28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 atı Alman Başbakam Helmut Schmıdt'ın Federal Meclise başvurarak guvenoyu istemesı, güvenoylamasını kazanması, gerçekten bir başarı dıye nıtelendırılebilır mı? Yoksa artık, saklanması olanaksız bir takım geçimsızlıklenn, daha da derınde, Batı Aimanya'nm ucuna geldiğı yol ayrımının bir ifadesi mı? Yalnızca Batı Alman kamuoyunu değıl bütün bellı başlı Batılı yayın organlannı ılgıledıren bir konu. Ilk bakışta gorünen şu ki Helmut Schmıdt gerek partısı içindekı muhalıflerını gerekse hükümet ortağı durumundaki ozgür demokratlan bir süre dizginlemiş durumda Ama yalnızca bir sıire. Çünkü ne hükümet ortaklığını bulandıran ne de Sosyaldemokrat parti ıçerisinde kutuplaşma yaratan sorunlara koklü bir çozüm bulunabilmış değll. Batı Almanya'nın sorunlan üç yonlü Bırmcısi iktısadi yapı ile sıkı sıkıya bağlı Ikıncisı Batı Alman kurumlarmm butünleştırıcı güçlerını yıtırmelerl ve bir «kışılık bunalımı» ile sıkı sıkıya bagımlı. Uçüncusünün ekseni ise Batı ve Doğu blokları arasındakı gergınlıkler. Sılahlanma, Avrupa güvenlığı ya da daha ıyi bir deyişle, «Alman yurdu»num güvenlığı. Bırınci sorun ozetle şu: Savaş sonrasında büyuk ovgülere yol açan Alman mucızesı son sınırlarma ulaşmış durumda Öbür ülkelerden daha geç de olsa dunya iktısadi bunalımı Batı Almanya'nın kapılannı zorluyor.. Artan işsizlık, yatırımların gerilemesı, bütçe açıkları, yüksek kamu borçları, donüp dolaşıp savaş sonrasında uygulamaya konulan iktısadi siyasetîerinı temelindon hırpahyorlar Artık toplumsal fonların ve kamu gıderlerınm harcama yonleri, kullanım yontemlerı onemli ve yoğun bir tartışma yaratıyor.. Bu tartışmalar da, ister istemez, ikı ayrı kıtle tabanına oynayan ozgür demokrat1ar (FDP) ile sosyaldemokratları (SDP) ayrı tutumlar takınmaya itıyor. özgür demokratlar bütçe açıklarmm isslzlik sıgortası, çocuk paralan, emeklılik fonlarından kısıtlanmalar yapmak yoluyla kapatılmasını ongorüyorlar Sosyal demokratlar ıse, henüz, kendı ıçinde ve kendı ıclerınde tutarh bir seçenek oluşturamıyorlar. Bir kesim koktenci ve odünsuz bir tutum takınılmasını onerirken, Başbakan Helmut Schmıdt'ln başını çektıği bir başka kesım, sosyaldemokratlar ile ozgür demokratlan uzlaştıracak bir orta yol anyor Toplumsal güvenlik ve hızmet fonlarından kısıtlamalar yaparken vergl oranlarında da belırli yeni OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 27 ŞUBAT 1982 B Almanya'nm Sorunlan B. ALMANYA, ÜSTÜNLÜĞÜ, RAHATLIĞI SONA EREN BİR DONEMİ YAŞIYOR: TÜKENME SINIRINDAKI İKTISADİ MUCIZESI, ÇEKİM GUCÜ (TAKATI) ZAYIFLAMIŞ KURUMLARI VE DOĞU BATI GERGİNLİĞİ ARASINDA GİDİP GELİYOR. Dr. Reha BİLGE den düzenlemelere gıtmeyi deniyor Son guvenoyu denemesı Başbakan Helmut Schmıdt'ın artık hükümet ortak larının ıstekleri ile kendı partısının ılkelerı arasında dengeyı bulamadığı bir anda başvurulmuç bir vol Guvenoyu istemekle Schmıdt, parti lçı muhalefetin suçlamalarından bir sure kurtulmuş oluyor Bu suclamalar Schmıdt'in geleneksel sosyaldemokrat ılkelerden aynlarak 07gürdemokratlar ve Hans Dietrıch Genscher ile hükümet etmek uğruna, ücretliler alevhıne odunler verdıği doğrultusunda Guvenoyu ıstemekle Schmldt artık odün vermeme noktasma geldığmi vurgulamış oluyor Güvenoyunu kazanmakla isp Meclis grubundakı muhalifleri siyasetıne, geçicı bir süre de olsa, ortak edıyor. Bu «taktıkbaşarı» nereve dek gider, elbet bunu zaman gosterecek Yalnız bilınen bir şev şu Batı Almanya nm artık taktık başarılarla vıtmlecek zamanı pek yok Sıstem temel bir takım sorunlan ile karşı karşıva ve bu sorunların cozümü kendi irsnsınde tutarh seçenekleri gerektiriyor Seçenpklerden bıri antlsosval, amaçları bellı ve parasalcı olabı'ir Ikıncisl ise kamu fonlarımn VP müdahalelerinin iktisad' vapıyı yenldpn düzenlemesinden, Işgücünün kesimler arasmdakl da<*ıi'Tiınd"'n azfplısmıs ülkeler ile ilıskilerin yeniden ele ahnmasnîdan geçıyor. koylülpr orta sınıf, genç Işçiler, her türlü sıyasal partının uyelerı soz konusu akımlarm ve hareketlenn ıçensmde yer alıyorlar. Bu ıse ahşılagelmiş sıvasal davranış ve kalıpları allak bullak edtyor. Bütün yerleşmiş sıyasal kurumlar toplumsal odaklar tedırgın «Alman mucızesı» «sanayıleşme>nın erdemlerı «Aîman dısıplinı» ve «çok çalısmak> bu akımlara katılanlar içın vazçeçılme? ahlakı değerler değil Ve bu msanlir giderek sol ya da sağ kurumlaşmaların cekim alanının dışına cıkıyor kultür ınnde bovutları genışleyen bir alt kültür oluşturuyorlar. Geleneksel kurumların bu akımlara karşı tutumları ne olacak 9 Gpnel bir soru Pekı ya SosvalDemokrat Partı'n'n tutumu np olacak1? Bu soru ise Hem Hplmut Schmidt'ın başını ağrıtıyor hem de Wıl1v Brandt başta olmak Ü7ere partisinın pek çok onrle felen kısi^'vlp arasinı acıvor Wılly Brandt karşı spçenek akımlarına hoş gorıiylp bakılmasından yana Sosyal Demokrat Partısının bu akımlara eğıl mesını oniarla diyalog kurmasını onerıyor Giderek bu akımlarda yeni bir Alman yurtseverhğının ızlerını gorerek sevıniyor Yalnız Wılly Brandt degil, orneğin, SDP'nin Erhard Eppler, Peter Clotz glbi onde gelen klşileri bu akımlara sevecenlık gosterıyorlar Helmut Schmidt ise teknokratık ve Prusyalı yapısı ile ırkılerek bakıyor Onlaıda sorumsuHugun, düşselliğm ve duygululuğun ızlerıni goruyor olmalı kl «Alman mucizesi» adına katı ve sert bir tutumla üstlerıne gıdlyor Bu sertlık ise kendı partisı ıçerisinde yenılmez yutulmaz eleştirilere yol açarak, gerginliklen arttmyor. Seçenek akımlar nereye varacaklar? Almanya'nın yerleşik kurumları ve yapıları karşıseçenek hareketlerıni emerek kendileri ile bütünleşmelerını saglayacaklar m ı ' Bu da hemen yanıtlanması güç ••• Yazmın basında sozünü ettıtim ikinci sorun ise toplumsal, kültürel ve kurumsal boyutlar taşıyor «Alternatlf hareketler» diye adlandırılan yanı, ahşılagelmiş sağ ve sol siyaset anlayışlarmdan farklı, geleneksel kurumlarm dışında yeni yaşam biçimlerı oluşturmaya. çevre korumaya ve barışçılıga yonelık akımlar Batı Almanya'da obur Batı ülkelerinden çok daha güçlü. Etkinlıkleri yalnızca gençhkle sınırlı değil. Kadınlar, dın adamlan. bir soru. Ve çdzümünü gene zaman gösterecek ••• Doğu ve Batı blokları arasındaki ger gınleşmeler, başta da belirttiğım gıbl, Batı Almanya'nm sorunlarında üçuncu onemlı ekseni oluşturuyor Yumuşama sürecı Batı Almanya'nın hem dış sıyasette hem de iktısadi çıkarları açısından kolay va?geçmıyecegı bir olgu Doğu Avrupa Batı Almanya ıçın ıyı bir pazar oluşturuyor Ama Batı Almpnya'nın yumuşama süreci ile ıl'şkısını yalnızca pazar sorununa mdııgemek yanlış Çünku yumuşama surecınin sürmesi hem «iki Almanya»nın güvenliğint arttırıyor, hem «tki Almanya»nın yakın ılişkıler sürdürmestni hem de «iki Almanya»nın voneticilerıne daha geniş bir hareket yeteneği sağlıyor «îkl Almanya»mn yoneticileri de. yurttaşları da olası bir Avrupa savaşmda ilk işgal gorecek u'kenin ülkeleri olduğunu biliyorlar Klasık bir savaşta tankların. atom savaşında ıse çekirdekli silahların İlk kendı ülkelermi ezeceğini bilıyorlar Bu belkt ikıye parçalanmış olmanın, belki de iki büyük savaşı yaşamanın verdiği bir bihnç Ve barış hareketinin en yaygm odaklarını Alman ülkesinde kurmuş olması bir ıastlantı değil Berlin duvannın Batı yakası Batı bloku içerisindeki en yaygın barış hareketine, Doğu yakası da Dogu Bloku ıcensindeki en yaygın barış hareketine yataklık ediyor Bir y.indan yaygın barış hareketlerini dıkkate alm*k ote yandan İse Reagan yonetımı İle vsı geçinmek, ister istemez, Helmut Schmıdt ı zorluyor Bu yüzden Schmıdt. çoyurml Reagan ile Breinev arasında arabuluculuk görevinl yüklenmekte arıyor Ovsa boyle bir gorevi üstlenmek iplerın buvük olçüde başkalarında olduğunu kabullenmek anlamına geltyor. Nltekım Avrupa barışında etkenliğl yltirmek, başta Wılly Brandt olmak üzere sosyal demokratların bir kanadını ve barıs hareketinı rahatsu ediyor Ne Haig Gromiko gorüsmelert ne Schmıdt Honecker buluşması Alman tPdırgınlığının ortadan kalkmasına yaramıvorlar Boylelikle Batı Almanya sona erpn iktisadi mucızesı çekım gucü zayıflamış kurumları ve DoğuBatı gergınlıgl arasmda gidip gehyor Ve Almanya'nın çozümleri yalnız Alman kamuoyunu değll pek çok ülkeyı ve msanı yakmdan ilgilendlriyor En başta, yeniden bıçımlenen kurumları. bir mılyona varan <alamanyalıs> işçisl ile Türkıye'yı ve Türk insanmı. Dam Ustünde Saksagan.. ır okurum Amerıka'dan yolladığı allı pullu mektubunda yazıyor « Biz TUrkler kendlmizl tanıtamıyorn». Dış âlenı bizi yanlış tanıyor. Hemen bir tanıtma seferberliğine girişip dunyaya kendımizi tanıtmaüyıı.» Yazı dilinde bir sozcüğün üstüste ylnelenmeşı ya acemiliktendir, ya eskılerln «tekrir sanatı» dediklerl ustalıktandır, ya da düpedüz kekemeliktendir. Son günlerde bızim siyasal ve toplumsal yaşantımızda bır tanıtma dalgasıdır gıdiyor: Tamtayım, tanıt, tanıtsın, tanıtalım, tanıtınız, tamtsınlar . Peki, klmi, neyi, kime, nasıl tanıtacağız? Bana bu tür yaklaşımlar yanılgı gibi geliyor. Çünkü elâlemin bizi bizden iyi tanıdığına hiç kuskum yok. • örnekler: Biz her yıl Türkiye'de ne kadar buğday yetiştirdiğimizi bilemeyiz Birisl kalkar 20 milyon ton diye lâf atar, oteki 17 milyon diye kestırir, 14 milyona fit olalım diyenler de çıkar. Sonunda Amerlka bize uzaydan çekilmiş fotoğraflar sunar. Washıngton'dan gelen resimlere bakarak buğday rekoltemizi saptanz Ulusal savunma alanmdaki bilgileri de Londra'daki «Stratejik Etüdler Kurumu» dünyaya yayar; her yıl çıkardığı istatıstiklerde kaç tankımız, kaç uçağımız. kaç savaş gemimiz olduğunu sergller Türk tarlhi konusunda inceleme yap mak isteyen bllim adamlarımız ya Londra'ya, ya Paris'e. ya da Berlin'e giderler; arşivleri karışnrırlar, kitaplıklara dalarlar; Osmanlı tarihini yabancı yazarların yapıtlarından oğreniriz. Türkiye'nin ekonomik durumunu Frenkler bizden iyl billrler. IMF, Dünya Bankası, OECD, AET gibi kuruluşlar: yatınmlarımızı, alacaklarımızı, borçlarımızı, faizlerimizl yanlışsız, yanılgısız izlemektedirler So'îgelişi daha geçenlerde Maliye Bakanı Kaya Erdem'ın IMF Başkanı Jacques de Larosıere'e gonderdiği 27 ocak 1982 günlü «tyi niyet mektubu» nu IMF hazırlamış. Sayın Bakan da ımzayı atmıştır Turkıye ekonomısının tum gırdısi çıktısı o mektupta belırlenmıştır. Ulkemızde ne olçüde NATO birımı vardır, ne kadar Amenkan yerleşlmi bulunmaktadır? Bunları da Washıngton bizden İyl bilmektedır Anadolu'nun yeraltı servetlerinl maden harıtalarını da yabancılann bizden daha sağlıklı ve ayrıntılı biçlmde saptadıklarma kuşku yok. ülkemızdekı (,eşıtlı arkpolojık kazıları ve sonuçlarını da ogrenmek ıstersenıs', gidin Batı'dan oğrenin Yabancılar herşeyınızı ıcığına cıcığına dek bilıyorlar, bızı bızden iyi tanıyorlar. B OKTAY AKBAL Yarınlan Siirle Yaratmak m «Yeni baştan da olss Geçerdlm yine o yoldsn Zincirlerden yiikselen bir sea Soz ediyor yannlardan» Aragon'un esk» bir şıirı... îkınci IMİnya Savaşmda Almanlar tarafından kurşuna dizilen yurtsever bir aydından, Gabrıel Peri'den soa ederı bir şiır... Gabrıel Pen mületvekıli ve yazar olarak Faşızm tehhkesuıe karşı Fransız halkını uyaran bir kışıydı. Kurşuna dızilırken şbyle bağırmış: «Ben yannları kurmaya gitUyorum». Yarınlan kurmak... Kırai zaman yaşayarak, savaşım vererek yapılır, kımı zaman da olerek, olmesmi de bllerek . Şiır etkıleyici bir güçtur. Bir süahtır dıyecektim, vazgeçtim. Silah oldurucüdur. Şıır, yaşama güç katar, guzellık katar, barışm kurulmasında, ınsanların birbırlerını, en başta kendı kışılıklerını, varlıkldnnm nedenını anlamalannda etkindır. Şu ya da bu polıtıkacı, devrlmcı, atılımcı geçip gider, bir sanat yapıtında yaşatılmamışsa, unutulur, süınıı.... Bir Aragon çıkacak, bir şiir yazacak, o zaman olumsuz bir yaşam kazanacak o kışı, o eylem.. Oturdum şiiri çevırmeye çalıştım. Ne zor iştir şıır çevırmek... Bir dortlük daha yapabıldım, baydi bir daba, derken baktım oltnuyor «Yeni baştan da olsa Geçer miydln o yoldan Zincirlerden yükselen bir ses Soz etmekte yaratüacak yarınlardan».. Yettı bu kadan, gerısı gelmedı, tatsız tuzsuz bir şey oldu, yanl sıradan bir duzyazı, yırtıp attım yazdıklanmı... En ıyisi guzel şıir çevırıleri okumak... Işts Sait Maden'ın Samt John Perse'den yaptığı çeviriler .. Jean Villar'ın bir uzunçaları var, Perse'in şıırlerını okuyor. Daba iyi anlıyorum şiirlerı Villar'ın okuyuşuyla, tadına öyle varıyorum. Maden'in çevırileri da çoğu kez başarılıdır. Perse gıbi «guç» bır çairı Türkçeda konuşturmak sanırım çok çetın bır ış . «Bırakın benl şimdi, gidiyorum tek başuna. Dışan çıkacağun şimdı, işim var çünku; bir bocek beni bekliyor konuşmak için. Sevlnç duyuyorum» dıyor. Şıın en yalın ama en güçlü yerınden yakalamak usta şaırlere vergi . Andrey Voznesenski çağdaş Sovyet şiirının güçlü ustalarmdan. «Oza»sını Mehmet H. Doğan'la, Turgay Gönenç bırlikte çevirmış. Yıkıyoruz kendlmlzl böyleslne duygusal olmakla Sokup atmalı mı bu yuregi bademcıkler gibl yoksa Ey altuı sesli flutçu, o doyumsuz şiirin, o sesin Hırçııı sulanyle bir barajın, alabalıklar gibi olmesin Sevgi o suslu ocaklar mıdır eskı evlerdekl Kopmak mı gerekir butun bunlardan şlmdı» dıyor Voznesesnkı... Ya, 1982 Yazko çevırl büyuk odulü kazanan «Arthur Rbnbaud'dan Şilrler»... Rimbaud, Türk şaıri oluvermış gıbı geldi bana Erdoğan Alkan'ın çevinlerl gerçekten çok başarılı «Mavi yaz akşamlannda, özgur gezeceglm, Ayaklarmun altında nemli, serln kırlar, Başaklan devşinp otlan ezeceğim Yıkayıp arıtacak çıplak başımı ruzgar». Ya da o ünlü şnrı «Ey Mevsımler Şatolar»«Inceledııtı uzun uzun Buyusunü mutluluğun»... Alkan'm Kımbaud çevırısınden sonra artık Bımbaud'yu da bır Turk şaın sayabılıyorum derken çok mu «ılen» bır söz soyluyorum, bılmem. Bır başka şıir çevıncısı, Cevat Çapan . Geçmış yıllarda Eıtsos'un şıırlennı Türkçeye kazandaran Çapan şımdi de başka bır Yunan şamnin, Konstantin Kavafis'in 40 şurını yayınlamış. Adam Yayınlarında çıkan bu kıtapta Kavafis'in en güzel şıirlerinl buluyoruz. Şıır nasıl çevrılır, bır şair Türkçeye nasıl kazandırılır, bunu açıkça goruyoruz bu çevırılerde... «özlenen sevgin sesleri olulerın, ya da bizım gıbi oluler gibl yıtip gidenlerîn Bazan konuşurlar bizimle duşlerlınizde bazan dusuncelerimlzde duyulurlar» ya da «Yunanca, Mısırca, klnıi de Ibranıce kapılmış,laıdı bu çıizel gösterınîn büyusiıne butün bunların çerçek değerlnl, bu krallıkların ne boş şeyler olduğunu bilseler blle». Bakıyorum butun bu çevırıcıler, Saıt Maden, Turgay Gonenç, Cevat Çapan şıırle çok yakmdan ılışkıh kımseler Şıır yazmışlar, yazmaktalar Erdoğan Alkan'ın da şurlerı vardır sanınm. Mehmet Doğan'ın da... Şıır yazma uğraşmı, çabasım duymayan, bilmeyen, bu yolda smavlardan geçmeyen kışı boylesıne başanlı şiır çevınsı yapamaz . Ben yıne dondum Aragon'uma... «ölüyorutn ülkem ayakta dımdik Sevgim ve direndm de öyle Ey dostlar olurken de Bıliyorsunuz nedenin] Yeni baştan da olsa Yine geçerdim o yoldan Zbıcirlerle yukiu vuruşlar Şarkılar soylenıekte şarkısıru yarınlardan»... Nıye en çok şairlere kızarlar, korkarlar? tşte bundan, bu etkı gücünden, zamanı aşan «büyüklüğünden»™ bır dızeyle soz konusu edılme tak bır kultür doğurmasını bek sı Yunus Emre gerçeğını çev lemek hatadır Nltekım ortak releyen katlardan en dışta bu bır şıır ve edebiyat da doğurlunanına takılıp kalmak, daha mamiijtır oteye geçememekten fazla bır Işte Yunus Emre «Geçtl ••• anlam taşımaz «Bır ben var beyler muıuvvetl / Binmışler Önce, Turk kulturünden soz dır bende benden ıcerı» dlzesı birer atı / Yedlğl yoksul eti / ederken geçmışten kalan kul Y .Emre yl tasavvulcu yanıyla Içtıği kan olupdur» derken, yal tur mırasının bır ve tek olma iyl tanıtır, ancak Y Emre'yl nız bu bolunmeyı işaret ptmek dığını, bırbırınden ayrı, hatta bu dızeden ıbaret gormek, Y. le kalmıyor, kendl yerının de bırbırıne karşıt İki ayrı kültur Fmreyı gormemektır Yunus Turk halkı lclnde sıradan ve al bırıkımınln varlığını bellrle Fmre tarihsel koşulların toplu çak gonullu bır yer olduğunu mek gerekir. Ana konu edebı mu bolduflu aşamada yureğını, vurguluvor Oturduğu tabanla yatsa eğer Divan edebiyatı o duşuncesını, ezenlere karşı emek, ekmek ve gurbet acılalayının karşısında halk edebı koymuş olan Koca Yunus de rından uzakta kalmayı başayatının, varlığını her durumda ğil mıdır? «Bilmeyen ne bılsın ran saray ozanı ıse boyle dlve her zaman dilıml Içinde ko bızı / Bılenlere selam olsun» yemıyecektır kuşkusuz Işte ruduğuna ışaret etmekte ya dıyor Y Emre Yunus Emre ye Nedım, şaraba bır turlu dorar var. Bu yuzden Dıvan ede yeniden donmek uzere şımdı yamadığını belırterek, «Doyabiyatı tek başına Turk halkı sayın konuşmocıların soyledıgı mam destide, kadehte gormenın kültürel kalıtı olarak gos nm terslne Osmanlı kulturu ğe bari / Ey gevherl seffaf terılemeyeceğl gıbi, «Türk Kul nun blrıcık kultür olmayışının. senln mahzenln olsam» dıyor. turu» olarak da gösterılemez hele Turk halkının kulturu hıç ••• Yuz küsur yıl once Zıya Paşa olmayaşının nedenlerı üstunBız de Dıvan edebıyatını In bıle Dıvan edebıyatmın bızım de durmaya çalışalım Musedebıyatımız olmadığını kavra. tafa Kemal'ın de belırttığı gı celemeyı gereklı goruyoruz. mıştır. Dıvan edebıyatının us bı Osmanlı donemınde toplum, Ancak bekledığımız yarar, bu talarını benımseyerek Insan tı baray ve Turk halkı olmak u gunun Insanını yaratmak yopı yaratmak, Dıvan edeblyatı zere ıkılı bır bolunme ıçinde lunda ondan faydalanmak denın toplumsal temelde hane ele alınmalıdır Bu bölunmede ğil. uretımden ve halktan kop dan edebiyatı olduğunu unut saray, egemen olan, tuketen muş bır dunya goruşunun, olu mak, kuçuk bır azınlığı tem ve yonetenken, halk ezılen. u doğası, şarabı ve carpık sevsıl ettığını akıldan cıkarmak, reten ve yonetılen durumun gısıyle nasıl bır beğenı getırsaltanatla gobek bağını ko daydı Boyle bır karşıtlığın, or dığıni kavramak ve asla oyle olmamoktır parmak anlamlarına gelir kı. bu yargı tarihsel doğrularla çakışmaz. Gazı Mustafa Kemal, Soylev'in II. cıldlnın 475. ÇAGOAŞ VAYINLARI sayfasında şoyle dlyor: tOsmanoğulları, zorla Turk ulusunun egemenlığina el koymuşlardı. Bu yolsuzluklarını altı yuzyıldan beri surdurmuşlerdı. Şlmdi de Turk ulusu bu soldırganlara, artık yeter diyerek ve bunlara karşı ayaklanarak egemenllğinl kendl e4ln» almış bulunuyor.» ecmışı toptan reddetmeğe kalkışmak hıç kuşku vok kı yanlış bır tutumdur. Geçmış ıyisi, kotusu, guzelı, cırkınıyl» bızimdır. Ancak geç. mışı reddetmemek adına yanlış yolda da yurumeyelım Eğer bıreysel bır tat almaysa sorun, duygusal bır yaklaşımın bizı ılgılendlrecek bır yanı olamaz Ancak televızyon gıbı bır aygıttan 45 mılyona seslenerek kultür emperyalızmınden kurtuluşun tek umarı Olarak geçmışe dort elle sarılmak, yaşam karşısında takına cağımız tavırda geçmlşi ornek clmak, yeni bır Insan tıpınl an cak ve yalnız bu yolla yaratabıleceğımızl savunmok soz konusu olursa. orada bıraz durmak soruna en baştan ve yeniden bokmadan once, bılım adamlarından beklenen yaklaşımın duygusai değil, kesın olarak ve sozun tam anlamıyla bılımsel olması gerektığını anımsamak ve anımsotmakta yarar olduğunu duşunuyoruz G Bilincsiz Televizyon ı BUGUN İNSANLIK ÇOK İSTESE DE ORTAÇAĞI BİR DAHA YAŞATAMAZ. OSMANLI DONEMİ DE TÜM ÖZLEMLERE KARŞIN OBJEKTİF OLARAK BİTMİŞTİR. Feyza t?mır Y Oğretmen Okulu Turk Dılı ve Edebiyatı Bolumu Oğretım Yardımcısı HEPÇÎLİNGİRLER Bır anonlm halk şııri «Şalvarı şaltağ Osmanlı / Eğeri kaltağ Osmanlı / Ekende yok, biçende yok / Yiyende ortağ Osmanlı» dıyerek boğazından ayırdığıyla besledlğl Osmanlıya sıtem ederken, Osmanlı, kendı sarayında eşcinsel ozan ların sevgıhlerını cuma nama zına dıye gezıp tozmaya cagıran şıırlennı dınlıyor. «Allah yoluna cenk •dellm, şan alalıtn şan / Kur'anda zafer vad ediyor HazretI Yezdan» diyerek şarap kadehl bulunmayan elıyle Yemen leri, Bağdat' ları, Vıyana'ları gösterıyordu Gıden, donmeyen oğullarının ardından ağıt yakmok, Anadolu dakı yoksul Turk halkına duşuyordu gene «Mızıka calındı duğun mu sandın / Al yeşll bayrağı gelin ml sandın / Yemen'e gldeni gellr mi sandın » Ö\leyse boşuna 7ahmete katlanıp da kendımizi tanıtmak ıçın çırpınmaval'm Bugün gundemdeki temel sorunumuz şudur: Bız kendı kendımizi tanıyor muyuz 0 Kendı kendlsını tanımayan, kendısmi başkasına tanıtamaz. Kendı kendını tanımanm da tek yolu vardır • özeleştirl1 Ozeleştırıye karşı hoşgorümüz var m ı ' Gerceklerimızi dıle getiren bılım adamlarımızı, ozanlarımızı, yazarlarımızı, yonetmenlerımızı, sanatçılarımızı bagnmıza basabılıyor muyuz' Yoksa bu kısılerin soluğunu kesmeye mı çalışıyoruz? Kendı kendisını oven bır adam toplumda gülünç duruma düser Çağımızda durmadan kendi kendısint oven bır toplum da hoş gorülmüyor, ve boyle bır topluma «az gelismiş» damgası yapıştırnıyor. Kendimizl tanıtmak için Batı'nın zengin kentlerinde moda deflleleri yaptıktan sonra Birleşmış MUletler Örgütünde Israıi'ı savunan ya da koruyan oy Jcullandık mı dünya uluslan gbzündekl durumumuz ne olur' Dam üstunde saksagan olur. ••• Yurt bir baştan bir başa İşgal edlldığındeyse durumun tersıne donmeslnden daha doğal ne olabılır' O zaman da saray savaşmayı değil kacmayı karşı durmayı değil, sığınmayı, dırenmeyı değil, teslım olmayı ısteyecek, o yılgın, ezık Turk ha'kı İse şahlanıp çoşarak, Anadolu'nun her yerınden ses verecek ve gonullu olarak Mustafa Kemal'ın ar dında saf tutcaktır «Kara yılan der kl harbe oturak / Kills yollarından kelle getlrek / Ner de duşman gorsek orda bltırek / Vurun Anteplıler kavga gunudur / Vurun TURK uşağı namus gunudur» Osmanlı saltanatını bir daha gerl gelmemek uzere tarlh tekı yerlne koyduğumuz Cumhuriyet Turkıyesı'nde Osmanlı kulturunun temsılcısi Dlvan ozanlarından ne bekleyebılırlz' Devlet Başkanı Sayın Kenan Evren «urotlml arttırmazsak kal kınamayız» dıyor Elbette cok haklı Dlvan edebiyatı ve gazıno alaturkacılığı musıkısıyle artmaz uretım Uyuşuklukla, ıçkı ve saray sefası duşkünu padışahların dünya goruşünu benımsemekle ml ortacak uretım' Geçmışe sahıp cıkmak, onu korumak başka şeydır, canlandırılmasını ıstemek başka şey Evet Divan edeblvatı da bızımdir ama bızim olması ulusal olması anlamına gelmez Zaten çağını tamamlamış bır yazındır, ıstesenız de canlandıramazsınız fgovıoncE) 27 ŞUBAT 1932 MUALLİM KAZIM BEY VezirköprU'nUn en büyUk carnisi olan Orta camıde cuma ezanı mual Hm Kazım Bev tarafından TUrkçe okunmuştur. Ezanın Türkçe okunacağını ışıten bınlerce halk camının ıç ve dışmda toplanmış, ana düımızle okunan ezanı büyuk bır neça ile dınlemiştir. Bu yenilile halkımız üzennde çok güzel tesırler bırakmıştır. ]Günün ilanıl Dr Vermeylen'm Pedagolojı de Test Usulü kitabı Nakleden Istanbul Yüksek Muallim Mektebi Müdür Muavıni Mehmet Naci. Her muallim ve her muallim namyedınm şiddetle ıhtıyaçları olan gayet kıymetlı bır mesleki eserdir. Fıyatı 50 kuruştur. Mesleki Bir Eser Uoç. Dr. EMRE KONGAR Cumhunyef Sahıbı: Cumhuriyet Matbaacılık veGazetecılikT.A Ş. adına NADİRNADİ Cenel Yayın Müdürü: Muessese Müdürü Yazı Işlerı Muduru Basan ve Yayan ••• 3 Ocak 1982 gecesl, yanı yurt ve dunya düzeyinde Ataturk Yılı olarak kutladığımız 1981'in bıtıminden hemen uç gun sonra, «Televizyon ve Kul tur» konulu soyleşı programında konuşmacıların tumunun katıldığı ortak goruşlerl dıle getlrerek Sayın Prof Mehmet Kaplan'ın Islam ve Osmanlı kulturunü, Turk kultürü dıye benımsetmeye calışması, televızyonun olumsuz etkısıne karşı yeni bır ınsan tıpi ve ınsan davranışı yaratmak ıçın bu kulturu tek kaynak olarak gostermeye uğraşması, sanımız odur ki, rahmetli dedemızden yardım Istemek gıbı masum nedenlerden cok daha değışık anlamlara oçıktır. Aynı programda Yunus Emre'nln örnek alınması Istenllerek, tek Kültür Uzerıne ÇIKTI Tartışma afiet. dusün yasamımızda * saglayıcı. renkli bir yopıt , CDtRİ: 200 ÜRA İSTEME AORESİ CAĞALOĞLU TÜRKOCAĞI CAD.NO, 3941İSTANBUl Geçmışı reddetmek yanlıştır Geçmış hatası ve sevabıyla yaşanmış ve bltmlş olduğu ıçın reddetmek değil. yeniden duşunmek bılımsel bir yaklaşımla ıncelemek, tartışmak ve uygar varlığımızdakl yerıne oturtmak gerekir. Duygu ve oz lemler ne yazık kı geçmlşi değıştırmek gucune sahıp değıldırler. Bugun insanlık çok ıstese de Ortaçağı bir daha yaşayamaz. Osmanlı doneml de tüm ozlemlere karşın ob|ektıf olarak bıtmlştlr. Işte bu yüzden, 20. yuzyılın sonunda ve Mustafa Kemal'ın anayurdunda cağın ve ulusun gereksınmelerıne uygun olmayan kavrayışlar ornek olarak onerılemez. Önerlldlğlnde de Atatürkçö olunamaz Gerıye dönuk özlemler çağa ters düşer. „..„. . HASAN CEMAL EMİNE UŞAKLIGİL OKAYGÖNENSİN Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılık T A Ş. PostlKutusu 246 IStanbul Tel 20 97 03(5Hat) BÜROLAK. I ANKARA'KonurSoktkno 24/4 Yenişehlr Tel 17 5£2517 58 66ldare 18 33 35 > İZMİR HalltZiya Bulvarı No 65/3 Tel 254709131230 IADANA AtıtürkCadd«si.Turk Hiva Kurumu IşhanıKat 2/3 Tel 1455019731 27 ŞUBAT 1982 TAKVİM İMSAK 6.01 GONEŞ 1XÎ ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATSt VlZl 16^2 18.57 20.28
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle