18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 amşma Meclisi'nin benimsediği biçimiyle onaylamrsa. İmar ve Gecekondu Yasalanna aykın olarak yapılmış binlerce yapı, kimi istisnalar dışında. yasal laştırılmış olacaktır. Yasa koyucu. meşru olmayan birleşmelerden doğan çocuklarm aile bağlannı kurarak topluma kazandırıl malannda olduğu gibi. zaman zaman çıkardığı yasalarla. gecekondu yapanlarm bağışlanması yolunu seçmistir. Dar anlamındaki slyasal, yani partizanca hesaplar bir yana bırakılırsa, gecekondu affını, yapımı bir zorunluluktan kaynaklandığı için. olağan sayabilir. noşgörüyle karşılavabılirsiniz. 1948 vılmdan bu vana. Meclislerden geçen yarım düzineden çok gecekonÜu yasasının hepsi, bu yasalar çıkmcaya değin yaptırılmıs tüm gecekonduları yasallaştırmıştır. Son gecekondu affı. 1976'da, 1990 sayjlı yasa ile gerceklestirilmis ve bu aftan, kamu topraklan üzerinde gecekondusu bu lunanlar yararlanmıştır. Ne var ki. yapım durmamış, o tarihten bu yana. 300 bine yakm yeni gecekondu yapılmıştır. îmar ve Iskân Bakanhğı'nın. 1978 eylülünde, Belediya tmar Yönetmeliklerinde yaptıgı bir değişiklik İle (R.G. 16418), kaçak çatı katlanyla çekme katları yasallaştırdıği da, henüz unutulmus değlldir. Bakanlık, aynca, 12 Mayıs 1980 günü (R.G. 16988) yayım ladıgı bir genelge ile, kaçak sanayi yapılanm affetmistir Bu karara gerekçe olarak, kaçak yapılann, vapıldıkları tarihte Jzlenip yıktmlmadıklarını, oysa tam îşlet. meye acılacaklan b!r sırada yıkılmalannın. ülke ekonomisi açısmdan türlü sakıncalar yaratacağını öne sürmüştür îmar ftffı örneklerint daha da çoğaltabilirlz. Bu bize. aflarm sonunun gelmediğini ve gelmeveceğini gösterlr. 22 ARALIK 1982 D İmar Sucu Bağıslanabilir mi? İMAR AFFI ÎLE AÇIKGÖZLERİN YASALARA AYKIRI DAVRANIŞLARI ÖDÜLLENDİRİLİR VE BU KİMSELER DOLAYLI OLARAK ÖZENDİRİLÎRSE, YASAYA SAYGI DUYMUŞ OLANLARDA, ADALETSİZLİĞE UĞRADIKLARI İNANCI YERLEŞİR. Prof. Dr. Ruşen KELEŞ sîslprinden yararlandırmazlar, 1980 eylülunde sanayi yapılan için çıkanlan affın kapsamı dar olmakla birlikte, bunun, yapılar için izin alma kuralını bozduğu Şimdi vasallaştırılmasına çahşılan tasan ise. bu kez kaçak konut yapılannın bağışlanmasını öngormektedır. 193O'de 200 bini geçmeyen bu tör yapıların bugünku sayısı, 350 400 bın arasmdadır tlkeleri kesinlik ka7anmamış olmakla birlikte. îmar Affının, belediveler ve il imar müdöriüklerince kovuştıırulmakta olan ve yıkılmamalan beklenen pek çok yapıyı bağıslama yı amaçladıfeı anlaşılıyor. tmar Affı i!e kusuru. suçu bağışlanmak istenenler, para cezast almakla düzeltilebilecek toplumsal zararlar vermiş kişiler olsaydı. sorun voktu. Oysa. bu kimseler, kent planlanmn «yesil alan» olarak gösterdiği verlere apartmanlar yapanlar. kat yüksekligi sınırlamalanyla kendilerini baglı savmamış olanlar bireysel çıkarlari ugruna kıyıları halka kapatanlar. eski yapıtlann değerlerinin azalmasına bilerek yol açanlar ve doğa güzelliklerinin yok olmasının sorumluluğunu taşıyanlardır Durum böyle oldugtma göre, affm atnacı kap samı ve hakhhğı üzerinde yeniden düşünmekte yarar vardır. tınldığına dünyanm hiçbir yorinde rastlamıyoruz. Baçışlama. suç ijlemekten caydırmaya yol açmıyor; tersine özendmci etki yapıyorsa, kuralların yeniden çignenmesina hazır durumda olanlara. ypşil ışık yakmış olursunuz. Dilimizdeki. «Merhametten maraz doğar» atasözü. bu durumu guzel anlatır tmar Affı. gerçekte, sorunun nedenleriyle degil, sonuçlanyla uğraşmanm yeğ. lendiğinı gosterir. Böyle olunca. venı veni aflar ilerde kaçınılmaz olur. Kentlesme. yerleşme ve çevre gibi konularda atılmış yanlış adımlann topluma verdiği zararı afla ortadan kaldırmaya. kamu yarannı yeniden geçirli kılmaya olanak yoktur. Bu geri dönülmezlik, îmar Affını geçersiz ve anlamsız kılan nedenlerin başında yer alır. Örneğin bu yasa ile, Boğaziçi'nde yitip giden değerleri veniden kazanmava olanak bulunmadıfeı gibi. Kumburgaz Bavramoğlu, Tuzla, Küçükçekmece. Bodrum. MRrmaris ve Antalya'da Kemer kıvılannın bir kez elden çıktıktan sonra, kurtarılmalan artık bir düş olacaktır. Son olarak, İmar Affı ile. açıkgöz ve çıkarcının yasalara aykın davranışlan ödüllendirilir ve bu kimseler dolaylı olarak özendirilirse; yasaya saygı duymuş olanlarda, adaletsizliğe uğradıklan inancı yerleşir. Yasaya saygı sağ lamantz güçleşir. Anlaşılan odur ki, tasan, Bofaziçi'nde, birinci derecede «Sit» alanı dışında kalan kaçak yapılan Aftan yararlandırmak egilimindedır. Acaba, Boğaz'm öteki kesım leri, korunması gereken yerler değil midir? Öte yandan, deniz ve göl kenarlarında. kara yönünde en az 100 metrelik bir kuşağın yapı yasağı alanı olmasını ve korunmasını öngören ilkenin degiştirilmesine neden gerek görülmüştü? 10 yıl önce getirihniş olan bu güzel ilkenin değiştiril mosinde hiçbir haklı neden ve toplum yararı gönnüyoruz. Boğaziçi'nde. kıyılarda. öteki yerlerde yitip giden doğal zenginliklerimizi, para cezalanyla geri alabileceğimîzi sanmaktan daha büyük bir yanılgı ola bilir mi? Aksı halde. sorunlanmızı, imar yasaklarınm yerine para cezalan koyarak çozmuş olurdult. Geçmişte. olağan dönemlerde, toplum yaşamının gerçeklerinde, toplumun uzun donemli çıkarlanndan çok, bu tür yasallaş tırmalann sağlayacağı oy kazancı ile ilgilonen polıtikacılsrı çoğu kez kmamışızdır. Her vesileyle carpık kentlesmeye karşı çıkan ve «yansız» olmalan gereken Danışma Mcchsi uyelerımız ve tum yoneticüerimiz, dovletin daha once koyduğu kurallann çiğ nenmesini hoşgoru ile karşılayacak olurlar sa, Kentlerln planlı ve düzenli gelişmesine inandıklarını ve yansızlıklannı halka anlatmakta güçluk çekerler. Bundan, en çok, devletın saygınlığı zarar görür. Nitekim, tasarıya. Danışma Meclisi'nde 43 red, 19 çekimser oy verilmiş olma^ı ve olumlu oylaıia bunlann toplamı arasmda yalnız 7 s&ndalyehk fark bulunmac;ı da sayın üyelerin bu konuda duvdukları rahatsızhğın açık bir kanıtı sayılabilir. Gerçeğin Yanardöner Aynası... Günaydın gazetesi yazıyor: Saym Bilâl Şahan, Yaygın Eğitim Genel Müdürü Yardımcısıymış. Ankara'nın merkezine 15 kilometre uzaklıktaki Keçikıran mahallesinde üç yıl önce yaptırdığı gecekondusuna «İmar Affı» çıkarsa tapu alacakmış. Bilâl Şahan'ın eline ayda 35 bin lira geçiyor. Genel Müdür Yardımcısı diyor kl: Bu paranm 20 bin lirasım klra olarak r e remem; bu nedenle gecekonduda oturuyorum. Zaten her 100 memurdan 25'i gecekonduda yaşıyormuş; çoğu İmar affını bekliyor. • Bir devlet memuru var; devletin yasalanm uygulamakla: yasaya aykın lş yapanları kovuşturmakla görevlidir; kimi zaman yurttaşm gözünde devletle eşanlamhdır. îster genel müdür olsun. ister trafik polisi. ister komiser, ister tapu memuru: nasıl olur da yaşamında sürekli biçimde yasaları çiğnemeyi göze alabilir? Ne var ki, bu sorumla Sayın Bilâl Şahan'ı ve onun gibi yaşayanları suçlamıyorum. Nasıl suçlayabilirim ki'' Böyle bir yaklaşım dünyanm en haksız. belkı de en mantıksız tutumu olur. Gecekondu olayı. çeyrek yüzyıllık süreç İçinde Türkîye'nin toplumsal ve siyasal yozlaşmasınm topoğrafyasmı ortaya koymaktadır. öğrencilere okullarda neler okutulur? öğretkürsüye çıkıp der ki: Turttaş, yasalara saygı göstermek ve nymakla zorunludur; yurtseverlik böyle anlaşılır. Pekl, çocuklara bunu soyleyen öğretmenln kaçak gecekonduda oturması insanımızı nasıl blr hesaplaşmaya götürür? Tapusuz gecekondusunda çoluk çocuguyla yaşayan komiser muavini aldığı emir üzerine bağrına taş basarak fikrabasmm gecekondusunu yıkmaya gitmiştir. Böyle bir ortamda «imar affısndan başka çare ufukta görünüyor mu? Bir de tapusuz gecekondu yapmayı içine sindlrememiş, ya da bu fırsatı eline geçirememîş devlet memuru var ki; şimdi için için yanıyor: Tulı yahu, keşke ben de bir yere gecekondu oturtsaydım da şimdi tapuyu cebime koysaydım. + Toplumsal düzen bir kez bozulup da sap ile saman birbirine kanştı mı işin içinden çıkmak zorlaşır. Gerçeklerin yansıdıgı yanardöner aynalarda doğruları bulmak zorlaşır. Kördüğümleri çözebilmek için gerekli zaman çoğu kez yoktur. Zorunluklar ağır basar. Türkiye'nin birbirine dolanmış apartımanh gecekondulu kentlesme trafiğinde hangi sorunu nasıl çözebilirsin ki?.. Zaman işidir bu... Türkiye Ortadoğu ve Amme îdaresl Enstitüsü* nün yaptırdığı araştırmaya göre her 100 memurdan 25'i gecekonduda oturuyorsa. konuya nasıl yaklaşabilirsin? Devletin 1,5 mllyona yakın memuru var. En aşağı 300 bin devlet memuru (aile hesabma göre 1,5 milyon kişî) gecekondularda yaşıyorsa demek kî, tapusuz gecekondulara tapu vermek kaçınılmaz olgu düzeylne erişmiştir. Büyük kentlerimizin yansmdan çoğunu tapulu ya da tapusuz gecekondular oluşturmuyor mu? Bunlara imar durumlannı ve yasalanm çiğnemiş gtiçlü çevrelerin yapılarını ve çatılannı ekledinlz ml tablo ortaya çıkar. • Sonuç: tmar affı belkl blr zorunluk...Ama çözüm değil. men Sonuç Ve Bir Dilek Kamuoyumuz. tarihsel ve doğal değer lerine sahip çıkmakta artan bir duyarlık kazanmıştır. Bu değerleri korumakta kayıtsızlık (çosterenlen bağışlamaz. 1982 Ana yasasında, «Kamu yararı» başhğı altında, • Deniz, gol ve akarsu kıyılanyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada oncelikle kamu yararı gözetilir.» (Madde: 43) hükmü vardır. Kıvılarla kıyı kuşaklannın saptanması yasalara bırakılmış bulunmaktadır. Af tasansuıdaki gülünç sayılabilecek 10 metrelik sınır hükmünün. oldugu gibi benimsenmesi durumunda, ilerde. kıyılan korumak için yeni onlenıler almaya olanak kalmayacaktır. Bu şans. tümüyle yitirilecektir. Milli Güvenlik Konseyi'nin ve ilgili Komisyonun büyük bir duyarhkla konuya eğileceğini. gecekondular dışmdaki her türlü kaçak yapıyı affın kapsamı dışında bırakacağmı ve özellikle, kıyılardaki 100 metrelik af kuşağını, eskiden oldugu gibi 10 metreye inderecegini umuyoruz. Titizlikle hazırlamış bulunduklan yeni Anayasanm 57. maddesindeki «dengeli bir çevre» idealine de. başka türlü yakla'jilamaz tmar Yasası. belediye smırlan içînde ve dışında yapılacak tüm yapılar için izin almmasmı zorunlu saymıstır. Aynca. irmak, deniz ve göl kıyılanyla kırsal alanlar ve dogal güzellikler. 10 yıl önce. bu yasanın Ek. 7. ve 8. maddeleriyle özel bir koruma guvencesi altına ahnmışlardır. îzin alma zorunluluğu, yapı sahiplerine güçlük çıkanlsm diye değil; gelişigüzel vapılaş manm, düzensiz ve plansız kentlesmenin önlenmesi yurttaşlann, ruh ve beden sağlığmın daha iyi korunması için konmuştur Bu nedenle. izin alınmadan vapılan yapılan, belediyeler, kamu hizmet ve te Af Ne Zaman Yararlıdır? Caydırma Değil, Özendirme... Ceza Tüzesi'nde af, suçun bir kez daha işlenmesini önlemeyi, suçluyu topluma kazandırmayı amaçlar. Toplumsal banş özlemi. af aracından yararlanmayı gerekli kılabilir. Özellikle, yeniden suç işleraeyi de önleyici bir etkide bulunacaksa, af yasalarıyla cezalann bağışlanmasmdaki toplumsal yarar görmezlikten gelinemez. Affın. ülkemizde oldugu bıçimde kurallaş CVCT OKTAY AKBAL HflVIR Yeni Libya'dan ilim adamları duygusal sorunlarla kanser arasında bir ilişki olabileceğinden eskiden beri kuşkulanmışlardır. Depresyon, sevilen birisinin ölümüyle gelen uzun süreli blr ruhsal bunalım veya güçsüzlük duygusuyla geçirilen bir yaşamın kansere yolaçma olasıhğı mutlu bir yaşamınkine göre daha fazla. Yine de duygusal sorunlarla kanser arasmdaki ilişki nedensel blr bağ olmayabilir. Genelde kllnik vakalardan edinilen bu lzlenimi, daha direkt kanıtlarla belgelendirmek gerekir. Blr başka deyişle, psikolojik sorunlann yoğun luğunu kontrol edip kanser olasılığmı ölçen araştırmalar yapmak gerekli. Insanlarda düşünülemeyecek böy le deneylerden biri farelerde gerçekleştirilmiş bulunuyor. Sonuçlar da bilineni doğrular nitelikte. vönetenResitCANBEVLİ İzlenimler: I B «Abdülhamid'in genel politikasımn ana Ilkelerl nedir?» Bu soruyu şöyle yanıtladı konugmacı: «tlk özelliği antiemperyalist ve antikoloniyalist oluçudur. tslam &lemi koloniyalist devletlerin saldırısına marnz fealmıştı. Hamld, bu polltifcaya karşı çıktnak zornnda idi. Antikoloniyalist politikanın takipçisi olmuştur.» Llbya'nm Trablus kentinde Bab El Bahr Oteli'nin güzel salonunda konuşmalan izUyorum. Ya Arapça, ya tngilizce... Doğrudan yapılan tngülzce konuşmalan azbuçuk anhyorsam da. Arapça konuşmalardan hlo btr şey çıkaramıyorum. ÇOnkü Cevirmenlerln îngllizceleri çok kötü: cümleler yarım kalıyor, tek tek sözcüklerden bir şey anlaşılamıyor. Ttlrkçe konuganlar da var. onlan can kulagıyle dinllyorum. «Türk Arap tllşkfler!» konusundakl lkind toplantı bu... tlki önceki yıllarda Ankara Hacettepe Ünlversltesl'nde yapılmış. Trablus'ta, «Türk Arap tlişkileri'nde sömürgecilikten kurtuluş» konusu lşleniyor. TürkSye'den, Sudan'dan. Tunus'tan, Amerika'dan, tnglltere'den, Suriye'den, LObnan' dan, Mısır'dan, Irak'tan. ttalya'dan, Ürdünden, Doğu ve Batı Almanya'dan, FYansa'dan, Cezayir' den pek çok tarihçi bu toplantıya çağnlmış. Beg gün süreyle sıkı bir çalışma yapıldı. O kadar kl, Trablus'a Uk kez gelenler bu kentl yeterince gezemeden. Llbya'nm yaşantısı konusunda bilgiler edlnemeden döndüler. Emel Dogramacı, Bayram Kodaman, Hüseyin Yurdaydın. Rifat önsoy, Ahmet Yaşar Ocak. özcan Mert. tlber Ortaylı. Sina Akşin. Ercüment Kuran. Ahmet Uğur, Bilâl Şimşlr. Mukbil Ozyörük. Engin Akarlı, Murat Bardakçı ve ben... Üç gazeteci, bir Dışişleri mensubu tarihçi, gerisi Hacettepe, Siyasal Bilgilsr, tlahiyat ve Boğaziçl Ünlversiteleri öferetlm üyeleri... Bildiglniz gibi geçen yılın ekim aymda da Ubya'ya gitmiştim. Atatürk'ün 100. Yılı dolayısıyle düzenlenen semineri Izlemiş, dönüste bu toplantı ile genellikle Llbya konusunda izlenimlerimî yazmıştım. Bir kez daha Libya'ya gitmek varmış yazeımda... îyi de oldu: Libya. bizler için gerçekten önemll ve Ilginç bir tilke. Türkiye'ntn dost Libya'yı yakından tanıması, özelliklertnt. Afrika kıtasmdaki önemini. yertnl bllmes! gerek... Evet. Libya Afrlka'nm '8ncü' bir ülkesldlr. Bunda Muammer Kaddafi'nln etkinllginl bellrtmek gerek. Nasır'ın ölümünden sonra Arap dünyasının onde gelen llderi Kaddafi mldir? En çok üzerinde durulan, en çok güç gösterilerinde bulunan. en çok para harcayan. öteki Arap ve Afrika ülkeiertndeki eylemlerl. atılımları destekleyen hep o... Bunda Libya'dakl zengin petrol kaynaklanndan sağianan gelirin de rolü var Llbya ikibuçuk milyon nüfıısu olan bir toplum. Koskoca bir ülke üzerindp azıcık insan'. 100 hin Tıirk işçlsini de buna »kiernpk ePrek. 'Libva ^rap Sosyalist Halk CemahJrîypsl* Tilrk Işçisine yeni bir iş kapısı, kazanç yo!u safelamıştır Ru ülkeve gidenler arasında yaşamlanndan çok memnurı olanlar da var, ilk fırsatta ?er1 dönenler de... Surası gerçek ki, Llbya1 dakl empkçüerimiz Türkfye'ye dokuz milyar dolara varan blr gelir saglamaktadırlar. ki: bu da azırasanır bir sey deeildir. Arietn v»7vıiiar öncp şöyle yazmış, «Llbya'dan yeni bir ses geliyor.» Kaddafi yeni 'ses'in temstlcısı orıcü nifiufn tnancındadır. Radyo ve TV'de her aksam Yestl Kitap'tan özdeyişler sunularak, dprsler vpri!prr>k. ^amnn ramarı Kaddafi'nin eskl eftriintoiprinden oarçalar aktpnlarak bu 'bllinçlendirme' çalışmalan sürdürülüyor. Libyalı Arap, bu bilinçlendırme çabasına gönüllfl mö katıhyor. yoksa zornki m i ' : bunu gelecek yıllarda Libya'nın gbsterecegi tlerleme ve Afrika kıtasmdaki 'öncü' lük Köcü göpterecpk. tldbucuk milyon niUusa dayanarak bütün dünyada, en başta da Afrika kıtasınrta etkin olmak eerçegi, Kaddafi'nln kişillcinden geliyor. Şöyle ya da böyle eleştlrilebilir. ama Inanch. saftlam ülkfilere dayanan bir lider olduSu tartişma götürmez Evet. söze toplantıda Abdülhamld'i yücelten. onu 'antiemperyalist'. 'antikolonjyalist' blr önder olarak gSstermek isteyen bir konuşmadan parçalar sunarak baslamıstım, söz başka yana kaydı. Yarınki yazımda da. bu toplantıdaki konuşmalar ve 1982 Llbya'sı konusundaki gözlemlerlm! ve izlenlmlerl vermeye çalışacağım. Duygusal sorunlar ve kanser • Fareler üzerinde yapılan bir deneyde kansere karşı en başarth grup hiç şok verilmeyen değil de durdurulabüen şoku alan grup olmuş. Araştirmariların yorumuna göre zorluklara karşı koyma hiç zorlukla karşılaşmamaktan daha sağlıklı olabilir. f| Şok ve kanser Araştırmacılar kanser hücrelerl zerkettiklerl fareleri üç gruba ayırmışlar. Bir grup hayvana, bir düğmeye basarak durdurabilecekleri şoklar verilmiş. tkinci bir grup, hiç bir şekiide önleyemeyecekleri ve kaçamaya cakları şok ile yaşamaya zorlanmış (şok karşısmdakl güçsüz grup). Blr üçüncü grup fareye İse hiç şok verilmemlş. Daha önceden ya pılan deneylerden, şok karşısmda güçsüz kalan fare lerln. öğrenmeden çiftleşmeye değin bir çok konuda «duygusal» sorunları olduğu, buna karşılık şoku kesebilen farelerin çok daha «normal» yaşadıklan yaygın olarak bilinen blr psikolojik bulgudur. Deneyin sonuçları gruplar arasında dramatik bir fark olduğunu gösterîyor. Şoktan kaçamayan farelerde kanser hücrelerlnl reddetme olasıhğı diğer ikl gru bunkinin yarısı kadarmış. Bu sonuçta şokun kendi ba şına etkisi oldugu sanılmıyor, çünkü bir düğmeye basarak verilen şoku durdurabilen hayvanlarda kanse re yakalanma olaBilığırun hiç şok almayan grubunkin den bile düşük oldugu görülmüg. Araştırmacılara gö re bu deneyde kansere yakalanma oîasılığmı artıran etken, şokun kaçınılamaz türden oluşu; blr anlamda hayvanlarda güçsüzlük duy gusu yaratmış olması: Yapılan kan tahlilleri de lmmün (bağışıklık) sisteminin bu grupta diğer ikl grupta oldugu kadar İyl çalışmadığını gösteriyor. Deneyin ilginç bir başka sonucu da kansere karşı en başarılı grubun, hiç şok almayan değil de, durdurulabüen şoku alan grubun olması. Araştırmacılann yorumuna göre belki zorluklara karşı koyma ve bunda da başarılı olma hiç zorlukla karşılaşmamaktan da ha sağlıklı olabilir. Yıllanmış yangınlar 'd* Londra'run büyük blr Kesımlni yakıp yıkan yangında oldugu gibi insanlar alevlere karşt güçsüz değiller, artık, Hatta etküedikleri alan ve süreleri bakımmdan büyuk boyutlara ulaşabilen orman yangınlaruun bile eskisı gibi başıboş yayümalan engellenebilıyor. Yine de az bJMnen ve çogu kez görülmeyen» öyle bir yangın türü var ki, raodern tcsnolojiyle alay edercesine sessiz ve derinden yıllarca, bazen yüzyıllarca sürüyor: Yeraltı yangınlan. Kömürün bol olduga yörelerde. bir orman yangmı veya yıldınm düşmesiyle taşlayabilen yeraltı yangmıru sönaürmek oldukça guç, hatta bazen olanaksız. Şu anda dünyada yüzlerce yeraltı yangını sürüyor. ABD'dekı bir yanguun geçen yüzyılın sonlannöaa berl hızından fazla bir şey yitirmeden süregeldifi biliniyor. Yeraltı yangiDİan ile başetmek güç ve masraflı olduftundan, söndürme çabalan genalUkle insanlan doğrudan tehlıkeye sokan yerlerde söz konusu. ABD'de 1200 kişilik bir kas3bayı tehdit eden bir yeralt^ yangmım söndürmek için yaklaşık 4 milyon dolar harcanmasına karşılık kesin b3şan saglanamamış. Bu gibl durumlarda insanlan başka yerleşim merkozlerine taşımak yangmı söndürmekten daha ucuz ve pratık oluyor. Yeraltı vangınını suyla veya havayla ilişkistni kesme yöntemleriyle söndürmek olanaksız. Her şeyden önce, 500 metre derinliklere kadar inen kömür damarlannı bile etkileyebilen, genış alanlar kaplayan bîr yangını en basıt yöntemlerle durdurmak büyük masraflan gergektiriyor. Aynca yeraltındaki vangm bölgesinde ısı 1000 C'ı aştığından yangır.ı söndürmek için kullamlacak su, oksijen ve hidrojene dönüsüp yangmı besliyor. Yangm bfilgesınin havayla ilişkısinı kesmek içinse 23 metre yüksekliğmde ceniş b)r «battaniye» şrereklı. Bazı uzmanlara göre en pratik çözüm yanmayı hızlandırarak yangınm kendı kendisini tüketmesini sağlamak. Bu yöntemle, yangın sırasmda üretilen mstan sazmm da bır enerji kaynağı olarak deg«!rlendirUmesiyle, yeraltı yangınının ise yaraması bile olası. Işık ve depresyon şıkla sirkadyen günlük biyolojik ritm arasında önemli bir ilişkinin oldugu açık. Yine ışıkla depresyon arasında bir bağlantı oldugu da söylenebilir. Ömegin özellikle îskandinav ülkelerinde karanhk, kasvetli günlertn insanlan psikoloük yönden olumsuz şekiide etkilediği yaygm olarak bilinir. Son zamanlarda gün içindeki ışık miktan (daha dogrusu aydınlık süre / karanhk süre oranı ) sirkadyen ritm ve bazı depresyon durumları arasında önemli bir bağlantı olabileceğini vıargulayan kuramlar ve bulgular güncellik kazanmış dunımda. Sahibi: Cumhuriyet MatbaacılıkveGazetecilik T.A.Ş. adına NADİR NADİ Cenel Yayın Müdürü Müesîese Müdürü Yazı Işleri Müdürü HASAN CEMAL EMİNE UŞAKLIGİI OKAYGÖNENSİN AHMET KORULSAN YALÇIN BAYER , ALİ ACAR YALÇIN DOĞAN HİKMET ÇETİNKAYA MEHMETMERCAN • I • Yazı Işleri Müdür Yardımcısı HaberMerkezi Müdürü Mizanpaj Yönetmeni • TEMSİLCİLER Şfr Yeni bir kuram Yeni bir kurama göre, bazı kişilerde depresyon bir anlamda sirkadyen ritmin ögelerinin günlük aydmhk / karanlık sürelerinin koşullanyla çakışmamasmdan doğuyor. Nor mal olarak, ışık koşullan ne olursa olsun, günlük biyolofik ritmlerle kişinin çeşitli fizyolojik işlevleri arasında uyum var. Bu uyum, firneğin uzun bir jet yolculuğuyla bozulunca ortaya çıkan geçici semptomlar, daha da abartılmış bir şekiide bazı kişilerde sürekli olarak görülmekte, Işığa karşı duyarh olan kişiler depresyona girince, günlerini hatta aylannı yaşama ve çalışma zevkinden ve gucünden yoksun olarak bunalım içinde geçiriyorlar. Bu kişilerde yalnızca uyku saatlerini değiştirerek bir uyum sağlamak ve depresyonu geçici bir süre için bile olsa ortadan kaldırmak olanaklı. Kalıa bir tedavi için ise. bilim adamlanmn bu uyumsuzlugun fizyolojik kökenini bulmalan gerekli. Bu kurama göre depresyona yol açan ritm uyumsuzlu ğu, beyinde hipotalamus bölgesindeki sirkadyen ritmle ya km ilgisi olan mekanizmanın bozukluğruna baglı. Öte yandan, depresyon sırasmda bazı kişilerin kanmda anormal düzeyde melatonin bulunması, beyinde bu hormomı salgılayan epifiz bezinin de bu konuda rol oynayabilecegini «österiyor. (Melatonin salgılamasının ışıkla ilişkisi oldugu daha önceden biliniyordu) Gerçi her türlü depresyonla sirkadyen ritm arasında bir ilişki olması beklenemez. Yine de, ilerde bu alanda elde edilecek bulgulann. psikolojik sorunlann çözümü açısmdan yeni tedavi yöntemleri getirmesi beklenebilir. • ANKARA : • İZMİR : • ADANA : SERVİS ŞEFLERİ % Yeraltı yangınlannı söndürme çabalan İstanbu! Haberleri:Selahattin GÜLER Dış Haberler i Ergun BALCI Ekonomı Osman ULAGAYYurt Haberlerı • Barbaros GENÇAK Kültür: Aydın EMEÇ Magazin Yalçın PEKSEN Düzeltme: Konıır ERTOP . Araştırma. Şahin ALPAY BÜROİ.AR * KonurSokak No. 24/4 Yenişehir ANKARA Tel:17 58 2517 58 66ldare. 183335 Halit Ziya Bulvarı No: 65/3 İZMİR Tel:2547 09131230 Atatürk Caddasl, T.HK Işhanı Kat 2M3 ADANA Tei: 1455019731 BaaanveYayan: CUMHURİYET Matbaacılık ve .GarttecHlkT.A Ş. Türkocaöı Cad. 39/41, CağaloğlulSTANBUL P.K.: 246 • Istanbul, Tel. 20 97 03 (5hal) TAKVİM 6.36 8.21 «AB4I.IK1.K İMSAK GÜNEŞ ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATS1 13.12 15.31 17.44 19.23 İLAN Istanbu! Telefon Başmüdürlüğü Anadolu Yakası Teleîön Müdürlüğünden Ortaokul ve Lise mezunlarma. Mudürîüğümüz ihtiyacı olan 457 takım emise +41 şapka 2 adet tayyör (kumaşı idaremizce verilmek üzere kapalı teklif almak suretiyle) diktirilecektîr. Şartname ve Teknlk resmi Müdurîügümüzden temin edilebilir. îsteklilerin bu işe ait kapalı teklif mektubunu en geç 5 ocak 1983 günü saat 14 0O'e kadar Kolej Yolu Sk. No: 12 K. Toprak adresindekl Idari îşler Servisimize vermesi ilân oîunur. (Basm: 26584) 8738 birliksan BÜRO MAKİNALABITAMİR MERKEZt BÜRO MAKİNALARI TAMİR MERKEZİ *• Her marka yazı, hesap, teksır, kasa ve elekronik hesap makinaları tamir ve bakımı, • Abone kabul edilir. NOT: Kullanılmış yazı ve hesap makinası satın almır. Yüksekkaldırım Cad. Oliva Han No: 30, Kat, 3 No: 15 Karaköy ÎSTANBUL. Tel: 43 72 59. JŞGARANTİSt jlkokul mezunlarma BEYAZIT Mithatpaşa Cad.14 Tel:222106 BEYOGLU lstikİBİCad.87/7 Tel:4490U tŞOLANAKLARL KADIKÖY Altıyol,Ku?ıKli Cad.Na.8 Tel:361150
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle