26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 MART 1982 Cumhuriyet 9 (Bastarafı 1. Sayfada) herhangi bir benzeri ile rekabet edebilecek dfizeye geldiğini Ispatlamıştır.» diye konuştu. Görüşmelerde birçok alan larda verimli işbirliği imkan larınm belirlendiğlni bıldiren Evren, bunlann «Kuvve den fiile çıkanlması» için teknlsyenlerin gerekli girişimleri sürdüreceklerinl açık ladı ve «TürkKuveyt dostluğunun yalnızca iki ülkenin değll. bütün bölgenin çıkarlanna yararlı olacağı inancındayım» diye ekledi. İSRAİL'İN TUTUMU Konuşmasında daha sonra îsrairin tutumuna deği Evren: Israil Ortadoğu'da en büyük gerginlik kaynağı nen Evren, özetle şunlan söyledi: «Bölgenin Ortadoğu'da istikrarsızlığın en büyük kaynağı şüphe yok ki tek tarafIı oldu • bittilerle gerginliği dnrmadan artıran İsraiJ'dir. Kudüs'ün tek taraflı bir kararla başkent tlan edilme sine derhal karşı çıktık. Bizim bu konudaki tutumumuz açıktır. Irak'm nükleer reaktörünün bombalanması olayına büyük tepki göster dik. Golan tepelerinin ilhakı nt tanımadığımızı ve tanıma yacağımızı ilan ettik. Bu ko nuda bir çok dost ve kardeş ülke Ue beraber ilk açıklamalan yaptık. fsrail'in Lübnan'da oynadığı ateşi körük leyici hareketlerl endişe ve esefle karşıladık. Öte yandan. Afganistan olaylarının sonucu olarak komşu ülkolere sığınmış olan kardeşlerimiz Afgan mül tecilerinin acılarını kalbimizde hissetmekteyiz. Bu kardeşlerimize yeni bir yurt sağlamak ve acılarını bir de rece hafifletebilmek İçin bir kısmını Türkiye'ye kabul et meye karar verdik. Türk ulusu bu kardeşlerinin yaralarını sarmak için iştiyakla beklemektedir. KÖRFEZ BÖLGEStNtN GÜVENLİĞ1 Ortadoğu bölgeslndeki ge lişmelertn Körfez'in güvenliğini güncel hale getirdlgi bi linmektedir. Türkiye bu kri tik bölgede Körfez tilkelerinin aldıklan tertipleri mem nuniyetle karşılamaktadır. Körfez'in güvenliği sorunu herşeyden önce Körfez ülke lerinin bir sorunudur.» SORU VE YANITLAR Evren. daha sonra gazete cilerin sorularını yanıtladı. Devlet Başkanı'na yöneltilen sorular ve kendisinin ya nıtlan şöyle: SORU (Kuveyt Haber AJansı) «Arap ülkeleri ile Türkiye'nin ilişkilerinde vaki olumlu gelişmelerden son ra hâlâ Israil ile bazı alanlarda ilişki ve işbirliğinizin devamında herhangi bir yarar görüyor musunuz?» YANIT «Türkiye. Israil'in izledigi emrivakilere da yanan ve barış imkanlannı hazırlama çabalarını dddl şekilde tehlikeye sokan hali hazır polltlkanm içerdiği tehlikeieri tamamen müdrik bulunmaktadır. Bize göre, Filistin meselesi Ortadoğu somnunun temelini teşkil eder. Filistin halkınm ulusal haklarmın reddedilmesi ve tsrail'in sal dırgan ve genişleme peşinde koşan politikasıyla birle şerek gitgide artan uzlaşmaz tutumu, bölgedeki istik rarsızhğın başlıca kaynağı nı oluşturmaktadır. Kudüs'ün. tsrail'in «ebedl başkenti» olarak ilanından sonra, bu ülkeyle münasebetlerimizl asgari seviyeye Indirmiş bulunuyoruz. Filha kika, iki ülke arasında siya si, iktisadi, teknik ve kültürel alanlarda fiilen yok addedilebilecek nitelikteki mü nasebetler Ankara ve Tel • Aviv'de alt düzeydeki temsilciler aracılığıyla yürütülmektedir. Bu münasebetlerin son derece kısıtlı olması bunlann, Türkiye'nin Arap ve Filistin davasına sar sıimaz ve devamlı desteği ve Arap ve İslam ülkeleriyle her aianda sürekli olarak ge lişen kardeşçe i'işkileri üzerinde hiç bir etkiye sahip otamayacağının açık delilidif.» tRAN IRAK SAVAŞI VE TÜRKİYE SORU (Kuveyt Haber Ajansı) «îslam Konferansı'nın ve Irak tran savaçmı sona erdirmeye çalışan iyi niyet heyetinin önemli bir üyesi olarak, sözkonusu savaşm sona ermesi imkânları hakkında ne düşünüyorsunuz? Türkiye'nin bu konuda teklifte bulunmak üzere özel planları var mı?» YANIT «Herşeyden evvel Türkiye'nin bu iki komşu Müslüman ülke arasmda ki çatışmayı ne kadar derin bir endişe ile izlediğini belirtmek isterim. Çatışmanın başından beri Türkiye her iki komşusuna karşı tam bir tarafsızlık politikası izlemiş tir. Bildiğiniz gibi, tslam Konferansı çerçevesinde kurulmuş bulunan Barış Komi tesi'nin çalışmalannda aktif bir rol oynamaktadır. İki ta raf arasında cereyan eden üç seri görüşmede. Komiteı Hem Irak, hem tran'ın arzuladığuıdan emin olduğu* muz banşçı ve şerefli çözümü getirecek çıkıç yolunu henflz sağlayabllmiş degildir. Bununla birlikte, Komite' nin her iki ülkeye vaki son ziyaretlerinde bu temasiaruı, bir dereceye kadar, mü zakerelerin derinleşme imka nuu verdiğlnl görmek ve Irak ve İran makamlannın Komite'nln mlsyonuna sarsılmaz güvenini kaybetmek son derece sevtndirid olmuş tur. Netlce olarak, Türkiye bu gelişmelerden cesaret alarak, tatminkâr bir çözüm sağlamak amacıyla harcadığı çabalan durmaksızın de vam ettlrmek azmindedir.» İSRAİL İLE ÎLİŞKİLERÎ KESECEK MİSİNİZ? SORU CDar El Vatan) •Türkiye, Osmanh hakimiye ti döneminde Filistin'in Arap hüviyetini muhafaza etmek te tarihi bir rol oynamıştır. Bugün ise, bir İslam ülkesi olarak etkinliğine rağmen, el'an îsrail ile diplomatik ilişkllerini devam ettirmekte dir.» Sayın Başkan. bu munase betleri tamamen kesmek nl yetinde misiniz?» YANIT «Çok yerlnde olarak işaret ettiğiniz gibi, Türkiye daima Filistin'in Arap hüviyetini muhafazada tarihi bir role sahip olmutur. Bu rol Türk milleti İçin bir gurur kaynağı teakil eder. Türklye tarihi v» manevi sebeplerle Kudüs'» güçlu bir bağlilık duyar. Kudüs yüzyıllar boyunca bir Arap ve tslam şehri olmuştur. Böyle olmaya devam etmesi gerekir. Türkiye Kudüs'ün tslam ve Arap hüviyetini değiştinneyi hedef tutan tsra11 faaliyetinl kesinlikle reddetmiştir. Sorunuzun son kısmma gelince. bunu daha önce Ku veyt Haber Aiansı'nm sorusu ile cevaplandırmif bulunuyorum.» tRAN tLE tYt İLİŞKİLERİMİZ VAR SORU (Dar ElSlyase) «Batı basınının bir bölümü İran'a karşıt gruplann Türk topraklarında bir eğitim kampına sahip oldugunu yazmaktadır, bu haberler ne dereceye kadar doğrudur?» YANIT «Cumhuriyet'in yarım asrı aşan bir süre ön ce kuruluşundan bu yana, Türkiye'nin dış politikası di ger devletlerin içişlerine kftrışmama ilkesine dayanmıştır. Türk topraklarında bu gibi faaliyetlerin mevcudiyetinden haberdar olmadığı iddialan üzerinde İse konuş maya dahi değmez. Komşumuz tran aleyhine böyle bir faaliyetin sözkonusu oünadıgım çeşitli vesilelerle açıkça Ifade etmiş bu lunuyoruz. Bu gibi gerçek dışı haber leri Türkiye Ue komşusu tran arasındaki lyi ilişkilerln bozulmasından fayda uman kaynaklar çıkarmaktadır.» EVREN DÖNDÜ Devlet Başkanı Evren, dün saat 14.30 dolaylarında THY'na ait özel uçakla yur da döndü. Evren, Esenboga Havaalanma varışında aske ri törenle karşılandı. Karşılamada yurtdışında bulundu ğu süre içinde kendisine ve kâlet eden Orgeneral Tahsin Şahinkaya ile Oramiral Nejat Tümer, Başbakan Btilend Ulusu, Başbakan Yardımcısı Zeyyad Baykara. Devlet Bakanı îlhan Oztrak ve diğer ilgililer hazır bulundular. Top atışmm eşliğinde Istiklal Marşı'nın çalınmasmdan sonra Evren, tören kıta sını denetledi ve bir süre çe ref salonunun özel odasmda dinlendi. Evren. daha sonra basın toplantı salonunda ga zetecilere Kuveyt ziyareti hakkmda ziyaretinin sonuç lan hakkında açıklamalarda bulundu, bu sırada Orgeneral Şahinkaya yanında otur du, Evren konuşmasında, «Bölgedeki huzursuzluğun yegâne sebeblni tsrail'in em rivakilerl ve saldırılan teşkil etmektedir. Görüşmeleri mlzde her iki taraf da bu hususu teyid ettik» dedi. Ev ren. «Kuveyt Emlri ile görttş melerimizde dünyanın içinde bulunduğu durum ve özellikle Ortadoğu'muzla ilgi 11 konular üzerinde her iki ülkenin de aynı görüşleri paylaştığını tespit ettik» şeklinde konuştu. Türkiye'nin Ortadoğu'nun istikrar ve güvenine büyük önem verdiğini, bunun büyük idraki içinde oldugunu anlatan Evren, şunlan söyle di: «Türkiye, İran İle, Irak ile, Kuveyt, Ürdün, Suriye ile, Bulgaristan ve Romanya ile mevcut ekonomik işbirliğini tesls etmiştir. Komşularımız la işblrligine dayanan bu ba nşçı polltikamızı devamlı olarak sürdürmekte kararhyız.» KUVEYT GEZlStNtN SONUÇLARI Evren, Kuveyt ziyaretinin de her iki ülke açısından da çok yararlı geçtiğini belirtti ve imzalanan anlaşma çerçevesinde işbirliğinin devam lı bir şekilde gelişmesini sağ lamak üzere karma ekonomik komisyonun kurulmasınm kararlaştınldığım anlat ta. ORTAK BİLDtRİ Devlet Başkanınm ziyareti sırasında görüş birliğine vanlan TürkKuveyt ortak bildirisi dün akşam Ankara ve Kuveyt'te aynı saatte yayınlandı. Ortak bildiride, ilişkilerin devamlı olarak gelişmesinden duyulan mem nuniyet ifade edilerek, çeşitli alanlardaki ikili işbirliğinin daha da güçlendirilmesi ve geliştirilmesi konusundakl kararhlık vurgulan dı. Ortak bildirinln uluslararası sorunlara ilişkin bölümünde özetle şu görüşlere yer verildi: «İki devlet başkanı. tsrail' İn Arap ülkelerlne karşı izledigi saldm ve genişleme politikasından kaynaklanan Orta Doğudaki durum karfismdakl sürekli kaygılannı ifade etmişlerdir. Devlet Baş kanlan. ancak tsrail'in işgal altındakt tflm Arap topraklanndan geri çekilmesi ve bagımsiz devlet kurma hakkı dahil Filistin halkınm milli mesru va vazgeçilmez haklannın tanuunası suretiyle, (Orta Dogu sorununa) kapsamlı. adll ve kalıcı bir çözüm bulunabüeceğlne olan inançlannı tekrarlamiflardır. Aynı sekllde her iki taraf. Filistin halkuun yega ne meşru temsllcisi olan Filistin Kurtuluş Örgütüne sağladıklan kuvvetU desteği ve bölgede banşın ihyasına yönelik bütün gayretlere FKÖnün katılması geregini vurgulamışlardır. Taraflar Golan tepeleri fle ilgilt son tsrail karannı kınamışlardır. Aynca. taraflar, tsrail tarafından Lüb Suriye Izlenimleri (Bastarafı 1. Sayfada) Hama, Suriye topçusunun ateşiyle yıkıldı. Kuneitra ise Israil saldırganhğının sonucu olarak. Suriyeli yetkililer Hama'yı gazetedlerin görmesinden memnun olmazken, Kuneitra'yı göstermekten özellikle hoşlanıyorlar. Çünkü Kuneitra îsrail saldırganhğının kanıtı olarak bir anıt gibi duruyor. Kuneitra'nın 78 kilometre ötesinde Birleşmiş Milletler gözetimindekl ateşkes battı başhyor. Bu dar hattm hemen ardında ise îsrail'in ilhak ettiği, bir zamanlar Suriye'nin buğday deposu olan Golan yaylası. Ashnda, Suriye'nin bugünkü tç hu zursuzluğu bu «buğday deposu» nun Siyonist devlet tarafından ilhakıyla yakmdan ilgili. Golan'ın ilhakı bütün protestolar, kınamalar v». arasında bir olguyu ortaya koyduı Suriye'nin yalnızlığını. Golan'ın ilhak karan üzerine Suriye'nln tek yapabildiği Birleşmiş Milletler'den tsrall'i kınama kararlan çıkartmak oldu. Yani, Suriye Golan'ı kurtarabllmek için bugün savaşabilecek, «askeri çözüm»e başvuracak durumda değildi. Ve Araplar Golan uğruna savaşmaya hazır ve nlyet11 değillerdi. Bu zaafm sergilenmesi ülke Içinde bir zamandır biriken muhalefet ha vasının da etkisiyle başarısız bir darbe girişimine yol açtı. Darbe girişimi, Hafız Esad'ın 11 yıllık iktidarı için önemli bir alarm zlliydi. Suriye tarihinin en istikrarlı yönetimi ilk kez bfiyle bir durumla karşı karşıya kalıyordu. Üstelik. yönetimin başlıca dayanagı olan ordu yüzde yüz güvenilir olmaktan çıkıyordu. Bu nedenle, darbe girişimi bastırıldıktan sonra muhalefet odaklarının kesinlikle temizlenmesi, bundan sonra do*abllecek iç tehlikelerin daha rüşeym halindeyken ortadan kaldırılması yönetimin gözünde Baas rejiminin ayakta kalabilmesi için zorunluydu. Hama, fiteden beri iç muhalefetin en inatçı merkeziydi. Darbe girişimlnin bertaraf edilmesi ve ordudaki tasfiyelerie birlikte, Hama'daki muhalefet odaklan d a ezilmeliydi. Böylece, tsrail'in Golan'ı İlhakıyla başlayan gelişmeler Hama'dald kanb çarpışmalaria noktalandı. Bugün bir harabe haline gelen ve nüfusunun ezici çoğunluğu kenti terkederek sağasola dağılan Hama, bir anlamda, rejime karşı başkaldıracak bütün diğer kentler ve güçler İçin çarpıcı bir derstir. Aynca, Baas rejimi Hama'daki direnmeyi ezerek ABD'ye de bir mesaj vermek istemiştir. Hafız Esad yönetimi ABD'ye güçlü ve yıkılmaz olduğunu, tsrail'in Sina'dan çekilraeslnden sonra Orta Doğu'da başlayacak yenl süreçte Suriye'nin hesaba katılmasının zorunlu oldugunu kanıtlamak amacı gütmüştür. RESMÎ GÖRÜŞE GÖRE Yukanda siyah dizili bölümler Beyrut'ta siyasal gözlemciierin ve basın çevrelerinin Suriye ve çevresinde son birkaç aydır cereyan eden gelişme lere ilişkin genel değerlendirmesi. Res mi görüş bu genel değerlendirmeden farklı tonlar taşıyor. Şam'dakl resml çevreler olayların nedenlni ve gelişmesini şöyle naklediyorlan ABD, tsrail ve ABD'nln bölgedeki ortakları (Irak ve Ürdün kastedllıyor), Su rlye bölgede Amerikan plânlanna karşı dikildiği ve boyun eğmediği için ona karşı komplolara girişiyorlar. Bu amaçlarına ulaşabilmek için Içerdeki kiralık, gerici unsurlari; MüslOman Kardeşler'i kullanıyorlar. tsrail'in Golan'ı ilhakından sonra da Suriye'ye bo yun eğdirilmediği, Suriye BM'de genis bir ittifak sağlayıp Amerikan politikasını yenilgiye uğrattıgı için Hama olaylan sahneye kondu. (Resml çevreler buna kanıt olarak Hama'daolaylaruı Müslüraan Kardeşler'tn basta Vall, Baas Partisl mensuplarını aileleriyle birlikte öldürmeleri üzerine başladığinı hatırlatıyorlar. Müslüman Kardeşler ve yandaşlannın yaklaşık 1000 kişiyi öldürmeleri ve Hama'yı tam İki buçuk gün eilerinde tuttuklan blllnlyor. Ancak. olayların nasıl olup da bir ay sürdügünün, Suriye Sllahlı Kuv vetleri'nin bir ay geçmeden kenti tam olarak kontrol altına alamadıklannın tatminkâr bir açıklamasını duymak zor). Sonuç olarak, Hafız Esad yönetimi, bugün ülkedeki duruma tartışmasız biçimde hakim ve bu yönetimin gö rünen ya da sezilen bir seçeneği yok gibL Ama hiç kuşku yok ki, Golan, bir sürekli başağrısı olarak sürecek. BİR BAŞKA BAŞAĞRISI Suriye'deki rejimin bir baska sürekli başağrısı Lübnan. Suriye. Batı komşusunda bulundurduğu 20 binklşi •CengizCANCW lik askeri gücüyle Lübnan'daki ve Lübnan'a ilişkin her türlü gelişmeden doğrudan etkileniyor. Bu bakımdan, Suriye üzerinde hesap yapan ya da Suriye'yi belli bir tutuma zorlamak isteyen çeşitli güçlerin bu amaçlan için mutlaka «Suriye içinde bir oyun sahneye koymaya» ihtiyaçlan yok. Bunu Lübnan'da yapma olanaklan var. Lübnan bir zamanlann açık pazariydl. Bu niteliğini bugün de koruyor. Dahası, bütün bölgenin. hatta bütün dünyamn «açık siyaset pazan.» Bir birlerini denemek. birbirlerine karşı güçlerini göstermek, birbirlerine «mesa|» göndermek isteyen herkes. bu amaçlannı gerçekleştirebileceği en uygun alan olarak Lübnanı seçmiş. Son günlerde bu «birblrlerine mesa) göndermek» Beyrut'ta çok kişinin yaşamına tnai olan patlamalar biçımınde oluyor. «İyi haber alan» siyasi çevrelerin son ayların Beyrut patlamalanyla ilgili değerlendirmesi böyle. Patlamalar belirli siyasi merkezlertn önünde de olmuyor. Kentin kalabalık alışveriş merkezleri ve iş saatleri en ideal patlama yeri ve zamanı kabul ediliyor. Bu katil patlamalar ya da «siyasi mesajlar», genellikle, park etmiş bir arabanm jçine çok yük sek oranda TNT yerleştirilerek gerçek lesüriliyor. Her patlama bir Arap devletlnin lstihbarat örgütlert aracıhğıyla bir digerine gönderdiği bir «siyasi mesaj» da olsa, üzerinde birleşilen genel bir kanıya göre, birçok patlamanm amacı Suriye'nin itibarını yaralamak. Lübnan'da güvenliği sağlamak gerekçesiyle 20 bin asker bulunduran Suriye, bu ülkede güvenliğin tümüyle ortadan kaybolmasının ağırlığı altında ezilecek. Kamuoyu bunca can kaybının, güvenliğin tümüyle ortadan kalkmasının vebalini ülkedeki Suriye varlığına yükleyecek. Birçok patlamanm ardındakt hesap bu. Bazı Arap devletleri, kendilerini hesaba katmasını Suriye'ye hatırlatmış oluyorlar. Son günlerin modası olan Beyrut'lulan tedirgin kılan patlamalar, Arap dünyasının Suriye üzerindekl baskı mekanizmalarından biri. Suriye'nin iç ve dış siyasetinde onaylamadıklan her tavırdan sonra Beyrut ve Lübnan'ın diğer bazı kesimleri şiddetli bazı infîlâklarla sarsılıyor. TRABLUS Suriye'yi Lübnan'da baskı altına alma yollarından biri sadece orada burada meydana gelen patlamalar degil tabii. Suriye'liler için bir başka çıban başı Trablus. Lübnan'ın ikinci büyük kenti, Beyrut'a otomobille bir buçuk saat uzakhkta, kuzeyde Suriye sınırı yakınlanndaki kıyı kenti Trablus (bizim tarihlerde Trablusşam olarak geçer). Trablus, genel olarak Orta Dogu'nun ve bugün Lübnan'ın en önde gelen Sünnl merkezlerinden biri. Deyün yerindeyse çok dinliçok mezhepli Lüb nan'da Sünni hareketin kalesi. Bu niteliğiyle ve tarihi ve ticari nedenlerle dikkatleri Beyrut'tan çok Suriye'ye ve hemen yakınındaki Homs'a, Hama'ya, Halep'e, yanl Suriye'nin Sünnl merkezlerine dönük. Suriye'de ne zaman İç kanşıklıklar başgösterse Arap Barış Gücü (Suriya askerlerinden başkası kalmadı) askerleriyle Trablus'lular arasında Çarpışmalar başlıvor. Bu çarpışmalarda Trablus'da bulunan Filistinli silahlı güçlerin önemli bir bölümü de kent halkıyla birlikte davranıyor. Trablus'un harekete geçmesi için her zaman Suriye içindeki gelişmeleri beklemek de şart değil. Suriye'ye mesele çıkarılmak isteniyorsa Trablus harekete geçiriliveriyor. Bu «Sunnl Kalesi»nde Filisün direnişinin en güçlü örgütü ElFetih İle yakın ilişki içindeki Mukaveme Şaabiyye (Halk Direnişl) adb geniş ve dini bir kitle tabanına dayalı silahlı hareket, yine ElFetih ile yakın ilişkisi bilinen Cundullah (Allah'm Askerleri) adlı dini nitelikteki hareketin militanlan ve Müslüman Kardeşier, her çatışmada Suriye askerlerine hasım tarafı oluçturuyorlar. Arap polltikasmın tlpik bir özelllğl: Hama olaylarının ardından Trablus'da kanh çarpışmalar sürerken ElFetih ve Suriye Baas Partisl heyetleri gftrüşme hallndeydiler. Güneybatı sınırında îsrail, güneyinde Ürdün, doğusunda Irak ve batısında karmakanşık Lübnan'ın arasında bunalan Suriye'nin en düzgün ilişkiye sahip olduğu komşusu herşeye rağmen kuzey komşusu. Yani Türkiye. YARINı TÜRKÎYE SURlYE tLtŞKtLERt nan'ın masum ah'alisine ve tüm güvenliğlne yöneltilen saldırgaa hareketleri de takbih etmişlerdir. Taraflar Lübnan'ın kendi meşru yöne timi altında egemenliğine, toprak bütünlüğüne ve ulusal birliğinin korunmasına atfettiklcri önemi vurgulamışlardır. KORFEZIN GÜVENLİĞİNDEN KİM SORUMLU? Taraflar, Körfez bölgeslnin güvenlik ve istikrannm korunmasınm munhasıran bölge ülkelerinin sorumluluğu altında olduğu hususundaki görüşlerini teyid etmişlerdir. Taraflar, Körfez işbir liği konseyi'nin son zaman larda bütün alanlarda amaç larını genelleştirmede ve üye ülkelerin halklarının istemlerini karşılamak hususunda kaydettiği ilerleme karşısında duyduklan memnuniyeti ifade etmişlordir. EKONOMİK POTANSİYEL MEVCUT Türkiye ve Kuveyt ortakhğı ile hüyük bir suni gübre kompleksi inşaası hususunda tesbit edilen İmkan memnuniyetle kaydolunmuş tur. Aynca, gerçekten, Türkiye ve Kuveyt arasında pet rokimya alanında diğer işbirliği imkanlarının da mevcudiyeti vurgulanmıştır. Kuveyt fonunun blrçok Türk alt yapı profelerine lştlrakinin devamında memnuniyet beyan edilmiştir. Kuveyt fonunun, Türkiye'de diğer projelere de katkıda buiunabiime imkanı kaydedilmiştir. Aralarındaki İşbirliğinin devamlı gelişmesini sağlamak üzere, iki taraf bir «Ekonomik, sanayii ve teknik işbirliği anlaşması» imzalayarak, Uerlemeleri gözden geçirmek üzere, muntazaman yıllık tonlanblar yapacak bir karma ekonomik komisyon tesis etmişlerdir.» GÖZLE (Baştarafı 1. Sayfada) şun olduğu da her gün yeni yeni oluşumlarla kanıtlanıyor. Bir görüşe göre, «terörün kaynağı üniversitelerdir» ve «üniverslte özerkliğl» teröristlere yaramıştır! Elbette üniversttelerde suç işleyenler ve terör eylemlerlne katılanlar vardır. Ama, toplumun hemen her kesimlnde. en dlsiplinli hiyerarşik düzene en çok bağlı kurumlarında da terör eylemlerine kanşanlar çıkmaktadır. Terör kasırgası, toplumun her kurumunda yıkıntılara yolaçmıştır. Hemen hemen her kurum, bu kasırgadan payını, şu ya da bu ölçüde, almıştır. Kaldı ki, 12 Mart 1971'ln en çok sözü edil&n terörist örgtitlenmeleri, hukuksal yapısı ile özerk olmayan ODTÜ'de ve ilk işgal ve boykot eylemleri Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'ne bağlı bir meslek lisesinde başlatılmıştır! 12 mart 1980 öncesi terörist eylemlerl, orta öğrenimde ve Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı «Eğitim Enstitülerinde» yoğunlaştığı da biliniyor. Tabii. bunlarla beraber, üniversitede yer bulamayan lise mezunları ile «boşta gezer» diye tanımlanan işsizler, terör eylemlerinde etkin roller almışlardır. Terörün blnbir türlü nedenl vardır. Ve terör, Türkiye'ye özgü bir olay değildir: bütün dünya terör kasırgasınm içlndedir. Bu nedenle, böylesine «çok uluslu» çapı olan bir olguyu. ünlversite özerkllğine ve üniversite öğrencilerine bağlayarak yorum yapmanın olanağı yoktur. Nedenler, daha derindedir. Şunu kabul edelim: Dünya döndükçe «sağ» ve «sol» düşünce de olacaktır. Bu düşünceleri yok saymaya ya da bunlann kökünü kazımaya olanak yoktur, önemli olan. sağ ve sol düşünceye, özgürce ve uygarca konuşabilme ve anlaşabilme ortamı sağlamaktır. Terör, öncelikle, düşünce özgürlüğüne karşıdır. Terör yokedllmedlkçe, demokrasi işlemez. terörün kökü kazılmadıkça, «sağ» ve «sol» düşünce gerçek yörüngesine oturmaz. Terör, öncelikle demokrasinin düşmanıdır. Bu açıdan bakarsak, «12 Evlül 1980 öncesinde TUrkiyc'de düşünce özgürlüğü vardır, Anayasa yürürlüktedlr, demokrasi tastamam işlemektedir» diyemeyiz. dersek; tnandırıcı olamayız. Bu yüzden, demokrasiye, çok partill hayata bağhysak, hep beraber. terörün nedenlerini tanımak ve kökünü kazımak İçin elbirliği yapmak zorundayız. «Milli blrlik» bu noktada önem kazanmaktadır. «Sağ» ve «sol» düşünce arasında elbirliği, bu aşamada, her zamankinden daha çok gereklldir. Ankara Sıkıyönetlm Komutanlığmm öğrencilerle ilgili olarak aldığı bu son karan, birçok yönden yararlı buluyoruz. Bu uygulamalarm yaygınlaşmasınm demokrasi takvlml nedeniyle gerekli olan «yumuşama» ve «İç barış» için son derece yararlı olacağına inanıyoruz. Kişllerln, kurumlann, daha yumuşak llişkllerle diyalog kurmalan ve hoşgörü ortamı İçinde blrblrlerini anlamaya çahşmaları, bugünün en önemli konusudur. Geçmişln bunca kan ve gözyaşmdan, geleceğe kln tohumları değll, barış ve özgürlük çiçeklerl ulaşsm istiyoruz... 52 NÜMARALI BtLDtRt Milli Güvenlik Konseyl'nin 52 sayılı bildirisl, «siyasal kişilerle İlgili» olarak, «Kamuoynnu yanıltıcı ve ilgillleri etkileyici» ve de «Açılan kamu davalannda verllecek mahkumlyet veya beraat kararlan keslnleşlnceye kadar ilgllileri suçlayıc» yayın yapmayı yasaklamaktadır. Bu açıklığa karsm, Tercüman gazeteslnde Ergun Gtae, Banş Derneği kovuşturması nedeniyle tutuklanan Istanbul Barosu Başkanı Saym Orhan Apaydın hakkında «UgUUerl etkileyici» yayınlannı sürdürmektedir. İlgilllerin dikkatine sunuyoruz. Yunanistan (Baştarafı 1. Sayfada) yapılmıştı. Deniz Kuvvetlerl Komutanı Odiseas Kapetos'un istifası konusunda bir açıklama yapılmadı, ancak, terfi ve atamalarda hükUmetle anlasmazhğa düş tüğü bildiriliyor. Gazetelerde, Kapetos'un Savunma Bakan Yardımcısı Andonis Drosoyannis'i ile bir tuğamiral'in terfisi konusunda sert bir biçimde tartıştığı yazılmıştı. öte yandan, Yunanistan, AET Dışişleri Bakanlar Konseyi'ne bir nota vererek, katılma maddelerinin yeniden uözden geçirilmesinl istedi, a.a.'ya göre, diplomatik kaynaklar, istek paketinin daha çok tarım UrUnleri ile ilgili oldugunu söylediler. Brüksel'de çalışmalarını sUrdüren AET Dışişleri Bakanlan toplantısma katılan Yunanistan Dışişleri Bakanı Haralambopulos tarafından verilen pakette, Yunanistan 'ın diğer ülkelerin ürünleri ile yarışabilmesl için topluluktan çeşitli haklar isteniyor. Kuveyt ziyaretinin (Baştarafı 1. Sayfada) saptama olanağı nu tanınmısürî... Bu sorulann karşılıklannı biı bilemiyonuB, ama sayın Dıs lşleri bakanının gayet iyi blldikleri kanısındayız... Ancak ış işten geçtikten ve Arap Dünyasında gerçekten «sok etklsi» yaratıldıktan sonra Kuveytli meslektaşımızın yu karıdaki sorusunu İlter Türicmen'e yöneltsek, alacağımıa yanıt şu olacaktır kuskusuz: « Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda Golan Tepelerinin Uhakl Ue UjUi olarak yapılan oylamada Türkiye'nin çe künser kalnuş olraasıuın nedenlerini geniş şekilde birkaç ket dünya kamuoyuna icata ettik. Bu karann Golan tepe leri Uzerlndeki Israil emrivakilerini Junayan ve bunlan keenlemyekun addeden UgUİ bü kütnlerini destekliyoruz. Şayet oylama paragraf paragraf yapılsaydı, bütün bu lıükilmlerin lehlndc oy kullanacaktık. Blzim tereddütümüıü mucip olan ve sonunda blsi çeldmser kalmaya sevke den taükümler üçüncü devletlerle ilgili ve Birlesmis Mille. ler statüsünü zayıflatacak nitelikteki paragraflar olmuştur. Bunlar çok boyutlu dış siyasetimizin hassas dengeleri bakınundan bizi düşündürmüştür. Bunlar yttcttndendir ki, karar üzerinde orülerek müspet oy kullanamadık...» Ve arkasından, Türkiye'nin Arap dUnyasına dönUk dıs politikası değişmemiştir cümlesi... Ama anlaşılan, Türkiye'nin Arap dunyası ile ilgili dıs politikasının içerdiği çizgilerde herhangi bir sapma olmadığını Arap kardeşlerimize ve üçüncü dUnyaya yeniden anla tabilmek için, Golan oylamasından sonra daha çok nefes tttketmek gerekecektir. Sade nefes tüketmek değil, inanduı cı olabilmek için daha zahmetli somut adımlara yönelmek belkide zorunlu olacaktır. Sayın Dışişlari Bakanının oylamaya ilişkin izah tarzmda biae pek tnandıncı gelmeyen bir noktaya daha değinmek istiyoruz. Belkl biraz teknik nitelikte ama kendisine şu soruyu jöneltmek mümkündür: BM'de tsrail konusunda daha önce de benzer oylamalar yapılmıştı. Bildiğimiz kadarıyla oylamalara konu olan bu ka rarlarda da hoşlanmadığımız bazı paragraflar olmuştur. Ama biz, bu karar tasanlanna, Golan oylamasmda oldugu gibi tUmüyle cekimser kalmak ye» rine, lehte oy kullanmış, sevmediğimlz paragraflara ise çekince, ya da diplomatik dille rezerv koyma yolunu tercih et miştik. Nitekim doğru olan da budur. Ama, Golan oylamasmda bunun tam tersi bir yol iz« lenmiştir. Araba atın önüne k o şulmuştur günlUk deyisle... İşte bu nedenledir ki, Türkiye'nin Ortadoğu'ya dönük dış politikasının değişmediğini vur gulamak, bu kez de en yetkili ağıza, Devlet Başkanı Kenan Evren'e düşmüştür. Sayın Evren, dün sabah Kuveyt kentin* deki Selam Sarayı'nda düzen> lediği basın toplantısında, hak lı olarak, şöyle konuştu: « BOlgemiz Ortadoğu'da 1» tlkrarsızlığın en büyük kay nağı, şüphe yok ki, tek taraflı olup bittilerle gerginllği durmadan artıran Israil olmuştur. Bizim bu konudaki tutumumuz açıktır. Kudüs'ün tek taraflı bir kararla başkent ilan edilmesine derhal karşı çıktık. lrak'ın nükleer reaktörünfin bombalanması olayına büyük tepki gösterdik. Golan Tepelerinin ilhakını tanımadığımızı ve tanınuyacağımızı ilan ettik...» Son olarak şunu söyliyelim: İhracat seferberliğini başarabilmek, kendi dövizini kendlsi üreten bir akonomiyi yaratabilmek, yaşamsaı nitelik taşıyor. Bunu gerçekleştirmenin ekonomik gerekleri olduğu kadar siyasal koşulları da vardır. Dışsatım ile dış politika arasındaki bağlantıyı unut mak bir ölçüde ekonomik çıkarlarımız açısından aymazlığa varabillr. Ve kırkbeş milyon luk bir ülkenin ulusal çıkarlarının dışişlerimizdeki bir takım «Dahl çocuklar»ın özerk davranış ve inisiyatifleriyle şu ya da bu şekilde zedelenmesi kolay kabul edilemez... bazı «Üçüncü ülkelere» gösterilen «hassasiyetin» artık kendi çıkar larımıza yönelik olarak da ge. çerli kılmmasını dilemek herhalde hakkımızdır... İsvet; de (Baştarafı VI. Ssyfada) nıyor. 10 Mart çarşamba gü nu dört yuz lşçı pariamento onunde protesto gösterılenn de bulundu. Sosyal Demok rat, Isveç İşçl Sendikalar Konfederasyonu (LO) içinde karar yasalaşırsa genel greve gidilmesinl Isteyenler var. Isveç yasalanna göre. bir işçi Isveç dışına çıkarken al tı bin krondan fazla para çı karamıyor. Son önlem yabancı işçilerin paralanrun Isveç'te kalması amacına yö nelik. Pek çok işçinin yurt dı şma yakınlarma yardım etmek ve para biriktirip dönmek için çıktıkları gözönüne almırsa, bunun yanına bir de kesin dönüş yapan iş çilerin yanlannda iki yüz bin kron götürebilecekleri eklenince İsveç'in de artık Almanya gibi yabancılan evlerine göndermek istedikleri kuşkusuna kapılmamak olanaksız. Belediye (Baştarafı 12. Sayfada) hipleri İse, bir basın toplantısı düzenleyerek kararın isabetsiz oldugunu yaklaşık 5 bin kişinin buradan geçindiğini, arsanın tamamınm beledlyeye ait olmadığını belirttiler. İşgalci olmadıklarım söyleyen çarşı esnafı sürenin hiç yoksa bir yıl uzatıltrrası için Devlet Başkanı Çvfen, Başbakan Ulusu ve Imar İskan Bakam'na ve Danıştaya başvurduklanm bildirdiler. turizm scyahaı TtlUL 4 T.C TURIZM BANKASI A.Ş 4 a KEStT) RAJUKKTUi TAM P\\S.I\Qlt PERS£MB£PAZAR IS.5OO f>AZA«4>EK$EMBE 1 4 ^ 0 0 . • ÎTÜ 67968 şebekemi, paso mu kaybettim. Geçersizdir. Yfiksel DEMtRTAŞ • Demıryoilarından aldığım kımlık kartımı kavbettim. Hükümsüzdür. Ihsan YAVU2 • Kimllğimi kaybettlm. Hü« kümsüzdür. fsmail POLAT • Nüfus kağıdımı kaybsttim. HUkümsüzdür. Bavmm SRVKNCAX • • ••• onoa ı». *«
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle