Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 2 OLAYLAR VE G Ö R Ü Ş L E R recekse, lnsancıl düşünce İle bağdaştığı ileri sürülemez. Konunun Anayasa ile olan llişkislne gelince: Kişinin dokunulmazhğı, maddi ve manevi varlığı başlığım taşıyan 17. maddenin üçüncü fıkrası «Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz, kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tâbi tutulamaz» hükmünü getirmiştir. Hiç kuşku yok ki bu hükmün getirilişindpki amac. kışınin işlediğı suçun cezasmı çekmesi, ama ınsanca çekmesini sağlamaktır. Ölüm olayı bir an sorunudur. Suçlu cezasmı bulmuş, ancak bu ce?amn bilincine varamamıştır. tlkel bir düşünce ile toplum da öcünü almıştır. Oysa amac, suçluyu neden cezalandırıldığının bilincine ulaşırken ıslah etmektir. Hükümlü, cezaevinde bu bilince ulaşmış, pişmanlığını içtenlikle. davranışları ile kuşku yaratmayacak biçimde kanıtlamış, bu durumu yetkili organlarca saptanmış ve topluma yararlı oİRcağı kesin kanısına varılmış îse sucuna uygun cezayı çektikten sonraki süre ce?a olmaktan çıkar, işkenceye. eziyete donü?ür. Anayasa'ya göre ölüm cezasını onaylamayarak dar anlamda af yetkisini kullanan merciin, ölüm cezası yerine işkence ve eziyeti onayladığı düşünülmemelidir. Konu açısından yasada bir boşluğun bulunduğunda kuşku yoktur. Ancak yeni bir düzenlemeye gidilirken, Türk Ceza Yasasınm 13. maddesinin son fıkrasındaki «müebbet ağır hapis cezası otuzaltı sene üzerinden hesabedilerek muvakkat ağır hapsin tabl olduğu şartlar altında geçer» hükmü ile buna bağlantılı olarak sınıflandırma. şartlı sahverme, gözlem. izin ve özel indirim hükümlerinl içeren 467 Sayılı Cezaların İnfazı Hakkındakl Yasanın 9. 11, 14, 19 ve ek 2. maddelerinin uygulanması olanağını sağlayacak biçimde bir yasallaşmayı diliyoruz. (1) Code penal d'ttalie Jules Lacointa, sayfa 122125. (2) Ceza Kanunu ŞerhiMajino, CHt I, sayfa 67. (3) ttalyan Ceza Hukuku Müessesclerl Gian Domenico Pisapia, sayfa 171. (4) Revue penitentiaire et de droit penal Stanislaw Plawski, 1981, sayı 4, sayfa 473. neğin çatı çelik konstrüksi yon, kapı ve pencereler ah şap doğrama olduğu halde, yüklenici idare ile anlaşarak çatıyı fuze tıpi, doğra maları da aluminyum ola rak değiştirebilmekte ve bu na ait ödemeler de yükleni cinin Ticaret Odasına tasdik ettireceği faturanm %25 faz lası ile yapılmaktadır. Böyle bir uygulamada devletin ge reksiz yere milyonlarca lira ilâve ödeme yapması sözkonusudur. 2490 Sayıh Yasaya ve öbur yönetmeliklere göre ya pılan ihalelerde genellikle teklif mektubu. «şartnamelerj okudum, kabul ettim, çu fiyata yapmayı taahhüt edîyorum» "şeklinde basıb. fonn olarak düzenlenmiştir. Yüklenici herhangi bir çalışma yapmadan ve işin esasını kavramadan, fiyat ve tenzilatmı belirten 2 rakam yazarak formu doldur makta ve bunu teklif olarak vermektedir. Bu kısa fiyat beyanı ile yüklenicinin herhangi bir çalışma yapıp yapmadığı, iş hakkm da detaylı bilgi sahibi olup olmadıgı anlaşılamamakta öneriler değerlendlrilirn işi bilenle bilmeyen ay nı kefeye konmaktadır. • !> şin nasıl yapılacagı hakkın da bilgisi olmayan yüklenici ler idarenin muhammen bedeline göre fiyat verip işi alabilmekte fakat bunlar ço^ ğunlukla işi zamanmda yapamamakta veya yanm bı rakmakta, sonuçta devleti zarara sokmaktadırlar..Öneriler. işin kapsamına göre birim fiyat, metraj, maliyet analizi ve önerilen sistemi içeren ön proje ile birlikte verilmeli; yüklenici nin işi yapıp yapamayacağı böylelikle de denetlenmelidir. Tüm ihalelerde verilen öneriler yükleniciler önün de açılmalı ve fiyatlar açıklanmalıdır. Verilen fiyat lar önceden ilgililerce biline ceğinden kimsenin itiraz edemeyecegi adil bir değerlendirme ortamı yaratılacaktır. özet olarak, tüm kamu ku ruluşlarını kapsayacak tek tip bir ihale yasası hazır lanmalı ve bu yasada aşağidakî hususlar yer almalıdır. 1) İhale öncesi iştirak bel gesi alma koşulu kaldırılma lıdır. 2) Teklifler işin bütün ayrıntısını ve nasıl yapılacağını açıklar biçimde, birim fi yat ve maliyet analizleriyle hazırlanmahdır. 3) Teklifler açıldıktan son ra işi yapabilmek için gerek li koşullan yerine getirmeyenler'elenmeli. öbürlerinin tektîfleri değerlendlrilmelidir. Değerlendirmeye layık görulen teklifler vuklenicile rin önünde açılmalı, fiyat ve koşullan açıklanmahdır. 4) İhale yapıldıktan sonra sistem değişiklikleri yapılmamah, Ticaret ve Sanayi Odalarınca tasdikli faturala ra göre yükleniciye ödeme yapılması yolu kapanmahdır. Sistem değişikliğine mutlaka gerek görülüyorsa o kısım için ayn bir ihaîe açılmalıdır. 5) Ticarf meta haline ge len müteahhitlik karneleri nin devredilmesi ve başkala nnca kullanılması da ön 30 ARALIK 1982 20 arahk 1982 tarihll TRT yayınlan ile 21 arahk 1982 tarihli basmda <Danışma Meclisi'nin, idam cezası onaylanmayan sanıkların ömür boyu ceza evinde kalacaklarma ilişkin bir yasa önerisinl kabul ettiği» yolundaki haberler karşısmda bu kısa araştırmayı kamuoyuna sunmayı, yenl Anayasamıza ve Insan Hakları'na olan saygımızın gereği olarak, görev bildik. Değlştirilerek kabul edildiği anlaşılan öneriye görc: <Haklannda mahkemelerce verilıp kesinle^en ölüm cezalarmm yasama orgamnca yerine getirilmemesine karar verilen hukümlüler kapalı infaz kurumlannda bir yıl geceli gündüzlü hücrede kaldıktan sonra ozel nıtelikli kapalı ceza evlerine alınıp yaşamlan boyunca cezalannı burada çekecekler, geçicl veya yaşam boyu (müebbet) ağır hapse mahkum olan hükümlülere uygulanan benzer diğer özel maddelerden yararlanamıyacaklar.» Baska bir anlatımla açık ceza evlerine gönderilemeyecekler, lyi halliliklerine göre smıflandırılamayacaklar. izinli çıkamayacaklar ve koşullu (şarth) salıverilemeyeceklerdir. înfaz Hukukuna göre Latince'de «ERGASTULUM» ve İtalyanca'da «ERGASTOLO» sözcükleri 11» bilinen bu cezanın başka hiç bir dilde <sözcük» olarak karşılığı bulunmamakta ve ancak «yaşam boyu ölünceye kadar îıapis» glbi tanımlaması yapılabilmektedir. •*+ îtalya'da ölüm cezasınm 19. yüzyıida kaldırılması üzerine bu cezanm yerlne «ergastolo» cezası konulmuştur. Türk Ceza Yasasınm kaynağı olan eski îtalya Ceza Yasası'nın 12. maddesinde: «Müebbet ağır hapis cezası ölünceye kadar devam eder. Mahkum Ilk yedî yılda çalışmak mecburiyeti de olmak koşulu ile bir hücrede geceli gündüzlü bırakılır. Ondan sonraki yıllarda diger mahkumlar ile beraber çalıştınlabilir. Konuşturulmaları kesinlikle yasaklanır» denilmektedir. (1). Türk Ceza Yasasınm 13. maddesi de bu hükümden esinlenmiştir. MAJNO'nun «Bir cezaevi bilimine dönttşmesi olasılığmdan» söz ederek bu maddenin acıklamasından kaçınmasmın bir anlamı olması gerekir (2). Italyan Ceza Yasasmda 25 kasım 1962 gün ve 1634 sayıh yasa ile ya Ergastolo ya da Zindan Ölüm cezasınm yerine getirilmemesi kararı, dar anlamda bir çeşit af niteliğindedir. Ne var ki affın sonucu kişiyî ölene kadar bir umutsuzluğa düşürecckse ve bu af yarardan çok zarar verecekse, insancıl düşünceyle bağdaştığı ileri sürülemez. Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacıiıkve GazetedHk T.A.Ş.adına NADİR NADl Genel Yaym MüdürO Mües$ese Müdürü Yazılşleri Müdürü Yazı Işleri Müdür Yardımcısı Mızanpaj Yönetmeni TEMSİLdLEK . ANKARA : • İZMİR : • ADANA : SERVİS ŞEPLERİ Haber Merkezi Müdürü Bülent AKMANLAR Yargıtay Uyesl pılan değişiklikle bu maddedeki «rgastolo> cezası hükümlüsünün açıktaki çalışmalara katılabileceği ve cezanm en az 28 yıiı yerine gstirildikten sonra davranışları ile ıslah olduğu kamsını uyandırırsa «koşullu olarak salıverilebileceği» kabul edilmiştir. (3). Bu stire Fransa'da 15 yıl olarak smıflandınlmıştır. ••*•• HASAN CEMAL EMİNE UŞAKL1CİL OKAY GÖNENSİM AHMET KORUISAM ....«.«...ALİACAR ^ YALÇIN DOÖAM HİKMET ÇETİNKAYA MEHMETMERCAN * YALÇIN BAYER Konumuz ölüm cezasınm kaldırılması ile ilgili değil ise de, yasama yolundaki önerinin getırmek istediği infaz rejimi ile bağlantısı bulunması nedeniyle değinmek zorunda kaldığımız ölüm cezasınm kaldırılmasına İlişkin uluslararası çalışmalarda en önemli sorun. bu cezanm yerine gececek cezanın türü açısmdan ortaya çıkmış ve doğrusunu söylemek gerekirse bir çözüm de bulunamamıştır. Ancak, ölüm cezasınm kaldırıldığı, Însan Hakları ilkelerine bağlı bazı ülkelerde, yaşam boyu hapis cezası rejimtnln, hükümlü yönünden ayrıcalık tanmmadan uygulanmakt.a oldugu da bilinmektedir (4). İnfaz hukukunda «zindancılık» döneminin tarihin derinliklerine gömüldüğü ve lnsancıl bir yaklaşımla yıldırma (inttmidation)dan çok önleme (prevention)yi yeğ tutan çağdaş İnfaz hukukunun geçerli sayıldığı ülkelerden olan Türkiye'de de sucluyu «ıslah» yerine «ba$kalarına örnek olsun» diye cezalandırma yoluna gidilmlyece^i umudunu taşıyoruz. ••• Çağdaş infaz hukukunda denge, cezaevindeki hükümlünün umudunu, infaz görevlisinin de sabrmı yitirmemesl ile sağlamr. Hükümlü için umut: aftır, koşullu salıvermeden yararlanmaktar. lzlnll çıkabilmektir ve en önemlisl de insan ol duğunu unutmamaktır. Umut. güvene ve inanca dönüştüğü zaman infazın gereği yerine gelmiş ve ıslah bir olçüde amacına ulaşmış olur. Cezaevinden ancak ölüsünün çıkacağını düşünerek umudunu ve güvencesini yitiren hükümlünün ıslah olacağını sanmak olası değildir. Bu hükümlü kacmak için her yolu deneyecek. başka suclan işlemekten kaçınmayacak ve cezaevi dısiplinine uyum sağlayamayacaktır. Çünkü ne umudu kalmıştır. ne de pcüveni. «Insan bir kez aç kalmaya görsün, inançlarını bile yer» diyen Çin atasözündeki ürerçegi gözetmek gerekir. Ölüm cezasından kurtulmuş olmanm yarattığı umut kaynafeını kurutmanm anlamı yoktur kanısmdayız. Çünkü bu umut mahkemede baslar. Yargıtayda sürer ve son yetkiyi kullanacak mercide doruğuna ulaşır. Bu umut yalmz hükümlünün değil. ananın. babanın. evladm. eşin, kardeşin. çevrenin ve giderek toplumun umududur. Hüküm Mahkemesl Türk Ceza Yasasınm 59. maddesindeki takdir hakkını kullanarak verdiği ölüm cezasını «yaşam boyu» ağır hapis cezasma çevirebilirken ve hükümlü bunun sonucu olarak gözleme alınma sınıflandırma. koşullu salıverme. izln ve altışar gün indirim gibi haklardan yararlanırken. ölüm cezasmı onama hakkını. mahkeme kararmı da aşan bir ölçüde. htikümlü yararma kullanacak olan merciin bu yetkisini kısıtlayacak bir uygulamaya yol açılmamalıdır. Unutulmamalıdır ki ölüm cezasınm yerine getirilmemesi kararı. dar anlamda bir çesit af niteliğindedir. Ne var kl affm sonucu, kişiyi ölene kadar bir umutsuzluğa düşürecekse ve bu af yarardan çok zarar ve istanbul HaberIeri:Selahattin CÜLERDıj Haberler » Ergun BALCI Ekonomi: Osman ÜLAGAYYurt Haberlcrı • Barbaros ÇENÇAK Kültür: Aydın EMEÇ . Magazın : Yalçın PEKSEN Düzeltnıe: Konur ERTOP Araştırma'. Şahin ALPAY BÜROLAR KonurSokak No.24/4Y»nl»»h!rANKAR* Tei: 17 58 25 17 58 66 İdare: 18 33 35 Tel:254709131230 Halit Zlya Bulvarı No: 65/3 İZMİR Atatürk Caddetî, T.H.K 1»hanı Kat 2/13 ADANA Tel: 14 55019 731 Batan v« Yayan: CUMHURİYET Matbaacılıkve t<5aftfecl!!kT.A.Ş. Türkocağı Cad. 39/41, CağaloğluİSTANBUL P.K.: 246 İstanbul, Tel: 20 97 03 (5r»t) TAK\İM 30 ARALIK 1982 İMSAK GÜNEŞ 6.39 8.23 ÖĞLE İKİNDÎ 13.16 14.36 AKŞAM YATSI 15.49 19.28 CVET OKTAY AKBAL 6 Olur Is mi? Bir kez daha yazmıştım. Boşa gitmis!. "~~ Bir gündelik gazetenin baş sayfasında üç sütun üstüne oturtulmuş renkli bir portre: îstanbul Milli Eğitim Müdürü. Bir demeç vermiş. Milli Eğitim sorunlarıyle ilgili sözler mi? îstanbul'daki eğitim çalışmaları üstüne yeni bilgiler mi? Genel görüşler mi? Hiç biri değil!. B. adlı bir gazete bir Ansiklopedl yayuılamıg. Bir okul Ansiklopedisi... Sanırım daha önce gazetede ek olarak verilmiş, şimdi kitap halinde toplanmış. Bu Ansiklopedi gibi, okullar İçin, öğrenciler için daha ne yararlı yayınlar var. Gazetelerde ilanları çıkar, duyarız. Ama Milli Eğitim Bakanlığı'nm hiç blr görevlisi gazetelere demeç vererek hele o Ansiklopedi'yi çıkaran, satan, bir yoldan kazanç sağlayan gazeteye özel demeç vererek bu yayını övmez. Bunu aklma bile getirmez. Böyle bir tutumun 'reklam' sayılacağını düşünür. Bulunduğu yerin, üstlendiği görevin böyle 'özel çıkar' sağlayıcı işlere olanak vermediğini bilir. Ama İstanbul Milli Eğitim Müdürü Bay Kemal Türen böyle bir 'reklamcıbk' görevini büyük bir ısrarla sürdürmektedir. Bu sütunda daha önce de bu konuya değindiğiml okurlarım anımsarlar. Yine B. gazetesinin bir yaymı için övücü, destekleyici, o yayını 'reklam' edici sözler söylemiş; yine B. gazetesinin baş sayfasında resml ile yer almıştı. Ben de bu tutumu eleştirmiş, böyle 'resml' kişilerin 'özel' yayınevlerine destek sağlayıcı konuşmalar yapmamaları gerektiğinl yazmıştım. Adı geçen kişiden hiç bir tepki gelmedi. Ne dlyecekti ki? Hayır böyle bir şey söylemedim mi? Söylemiş ki, yazmışlar baş sayfada... Söyledim, ne var bunda? Bunu diyebilirdi olsa olsa!.. O zaman da 'Görevinlzden ayrılıp, öyle yapın bu tür reklamcılığı' diyecektik biz de ona!.. Geçen gün B. gazetesinl kanştırırken blr kez daha karşılaştım Bay Türen'in ıesmiyle ve B. gazetesinin yaymladığı Ansiklopedi'yi göklere çıkaran sözleriyle... Cüretln bu kadan şaşkmlık uyandmcıdır. Sayın Müdür, sanki bu gazetenin, o gazeteyi yayınlayan T. gazetesinin bir mensubu, bir yandaşı. bir övgücüsü!.. Milli Eğitim Müdürlüğü yansızlık isteyen bir görevdir. B. gazetesinin bağlı bulunduğu T. gazetesinin düşünce çlzgisi bellidir. Bu tür bir yayın organının çıkardığı Ansiklopedl de belirli görüşleri savunacaktır elbet. özel bir girişimdir, özel bir yaymevinin çıkardığı bir kltaptır, bir Ansiklopedidir; bir şey diyemem, para verir gazetelerde, TV'de reklamını yaptırır. Ama T.C. Milli Eğitim Bakanlığı'nm îstanbul'daki Müdürü böyle bir yayını açıkça övemez. Bakın, Sayın Türen bu Ansiklopedi'yi nasıl övüyor: «...Ders malzemesi olarak çok faydahdır. Bu konuda Talim Terbiye'nin onayı ahnarak, okul kütiiphanelerinde yer alması, öğrencilerin yararlanabilmesi için Jyi olur. öğrenciler, bu ansiklopediden istifade ederek ödevlerini hazırlayabilir, çeşitli bilgriler edinebilirler. Talim Terbiye'nin onayı ahnması halinde, öfcrctmenler de ögrencilere yardımcı ders kitabı olarak tavsiyede bulunabilirler.» Yazınm üstünde koskoca bir başlık: 'İstanbul M. E. Müdürü Kemal Türen B. Okul Ansiklopedisi İçin 'Büyük etnek mahsulü, çok iyl araştırma yapılıp hazırlanmış» dedi.' Şimdi Bay Türen'e düşen bir iş var: îstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nden ayrılmak, dilerse gidip o gazetenin kadrosunda görev almak... O zaman istediği kadar B. ve T. gazetelerlni övsün, göklere çıkarsın, kendisi de o gazetelerin siyasal çizgisinde yazılar karalasın, hattâ siyasal yasama atılsın, ya da canı ne isterse onu yapsm, bizi hiç mi hiç ilgilendirmez. Ama Atatürk Cumhuriyeti'nin îstanbul Milli Eğitim Müdüru olarak Atatürk devriminin temel ilkelerine ne denll bağlı olduğu aydın çevrelerce iyi bilinen niteliği bel11 bir yaym organının propagandasmı yapması ve bunu sık sık yinelemekten kaçınmaması heplmizl yakından ilgilendirir. En başta da Milli Eğitim Bakanlığı'nı... Bu satırlan üzülerek yazıyorum. Saym Müdür'ü görevden çekilmeye çağırıyorum. Böylesine yanlı kişiler önemli görev yerlerlnde bırakılmamalıdırlar. Kişi bir kez yanılır, bir kez yanlışhk yapar. Bir yanılgıdır der bağışlarsınız. Ama tek yanlı tutumunda direnen blr görevli hiç bir gekilde hoşgörülemez, bağışlanamaz. ün geçmiyor ki basmda ıhale yolsuzluklarıyla ilgili bir haber yer almasın. îhale hacimlerinin büyuk. bedellerinin de yüksek olması nedeniyle yolsuzluklar yüz milyonlara, hatta milyarlara varmaktadır. 12 Eylül yöneüminin bütün titizliğine rağmen ihale yolsuzluğu iddialan, yazık ki sürmektedir. Bu. gibi suistimal ve rüşvet olaylannın toplumda bürokrasiye karşı güvensizligi körükledi ği bir gerçektir. Sayın Cum hurbaşkanı Evren de bir süre önce bu gerçeğl dile ge tirdi. Bulaşıcı bir hastalık gibi genişleyerek yayîlan v» toplumumuzu kenüren rü'ş vet ve yolsuzluktarı JçiSA ?tl rede bütünüyle önîeme ola* nağı yok, ama yasal olarak alınacak önlemlerle ilk aşamada yayılmayı durdurmanm ve uzun vadede top lumumuzu bu hastalıktan kurtarmamn olanağı var» dır kamsmdayız. Genel, katma ve özel bütçelerle yürütülmekte olan devlet ihaleleri 2490 sayıh ka nuna göre; Kamu, Iktisadi Teşebbüsleri (KÎT), Koopera tifler, Birlikler ve Bakanlıklara bağlı öbür kuruluş^ larla sermayesinin yansından fazlası devletin olan Ku rumlara ait ihaleler ise ken di yönetmeliklerine ve özel yasalara göre yapılmaktadır. 2490 Sayılı Kanuna göre ya pılan ihale kurallan genel çizgilerle belli olmasına kar şın, yörletmeliklerine göre ihale yapan kuruluşlann ku rallan tamamen birbirinden farklı, hatta bazen birbirine zıt nitelikler taşunakta ve karmakanşık bir durum gös termektedlr. örneğin, teklif edilen fiyatlar ve değerlendirmeler bazı Kurumlar ca gizli tutulurken, bazılarmda zarflar alenen yükle niciler huzurunda açılmak ta ve neticeler açıklanmaktadır. önerimlz şudur: ö n celikle, tüm kamu kuruluşla nnda uygulanacak tek bir ihale yasası hazırlanmahdır. Her kuruluşun ayn biçimr de uyguladığı ve karışıklık lara neden olan farklıhklar ancak önerdigimiz tek tip bir yasayla ortadan kaldırılabilir. 1970'li yıllarda 2490 Sayılı Yasaya bir eklenti yapılarak yüklenicilerin ihalelere teklif verebilmeleri için iştirak belgesi almaları ön gorülmüş ve bu örnek almarak öbür devlet kuruluşlan da aynı uygulamayı benimsemişlerdir.. Bu rada amaçlanan. ihale önce si o işi yapabilecek yüklenicileri seçmek ve ihalelere yalnız onlann teklif vermelerini sağlamaktır. Böylece işi yapıp yapamayacağı araştırılmadan, her önüne gelen teklif veremeyecek ve bir bakıma işin yanm bı rakılmaması başlangıçta gü vence altma ahnacaktır. As lında iyi niyetle başlanan bu uygulama giderek amacmdan saptınlmış, iştirak belgesi alan yüklenicileri sap tayarak bir araya getiren ve aralannda anlaştırarak 1şin belirli bir finnaya yüksek fiyatla verilmesini sağlayan ihale simsarlannın doğmasına zemin hazırlamıştır. îhale simsarlan. iştirakçı belgesi alan vükle nicileri öğrenip bunlarla tek Adalet Bakanlığından Bakanlığımızda açık bulunan 500 adet 9. derece Adli Yargı Hâkım adaylığı kadrolarına yazılı sınav ve mülâkatla eleman ahnacaktır. tsteklilerin: D 2556 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 2661 Sayılı Kanunla değişik 3'üncü maddesinde belirtilen nitelikleri taşımaları. 2) En az dört yıl süreli bir Türk Hukuk Fakülteslnden mezun olmaları (Denkliği M. E. Bakanlığmca kabul edilen yabancı Hukuk Pakülteleri dahil), 3) 31.1.1983 tarlhinde 30 yaşını ikmal etmemiş bulunmaları, (Doktora yapanlar için yaş sının 35 olup 18 yaşmdan sonra yapılan yaş düzeltmeleri nazara almmıyacaktır) gerekmektedir, 4) Yazılı smavlar 15.1.1983 cumartesi günü saat 9.00 14.00 arası Ankara, İstanbul ve îzmir Hukuk Fakülteleri salonlarında yapılacaktır. 5) Yazılı Sınavı; " A)Kamu Hukuku Grubu, Anayasa Hukuku, Ceza Hukuku, Ceza Yargılama Usulü Hukuk, fdare Hukuku, B)özel Hukuk Grubu, Medeni Hukuk ve Borçlar Hukuku, Ticaret Hukuku, İcra ve îflas Hukuku, Hukuk, Yargılama Usulü Hukuku, OGenel Kültür Grubu konularından yapılacaktır. 6) Isteklilerin, Ankara'da Bakanlık Adaylık Bürosu'na. İstanbul ve Izmlr'de Cumhuriyet Savcıhklarına şahsen başvurarak dilekçe karşılığmda belgelerini ahp tamamlamaları ve en geç 7.1.1983 günü Bakanlıkta bulunacak şekilde postalamalan veya şahsen teslim etmeleri şarttır. Postadaki gecikmeler nazara almmıyacaktır. 7) Yazılı smavlanna giriş kartlarını 121314 ocak 1983 günlerl, Ankara'da girecekler şahsen adaylık bürosundan, îstanbul'da ve Izmir'de girecekler aynı günlerde o yer Cumhuriyet Savcıhklarmdan alacaklardır. (Giriş kartını sınav sorumlusuna gösteremeyenler sınava almmıyacaktır.) DUYTJRÜLUR. (Basın: 26381) 9354 î L AN İhalede Bosluklar Saptanamayan büyük yolsuzluklar olmaktadır. Bunu önlemek için bütün kamu kuruluşlanm kapsayacak tek tip bir ihale yasası hazırlanmalı ve bu yasada, önerilen beş önlem yer almalı. Nadir ERGENEKON î.tX Kimya Fâ&ültesi Ögretim Görevllsl tek görüşmekte, işi almaya en istekli olanı ve karşılığında öbür iştirakçılara öde necek miktan tespit etmek tedir. Bu tertip sonucunda ihaleyi alması kararlaştın lan yüklenlci en düşuk tekli fi vermekte öbürleri daha yüksek fiyat vererek için is tenilen yüklenlci tarafından alınması sağlanmaktadır. Or taya konan para, sözleşme imzalandıktan sonra simsar aracıhğıyla ve kararlaştınlan koşullara uygun olarak dağıtılmaktadır. Simsar aracıhğı ile yapılan gizli an laşmalar genellikle milyarlık ihalelerde sözkonusu olmak ta, ihalenin hacmine göre yüz milyonlara varan para lar dağıtılmakta, rekabet or tann kaldınldıgından devlet işi. değerinden milyarlarca lira daha fazla ödeyerek yaptırmaktadır. Ne i a d a r önlem almırsa almsın ihbar olmadıgı taktirde yüklenici lerin anlaştığmı saptamaya ve suçluları adalet önüne çıkarmaya olanak görülme mektedir. Yani, belirtildigi gibi alan memnun, veren memnun. Ama sonuç kamunun aleyhinde. lhaleye iştirak edebilmek için ihale öncesi iştirak bel gesi e^ma w«prunluğu kaldı,rılmah,' ihaleye iştirak koşullan şartnamelerde belir tilmeli, bu şartlan yerine getirmeyen yüklenicilerin teklifleri değerlendirmeye ahnmamahdır. Böylece hem bir seçim yapılacak, hem de yüklenicilerin aralannda anlaşma olasıhklan ortadan kaldınlacaktır. Ek ön lemler olarak, şartaamelerin her isteyene satılması fa kat alanm künliginin kaydedilmemesi gereklidir. Devlet kuruluşlannca yapılan ihalelere ait şartname ler aynntıh olarak hazır. lanmalı, i? metrajlan bakı mmdan belll bir toleransm üzerinde hata yapılmamah ve ileride sistem değişikliği ne yol açacak karmaşık ta riflere yer verilmemelidir. İhale yapıldıktan sonra. sis tem değiştirerek şartnamede istenenlerin verine Baymdırlık rayiçlerinde olmayan. malzeme ve teçhizatın kullanılmasma; Sanayi veya Ticaret Odalarınca tas dik edilen faturalara göre ödeme yapılmasma olanak vermeyecek yasal önlemler aunmalıdır. Bugünkü uygulamada, bir ihalenin şartnamesinde ör I L A N SOSYAL SİGORTALAR KURUMU İSTANBUL SATINALMA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1 Kınkkale Hastanesi K.B B. Servisi ve Ameliyathanesinin ihtiyacı bulunan 1 adet K.B.B. Üniti teklif alma sureti ile satmalınacaktır. 2 lhaleye iştirak etmek istiyen firmalann. İdart Şartname esaslan dahilinde hazırhyacaklan teklif mektuplarmı engeç 14 1.1983 cuma günü mesai saati sonuna kadar Beyoğlu Kalyoncu Kulluk Cad. Mallı Handaki Müdürlüğümüze vermeleri veya aynı gün ve saatte bulundurulmak üzere posta ile göndermeleri gerekir. 3 Postada vâki gecikmeler kabul edilmez. 4 Bu işe ait İdari Şartname mesai saatleri dahilinde I No.'Iu Satınalma Komisyonumuzdan temin edilebilir. 5 Kurumumuz Arttırma, Eksiltme ve îhale Kanununa tabi olmadığından, ihaleyi yapıp yapınamakta veya dılediğine yapmakta serbesttir. (Basın: 26636) 8950 .Ortaokul ve Lise mezunlarma. JŞGARANHS1 İlkokul mezunlarma BEYAZIT Mith«tp«f.C«d.M TeI:222106 BEYOĞLU l»tlkUIC.d^ Td:449011 JtSOLANAKLARL KADIKÖY AltıTol,KnşdmC«d.No:8 Td:361150 1 LA N BURSA tŞ MAHKEMEStNDEN Dosya No: 982/437 Esaa Davacı Bag Kur Genel Müdürlüğü tarafından davalı Muharrem Özer aleyhine açılan rüçhan alacak davasmın mahkememizde yapılan yargılaması sırasmda verilen ara kararı gereğince; İstanbul 4. Levent Mah. Sultan Selim Sok. No: 4/1'de ikamet etmekte iken adresi meçhule giden ve ilanen davetiye teblig edilen davalı Muharrem Özer gösterilen gün ve saatte duruşmaya gelmediginden aynı yolla gıyap karan tebliğine karar verilmiş bu lunduğundan; davalınm bu kez de duruşmanın bıra kıldığı 25.2.1983 cuma günü saat 9.30'da mahkememizde davalı sıfatiyle hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi aksi halde duruşmanın kati gıyabında yapılacagı hususu gıyap karan yerine kaim olmak üzere ilanen teblig olunur. (Basın: 26867) 8937 İSTANBUL BELEDİYE BAŞKANLİĞ9NDAN ÖLÇÜ VE TARTI ALETLERİNİN MUAYENESİ HAKKINDA FABRtKA. IMALATHANE. İKTtSADİ DEVLET TEŞEKKULU, RESMİ DAİRE VE ESNAF1N NAZAR1 DİKKATİNE 1981 yılında muayeneleri yapılmış, 1983 yılında yeniden muayeneleri gereken Ölçu ve Tartı aletleri için esnaf ve müessesatm 2. Ocak. 1983 tarihinden 23. Şubat. 1983 tarihine kadar ilgili bulunduklan Ölçüler ve Ayar memurluklarına veya Belediye Şube Müdürlüklerine Beyanname vermeleri lüzumu ilân olunur. (Basın: 26951)