25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 12 4 KASIM 1982 Gazetelerin renkli TV satıslarına taksitli satıs hükümleri uygulanacak mi? Merkez Bankası ile iki bakanlık arasında anlasmazlık cıktı Merkez Bankasınca, basın kuruluşlannca pazarlanan dayanıklı tüketim mallannın taksitli satış genel hükümleri kapsamına alınması amacıyla çalışmalar sürdürülüyor. Merkez Bankası, Hazine'nin istemi üze rine çıkarılacak yeni tebliğ için «görüş» hazırlıyor, Maliye Bakanlığı üst düzey yetkililerinden edinilen bilgilere göre. Merkez Bankası görüşünde kura ya dâ sıra usulüyle pazarlanan dayanıklı tüketim mallannın taksitli satış hükümleri kap samına alınmaması eğilimi ağır basıyor. Maliye Bakanlığı yetkilüeri, Merkez Bankası görüşünde, «kura ve sıra usulüyle yapılan satışların Tiirk Ticaret Kanunu nun taksitli satışlar için çiz diği çerçeveye girmediği yo Q Belli başlı araştırmacılar kanserin birçok tü rnmunun» egemen olduğunu sandıklarmı belirtprek. rünün kalıtımsal olduğu düşüncesinde. «Merkez Bankası, bu tür sa tışların iki kisi arasında ya Dış Haberler Servisi Yakın zamanda Bishop' pılan özel anlasmalar olKanserin kalıtımsal olarak un kanser teorisine daya duğu ve bu hukuka tniidaanababadan çocukıara ge nılarak yapılan araştırma hale edilemeyeceği görüçip geçmediği yıllarca tar lara göre, kanser kesinlik şünde de olabilir» biçimintışıldıktan sonra. günümüz le bulaşıcı değil. Elektronik de konuştular. Ancak yetkide bellibaşlı kanser araş mikroskopla yapılan son in lilerden Hazîne'nin basın tırmacıları, kanserin çoğu celemelerde, tüm insan tarafından satışa çıkartılan türlerinin kalıtımsal oldu hücrelerinde kansere yol dayanıklı tüketim mallanğu kanısına varmış durum açabilen genlerin bulundu nın taksitli satışlar genel da. Kanser araştırmaların gu kanıtlandı. Anababa hükümleri kapsamına almda en ünlü islmlerden bi dan çocuklara hangi ırksal masmda «kararlı» olduğu ri olatı biyokimya profesö özelliklerin (boy, saç rengi, öğrenildi. Merkez Bankarü Michael Bishop. kanse yüz biçimi, tüm vücut yapı sı'ndan çıkacak görüşün rin insanın dokusunda çok sı) geçeceğini belirleyen olumsuz olması halinde Haönemli görevler üstlenen genlerin bazıları kansere zine'nin, bu konuda başka bazı hücrelerin bünyeye is yol açıyor. bir yolla düzenleme yapılyan etmeşi sonucu doğdu Ancak kanser genleri zo ması için direteceği bildiriğu teorlsini geliştirmişti. runlu olarak kansere yol liyor. açmıyor. Yoksa tüm insanYENt BANKERLtK lar kanserden ölüp giderOLAYI YAŞANMASIN di. tnsan vücudunda önemli Maliye Bakanlığı çevrelegörevleri olan bu genler, blrdenbire anormal bir dav rine göre, Hazine'nin «ısranışa giriyor. İçinde bulun rarlı» tutumuna renkli tedukları hücrenin diğer hüc levlzyon satışlannda «yeni relerle belirli bazı maddele bir bankerlik olayınm» yarinin değişmesini sağlayan şanabileceği kaygısı ve bubu cenler birdenbire httcre nu önleme arzusu yol açınin dış zarlarında «PP 60 yor. Maliye Bakanlığı taravsrc» adı verilen bir mad fından yeni bir tebliğ hadenin aşırı miktarlarda bi zırlama isteminde, basın ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hacettepe Hastanesinrikmesine yol açıyorlar. Hüc kuruluşlarının taksitleri alde böbrek naklmin 7. yıldönurenin diğer hücrelerle yap dıktan sonra, malı hemen mü kutlandı. Turkiye Organ tığı alışverişin altüst olma teslim etmeyip parayı işletNaklı ve Yanık Tedavt Vakfı sına yol açan bu madde, be meleri, ancak renkli TV üre Genel Sekreteri Prof. Dr. Meh lirü ağırlıktaki fosforlu bir timlnin istenen düzeye çıkmet Haberal, 7 yıllık bir sure protein maddesi. Bu mad maması halinde taahhütleiçinde 14U böbrek naklinin yade yüzünden hücre. bünye rini yerine getiremez durupıldığını söyledi. içindeki görevini unutup ma düşmelerinden çeklnilProf. Haberal, böbrek nakliyalnız kendisinl düşünme mesinin rol oynadığı öğrenin 7. yıldönümü nedeniyle yaptığı konuşmada «halkunız ye başlıyor ve sürekli bü nildi. bu konuda daha fazla büinçyüyor. Hızla büyüyen hüclenm lidir» dedı. Prof. Haberre bölünme yoluyla mllyon Uygulama pazartesi al, organ satış ve bağış konularca defa çoğalıyor ve bun sunda halkın eğıliminın fazla lar vücut içindeki görev günü başlıyor olduğunu belirterek organ salerini yapmadıklarından ba tış ve bağışın 2238 sayılı yasay ğımsız yaşamaya başlıyorla suç sayıldığını bıldırdi, şöy lar. Bu bağımsızhk nedele devam ettı: niyle, artık kanser haline «Yasaya göre sadece anne, Kelmiş olan hücrelerden bin baba, kardeş ya da öiüden böb rek alınabilmektedir. Bu busu lercesi, kan damarları yosun herkesçe iyi bilinmesi geluyla vücudun diğer bölgereklr. Aksi halde gazete ilanlerine yayılıyorlar, orada larına vanncaya kadar böbrek büyüyüp çoğalmaya başlıve organ bağış ve satış talepyorlar lerl önemli bir sorun olarak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Basın kuruluşları tarafından pazarlanan dayanıklı tüketim mallannın taksitli satış hükümleri kap samına almması için başlatılan çalışmalar Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Merkez Bankası arasında görüş ayrılıklarma neden oldu. Sanayi Bakanlığı Hukuk Müşavirllği, Maliye Bakanlığının, hazırlanacak tebliğ konusundaki «görüş» Istemlni «yetkisizlik» nedeniyle reddettl. Maliye Bakanlığı. basın kuruluşları tarafından «kura» ya da «sıra» usulüne göre pazarlanan dayanıklı tüketim mallannın taksitli satış genel hükümleri kapsamına almması için dlretiyor. Maliye Bakanlığı Hazine Genel Sekreterliği. bu yolda hazırlanacak bir tebliğ için Merkez Bankasından sonra Sanayi Bakanlıgından da görüş istedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Hukuk Müşavirliği, Hazinenin istemini «yetkisizlik» gerekçesiyle reddetti. Sanayi Bakanlığı, Maliye Bakanlığına bir yazı yazarak taksitli satışlarla ilgili düzenlemelerin Merkez Banka sı tarafından yapıldığmı, do layısıyla konunun kendi yetki alanı dışında kaldığı nı bildirdi. MERKEZ BANKASININ 12 Eylül'den buyana 18 kisi Türk vatandası oimaktan cskarıSdı ANKARA (Cumhuriyet Bü rosu) 12 Eylul 1980 tarıhınden bu yana Bakanlar Kurulu karan ile 18 yurttaşın Turk vatandaşlığından çıkarıldığı belırlendı. Içışlerı Bakanlığı Basm ve Halkla Ilışkıler Daire Başkanhğı'nca «Cumhuriyete yapılan açıklamada haklarında yurda don çağırısı ya pılanların sayısının 18'e ulaştığı bildırıldı. Yapıian açıkltınıada, «Yurt dışında Türkiye Cumhııriyeti'nin iç ve dış güvenliği ile hangi yolla olursa olsun kanunların suç saydığı şekil de iktisadi ve mali güvenliği aleyhinde faaliyette bulunmaktan veya yurt içinde bu tür faaliyette bulunup, da yurt dışına kaçmış olduklarından dolayı 12 Eylül 1980* den bu yana 403 sayıiı Türk Vatandaşlığı Kanunu'na 2383 sayılı kanunla eklenen bir madde uyarınca» Bakanlar Kurulu karan ile Türk vatandaşlığı hakkını kaybettiler. Bu isımler şoyle sıralanıyor: Behice Boran. Gültekin Ga zioğlu, Yahya Kemal Demirel, Kemal Daysal, Mehmet Karaca, Murat Tokmak, Tor han Ata, Yaşar Arıkan Müs lim Şahin Aydın Yeşilyurt, Zeki Adsız, Salih Taner Serin, Ayhan Dümen, Hüseyin Şemsettin Ercan, Bahtiyar Erkul, Kemal Burkay, Hasan Cingöz Ali Batman. Içışleri Bakanlığınca haklarmda yurda don çağnsı yapılanlann isimlerı şoyle: Mehmet AH ijeker. Metin (Arkası a. sayfada) YASTIK ÇEŞlTLERt «Müzikal yastık, ve «masal anlatan yastık». Biri «bebeklern, dlgerl «koca bebekler» için Kanser hücresi her insanda bulunuyor "Armağan82 Fuarı,, koca bebekler için yapılmış oyuncaklarla dolu Hiç '•müzikli yastık^ta ğanı bir saat satıcısının ser gilediği «Cartier» marka saatler. Altın kaplama sa İstanbul Sheraton Oteli'n atlerin fiyatı 100 bin lira de açılan «Armağan 82 Fua civarmda. Satıcı firmanm rı» Ulus olarak «armağanoa yetkilileri bu fiyatı pahalı verdiğimiz değeri ve birbi bulanlara «piyasada satılan rimize neler armağan ettı saatlerin en ucuzlarından ğimizi ortaya çıkaran ör biri olduğu» yanıtını verineklerle dolu. 87 firmanm yorlar. Verdikleri bilgiye sunduğu binbir çeşit (bel göre fiyatlan 1,52 milyon ki ikibinbir çeşit) arma lira arasında değişen saat ğan'm fiyatlan 30 lira ile ler de var. Ancak «fazla 100 bin lira arasında de dikkat çekmemek için» bu saatleri fuara getirmemişğışıyor. Fuar'ın en pahalı arma ler. uyudunuz mu? Yalçın PEKŞEN Armağan 82 fuarının bir dma bağlandıktan sonra özelliği de «oyuncak» türü çalışabilen «masal söyleyen armağanlara geniş bir yer yastıklar» yanında, büyükayrılması. Bu yüzden «işe ler için aynı yontemle çalıyararlık» prensibi ikinci şan «müzikli yastıklar» yaplana atılmış. Fuarın en i pılmış. (Fiyatlan 2000 lira) şe yarar görünen aleti ken Bu yastıkları pazaı'ayan fir di kendine soğan doğrayan manın yetkilisi «büyükler bir bıçak (fıatı 650 lira) için bu tür bir yastığa ne Oyuncak türü armağanla gerek olduğu» yolundaki so rın çokluğuna karşın bun rumuza «Bihniyorum ama lar, küçükler için değil bü bunlar daha çok satılıyor» yükler için hazırlanmış gı diye karşılık veriyor. bl görünüyor. Örneğin kü Sergideki ilginç bazı arçükler için, içine mikrofon mağanlar da şunlar: Yan yerleştirilmiş ve ses ban«(Arkası 9. Sayfada) Cevre koruma ve "kitle demokrasisi,, hedefleri siyasi hayatta agırlık kazanıyor Âlmanya'nm "antiparti,,si: Yeşiller Erol OZBEK Federal Almanya'da Hrıstıyan DemokratHrıstiyan Sosyal ittıfak (CDÜGSU), Sosyal Demokratlar ve Hür Demokratlar'dan oluşan «Üç büyükler» tarıhe karışıyor Hur Demokratlann parlamenter hayattan silinmeye yüz tutması ve parlamentsr düzeni reddeden Yeşıiler'in giderek kendilerıni ulkenın üçüncü büyük partisi oıa rak kabul ettirmesi, Federal Al manya'da geleneksel siyaset işleyışlennın ioklü değışıklikler geçireceğinı gösteriyor. Bu ortamda giderek genişleyen bir kesım, gelecekte ülkeyi Sosyal Demokratlarla Yeşiller arasındaki bir koalisyonun yöneteceğini düşünüyor. «Yeşiller», kendilerinın de her fırsatta söyledıkleri gibi «parti olmayan parti» ya da «anti partl.» Çünkü belirli görüştekı ırisanlana ıktidarı ahp huku met etmek amacıyîa kurduğü bir örgüt değil. Aksıne, Yeşiller iktidara ortak olmak ıstemıyor. Yaygın olarak «Çevre koruma hareketi» adıyla bılinmelerine rağmen, Yeşiller «kitle demokraslsi» gibi adlar altında, devletin bürokratik ya pısına karşı çıkıyorlar. Yeşıllerin aslmda ne zaman oHaya çıktığuu söylemek zor. Çünkü Feöeral Almanya'da meslekten polıtikacı olmayan ınsanlarm belirli bir amaç için bıraraya g&lerek oluşturduğu orgütlenmeler uzun bir geçmişe sahip. Ikıpci Dünya Savaşı ndan sonra bizzat Sosyal Demokratlar da bir süre Federal Almanya'ya nukleer sılahlar yerleştirilmesıne karşı çıkarken, üyelennin yerel duzeyde eylem gruplar; kurmasını teşvık etmışlerdi. Ancak 1952 yılın dan sonra Sosyal Demokratlar ıktidar sorumluluğu alabıleoek bir parti olduklannı göstermeye çalışırken, işçı sendikaları dışında tabandan gelen tüm ha reketlerie ilijk;lermi kestiler. Sosyal Demokratlarm bıraktığı bu boşluk uzun süre siyasi proğramı olmayan bireyler ve kıstnen de bajhmsız Sosyalistler tarafından doldurulmaya ça hşıldı. Yedivıl içinde 140 böbrek nakledildi Yesillerin ilginc demokrasi anlayısı Ç e duracaktır. 140 böbrek naklinin yüzde 88'i birinci derece yakın akrabalardan, yüzde 12'si ölülerden alındı. Avrupada da bunun ak si olmaktadır. Daha çok bübrek ölülerden sağlanmaktadır. O nedenle biz, (bağışlanan her böbrek yeni bir hayat demektir), (ve organlarımı bağışiaya rak ölümiinıden sonra hastalan n yaşamını sağlamak isterim) gibi sloganları heran aklımızdan çıkarmamamız gerek nıektedir.» KadıköyEminönü seferleri eski jskeleden yapılacak evrenin korunması Federal Almanya'nın resmi devlet politikasıdır, Başta Sosyal Demokratlar olmak üzere, Hür Demokratlar ve Hıristıyan Demohrat*ar da çevre kirlenmesıne harşı önlemleri benimsiyorlar. Ancak Yeşiller'e göre yerleşık partilerin her zaman ilh hedefi eitonomih büyümeyi sağlamak olduğu için, (Frankfurt havaalamnm genişletilmesi, nukleer santraller gibi konularda olduğu gibi) çevre koruma ikinci plana itilerek, bmlerce insanın içinde yaşadığı ortam zehirlenebıliyor. Sosyal DemoRratlar içinde de geniş bir kesim doğanin korunmasmı istiyor. Ancah Sosyal Demohrat politiha gereği. sürehli olarah. bu isteklerın gerçekleştirilece di içlerinde özel bir oylama biçimi oluşturdular. Buna göre, hiçbir karar bir fraksiyona zorla benimsetilemez. Yani, tesaduh olarak meydana gelen azınliklar dışında, belirli bir grubun karşı çıktıgı bir karar alınamıyor. Yeşiller ayrıca eyalet meclisine girdıkleri yerlerde, tum adaylannı bir meclis grubu içinde biraraya getiriyorlar. Orneğin Hessen'de Yeşiller'in 9 Yeşiller'in ikinci farhhlığı, doga adayı meclıse girdi. Ancak bu temsilnın korunmasının ve silahsızlanmanın cıler, meclisteki çalışmalarından dolaen kararlı savunucusu oimaktan baş yı, meclıse gıremeyen diğer 17 adayın ka, «kitle demokrasisı» ilkesini benim da dahıl olduğu «Meclis Grubu»na karsemeleri. Sosyal Demokratlar içinde şı dolaysızca sorumlu oluyorlar. Mecsol kanadm sessiz kalmasına ve sağ lis Grubu'nun çalışmasmı da düzenli kanadın her oylamada dilediğini kabul olarak toplanan «delegeler kurulu» deettirmesine tepki duyan Yeşiller, ken netliyor. ği geleceğin yaklaşmasını önleyen yeni engeller çıkıyor. Hele dunyadaki ekonomik bunahm hedeflerin suresiz ertelenmesini gerektiriyor. Bu yüzden çevre korumasına gerçehten önem verenler, doğanm korunmasına iüşkin onlemlerin sadece «ilke olarak kabul edilmesini» değil, bir an önce uygulanmasını isteyerek Yeşiller'e katıhyor. ^ «Yurttaş hareketi» Bu boşluk Uzerınde «Yurttaş hareketi» adlarını taşıyan bmlerce grup yukseldı. Bunlardan bırçoğu, orneğin bir yolun ona rımı, bir yöneticınin değiştırümesi, çevro sağlığmı tehd.t ecien bir fabrikaya daha sıkı bir rtenetım uygıılanması gıbı ısteklerle kuruluyor ve istekler elde edıldığınde ya dağılıyor ya da bu kez başka bir ıstek çerçevesinde toplanıyordu. Federal Almanya da bu tür hareketler, parlamenter ve bürokratik kademelerin halkın isteklenni yerine getirmek zorunda kalmasını sağlayarak, yönetim kademeleriyle halk arasında çıkmasi olası sürtüşmeleri küçük " boyutlarda tuttuğu için yönetim tarafından da düzenin temel bir ögesı oiarak görülüyordu. Ancak 1970'lerde kurulan (Arkası 9. sayfada) Kanserin ameliyatla iyileştirilememesinin de nedeni bu. Ameliyatla kanser hücrelerinin yoğunlaştı ğı dokunun kesilip alınma sıyla kanser yalnız bu böl gede kurtulmuş oluyor. Kan serin gelişip büyüdüğü aşamada vücudun birçok baş ka yerine kanser hücrelerl nin gittiği düşünülürse, has tanın kurtulması tümüyle şansa bağlı.. İSTANBUL, (a.a.) Kadı koy Eminonu vapur sefer lerının 8 kasım pazartesi gu nunden ıtıbaren eskı Kadıko/ ıskelesınden yapılacağı bıldırildı. Denızcılık Bankası Şehir Hatlan îşletmesı yetkıhleri, Kadıkoy Rıhtım Caddesı nde yaptıfilan yeni Kadıkoy vapur iskelesınde hem Kadıkoy, hem de Kadıkoy Emm onu seferlermın vaP'lması nedeniyle ozellıkle aabah ve akşam saatlennde sıkışıklık meydana geldığını belirttıler. Sozkonusu iskeledekı yolcu yoğunluğunu gidermek amacıyla onarümakta claıı eskı Kadıkoy iskelesının Kadıkoy Eminonu seferleri ıçm kullanıma açümasım karar verildı. Yetkılıler seferlerin daha once açıklanan tarıfe uyannca saat başlaruıda Kadıkoy'den yanm saatlerde de Emınonunden surduruleceğı ni kaydettiler. 174. dönemde silah altına alınacaklar acıklandı ANKVRA, (Cumhuriyet Bürosu) Aralık ayında yedeksu bay olarak askere alınacak yiıkumluler acıklandı. Mılli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada 174. dönem olarak askere alınacaklar sıralandı Açıklamada aynen şöyle demldi: «30 Kasım 1981 (dahil) tarihine kadar askerliğine karar . alınan tabiplerin tanıamı ile 31 Ekim 1982 tarihine kadar asker liğine karar alınan tabiplerden 1951 ve daha yaşlı doğumlu olan lar. Ü2/5, 82/6, 82/7 ve 82/8'ncı grup olarak askerliğine karar alınanlarm tamamı (bu grup numaralı tabipler hariç) 62. 63, 64 ve 65'nci grup olarak askerliğine karar alınanlar dan mesleklerinde doçent ve profesör olanlar ile 86, 87, 88, 89 ve 90'ncı grup olarak askerliğine karar alınan 1951 ve daha yaşlı doğumlu doçent ve profesörler. Daha önceki celplerde yedeksubay adayı olarak sevk edilmesi gerekirken kanunl mazeretleri veya bakaya kaldıklanndan sevk edilemeyenlerden 15 Kasım 1982 (dahil) (arinine kadar mazeretleri sona erenler, beraat edenler veya baklarmda takipsizllk feararı verüenler. Sllah altına alınacak yükümliiler 20 Kasun 1982 taribinden Itibaren 30 Kasım 1982 tarihine kadar yerli kayıtlı bulunduk lan askerlik şubelerine mfiracaat ederek'alacaklan sevk bel geleri ile birlikte 1 Aralık 1982 tarihinde test ve mülakat merkezinde hazır olacaklardu, Yabancı askerlik şubelerinden sevklerini yaptırmak isteycnler 10 Kasım 198? tarihine kadar bu çubelere müracaat edebiîeceklerdirj. TEKNELER KARAYA OTURDU Kıırbağalıdere'de artık lağimlı sular da çekiliyor ve yerini mikrop saçan bir bataklığa bıra&ıyor. Suların çekilmesiyle batakhk haline gelen dcreılcki tekneler de karaya oturdu. Karadeniz' ve Ege Üniversiteleri'nde 53 akademik görevlinin işlenne son verildi Haber Merkezl YÖK kararı uyarınca çeşitli ünıversitelerde görevli, kadrolu ya da sözleşmeli akademik personelin «çalışmalarında yarar görülmediği ve gelecek vaadetme dikleri» gerekçesiyle gbrevlerine son verilmeye başlandı. T rabzon'daki Karadeniz Üniversitesi'nde 23, Ege Üniversitesi'nde 30 görevlinin üniversiteler V» olan ilişkileri kesildi. THA'nın haberıne göre, İz(Arkası 9. Sayfada) Kurhağahdere bataklığa dönüstü tstanbul Haber Servisi Gemisini karaya oturtan kaptan «deniz bitti» demiş ya, Kurbağalıdere'deki balıkçılar da «dere bitti» diyorlari Kıyısındaki evlerin kana lizasyon artıkları, Hasanpaşa'daki gazhanenin zehirli sulan ile bir «lağını deresi»ne dönüşen Kurbağalıdere en sonunda doldu ve lağımlı bile olsa dere özelliğini yitirip bir lağım yatağı haline geldi. 3040 yıl önce adı Kuşdlli deresiyken kıyısını yalıların süslediği lerenin 4 metre derinllğl varmış. Derede kefal, ilarya, lzmarit, istavrit, karides yakalanır mış. Kalamış koyunda san dal sefasına çıkanlar için Kuşdili deresine girip gazi no kıyısından Hafız Burhan'ı dinlemek Ise ayrı bir zevk imiş. İstanbul Beledlyesi'nln «Temizleyeceğim», Baymdırlık Bakanlığı'nın «Hayır ben temizleyeceğim» ve öte ki İlgili kuruluşların «Mutlaka temizleyeceğiz» sözlerl arasında Kurbağalıdere son 10 yıl içinde sürekli «öliimse doğru gittl ve : n sonunda «öldü», hem de göz gör*» ö Kıjşdîll deresi, Kurbağalı dere'ye dönüştükten' sonra balıkçılarm barınağı olmuştu. Kadıköylü olta baükçılan teknelerini derede bağlayıp, karaya çekiyor ve buradan balığa çıkıyorlardı. Evet, bundan 1 hafta 10 gün öncesine kadar balığa çıkıyorlardı. Ama şimdi ne dereye girebiliyor, ne de de reden çıkabiliyorlar. Çünkü dere doldu, derede lağımlı da olsa su kalmadı. Tekneler derenin ortasında karaya oturdu. günlerde Kurbağalıderede «mahsur» kalan balıkçılar kara kara düşünüyorlar. Ge misini karaya oturtan kaptanın «deniz bitti» dediği gibi balıkçılar da «dere bitti» diyorlar ve ekliyorlar: «Yıllarca söyledik, bir gün bu dere bitecek diye.. Kadıkoy bir deresinden, biz de ekmeğinıizden olduk. Do la, dola d^rinliği 50 santime kadar düşen derenin suyu poyraz rüzgârları ile çekilin ce ortaya batakhk çı ıtı. Ya rın öbürgün lodosta dereye yine su girer ama Kurbağa Istanbul'da palamut, lü Iıdere de artık iflab. olfer akınuun sürdüğü şu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle