19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 KASLM 1982 Cumhuriyet 7 I Petkim tş Sendikası Başkanı Mustafa Karadayı yargıcm bir sorusunu yamtlarken, «Faşizm iktidar olamamıştır. Ancak faşist tehlike yaratan ve bugün yargılanan bir siyasi parti koalisyonla siyasi iktidara girmiştir» dedi. Şener Akyol üç maden sirketinin avulcatı ANKABA, (Cumhurtyet Bfirosu) DM Anayasa Ko mlsyonu üyesi Şener Akyol* un üç maden sirketinin avukaü oldugu belirlendl. Akyol"un avukathgını yaptığı şirketlerden Mortaş MadenciUk Şirketi'ne Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Orhan Aldıkaçtı'nın da mütalaa verdigi anlaşıldı. Mortaş Şirketi'nin eahlplerinden biri eski parlamenterienden Sıtkı Yırcalı'nm kardeşi Sım Yırcah olduğu saptandı. 2172 sayılı devletçe işletilecek madenler hakkmdaki kanun gereği arama ruhsatlan ve işletme hakları geri alman Bortaş, Mortaş ve Emet şirketleri, haklarındakl Bakanlar Kurulu Işlemle rinin iptali lçin Danıştay'a dava açtılar. Bu davalar, red ile sonuçlandı. Anayasa Komisyonu sözcüsü Dr. Şener Akyol, Danıştay Dava Dalreleri'nde verllen bu kararlann düzeltilmesi için Danıştay'a başvurdu. Karann duzeltihnesl de reddedildL Akyol'un bu dilekçeyl 23 mayıs 1981 günü verdlği «Cumhuriyet. muhabirince belirlendi. Dr. Şener Akyol'a vekaletname A. Sırn Yırcah tarafmdan 19.12.1980 tarihinde verildi. Karadayı: Faşizm demokrasiye, işçi haklarına ve insanlığa yöneliktir tstanbul Haber Servisi DİSK davasında 19 kasım günü yapılan sorgusunda DİSK yönetim kurulu üyesi ve Petklm İş Sendikası Başkanı Mustafa Karadayı üetişim araç lannın egemen güclerin eiinde olduğunu, bunlarm da Işçiye yaşama kolaylığını tersine gösterdiklerini söyledi. örneğin bir bankerlertn koşullandırmasına karşı verilen mücadelenin sendikal nitelikli bir ideolojik raü cadele olacağını, buna yasalan n engel teşkil etmedigini, sen dikalann görevl oldugunu belirtti. Duruşma Yargıcmın laşizme ilişkin sorularmı yamtlarken Mustafa Karadayı, faşizmin tekelci sermayenin diktatörlüğU olduğunu, demokrasiye, işçi haklarına, insanlığa yönelik olduğunu söyledi. Faşizme karşı mücadelenin devlete karşı mücadele anlamma geldigi iddiasınm doğru olmadığını beiırterek, Türkiye'de faşizmin iktida ra gelmediğini, DtSK'in faşizm tehlikesine karşı mücadele ettiğini bildirdi. Yargıç araya girerek, «İktidar olmadı ise niye Iktldarın diişürölmesine kar şı mücadele edildi?» sorusunu yöneltti. Karadayı, «Faşizm İktidar olmamiştır. Ancak faşist tehlike yaratan ve bUKÜn yargılanan bir siyasi narti koalisyonla siyasi iktidara Kirml.ştlr.» yanıtını verdi. Yargıcm MC'den sonra da faşizme karşı mücadeleyi sürdürdüklerini vurgulaması üzenne, MC'nin düşmesi ile faşizm tehlikesinin kalkmadığmı, bu tehlikenin her zaman var olduğuna lşaret ettiklerini anlattı. Kapitalist düzen varken. faşizm tehlikesinin var ol duğunu, ancak iddla makamının öne sürdügünün aksine Ana yasamızın kapitalist düzeni değil, karma ekonomivt öngördüğtinü, DİSK'in bu çerçevede siyasal iktldarlardan istemlerde bulundugımu bildirdi. Yargıcm, DtSK'in bilimsel sosyalizmi, Marksizmi rehber kabul edip komünist düzen için mücadele ettiği işçi sınıfı bilimi nin ne anlama geldigıne ilişkin sorusunu yamtlarken şöyle dedi: «Bana göre iddianame önyar Riları Içeren politik bir saldırı metnidir. Billm evrenseldir. tşçi sınıfı bilimi Avrupa işçi hareketinin 1,52 asırlık pratik ve teorlk deneyimleridir. DtSK 'in kastettiji bunlardan Ibarettlr.» Yargıç araya girerek 1,52 asırlık deneyimlerden neyi kas tettiklerini, işçilerin hangi aşamalardan geçtiğini sordu. Karadayı, bilimsel gerçekleri kastettiklerini, iddia makammm öne sürdüğü gibi MarksistLeninist bir eğitim uysulamadıklanm belirtti. Karadayı Yargıcın cepheleşme çahşmalanna ilişkin sorula rını yamtlarken, iddia makamınm devlete vönelik idiasmı red etti, DÎSK'in iktidar amaçhyan bir cepheleşme karannm olma dıftnı söyledi: «DİSK'in almış olduğu kararlar, somut koşullara da.valı yaşamsal kararlardır. Bunlar Devlet bfitünlüŞüne yönelik kararlar değildir. DtSK genel kurullan dogrultusunda, yönetlm yfirütme kurullan kararlan Ue bu karar. lann blr bülünıü uyrulandı. An cak iddianm aksine. DtSK'in bu uyjrulanıalan Ue devlet yıkılmamıştır. DİSK cevhe kararını aldığı dönemde faşizm tehllkesi vardı. Faşizme karşı bir savunma cephesi olarak bu karar alıumışiır» dedi. Deınokratik platform karannm da bir savunma cephesi kararı oiduğunu, ancak bu kararm uygula namadığını anlattı. Sosyalist hareketin birliği karannın ise oneri olarak kaldıgmı. karar haline dönüşmediğini beUrtti, Şöyle devam etti: «Sendikaları oluşturan temel, politik . Idelo.iik birlik değü, ortak ekonomik çıkar birliğldlr. DİSK'in temel llkelerinde sözfl edllen üçlü mücadele, genel bilgilendirme amacına yöneUktir. DİSK'e ait bir miicadeleyi değil, Işcllerl ilgilendiren üçlü miicadeleyi anlatır. Avrupa Batı demokrasllerindeki sendikal hareket İle Tttrkiye sendika lıareketinin genel değerlendlrilmesi yapılnııştır.» Yargıç araya girerek, politik mücadeleyi yapacak, İşçi sınıfı partisinin ortada olmadığını belirtti. Karadayı'nm yanıtı şöyle oldu: «Sendikalar ekonomik Srgfit lerdlr. İdeolojik mücadele ise toplumun her keslminde sürdfirülen mücadeledir. DtSK'in iktldan amaçhyan bir ideolojik mücadclesl olmamıstır. İddianame DİSK'in sendikal alanda yapmış olduğu Ideolojik mfi cadeleyl, politik alanda yaptığı şeklinde değerlendirivor.» Yargıcm soruları üzerine, ha berleşme, üetişim araclarım ellerinda tutan sermaye sımfının, lşçinin çıkarları ile çeşilen koşuUandırmalanna karşı, bu saldırılara karşı, sendikal nitelikli idelojik mücadelenin sürdUrüldüğunü, herkesin, burjuva zinin bir ideolojisi olduğu gibl StSK'in de bir idelojisi olduğunu, ancak DİSK'in sınıf tahakkümü gibi bir hedefi olma dığmı, ideolojisinin de Anayasa çerçevesl içinde kaldığını lıeJirtti. DÎSK'in Anayasal yoldan işçilerden yana. sıyasal ikt?den istediğini, ö:ı ierçevedeki bir siyasi patiyi savunduğu nu bildirdi. Karadayı, gözü kapalı alınmış oldutiunu bildir diği polis «adesini reddetti. Savcılık ifadesini &abi!l etti. Tutukluluğunun devamım gerekli kılacak bir neden göreme diğini, tutukluluğun ceza niteligine dönüştüğünü bildirdi. Tahliye talebi olmadığını, takdiri mahkemeye bıraktığım açıkladı. Mahkeme acıklamasım «zımni tehliye talebl» olarak değerlendirdi, tutukluluğun de vamına karar verdi. Hayati Bey Kokteyl'de söyleyelim ki Hayati Bey, sırf inat olsun diye, Batıh ülkelerin kokteyllerinde votka, Sosyalist ülkelerin kokteyllerinde ise viski içerdi. Her neyse lafı uzatmayalım.Olay işte tam bu sırada patlaU vermişti. Beş altı kişiden oluşan sohbet grubu, ay gibi açılarak, elindeki oval tepside kuçük sosisler taşıyan garf sonu, klasik kokteyl taktiğine uygun olarak, «içeri» almış, sonra da çemberi kapatarak, garsonu aşılması olanaksız bir ablukayla çevrelemişti. İlk hamleyi, her zaman olduğu gibi gene Hayati Bey yapmıştı. Gözüne, tep sinin kenarmda duran ve öbürlerinden net blr blçimde daha büyük ve tombul bir sosisi kestirmişti. Önce sosisi alacak, sonra tepsinin ortasma yerleştirilen bir bardağuı İçinde duran hardala batıracak, daha sonra dâ hızla gövdeyo indirecekti. Ama gelgelelim şu gözüne kestirdiği tombul azar gecesl TV'de blr klaslk müzlk konserl sosis, eliyle muhkemce vardı. Hamburg Senfoni Orkestrası, Aldo Ce tuttuğu halde, adeta tepcatto yönetimlnde Mendelshon'un «3 numa siye yapışmışcasına yerah senfonisisnı sesiendirdl, ya da yorumla rinden aynlmıyordu. Ayladı. Tüm konser süresince orkestranm arka planın nlmak şöyle dursun, sodaki davula da önemll ölçüde iş düştü. Kuşkusuz ya sisi çektikçe, inanılmaz blr biçimde, tepsi de hava' pıtm özelllğinden... lanıyordu. Hayati Bey, Eş dost birlikte izliyorduk konseri. Bir arkadaş son derece garip birseyledavulun her vuruşun rin olduğunu farketmişda hem başını sallıyor, ti. Bu arada garsonun hem kıs kıs gülüyor. Me yüz ifadesi dehşete dörak ettlk, sorduk, blr nüşmüş, alnmda boncuk nedeni mi vardı gülme boncuk terler belirmeye sinin? başlamıştı. Sonra garson Yahu, dedi. Ekmek dan inilti halinde bir ses çl de blr yazısında de duyuldu: flndi bu konnya... Blr Parmağım, efenzamanlar bizi kimler yönettl bllir mlslnlz? dim.. Parmağımi tutuyorsunuz... Ve olayı anlattı: Evet, Hayati Bey, za«Yakm geçmlşte say vallı adamm, tepsiyi tuKideğer Kultttr Bakanla tarken, doğal olarak, sorımızdan birisi, senfoni sisler arasına kanşan orkestrasının konserine başparmağını çekip dur^ gitmiş. Orkestra kendl muştu. Bakanlığına bağlı ya, blr Hayati Bey kokteyllerkez olsun gltmese, lzlemese ayıp olacak.. Gitmesine de gene boy gösteriyor. gitmiş de gözü de kafası da orkestranın, blraz da yaşAma artık sosisler geldilıca davulcusuna takıhnış. Blr ara yanındaki özel ka ğinde, hep ortadan aünalem müdürüne sormuş; ya dikkat ediyor. Şn davulcunun kadrosu, derecesi nedlr? Efendim, herhalde birin dördünden olacak. Tazık doğrusu bu kadar paraya... Blr saattlr izliyorum, adam davula yalnu İki kez vurdu^ ayati Bey'in bir zamanların adı çok duyulan esbir gazeteci olduğunu bilen azdır. Ama işte, kimseye eyvallah etmediği için, Babıali'de pek tutunamamış, bir sü re oraya buraya yazıp çizdikten sonra bu çok sevdiği, gerçekten gönül verdiği işten uzaklaşıp işi kerevit ticaretine dökmüş tü. Içkiden çok, içki bahanesiyle dost sohbeti sevdiğinden, Hayati Bey, yabancı konsoloslukların oldukça sık verdiklen kokteylleri de kaçirmaz dı. Öyle ki. bu tür kokteyllerin gediklileri, ya da yabancı diplomatlar, Hayati Bey'i kuşkusuz ho men her kokteylde rastladıklanndan, uzak bir Latin Amerika ülkesinin «Fahri Konsolosu» sanır H Apaydın: Savunma, suç duyurusu tehdidi olmadan yapılabilmeli tstanbul Haber Servisi Barış Deraeği'nin 18 kasım günlü duruşmasuıda Halit Çelenk"ten sonra söz alan gazeteci Hüseyin Baş'm Avu katı Tayfun Akçay, müvek kili hakkında aynı suçtan daha önce kovuşturmaya yer ohnadığı kararı verildigini, aynı suçtan iki kez yargılama yapılamayacağmdan, salıverilmesini istedi. ORHAN APAYDIN Tayfun Akçay'dan sonra îstanbul Barosu Başkanı Orhan Apaydm söz istedi ve kürsüye geierek kendisiyle ilgili bir «onur sorunu» bulundugunu söyledi. Apaydm, di. Daha sonra Nedim Tarhan, o imzamn kendisine ait olduğunu söyledi. Ama o ara karar hâlâ duruyor. Ver diğiniz o ara kararla ben hâlâ imzasını inkar etmiş bir kişi durumundayım. 32 yılhk meslek hayatımda hiç bir zaman imzamı inkar etmedim. Ya deyin ki imza Nedim Tarhan'm da degildir, kimin olduğu incelettirilsin getirilsin; ya da o ara kararı, gerçek ortaya çıktığına göre kaldırıLsm.» SAVTJNMA Apaydın daha sonra, savunmaya ilişkin söyleyecekleri olduğunu beUrtti ve asApaydın'ın konuşmasından sonra askeri savcı görüşünü belirtti. Askeri savcı, tahliye istemlerinin reddini isterken, yetkisizlik kararı konusunda şöyle dedi: YETKİStZLİK «Her ne kadar 353 sayılı yasanın 32. maddesi sınıf ve dikta yönünde olmayıp yetkisizlik iddiasmı duruşmanın başlangıcında, iddianamenin okunmasmdan önce askeri mahkemeye bildirilmesi gerekir demekteyse de, dosyada sanık Nedim Tarhan'm CHP milletvekili oldu guna dair kanıtlar bulunduğundan 1402 sayılı yasanın 2310 sayılı yasa ile eklenen ek madde 1 uyarmca, sanık vekillerinin ileri sürdügü yet kisizlik talebi uygun mfltalaa olunmaktadır.» Mahkeme daha sonra Orhan Apaydın ve Nedim Tarhan'm imzalarının yetkili makamlardan istenerek. karar defterindeki imzalar ile karşılaştınhnak üzere Adli Tıp Müessesesine gönderilme sine karar verdi. Nedim Tar han hakkında, «sorgusunda savunma hudutlarmı aşarak iddia makamına karşı suç iş işlediği» gerekçesiyle suç ihbannda bulunulmasına da karar verdi. Mahkeme daha sonra «yapılacak işler»in çokluğu nedeniyle duruşmayı «bizzarur» 16 aralık 1982 perşembe günü saat 10.00'a erteledL lardı. Hayati Bey de bunu bilir, çoğunca fahri konsoloslar gibl davranır, onlar gibi konuşmaya özen gösterirdi. Geçen gün Papirüs'de anlattı. Kokteyl, Başkan Nasır döneminde, Ayazpaşa'nm Boğaz'a bakan Mısır Konsolosluğu'nday dı. İçki su gibi akıyordu. İnsanlar her zamanki gibi üstüsteydi. Beyaz giysileri içinde garsonlar, ko nuklara çeşitll mezeler ta şıyorlardı. Hayati Bey o gün nasılsa biraz erken gelmişti. Aslında diplomatik nezaket kurallanna uygun olarak, üç beş dakika geç gitmeyi yeğlerdi hep. Bu yüzden içkiye erken başlamak zorunda kahniştı. Eşi dostu gelene dek. en azmdan şöyle ylrmi tek votkayı iyi etmişti. Hemen Adam davula iki kez vurdu ANKABA, (Cumhuriyet Bürosu) Avukat Halit Çelenk hakkında cezaevindeki blr sanığı suç işlemeye tahrik ettiği, Mamak özel Askeri Ceza ve Tutukevi'nin iki görevlisi hakkında da yasalara aykın olarak müvekkili ile görüşen avukatı dinlediklerl savıyla dava açıldı. Ankara Sıkıyönetim Komutanhğı (2) Numarah Askert Mahkemesi'nde açılan davada. avukat Halit Çelenk' in cezaevinde müvekkili Fet hiye Çetin ile yaptığı konuşmada, «Cezaevi kurallanna uyma, mumkfin olduğu kadar diren. Seni bu konuda destekllyoruz» dediği ileri sürüldü. Sanık Başçavuş tb rahJm Kılıç ile Üstçavuş Kadir Şahin'in de avukat Halit Çelenk'i müvekkiü ile ko nuşurken yasalara aykın olarak dinledikleri ve Çelenk' in konuşmasım durdurdukları iddia edildi. Avukat Ha lit Çelenk'in Turk Ceza Yasasının 311/3. maddesi uyarınca 500 liraya kadar ağır para cezasına, öbür iki sanığın da TCK'nın 240. raaddesi uyannca 1 yıldan üç yıla kadar hapis cezasına çarptınlmaları istendi. Avukat Halit Celenk • ve iki cezaevi görevlisi hakkında dava acıldı • P Hüseyin Baş'm avukatı Tayfun Akçay, müvekkili hakkında aynı suçtan daha önce kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğinı hatırlatarak, iki kez yargılama yapılamayacağından salıverihnesini istedi. yargıç tarafmdan daha önce 14 haziran 1980 tarihli yö netim kurulu toplantısına ait karar defteri sayfasmın gösterilerek buradaki imzanın kendisine ait olup olmadığmm sorulduğunu, kendisine ait olmadığmı söyledigini belirtti ve şöyle konuştu: «Çektiğimiz sıkmtılarm hiç biri onuruma dokunmadL Ama bu olay dokundu. İmzasını inkar eden bir kişi du rumuna getirildim. Mahkeme bu konuda 'inkar ettiğim imzamn tetkikat yoluyla bir dahaki celse teemmölüne' yollu bir ara karar ver keri 8avcuıin Tayfun Akçay'ın konuşması sırasında bir cümlesini yeniden tekrarlamasmı istemesi konusu na değinerek, «savunma ma kamı devamh suç duyurulan altanda görev yapamaz. O zaman yapılacak tek bir şey kahyon ben rica ediyorum saym meslektaşlanmdan, bıraksınlar. bizi savunmasmlar. Elbette savunma Ue iddia makamı arasında polemikler olacak, tartışmalar olacaktır. Savunmanın kork madan, suç duyurusu tehditi altında olmadan yapılması esastır» şeklinde konuştu. HAYGANOŞ ve YÖK YÖK yasası çıktı, çıkıyor, dur bakalun, hele uygulama başlasm da neyin ne olduğunu anlayahm derken koptu vaveyla Şimdi konunun doğrudan ilgilendirdiği kişiler, bütün uyarılarına karşm kendilerine kulak vermeyenlere Hayganoş'un tramvay sefasmı anlatıyorlar. Yıl 1938. Hayganoş TÜnel'den Maçka'ya gitmelc Uzere tramvaya binmiş. Bir süre sonra da soluğu Maçka Karakolunda almış. Alı al, moru mor komiserin karşısına çıkmış, atmış çığlığr. «tnç kepazelik, inç rezalet, Dağ başmda yaşooruz, budur adalet?» Komiser şaşlun, kadmcağızı yatıştırmaya çaUşmış: «Madam, telaşlanma dur hele, Baştan anlat, nasıl oldu mesele.» Hayganoş azıcık soluklanmış, sonra başlamış: «TÜnel'den binmiş idim Maçka tıramvsyma. Kalabalık var Idl Galatasarayı'nda. Şık glyhıul, uzun boylu, blzlm bakkal Agop'un oğlu Hırant kıratta biri gellverdi yanımda. Paramı çıkm edlp koymnş idim koynuma. Birden Maçka'ya vardım, ne göreyim ahbar Ne yanımda o herif, ne koynumda para var.» Komiserin tepesi atmış. «Elml ta Taksim'de koynuna sokmuş adam, Neden hiç seslni çıkarmadın s Madam?» Hayganoş boynunu bükmüş. «Dedik a, şık glyünll blr efendi Idi, Nereden büir İdim kötü nlyetU ldi?» Ihracat dediğin SÜRECEK Âkdere DevYol davasi Sıkıyönetimin affettiği öğrencilerle ilgili karar Gündoğan'in avukatı: Sanık suç tarihinde gözaltindaydı ANKARA, (Cumhuriyet Biiro su) 49 sanıkh Akdere Dev Yol davasmda idam isteğiyle yargılanan sanıklardan Mazlunı Gündoğan'm savunma avu katı, miivekkılinin iddianamede belirtilen bombalama olayları tarihinde başka bir suç tan gözaltmda bulunduğunu söyledi. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numarah Askeri Mah kemesinde dün yapılan duruşmada savunma avukatı Savaş Köker, sanık Gündoğan'm 1 ni san 198ü tarihinde 3 bombalama olayına katıldığmı emniyette söylediğini, ancak aanığin iddia edılen tarihlerde göz altında bulunduğunu belirtti. EOĞAN ÖZ DAVASİ • Ankara Savcı Yardımcısı Doğan Öz'ün öldürülmesine ilişkin davanın dünkü duruşmasmda müdahil avukat Veli DeveUoğlu sanık İbrahun Çift çi'nm Uoğan Oz'ü öldürdüğün den kuşku duymadıklarım bildirdi. Sanık Çiftçi de «Hakkım<zda verilen kararlan Cumhuriyet Gazeteslnden öğren' dün. Daha sonra da duruşnıada öğrendim» dedi. Mahkeme, bilirkişi dinlenerek keşif yapılmasına karar verdi. GÜN SAZAK DAVASİ • «Gün Sazak'ı öldürdükleri» savıyla haklarında dava açı lan Levent Babacan ve arkadaşlarınm duruşmasına dün 2 Numarah Askeri Mahkemede devam edildi. Dünkü duruşma da sanık Cem Öz, kendisine 12 gün yoğun baskı yapıldığını ile ri sürdü. BASIN İŞ DAVASİ DİSK'e bağlı Basın . İş sen dikasmm yönetim, denetim ve onur kurulu üyelerinin yargılanmasma İstanbul Sıkıyönetim Komutanhğı 2 Nolu Askeri Mah kemesi'nde devam edildi. Basın • İş sendikası davasında sarnk sayısı 27'ye yükseldi. Aynı mahkemede dün saat 10.30'da yargılanması yapılan Mustafa Melanlı, Cavit Aliler, Halil Keskin, Mehmet Ali Aliler, Refik Akıncı, Şükrü Ünal, Erdoğan Potur, Yavuz Yamankurt, Nebi Aydın ve Zekerlya Al'uı Basınİş sendikası Ue ilişkllerı görülerek dosjalarmuı Basmİ< davasi ile birleştirilmesine karar verildi. öğleden sonra saat 14.00'de yapılan 17 sanıkh Basıntş sen dikası davasi, tutuklu sanıklar getirilmediği ve sorgusu yapılacak tutuksuz sanıklar da gel mediği için 8 aralık tarlhina ertelpndi. AVUKAT YILMA2 YARGILANDI • «MHP ve ÜlkücU Kuruluslar» davasmda askeri savcıya hakaret ettiği savıyla hakkmda dava açılan avukat Şerafettln Yılmaz'ın yargılanmasına devam edildi. Askeri savcı, konunun incelenmesi için süre isteğinde bulundu. Mahkeme bu istegi kabul ederek duruşmayı ileri tariha bıraktı. PKK tJRFA GRUBU DAVASİ DİYARBAKIR «Apocular» diye adlandırılan yasadışı bölücü PKK örgütü Urfa Grubu davasmın dünkü duruşmasmda sanık Mehmet Girgin arkadaşlarıyla birlikte Reşat Yıldınm'ı OldUrdUklerüıi söyledi. Duruşma başka bir güne blrakıldı. 7 TAHLtYE ANTAKYA Antakya'da süren «TKPML Devrimci Hallun Birliğl» Elbistan, Afşin ve Pazarcık Grubu sanıiklannm sorgulan gruplar halinde sürüyor. 312 sanıkh davada şimdiye kadar sorgusu yapılan 45 kişiden 7'si sahverildi. Salıverilen lerin adları şöyle: Hüseyin An sal, HUseyln Yıhnaz, Hüseyin Oruncak, Kalender Doğan, Ismail Kurt, Hasan Özgül ve Htt seyln P d . 4 SANIK MAHKÜM OLDU İZMtR 12 Eylül öncesinde Dalaman'da sağ görüşlü bir kişiyi öldürmeye t«şebbüs e^ tikleri savıyla yargılanan Becai Karabıçak 16 yü, Gültekln Ylğit, Memduh Bölük, ve Menderes öztürk 7'şer yıl, 6'şar ay hapis cezasına çarptınldı. Sanıklardan Çetin Çalkın, Hamli Çalkm, AU Dilik, Abidin Sinem ve Recep Erdoğan beraat ettiler. •(34 T 3009) tek plakam zayidir, hukümsüzdür. Zafer tŞCAN • Nüfus kâğıdımı ve çocuk doğum kâğıduu kaybettim, geçersizdir. tbrahlm ÖZEL • Kartal Orhangazi Lisesinden aldığım mezuniyet belgemi kaybettim, hukümsüzdür. Selim ILDIK • Boğaziçl Ünlversitesinden aldığım öğrenci kimliğimi, şebekemi kaybettim, hukümsüzdür. Mehmet Haldun BAYRI • NUfusumu kaybettim, hukümsüzdür. Vartanuş MtNNASOĞLU ÖDTÜ'de, halen yargılananların kayıtları yeniienmeyecek ANKARA (Cumhuriyet Büro su) ÜLU'U, feilayönetım K.o mucanlığının affettiği öğrencilerden halen yargüananlarm kayıtlarınm yenilenmenıesirü kararlaştırdı. ODTU Sıkıyönetim Komutan liğının önce okuldan uzaklaş tırcUğı va bır sure önce okuma lanna yenıaen ızın verdiği öğrencüerın duııımıarı konusunda bir iiarar aıdı. ODTU kayıt kabul ve Umtma genel müdürluğü tarafmdan ögrencüere duyurıuan kararda, «Sıkıyönetim Kotnutanlığınca kayıtlasildiriien ve bilahare kayıt sildırme kararı kaldırıian öğren cllerüen beraat edenlerin kayıt larınm yapıimasına karar verllsniştir» denildı. Karar uyannca, Sıkıyönetirr1 Komutanlığının ai'ietmesine karşın, halen yargıhman ya da hernangı bir şekilde mahkum olan öğrencilerin kayıtla n yenılenmiyor. ir jilet fabrikası İran'a, Türkiye'deki piyasa fiyatları altında, hem de haliteli jilet ihraç etti. İhraçtan dolayı vergi iadesi alınmışU tabii. Aradan bir kaç hafta geçti. Doğu illerimizde çok ucuzdan jilet satümaya başladı. Hem de jiletler *ihraç mah» kaliteli jiletlerdi. Bir süre sonra iş anlaşıldı. Bizim dışanya ihrcç ettiğimlz jileU ler kaçah olarak Türkiye'ye sokulmuş, ihraç fiyatırvdan biraz yühseh ama Türkiye'deki piyasa fiyatlarının altında ülkemızde satümaya başlamıştı. B SÜRECEK UNIVCRSITCVE GlREMEVENtEnE, BÇKIEMELIVE ',' CAtlŞANLARA IBM DİZGİ Yapılır, tez yazılır. Sıraserviler Cad. No. 86 Kat 4 Büro 410 Taksim Tel. 454001 / 410 INGILIZCE bll||ÜB$lAlBl NEVİR MAĞAZASI YANl OSMANBEY DGM Yasası Bakanlar Kurulu'na sunuluyor ANKARA, (Cummırlvet Biirosu) BakanhKlarkrası u^nıdnlarca üzerincle çalışılan ve çalışmaları bitirilen olağanılstU hal yasa tasansı üzennde, Adalet Bakanlıgı'nJa daha bir süre çalışılacağı ögrenildı. Btına Kar şılık DGM'lerin ondan da öne alınıp, bugünlerde Bakaniar Kuruluna sevkedıiecegi bıidirüdi. Adalet Bakanı Cevdet Menteş, Curnhunvet munabirının sorusu üzerine, «önce Devlet GüvenHk Mahkenıeleri tasarısını sevkediyonız. O. bu hafta içinde sevkedilir. Olağanüstü Hal yasası Uzerinde. daha biraz çaüşmamız lazım geliyor» dedi. mür, BOLU KORU OTEL CumaPazar ızMrt*m+Brr*m T1. Cay Kurumu Genel Müdürlüğünden 1 Kururnumuz Rize Bölgesl îşletmelerinden " Ankara Çay Paketleme Fabrikasma toplam 7800 ton torbalı çaym nakliyesi işi llânen teklif alma usulü ile ihaleye çıkanlmıştır. 2 Bu işe ait şartname Çay Kurumu Genel Müdürluğu Satmahna Müdürlügu . Rize, tstanbul BölgeTicaret Müdürlügu Sinanpaşa Köprüsü Sok. No: 19 Beşiktaş İstanbul ve Ankara îrtibat Müdürlüğü Konur Sok. No: 28 Yenişehir Ankara adreslerinden ücretsiz olarak temin edilebilir. 3 îhaleye iştirak etmek isteyen firmalann şartname esaslan dahilinde hazırlıyacaklan teklif mektuplannı en geç 9.12.1982 perşembe günü saat 17.30'a kadar Çay Kurumu Genel Müdürlügu Satınahna Müdürlügu Rize adresine iadeh" taahhütlü olarak göndermeleri veya belirtilen tarihe kadar makbuz mukabili elden vermeleri gerekmektedlr. 4 Postada meydana gelen gecikmeler ve telgrafla müracaatlar kabul edilmez. 5 Kurumumuz 2490 sayılı kanuna tabl olmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta, bölerek yapmakta veya diledigine yapmakta tamamen serbesttir. (Basın: 24624) 7779 46 aO 404614 23 BAKIRKÖY 3. SÜLH HUKUK HAKİMLİĞİNDEN Esas No: 1981/2453 Karar No: 1982/853 îstanbul Silivri Çayırdere köyü C: 027/01 S: 73 K: 28'de nüfusa kayıtlı Ahmet oğlu 1960 doğumlu SÜLEYMAN YILMAZ'ın hacr altına ahnarak kendi sine MK'nun 357. maddesi gereğince aynı yerde nüfusa kayıtlı kardeşi Ahmet Oğlu 1946 doğumlu RIDVAN YILMAZ'ın velayeti altına konulmasına 26.8. 1982 tarihinde karar verildiği ilan olunur. (Basm: 12210) tLAN CumartesiPaıar 5.500 TL. TC.Turizm • • n l f ABANTOTEIİ PTMinıinıPı CutnaPazar TL. SaoMch\bşam Huzur bnde Br Tati özel otobüs.tüm yemekler Ortur ıkrarnlan.servıs ve vergıîer f latlarımıza dar.,(dir BARBAROS BULVARJ 35/5 BEŞİKTAŞ T * 611074 6122 81 6)12 76 tl»İ6W5 • Fatih Evlendirme Memurluğu'ndan aldığım evlenme cüzdanımı yitirdim. Hukümsüzdür. SeUm KARAKAŞ • İETT kartımı kaybettim, Geçersizdir. S SARIYER SÜLH HUKUK MAHKEMESİNDEN İLAN Sayı: 982/878 Sivas, Suşehri, Günalan köyü, cilt 078/01, sayfa 07, hane 02'de nüfusa kayıtlı Şerif ile Aliye'den olma 1966 d.'lu Yaşar Akpmar'a rüstünü ispat edinceye ka dar aynı yer nüfusunda kayıth babası ŞERÎF AKPINAR'm vasi tayin edıldiği Han olunur. (Basın: 12203) İLAN tST. 1. SÜLH HUKUK HAKİMLİĞİNDEN 971/173 21.5. 982 tarihinde vefat eden Salih kızı Fatmadan doğma 1330 D.'lu EMİNE KAYDULDAR halüunda verilen karar gereğince: Emine Kayduldar'ın kanuni mirascılannm 3 ay i çersinde mirasçılık belgesiyle mahkememize müra caatlan, aksi taktirde MK.' nun 534'ncü maddesi gereğince terekenin hazineye devredileceği ilan olunur. 8.9.982 (Basm: 12183)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle