25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 KASIM 1982 MHP davası Cumhurıyet 7 " Muhalefet eden gazete ve dergi yazarlarını kınayın,, ANKARA, (THA) Ankara Sıkıyönetim Komutanhğı 1 Numaralı Aske ri Mahkemesinde MHP ve ülkücü kuruluşlar hakkın da açılan davaya yazıh belgelerin okunmasıyla de vam edildi. Genel Sekreter Yardımcı sı Yaşar Okuyan tarafın dan hazırlandığı ıleri surulen propaganda ile ilgili bazı notlar ve «bir liderde bulunması gereken özellikleri» anlatan rapor lar da okunarak tetkik edil di. «İlinize gelen, diğer par ti ve örgütlerin toplantıla nna kesinlikle katılmayınız. Ancak iki kişilik gözlem ci ekipler göndererek duru mu inceleyiniz.» diyen Yaşar Okuyan'ın gonderdiği raporun bir başka böluıtıünde ise, şu görüşlere yer verildi: «Muhalefet eden gazete ve dergilerın yazarlanna mektup ve telçraflar göndererek, kendılerini kınadığınızı, yanlış hareket ettiklerinj soyleyin, ancak mektup ve telgraflanntzda suç olacak şeyler bulunma sın.» I Sanık Melih Pekdemir yakalandıktan sonra elde edilen dökümanlar arasında bulunan 5 küçük sayfadan ibaret el yazısı notlarla korsan yayin yapacak bir radyo istasyonu kurulması için harcanan çabalar doğruLanmış oldu. Merkez ve Ankara örgütlenmesi genellikle iciçe yürütüldü • gençlifc kesiminin yönlendirilmesine ilişkin faaliyetlerin yanı DEVYOL Iddianamesi örgü stra yönlendirdiklerî kitlelenn tün Ankara örgütlenmesi ve teorik ve pratik bilgilerinin geyurtdışı ilişkileri konusundakı liştirilmesine yönelik faaliyetler bilgilerle sürdü. de bulunmuş, sokak, mahalle, • DEVRtMCt YOL bölge sorumlusu kişilerin yetişANKARA ÖRGÜTLENMESİ tirilip örgüt içerisinde yer alDevrimci Yol'un merkez ve malarını temin etmiştir. PaaliAnkara'daki örgütlenmesi geneı yetleri genellikle yasal görülikle iç içe yürütülmüştür. An nüm altında kurulan derneklerkara'da örgütün teşlalâtlanma cte illegal olarak sürdürülmüşyapısı diğer bırimlere gore de tür. Çalışmalarmı gençlık kesığişiklik göstermiş, dolayısıyla mine yönelterek örgüte mılitan örgiitse! faaliyetlerin şekli de temin etme faaliyetlerinde de bu doğrultuda düzenlenmiştir. bulunmuştur. Ankara il komitesi: Dev • • MAHALLE VE Genç, mahalleler, memurmüBOLGELER hendis kesimi ve öğretmenier ÖRGUTLENMESÎ kesımi örgütlenmesi olarak Örgütün faaliyet alanı olarak faaliyet göstermiştir. gecekondu bölgeleri seçilerek Dernekler, kamu ve meslek buralarda teşkilâtlanmaya kuruluşlan ile ilişkileri sağla önem verilmiş, önceleri tnnirlı yan birimler de oluşturulmuş ve çevresi, Şentepe ve çevresi, tur. Avnca, Ankara askeri ör Hasköy ve çevresi ile Tuzluçagütlenme yönünden 2 bolgeyc yır. Yenidoğan, Tepecik bölgeayrılarak, doğu ve batı böigesi lerinde ayn ayn birim sorumşeklînde teşkiıStlandınlmıştır. lulukları ihdas edilerek çalış• ANKARA tL KOMİTESİ malar yapılmıstır. Bu komıte; aralarında merDaha sonr.ıki yıllarda Ankakez komitesi Uyelerinin de bu ra'daki mahaile ve il teşkılâtlunduğu militanlardan oluştu lanması doğrudan örgütlennıe rulmuştur. Dolayısıyla, merkez pekreterine bağlanmıştır. komitesi kararlannın uvgulan • MESLEK ması bu birimde sür'atle yeriKtîRULUŞLARIYLA ne getirilmiş ve murakabe ile tLtŞKf hiyerarşik disiplin büyük ö!çüörgütlenme çalışmalan sırade saSlanmıstır. sında TÖBDER, TÜMDER, • DKVGKNÇ TÜTET» TtteDEE, KARMRN DER. TMMOB. HALK EVLERI, ÖRGÜTLENMESÎ Örgütün amacı doğrultusunda HALK ODALARI gibi kurıuuş Hayvanlara ölüm! Ama neyle? 8 Avukatları Sıkıyönetim Komutanlığma başvurdu CHP hakkındaki kararın Ecevit'e tebliği istendi ANKARA, (THA) Munfesıh CHP'nııı eskı Genel Başkanı Bülcnt Ecevit'ın avukatiarı Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askerı Savcıbğına başvurarak, «feshedilen CHP yöneticüeri ve eski milletvekillerı hakkımla verilen koçıışturma> » yer obnadığı kararmın» Bu • lent Ecevit adına kendilerinrt teblığin: ve bir orneğının verıl mesîni ıstedıler. Mılliyetçi Hareket Partısı adına yapılan suç duyurusu ıtzerıne, kapatılan CHP eskı yonetıcileri va eskı mılletvekıîler' hakkında Ankara Sıkıyonetmı Komutanlıgı Askerı Savcıüfınca yürütülen hazırlık soruşturması somıcu kovuşturmaya yer oimadığına ıtarar verilmiş ve bu karar kesmlesmiştj larda faaliyetler gösterilerek yönetimin ele geçirilmesi amaç edinilmiş, aynca her türlü falı yetlerde ortak tavır takınılması yolunda çalışmalar yapılmıştır. Bu tür kuruluşlann yönetim kadrosuna Devrimci Yol mıhtanlarınm ve bu görüşü benimsemiş kişilerin seçilmesi temin edilmiş, toplantılar, seminerler ve konferanslarda örgütün ıdeolojik siyaseti doğrultusunda propaganda yapılması sağlanmıştır. Yurt düzeyinde eğitim hizmetlerinde etkinligi bulunan öğretmenlere, örgütün görüş ve amac: doğrultusunda propaganda yapılarak Devrimci Yol orgütüne bu kitlenin kazandınlmasma özel bir önem verılmıştir. Bu cümleden olarak: TOB DER'in vönetiminin Devrimci Yol militanlarınca yönlendırilmesi hususunda çaba gösterilmiş, bir kısım sanıkların bu derneğir. genel yönetim kurulu üyeliğine seçilmeleri sağlanmiş, bu suretle kısmen de olsa orşütsel açıdan başan elde edı! miştir. Kamu kuruluşlan ve kurumlardan gerekli bilgi ve belgelerin, araç ve gereçlerin temin edilmesl, örgüte taraftar kazan dınlması, maddî olanaklarından yasa dışı yararlanılması ve aıdat adı altıncia para toplanması faaliyetlerini, sürdürmek Uzere bu gibi teşekküller içeri Fransız ' Le Point,, deraisi "Türkiye'nin doğusu, Çevik Kuvvet için elverişli,, D19 Haberler Servisi Fransız «Le Point» dergisinde. Pierre Lellouche imzasıyla yaymlanan bir yazıda, Türkiye'nin coğrafi konumu dolayısıyla, NATO'nun Gü"ne'y kanadıriîıf onemli bft" üyesi olduğu ve bu konumun Türkiye'yi Batı ile Kör fez böigesi arasında bir köprü» durumuna soktuğu vurgulanıyor. Yazıda, Türkiye'nin NATO içinde, sadece 500 bin askere değil, merkez savunması için birçok üssü bulunan, güçlü bir orduya sahip olduğu belirtiliyor. Yazıda daha sonra şöyle deniyor: «Tü? kiye'de 14 gözetim ve hava uyarı istasyonu bulunmakta dır. Iran'da Şah'm düşmesinden sonra Türkiye, ABD için önem kazandı. Basra Körfezi, Türkiye'nin Doğu bölgelerinden bir F15 uçağının uçuş menzili u/aklığındadır. Bu nedpnlc. bu bölgeler ABD'nin ünlü Acil Müdahale Gücüfnün transit ve 'ilk üslenme' merke2İ olmaya elverişiidir. ANKARA'YA NEDEN GELDİLEB? Böylelikle. ABD Savunma Bakanı Caspar VVeınberger'in, CIA Başkanı VVilliam Casey'in ve üst düzeydeki Pentagon yetkilllerinin bir yıl iç'nde Ankara'ya nlçin ardarda gittikleri anlaşılmaktar»ır Ekim ayı başlatmdA ınızalanan bir anlaşma, ABD'nin, Türkiye'nln dc^usucdaki 10 hava üssünün modernizasyonunu finanse etmesini öngörmektedir. Bununla birlikte Türk yö neticllerl, VVashington'un aşırı derecede dikkat çeken yakınhğından kaygı duymaktalar. Savunma Bakanı Haluk Bayülken. Avrupalı müttefiklerin katılması oimaksızın, Körfezin savunmasını tek başına üstlenmeye hiç niyetli olmadıklarını söylemiştir. 1976 . 1980 arası yaşanan kanlı bir terör dönemi, Türkiye'yi iç istikrarsızlığa sürüklemiştir. Bun da Moskova'nm da büyük payı vardır. 1980 eylülünde 700 bin silahın ele geçirilmesi bunu kanıtlamaktadır. Bu sllahlarm büyük bölümO kamyonlarla Bulgaristan'dan ve Suriye'den gelmiştir. sine örgüt militanlan sorumlu olarak atannuş ve bu yolda faaliyet yurütülmüştür. Bu suretle Devrimci Yol örgütünün etkinligi okullarda, ka mu ve meslek kuruluşlannda, derneklsrde arttınlmış, çok sayıda kişilerin tertiplenen mîtıng ve gösteri yürüyüşü gibi kitlesel eylemlere katılması sağ lanmıştır.» İddianamede daha sonra Ankara'daki silahlı örgütlenme konusu yer aldı. Ankara'daki ey lemlerin batı ve doğu bölgeleri genel sorumlularmdan alman talimatlarla gerçekleştirildiklerı öne sürüldü Ankara'daki örgütlsnmenın önce ıl komitesı içerisinde yeralan semt ve mahalle örgütleomeleri ile, daha sonr3 da merkez komitesine bağlanarak örgütlenme sekrete rinin talimatıyla yönlendirildiğ; savunuldu. «Başlangıçta merkez komuta, üyelerınden birine bağlı olarak faaliyet gösteren Altuğ Taner Akcam, dalıa sonra merkez komite sıvasi bürosuna bağlı baimyaym ve yurtdışı irtibat bürosu sorumlusu ile çalışmalarını sürdürmüştür. Haberleşmeyi, birbirine yazdıkları mektuplar ve yurda gelip dönen kuryeler ile sağlayarak, DEVYOL örgütünün Türkiye ve Batı Almanya'daki faali yetleri ve cereyan eden olaylar hakkında raporlar halinde yekdiğerine bilgı aktarmışlardır. Türkiye'den Dsvrinici Yol dergisl, örgütün yayınladığı bro şür ve bildiriler Altuğ Taner Akçam'a, Emek dağıtım şirketi kanalı ile de yurt dısınriakı işci demekleri adı altında faah yet ;*österen 5 a y n merkeze gdndcrilmiştir. Yurttan gönden'en raporlar, Batı Almanya'da çıkanlan (Tür kiye'den Habsrler Türkei tnformation) adlı bülten ile (Dev rimc: îşçi) admdaki gazetede yaymlanmıs ve aynca Uluslararası Af örgütü Almanya kolu Türkiye masasma verilerek, bir kampanya açılmasma ve Bazı Alman yazar ve milletvekileriyle ilişki kurularak destek sağlanmasma çalısıîraştır. Berlin, Frankfurt, Hamburg, Dresden gibi şehirlerde eğitim çalışmalan yapılmış, konferans lar düzenlenmiştir. • KORSAN RADYO 12 Eylül 1980 tarihinden sonra Türkiye'de örgüt görüşü doğ rultusunda korsan yayın yapacak bir radyo istasyonunun kurulması için gerekli malzemenin getirtümesine çalışılmış. ancak bu konuda başarıya ulaşılamamıştır. Sanık Mehh Pekdemir yakalandıktan sonra, elde edilen diğer dökümanlar arasmda bu lunan 5 küçük sayfadan ibaret el yazısı notlarım, Batı Almanya'dan kendisine gönderilen mektuptan özet halinde alrnmış bilgileri ihtlva ettiği anlaşılmış ve yapılan ekspertiz incelemesi sunucu yazılann kendisine ait olduğu tesbit edılmiştir. Bu notlarda özetle aynen: «Eylemin gücü Avrupa"ya sıçradı... Dünya Kiliseler Bıriıği bızi destelîledi. Destekler korkunç .. hevet yollama işini bile koparacağız. Türkiye'yi Avrupa topluluğundan attırırsak hiç şaşmayın. Sizden ricalanmız var. 21 Şubat'ta büyük bır basm toplantısı var. Orada farkediyoruz bir eksikliği. Bilgi: Cunta sonrası işkence bilgisi. Yüz defa haber saldık, gene sıfıra sıfır elde var sıfır... Kıbrıs'lılar gellyor. Filistin işini konuşacağım. Parayı şubatta yolluyorum. Radyo bilgileri ile adre3i biz bildireceğiz, siz alacaksınız. fd örgütü heyeti Ankara'da. Çok ssylere gebe ge!ecek günler, Avrupa Parlamentosunda soru önergesi verildi . Radyo konusu: ÜKW (PM)den yayın yapılıyor, seyyar 20 Kg. ağırlıkta. Şahir içi olmaz. Ancak yüksek bina tepesınden 800 m. yükseklikte etki sahası 100 km. taşır.abılir. hangi metraj üzerinden yayın yapılacağını onceden bize bildırmeniz gerskli. Çünku bazı parçalar sarın alm'D montaj edilmeli. Bellı bir metre üzerinden. . frekansı degişen (metresi) de var. 3 bin mark dolaymda. Radynculuktan anlayan bin şart. Yayımn nasıl yapılactıfı ona öğretilecek. Ama Pransa'ya KP.'mesl gerck. Yok e?er siz aletı alın, bır iki tane Dız bıırada onu halledpriz derseni? reesele vok Yerinin tesb'ti için 3 radar arabası lâzım. Sonra 5 dakikada tesbit edilivor. Bu arabalardnc Fransa'da bı'e hemen bpmen yok. Almanya'rta ise çok var radyonun şeması var rlımızde. Bir adres olursa vo'larım Cevan vs sonılar beklivonım . Cümleleri bulunmaktadır » Bu suretlp, örsütün yurt dışmda gösterdiği faalivet ve kor san yayın yapacak bır radyo istasvonu kurulması için harcanan çaba ele geçen bu noflarla da doğrulanmış bulunmaktadır.» A nkara'dan ilgili Daire Başkanları ile Güney illerindekl Daire Müdürlerinin ka tıldığı Adana'daki Bölge Ziral Mücadele ve Ka rantlna Başkanlığımn Aslanın gönlündeki "İnsaat iscisi,, •S. BIîAHIM Tathses'in inşaat işçiliğinden I şarhıcıhğa geçıp, ün kazanmasından sonra, I her inşaat işçısinın gonlünde bir «aslan» değil, «İbrahim Tathses» yatar oldu. Inşaatlarm önünden geçerken yükselen türkü seslenni hemen hemen hergün duymak mümkün. Ceçenlerde yazarımız Mehmed Kemal yazısında böyle bir inşaat işçisinden ve sesinin güzelliğinden söz etmistı Ertesi gün telefonu çaldı. Telefon eden Fahrettın Aslan'dı ve Mehmed Kemal'den inşaat ışçısın), adını ve adresini istiyordu. Mehmed Kemal işçinin adını bilmiyordu ama inşaatm yerini tarif ederek telefonu kapattı. Fahrettin Aslan o işçiyi buldu mu bilmiyoruz ama yeni şarkıcüar bulmak için köşe yazüanna kadar ilgi gösteren gazıno patronu Aslan'ın gonlünde yeni bir inşaat ışçısi yattığı bir kere daha ortaya çıktı. düzenlediği 1982 yılı böl ge toplantısında tarımla savaşa ilişkin çeşitli ko nular görüşüldü, sorun lar tartışıldı. Söz sırası bazı yabani hayvanların tarlalarda ki bitkilere zarar vermelerinin önlenmesi ko nusuna geldiğinde, bu işin tüfeklerle yapılmasmın uygun olacağını kaydeden Adana Ziraat Odası Yönetim Kurulu üyesi Ziya Hasırcı «Ada nalı avcıların yanısıra fncirlik'teki Amerikalılarda bu işi seve seve yapabileceklcrini söylüyorlar. Kendi malzemele riyle yapacakları sürek avlarına izin veriürse, bu zararh hayvanlardan masraf etmeden kurtuluruz» dedi. Bölge Ziraî Mücadele ve Karantina Başkanı Aziz Çolak, buna yasaların izin vermediğini belirterek «Bu işi zaten biz yapıyoruz. Başkanlı ğımıza tahsis edilen tüfeklerle bu hayvanları avlamaya çalışıyoruz» şeklinde konuştuktan sonra yardımcılarından şu anda kaç tüfekleri bulunduğunu sordu. Az sonra gelen yanıttan el de 128 tüfek olduğu, an calc, bunlardan hlçbirinin çalışacak durumda olmadıklarını öğrenince lafı başka tarafa kaydırdı. Bu arada, zehirli yemlerle bu hayvanlarla mti cadele edebileceklerlni söyleyen Ziraat Odası 2. Başkanı Seyfullah Kara Hasanoğulları'na da yanı tı yine Aziz Çolak şu şekilde verdi: «Kardeşim birkaç donıuzu, fryreyi, kuşu öldüreceğiz derken yarariı hayvanlara da zarar veriyoruz. Gecenlerde bir köylü gelerek içine zehir konulmuş inciri yiyen ineğinin Öldüğünü söyledi. Bu bilinen. Bu arada belki başka büyükbaş hayvan da ölmüştür. Bu şekilde mücadeleyle çiftçiye yarar değil zarar veririz..» Şlmdi herkeste bir me rak. Acaba vahşi hayvanlar bu yıl neyle öldürüle cek?.. Zebirle mi? Tüfekle mi?.. Cabalama kaptan APILAN hatalarm üstüne gıtmek, belki onanmları körükler. 30 ekim cumartesi günü Karaköy iskelesinden 1710 vapuruna binenler uzun bir yofculuk yaptılar. «Kan/tca» vapuru tam bır saat beş dakikada Kadıköy'e varabildi. Y Istaııbııi lldbeı heıvısı Operator Dv. Kaya çüingıroglu'nun Tıp ogrencisi olaıı oğıu Kaya Çilmgiroğlu ve atkaaaş,larının saldmsı sonucu ağır &f! kı'.de yaralanan gazetecı Beciîz Doğan'ın avuKatı, Hakımler VJ Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığı'na başvurarak, Şışli Bav cısı hakkında soruşturma açılnıasmı ıstedı. Hüriyet gazetesı HUKUIC Müşavıri Çetiıı Üzek, Haiamler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkaulıgına verdiği yazıda «Şişli Savcısı Ozcan Şen, zanlı olarak getirilen Kaya Çilingiruğlu'nu sorguya dahi çeknıck gereğini ciujınauaıı, gereken araştırmaların yapılabilme sl Jçin polise talimat verraeden, şikâyet dilckçesi olnıatlığı Iddiası ile zaıüıyı serbest bıraknuştır» dedı. Ozek'm yazısında şu sözler de yer aldı: «Özellilile Savcının olayın bü yütüldüğü, bir sokak kavgasınUan ibaret bulunduğu şekllndcki sözleri, endişelerimizl artırır ııiteliktedir. lıazeteci, Hurriyet camiasının nıensııbudur. Hürriyet Gazeteslnin Z'i ekim 1983 tarıhll nüshasında Şişlı AtUiyesi'niıı taşınmasıyla ilgili haber çıktığı gece vuku bıılan olayın Şişli Savcısmca bu kadar hafıfe aünması ister istemez bu habere tcpkinin sözko. nusu olduğu kanısııu yaratınak tadır. » Hürriyet'in avukatı Şişli Savcısı hakkında soruşturma istedi Yeni yapılan iskeleye yanaşmak için, o anda bağlı duıumda olan iki vapurdan izin isteyen •Kanlıca* her ikisinın birden iskeleyi terketmesi, bir de Haydarpaşa'dan kalkan vapurun gelmesiyle ne yapacağınt şaşırdı. 4 vapur birden küçücük koyda dönenip dururken Karakoy'den kalkan iki vapur daha vaklaşmışlardı Tam bir gemici düğümü îdi bu. Çözmek isteyen ilk vapur •Kanlıca» oldu. Herhaide iskele eğri duruyordu ki bir kıç darbesiyle şöyle bir sarsıldı. Bu savaşım 40 dakika kadar sürdu. Tüm yolcular ve seyıre gelmiş halk hep bir ağızdan: «Büyüfe kaptan, Buyuk kaptan diye bağınyordu. Kaptan büyüklüğunu göstererek bir iki küçük darbe daha atıp iskeleye yanaştı Fakat o da ne iskele zemini ile vapurun alt kat tavanı neredeyse aynı hizaya ge^mişü. Gençler iskeleye tırmandılar. Yaşlılar ve çocuklar raı? Onlar da yine boyu uzun olanlara göre iskeleye yeni yapılan setten ınmeye çabaladılar. Ne diyelim: Çabalama Kaptan» mı? RAHMI KOÇ LİYAKAT NİŞANI ALDI Federal Almanya Hükümeti Koç Holding Yurutme Komitesi Başkanı Rahmi Koç'a *Yükseh Lıyalzat Nışanı» verdi. Rahmi Koç'a TurkAiman ilişkilerıne olumlu katkılarından dolayı verilen nişanı, Federal Almanya'nın İstanbul Başkonsolosu Dr. Gearte taktı. Dr. Gearte, daha 2. Dünya Sava^ı'nm bitiminden once Vehbi Koç'un Alman firmalan ile verimli bir çalışmaya girdigini belirterek, aynı nişanm Vehbi Koç'a da verilmiş olduğunu soyledi. Taküan nişana teşekkür eden Bahmi Koç da, Siemens. Ford, Bosch, Junkers, Nordmende, Pelihan ve Asilçelik'in kuruluşu sırasında birlikte çalıştıkları Thyssen firmalan gibi Almanya'nm önde gelen şirketleriyle Koç Holding arasında köklü bir işbirliği olduğunu söyledi. (Fotoğraf: Erdoğan KÖSEOĞLU) Keramikİs Genel Başkanı Aktulgalı: 1961 Anayasası sosyalizme de kapitalizme de açıktır» İstanbul Haber Servisi DÎSK davasında 20 ekim gunlu duruşmada sorgusu yapılan DİSK eski Yürutme Kurulu üyesi ve Keramik Iş Başkanı Mustafa Aktulgalı 1961 Anayasası'nın sosyalızme de kapitalizme de açık olduğunu söyledi. Mustafa Aktulgalı, Duruş ma Yargıcı'nın DÎSK'ın komunızm için mücadele vermış bir orgüt olduğu ıddiasma ilişkin sorusunu yamtlarken toplumlar ıçın hazır reçeteler bulunmadığını, her ülkenin ekonomik yapısı. sosyal ve poütik koşullarının değişik olduğunu. sos yalizmin genel bir yaklaşım olduğunu, her ülkede farklı uygulandığını, her birinin de kendisini bilimsel kabul ettiğini anlatti. Bilime daya lı sosyalizmin bilimsel sosva hzm olduğunu. DISK'in bilimsel sosyaiızm anlayışında tüm emekçılerin demokratık yoldan ik.üd?ra gelmesi. Ana yasa'nrfî tastamam uygulan masının ongorüldüğunu belirtti. DISK'in komünızmle ilgih hıçbir beyanda bulunmadığını, boyle bir amacı olmadığmı bildirdi. DlSK'in sosyalizm anlayışınm komü nizm olduğu şeklindeki iddianamede yer alan yaklaştmı reddetti. Yargıcm kapltalist sömürü ve baskıya karşı mücadelede hangi ilkelere göre davrandıklarına ilişkin sorusu üzerine, DlSK'in kapitalist sömüni ve baskıya karşı Anayasal ve yasal da yanaktan hareket ettiğini, öncülük vaptığını açıkladı. DÎSK'e bağh sendikalann yaptığı toplu iş sözleşmeleri ile, sendıkal alanda işverenlerin yaptığı baskı ve üc ret sömürüsunün sınırlandı rıldığını savundu. Sanayi dovriminden bu yana işçi sınıfının edindiği birikime işçı sınıfı bihmı, bu anlamda duşündükleri sosyalizme de bilimsel sosyalizm dediklerini. Anayasamızda bıhmsel sosyalizmin de kapıtalızmin de yer almadığını, ancak Anayasa'nin gerekçesinde sosyalizme açık olduğunu anlattı. KAPİTALİZMt ELEŞTİRMEK NE DEMEK? Yargıç sermaye ve mülki yet esasına dayaiı kapitalıst ekonomi sistemini. somü runün, emperyalizmin, faşızmin kaynağı olarak sergileyıp, halk kitlelerinin nıevcut Anayasal devlet nizamma karşı düşman hale getirildiğine ilişkin iddia karşısmda diyeceğini sordu. Aktulgalı. Anayasa'nin kapitalizme de sosyalizme de açık olduğuna inandiklannı vurguladıktan sonra, şöy le dedi: Kapitalizmi eleştirmek Anayasal devlet düzenine karçı olmak değildir. Hürriyetçi, demokratık, parlamen ter devlet düzenini biz her zaman savunduk. Çok uluslu teksllerin ve iieri teknolojiye sahip ülkelerin diğer yoksul, geri kalmış ülkeleri sömürmesi olarak adtandırdığımız emperyalizm bu yak laşımımızla sömürünün kaynağıdır. Faşizm ise sermaye sınıfının diktatörlüğüdür. Kendi mantığı gereği işçi ve emekçileri daha fazla sömürü ve baskı altında tutmaya yöneliktir. Fsşizmin temeli sermaye sınıfının kâr hırsıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti sosyal, Iaik bir hukuk devletidir. Faşizme ve emperyalizrrıe karşı mücadele düşüncem Anayasal devlet nizamına yönelik değildir. Biz faşizm ve emperyalizm tehlikelerine karşı zamanın siyasal iktidarlarından birtakım istekIerde bulunduk. Türk halkı ulusal kurtuluş savaşımızm verdiği bilinçle emperyalizme karşıdır. Kapitaüst düzen var oldukça da faşizm tehlikesi var olacaktır.» Yargıç araya girerek bu durumda ne olacağını sordu. Mustafa Aktulgalı, sermaye sınıfının kendi diktatörlüğünden vazgeçmesi ha lınde faşizm tehlikesinin kalmayacağmı soyledi. Yargıcm sermaye sınıfının diktatörluğünun ne olduğu sorusunu, «açık faşizm» şeklin de yamtladı. Sermaye smıfınm diktatörlüğünun devs lete her şekli ile egemen olması, kurulu düzeni tamamen ele geçirmesi, kendi doğrultusunda diğer sınıflar üzerinde tahakküm kur ması olduğunu anlattı. Bu anlamda DİSK Anayasal devlet nizamına karşı kimseyi düşman hale getirmek için çaba sarfetmemiştir.Tam aksine Anayasal devlet nizamını savunmuştur; Anayasanm tastamam hayata geçirflmesi için talepte bulunmuştur.» dedi ABD'li Türkiye uzmanı Harris: Istanbul Haber Servlsl TIP davasına Istanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Numa ralı Askeri Mahkemesinde sor gularla devam edildi. Sorgüsu yapılan 12 kı.şi TİP'in Ana yasa ve yasaiar çerçevesinde kurulan bir parti olduğunu bıl dırerek iddianamedeki suçlamalan reddettiler. Dün Metrıs Askeri Ceza ve Tutukevinin duruşma salonunda yapUan yargılamada TİP'in Gaziosmanpaşa ve Adalar ilçe si yöneticilen Halis Çelebi, Ali Bektaş, Sezal Söğiit, Hüsnü Çerkez, Timur Çamubel, Ali Gökçe, Serafettin Oktay, Gttr han Ilkel, Selim Çohancı, Şük rü Çelik, Rafct Garip ve Ali Murat Gezgin'm sorgulan tamamlandı. Sorgulamadan sonra söz alan sanık avukatlan, sorgusu yapılan ve'tutuklu bulunan sanıklann tahlıyesıni istediler. Tahliye istemlerıni reddeden ınahkeme diğer sanıkl&rın sor gusu lçin duruşmayı 8 kasım pazartesi giinüne erteledi. MAHKÛ1H OLDULAR îztnit'8 bağlı Gölcükte 5 ey lül pazar günil seçmen ktltük lerinin yazınıı nedeniyle uygu lanan sokağa çıkma yasağına uymayan 42 kişiye 2'şer ay 15' er gün hapis cezası verildi. TİP davasında sanıklar suçlamaları reddetti Türk halkı geleceğe daha umutla bakıyor VVASHINGTON. (a.a.) Birleşik Amerika'da yaymlanan «Wllson Quarterly» dergisinde yer alan bır yazıda, Türkiye'de sıvıl hükümete geçiş çaiışmalarının hızlandırıldığı ve Türk halkının geleceğe daha bir umutla baktığı belirtildi. ABD Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu ve Güney Asya Bölumü yöneticısi George Harris imzalı yazıda, Turkiye'nin geleceğinden iyimser bir dille sözedilerek, Anarşinin ortadan kaldırılması. iç huzurun sağlanması halkın kendine olan güve nini artırmıştır. Dış ilişkilerdeki bazı sorunlara rağmen. Türk halkı geleceği için umutludur» dendi. Askeri yönetimin daha önce açıklamış olduğu, demok rasiye dönüş plamna uygun olarak hareket ettiğini ve yönetimi sivi) bir hukümete devretmeye hazırlandıgını belirten Harris. bu tutumun Türkiye'nin Batı ile ilişkilerini düzelteceğini kay detti. Harris. sivil yönetimin işbaşma gelmesiyle Tür kiye ABD ilişkılerinde az da olsa bir değişme meydana geleceğini öne sürerek, Ancak Türk yöneticilerin Islam Birliği ya da Bağlantısızlar hareketinin NATO'ya karşı bir alternatif olamaya cf>»nı anlayacaklarından kuşkumuz yoktur» dedl. Har ris. Ortadoğu'da belirü bir pazarı ele geçirmiş Tıirkiye' ni n Arap dünyası ile yakın ilişkilerinin süreceği, bu iüşkilerin her iki tarafm da çı karına olduğunu belirtti. TEŞEKKÜR Bizlere kızımız GAYE'yi kazandıran saym Jn. Opr. Dr, İLDENİZ KURTULAN'a ayrıca emeği çecen Jn. Dr. Nurhayat ZERRtN'e ve tüm Kadıoğlu Klinigi personeline teşekkürü bir borç biliriz. TEZER NUR TÜRKMEN Yine anlaşılmaktadır kl, Türkiye, başta Irak ve Libya olmak üzere petrol üreticisi Arap ülkelerine karşı Batı'nın kullanacağı bir 'uçak gemisi' olmayı hiç istememektedir. Çünkü söz • 18206 sayılı Sanayi Sicil bel konusu Arap ülkeleri. Tür gemi kaybottım. Hükümsüz kiye'nin ekonomik ilişkiler dür. Içine girdiği bashca ülkeler Simtefc, Berç ARKANVAN durumuna gelmlşlerdir.» SURECEK # Nüfus hüviyet cüzdanımı kaybettim, yenisini alacağımdan hukümsüzdür. Mııstafa Necati Aryılmaz • C.T.F Yaka Kartımı kaybett:m. Hukümsüzdür. Ümmühan DtLMEN • Huviyetımi vitirdim. Geçersızdir. Allahyar ŞAMC'I SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle