Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 KASIM 1982 Cumhuriyet 7 . ,y Adana'da 2, Istanbu.'da 1 kisiye ömür boyu hapis cezası verildi Haber Merkezi Adam öldürmek ve yasadışı örgüte gırmek suçlarmdan Adana'daki 6. Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanhğı 2 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde yargılanan Meh met Kızıltaş İle Veli Çelik, 30'şar yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Sanıklann ceza süresince yasal kısıtlüık altında bulundurulmalarına da karar verUdi. # Adana 1 Numaralı Askeri Mahkemedeki duruşmada Gaziantep'de 1981 yıhnda yasadışı sol bir örglitü yönetmek, örgüte gırmek ve 6136 sayılı yasaya muhalefetten yargılanan 19 sanık 3 ile 10 yıl arasında hapis eezasma çarptırıldı. B MAHKUMİYET ISTANBDL DevSol adlı örgüte üye olmak ve amaçlan dogruitusunda eylemierde bulunmaktan sanık 6 kişi, 4 yıl ile 36 yıl arasında hapis cezalarına çarptırıldılar. 3 sanık da beraat etti. 3 Numaralı Asken Mahkemesinde dün sonuçlanan davada, sanıklardan Aslan Soyyiğit ile Züref Kadıoğlu önce ölüm cezasına çarptırıldılar. Mahkeme sanıkların yaş durumu ve eylemlerdeki katkılarını gözönün de bulundurarak Soyyiğit'in cezasını 16 yıl 4 aya, Kadıoğlu'nun cezasmı da ömür boyu hapise çevirdi. Diğer sanıklardan Tevfik Ayvaz 4 yıl, Veysel Tavşan ile Melih Özsamanlı 4 yıl 5 ay 10 gün, Şenol Aydoğan 6 yıl 8 ay ağır hapis eezasma çarptırıldılar. Alaaddin Bozyiğit. Kadir Öıdal ve Yaşar Karakaş beraat ettiler. TKP DAVASINDA 3 TAHUYE • İstanbul Sıkıyönetim Komutanhğı 1 Numaralı Askeri Mahkemesînde devam eden TKP davasında sorgusu yapılan 4 sanıktan Kâzım Argus, Fatma Argus, Haluk Sanbaş tahliye edildi. Mahkeme, Haluk Şahin'ın tutukluluk durumunun devamını kararlaştırdı. Duruşma 30 Kasım'a ertelendi. BERAAT ETTÎ ANKARA Kastamonu Çatalzeytin bölgesi DevYol sanıklan beraat etti. 15 sanıklı olarak davada yargılanan Onur Işcen ve arkadaşlan hakkmda 15 yıla kadar hapis isteniyordu. Askeri Savcı Yarbay Erkan Başeren, «sanıkların ve vekillerinin savcılığm bu davayı resmi görevli olarak değil de, kişisel davaları imiş gibi savunur gösterme çabaları gözden kaçmamaktadır» dedi Askeri savcı: içi boş, itham henzeri laflar son bulmalı ANKARA. (Cumhuriyet Btirosu) «MHP ve Ülkücü Kuruluşlar» davasında Askeri Savcı yarbay Erkan Başoren, bazı sanıklar ve avukatlarmın «Savcıhğın bu davayı resmi görevli olarak değil de, kişisel davaları imiş gibi savunur gösterme çabalarının gözden kaçmadığını» söyledi. Askeri Savcı Başeren, savunma avukatlarının savunma biçimlerini elestirerek, «İçi boş itham benzeri lafların son bulması davanın hukuki yönden savunulması gerekir» şeklinde konuştu. Ankara Sıkıyönetım Komutanlığı (1) Numaralı Askeri Mahkemesi'nde 18 kasımda yapılan duruşmada savunma avukatlanndan Şe rafettin Yılmaz söz aldı. Avukat Yılmaz, dava açılmasıyla birlikte dava belgelerinin mahkemeye verüece ğini ve bu belgelerin alınma sı ya da dosyaya yeni kanıt konmasmın ancak mahkeme karanyla olabileceğinl belirtti. Dava dosyalanndan bugüne kadar ahnmış kanıt lar varsa bunlann Askeri savcı tarafmdan açıklanma smı isteyen Yılmaz, bu işlemlerin hukuksal dayanağının da açıklanmasmı talep etti. Yılmaz'ın istemi konusunda söz alan askeri savcı yarbay Erkan Başeren, davanin açılmasından sonra da bazı sanıklar hakkmda soruşturma yürutüldüğünü belirtti. Yarbay Başeren, sözlerini şöyle sürdürdü: ele geçen tüm dokUman silahlı cemiyetin diğer bulunmayan üyeleri yönünden de söz konusu olup soruşturmada konu edileceğinden bir süre iddianamcye ek olan belgeler askeri savcılığımızda ası| olarak tutulmuş ve soruşturmalar bunlar üzerinden yürütülmüştür. Nitettm bugüne kadar yakalanan veya teslim olan sanıklar hakkmda dava açıldığı da bilinmektedir. Buna rağmcn daha bir çok sanık kaçak durumunda ve hatta yurt dışında bulunmaktadır. Yurt dışında bulunan kaçak sanıkların iadeleri konusun da zaman zaman yetkili ma kamlarca istenen bilgiler bu belgelerden derlenmekte ve kaçak sanıkların yurt dışın da yakalanmaları halinde iadeleri talep olunmaktadır. Nitekim yakm tarihte Mehmet Ali Ağca ile yakm ilişkisi bulunduğu gazete haber lerinde bildirilen ve Alman ya'da yakalanan Türk Federasyon Başkam davamızın önemli sanıklarından Musa Serdar Çelebi hakkında da iade talepnamesine ekli bel geler hazırlanmış ve gerekli işlemlere tevessül etmek üze re yetkili makama gönderil miştir. Görülmekte olan davanın sanıklan île doğrudan doğruya ügili bulunan ve bu sanıklarla birlikte iddianamedeki suçu işlemiş olan ve halen yurt dışında ve yurt içinde kaçak olan sanıkların soruşturması sırasmda elbet teki bu belgeler Savcıhğın tasarrufu altında bulunacak«Bu nedenle, MHP Genel Merkezi merkez binalarında tır. Davada devleti temsil eden bu yönü ile savunmadan çok farkh durumda olan savrılık iıiakamı ve bu makamı halen görevli olarak işgai eden savcı nıteliğinde ki kişiler görev ve yetkilerinin bilinci içinde devletin burada uzantısı olarak belge lcre her zaman bakabilir. Bunları inceliyebilir. Bunlar dan diğer soruşturmalar ko nusunda yararlanabilir. Bu işlemleri yapmnsına hiçbir engel hüküm olmadığı pibi bu işlemleri yapması zaten görevinin gereğidir. Bazı sa nıldann ve zamap zarnan vekillerinin savcıhğın belgeleri değiştirip onlann asıl olmayanlarını veya aslı olmayan belgeleri muhtelif yerlerden derleyip toptayıp sanki bu davanın eki imiş gibl göstererek bu davayı resmf görevli olarak değil de kişisel davaları imiş gibi ade ta kendi çıkarlarının avukat lığını yaparmış gibi savunur gösterme çabaları gözden kaçmamaktadır. Bu içi boş hafif bir iddia olarak savunma stratejisi içinde mütalaa edilebilirse de bu tflr hoşgöru, sanıklara ve vekillerine bu davranışlariyle yaralamak imkân ve yetkisinl vermez. Bu sözleri son olarak belgelere karşı diyeceğini söyleyen sanık Mehmet Irmak'ın sözleri karşısında ve sanıklar mfldafilerinden avukat Şerafettin Yılmaz'ın Savcıhğa yönelttiğl soruların anlamından esinlenerek cevaplandırmak Istedik. Savcı* lık makamı devleti temsil eder ve bu makamdakl kişllerin belli usul ve belli devlet organlarınca görevinden alınmalarına kadar bu kişilerin işgal ettikleri makamm görev bilinci içinde hareket ettikleri esaslır. Aksi. flstü kapalı geçiştirilen sözlerle ortaya konamaz. Bu konuda söylenmek istenenler eğer dayanakları, delüleri, asılları var ise açık açık söyle* nerek ortaya konur ve bu takdirde kiş.ilerin devletin bu görevini yapmaları sakıncalı olduğu için derhal gereğine tevessül edilir. Yok eğer böyle değilse îçi boş itham benzeri lafların son bulması, davanın hukuki yönden esastan savunulması gerekir,» Yarbay Başeren, dava dos yasındaki belgelerin yürütülen soruşturmalar sırasında gerekmesi durui"unda alma rak incelendiğini söyledi. Belgelerin büyük bir titizlikiçinde korjnduğunu anlatan Başeren, «TOm belgelere bir devlet görevlisi olarak sanık ların lehlerine de olsa, aleyh lerine de olsa, objektif bir titizlikle sahip çıktık» dedi. Yarbay Başeren'in konuşmasından sonra avukat Şerafettin Yılmaz. yeniden söz istedi. Yılmaz, «Biz bazı belgeler dosyalardan çıkartılmış mıdır, çıkartılmaraış mıdır diye açıklama istedik. Fakat bu arada savunmaya dil uzatma hasıl olmuştur. Bu konuda yani maksadımı zı aşan açıklama konusunda söz istiyoruz» biçiminde konuştu. Avukat Yılmaz'a söz veribnesi konusunu inceleyen mahkeme heyeti, Yıimaz'a söz verilmemesi yolunda karar aldı. Ancak mahkeme Başkanı Tuğgeneral Yaşar Selamoğlu Yılmaz'a söz verilmesi yolunda görüş bildirdi. Yaşar Kemal üstüne yanlış bir "politik,, tartısma Adnan Bulak hangi yemeğe gitmedi? eğerli romancımız Yaşar Kemal'in kazandığı uluslararası başarılar nihayet siyasilerimizin de dikkatlni çektl ama oldukça yanlış bir şekilde. Tartısma. Danışma Mecllslnde Dışişlerl Bakanhğı bütçesi görüşülürken Kamer Genç'in bir sözüyle baş D ladı. Kamer Genç D15İ5leri Bakanı llter Türkmen'e, Fransa Devlet Başkanı Françols Mitter rand'ın Yaşar Kemal 0nuruna düzenledigi yemeğe Paris Büyükelçimiz Adnan Bulak'm çağnlı olduğu halde niçin gitmediğini soruyordu. Evet Kamer Genç'in soru su yanlıştı ama Dışişlerl Dogramacı'nın canı isterse YÖK Başkanı Prof. İhsan Doğramacı, gereksinimi olan üniversitelerde görevlendirilecek öğretim uyelerınin belirlenmesi için yapılacak kuraların nerede çekileceğini şaşırdı. «Prof. Doğramacı'nın, bu şaşkmhğını 17 kasımda bir gazeteye verdiği demeçteki şu sözleri ele verdi: «Bazılan yanlış olarak ad çekmenin YÖK Merkezlnde yapılacağmı sanıyorlardı. Halbuki yasanın öngördüğîi açık 41. maddede aynen şöyle deniliy&r. (Istekl» çıkmaz veya yetmez ise belirlenen üniversitelerde ad çekmek suretiyle, YÖK tarafmdan ihtiyaç karşılanır.) Yani ad çekme üniversitelerde yapılacak, biz bu sonuçlara göre, gerekenl yapacağız> Elbette ki, Prof. Doğramacı her zaman haklıdır. Ama biz yine de «YÖK1ün 9 ekim 1982 tarih ve 4 sayılı basın bildirisi»n den bir bölüraü aktaralım: «Öğretim öyesine ihtiyaç duyulan üniversitelere gönüllü olarak gitmeyl kabul eden öğretim üyelerinin katılmalanna rağmen, öğretim üyesi ihtiyacı devam eden üniversitelere ad çekme suretiyle öğretim üyesi sağlanması, 12 kasım 1982 cuma günü saat 16.00'da yapılacaktır. Bu tarihte Ankara'da Üniversitelerarası Kurul toplanacağından, Yüksek Öğretim Kurulu huzurunda yapılacak olan ad çekmesi işleml sırasmda tüm üniversitelerin rektörleri de hazır bulunacaklardır.» Prof. Doğramacı. 9 ekimdeki basın bildirisini herhalde unutmuş. Ama bilinen o ki, Doğramacı'nın canı nerede isterse kuralar orada çekilir. Bakanı îlter Türkmen' ln bu soruya yanıtı oldukça tuhaftı: Türkmen. Adnan Bulak'ın Mitterrand'ın yemeğine kendisine verilen talimat üzerine gitmedlğinl söylüyordu. Işin doğrusunu bllenler bu yanıta iyice şaşırdı cünkü Paris BUyükelçimiz o yemeğe çag rılı değildi, dolayısıyla da kendisine katılmama yönünde bir talimat verilmesi mümkün değildi. Işin aslı şuydu Yaşar Kemal'e Del Duca ödtilünün verildiği tören ve yemeğe. Mitterrand bile bir temsilci gönderirken çağrılı olan Paris Büyükelçirmz Adnan Bu lak katılmamıştı. Törene katılan büyükelçilik müsteşarı Gün Gür, Bulak'm rahatsızlığı nedeniyle törene gelmediğini söylemişti. Bu konudaki haber de 16 ekim tarihll Cumhuriyefte yer almış tı. Gerçi daha sonra bü yükelçlnin törene katılmama gerekçesi olarak Fransa Dışişleri Bakanlığındaki bir randevusun dan da sözedilmişti. Bu tören ve yemeğin tarihi 14 ekimdi. Buna karşılık Mitterrand'ın Yaşar Kemal onuruna verdiği yemek tamamen özel nitellkteydi ve büyükelçl Bulak bu toplantıya çağ rılı değildi. Bu yemek de 3 kasımda verilmişti. Evet Danışma Meclisl üyesi Kamer Genç sorusunu yanlış sormuştu, ama Dışişleri Bakanı İlter Türkmen niçin yanlış yanıt vermlşti? Türkmen Paris büyükelçimize verdiği talîmatları mı karıştırmıştı, yoksa olayın kamuoyuna böyle yansımasında bir yarar rjıı umuyordu? İstanbul TKPML TİKKO davası Biri idamla yargılanan üc sanık tahliye edildi İstanbul Haber Servisl îstanbul Sıkıyönetim Komu taniığı 2 nolu Askeri Mah kemesi'nde görülen TKP/ MLTÎKKO örgütü davasının 22 kasım günü yapılan dutuşmasında. biri idam ce zası verilmesi istemiyle yar gıianan üc sanık tahliye edildi. Metris'teki duruşma salo nunda görülen davada Kar tal Avdınlık Köyü Içmeler Mahallesl'nde 3 mart 1980 tarihlnde Necati Altıparmak'ın öldüıülmestne teşebbüs edüınesi eylemi ile Ilglii olarak tanıklar dinlendi Bu eylemin 3 sanıfcınrlan hft olan Hakan Tahmas dinipnllen tanıklar ca teşhis prjilemcdi. Slyasal Bügiler Fakültesl Basın Yayın Yüksek Oku lu 1. sınıf ö^renclsl olan Hakan Tahmas, lddianame ye göre 2 yıl 7 ay 18 günden bu yana tutuklu bulunuyordu. Mahkemenln tah ltye kararında sameın daha fazla tutuklu kalmasıyla üeride girlerilemeyecek ma&durivfite uğravabilecegl beltrtüdi. Mahkeme. aynı duruşmada başka eylemlerden sanık olarak yargilanan Sinan Te mlr ve Fahrl Cetlnkaya'nın da tahltyelerinl kararlastır dı. Duruşma 29 kasım 1982 gütıü saat 10'a «rtelendi. 2 ayrı davada 7 polis memuru iskence iddiasıyla yargılandî ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Polis memuru Bekir Pullu'nun Ankara Devrimci Yol davası sanıklarından Nasuh Mitap ve Oğuzhan MUftüoğlu'na işkence yaptığı savıyla yargılanmasma devam edildi. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı (2) Numaralı As keri Mahkemesinde yapılan durusmada, avukat Şttkril Günel esas hakkmdakl görüşünü açıklayarak sanık Bekir Pullu'nun cezalandırılması gerektiğlni savundu. Müdahil Nasuh Mitap1 da sanık Pullu'ya önceden tanımaması nedeniyle kendisine özel bir kini olmadığını beürterek, «Beni hastanedpn bir kaç kez almış tır. Hatta beni bir seferin d» hastanede dövmüştür» dedi. Müdahil avukatlardan Ömer Egescl ise, mtivekkill Oğuzhan Müftüoğlu'na Em niyet Müdürlüğü 1. Şubede işkence yapıldığım kaydede rek, sanığm cezalandırılma smı İstedi. Avukat Egesel, «sanığın kendisine verilen takdirnamelerini mahkeme ye snnarak suçunu gizleme ye yönelik çaba içerisinde olduğu anlaşılmaktadu» dedi. Işkencenin insanhk suçu olduğunu söyleyen mü dahil Oğuzhan Müftüoğlu' da «sanığın beninı Ifademin altında inrzası btılunınaması, başka emniyet görevlile rlnin Imzası olması kendlsi nln sorgulama sırasındaki işlevinln işkence oldugunun kanıtıdır» biçiminde konuş tu. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi. AYŞEStM BtLGtN'E İŞKENCE • 2 Numarah Askeri Mah kemede Ayşesim Bilgin adlı bayansanığa işkence yap tıkları savıyla yargılanan polis memurları Selim Şahln, Zekeriya Akbaş, Cafer Sahin, Mehmet Sencan ve Ömer Süzen'in davalarına da devam edildi. Duruşma askeri savcınm esas hakkın * Duruşma yargıcı yarbay .Vural özenirler, dava dosyasındaki belgelerden fotokopi almması ya da benzeri işlemler konusunda 1 Numarah Askeri Mahkeme kıAVUKAÎXARIN demli hakimliğinin karar verme yetkisi bulunduğunu YARGILANMASI söyledi. Bunun üzerine söz • Avukat Can özbay'ın alan avukat Şerafettin Yıl«MHP ve ÜlkücH Kuruluş maz. savunma makammda lar» davasma bakan mahke olduğunu bolirterek. askeri me heyetine hakaret ettiği savcılığm elinde bulunan savıyla açılan davaya baş belgeler ve bu konudalandı. ki açıklamalar konusunda Ankara Sıkıyönetim Ko konuşma yapmak istedığini mutanlığı (2) Numaralı As söyledi. Duruşma Yargıcı keri Mahkemesinde yapı'an Yarbay özenirler. Yılmaz'a duruşmada avukat Can Öz iddia makamının belirttiği bay iddiaları reddetti. öz belgeler konusunda söz vebay iddianamede yer alan nlebileceğini bildirdi. «olay tarihinde MHP saloDuruşmanm öğleden sonnu kapısına grelerek dinleyi cllere (belgelerin okurunası raki aşamasında söz verilen avukat Yılmaz, kaçak sanıkdevam ediyor mu) d!ye sor duktan sonra okundu&u yo lar hakkmda yürütülen soIunda cevap alınca. (oku ruşturmalar bulunması nede sunlar okusunlar Allah bela niyle savcılığm dava dosya sına eklemediği belgeler bulannı rersln» iddlalarınm lunduğunu belirterek, «Oydoğru olmadığını söyledi. sakl salonda bulunan sanıkDuruşma tanıklarm din lar, kendileri İle ilgili suçdlye lenilnesi için ileri bir tarl lamanın belgeleridlr haklarında ibr^z olunan suç he ertelendi. lamaları cevaplarken savcı tarafmdan hıfz olunan belgelerden habersizdirler» dedi. • i, dakf görüşünü hazırlaması Için ileri bir tarihe ertelen dl. İLAN KARTAL 3. ASL. HUK. HAKİMLİĞt 1981/830 1982/684 Davacı Sadriye Karaçar vekill Av. Kudret Erdoğan taralından davalı Hüseyin Karaçar aleyhine açılan boşanma davasının yapılan durusmalan sonunda: Davalı Hüseyin Karaçann adresi meçhul olduğundan adına ilanen davetiye ile gıyap kararı tebliğ edildiği halde mahkemeye gelmediğinden gıyabında verilen boşanma kararının da ilanen tebliğine karar verildiginden davacı Sadriye Karaçar tarahndan davalı Hüseyin Karaçar aleyhine 8.10.82 tarlali karan ile Medenl Kanunun 134. maddesi gereğince boşanmalarına dair verilen karar davalı Hüseyin Karaçar gıyabında verildiginden 1 ay içerisinde davalımn temyiz etmek üzere Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1981/ ^30 sayılı dosyasına katılpıası davetiye yerine kaim çlmak tlzere ilanen tebliğ •lunur. 22.11.1982 (Basın: 12237) Dergi okuyun ama gazete okumayın Hırsızın böylesi... tlker Yüksel 1.5 yıl ön ce askerden firar etmiş. Annesi ve babası Alman ya'da bulunan Yüksel îzmir'ln Hatay semtlndeki evlerine yerleşmiş. Asker kacağı olduğu için de iş bulamayan tlker Yüksel kendine kolay sa yıîmayacak bir meslek edinmiş: Hırsızlık... 1.5 yılda mesleğlnln kolaylıklarını öğrenen İl ker Yüksel kapı kilitlerl ne anahtar uydurmakta ustalaşmış ve 30 evi talan etmiş. Anahtarla ko layca girdiği evlerden al tın, gumüş, elektronlk eş ya, para gibi yükte hafif pahada ağır ne varsa sllip süpürmüş. îlker Yüksel bu soygunlardan elde ettiği para ile bir öğretmenl lstifa ettirerelc evlenmlş ve bohem hayatı yaşamaya başlamış. Karısma da elektro nik aygıtları yurt dışından getirttiğini, mücevherleri İse kumardan re hin aldığını söyleyerek idare etmis (!) llker Yüksel canmt yaktığı ev sahiplerinin para ve mücevherleriyle güzel bir hayat yaşarken işslz kaldığı dönemlerde çektiğl sıkıntıları da aklmdan çıkarmamış. Anah tar uydurup girdiği evler de çahnmaya değer eşya ya da para bulamayan hırsız aklına gelen sıkm tıh günlerin hatırına evin sahiplerinin yoksul olduğunu düşünerek altm ve paralardan bir bö Itimünü bırakmaya başlamış. Bu yakalanıncaya dek stirmüş. T icaret Bakanhğı çalışanları bugün lerde gazete okuyamama sıhmttr sı ile karşı harşıyalar. Bayan bir memur, bir öğleden sonra işlerini bitirip gazetelere şöyle bir göz atmaya başlamıştı ki. bir genel müdür yardımcısı hemen yanında biüverdU r Ibrahim Tatlıses Sevimli Perlhan Sa vaş ile dünya evine girmeye hazırlanan ünlü türkücü Ibrahim Tatlıses, karısını çahştırıp çalıştırmayacağını soranlara «Ayıp ettin ablcim, lnsan karısını çalıştırır mı? Karısını geçindlr meyene erkek denir mi?» bııyurnıus. Dogrusu ayıp etmiş, her gece, masaya onblnleri atanlardan «bir mum iki mum» falan diyerek, milyonlar kazanan sa natçımız emekçiler a ıasında bir tek erkek bırakmamış. Ne yapıyorsunuz? Cazete okuyorum. Gazete okumak yasak. Peki ne yaoayım. î$lerimi bitirdim. Ne yaparsanız yapm ama gazete okumayın. Genel Müdür ya3akIadı. Bayan memur gazeteleri toplayarah kaldırdı. Ve az sonra canı sıhıU maya başladı. Bu kez bir sanat dergisl çıkararak okumaya başladı. Az son ro Cenel Müdür Yordımcısı yeniden yakla$ti: Ne okuyorsunuz? Sanat dergisi. Ha. iyi. Gazete oku maym da.» K. Maras DHB davasında tahliye edilenlerin sayısı 21'e yükseldi ANTAKYA, (Cumhuriyet) Geçen pazartesi gunü Antakya' da haşlayan 312 sanıklı Kahrarranmaraş'a bağlı Elbistan, Afşin ve Pazarcık TKP/ML DHB örgütü davasının duruşmasında tahliye ediienlerin & ' u yısı 21'e yükseldi. ! DaTOnın Antakya Cezaevin I de tutuklu bulıman 135 sanığının 6. Kolordu ve Sıkıyönet;m (2) Numaralı Askeri Mah kemesince görevlendirilen bir heyet taralından başlatuar<ık yürütülen sorgulamalarının düı; kü bölümünde tahliye edilen 21 kişinin adlan şöyle: Hüseyln Ansal, Hüseyln YıJ m*T, Hüsejin Oruncak, Kalender Doğan, Ismail Kurt, HM san Ö7,gül, Hüseyin Per, Han Dişli. Mtistafa Demlr, Ali Peı, Cuma Gezer, Kazım Çolak, tb rahim Kllit, Hasım Doğan, İbis Dağ, Kamu Çalışkan, Ali BııItıt, Mehmet Demir. Mehmet Özdemir, Ayşe özdemir ve Kanm Taşdemir. i HAVA HARP OKULUNA GİRMEYE İSTEKLİ ÖĞRENCİLERE DUYURU 1. 19831984 ÖGRETİM VE EGİTİM YILINDA HAVA HARP OKULU 1 NCt SINIFINA GİRMEK ÜZERE BAŞVURACAK ÖĞRENCÎ ADAYLARINDA, ÖSYM TARAFINDAN YAPILACAK İ N C İ B A S A MAK ÜNtVERSlTE SEÇME SINAVINI KAZANMA KOŞULU ARANACAKTIR. 2. MUHTEMELEN NİSAN 1983 TARİHİNDE BAŞLAYACAK BAŞVURULAR İÇlN AÇIKLAYICI BİLGİLER, BASIN VE TRT ARACILIGI İLE AYRIÇA DUYURULACAKTIR. HAVA HARP OKULU KOMUTANLIĞ1 İLAN JUJll ÖLUlüt: KONKORDATO KOMİSERLİĞtNDEN Bakırköy 4. İ.T.M. 1982/203 Bakırköy 4. îcra Tetkik Merci Hakimliği'nin 982/283 E. 982/216 Karar ve 25.10.1982 günlü karun ile l.İ.K. 290. ve devamı maddeleri uyarınca: •Esenler Nenehatun Mah. 300 Yüzlü Çeşme mevki 72. Sok. Güngören Bakırköy ISTANBUL'da ticnri msrkeri bulunan ve 155408 102797 no'da kayıth bulunan (SENKA Standart Elektrik Malzemelerl ve Kablo San. A.ŞTye KONKORDATO KOMlSERt olarak tayin edilmiş bulunmaktayım. Meskür kararın ve î.t.K.'nun 290 292. maddesi uyarınca yukanda adı belirtilen şirketten alacağı bulunan hakiki ve hukmi şahıslar ile kamu tüz.e! kişilerinin iş bu ilanm neşrini müteakip 20 gün içinde alacaklannı teşvik eder belge ve vesikaları ile birlikte Cağaloğlu Babıali Cad. Sadet Han No: 26/4 İSTANBUL adresinde 17 araîık 1982 günü saat 14.00'de hazır olunması. aksine hareket edenlerin KONKORDATO MÜZAKEHESİNE kabul edilc meyecekleri ilan olunur. KONKORDATO KOMISERİ Av. FUAT ERTAŞ BOLU KORU OTEL TIJKKJTL. Cum'aPuap B.SOOTL^ PuwPar«f amba 11.BOO TU. CumırtesiPazar 5.500 T L W TC.Tbrlzm BarmaM ABANTOTELİ s 11.BC3OTL. P n ı r ParsBmba 1B9OO TL. Huzur İçinde BirTatil Özel otobüs,tUm yemekler, Ortur ikramları.servis ve Vörgiler fıatlarımi2adahıldır JURBAROS BUCVARI 3S/S BEŞİKTAŞ Td: 6110 7* 61 J2 81 • »11236 tl« 26101 • Burdur Trafiginden 12087 noiu ehliyetüni, Marmara Üniversitesl İBP kartımı, İETT tanıtma kartımı yitirdim. HUktimsUzdUr. SACİT AYD1N