27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 8 23 MART 1982 BEN BAZI ŞEYLERE ÇOK ONEM GÖSTERÎRİM. YUZELLÎ ADAM DAĞDA YAŞIYORUZ. BİR YERDE KONAKLAYACAK MIYIZ? ÖNCE ERLERİN ÇADIRLARI KURULACAKTIR. BUTUN ERLERİN ÇADIRLARI KURULDUKTAN SONRA BENÎMKÎNE SIRA GELİR. doğal karşılam&k gerekır. O donemde yorede yaşayan msanlar bir ölum kalım soru' Biz koca doru ile de bü nu karşısmdaydılar. Bu yaztunleşmıştık. At bınıcisıni. bi gjyı bız de paylaşıyorduk, nıcı atını bılir, tanır. Aca asker de... Anadolu uısanı bs benım ıçıme duşen ırkıl çok eskı bir tarihm kalıtıtayi koca doru da ım duy mını paylaşıyor. Sonra o domuştu? nemdekı toplumda ınsanların butunleşmesı ve aynlma Geçmiş olsun sı, birleşmesı ve karşıtlaşması da bir yazgıyı belirler. Ahmeti Çirri bizl iyi agır Insan atıyla da butunleşebi ]adı. lır, duşmanıyla da... Yedik. içtık. Ama erlerle durumumuz Bızi ağırladıktan sonra bir başkaydı. Ben bazı şeyAhmeti Çırri uğurladı. lere çok ozen gösterirdim. Yerimize dönduk. Yüzelli adam dağda yaşıyo) Ertesi günu dedıler ki: Seni Ayingâriz Köyü ruz. Bir yerde konaklayacak mıyız? Önce erlerin çadırlamuhtarı görmek Isöyor. n kurulacaktır. Ben geze Gelsm... nm, bakarun. Aymgâriz Köyu muhtan Bütun erlenn çadırian ku Mehmet geldi: rulduktan sonra benimkine Geçmiş olsun, dedi. sıra geîır. \ Hayrola? Bir gun hiç unutmam, taş O taz var ya, Ahmetf tan bir çeşme başına gelÇirri'nin yanmdaki; hangi delikanlıya baksa. o gencin dık. bdlükçe yorgun, susuz.. Uzun bir yurüyuş yapmışbaşına bir iş gelirj ya uçurumdan yuvarlanır, ya bo tık. Her an ateş yemek korğulur. ya attan düşer... Ah kusu içinde ilerliyorduk Tımetî Çirri de bunu biliri a tız bîr güvenlik düzencesi Ben arada bir ma o kızı yamndan ayıra aimıştık «Herkes birer yudum su içmaz. Neyse ki kızm nazan sana değil, atına dokun sin» diye bağırıyordum. Mataralarımizdaki suyu idareli nıuş... kullanmak zorundaydık. En Koca doru'ya birşey ol sonunda bir çeşme başına madı. Hayvan bir hafta ka geldik. dar düşkünleşti, sonra kenGüvenliğîmizi sağladık. disini toparladı, Su içecegiz. Her mangadan birer kışı Birlik ruhu kalktı. Kendı mangasının Her bakımdan geri kalnjış mataralannı aldı. Ben çeşbir toplumda yaşıyorduk. Bu menin ustüne oturdum Ta§ tur söylenceleri, yorumları serin. Altından su akıyor. MADANOGLU NIİN Bazı zaman ytirürken güzel bir türkü tutturur, nasıl yürüdügümüzü bilmeyiz lı adamlar görünuyorlar Bellı ki asıler... Bir sanıye içinde herşey gelıp geçıyor. Ben oRumuzdekı kıza «dur» riesem, hepımız taranacagız Bamazan'ın uyarısıyla to parlandım Atın başını bıraz kastım Bız yavaşladık. Asker susuyor Kı?a dokunmadık Tepedekı asıler de bıze dokuıımadılar. Geçıp gıttık Meger yukandakıier de kızı erzak almak için yollamışlar. Bir raslantı, ama boyle zamanda asker hemen toparlanıp butunleşır, sanki bır ruhsal iletışım yogunla'îir. 51 POLITİKA VEÖTESİ Mehmed KEMAL Günü ne kadar biliyoruz, yarına na kadar guvenebılıriz? Bu sorunun' ustunde durmayacagım. Ancak, dunu bılmede ve ogrenmede yarar vardır. Dun de neler yaptık, bağışlanmaz yanılgılarımız nelerdır? Yenı yorumlara duşuncenin kapüarını açabilır miyiz? Dune kapılarımızı açmadığımız sürece. yanna da pencerelenmiz kapalı olur. Dün de köşe yazarlan vardı. Onlar da bırçok §eyı eleştınrler, geleceğe ısık tutarlardı. Acaba neler soylerlerdı? Hangı yazılanııdan öturu başlan derde gırmiştir? Neyı söyleyebilmışler, neyı soyleyememışler? Mutlulukları neydı, kederieri nasıldı? Dunku kflşe yazarlannı duşünüycrum da bır Vâla Nurettin vardı, «Va Nu» dıye yazardı. Abıdin Daver, *Hem nalına. hem mıhına» dıye dökturur, im<£a yerıne bır çekıç resmi atardı. M. Turhan Tan, oğlunun adıyla yazardı. Cemal Refık, Ismet Hulusi, Enıs Tahsin Til. Fendun Osman, Befik Halit, Halckı Süha Gezgın, Nurettin Artam, Sadri Ertem, Akagunduz unutulacak yazarlar mıydı? Kısa, kuçük fıkralann mucidi Dogan Nadi'ydi. Sonra Bedii Faik ustlendi. Kaleminı keskın bir kıhç gibi kullanan Nan Sadullah nice oldu? Hep gerilerden ve anılardan seslenen Ulunay!.. Bılmiyorum, genç arkadaçlar eski gazefe yapraJclannı karıştıracak. benim unuttuklarımı bana hahrlatacak vakti bulurlar n ^ Bız gazeteciler, yazarlar olduzn olasi muhalîf tanınınz. Halk muhalefeti seter ve muhalefet etmeyen gazeteciyi pek bagrına basmaz. öyle gönler gelîr kı, muhalefet edilemez. Ama muhalefet etmeden gazetecilik de olmaz. Ister tek partili, ister çok partill ol Askerin mataraları doluyor. ama ben dedim ki: Bu iş için bir bırbuçuk sa Başüstüne Komutanım. at gerekli; çunku çeşmenın izin verirseniz ben kendi suyu serçe parmak kalınlı birligimle gideyim. ğmdan daha ınce akıyor Çunku iyi bılıyorum kı Arada bana matara uzab toplama asker ne kadar iyi yorlan olursa olsun bırlıkte eksık Yüzbaşım iç, lık vardır Benım eri tanıIçmıyorum. Göstenş yap mam gerekır; askerin benı mıyorum; içımden öyle gelı fanıması gerekır. Asker bıyor, asker üstunde bu dav Iecek kı «Ben yaralandım ranış ayrıca etkıli oluyor, mı, dünya bir araya gelse Yüzbaşım beni burada ko~ birlik ruhunu yaratıyor. Birlik ruhu çok önemlidır. yup gitmez.» Birlik ruhunun Yeni Grup Komutanı ba yaratılması başarıya gıden yoldur. Kuskit yanntısı da na demişti kioyle bir yer ki .. Her bölukten beşer er Komutanım, dedim. ben seçelim, bır bölük yapahm buraya grirerim: ama bölübaşına geç... Çunku gırılemeyen çok giin yansı gider... sarp bir kuskıt yanntısı var. Komutan üstelemedi (*) asıler çok sıkıştılar mı buraya kaçıyorlar. Grup Komu Askerin morali tanı beni o vadide bir opeBız askerle yurürken nerasyon içın görevlendırmek ıstıyor. Kuşkusuz Komutana şelı olurduk Boluğün içmkarşı durmak olanaksızdır, de sesı guzel oianlar, iyi turku söyleyenler vardı. Asker beni bılır. zamanını seçen bır ışaret ettım mı, sırtından çantasını atın ustune alıvenrim, o kolbaşına geçer, guzei bır turkü futturur, butün boluğu sarar bu hava; nasıl yurudueumuzu bilmeyiz. Bu kavnaşma ıçınrie bana armaganlar da verirJer. Bır sabah bakarsm erın bırısı şaJakla uyanmış, çalılıklann sun; ister kapıtalıst. ister sosyalist olarasına dahp bir keklık vur i.un, bır ulkede sıyasal bır iktıdar varmuş. Usta nısancılar vardı sa, sıyasaJ muhalefet de oJacaktır. MuOnlar bu ışi ivı becerirlerdı kalet'etsız ıktidar uemmsenmet Ben uyandiğımda yufka ek Tek parti ıktıdan varsa, partı ıçı .birlikte kızarmış rndnalefet olacaktır. Çok partı ıktadarı varsa, karşısındakı partıler muiiaiefet edeceklerdır. Bır iiyasal ıktidar dıledıgmce, «Ben karşımda muhalefet istemiyorum» desın Kaynaşma havası dursun; muhalefetsız olmaz. rnuhalefeiçinde bana armaUtd kendı yaratacaktır. Iktidar da, muğanlar da verirh&lefet de bırbınnın tamamlayıcısıdır Muhalefetsiz iktidar sıyasal sureç ıçınler. Bir sabah bade bep sözde kalır. Açık, ya da kapalı karsın erin birisi her zaman bir muhalefet oluşur. şafakla uyanmış, Son zamanlarda ıster emekten yana. çalılıklann arasııster sermayeden y&na ışbaşına gelmış olanJarda bazı tuhafiıklara tanık olmaKna dahp bir kektayız. Emekten yana olan iktıdarlar, lik vurmuş. Ben «Madem ki bana muhalefet ediyorsun. uyandığımda yuföyleyse sen sermayeden yanasınJ» dıyerek muhaliflerini susturmaya çahşıyorka ekmeğiyle birlar. Sermayeden yana olan iktıdarlar da lîkte kızarmış kekiçlerine gelmediği zaman, muhaliflerini, liği de sunarlar«Sen emekten (solculuktan) yanasın!» diye dize getirmek ıstıyorlar. dı. Böyle bir aile Bu tutum çok eskıden de vardı, unuolmuştuk. tulmuştu. Diyelim ki, bir ülkenın ekonomisini yönlendiren bir politikacı var, onu eleştırmek isöyorsunuz, eleştirinize yanıt keklıği de sunarlardı. Boyle verecek yerde. «Sea düzenl eleştlrfyorbir aile olmuştuk. scn. Moskova ağzı ile konuşuyorsun...» d;ye muhaliflerine ver yansm edıyor. Ruhsal bütünleşme «Ben düzeni değil, seni eleştinyo Şeriatın kestiği parmak Gerı kalmiş bır toplumun koşulları içinde yaşadığımızı soylemıştım Sason bolge sınde koylu çoğu zaman ge reksınmelerını kendı kendıne sağiar Çok yalın bır ya şamı vardır. Bunun dışındaki gereksınmelerıni nasıl gı derır? Satıcmın bınsi Hazo bucak merkezınden katırın üstune yırmi otuz top basma ve benzeri manıfatura malı kovarak daglara doğru vurur. Koy koy gezer, satışmı yapar, kımse bu adama ilışmez Çunku bır gereksınmevı karşılıyor Kımı, katırlı safırıdan entanlık. çamaşırhk ınrık, boncuk alırdı YARIN: DOKTOR ZÜHTÜ... f#) Kore'ye gönderilen birliklerin toplama olması büyük bir eksiklikti. Aa ker ne denli yürekli, şubay ne denli yetişkîtı olursa olsun daha önce den birbirini tanıyıpant. latıiamışsa. bütünlpşip kaynaşmamışsa eksikUk dogar iBSO'U yıllann «onlarına dogru gl rişilpn ve gerçekleşmeyen ünlü «Guney Harekâfı>nda da bu toplama yöntemi uygulanmıştı. 2Doğu ve Güney Ekspresi Ankara garına birllkte girdiler. 2 dizel lokomatıf, 18 yolcu, 2 ısttma, 2 yük ve bir yemek vagonunu birbiri ardına baglamışlardı. «Tasarruf ön lemleri çerçevesinde bir uygrulama» dediler «Neresi tasarruf?» dıye sora madım Saat 06 50'de gelmesi gereken tren 08 25'de girdi gara 07 20'de hareket edecekti 09 10'da ayrıldı gardan Gecikmenin verdiği telaş yofctu hiç kımsede Eskışehır'lt demirvolcular ındı. Ankara'h riemiryolcular bindi M birkaçı da Ankara'da kal dı Sonra yüklerin boşaltılraasına sıra geldi Bu yük çoğunlugu PTTnm mektup v& resmi evrakıy dı Boşaltılan yükler arasmda TC Merkez Bankası'nın çuvallara doldurulmuş 32 milyon lira kadarcık parası da vardı Kamvondnn namuk çuva lı boşsltır gıbi indirdiler •İ2 mılyonu. Ankara ga' romın tam ortasma Çv>~ vallar drirt tekerlpkli bir arabara istif edildi sonra Gorünürde asker veva polis ya da Jandarma da yoktu înredpn bir adam gelip demiryolu ha mallanna «götiirelfm şu merptf» dedi. tKt SATIR YAZSANIZ.. «19 yıldır raydayım. îkl satır yazsanız dfizelir dö zelmesine de, buna gellnceye kadar neler neler var yazılacak.» « Neler var yazılacak?> « Gecikmpleri ya« beyim gecikmeleri... tkl satır yazmaya bakar. geçenlerde fare diye yajsdınız. Fare bulana Ikramiye var şimdi. Femekli vagon dediniz. Rakı, vot ka dediniz. O fş de tamanı. Gecikmeleri yazsanıt da, birgün sonra varmasanız gidecef Inlz yere olmaz mı?.» «Çok gecikme oluyor mu?> «\ereye gidlyorsun beyim?» «Erzurum'a > «Bir gün geç git de grörürsün giiniinti.» 19 yıllık demiryolu hamalmın, bır günden amaçladığı neydi bilmiyo rum ama, Doğu Ekspresi Ankara Erzurum arasında tam sekiz saat rö ı tar yaptı. I TOPLAYIP «Kendini, «metrodotel K^m" <5PI«!OVT» dive tanıtan yemekll vagonun şef garsonu ve bagaj bondüktörü Kadıköylü Fikri beyle uzun uzun konuştuk demiryollanndakl de gişiml. Her iklsi de, «vatanın demirağlarla» örül dügü dönemlerln sonuna yetişmlş kişilerdi. Kondüktör Fikri Beyin. baba mesleğfydi üstelîk demiryolculuk. önce. yük furgonuna dogru uzanıp kondüktör Fikri Bcyi bul rtum. tspirto ocağmın mavl alevinde küçük dem Hgi ile çsvı coktan demlemlştl «rVe degf$tf s«ytescnl» Allah a^kınıea?» nrî(1a ı'tı n""T""a!ı "«> Dogu'dan iki kıs bir bahar Erbil TUSALP di. Yolcular don gomıeS dolaşıyorlardı Kctridorîarda Dogu ve Güney Fkspreslerıntn yolları ayrıhp »ek başıatı ıi saltiık' la'irıda soöumavı Da.^adı demir yıgını Sivas'ta gece yarıs:nı çoktan geçmisti Uvuyarak üşümektense, uyanık donmayı yegleyenler korıdorlarda çene çalıp ısınıyorlardı. Herkes soguktan şikâyetçıydi ki, şeftren elinde bir Ifste ile onümflzden geçti. tı. (Fenille de marche)tı lıstenin adı Gecıkmeleri dakika dakika kaydedip birşey ler yapıyordu «chef de train.» «Isınmanın bir, çaıesi yok mu?> ''*" (fSofa.jda anza var g:aliba. Erzîncan'da degiştlririz?» «Erzlncan'a kadar?> «tdare edeceksiniz!» •sSiz ne yapacaksınız?» «Çalışıyorum görüyorsun?» YEMEKLt VAGONDA TARTIŞMA Yemekli vagonun güpe gündüz rakı içilen bir ma sasında tartışma başladı: «Olu bir kere, sözttne nyup trene blndik.» «Kabul et kabahatla sende olduğunu, olsun bitsin.» «Şimdi çoktan evlerimizdeydik.» Bir kişıye yüklenlyordu rakı masasında Insanlar. Dordüncü klşi ağzım açmıyor, rakısını yudumluyordu durmadan. «Heyt» diye bir nara duyuldu en sonunda. «Durdurnn nlan lnecem» dedi dördüncü adam ve yumrugunu ma saya vurdu: «An ulan an. Biz tstanbul'dan Kayseri'ye bir gün bir gecede gidecek adamlar mıydık be?» Metrdotel Kâmll Şensoy kulağıma eğilip, «Sar hoş ama doğruları söylüyor. yalan mı? Otobüse binseierdi dtin akşatn çok tan Kayserideydiler» dedi. «Servis bitti otnrabillr miyim?» diye sordu: «Makinistlerde sofaj ateşçiieri de kondiiktörler de bu adam gibi düşünmüyorlarsa kalıbımı ba«arrm. En iyi de biz biHriz demiryolunun derdini. Eskişehir, Ankara, Kayseri, Sivas'da değişti personel, Erzincan. Erzurum ve Kars'ta da değişecekler. Ama biz, yani lokanta personeli ve yatakü ragon kondüktorü HaydarpaşaVlan çıkıyor 6 gun •«nnra Haydarpaşa'ya dönüyor.» Demîryollannda gözlenen oiumsuz gelişme bir politik terclhln sonucuydu. Ama, îstanbullu Fikri Bey de, metrdotel Kâmil Şensov da vıllardır bir tek Ulaştırma Bakanma raslamamışlardı trenlerde «Arasıra hölge servis şefleri dpnetlemek için trenlerp hînerler. onlar da kendilerine hizmet ettirirler» dedi Kâmıl Şensoy. îstanbullu Fikri Bey dp başıyla on^vladı. YAEIN': ESKI EUZVRVM GtTMtŞ, YERtNE BAŞKA KENT KÜRULMUŞTÜ SANKt Ister Istemez MİLYONLAR Merkez Bankası'nın çuvailara doldurulmuş 32 milyonunu, Ankara garına 2 numarah peronun ortasma bıraktılar. Yumrugunu masaya vurdu ve... «Rayır, bea demek düzen demektir.» Sıkışan emekten yana politikacmm da, sermayeden yana politikacmm da agzmdaki sakız budur. Bu sakızı çığnedi mi, çene kasları raJiatlıyor. Ama, bu kez de yazar daralıyor. rvm* KONGRE S S Bölge Trafik Yapı Kooperatifı Bsşkanlığından: Üçüncü olağan eenel kurul toplantımız, 18. nisan. 1982 pazar gunü saat 10.00'da Soğanlüt Atatürk Caddesi No: 125, Kuş Dügun salonunda aşafıdakı gündeme göre yapılacaktır. Ortaklarımi2in teşrifleri rica olunur. TÖNETİM KURULU G Ü N D E M: 1 Açılış ve Genel Kurul BH$kanlık Divanınm seçimi, 2 Yönetim Kurulu çahşma raporunun okunması, 3 Denetim Kurulu raporunun ve bilânçonun okunması, 4 Yönetim ve Denetim Kurullannın ibra edilmesi, 5 Yen) yönetim ve Denetim Kurullannın seçilmesi. 6 Kooperatifler Birliğine k«. tılmak Uzere yönetim kuruluna yetkı verilmesi, 7 Dilekler ve kapamş. NC/T: Ekseriyet temin edllmediği takdirde toplantı başka bir etine ertelenlr. 0 Astsubay kimlik kartnnı kay bettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. EROL Ö5CTMJRAK LEVAZIM BAŞÇAVÜŞD « 10812997 sicU nolu slgorta kartımı kaybettim. Geçerstzdlr. KEMAL KANSTJ UĞUR MUMCU Silah Kaçakcılığı ve Terör (YENİ EK VE BELGELERLE 5. BASIM) Telemen Olayı Türk Mafyası Kaçakçı Ermeniler Kaçakçılığın Dünü ve Bugünü Mataracı Davası Silah Tücc&rları ve gün ışığma çıkmamış belgeler YAKINDA KİTAPÇILARDA TEKİN YAYINEVİ İST. 27 69 69 MfllMABAf rA^AIAAK n KARMA RCSIM SERGİSİ 7O Mart 5 Nisan < 982 HT|)> '• <> • ' • • • • • ' • » «• YOLDA YÜBÜRKEN SÎGARA ÎÇMEK DAHA ÇOK ZAEARIJDIK. Bir ara tehlikeli bölgelerde gdrev yaparken erzakımız bıtmışti Gıdip Hazo'dan alıp getirmek gerekıyor. îaşe Subayı çekınıyor. Ne yapmalı? Ben, dedim, gider getiririm. Yırmi er, yırmi de katır, yola koyulduk. Bir yamaçtan ilerliyoruz Safımız aşağıya doğru dere, solumuz yukanya doğru kayalık. Bo şaltılmış bır köyun içinden geçiyoruz. Meyva ağaçlan var. Erler katırların ustunden meyva topluyorlar. Beni unutmazlar, getirip verıyorlar. En genlimlı zamanIarda bıle bu ilişkıler surer gider. Güvence düzeni almamışız. Belki de olayları kanıksamaktan böyle yapmışız. Ay lar yıllar boyu suren tehlıke, tehlıke olmaktan çıkıyor, doğallaşıyor. Bu tutum kuşkusuz buyük bir yanlıştır. Yüruye yürüye bir yere geldik. îaşe onbaşısı Ratnazan yanıma sokuldu: Yüzbaşım, dedi, başmı kaldırma, ama çaktırmadan sol yukarıdaki kayalara bak... Bamazan bunu soyierken bîrden ne gördum? Otuz adım kadar önde yaiınayak, sırtında torba, koşar adımla sekerek gjden bir genç kız... Ben kıza bakarken Ramazan da bir tehlike işareti ve riyor. Bunlar bir anda olup biten işler. Askerin tümu suskunlaşmış. Şöyle terimi silecek gıbi yapıp bir göz attım. Solda beşon metre yükseldikte, kayalann üstOadebeUerina kadar silah. "IstanbuVdan KayserVye bir gün bir gecede gidecek adam mıyız diye başladi soülerine. Ve bır demiryoleunun nasıl güç yetiştirildiğini anlattı. Eskişehir ve tstanbuldaki meslek okullanndan örnekler verdi. «Demiryolculuk o zaman meslek ti birader. Soruyornm şimdi size ne değişti, söy lesenfze Allah aşkınıza?» «Ne değişikliği Fıkrı Bey? » «Anlatayım. önce btıbarlıları kaldırdılar. Son ra tahta sıralı üçüncü mevki kompartımanlar diıjiüniiz Insanlar için söylesenize knzum, ha tahta, ha maroken np farbeder Allahaşkınıza?. Bir çay daha ahr mtydjnız?» «Eskiyi tnt arıyorsunuz Fikri Bey?> «Eskiyi aramak insan için kötü duygudur, bilirîm ama. Yeni kotuyse, yeni yanlışsa. Çaresiz ak lına takılıp kalıyor pski günler ister fstemez.» «Eskinın neyı guzeldi Kikrı Bey9> | Babadan demiryolu kondüktorü Fikri bey, eski demiryolculuğa hep özlem duyuyor. «Buharhlar gitti de ne oldu. 10 dakika gecikmeden hesap soran idare, 8 saatlik gecikmeden hesap sormaz oldu» diyor. yok oldn. «fyiye işaret» diye sevindik. Buharlılar gitti de ne oldu?. On dakika gecikmeden hesap soran idare, sekiz saatlik gecikmeden hesap sormaz oldn. Sefciz kişfnin tıkıldığı, tahta sıralı üçüncü mevki kompartımanlar degişti de ne oldu?. tnsanlan degiştirmek varken, oturdukları yerleri değiştlrmenin ne aleml vardt? Korldorlardan gecip gretirken gör «fnanınız on dakika geç kaldı mı bir makinist depodan lokomatif vermezlerdi eskiden. Bn kadar gecikme. buharlı lokomatif ler calışırken olmazdı. Rkspreslerde hiç olmazdı. Posta trenlerinde ra.stlanırdı ara Mra.» Dogu Ekspre?) l!e Gttney Ekspresı Çetinkaya' va k»dar blrlikte geldiler tkl d.ii.el lokomatifi ve toplam 23 vagonu ile. Hamam glbi sıcacık bir tren
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle