19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhurîyet 12 8 ŞUBAT 1982 Ermeni terorizmi ve görevimiz Ç Ç Aydınlarımız, yazarlarımız, araştırmacılanmız dünya kamuoyuna suikastlerin hukukun temel ilkeleriyle çatıştığını ve tertipçilerin kan dökümünü tek yönlü olarak siyasal nedenlere bağlama çabasının geçerli olmayacağını yabancı dildeki yazılanyla. konferanslarla, tartışmalarla her yerde göstermelidir, j Cumhurîyet SORDU! Türkkaya ATAOV YANITLADIİ Türkkaya Ankara Ümversıtesı Siyasal Bilgiler Fakültesirir de öğretim üyesi olan Proİesör Türkkaya Ataöv, Amerika'da Uluslararası İlişkiler ve Iktisat bölümlerinde Syracuse ve New York üniversitelermden iki master derecesinden son ra 1959'da siyasi ilimlerde doktora aldı ve o tarihten bu yana çeşitli dillerde Türk dış politikası, Amerikan tarihi, Afrika, Ortadoğu ve silahsızlanma üzerine kitapları ve bi'.imsel araştırmalan yayınlandı. Ataöv'ün, yurt dışında 6 kitabı yayınlandı. SBF'de verdiği dersler arasmda yer alan «Ermeni sorunu» konulu lisans üstü dersi önümüzdeki yarı yılda baş layacak. Ataöv, halen Ermeni sorumınu inceleyen yabancı dilde bir kitap ha zırlıyor. Prof. Türkkaya Ataöv arkadaşımız Ali Sirmen'le j 'ALÎ SİRMEN: 'Ermeni sorunu*nun tarih, hukuk ve bugünkü uluslararası ilişhiler yönlerinden çok yanlı bir konu olduğu kuşkusuz. Her yönü için uzun inceleme ve anlatımlar gerekli. Son suikastın bize hemen anımsattığı konu uluslararası terörizmin nite.liği ve dünya toplumunun ona karşı daha etkin kararlar alması gereğidir. İkinci olarak, yeryü zünde bir Ermeni devleti vardır ve her siyasal eğilime uyacak ikiz devletler yaratmak ne olanaklıdır, ne de bir çıkar yol. Üçüncü olarak. Doğu'daki gerçek Ermeni nüfusu. Sonra, Ermenilerin yabancılar tarafından kendi amaçları için hullanılmaları... PROF. ATAÖV: Bun'arın her biri ayrı birer inceleme konusu: Örneğin, baştan başlarsak, Türkler Anadolu'ya geldiklerinde Ermenilerin durumu: Ermeni Patrikliğinin Osmanlı desteğiyle kurulması; Osmanlılardo «millet» sistemi; kamu hizmetinde Ermeniler; Doğu Anadolu'da yerel yönetime katılmaları; özeı yaşamda yerleri; Güney'e almma nedenleri v.s., v.s. Bundan ötürü, konuyu mutlakc sınırlandırmak zorundayız. Izin verirseniz bütün bu noktalar icinde, bu kez, yalnızca Türk görüşünü, kiş1 ve Türk kurumları olarak, dünya kamuoyuna iletmede başlıca sorumluluklanmıza değinelim. Bu konu bile burada oncak sınırlı olarak ele alınabillr. Devletln tanıtma görevl olan resmi temsilciliklerinl bunun dışında tutuyorum. Üstünde konuşacoklarımız belkl Ermeni sorunu konusunda yabancı yayınları Izleme, bunları gerekirse yanıtlama. bu konuda yabancı dilde araştırmalar hazırlama, objektif yabancı yazarlara Ermeni tedhişçllerince yöneltllen baskılara karşı Izlenecek tutum, Türk Ermenilerinin durumunu ve tutumlannı gercekcl ölcüler lclnde yansıtma ve konunun bazı komşularımıza, özellikle Araplara doğru olarak tanıtılması diye özetlenebilir. Ç ^ Araplara, Filistin sorunuyla Ermeni sorununun paralel olmadığını göstermeliyiz. Büyük Ermeni kitlesi şiddet eylemlerini desteklemiyor. William Saroyan yıllar önce Türkiye aleyhine gösterilere katılırdı. Tuttu buraya geldi. Fik ret Qtyam ona Anadolu'yu gezdirdi. Dedelerinin köyünde öyle karşılandı. bugünlere öyle bir bakıldı ki dönüşünde bir daha aleyhimizde bulunmadı. 5 * taşlarımız icin de herşey yapmaya değer. Ancak, yapmadıklarımızla da suclanmayalım. Bazı şeyleri Türk yazarları ve araştırıcılarıyla Ermeni ytizarlarının karşılıklı konuşmalarında herhalde yarar var. Bircok kızgınlıklar yanlış bilgilerden de kaynaklanıyol, Ama bir tahribat yapıyor, hakkımızdakı imajı bozuvor. «Jamanak» gazetesinin bir yayını var: «Türk Ermenilerinden Gercekler» diye. Buna benzer daha cok sayıda yayın yapılmalı. SİRMEN: Dünyada Ermeni teröristleriyle aynı görüşleri ve eylemleri paylaşmayan büyiife, fakat hareketsiz bir kitle yofe mu? PROF. ATAÖV: Önce, Ermenilerin bir devleti var: Sovyet Ermeni Cumhuriyeti. Bunun dışında, Kafkasya'da ve Rus Cumhuriyeti'nde, Amerika'da, Avıupa'da birkac ülkede, Ortadoğu'da. hatta Afrika'da Etyopya'dc ve Avustralya'da Ermeniler var. Amerika ve Kanada'dakilor herhalde yarım milyon kadar. İsroil'de Yafa yakınlarında da ancak 300. Büyük Ermeni kitlesi şiddet eylemlerine katılmıyor ve onaylamıyor. Bircok Ermeni cevrelerl gizli örgütlerin Türk diplomatlarına saldırmalarıyla, Türklerin bunlara Doğuda toprak vermeyeceğini ve Los Angeles, Londra, Viyana, ya da Sydney'de Işinî kurmuş bunca insanın kalkıp, diyelim, Bitlis'e gelmeyeceğini çok iyi biliyorlar. Bunları bona Ifade ettiler de! Hem de yabancı Ermeniler. Tanıştığım bazı ılımlı kişilere şunu scylemiştim: tBen, T.C. yurttaşı olarak, Doğu'da parasıyla bir tarla almaya bile kalksam, toprağına v» çevresine bağlı olan köylü, bu yabancı acaba kim diye soruşturur. Olmayacak duaya âmin demenin kimseye yararı yok. £ Ç Ermeni görüşlerini iyi bilmeliyiz. Bazılarında çok önemli bilgiler, yerine göre «itiraflar da» yer alıyor. Türkiye'deki bazı olaylar da dışa yanlış yansıyor. Newyork'ta görüştüğüm «The Armenican Reporter» dergisi'nin sorumlusu da bunlardan yakındı. Düzeltilmesi gereken bir şey varsa düzeltmeliyiz. " * SİRMEN: O halde, sizce ilk yapuması gereken nedir? PROF. ATAÖV: Önce, bu konuda yayınlanmış olanları saptamak. Bundan ötürüdür ki, Siyasal Bilgiler Fakültesi yayınlarından olmak üzere, 400 kaynaklık bir «Ermeni Sorunu Bibliyografyası» cıkardım. Uzun gibi görünüyor ama, aslında, değil. Bugün, listeyl on katına cıkarabilirim. S1RMEN: Bunun içinde uluslararası terörizmle ilgili yaymlar da var mı? PROF. ATAÖVr Olm«Jı. Bir yerde gizlenerek diplomatik koruma ve ayrıcalığı olan birine ateş etmek, eskl Asya, Yunan site devtetlerl ve Romalılardan bu yana, yazılı antlaşmalara bile gere'' duymadan, teamülle, yanl sürekll uygulamayla yerleşmiş ve sonra devletler hukukunun bir parçası oimuş kuralları açıkco ciğnemekîir. Tünn Ermeni toplumu ve dünya kamuoyu bunu böyle bilmeli, diplomasl temsilcilerinl koruyacak daha etkln, daha bağlayıcı, daha bilincll ve işlerllğl olan kararlar hızla alınmalıdır. Ortada Avrupa Konseyl Parlamento Kurulunun 27 ocak 1977 tarlhli ve 648 sayılı bir Konvansiyonu da vardır. Bunun birlncl maddesl, diplomasi temsilcllerl da dahll olmak üzere, Uluslararası korunmadan yararlanan kişllere saldırıların «Slyasal bir tahrlkten kaynaklanan siyasal bir hareket olarak değerlendirilemeyeceğini» belirtmektedlr. SİRMEN: Bunu izleyen Birleşmiş Milletler kararlan da olacaktı.. PROF, ATAÖV: ikl <ane. 15 aralık 1980 tarlhlisl diplomasl temsilcil«rinin korunması ve güvenliğl lcln etkin önlemler Istiyor. 20 ekim 19Ö1 tarihlisl de bu kararı peklştiriyor. SİRMEN: Söz konusu olan yalnız Türk diplomatları da değil PROF. ATAÖV: Diplomatik masuniyet ve ayrıcalıklar kurumunun korunması. İşte, bu konuda yazarlarımız ve araştırıcılarımız riıinya kamuoyuna ve Ermeni coğunluğa suikast eylemlerinin uluslararası hukukun temel İlkeleriyle acık ve kesln blcimde cotıştığını ve tertipçilerin kan dökümünü tek yanlı olarak siyasal nedenlere bağlama cabasının gecerli otamayacağını, yabancı dildeki yazılarla, konferanslarla ve tartışmalarda her qittiklerl yerde göstermelidirler. SİRMEN: Bu sözlerden sizin bu çerçevede yayınlarınız, en azından girişimleriniz olduğu, ancak çok sayıda kimsenin hatılması aerektiği sonucunu çıharıyorum. PROF. ATAÖV: Benlm oldu: ancak bir yazı kampanyası eksikllği hâlâ var ki. örneğin Koliforniya Üniversitesi'nden Prof. Normon Ravitch. aralık 1971 tarihll ve Londra'da cıkan «Encounter» dergisine yazdığı 16 sayfalik Incelemede, Hitler'l bile Türkiyo aleyhinde kaynak olarak gösteriyor da, suikastların hukuka aykırıiığına hic dokunmuyor. Bize kan,'i büyük bir haksızlık "Aydınlarımıza hemen yapılacak işler düşüyor, olduğu lcln de, yozar adına da üzgünüm. Ben bu yazıyı yanıtladım. Aynı blcimde, Prof. David Marshall Lang ve Christopher VValker, Londra'da yayınladıkları «Ermenller» adlı kitaplarında, Türkiye aleyhine kullanılabilecek bircok ayrıntıdan yararlanmak istiyorlar da, diplomatlara saldırıyı kınamak akıllarına gelmiyor. Bu çift standartlı bir uygulamadır. Bu tercihli yaklaşım Türk yazarlarının tepkisiyle herhalde son bulmalıdır. SİRMEN: Sözünü ettiğiniz Prof. Lang'a bazı çevreler, yamlmıyorsam, 'Ermeni dostu» diye aşağı . yukan 'resmi' bir ünvan da vermislerdi.. PROF. ATAÖV: Doğrudur. Ancak bu kişinin yukardakl araştırmanın yirminci sayfasındo, Batı'da yaşoyan ve «Ermeni yurtseverleri» diye tanımladığı cevrelerin Sovyet Ermenistanı'nın, ilk olayda, Sovyetler Birliği'nden oyrılmak icin fırsat kolladığına inandıklannı da yczmaktadır. Bu değerlendirmeye Sovyet araştırıcılarının da dikkatini cekmek isterim. Prof. Lang'a «Ermenilerin dostu» diys bir unvan verilnıiştlr ama, bunun yalnız bize düşmanlık anlamına gelmediğl de anlaşılıyor. SİRMEN: Konunun yabancı yaymlarda artan bir ölçüde ele SİRMEN: Örneğin, son zamanlarda hangileri? PROF. ATAÖV: Belcika'da Flâman dilinde cıkan «Inforlent Dossiersnin 15 ekim 1981 tarihll sayısında Türk görüşlerine büyük ölcüde yer veren bir inceleme çıktı. Türkiye'den yüreklendiric! mesajların gitmesi ancak yerinde olur. SİRMEN: Ermeni yayınlarından ne dereceye kadar yararlanabiliriz? PROF, ATAÖV: Önce, hepsi okunmalı. Ermeni görüşlerini iyi bilmeliyiz. Içlerinde ciddı araştırmalar var. ikincisi, bazılarında cok önemli bilgiler, yerine göre «itiraflar» da yer alıyor. örneğin, K. S. Papazyan'ın kitabı. Bunun özetini ben basında yayınladım. Bu Ermeni yazar, iki önemli şsy söylüyon ('ll Daşnaklar antidemokratik bir örgüttür; (2) Türkiye ile bugünkü sınırantlaşmalarl a düzenlenmiştir. Louise Nalbantyan'ın doktora tezinde de aynı örgütlerin tedhişine örnekler var. Sovvet Ermenisi olan S. M. Agopyan, Doğu Anadolu'da emperyalizmin oyunlarını S8rgileyecek önemli ipuçları veriyor. SİRMEN: Yayınların önemi su götürmez. Yayın dışında dikkat edilecek ve tepki gerektiren başka neler var? ( ^ Fransa'nın Ermenilere gösterdiği ilginin gerçek nedenini belgelerden çıkarabiliriz. 1919'da Fransa Ermenileri koru ma gerekçesiyle İskenderun ve Mersin'e çıkmak istediğini bildirir. ABD ise Batum'u önerir. Fransa aslında gizli Sykes Picot Antlasması'nda kendisine aynlan yerlere sahip çıkmaya çalışmıştır. " * Freidman: Reagan Thatcher'den daha sanslı 2ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) «ABD'dekl ekonomik durumun İngilteıe'yc oranla çok daha iyi olması önemli bir gerVek. Bizde kişı başına düşen deviet harcamaları İngiliz'lerinkine cıranla diişiik» dıyor ünlü ekonomist Friedman. ABD'nin daha fazla snnslı ulmasını ıse şöyle açıklıyor Friedman: «Bizim sendikalarla sorıınlarınnz yok. İşçilerimizin beşte biri bile sendikalı değil. Dfvlct firmalarımız olmadığı için öyle sorunlarunuda yok. Sosyalist dJişüncenin Büyük Britanya'da çok güçlü kökenleri var. İşte Kcagan'uı. Thatclıer'e karşı şansı bu nedenlerle çok daha fazla..» ranırınuş Alman Dsrgisi Der Spiegel'in Friedman'la yaptığı söyleşinin ikinci bölümü şöyle: SURU Şimtü de müsaadenizle Reagan'ın ekononıisine geIplirn Onun eknnonıik sörüşleri, Thatcher'inki gibi sizden kaynaklanınakta. Bıına rağnıen Thatchcr'le Reagan'ın arasında larkl.iT var mı? V'ANl'l Polıtika aynı, Margaret Thatcher de Ronald Reaç;an gıbı prensipleri olan bir kişidir. Müsaadenizle yaşh hocam Frank" Knight'in bir öyküsünü anlatayım: Yaban ördekleri grup halinde V şeklinde, önde başkanları olmak üzere uçarlar. Zaman zaman da oncünün arkasındaki ördekler de, gidişe yön verirler. Önder bir ara arkasmda kimsenin kalmadığım farkederse, başka bir grubun önüne geger. SOKU Siz genellikle politikacılann bu ördeklere benzedikicrı kanısında mısınız? YANIT Evet onlar toplumun nereye gittiğine dikkat edip onların başında olmaya dikkat ederler. Thatcher ve Reagan bu yönden kuraldışı kişilerdi. Ronald Reagan 30 yıldır aynı yold'a, rıalk nihayet bunu görüp ona katıldı. O demlr gibi bir adam, Margaret Thatcher de demir gihi bir bayandır. SORÜ Demek ki Urisi de demir glbl ördekler. Ama buna rağmen aralarında fark yok mu? YANIT Onların durumlarında farklılıklar var. Reagan kendi öz partisi ve halkı tarafından Margaret Thatcher'den daha fazla yardım gönnekte. SORU Sizin incelemelerinize davanarak Thatcher ve ReaK»n arasındaki farklara gelelim. YANIT Halkın ve partinin Reagan'ın yanında olmasından başka ABD'deki ekonomik durumun tngiltere'ye oranla çok daha ivi olması da. bir önemli eerçek. Bizde klşi başına düsen deviet harcamaları îngilizler'inkine oranla çok düşlik. Büyük Britanya'da olduğu gibi sendikaîarla sorunlarımız yok. îşçilerimiüin beşte biri bile sendika üyesi değil. Deviet firmalanmız olmsrtıgı için o tür sorunlarımız da yok. Sosyalist düşüncelerln Bü?Kik Britanva'da çok früçlü krikenleri var. Kamrnca da Reagan'ın programmın Thatcher'inkine oranla şansı çok daha lazla. Afrika'da uluslararası bir toplantıda bir Ermeni profesör tanıdım. Gerekirse, konuşmamızın uzun hikâyesini birgün anlotırım. Kendisi Ermeni teröristlerine şiddetle ve açıkca karşıydı. Terör c.kmaz bir yoldur. Büyük kitlenin bunun önüne ağırlığını koymasi gerekir. Ermeni teröristlerin bir kısmının Lübnan'dan kaynaklandığı, hatta FKÖ'nün bir bölümüne yanaştığı söyleniyor. Bu doğru mu, değil mi ben bilmiyorum. Doğruysa, burada da Türkiyell araştırıcılara bir görev düşüyor: Araplara Filistin sorunuyla Ermeni sorununun pcralel olmadığını göstermek. Ancak, konuyu oniarın en iyi kavrayabilecekleri bicimde, her iki sorunun gecmişinden örnekler ve karşıtlıklarla sunmak gerekir. Ba?ı yabancı yaymlar, Doğu'da Ermeni devleti kurma girişimlen ile Filistin'de bir Siyonist deviet yaratma cabaları arasında benBir yere gizlenerek diplomatik koruÇ ( Bazı yabancı yazarlar Türkiye'ye karzerlikler gösteriyor. ma ve ayrıcalığı olan birine ateş etmek şı çift standart kullanmaktadırlar. BuSİRMEN: Örneğin?... eski Asya, Yunan devletleri ve Romana Türk yazarlar dengeli bir tepki gösPROF. ATAÖV: 1917 Balfour Bildirisi'nde Filistin'dekl Arop çolılardan bu yana yerleşmiş, devletler termelidir. Türk görüşlerine yer veren ğunluk nasıl «Yahudi olmayan topluluk» diye geciştiriliyorsa, bircok Botı yayıntndo da, örneğin, Viskont Bryce, D. M. Lang, hukukunun bir parçası olmuş kuraHa •*" yaymlar içinde yüreklendirici mesajEdwin Bliss, Henry Morgenthau, B. F. Nordmann, W. W. Rockn açıkça çiğnemektir. 5 5 lar yollanmalıdır. 3 5 well, Talcot Williams ve başkaları Müslüman ve Türk varlığını görmezlikten geliyorlar. PROF. ATAÖV: Prof. Stanford J. Shavv'a Kaliforniya Onlverslalındığına tanık oluyoruz. Son bir iki ayın yabancı yayınSİRMEN: Bazıları da, Prof. Shaw vo bazı Fransız yayınlatesi'nde bazı cevrelerce yapılan baskıyı kınamak gerekir. Baş rı Kafkaslardan Rusya içine, Anadolu'ya, hatta Balkanlara lanna kısaca bakalım. ka birısi de aynı üniversitede görevli olan ve tam karşıt görüşPROF. ATAÖV: Birlikte bakalım. Hemen göreceğiz kl, Türkiyell yayılan, bu arada Etyopya'ya kadar uzanan Ermenilerin hiç lere sahip Prof. R. Hovannisyan'ı orada istemeyebilir. Oysa bir aydına hemen yapacok işler düşüyor. Fransa ve İsvicre'deki bir yerde coğunluğu olusturmadıkl nm yazıyorlar. üniversitede böyle bir ayrmtıda farklı düşünenler tabii ki cıkason yargılamaiar nedeniyle «Tribune de Gsneve» ve «La Suisse»PROF. ATAÖV: Bu da doğru! 21 aralık 1981 tarihli «Tribuns caktır. de te;< yanlı sayılabllecek yazılar çıktı. Ben kendim yanıtlade Geneve»deki bir yazı Ermeni ve Siyonist iddialar arasındadım. Gene Prof. Lang'ın tek başına yazdığı ve yeni cıkmış olan ki paralelliğe dikkati cekiyor. Bu yazıyı Filistinlilere gösterelim. SİRMEN. Sizce Türk Ermenilerinin tavrı dışarda iyi bilini«Menfada Bir Ulus: Ermeniler» adlı kitabı Dublin'de yayınlaSiyonizmin kuruculan, değişen koşullara göre, ilgili bütün devyor mu? nan 12 aralık 1981 tarihll «Irish Independentste konuyu bilmeletlere yanaştılar. Ayrıntıya girmiyorum. Ermeni sorununa ilişPROF. ATAÖV: Türkiye'deki bazı olaylar dışa yanlış yansıyor. diğl anlaşılan Sean Cantvuell adlı biri tarafından tanıtılıyor. 21 kin belgelerde de benzer olaylar var. Birkac ay önce New York'ta gördüğüm ve «The Armenian Rearalık 1981 tarihli «Newsweek» dergisinde George Will, «Din SİRMEN: Bir örnek de burada verelim. porter» dergisinin sorumlusu Sayın Edvvard Bogosyan da havave Nükleer Silahlar» başlıklı bir yazıda, konuyla hic ilgisl yokPROF. ATAÖV: Fransa'nın 1919'da Ermeni sorunuyla Hgisinl ve yı bulandıran bu yanlış yansımalardan yakındı. Düzeltilmesi geken, Ermeni sorunundan söz ederek bunu Yahudi katliamıyla bu ilginin gerçek nedenini Ralph Elliott Cook'un 1957'de Fletreken bir şey varsa düzeltmeliyiz. Ermeni asıllı yurttaşın hickarşılaştırmaktadır. Bu tutum ikl şeyi gösteriyor: Şartlanma ve cher Okulu'nda yaptığı doktora tezinden ve bu arada Amerikan birimizden farkı yok. Onun mutiuluğu bizim mutluluğumuz icin sadece bir kulak dolgunluğu. Bu yazara ve dergiye bir sürü ve Fransız belgelerinden izleyebiliriz. Clemenceau, 29 ağustos şarttır. Her ülkede coğunluktan farklı olan insanlar var olmadengeli tepkl giderse, söylediklerini daha lyl araştırma gereği1919'da, Fransız hükümetinin 12.000 askerle ve «Ermenileri kolıdır da İnsan hoşgörülü davranmayı ve cokuluslu bir dünyada nl herhalde duyacaktır. Bircok arkadaşımız bu tepkiyl kendiliruma gerekçesiyle» İskenderun'a ve Mersin'e cıkmak istediğini barış icinde yaşamayı böyle öğrenir. Değişik kültürlerden de ğinden gösteriyor da. bildirir; Amerika ise, Batum'u önerir. Amerikan Dışlşleri Bakanyararlanacak, onun zevkini tadacaktır. Ermeni kültür ve sanatlarına ilişkin yazıları hep zevkle okurum. 1953'de cıkan ilk kl lığına yazılan 30 ağustos 1919 tarihli ve 72, 119/6462 sayılı belSİRMEN: Böylece, yabancı yayınlan izlemeyi ve Türkiyeli ge, Fransa'nın asıl kendi amaçları uğruna, «Anadolu'ya ayak yazar, arastıncı ya da kurum olarak, ağırbaşlı. objektif, bil tabım VVilliam Saroyan'dan hikâyeler cevirisiydi. Aynı Saroyan basmak icin» bu harekâtı önerdiğini acıkça söylüyor. 22 eylül yıllar önce Türkiye'ye karşı nümayişlere katılırdı. Tuttu buraya aili ve zamanında gösterilmesi gereken tepkileri zorunlu tarihll belgede yazıldığı gibi, Mersin ile Erivan arasında yüzgeldi. Fikret Otyam ona Anadolu'yu gezdirdi. Dedelerinin köyüsayıyoruz. Aynı yol, leyhteki yazılar için de söz konusu ne gitti. Öyle bir karşılandı, bağırlara öyle bir basıldı ki, ko lerce kilometre var. Fransa asıl gizli SykesPicot Antlasması'nda olur mu? kendine aynlan yerlere sahip cıkmaya cabalıyor. Amerikan belnuktur, dedesi «köylümüzdür» diye, dönüşünde bir daha aleyPROF. ATAÖV: Onları da doğru ve yerlnde buluyorsak, en azıngesindeki şu yargıya bakınız: «Fransız hükümeti, Ermenilere himizde bulunmadı. Dostluk icin herşeyi yaparız. Ermeni yurtdan teşekkür borçluyuz. karşı en aldatıcı bicimde davranmıştır.» Bu gercekler yabancılara, bu arada Araplara anlatılacaktır. Söz bir kez daha Filistin'e gelmişken, İsrail'in 1967 saldırısından sonra, Kudüs'ün Arap toprağı olan doğusu da düşman eline gecince, işgalcilerl karşılamaya gidenlerin başında Ermeni Patriği yok muydu? Acaba neden? Bu tavırların nedenini araştTip bulacağız. Özellikle dıştaki bazı Ermeni gruplarının konuya daha cok duygusal yaklaştıkları vo objektif olamadıkları ortadadır. Hele kan dökümü ve türlü baskı yolları çözüm değildir. YOKSUL BİR AÎLENİN 16 17 YAŞINDA de sosyal programı daha fazla kesme önerlsinde bulunuyorsunuz. Neden? Kt ÇOCUĞUNUN KÜÇÜK YAŞTA ÇALIŞYANIT Sosyal program kelimesi insanı yanlışhğa götüreMAYA BAŞLADIĞI VE VERGÎ ÖDEDİĞÎ bilir. Ödünç para, yiyecek kuponu alan üniversite öğrencilerinin ailelerinin orta veya yüksek gelirlerl olan kişilere yardımNİ VURGULAYAN FRİEDMAN «FAKİR larm azalması mı ölçüsüz? Yoksa iyi kazançlan olan kişllerin LER GRUBU HER ZAMAN DAHA UZUN yararlandıklan kültür kurumları ile radyo evlerine yapılan yarüımlarm azaltılması mı sosyal değil? SÜRE VERGİ ÖDER» DİYOR. SORU Bununla sosyal programın nlmetlerini orta ve yüksek geliri olan sınıf mı kullanıyor demek istiyorsunuz? YANIT Tam dediğiniz gibi. SORU Ronald Reagan 1984'e kadar deviet bütçesini denk SORU Sosyal programın kötüye kullanılnıasııun önüne duruma getireceğine söz vermişti. Kısa bir süre önce bundan vazhiçbir zaman geçilemez. geçmesi halkın ona olan güvenini sarsmayacak mı? YANIT Burada konu yalnız kötüye kullanılma değil. SosYANIT Evet, bu onun için bir sorun, bu kadar ileri gideyal sistemin tümü. Örneğin Sosyal Sigortalar programım ele ceğini sanmıyordum. Önceden buna söz vermemesi gerekirdl. alın, bundan, öncelikle iyi kazanan grup yararlanır. Az kazanç Ama Başkanm programındaki bu harcama azaltmasımn, kongre auzeyınaeJu Dir aılenm ıti1/ yaşındakı çocuğu küçük yaşında tarafından kabul edilip edilmiyeceğini de bilemiyorum. Şunda çalışmaya başlar. Ve vergisini de öder. Ama benim çocukıarım da eminim ki, kongreye yapılan, vergi ve deviet harcamalarının veya benim gibilerin çocukları ise, 25 yaşlarında para kazanmaazalması konusundaki baskı sürecektir. ya ve vergi ödemeye başlarlar. Fakirler grubu her zaman daha SORU Bir çok ekonomistte Reagan'ın ekoııonıi politikasıuzun süre vergi öder. Peki ama, kim daha fazla yaşar? Sosyal nın başarıya ulaşmayacağı çünkü çelişki içinde olduğu, kanısı Sigorta sistemi, az kazanandan alıp, çok kazanana paylaştırmış var: Bir yandan Merkez Bankası biitçe açığı ve yüksek enflasyon olur. nedenleriyle faizleri yükseltiyor ve konjonktürü de frenliyor. SORU Bircok ekonomi usmanı, sizin reçetenizin, ideal U Kkspansif bir finans politikası yapan Reagan vergileri azaltıberal pazar ekonomisinin olduğu bir ülkeyi, çok iyi bir sonuyor. Sizin meslektaşınız Galbraith bunu aynı anda tepeye tırca götürecegi kanısındalar. Ama, gerçckte. sendikalar. büyük fırmanma ve tepeden aşağı inme deneyimine benzetiyor. malar veya karteller OPEC gibileri, sizin para politikanızı etYANIT Siz de bilirsiniz ya, Galbraith bir cümleyle hemen kilemeye, değiştirmeye en azından da frenlemeye çahşacaklarsonuca varmaya çalışır. O böyle bir insan. Gelecek şu ki, budir. İşte bu nedenle de ekonomik ve sosyal uyum görevi eğer günün yüksek faizini bütçedeki açığa bağlayamayız. Bu enflasyonsuz olacaksa, uzar ve acılı olur. doğrudan doğruya yanlış. Milli gelirimize göre bu bütçe açıYANIT Doğal olarak bu uyum, sendikalar ve eksik olan ğı 1976 ile 1978 arasmdakinden daha fazla değil. Ama, faiz oranı o zamana göre çok fazla bu faizlerin yüksekliği Merkez Ban firmalar arasındaki rekabetten dolayı frenlenecektir. Ama bu, para politikasının yürümeyeceğini göstermez. Sendikaların ve fırkası'nın para politikasıyla açıklanamaz. Çünkü, onlar parayı malann olmadığı ekonomik baskı, sendikaların ve pazara hakim gerçekten sıkı tutmadılar. firmaların bulunduğu yerde olduğu gibi vardır. örneğin SovyetSORU Peki bu kadar yüksek faiz nasıl oluyor? ler Birliğinde işler yürüyor çünkü orada da pazarlarda geçerli YANIT Son oniki ayın yüksek faizini nasıl açıkhyacağıgüçler vardır. Eğer bu güçier olmasaydı.» mı bilemiyorum. Bunu ne bütçe açıgı ne ds para politikasına bağlayamazsmız. SORU Bundan dolayı siz yasal olmayan ekonominin güçSORU Demek M, siz ekspensiv bir finans politikasının lü olduğu ttalya'nın ekonomisinin diğer Batılı ekonomilere oransıkı nara politikasıyla çelişkili olduğunu kabul etmiyorsunuz? la daha az hasta olduğu kamsındasınız? YANIT Kesinlikle. Burada bir çelişki söz konusu değil. YANIT Kesinlik'.e doğru. • SORU Ama şundan oldukça eminiz kl, ABD ckonomisi SORU Siz yasal olmayan bir ekonomiye iyi mi diyorsunuz? bir durgunluğun Içine sürüklenlyor. YANIT Yasal olanmı veglerdim. Ama o tür bir eKonomi YANIT Hayır bunu sanmıyorum. (Durgunluk) ressesion bir emniyfit subabı gibidir. devletin yapt.ığı hataları dengeler. ve olduguna dair işaretler var ama, bana göre, 1979'dan beri eko de özellikle Batı Avrupa'nm sosyalist refah ülkesi ve Komünist nomimiz bir stagnasyon İçinde ve şimdilik de böyle kalacak. ülkeleri için de bu geçerlidlr. SORU Reagan'ı elestirenler onun zenginlerden az verei Bİdığuu buna karşın fakirleri gözetmediğini one sürüyorlar. Siz B t TT 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle