19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ŞÜBAT 1982 KÜLTÜR YAŞAM Cumhuriyet 5 Filiz Ali Laslo, Amerika izlenimlerini anlattı Fırcalarınî temizlemekten sıkılmıstı ^Sanatcılar aynı fikirleri paylaşmasalar bile örgütlenebüiyor, Sanat Servısl Istanbul Deviet Konservatuan ogretım uyelerınden Fılız Alı Laslo a lanındo ıncelemeler yapmak uzere Amerika ya gıttı ve do nuşunde açıklamalı ıkı muzık konferansı verdı 1962 yılından bu yana radyolarımızda yayın lanan muzık programlarıyla ve dergıierdekı yazılarıyla ta nınan Fılız Alı Laslo bu kon feranslarda mu/ıktekı yenılık lerden hem teknık hem oz yo nunde n q rışılen deneyırnlerdert sozettı ve ornekler dınlettı Konferanslara ve Amerika gezısıne bağlı olarak kendısı rie bazı sorula r yonelttık «Amerika ızlenımlerınızı gozlemlerınızı ogrenebılır mıyız'» Benım uc ılgı alanım vardı Bunlardan bırı Amerıkan halk muzığını yerınde ıncele yebılmek ıkıncısı muzık egıtı mı yapan kurulusları gorebıl mek ucuncusu de Amerıkan muzığını ve bestecılennı daha yakınflan tanımak Bır aylık bı r sure ıcınde bu oltude ge nış kopsamlı ılgı alanlarının merakını sondurmek olası de öildı Yırıe de ılk eiden bılgı edınmek ve ılgı duyaugum nıu zısyenlerle tanı^mak çalışma larını ızlemek açısmdan yarar lı oldu Kısaca ozetlemek gere kırse Amerika nın dogus>u New York Boston VVashıng ton u ıçıne alan bır ucgen yon lendırıyor Amerıkan muzık ha yatını ve daha cok Avrupa et kısı altında Orkestralara ope ralara muzık kurumlarına o zel kuruluşların ve şahısların buyuk maddı katkısı var Dun yanin en tanınmış en yetenek lı en parlak sanatcılarını top layabılme olanakları saglanı yor kurumlara Amerika nın do ğusunda muzık yasamı daha kurumlaşmış bır gorunume so hıp denebılır Guney eyalPtlerınden Nord Carolına ve Tennesse ye de gıttım Ulkenin dogusuyia ve batısıyla karşılaştırıldıgında bu eyaletlerde 'ederal yonetımın sanat kurumlorına daha cok yardımcı olduklarını gozledım Her eyalet kendı unıver sıtelerıne bagh muzık okulları nın en lyı olabılmesı gayretı ıcmde Calıfornıa da ıse daha ozgyr bır hava esıyor Kendı lerını Avrupa geleneıŞıne baglı saymıyoılar latta daha da ılerı qıderek bır Pas'fık kultu ru yarattıkları kanısındalar Ja ponya Çın Hındıstan muzık ve sanatıno >ıgı cok buyuk Do ğu felsefelerını dogunun sana ta bakışmı ve yorum bıcımınl oğrenmek ıcın bu ulkelere gıdı yorlar «Sanatçıların durumu no sıf>» Buyuk maddı olanaklara karşın Amerıkan sonatcısı da dunyanın her yerınde olduğu gıbı sureklı mucadele ıcınde Yalnız ders alınması gereken bır ozelıklerı var sanatcılar ay nı fıkırlen ya da aynı estetık deqerlerı paylaşmasalar bıle orgutlenebı lyorlar Festıvaller duzenlenıyor tanıtıcı yavmlar yapılıyor vopımcıların tamo^ men gonüllu calıştıkları radyo lar kanalıvla venı muzık anın da yayınlanabılıyor Sanatcı bır ikılemı vasıvor Hem co*< zorluk ıcmde hem de en venı aletlerı teknık olanakları kul lannbıhyor Fotoğrafa merak salan bir ressam: Man Ray Derleyen: Ya^ar ILKSAVAŞ ndre Breton un «ışın» soz cuguyle tanımladıgı, fırga larını temulemekten ıgıen dıgı ıçın resmı bırakıp fotog ratçılıga baş.la>an bır sanal,(,ı Man Ray Eger geçmışıne ba kıl< cak olursa Franoe Huser ın deyışıs le bu her telden ça lan dahının çalışmalan goz ka maşfıracak nıtelıktedır Geçtı gımu ay son sergısını Parıs te açan sanatçı fotograiçılık ala nında klasıkler arasında yer al makta Mımarken ressam olan ur çalannı temızlemekten çok sı kıldığı ve bu ışı ıgrenç «mide bulanclmcı» buldugu ıçın fotogratgılıga başlayan sme majla da vakından ılgılenen, «Her şcjin bır oyun oldugunu» soyleyen, buna karşın bır tek nıkten oburune atlayarak ba şarıdan baş>arı>a koşan bır sa natçı Bundan hemen hemen on yıl kadar once Modern Sanatlar Muzesı nm ona ayırdıgı bolum sanatının tum goı unumlermı ajrıntısıjla ><uısıtı\ordu Ama bu seıgıde pek buvuk bır yen yoktu lotoğrafm Bugun ıse olaganustu pek çok eşyanın ya nında ozentısız pınl pırıl çız gılerın ve goıgelerın ızleyıcısı bır fotoğrafçıyla karşılaşıyo ruz Bır <,ag bovlece tamtılıyor bı ze Lautreamont u ve şemsıyey le bır dıkış makınesını bır açım lama masasının uzermde bır araya getırme tutkusunu tanı dıgı Amerika \ı terk ettıkten sonra fotxDgra(tan başki ne>le va^vabıhrdı kı 9 Poıret de mo da totoğrafçıhğına başlar son ra farkına varmadan portre fotoğrafçılıŞma yonehr Bun da daha soma gercekustucu olan dadaıst dostlarının da et A Cemal Nadirl 35 yıl önce yitirmiştik «GÜLMEK İNSANLARIN UYGARLIK DERECESİ İLE İLGlLl BIR ÖZELLİKTİR.» Sanat Servisi Karıkatürürnu7un bir donp mıne admı veımış olan degprh çı/eı ( eınal Nadır Guler ı 3D MI once bugün yıtırmıştık Cemal Nadir yaşadıgı yıllarda genç Cumhurıvet ımizın toplumsal sorunlarını coşıvulu ve sevecen çi7gılerıyle dıle getneıek basımmızda gerçekten unutulma/ bır ız bıraktı Karıkatüıu kultur bagiammda ele aldı|mı belııten Cemal Nadıı mızahı gerçeklerı tebessum •e duşunce ışıgı ıle oıtaya çıkaran bır felsefe sa\ natı sayıjordu Ona gore kaııkatuı deıtlpıımı?ı \e kıısurlaıımızı o>taya kovmak ır^m bır arartır «Zaten, kendınden koıııık olavlan ka&ıda goçırmektpn başka bır ıs değıl \dptıklannı» dı^ordu Gulmeyı nı^anlaıın ujgarlık derecesı ıle ılgıll 07Pİlıkleıden bırı sayan Cemal Nadıı ı sa>gıyla anıyorıi7 kısı olmuştur kuşkusuz 1923 yılında Aragonun goz kamaştıncı portresı, sıyah ve beyaz klışe sankı gozlerın al tında elmacık kemıklerınm çı kmtısında, tum gençhgı ıçınde renklenmekte Maskesınden sıy rılmış bır yuz Artaud oylesme solgun oylesme saldırkan kı bır yıgm acı kazmmış yuzune Sıyah den paltosu ıçınde And re Breton Tum guUuluguyle Rene Ohar, genış omuzları oj lesme gorkemlı kı her yerı kap lıyor Man Ray hepsınden kurtJİ mak ıçın tum teknıklerı dener «Benım içın onemlı olan. benı en çok ılgilendiren şev sanat >apıtı lıa\ası taşımaınn bır e^ vadır vasamımızın bır parçası olan hepımi7in kollek*ii\onunu vaptıçı bır şev » Man Ray ıçın, çok basıt bır Kodak bıle yeter lıdır Gece eğer proıektor yoksa basıt bır ampul de bu