18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 12 30 ARALIK 1982 Kitaplar # Fethi Naci 0 Adalct Ağaoğlu Meksikalı yazar Carlos Fııentes'den Nuran Yavuz'un çevirdiği «Arteınio Cruz'un Ölümü» bu yıl en çok sevdiğim kitap. Özellikle roman kurgusu bakımından şaşırtıcı bir ustalık. Avrupa ve Amerika edebiyatı ile bu ülkelenn degt•i iklimlerden seçtıkleri ya }k /.arlar bi^de oldukça lyi yankılanıyor, tanınıyor. Bu nedenle ben seçimiml Türk ce yuzılmış olanlar arasm dan yaptım «Bcssik Oynayan Kadmlar» / Edip Can sevcr (Belıcet Necatîs'l'in bîitün pserleri 3 rildi anmadan da edemem ) 41 Konur Ertop 1982'de önemli buldugum yapıt. Orhan Pamuk'un «Cevdet Bey ve Oğulları». II. Abdülhamit yönetiminden günümüze kadar bir ailenin yaşamı çerçevesinde insanımızın, kültürümüzün, siyasal yaşamımızın canlı bir görünümiinü veriyor. ^ Oktav Akb^1 Müzik Geçtiğimiz yıldan müzik izlenimleri Filiz Ali LASLO eçenlerde tstanbul'a yeni gelmiş bir yabancı Kültür Ataşesı ila konuşuyordum. Hindistan'da, îran'cia bulunmuş bir Avrupalı. Doğuya ve özelliklerine yabancı değil. Istanbıü'da karşılaştığı çarpıcı Doğu Ba tı sentezi karşısında şaşkınlığını, biraz da hayranlığını saklamıyor. Yine de her an nereden, ne glbi garipltkfcr çıkacak karşıma diye tetikte bekliyor. Müzik meraklısı olduğundan konserleri kaçırmıyor. Her konserden sonra aklı karışıyor. Bir hafta bakiyor, dünyanın belli başlı müzik merkezlerinde dinleyebileceği nitelikte bir solist ve şef... orkestra coşmuş, harikalar yaratıyor. öteki hafta yine ayni orkestra, hatta belkl de ayni şef, solist de iyı ama konser düşe kalka kör topal bir isteksizlikle zar zor bitiyor. Sanırım, tistesinden bir turlü gelinemeyen belirli bir düzeyı tutturamama hastalığı, içınde yaşadığımız ve uzun yıllar yaşamaya devam edeceğımız kültür çelışkisinden kaynaklanıyor. Bir yandan Atatürkçliyüz, çağdaş dünyanın bir parçasıyız, yetenekliyiz, Ba tı kültürünün Doğu sınınndaki en uç temsilcisiyiz. öte yandan tutucuyuz, çağdaş dünya umururnuzda değil, vur patlasın, çal oynasın türü dert unut turan müziği severiz, ya da derdimize dert katan ama içimizdeki acıyı, yaraya tuz basa rak tedaviye çalışan ArabeSkimizin tars yaklaşımı içinde çal kanıp dururuz. Müziğin doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi bir yana, «iyi»si öte yana. Kavf Shankar sitarı ile akü durduran virtüozitesinl gösterirken, Hint müziğinin kulağımıza yabancı gelen seslerini büe rahatlıkla onaylamıyor muyuz? Kendinden geçeroasıne, karmaşığın karmaşığı ritmleri coşku ile seslendiren Afrikalı davulcu karşısında biz de az çok kendimizden geçmiyor muyuz? Klarnet ustası Mustafa Kandırah'yı dinlerken ağzımız açık kalmıyor mu? Bu ne ustalık, bu ne coşku? îşte müzığin aslı, esası da bu ya! Ama ne yazik ki, her çağda olduğu gibi çağımızda da kalitesız, kötü, ucuz müziğin alıcısı çoğunluktadır. Bu Döyle diye, kalıteli, güzel ve doğal o larak anlaşılması biraz daha güc olan müziği, toplum yapımıza uymuyor safsatası ile dış layacak mıyız? Beethoven'in son dönem eserleri Vıyana'da çok zorlukla çalınabilmiştir. ÇUnkü yeni türeyen burjuvalar, henüz, aristokratların kültür birıkımine ve begenisine ulaşamadıklanndan, hafif, uydu ruk, şamatası bol, goz boyayıcı İtelyan müzikli oyunlarını tercıh ederlermiş. Yüzlerce yil lık bir müzik geleneğine sahip olan Viyana'da bile Beetboven' 41 Tomris Uyar Bu yıl aklımı başımdan alan bir kitap olmadı. Ama Atilla Özkırımh'nın hazırladığı «Türk Edebiyatı Ansiklopedisi», Fethi Naci'nin «100 Soruda TUrkiye'de Roman ve Toplumsal Degişme» ve Füsun Akatlı'nın «Bir Pen1 cereden» adlı kitapları görüş getiren, üzerinde tartışılmaya değer kitaplar. NOBEL 1982 Gabriel Garcia Marquez nün kanıtıydı.. Latin Amerika'nın edebiyaltaki ustunliıgiı» G şefler, sadeoe tstanbul'da on konser yönettüer. Bunlann bir bölümü Cuma, Cumartesi konserlerl olarak tekrarlanmış konssrlerdi. Konserlerin ve şeflerin bir özelliği de, Türk bestecüerinin yapıtlanna yönelmeleri ve yorumlanyla bestecilerin beğenisini kazanmaları. örneğm Cengiz Tanç, «Sentez I» adlı yapıtını yöneten Cem Mansur'un partisyona olumlu yaklaşımını ve besteci olarak söylemek istediğini hemen kavrayışmı övgü ile karşılamıştı. Rengim Gökmen, Kemal Sttnder'in «2. Senfonlsini», Aziz Kortel Valçın Turan'ın «3 Numaralı Süiti»ni, Yusuf Gü. ler Aksöz, Timur Selçuk'un «Tarih Merdivenl Balesi»nden iki bölümü, yine Cem Mansur, Necil Kâzım Akses'in «Viola vc Orkestra tçin ldil*inl yöneterek, çağdaş müzik alanında da genç yönetmenlerimize güvenebileceğimizi kanıtladılar. 1981 82 konser mevsiml Senlonik konserlerinin en görkemlisi ve kuşkusuz en kusursuzu 10. Istanbul Pestivalinde AKM ve Aya İrini'de yorumlanan Brahms'm «Alman Requiem»l idi. Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası, Brahms'm bu dev eserini Frankfurter Kantorei Korosu ile yorumladı. Şef Avusturyalı Wolfgang Scheid, solocular, soprano Suna Korat ve bas . bariton Mustafa Iktu idi. Mustafa tktu'nun eon konseriydi bu, nereden bitebilirdik onun bir trafik kazasına kurban gideceğini. Basmda pek yanta uyandurmayan, az kişinin dinledigi ama lyi müzik örnegi olarak verebileceğinüz bir bagka konser d© Avusturya Kültür Merkezinde 4.5.1982 tarihinde, ikl Amerikan asülı TUrk vatandaşı müzisyenin birlikte kotardıklan lied programıydı. Mezzosoprano Lynn Trepel • Çağlar ve piyanist Judlth üluğ, önce Robert Schumann'ın «Frauenliebe und Lebens (Bir Kadının Aşk öykfisü ve Yasam) adlı şarkı demetlni, son ra da Amerikalı çağdaş bestecl Samuel Barber'in «Hermlt Songs» (Keşiş Şarkılan)m yorumladılar. Alman romantik ozanlanndan Adalbert Von Chamisso'nun olanca duygusallığı ile yazdığı bir dizi şiiri müziklendiren Schumann bu şarkı demetini delice sevdiğl genç karısı piyanist Clara'ya armağan etmişti, Lynn TrepelÇağlar ve Judith Tîluğ, abartln başına bunlann geldiğt dü masız, duyariı ve lnce beğenili yorumlanyla akılda kalacak şünülürse, 50 yılhk evrensel müzik yatırımımızın verdiği ü bir müzik afcşamı yaşatmışlaı dı. îdil Biret'in Beethoven sorünleri küçümsememek gerek. natlan dizi konserleri, tstanSon yıllarda, sanınm belirli bul Devlet Konservatuvannın bir birikim sonucu, genç or1981 yılında düzenlediği Kekestra şellerimiz yetişmeye ve raan Yarışması birincisi Gürazar azar parlamaya başladı. Gürer AykaHa başlayan bu ye can Tüyel ve ikincisi Zeynur ErenBönttl'ün IDSO eşliğinde ni atılımın umut veren adları çaldıkları Çaykovskl ve ProkoRengim Gökmen, Cem Mansur, Aziz Kortel ve Ercan Ye flyet keman konçartoları da nal'dır. Geçtiğimia 1981 • 82 geçen yılın ilgl çeken müzik olayları arasmdaydı. konser mevsiminde bu genç A Ayla Kutlu Şlirin yaratabileceği güce ihtiyacım vardı bu yıl. Gtilten Akm'ın bütün şiirlerini topladığı «Seyran» bana yalnız şiirle taşmıp aktanlabilen coşkuyu getirdi. Edebiyatcılar 1982'de hangi kitabı sevdiler? 41 Doğan Hızlan Metin Eloğlu'nun şiir kitabı «Hep». Oluşturduğu ken dine özgü şilr dillnin en doruktaki örnekleri ve aynca Eloğlu'nun «humor»unun da örtülü blçimde kullanılışı çok hoşuma gitti. Çünkü daha önceki kitaplarında bu çok kabukta bulunuyordu. Şimdi lse artık şiirinin içine sindirmiş. valadıkları bir ortamda, Atilla tlhan şiiri artık bir duyarhğın olgun seslnl veriyor. 198*2 vılı icinde pek çok kltıp oknrtum tclerinden birını anmak yanlış olur. Hem nıye hir tek kitap so0 nıyorsunuz Soru böyle olnnsa sı?e birkae kitap adı verebilirdim. ama gimdi buna jterek ^'ok. 1982 yılı boyunca sevdiğim. beSenrii»im kitapları sütunumda tanıttım. Okurlarım bunları bilirler. #* Atilla Özkırımlı Orhan Şaik GSkyay'ın «nes tursuz Baga Girenler»! bu yıl en beğendiğim kitap oldu. Kılı kırk yaran bir tltizlikle hem bllimsel eleştirinin başarılı bir örnegini verdiği, hem kültürel birîklmi doğruca değerlendirdtği için. 0 Mehmet H. Doğan & Salah Birsei Orhan Duru'nun «Foksullar Geliyorsunu çok sevdlnı. Bir toplum yergisi olduğundan, bunu da hiçbir abartıya el atmadan. sloganlar kullanmadan ve gözyaşı döktürmeden yazmış olduğu için sevdim. Bu yıl sevdiğim bir değil iki kitap oldu. tlki Turgut Uyar'ın «Kayayı Delen tncir» adlı şiir kitabı, öbürii bu yılın Nobel Ödülü sahibi G. G. Marauez'ln «Kırnıızı Pazartesinsi. dür. Yazarın Artemlo'nun hayatını işlerken ülkeslnln insanlarını ve sorunlarını kucaklayışındaki edebiyatın özü ile kurduğu ustalık etkili ve yetkin. Onun biçim olarak seçtiği şey öyle olraası gerektiği için öyle, bir özenti değil çünkü. Bu da aynca önemli. ffe Mehmed Kemal ö kadar çok kitap okudum ki, arada birini söylemem ötekine yazık olur. 0k Mehmet Fuat 1982 içinde yaymlanışıyla beni mutlu eden, elimden düşüremediğim kitap. Pertev NaiM Boratav'ın «Folklor ve Edabiyat»ı oldu. 1982'de beni etkileyen kitaplarden biri Gustave Flaubert'in dilimize «Gönül kl Yetişmekte» adıyla çevrilen «Duygusal E^itim» adlı romanı oldu. Geçen yüzytiın ortalarmda Pransa'da yasanan tonlumsal o'aylarla bu gün Türkiye'de yasananlar arasmdaki benzerlikler çok üginç ve dtişündtirücu. 4 | Nccati Cumalı Son günlerde Mithat Cemal Runtay'ın «Namık Kemal» ini onbeş yıl arayla ikincl kez okudum. «Namık Kemal» 2000 sayfayı aşan hacimli bir kitap. Namık Keınal'in yaşamı beraberinde Osmanlı Devleti'nin kaçınılmaz çöküş nedenlertni. yeni bir devletin doğuş belirtılerini sergiliyor. Günümüzde sürüp giden çelişkileri anlamakta yardımcı oluyor. 0 Rauf Mutluay 41 Sclim İleri 1982'de en sevdlğira kitap. Jean Rhys'in «Geniş Geniş Bir Deniz»i oldu. Bütün bir hayatın acısmı dile getirdiği için. £ Hilmi yavuz Çevirisinden Fransızcası ka dar tat alınmasa da, Said Naunı Duhani'nin 19 yüzyıl sonundaki Beyoğlu'nu anlatan «Eski tnsanlar Eski Evler»i bu yıl okuduğum en ilginç kitap. «Elde Var Hüzün»de Atilla llhan'ın sözlü şıiri çeşitli temalar arasmda dolaşarak etkili ve yankılı bir iz bırakıyor. Seks şiirleri bir yana (onlardaki abartıya katılamıyorum) ötekl şiirlerinde çok sağlatn bir bütünlük buldum. Şairlerimizln hepsinin ayrı ayrı kendi seslerini ko 41 Füruzan 1982'de okuduğum kltaplann arasında en önemlisi Carlos Fnentes'in romanı «Artemio Cruz'un ölümü» Siir Bu yıl şiir alanı devingendi Mehmet H. DOĞAN eride bıraktığımız yılda çiir, geniş anlamda, geçen birkaç yılm yinelemesi oldu denilebilir. Şöyle: Geçen yıllarda. diyelim 70'lerin ortalannda su yüzüne çıkan yönsemeler ve onlann ardmdakı tartışmalar bu yıl da sürdürüldi. Eski kuşaktan. yeni kuşaktan şairler ya/dılar, yayınıladılar, kitaplar çıkardılar dergilerde ** ? • i'imiz üzerîne değerlendırmeler yaptılar. Sözün kısıv sı, 1982'de şiir alanı hiç de boş değildi; tersine. devtngendi. Bir başka gözlem: 10 15 yıl öncekinin aksüıe, kuşak lararasında bir uyum değilse bile bir anlaşma ve uzlaşma navası bu yıl da sürdü. E'lbetie, biraz sonra değinereft mi2 jribi bu çizglnin Jışmn düşenler de jok değl^dı Ama bu, genel görümırnu bozacak güçte tlegildi. Başat kanı, genç kuşaktan ir.irlerin sayıca çok'uğu, <,ok yazıp çok yayımladtkları, ayıklama sıkmtısına pek katlanamadıkian, bu G yuzden da giderek büyuk bir çair çoğunluğunun hep ayni çiin yazar, birbirini yineler duruma geldiklerl biçinıindevdi. Cemal Süreya bu eğilimi: «... Gençler arasmda çok büyük bir benzeşme var. Buna doğal da diyelim, ama benzeşme eğilimi son bir yılda daha da çcğaldı» biçiminde dile getirdi. Dahası, bugun ortalama, okuru doyuran, ortalama beğeniye seslenen, ortalama bir isirın yazıldığı söylendi. Bütün bu söylenenlere karşın, bu benzeşmeîerin bilincinde olan Ve bu eğilimden kaçınmaya çalışan, daha ilk ürünlerinde kendilerine özgü bir ses, bir şiir dili bulma çabasmdaki genç şalrlere özel bir özenle, yaltınlıkla yaklaşıldığı da izlendi. Bu konuda en aykın yaklaşım ise. 60 lmşa^ınin yetenekli b r şairirden, Ismet Özel'den geldi. Ö/el, şiirimi ?in son büyük atılımmı 1954 1959 yılları arasında gösterdiğini, yirmi yıldır Tüvk şiirinde 'atılım' olmadığını söylüyor, son yirml yılda ortaya çıkan genç şairlerin •yeni bir şiir sesi» sunmadıklannı, «Yeni bir bakış, duymadığımız bir tad> getinnediklerini, yalnızca «Eskitilmiş anlatım imkanlanm yağmaladıklarım» ekliyor. giderek. yaşlı ya da genç olsun bütün şairlerin, günümüz Türk şiirinin «İntellect" in baskısı altında ezildigi. sonucuna vanyordu. Özünda doğrulukları taşımasma karşm, bütün toptancı yuceltmeler gibi Özel'in bu toptancı yadsıması da günnmüz Türk şiiri için geçerli değildi bence. Tıpkı, kırk elli yıl öncenin bayatlamış türküsünü söyleyerek, kendileri dışmdaki şairleri yozlukla suçlayan, yok sayan, toplumcu şairlikleri kendi îerinden 'menkul' bazı genç şairlerin ve onlan destekleyenlerin bu savlarınm da geçerli olmadığı ve olamaya cağı gibi. Sevindirici tek şey, genç kuşak şair ve eleştirmenleri arasında, şiirden söz etmenin ancak «şiir denecek şeyler yazmakla, önce şiirden yola çıkarak ve sonun da yine şiire dönerek mümkün olduğunu bilenlerin sa yisının gittikçe artmakta olduğudur. Evet. 1982'de çok şair vardı, çok şiir yazıldı, pek çok şiir kitabı yayımlandi; bir yerde, bu durum bir şiir ve şair enflasyonundan söz etmeye olanak hazırhyor gibi de görünebilir, ama özellikle gençler arasında, şiirint antma çabaları. kimsenin kimseyi dinlemediği bir «ağırlar korosu içinden sesini ayırma, yükseltme çabalan da görmezlikten gelinmemelidir. Bu kısa yazıda ad vermek olanaksız, ama bu genç şairler arasında yarımna güvenebileceğimiz kişilerin olduğunu söylemek de bir borçtur sanıyorum. 1982'de yayımlanan şiir kadar, şiir uzerine yazı kadar şiir kitabı da çoktu. San ki artan kâğıt fiyatlari. baskı dizgi giderleriyle doğru orantılı gibi. sanki onlara meydan okuyor gibi, benim saptayabildiğimce, 100'© yakın şiir kitabı yayımlandı. Bu rakamın yalnızca onda birini, şairlerin kendi yayın lan oluşturduğu gerçeftine dayanarak ki öyleydı şnrin, gittikçe daha büyük yatırım işl olmaya başlayan yayıncılık alanında hiç de küçümsenmeyecek bir yer kazandığını söyleyebiliriz. Büyük yayıncı kuruluşların, eski kuşaktan birçok şairin «Bütün Şür!er»ini yayımlama girişımleri de, özellikla genç kuşaklann. yetişmekte olan gençlerin şiirimizin dününü incelemelerı. öğrenme leri açısmdan önemli ve övgüye değer bir işlevi yerina getiriyordu Aynca yaşlı ve orta kuşaktan şairlerin şiir kitaplarınm, gerek tek tek gerek toplu basımlarda tekrar tekrar yayımlanması. günümüz kitap fiyatlarındakl yükselme düşünülürse. şiir okuru cephesind e de bir şeylerin değiştiğini. şiirin okunur bir ürün durumuna Keldiğini gösterlyordu Ve sevindirici bir şeydi bu. 1982'nin şiir odullerine gelince: Ali Yuce'nin, 1980 Nevzat üstun Şiir Ödülünü kazanan Halk Çağı adlı yapıtı. bu yıl da Yeditepe Şiir Armağanı ile Türk Dil Kurumu Şiir Ödülünü kazandı. Ömer Faruk Toprak ŞHr Ödülünü, Kimlikleriniz Ltitfen a'll) yanıtı üe Kem°l Özer kazandi Seçici Kunıl aynca Ahmet Özer'in Ayrı Beraberlikler, Abdülkadfr Budak'ın Gömleğim Leylft Desenli ve Hüseyin Yurttaş' m Gecede Kanat Sesleri ad. lı kitaplanna mansivon verilmesini uygun buldu Akademi Kitabevi Ödüllerinde bu yıl şiir dalmda birinciliğe değer yapıt bulunamadı Yalnı^ca Suat Vardıl" m Biz Gene Yanvana adlı yapıtına başarı ödülü verildi. Nevzat Üstün Siir ÖdüM, Bir Yürekten Bir Yasamdan adlı yapıtıyla Şükran Kur* dakul'a verildi. Başan ödülünü Hangi Levlâsın S e n adîı yapıtıyla Hidavet KaraT<u«ı kazandı Seyyit Nez'rin Hayırlı Acılar'ı ile Ahmet Telli'nin Buz Renginde adlı çahşmalan övgüve değer bulundu. Npcatieil Şiir Ödülü. Kayayı Delen İncir adlı yanıtıyla Turput Uvar'a verildi. Bu yıl bir de yabancı ödül ka?anan şairimiz var. Asya Afrika Yazarlar Birliği'nin her vıl dürenledipri T.otıi'5 Edebiyat Biivük Ödülünü hu yıl sm'r Ataol Belıramoîflu kazandt. Sonuç olarak 19R2 vıimin, şiir açısmdan ataklann. ye j ni yönsemelerin görülmedîği ama yine de canlı, zesıgin v e verimli bir yıl olduğunu söyleyebiliriz: Görsel sanatlar G yılabilecek bir aradan sonra yeni bir sergiyle izleyicüerin karşısma çıkma programlarıru eride bıi'aktığımız bir gencllikle aksatmadılar. Bun. yılın, görsel sanatlar ca hızlı üretimin, çağdaş sanadünyamıza ilişkin olay tunıza yeni ve özgün yapıtlar lan, daha ilk değerlen kazandırmada etkili olabilecedirmede yoğun bir hareket or ği düşünülebilir. Oysa sergi hı tamını düşündürüyor. Birbirizı ve resim üretünindeki arni irleyen sergiler, yerli ve yatış, genellikle kaliteyi olumsuz bancı gösteriler, sanat sorunyönde etkiliyor. Bu yoldakı ları uzerine konuşma ve açık gözlemlerimiz, 1982 yılı için oturumlar, yanşmalar, geçmış de geçerlidir. Gözle görülebiliı dönemlere oranla canlüık gösbir varlık gösteren birkaç. sa. teren yayınlar... Başta Ankara natçı dışında, genç kuşağm ga ve İstanbul, bir ölçüde de îzlerileri tıka basa dolduran yamir, bütün bu olayların yaşanpıtlan arasında geleceğe umut dığı kentler olarak, resim sa ışığı sezdiren örnekler bulup natunızın geniş izleyici kitle çıkarma olanağı pek fazla desiyle bir türlü bütünleşemedlğildi. Geride bıraktığunız yıl, ği ortamlarda alışılmış kültür genç kuşağm bütün iyi niodaklarını oluşturdular. Be yetli ve özverili çalışmasısim, bu odaklann çpvresinde, na rağmen, resim sanatımızın mal Tollu, Nurullah Berk, Tu bir çeşit aydm snobizmine da eski ustalannın yeni bir gözle Kut Zaün (özgün baskı), Feı yal bir etkinlik hallnde kenızlendiği ve değerlendirildiğı ruh Başağa, Şeref Bigalı, Re di gelişme düzeniyle uyumlu bir yü oldu. Onlan sergi '/&?> fi Eplkman, Hamit Görelı görünümünü sürdürdü. Galerimaya yönelten koşullar, düne sergilerini, bu bakımdan önerı lerin önemli bir bölttmU, geç gör e bir hayli değişmiş olsa li sergileme olaylan arasmdı miş yıllardan devraldıkları ça da, uzun bir aradan sonra usaymak zorundayız. öte yai) uşma programlarını, herhangi mulmayacak bir coşku ve itiş dan çağdaş resim sanatınuzm >ir özeleştiriye gerek duymakle yapıtlannı ortaya sermeleri, diiniin lcaranlık sisleri arasm ;va ayni tempo içindo uygusanınm küçümsenmjeyecek bir da kalmış yapıtlannı özel ko ien, bir bölümü kapanmak olaydır. Ccvat Dereli'yi ya da leksiyonculuğun gerektirdiğ' ında kaldı. Kapanan galeri Eşref tJren'i, yeniden fceşfetbilinç düzeyiyle ortaya çıkar yerine yeni galeriler açı) mek için bu tür sergiler gerek ma yolunda da önemli bir a da açılma hazırlıklar' meyebilirdi, ama onlann redım atıldığını söyleyebiliriz. İdi. Ressamlar sergi dü sımlerini eskimez kılan gizleÖzel galerilerin birkaçı, bu kc • konusunda, özel gale n, canlı bir ortamın ışıkîan al 5 nuda titız ve araştırıeı bir ça programlannı boşa getında v e çağdaş bir gözle izlelışma içine girmiş görünüyor •cek bir bağlantı atmot vebilmek için galerilerm özen lar. Daha şimdiden, resmî dev uşturmakta gene titiz dırmesine ihtiyaç vardı. 3ecen let müzelerimızin koleksıyonla ıi eslrgemediler Bir ön yıhn, özel galeriler açısmdan rmö^ seçkin yerlerinı almalan 7il resimterini gfistermi? en önemli katkısı bence > ~ 'iırkaç tablo, biç desanatçılarm bir bölümü, dur. Ali Çelebi, Malik •' iuklan karanlık kö '; bile bulmayan kısa sa Şe«k Bursalı, Eiir ' "tarılma noktasına Kaya ÖZSEZGİN Görsel sanatlarda bir yılın gerisinden genel izlenimler ;elmişlerdır. Ama resim müze enmizin bir türlü gelışeme/en kısır görüntülerı karşısın la, bu tür sevindirici olaylar, nelli bir kesımın kültürel ihti^açlarmı tatminden öteye pek {eçemiyor. Kişısel sergiler yoluyla, 1982' de isımierini ilk sıraya yazdırabilen genç kusağın temsılci•erini de anmak zorundayız. Sanımca bu isimler Mevlüt Akvıldız, Şenol Yorozlu, Neşe Erdok, Söbutay Özer'dir. Mevlüt ^lıyıldız'm belli bir «hıunour» ve toplumsal eleştiri çizgı&ıyie üginç bıçimde bütünleşan cal;;.malanm bırkaç yıldır izlemekteyim. Her tablosuyla, yaşından beklenmeyecek bir yetkinliği belgeleyen bu arkadaşm, ilerde adından daha fazla söz ettirebileceğini sanıyorum. Şenol Yorozlu'nun yanşmalart verdiği resimleri, onun kişilıgı ni merak ettirecek bir düzey taşımaktan geri kalmıyordu Kı&a bir süre önce Istanbul'dn düzenlediği ve benim görm» olanağı bulduğum serglsi, Mev lüt Akyıldız ile içerik yönünden ortak kaygılan paylaşmak la beraber, daha anlatımcı bu noktada yoğunluk kazanmakta ve büyük boyutlu kompozis yonlannda rahat, uyumlu ve dengeli bir üslubu geliştirmek leyc>i. Büyük boyutlu kompozi* yonlara yönelen bir başka sa natçı Neşe Erdok'tur. Ankara daki son sergisinde yer alan ıesımler, onun özellikle tiplpme düzeyinde seçkin bir ifadf ayncalığım ele geçirdiğini ortaya koymaktaydı. Lekeci resimleriyle Söbutay Özer, kendi kuşağının Ankara çevresinde belirgınlsşen ve dîkkati çeken bir üyesidir. Başkent yaşamının kent trafiğine ilişkin dolmuş konulu resimlerinde, orta kuşak sanatçılarının etkinliğine bağlanabilecek yöresel bir resim dili egemendır. 1982 yıhnı, fotoğraf sanatımızın verimli gelişmesi açısmdan da bir kazanç yılı olarak kayc'etmekte yarar var. Özellikle dernekler çevresinde fotoğrafm ulaşmış oîduğu amatör ve prolesyonel çızgi, konuyu uzaktan ızleyenlerin de gözünden kaçrnıyor. Genç kuşağm bu daldaki başarılı sanatçısı Şahin Kav 6un, Ânkara'daki sergisiyle bir kaç yıl öncesine uzanan titı? çalışmasma yeni bir boyut kazandıfmıştır. ÎFSAK'ın ulusal ver'uluslararası düzeydeki yogun çalışmalarını da geçen yı. lm olayları arasında saymalıyım. Neşet Giinal, Mübin Orhon, lîurhan t'ygur Ali tsmall Tiire men, Eren Eyüboğlu, Mürşide tcmeli, Mustafa Esirkuş, Kayıhaıı Keskinok, Ismail Altınok, Ziya Kasaroğlu sergilerini 1982' nin önemli etldnlikleri arasında sayabıliriz. Baraz'm düzenlemiş olduğu geniş kapsamlı üçüncü sergi «Türk Resminde Figiir ve Portre»yi de, çağdaş resmimizin vakın geçmişine ilişkin değerIeıin yeniden irdelenmesı açısmdan bu etkinliklere katabilı riz. Ânkara'daki Alman Kültüı Merkezi, geçen yılın yabancı sergileri arasmda en seçkinler;ne yer vermesi bakımından kü. çümsenmeyecek bir çalışma ge tirdi. Hap Grleshaber'ın ağaç baskı işlerini, çağdaş Alman heykelcilerimn yapıtlarm1, Bruno Taut belgesel sergısını ve «Art Nouveau» akımını tüm yönleriyle tanıtan gösteriyi bu galeride izledik. İtalyanların bu yoldaki cabalarmı ve özel hkle «Soyut İtalyan Grafiği» serglsını de bu arada analım. Anacaklanmız arasında, 1982' de aramızdan ayrılanlar da var: Çağdaş resmimize kuramsal dü zeydski çalışmaları ve kitaplarıyla katkıda bulunmuş olan \urullah Berk, 1982'nin ilk kaybı oldu. Onu Arif Kaptan, Sabiha Erengönül ve Cahide De. reli izledi. Sanat eleştirmeni Zeki Çakaloz da geçen yılm aramızdan ayırdığı değerlerden bıriydi, Geride kalan yılm, plâstık sanatlar dünyamızm ihtiyaç duyduğıı yayınlar açısmdan da sozü edilmeye değer bir başianf*ıç oluşturduğuna işaret ettnek gerekir. Aynca bu yayınlar. İstanbul'daki üç özel galerinin Tiglat, Urart, Cumalı girişimleri sonucu gerçeklestiğinden, organik yapıya doğal bir katkı niteliğini de taşımakta ve bu yönüyle bir kurumlaşrpa çabasının da çekirdpgini oluşturmaktadır. Bir yılm genel izlenimleri. tur önceki yı!m ve daha önce ki dönemlerin oluşumlanylî Mkı bir bağlantı içinde olduğu sıbi. geleceğın umutlarını :e beklentiler^i de içerir. Bu beklentiler, gerçekleşme aşamasmi yaklaştı?ı ölçüde sanat dünyamızın yüzü biraz daha gülebîlecektir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle