltesi Nörolojl Klmiğl öğretim üyesl Prof. Dr. İsmet Çağlar olmak üzere Dr. Hüsnü Erkmen'e. kllnlkte görevli bütün doktor arkadaşlara, klinik hemşireleri ve personeline. cenazesinde hazır bulunan, çelenk gönderen veya başsağlığı dileyen bütün dost ve akrabalara, mesai arkadaşlarma tesekkür ederiz. Süzer Allesi adına Kardeşlert: Haluk Süzer, Eamer Süzer, Dr. Kemal Süzer Eşi: Necla SUzer : Okan Gürkan Süzer AYLARA GÖRE Bu yazıya ek olarak tedhis olavlannın aylara göre