tun ışı gormeye yeter «Yuce sanat» tek b.r çabayı, «yaşamak ve beklemek» cabasını gerektırmez mı 9 Yaşamak, hatta tum mıyopluğuyla vaşamak; sanatçı bundan Matısse'ın port resınde yararlanacaktır Her yapıtı en sıradan bir şeye bır gız perdesı çekmesıni bılen bır sanatçının ımzasını taşımaktadır Daha New York'lakı unlu fotoğrafı «Toz 5etıştırınecılıgı»nde bu goruntujü bır ayışıgı ve çol manzarasına donuşturmeyı başarmıştır Breton «Rav le ışm a^ m şey> dır» derkpn kustah Man Ray «fotoçrafçılık blr sanat degıldır» dıye bağıracaktır Bu hem eğlenen, hem eglendıren. Bır bıçemı olmamasıyla gururlanan buyuk deha «Pıcasso çıbı, bır ımza veter bana» di5 e behrtmekte duşuncesmı Man Ray'm son yaymlanan 256 sayfalık albumü 350 resımden oluşmakta (Le Nouvel Observateur'den) Fransa'da sanat suçları hızlı bir artış egilimi gösteriyor PARtS (ANKA) Fransa'da sanat eserlerini hedet alan nnsızlık ve saldnıların hızlı bır artış egılımı gosterdigı ve bu tur «sanat suçlarının» sayısının son 10 yılda yuzde 145 oramnda bır artış gosterdıgı açıklandı Fransa, Ulusal Sıgorta Meıke/ı tarafından yapılan açıklamada her yıl ortalama 8 bın sanat eserının çalındıgı ve 14 bın eserm de çe:>ıtlı tuıden baldırıya hedef olduftu ve tahnp edıldıgı kaydedıldi Yalnı/ca 19C0 yılında Fransa da mu7elerde sergılenen eseılere tarıhı şatolaıa ve dın' anıtlara voneltılen saldnıların sayısının bır oncekı yıla kıvasla yüzde 16 artaıak 14 bın 500 e erıştıgı bu <qjlansı?» saldnıların kokenmde ıntikam çevre koruma propagandası, slyası protesto gıbı nedfn'eıın yattıg] belırtıldı Anklamada 1980 vılı ıçınde «sanat suçları» ı^ledıklerl gerpkçesıyle 5 bınden f*7İa kımsenın tutuklandıgı ancak bunlardan sadece 341 ının hapıs ce?as>ına çarptırılmış oldugu da vurgulandı Çalınan eserlerın genellıkle karaborsa antıka ve sanat eserl pıyasasında satıldıgı bıldırılen açıklaraada buna kar^ılık her yıl 3000 yenı sanat e&erının Fransa'nın kultür mırasına eklendıği ve bugun müVelerle O7el kollekbiyonlarda bergılenen eserlerın sayısının 20 mılyon kadar olduğu belırtıdlı Son olarak ,550 resımlık albumu jayınlanan kendı portresi . Man Ray m IFSAK kısa fılm yarısması üçüncii kez yinelenirken... Oğuz MAKAL enc slnema nedır? Genc lerın yaptığı fılmler mı yoksa duşuncede anlatım da 9le alınan konuya yenı bır bakışla anlayışla yaklaşırn m ı ' Genelllkle yenı sınema çalışmaları, yapıtları bır dızı de nemeler kısa ya da belge sel yenı duşunceler, anlatım G bıcemi arayanlarla yaşama kameranın vızorunden sevgı coşku ve heyecanla bakabılen \er e oluşur Cogu ulkede boy le doğmuştur yenı sınemalar ulkemızde de şımdılerın gozde sınemacıları bu surecın sonucunu uzun fılmlerle tamamla mışlardır Ornegın Erden Kı ral Omer Kavur Ozcan Arca A Habıb Özgenturk IFSAK Kısa Fılm Yarısması ucuncu kez yıne'enırken kuş kusuz cantı devıngen tartış malı bır kısa fılmler yarısması ortamı yaratması bekleni'dı Oysa q/le goıunmektedır kı kısa fılm alanırdakı calışma ların onemı vazgecılmezhgı deneysel gucunun etkısı henuz onemsenmemektedır Buna kar şın Oguz Makal, Omer Kavur Yıldız Cıbıroglu, Nejat Demırel den oljşan ıurı katılan on ıkı fılm arasından en az beşını bu baglamda ozgun buıdu ve odul len paylaştırdı Boylece Muammer Ozer ın Isveçte yaptıgı ve yaşlı bır kadının dostlugu savgıyı bekleyen kışılığınde yabannlaşma sorununa degındıgı «Yalnızlık» bu/uk odulu aldı Ama en az bu fılm denlı onem taşıyan ıkı fılm daha vardı onlar da başarı odullerını paylaştı Ismaıl Guneş ın «Kurtalan Expres», Aydın Erel ın «Boomerong»ı Engın Buyuk ınal ve Haydar Karabey e «YAZKO) odulunu kazandıran Cizgı fılm calışması «Babalar ve Ogullar» Fuat Koray a E U Guzel Sanatlar Fakultesı Sı nema ve TV Bolumu odulu kaza ıd ran «Kaydırak» da ılgı ce. ken cal şma'ar olarak gozlem lendı Arda kalan f Imlerse amator bır uğraşın bıraz aoe lecı bıraz ozens z ama yarış maya katılmokla bunu gozonu ne alan kusurlarını taşıyordu Gecmış yıllardaKi Hısar, BUSK Antalya kısa fılm ya rışmalarındakı gıbı bır heyeca nı 4 IFSAK Kısa Fılm Yarış masında da gorebılmek qenc sınemacıların bırbırler nı tanı yan sınayan yenı şeyler soy leyen bu alanı vakıt gecırmek sızın yaratmaları ıcten bır dllek . ^ , stanbul u Beyoğlu nu • bılenler Beyoglu nda J sınemaya gıtmek alış kanlığında olanlar E mek sınemasınırı onunden S ne Pop (eskı Ar) sınema sına ınen kucuk sokagı kım bılır kac kez yuruınuşlerdır Onemını bılmedpn belkı ıs mının farkında bıle olmaKsı zın Oysa bu sokak |s tanbul dışında yaşayarılann «hnınde kımbılır ne cagrtşımlar yapar Cunku 60 KU sur yıllık sınanamızın h"l ka malolmuş bır ganat olan Turk sınemasının bır dıger ısmıdır bu sokak bır sımge sıdır Yeşılcam sokagı Her ne kadar bazı yonetmen ve sanatcılarımız sınemamıza «Yeşılçam» denmesınden hoşlanmaz gıderek gocunur larsa da bu ısım artık ka Cinılmaz bıcımde sınemarrı zı çagri'stırır Ve ışte bu sokağın dıbınde Sıne Pop sınemasının hemen yanında bır lokanta vardır yıllardır orada olan Genıs havadar bır salondur bu (ne guzel bır kucuk 1 sınema olur burada ) ferah bır mekân ıcmde uçer kışılık karşılıklı formıka masalara Bol ızgara çeşidi bulmak ve Tıldız görnnek, ıcın ması burada kısa zamanda yemek yememızı saglıyor» dtycrlar Buraya ozell Kİe Ertem Eğılmez Orhan Ak soy Memduh Un Fatma Gırık Kadır Inanır gıbı sa natcıların da sık sık geldığını anımsıyorum Lokantanın sahıplen Aslan Barutcuoğlu ve Huseyın Fahrı Arda ısımll 2 ış adamı Aslan bey, burayı Arrerı ka donuşu orda gorduğu sıstemı uygulamak ıcın actı gını belırtıyor Kendısının de sınemacılıgı tıyatroculuğu varmış onun ıcın baştan berı sanat cevresı buraya gel meye başlamış «Muşterımlzi sanat, spor çe.relerı, ış adamları ve gençlık oluştjrur Temelde hep aynı muş terıdir, onun ıcın hergun, 5 temel sıcak yemegın (1 kof ts, 1 tavuk, 1 dana, 1 kuzu, 1 balık) yanında ceşıtlerımlzl değıştırınz Biz hayvanı butun alırız, onun Icın elde olan kısımlara gore aşcılarımız ve yemek muduru muz, gunun yemeklerını saptarlar» dıyor En cok donsr ve sıcak yemekler gıdıyormuş 6 aşcılı lokantanın mevsımınde gunde 500 700 kışıye hızmet ettığinı 2 yıldır gece servısını kaldırdıklarınını, buna karşılık cay satlerının de ozellıkle genclık tarafından dolduruldugunu soyluyor «Beyoğlu eskl gunlerıne kavuşur, slnemalar, tıyatrolar yeniden canlanırsa biz de geceleri açacağız» dıyor Evet gerek makul bır f l yatla lyı bır yemek yemek aerekse {sınema meraklısıysanız) ünlu bırkac yıldıza yonetmene raslamak ıcın Bab Kafetarya ya gıdılmesi gereklı bır yer Sınema me raklısıysanız, hadı sıze bır sır vereyım Sinemacıları lokantanın en sonundakı bır dızı masada bulacaksınız Burası «gayrl resmı» bıcımde de olsa sınemacılara ayrılmış bolum Aman bunu herkese yaymaym Yokso on lara oturacak yer kalmaz' Adres Beyoglu, Yeşılçam Sokak 24 Tel 44 05 14 BAB KAFETERYA oturulur bır «muzik dolabı»nda calan gunun gozde parcalar dınleyerek yemek yenır Buranın bır ozellıgı basından berı bır self ser vıs lokan ası oluşudur Bır dıger ozellıgı sınemacıların yıldızı/la yonetmenıyle yapımcısıvla sık sık gelmesıdır Bır başka ozellıgı de yemek ustune alınan bır nes kafe veya cay eşlıgınde bur da bıraz uzunca oturulması yemegın sohbetle başla/ıp sohbetle surmesıdır Bura nın adı Bab Kafetarya dır Bab Kafetarya ogrendığı me gore Turkıye nın ılk selfservıs lokantasıymış 1962den berı Tepsınızı alıp upuzun bır tezgah boyunca u zanan kuyruga gırdığınızde once donerle karşılaşıyorsu nuz Ben \emedım ama bu ranın «mudavimlerı» done rını ove ove bıtıremıyorlar Sonra zengın bır salata ce şıtlemesı gelıyor beyın patates karnıbahar patlıcan Amerıkan salatalarmı cacık fava bakla calı fasulyesı ı mambayıldı barbunya bıber dolma lahana dolma yap rak sarma engınar gıbı zeytınyaglı yemekler ızlıyor Bun ların fıyatlan 70 ıla 130 lıra arasında değışıyor Bu so ğuk yemeklerln arasında her zaman yer alan bır de et var 5 parca etten oluşan dana soğuş 220 lıra Çıfte sosısı gectıkten son ra ızgaralara gelıyorsunuz Bunlar da zeytınyağlılar doner sosıs gıbı Bab Kafetarya nın değışmeyen yemeklen arasında Burada hergun zengın bır ızgara çe çıdı bulmak mumkun 170 270 lıra arasında değışen et ler arasında şışkebabı pırzola kofte pılıç Bab usulu kuzu cıger bobrek koc yumurtası var Yanında bırkac tava yemeğı Patateslı bıftek, mıdye tava, şnıtzel, vs tereyağlı ıspanok koku pılav gunün corbasın gectıkten sonra ıse «sıcak yemekler», yanı Turk mutfagının ozellıklerl başlıyor Sıcak yemekler gunüne gore değışıyor Benım gıttığım gun şunlar vardı Saray kebabı salcalı bıftek kefal haşlama pılıc kızartma kabak graten tatar boreğı Bunların da fıyatlan 150 240 arasında Ama gunüne gore rosto tas kebap, orman kebap, pörelı kebap ıslım kebabı kadınbudu kof te hunkar beğendı beğen dılı pılıc .hmdı dolması Bab usulu pılıc tandır etlı bugu lama veya grat ne engınar fılemın\on Bab usulu bıldırcın «trıp alaverıciana» gıbı çok ceşıtlı yemekler bulmak şansı var Tatlılardan ekmek kada yıfı tel kadayıf kabak tati sı, yassı kadayıf 'oryantal' (bır hamur tatlıları ceşıtlemesı) gıbı bızım tatlılarımızın yanı sıra supanglez şarlot mey ve salatası krem karamel krem şokola gıbı 'frenk tatlıları' gelıyor Arada sutlu tatlılar da var Sutlac keşkul aşure vs Tatlılar 80 110 lıra arası değışıyor Bab da eskıden yedıgım yerneklerın arasında pılıc suf lenın kadın budu koftenın, ceşıtlı kebapların gercekten cok lezzetlı olduğunu anımsıyorum Izgara etlerı her zaman yumuşak oluyor Be nım gıbı «sakatat» meraklısı olup da heryerde bobrek cığer ısgara bulamayanlar ıcın onemlı Bu yazıyı yozmak ıcın gıttıgım gun ıse saray kebabı kabak graten ve «şarlototan (bır tur mey velı pasta) oluşan bır yemek yıyorum Saray kebabı ozellıkle, fıstıklı, uzümlü ıc pılavıyla cok lyi Boyle bır yemek ıcın yaklaşık 500 lıra odenıyor Bab Kafetarya'da Buronın «mudavımslerlnden 2 sınemacı dostum işmet Kurtuluş ve Erol Sılanoglu ya bırlıkte yemek yer ken soruyorum nıcın surek lı buraya gelıyorlar dıye «Yemekleıinın lyı ve ceşltli olduğunu bllıyoruz Bize yakın, ayrıca self . servis d Fransa'da genc bir Türk ressamı: Ali Karapınar • BU YIL1N BAŞLARINDA FRANSA NIN LİBOURNAÎS KENTINDEKI ROBIN MUZESINDE TABLOLARINI SERGIIEYEN KARAPINAR HAKKINDA YFRFL GAZFTELERDE OLUMLU ELEŞTIRILER YAYINLANDI smmmr^ Sanat Scrvısı Yurtdışında ulkemı/1 başarıyla temsil eden sanatcılar arasına genç reshamıIÛIZ Alı Karapınar da katıldı 26 yaşında olan ve 9 yıldır Fransa nm Bordeaux kentınde yaşayan Ali Karapınar plastık sanatlar dahnda master egıtıraı goruyor Bu yılın başlarında Fransa'mn Llbournals kentindeki Robın mü7esınde tablolannı sergileyen Karapınar hakkında yerel gazetelerde olumlu elegtırıler yer aldı Ali Karapınar ın tablolarında o/ellikle Anadolu koylüsünun sade ve zorlu yaşamını yansıtmaya çalıştığım vurgulayan L'Avenir gazetesl, Karapmar'm mınareler kenti tstanbul'dan da gorünttiter sundugunu kaydedıyor L'Avenir Du Lıbouınais gazetesl ıse, Karapınar'ın eserlerınin uzak kaldıgı ülkesinin düşüyle yaşadıgından so/ edıyor ve şu goruşlere yer veriyor «Karapınar'da, halkına doğru yonelen bır bakış var Pokunıa', 'Su taşıyan', 'Degırmen tası\ 'Karın altındakı el arabası' . Bunlar henuz hıc tanımadıgınuz bır uygarhktan tablolar Yurt ozlemını dıle getıren Alı Karapınar'ın eseri guzel Kuskusıu tum kışılıgını açıga vuruyor. Tabloları çogu kez koyu renkli. Bi/e yaşamın değerlerlni, toprak, ynrt kokleri ve çalışmayı ammsatıyor.» Devlet Klasik Türk Müziğî Korosu yarın konser verecek Sanat Servısi Dr Nevzad Atlığ yonetımındekı Devlet Kla sık Turk Muzıgı Korosu yarın 1130 da Ataturk Kultur Merkezı nde konser verıyor Konserın solıstı Irfan Dogrusoz. Programın bırıncı bolumunde Dede Efendı Kucuk Mehmet Ağa Leyla Hanım, Hacı Arıf Bey Zekaı Dede nın bestelerı var Solıst Irfan Dogrusoz un Şekercı Cemıl Bey Ne dım Şukru Bev Şevkı Bey lo Dede Efendı den sunacagı dort hicaz şarkıyı koronun Tanburl Ali Efendı, Lem'ı Atlı. Rahml Bey'ln nıhavent şarkıları Izlıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle