25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 MART 1982 ••** Cumhuriyet 11 i Earıs (Baştarafı 1. Sayfada) lih Tfimeı ve THA Genel Müdürü Niyazi Dalyancı 26.2.1982; eski CHP milletvekillerinden Kemal Anadol, Aykut Göker, eski CHP miUetvekillerinden Mustafa Gazalcı, Doç. Gençay Şaylan, Uğur Kökden, Haluk Tosun, Aybars Ungan ve Tahsin Usluoğlu, 1.3.1982; Ergun Elgin 2.3.1982; Ali Taygun 3.3.1982; eski milletvekillerinden İsmail Hakkı öztorun 5.3.1982; Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Sekreteri Ataol Behramoğlu 8.3.1982; Maltepe Usesi Edebiyat Öğretmeni Şefik Asan 10.3.1982 günü, haklarındaki gıyabî tutuklama kararı «vicahi»ye çevrilerek Maltepe Askeri Ceza ve Tutukevı'ne konulmuşlardı. NURETTİN YILMAZ İSTANBUL'A GETİRİLDÎ Kapatılan CHP'nin Mardirs eski milletvekili Nurettin Yılmaz dün güvenlik altında Diyar bakır'dan Istanbul'a getirildi. Eanş Derneği ile ilgili olarak 1. Ordu ve İstanbuı Sıkıyönetim Komutanlıgı Askeri ijavcılığı tarafından sürdürülmekte olan soruşturma nedeniyle İstanbul'a getirildiği belirtileıı Nurettin Yılmaz hakkında 1. Ordu ve İstanbul Sıkıyönetim Komutanlıgı 2 Numaralı Askeri Mahkemesı gıyabi tutuklama kararı vermişti. ORHAN APAYDIN IÇ1N YENt DİLEKÇE Ote yandan İstanbul Barosu Başkanı Urhan Apaydın'ın avukatı Burhan ApaycUn, dün istanbul Sıkıyönetim Komutanlıgı Adli Muşavirliği'ne verdigi dilekgede, tutuklamalara daır kararın alınmasmda ve infazında us>ul VÖ kanunlara aykırı hareket edıldigıni bildırdi. Burhan Apayuın, 353 sayılı yasanın Gü. maüaesme aykın olarak tu tukiama müzekkeresinin başkan tarafından tanzim ve imza edilmediğini ileri slirdü ve «Or tada geçerli bîr tutuklama kararı ve tutuklama müzekkeresl bulunmadığından İstanbul Barosu Başkanı Orhan Apaydın iie Barış Derneği üyelerinin der hal serbest bırakılmaları yolun da Kartal • Maltepe Cezaevi Mıi dürlüğü'ne emir verilraesi yolunda gerekli işlem lcrasını say gılarunla talep ve rica ederim» dedi. Burhan Apaydın ayrıoa yine dün Milli Savunma Bakanlıgı Askeri Adalet Işleri Başkanlıgı na gönderdıği telgrafta, îstan bul Sıkıyönetim Komutanlığı (2) Numaralı Askeri Mahkeme sine ait resmi defter, kayıt ve evraka el konulmasının sağlan masını» istedi. Apaydın telgrafında şöyie dedi: İstanbul Barosu Başkanı Or han Apaydın ile Barış Derneği üyelerinin tutuklanmalan isteııü İstanbul (<2) Numaralı Sıkı yönetim Askeri Mahkemesi'ne usul ve kanunlara aykırı olarak Askeri Savcı Süleyman Tak keci ile yardımcısı sivil savcı Mustafa Gül taral'ından getirilmiştir. Marfakeıuenin resrjai evrak defterine dösya kaydettiril memiş ve mahkeme kaleminden geçirilmemiştir. Dosya, me sai saati sona erdikten sonra mahkemeye getiriüniş ve özellikle üsteğmen yargıç Nccdet Ceikar'a ıntikal elıirilnıiştir. 23 şuoat lbaü günü gıyabi lutukıama istemiyle mesai saati sonunda mahkemeye getiriıen dosya sözü geı;en yargıç tarafından gece vakti işleme taui tutulmuş ve aym gece bu yargıç tarafından gıyabi tutuklama kararı veriınuştir. Son derece çabuklukıa verlien bu kararda gereği duşünüıctu kısmında tutukıanmasına karar verilenlerin isim ve soyadlan gösterilmeyip, kinuer oıdukları belirtilmeden (sanıklar) denilmekle yetinilmişür. Tutumama karaıında ise tutuklanan ki şilerin aduun ve soyaauıın yazılması şartıır. Ayrıca 353 sayı ll yasanın 71. maodesine aykırı oiarak tutuklanmayı gerektiren (olaylar ve halıer) ıie îıgı 11 olarak bir tek kelime bne yazılmamışiır. lstaubul Sıkıyö netim Savcılığına lutuklama kararı üsteğmen yargıç Necdet Çalkar umzasıyta ayrıca ya zıian resmi bir yazıyla bildiril ıniştir. Halbuki mahkemenin bir başkanı vardır. 15u yazıda aynı gece yazılmıştır. Yargıcın buna yetkısi yokıur. 353 sayılı yasanın 69. maddesıne gore nıaıiKenıe başkanı tarafından düzenleme yapıımasma ait tıukiım ilılal edumiştır. Uosya AS keri Savcıukça mahkemeye el den getiriünış ve eiden götürülmüştür. masına olanak vermemiştir. Ak si taKClîrııe askeri savcınm ıstemi uzerme bir katip gorevleııuirereK yargıçlara evierinde Karar vermek yolu açılrruş oıur. İKİ kez tutuklama taıebi uana yukseK rutbeli vc kıdemıi iıaKiııueıce redoıumnuş Duıutımasıııu rağmen, Askeri bavcının nıesaı saati bittıkten sonra dosyayı mahkemenin en kıdenısiz lıakimine ve resmi kayıuar dışınaa sevk eımeyi saglaması, 11 aydır iddianame tan zım edip davayı aymamasındaki kasıını ortaya koymuştur. bu suretıe aym maliKeme laralındaıı bakıımakta olan Uİ»K uavasıııda savunma avukatı olaıak gorev yapan Orhan A|)ay uııı ın Karşısınua bulunan /lskeıi Savcı luıuKiaıunayı sağıanıan suretiyıe Ofiıan Apayuia' nı savunma görevıni yapınasııaa engenennıesıni sagıuyacak bir joı tabap etmıştir. ımukıanıa kararı ııe Ugiıı tutukıanu nıuzeKkeresi tuvuklanamara anınüa teolıg edıimediği halue beıimiye'den ıViüitepe Cezaevıne goıurülürken lstaubul Barosu i>aştuım Orhan Apaydın'a keiejjçe laKtırıunışlır. iuıuıuama ıuuzeüKeresi leınığ ecuuneytn kışıye keıepçe taKtırıinusı Kaııunen munıkun degudir. ıveItyye taKtırma emrıııın Askeri SavcıiiKça veıııip vemmemginın oneınıe soruşiuruıması ve le&pıti gerekıiieKıedir. bir baro oaştuuıına kelepçe taKuması dünya tarininde göruımemıştir. üiaturK kendisuıe aykırı bir siyasi kanaatte bulunnıasuıa ragmen Celalettın Arıt'in Baro laaşKaulıgı sırasın da İstanoul Barosu'na polisi dahi sokınamıştır. Yukarıua açiKıariıgunız seDeplerıe kanunen ge^erli bir tutuklama kararı mevcut bulunmadığmdan istanoul üarosu Başkanı Orhan Apaydın ile Barış JLferneği üyeierının dernal sernest bırakıımaıarı içın İstanbul Sıkıyönetim Komutanlıgı Adli Muşavırııgi nezdinde gırişimde buıunuinıasını talep ve rica ediyorum. Ayrıca istanbul Sıkıyönetim Askeri Savcısı Süleyman TaKkeci ile yardımcısı sivil savcı Mustafa Gül ve Sıkıyoııe tun Kanununun hükümlerine taoi oıan istanoul Emniyet Mü durü tşukrü Balcı hakıarında gurevi Kotuye kuuanmak suçıa rındaıı soruşturma avılmasını ve cezai takıbata girişuerek ka mu davası açılmasını talep ve rica ederim. Maksız ve kanunsuz yere tutuklanaıak sansi hurrıyetlerindei yoKsun bırakı lan lslanbul Barosu Başkanı Orhan Apaydın ile Barış Derneği üyeıerınin derhal serbest bırakümalarmı teminen halen istanbul Sıkıyönetim Bir Numaralı Askeri Mahkemesinde bulunan dosyanın Sıkıyöneâm Adli Müşavirllğince almarak tetkike tabi tutulmasınm acılen sağlanmasııu talep ve rica ederim. İstanbul SiKiyönetim Savcısı Süleyman Takkeci ile yardımcısı sivil savcı Mustafa Gül ve istanbul Emniyet Müdürü Şükrii Balcı'nuı soruştur manın selametle yürümesi uakunmdan görevlerinden alınma sı yolunda ilgili bakanlıklar nezdinde derhal girlşimde bulunulmasını ve tutuklama kararı ile ilgili olarak İstanbul Sıkıyönetim İki Numaralı Askeri Mahkemesine ait resmi defter, kayıt ve evraka elkonulnıasının sağlanmasını talep ve rica cdiyorum. Derin saygılarımla.» Brejnev (Bastarafı 1. Sayfada) lı yayınlaıımayışı ise, Süvyoc liderinin sağiık durumunun bo zuk olduğu yolundaki söylentı leri yaygınlaştırdı. Brejnev'in her beş yılda bir Sovjet İşçi Sendikalannm açılışında yapuğı konuşma, televizyon taraimdan canlı olarak yayuılamrdı. Eu arada Kongrenin açıuş tö reninde Politbüro üyelerinderı Andreı Krienko'nun bulunmayışı da dikkati çekti. Krilenko, sendika sorunları ile yakından ilgllenen bir yetkili olarak tarunıyor. Brejnev, Avrupa'daki nükleer füzelerl tek yanlı olarak dondurduklarını açıkladığı konuşmasında, ABD yönetiminden de kendileri gibi iyi niyetli girişimlerde bmunmasmı ısteyereK «Bu tür çabalar sonucunda insanlığın barış içinde bir arada yaşayacağına inaıııyorum» dedi. Moskova'da bulunan Batılı diplomatlar, Brejnev'in bu konuşmasının Cenevre görüşmelerınde yeni bir dönâmin başlangıcı olabilecegini belirtmekte, Sovyetler Liderinin, ilan edllen moratoryum ile dogrudan Batı Avrupa hükümetlerıni hedef aldığını ileri sürüyorlar. NATO, 19 ıy yılında, Dogu Avrupa'daki Sovyet füzelerine kar şı, 1983 yümdan itibaren Batı Avrupa'ya 572 adet Pershing2 ve Cruise fuzesi yerleştirmeyi kararlaştırmıştı. SIFIR ÇÖZÜM Brejnev'in dünkU açıklamasından iki giln önce ABD Dışişleri Bakanlıgı Sovyetler Birliğinin Avrupa'da 3Oo tane SS20 fuzesi bulunduğunu belirtmişti. ABD Dışişleri Bakanlıgı ayrıca Sovyetler'in Avrupa'da ABD'den ö misli fazla orta menzılli nükleer füzeleri bulunduğunu ileri sürmüştü. Başkan Reagan ise geçtiğimiz yıl yaptığı «Sıfır çözüm» adli önericle, Avrupa'daki Sovyet füzelerinin kaldırılmasına karşılık, yaslı kıtaya «Prshlng2» ve «eCruise» füzeleri yerleştirilmekten vazgeçeceklerini bıldirmişti. TEPKİLER ABD Başkanı Ronald Reagan Erejnev'in Avrupa'ya yeni orta menzilli füze yerleştirmeme yolundaki kararını yetersiz bu'.auklannı söyledi. Reagan Brejnev'in önerisine verdigi yanıtta gerçek bir silahsızlanmanm Sovyetler'in or ta menziUi füzelerini tUmüy le çekmesiyle mumkün olabilecegini söyledi. ABD Başkanı buna karşılık olarak Orta Avrupa'ya Cruise ve Pershing füzeleri yerleştirmekten vazgeçeceklerini blldirdi. Reagan ayrıca Brejnev'in önerisinin Sovyetler Birliği'ne, Batı Avrupa'daki hedefleri orta menzilli füzelerla vurma olanağı sağladığını da sözlerine ekledi. Batı Almanya hükümet sözcüsü Kurt Becer ise Sovyetrin Reagan'ın önerisini kabul ederek Avrupa'daki tüm orta menzilli füzelerini çekmesini istedi. İngiltere Başbakanı Margaret Thacther de Brejnev'in önerisini bu ülkenin orta menzilli nükleer silahlardaki üstünlüğürfs süreklilik kazanma amacını taşıdığmı söyledi. (Bastarafı 1. Sayrada) nin yerlennı almasınm ardınaan duruşmaya başlandı. Sanıklara son sözlerı t>orulua. Tuncay Mataracı son sözünde «Saym Başkan sayın üyeier, <l.ı ha öncede söylediKİnı gibi teıııyizi olmayan bir suçtan yargılamyot'uz» dedi. Daha sonra Mataracı «Bagımsız bir mahkemede yargüanıynruz beraatimi talep ediyorum» şeklinde k o nuştu. öirayla dıger sanıklara son sözlerı sorulüu. Şeratettın Elçi, Suat Sürmen, Sallh Zekı RaKicıoğlu, Şahın Balta, Zexı Göktürk, Paşa Ali Alaman, Nurı Akbulut, Köksal Mataracı, Nihat Karadeli, Vural Kazmaz, Rahim Meydan, Harun Güzel, Ali Gaiıp Kayran, iusuf Yaman, Ugurcan Elmas, Şaban Eyüboglu, Ali Yıldız, Halil tbrahim Demir, HakKi Kalkavan, Salıh Aydın, beraatlerini ıstedıler. Abuzer Ugurlu ise, başka bir davada yarguan dığı ıçın son söz hakkını kulla namadı. Duruşmada sanıkların akrabaları ve 19 avukat bulunuyordu. Karar venlmesi içın duruşma 16,40'a bırakUdı, daha sonra Tuncay Mataracı ve tutuklu sanıklar ellerı kelepçelı olarak arabaya bındirilduer. Tuncay Mataracı ve Şeratetun Eiçı bırlikte eılerl keiepçelı olarak arabaya, bıncurıarken Mataracı tekrar gazetecılere dö nerek «çok resim çektiniz dedi». Tutuksuz sanıkıardan U gurcan Elmas, Ali Galıp Kayran ise tüm tutukl u sanıkların arabaya binmesini bekledikten sonra Anayasa Mahkemesuıaeu ayrıldı. YUce Divanın karannın açıklanması birkaç kez ertelenca. İlkin saat 14.4U'da açıklanacagı bıldirilen karar daha sonra sırasıyia 16.4u, 18.00 ve en sonra üa 2D.10'a erıelendi. Saat 20.10'da kararın açıklanacagınm bıldırilmesi üzerin^ gazeıecüer ve saniıu<ır . . . . ı aıındılar. Anayasa Mahkemesi Üyelerinin salona girmesiyie duruşma başıaaı. KıuiıiK &uptamasından sonra kararın okunmasına geçııaı. Kararın okunması sırasında Mataracı ve diger sanıklar zaman zaman aegışik tepkiler gösterdiler. MATARACI «BU AZ 1AHU» Mataracı kendisi hakkında verilen kararı dinlerken bir ara «bu az yahu» dedi. Matara cı'nın eşi okunan kararı uuneıken ağıayarak başını elleri arasına aldı ve uzun bir süre kaldırmadı. Izleyici sandalyesindo oturan lar arasında sık sık eı saüamalar ve fısıldaşmalar oldu. Tuncay Mataracı uzun bir süre tep kide bulunamaaı. Kararın okun ması sırasında bir sanık avukatların bulunduğu tarafa dönerek bir öpıicük yolladı. BOŞVERIN ONEMLI DEGİL Kararın okunmasından sonra duruşmaya son verildi. Tun cay Mataracı 36 yıl ağır hapse mahkum olduğunu öğrenmce ayağa kalkarak «Boş vcrin önemli değilj dedi. Mataracı, izleyicüerin olurdugu yöne dönerek el'saîlâ'dı" Tuncay Mataracı ve öbür hü kümlüler, duruşmanın sona er mesiyle birlikte kapalı cezaevine götürülmek üzere arabaya bindirildiler. Mataracı, araba MATARACI: 36 YIL HAPİS ya binerken, zaier işareti yaptı. Izleyicilerden de «Yaşasın» sesıeri duyuldu. Mataracı, geniş güvenlik önlenıleri altında arabaya binerken, «Devrim mahkemesi böyle olur» şeklinde konuştu. 1DD1ALAR Yüce Dıvan, Tuncay Mataracı'yı şu iddıalar nedeniyle mah kuın etti: • 19Î5 yılından beri Haydar paşa Gumrügunde beklen yurda sokulınası yasalara uyguıı olmaınası nedeniyle ithaiuie nıusaue olunamayan yaklaşıK iki bin ton demırin hurda H.II altında çekilnıcsini temin içın 3U miıyon lira rüşvet aimak. • 1/emlr ithalatçısı olan sanık Suat Sürmen'in yurt dışuıuan genrctegı deminerın yurda sokulmasuıda her türlü Kolayliğm gösterihnesi karşıa^ında adı geçenden değişik taııiılerde toplam olarak 84 miıjoıı 500 bin ılra rüşvet almak. • Rizespor Kulübüne bin ton çay taıısisinin ve çaylarm yasaya aykırı olarak Tekcl peıakcnde satış fiyatımn üstunde satılnıasının temini için yapacağı çeşıtU yardımiar karşılığmda kulüp yöneticilcrinden P<işa Ali Alaman ve Nuri Akbu lut'tan 10 milyon lira rüşvet almak. • Anadolu Basın Biriiğiııe 100 toıı çay tahsisi ve b u çayların perakende satış fiyatımn üstünde salıimasmı sağlamak için yapacağı çeşitli yardımlar karşılığında 2 milyon 750 bin lira rüşvet almak. • Çay Kurumunun gereksinl nıı olan çay kutusu alurunda üstlenici Kahim Meydan'dan İU railyon lira rüşvet almak. • Emekli jandarma astsubayı Harun Gürel'in İpsala Guın rük Müdürlüğüne atanması için yakla^ık 11 milyon lira rüş vet almak. • Gene Haydarpaşa Gümrük Müdür Vekilliğine atarup tutuklanan ve daha sonra açığa alııian Ali Galip Kayıran'ın teK rar aynı göreve atanması için toplam olarak 9 milyon 300 bin lira rüşvet almak.» Yüce Dıvan. Tuncay Matara cı'yı dört kez de görevini kötüye kullanmak suçunu işlediği gerekeçsiyle mahkum etti. Ayrıca Macaracı'nın mevzuat hükümlerine aykırı olarak bakanlık bünyesinde çeşitli atamalar yaptığı ve bazı kişileride kayırdığı sonucuna varıldı. 30 sayfayı bulan karar metninin okunması 1.5 saat sürdü. Mahkeme Bayındırlık eski Bakanı Şerafettin Elçi'nin Habur gümrük kapısına atamalar yapması için Tuncay Mataracı' yı azmettirmek suçundan beraatine karar verdi. Sanık Köksal Mataracı 'nın ise 4 yıl 6 ay ağır hapis ve 31 milyon 875 bin lira para cezasmın yanı sıra memu riyetten temelli yoksun bırakılması ve 4.5 yıl süreyle ehliyetinin geri alınması kararlaştırıldı. Sanık Zeki Salih Rakıcıoğlu'na 1 yıl 10 ay hapis ve 1750 Jira para cezası iki rüşvet suçundan aracılık etmekten veril ö\. YUce Divan ayrıca sanık Halil İbrahim Demir'in 23 milyon 900 bin lirahk banka teminat mektubunun nakde çevrilerek müsaderesine, sanık Şaban Eyüpoğlu'nun 2 milyon G20 bin liralık servetinin müsa deresine ve ödemelerin yapılmasına kadar sanıkların ınal varlıkları üzerine konan tedbirin devamına karar verdi. GÖZLi (Bastarafı 1. Sayfada) cek dln htzmetlllerl ile ilgllidir. Tasannın 30. maddesine göre «Türk vatandaşlarının veya soydaşlarmın bulunduğu iiikclerde yurt dışı daimi kadrolara atanmıs personel ile din hizmetlcrinin karşılaanıaması halinde» şu yol izlenecektir: «Masrafları o ülkedcki hîîmetlerinin desteklenme si uyguıı görülen nıalıalli kııruhışlarca» bu din görevlilerinin aylıklan ödenecek, atama Işlemi ise Diyanet Işleri Başkanlığının önerisi İle bakanlar kurulunca yapılacak tır. Bu görevliler, ikişer yıl için atanacaklardır. Ancak, bu uygulamanın zincirleme olarak sürmesi de olasıdır. «Türk vatandaşlarının bulunduğu ülkeler» deyince akla önce Pederal Almanya ve «soydaşlarııuız» sözcügü nedeniyle de Kıbrıs Türk Federe Devleti geünektedir. Federal Alraanya'da. yurttaşlarımızın dinsel gereksinmelerinin karşılanmasmda, bazı derneklerin, nasıl din sömürüsü yaptıkları henüz bellek lerden silinmiş degildir. Yasalarm güvencesi altındakl din ve Inanç özgürlüğü kullanmak yerine, camileri, mescitleri, bazı sıyasal partilerin ka rargâhları haline getiren derneklerin, kardeşliği ve barışı temel ilke say an Islam dinine aykırı olarak, camilerde mescitlerde siyasal çalışmalar yaptıkları ve yurttaşlarımızın temiz din duygula rını siyasal amaçla kullanmaya kalkıştıklarını, devletin birçok yetkılisi bizierden çok daha iyi bil mektedir. Almanya ve de Hollanda örneklerinde acı deneylerle ortaya çıkan, din dernekleri sömürüsü, bu yasa ile bir de yabal güvenceye kavuşacak, siyasal amaçlı birçok kişi ve kuruluş, parti militan larını din adamları olarak yerleştirmek için bu ya sa maddesini alabildiğince kullanacaklardır. Buna karşı denilebilir ki, «Yurt dışmdaki din adamlarının aylıklarını ndeyecek olan mahalli ku ruluslar devletçe seçilecektir» Bu inandmcı bir gerekçe degildir. Geçmiş dönemlerde, din ve inanç özgürlügünü bazı siyasal partilerin eiiyle devlet adma kötüye kullamlmış; gerek Diyanet İşlerinde, gerekse bu derneklerde, «N'urculuk», «Süleymancılık», «Nakşjibendilil» gibi «fraksiyonlar» oluşmustur. «Süleymancıların» hangi siyasal partide nasıl örgütlendikleri, «Nurcuların» nerede, «Nakşibendilerin» hangi dernek ve kuruluşlarda örgütlendik leri, numaraları belli konpartmanlar gibi, birçok: kimsece belirlenmişti. Bir zamanlar Diyanet îşleri yaymlarınm, han gi siyasal parti yöneticisi kadrosunca kurulan ya yın şirketlerlnce dağıtıldığı, böylece siyasal propaganda ile dinsel yayınların nasıl içiçe gönderildiği, tarafımızdan belgelerle saptanmış ve çok önce belgeleriyle kamuoyuna duyurulmuştu. Şimdi, bu acı deney ve örnekler bilinirken. yurt dışında «masrafları o ülkedeki hizmetlerinin desteklenmesi uygun görülen mahalli kuruluşlarca karşılanmak kaydıyla» diye din sömürüctilerine açık kapı bırakmak, yarın giderilmesi olanaksız sorunlar yaratmaz mı?... Biz deriz ki «yaratır» Bu sakıncalan önlemek için geçmişinde din sömürüsü sabıkası bulunan bu gibi «mahalH kuruluşları» devreden çıkarmak, ayrıca din sömürüsünü önleyici önlemler almak gerekmektedir. Din sömürüsünden, bunca acı çekmis bir ulusuz. Atatürk'ün layiklik ilkesi, din sömürüsünü ön lemek için konulmuştur. Kutsal inançları, bazı siyasal partilerin elinde oyuncak yapmak. hem islam dinine, hem Atatürk'ün layiklik ilkesine ters düşmöz mi?... Tasannın bu maddesi, böyle bir sakıncalı olasılığı içeriyor. Buna karşı «Hayır, şimdiye dek, Diyanet İşlerinde de yurt dışındakl dinsel köken11 derneklerde de hlç din sömürüsü olmannştır. Hlç bir Süleymancı, hiçbir Nurcu, hiçbir Nakşibendi, buralara adımmı atamamıştır» deniyorsa. o zaman söylenecek söz biter. Devlet Bakanı Saym özgüneş, 27 Mayıs dev rimcisl saym Özgüneş, emekli kurmay yarbay sayın Özgüneş, tasannın bu maddesi üzerinde, bir değil, bin kez daha düşününüz. Düşününüz de birileri, birkaç yıl sonra sizlere «bu uyarı o zamanlar yapılmıştı, hiç kulak vermediniz» demesinler.. Bizden söylemesi. bizden uyarması.a Ulusu Bagdat'ta temaslarını sürdürdü BAĞDAT (Ajanslar) Türk Irak resmi görüşmeleri Bağdat'ta dün devam etti. Görüşmelerde ticaret. bankacüık, ekonomik işbirliği, taşımacıhk hnberleşme, bölgesel sorunlar konusu ele alınıyor. Başbakan Pülent Ulusu dün Bagdat Fııarında'ki sanayi pavyomında incelemeler yaptı. Ulusu'nun incelemlerine Ii'ak Sanayi ve Madenler Bakanı Tahir Tevfik de katıldı. Daha sonra Bağdat'taki Türk gehitliği'ni ziyaret eden Ulusu, Türk gazetecilerle yaptığı söyleşide iki ülke arasmdaki ilişkilerin geliş mesinden duyduğu memnuniyeti belirtti. Irakla telefon ve teleks bağlantıları konusunda anlaşma sağlandığını bildiren Başbakan Bülent Ulusu, iki ülke arasmdaki ilişkilerin daha üstün bir seviyeye geleceğine inandığını kaydetti. Ulusu taşımacılığının hızlandmlması için vize işlemlerine kolayhk getirilmesi konusunda da anlaşmaya varıldığmı açıkladı. Habur sınır kapısında ikinci bir köprü açılacağını belirten Ulusu Silopi • Habur arasımn düzenli hale getirilecesini, böylece iki ülke arasmdaki taşımacılığın kolaylaşacağını söyledi. öte yandan, Irak basını Başbakan Bülent Ulusu'nun temaslarma büyük önem veriyor. özellikle büyük gazetelerin ilk sahifeleri Başbakan Ulusu'ya ayrıldı. Türkmen (Bastaratı l. Sayfada) Dışişleri Bakanı, yemekte yaptığı konuşmada Türk Vunan ılişkilerine de değindi ve sözcü büyükelçi Nazmi Akıman'ın agıklamasım yineleyerek, Yunan Eüyükelçisinin getirdiği yanıtın yararlı bulundu ğunu, TüiKiye'nin diyalogun başlamasmı temenni eıtiğini an lattı. Yeni Yunan hükümetmin gö reve gelmesınden sonra iki ülke arasmdaki diyalogun kesildi ğini de hatırlatan Türkmen, «Bu bizim kendi isteğimizle ol madı. Ancak yine de kötümser olnıak istenıiyorum» dedi. Bir gazeteci Türkmen'e «Yunan Büyükelçisinin yanıtında somut ne vardı ki sizi iyinıserliğe sevkctP?» şeklinde bır soru yö neitti. Türkmen, «Speslfik olar.ı söyleycmem» diyerek mesajm içeriğini açıklamaktan kaçmdı. Bir başka soru üzerine de Tüi'kmen, AET Bakanlar Konseyi Dönem Başkanı Tinuenıans'm yarjn Ankara'ya yapacağı zıyaretin agık bir gündemi bulundugunu anlattı ve ken disiyle görüşmekten memnuıaluk duyacaklarıru kaydetti. Zi yaretin sonunda AET'nin askıya alınan 650 milyon hesap birinılik 4. mali protokolü serbest bırakma şansının olup olmadığı yolundaki bir soru üzerine de Türkmen «Yardım önemli değil. Sıkıntı içinde değîliz. Kaygılarunız siyasidir. Artık nıüUefiklerimizin bunu anlamalarının zamanı gelmiştir» şeklinde konuştu. Konuşmasında Türk dış poll tikasının temel ilkeleri üzerinde genel bir sunuş yapan Türkmen, Türkiye'nin Orta Dogu ül keleri üa ve İsiam ülkelerl ile siyasi ve ekonomik ilişkileriru geliştirdiğinı, ancak bunun Batı'y a karşı bır seçenek olmadığını, dış politikanın yeni bir boyutunu oluşturduğunu anlattı «Bütün bu boyutlar birbirini tamamlıyor» dedi. Türkmen, Türkiye'nin amacının istikrarlı bir demokrasi tesis etmek olduğunu da anlattı, «Ekonomik ve güvenlik nedenleriyle Türk dış politikası Batı ile yakın ilişkiler sürdürmeye hedef olmaktadır» dedi. Türkmen, Doğ u Bloku ülkeleri ile de istikrarlı ilişkileri temelda sürdürmek istediklerini kaydetti. Başka bir soru üzerine de Türkmen, FKÖ ile yakın ilişkiler bulundugunu iblidrdi. Türlc teröristlerirun Klistin kamplarmda eğitilmesi konusu açüdığmda da Dışişleri Bakanı «FKÖ ile bu konuyu açıklık içinde tartışıyoruz. Türk teröristlerinin kamplarda yetlştirilmediği yolunda bize güvence verdiler» diye ekledi. ABD'nin (Baştaran l. Sayfada) nistan artık NATO'nun zayıf halkasıdır. Şubat ayında Sovyet basını Yunanistan'ın Ege'de karasuları konusundaki iddialannı desteklediği zaman, VVaşhington'daki yetkililer ciddi biçimde kaygılandılar. Moskova ayrıca Yunanistan'ın Ege hava sahasına ilişkin iddialarını da destekledi. Moskova, şimdi de temkinli biçimde Yunanistan'ın Kıbrıs tezini destekliyor. Daha önceleri, Sov yetler Birliği, Türk Yunan anlasmazlığında taraf tutmaktan kaçınmıştı. Papandreu, Sovyetler'in dcste&ine karşılık olarak. NATO'nun Sovyetler Birliği ne yaptırım uygulama kararına katılmadı. Papandreu ayrıca FKÖ'nün Atina bürosuna tam diplomatik statü tanıdı. Oysa FKÖ'nün An lutuıuama kararmda, tutuk kara bürosu tam diplomalananların herbirînin ısrai ay tik statüye sahip değlldir. rı ayrı yazılınanıış ve herbıriEVREN VE PAPANDREU nin hizasında tutuklanmayı Başkan Reagan. haziran gerektiren oıaylar ve lıaUer ay rı ayrı gosterumemiş ve kanuıı ayında toplanacak olan hükumıeri suç maddesi iıer NATO doruğunda Papandbireri için ayrı ayrı beıineu reu ile görüşecektir. Reamemiştır. Kararda 353. sayılı gan'ın Orgeneral Evren'le yasanın 71. maduesine aykırı Papandreu'yu buluşturmak olarak hiçbir gereKçe yer alnıa mıştır. Tutuklama kararı nıcr isteyecegi tahmin ediliyor. ABD'nin, bu mali yıl Tür kez komutamığı emrıyle inıaz edilmck gereıurken, Askeri Sav kiye'ye silah satışı 400 milcılığın emriyle İstanbul Emni yon dolar dolaylarında. Eyet Müdüriuğü kanalıyla yerı kim'do başlayacak olan mane getirilmışur. 3D.J. saydı ya li yılda bu miktarın 900 sanın 69. maddesıne aykırı o milyon doları bulacağı talilarak tutuklama müzekKeresi tutuklanan kışucre anında gos min ediliyor. Pentagon kay terilmemiş ve kişıicrın büyuk naklarma göre, 1983 mali yıbir kısnu gece yarısuıdan soıı lında Türkiye'ye yapılacak ra evlerinde yataklarıııuan kal askeri yardım 1 milyar dola dırıiarak sivil nıemuriar mari rı aşacak. Bunun içinde fetiyle götürulmuşıerdir. Istan «F16 uçakları, «Hawk» fü bul Emniyet Mudurü ŞuKrıi ze bataryaları. helikopterBaloı ile Askeri Savcı Süleyman ler ve «Howitzer»Ier bulunu Takkeci'nîn yakın ilişkileri ol yor. duğu, Süieymaıı lakkeci'nin Askeri yardımı artırmaya kızının evtenme nıerasuninüe Şükrıi baıcı'nm gorev saati karşılık. ABD, Ortadogu stiçindu şalıitlik yapması ile ay ratejisinde Türkiye'nin rol rıca sauittir. istanoul Emni oynamasını istiyor. «tvedi yet Müdürü, Askeri Savcı Sü Gücün» bir bölümünün Türleyman TakKecı'nln değH Sıkı kiye'de üslenmesi. Mısır'da yöneüın Kanuııunun z. maddesine göre istanoul Sıkıyönetim üs kolayhklarına, ve tsrail' Komutanlıgı enıri allındadır. de silahların depolanmasiŞükrü Baıcı kanunun bu hük na duyulan gereksinmeyi müne riayet ctn.öiniştir. 2342 azaltır. sayılı kanun mahKeıne lıakinıPentagon kaynaklanna ftö lerinden birinin tutuklama k» re, yine de ABD donanması rarı vermesine yetki lanımış ise de bu yetkinin ınesai saati için Somali ve Umman'da dışında ve özel olarak kullanıl bazı kolayhklara gereksinme vardır». TüridyelşBankası Sanat Galerileri sunar Ankara IşSanat Galarîsi CENGİZ AKDUMAIM MEHMETBAYHAN CENGİZ KARLIOVA Fotoğraf Sergisi (GalerT, utusat ve dini bayramlar ile cumartesi ve pazar günTerî dışında her gün 8.30 12.00 ve 13.3017.00 arası açıktır.) Ankara İfSanat Gatertsf: Atatürk Bulvarı 77, Yenişehir. Tel: 1702 68 İstanbul Parmakkapı IşSanat Calerisi (8 Mart26 Mart) (Baştarafı 1. Sayfada) altına alınan veya tutuklanan kişllere fena muamele ve işkence yapıldığı görülmektedir. Mühim olan bunlarm resmi otoritelerin bilgi si dışında olması ve öğrenildiğinde yetkililerce olayın tahkik edllip, kanun dışına çıkan kamu görevlilerinin cezalandınlmasıdır.» ILHAN ÖZTRAK ŞİKAYETLERl İNCELIYORUZ Hükümet sözcüsü. sozle! rini «Türkiye Cumhurlyeti Hükümeti, tutuklulara ve gözaltmda bulunanlara işkence yapılmasını asla tasn vip etmemekte ve bu konu* da ihbar ve şikayetleri en. ciddi bir eekilde incelemek • tedir» diye aürdürdü, şöylo devam etti: «Son olarak Uluslararası Af Örgütü tarafından işketl ce nedeniyle öldüğü iddia edilenler hakkında adı ge> çen örgüte verilen bilgiler ve şimdi yapılan bu açıklaı mada tarafımızdan bu konuda gösterilen hassasiyetin ve kararlılığın belirgin bir öty neğidir. Ancak, bir hususu da unut mamak gerekir. Günde orta1 lama 22 kişinin anarşik o> laylar sonucu öldügü bir dö nemden sonra ülkemizin hu zura kavuştugu bir anda, devamlı olarak işkence iddiaları ileri sürülmektedir. Bu tutum, Türkiye ve 12 Eylül yönetimi hakkında olumsuz bir görüntü yaratmak çabasından başka bir şey değildir. Bir kere daha belirtmekJ te yarar vardır ki, 12 Eylül yönetimi tamamen kanunların çizdiği smırlar içinde ha rpket etmektedir. Sanıklar, bagımsız ve normal mahkemelerin önünde yargılanmaktadır. Bir iç harbin eşiğindert dönpn hiçbir ülkede yöne^ timler bu derece kanuna vei mahkcme baerımsızhğına say; gı pöstermemiîjtir. AF ÖRGÜTÜ ÖN İNCELEME YAPMADI Açıkladığı^ım rakamlarJ dan ve verdi&im bilgilerden de anlaşılacafcı üzere, Uluslararası Af Örgiitü çeşitlt kp.ynaklardan kendisine intiUal oden verileri hiçbir ön incelemeye tabî turmadan kulianmıstır. Uluslararası Af Örgütü'nün bu yaklaşımınt ciddi ve tarafsız bir tutum' olarak nitelendirmeye inn kan yoktur.» ri YILDIZ BURSA Resim Sergisi (8 Mart26 Mart) Gravür Tekniği Orijinal Tarama (Karma Sergi) (Galerl, ulusa! ve dinî bayramlar üa pazar günleri dtşinda her gün 12.00 19.00 arası açıktır.) Iftanbul Parmakkapı İf • Sanat Galerldt Istiklal Cad. Yürekli Han Kat: 2, Tel: 44 20 21 İzmîr İşSanat Galerisi MEHMETAKBABA ÜGDMHP (Bastarafı 1. Sayfada) rarının gerekcesinde, tSanıklardan bir bölümünün Ülkücü Gençllk Derneğinln yönetlclleri olduklarmın saptandığını, ÜGD'nin ise MHP ile lllşkili bir kuruluş olduğunun blllndiği» belirtildi. Mehmet Taşkan ve arkadaşları 1978'de Bursa Eğitinı Enstıtüsü Müdür Yardımcısı Sabit Bayındıran'ı öldürmeye teşebbüs, CHP i| binasına bomba atmak, bomba imal etmek suç larından Bursa Cumhurjyet Savcılığınca dava açılmış. Bursa 2'ınci Ağır Ceza Mahkemesi ile, İstanbul Sıkıyönetim 2 nolu Mahkemesi ayrı ayrı görevsizlik kararları vermişlerdi. (8 Mart26 Mart) Doç. Dr. TÜLİN CIÜZOĞLU Seramik Heykel Sergisi (Galeri, tılusal ve dini bayramlar ile cumartesi ve pazar günleri dışında her gün 3.0018.00 arası açıktır.) İzmir îş Sanat Galerisi: Mimar Kemalettin Cad. No: 2. Tel: 14 12 50/376 Anayasa IŞ BANKASI TÜRKİYE (Bastarafı 1. Sayfada) kaydedip süre istediklerini söyledi. «Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa konusunda görüşü hazırlanmaktadır, elimizdeki davaları karara bağladığımızda görüşümüzü komisyona hemon göndereceglz» dedi. (Bastarafı 1. Sayfada) sunda yapılan bilimsel çalışmalarda deniz dibinden ve deniz suyundan çeşitli ömekler alındı. Prof. Dr. Erol tzdar'ın başkanlığında önceki gece saat 20' de Urla limanmdan ayrılan Piri Reis, saat 23'de uluslararası sulara girdi. Prof. Erol Izdar ve Dr. Şerif Başoğlu, araştırmalanmn deniz kirlüiğinin saptanmasına yönelik olduğunu belirterek şun ları söylediler: «Foça 8 projesiyle Türkiye'nin ulusal sınınndakl kirlenme yi saptamaya çalıştık. Bu çalışmamız, uluslararası boyuttaId Med Pol projesl çerçevesin de gerçeldeşecektir. Akdeniz'in kirlUiğüıl ve alınması gereken önlemleri saptamaya yönelik Med • Pol projesine kıyısı olan bir ülke olarak katumamız bîr görevdir.» Merkezi îsviçre'de bulunan Med Pol'Un proje oîarak gerçekleştirilmesi için Türk hükümetinin 20 milyon liralık bır ödenek ayırdığmı ve deniz kirliliğinin önlenmesi için bu projenin uluslararası boyutta olması açısından önem kazandığını belirten Prof. İzdar ve DT. Başoğlu, Ege'deki bu tür bilimsel çalışmalarm sürdürülecegıni kaydettiler. Piri Reis, dün sabaha karşı, Limni adasının 30 mil güneyınde, Midilli'nin de 16 mil doğusunda sonar aracıyla deniz dibinin yüzey şekillerüıi saptadı, trolle deniz ürünleri ile çeşitli metrelerden deniz suyu örnekleri aldı. Proğram gereğl günlük çalışmasını 04.25 08.00 arasmda tamamlayan Piri Reis, saat 11. 40'da ulusal sulara girdi. Saat 09 sıralarında hava bozdu, rüzgânn hızı 90 kilometreye kadar çıktı. Araştırma gemisl Bozcaada açıklarmdan saat 17'de Çanakkale limanına yanaştı. Piri Reis
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle