19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 KASOf 1982 KÜLTÜRYAŞAM ondan taangl olçülerda yararlauabilir? Bu sorulann karşuıklannı bugunle dünil birleştire. rek aradı, çağdaş bir büeşimin gereklerüü bulmaya çalıştı. Besim sanatınm sorunlarnv dan çok, resme gönül ve emek verenler Üzerine aydınlatıcı bilgi ve alçakgönüllu yargılar edinmek istiyorsanız Çakaloz' un elaştirilerini okuyun. Resmi mizi tanımakta yararlı olacak bir eleştiriler toplamı. «ÇA¥KA»NIN ANILARI Sanat çevresinde Jcuş ressamı diye nitelendirılen Salih Acar'm yaşam öyküsü Çayka adıyla yayımlandı. Çayka kitapta şöyle tammlanıyor: «Bu olağanüstü göçmen kuş, Huzey Kutbundan Güney Kutbuna, Türkiye üzerinden de geçerek, 40.000 km.'lik bir yol yapar. Türkçe'de Arktik Deniz Kırlangıcı adı verilen bu göçmenin Latincesi Sterna Paradlsaea* dır.» Salih Acar'ı babası Çayka di ye çağırınmş, işte ressam da 'geride kalan yülanm' başlığı nı taşıyan yaşam öyküsüne ilk başlık olarak bunu koymuş. Zeyyat Selimoğlu, kitabın ka pağında Çayka'yı şöyle özetlemiş: «ÇAYKA, bir serüven romanı kadar Uglyle okuyacagınız, katıksız gerçeklere dayalı bir kitap.» Salih Acar'ın anı yaşam öyküsünün başında Anlatan: Salih Acar, Yazan: Baha Pir deniliyor. Baha Pir, Yokuş'un tanıdık adlanndandır. Yıllarca Yokuş'ta muhabirlik yapmıştır. Gerçekten de Acar'ın anlat tıklarım belli bir tempoda, gerilimi ve coşkuyu düşürmeden kaleme almış. Acar'ın zengtn bir yaşam öy küsü var. Bulgaristan'ın Filibe'sınde başlayıp îstanbul'da Aşiyan'da noktalanan. Hastalık lı ve yoksul geçen çocukluk günleri, zenginlikten yoksulluğa duşen bir babanın oğulluğu, resim sanatı uğruna katlanılan yoksunluklar ve vsr elini Istanbul. Daha çocukken ayagı kırüan Acar, Varna'da hastanede yıllarca kalmıştu*. Yaşıtları oyun oynarken o sert mizacının yarattığı gUcünU İçine çevırmiş; yazamadığını, yaşaya madığuu fırçasına yansıtmıştır. Çocukluğundan ben hırçın doğaya tutkun olan Acar'ın anılarında en ılgi çekici bölüm 17 yaşındaki bir çocuğun Ikinci Dünya Savaşı yıllandır. 1945 yılında Filibe'yi terkeden Acar çeşitli zorluklardan sonra Bulgaristan'da Akademi' nin fresk bölümunün gözü pek bir öğrsncisidir artık. Zor günler başlamıştır. Akademinin bahçesindeki Bizanslılardan kalma dev küp içmde j'atarlar, otelleri küptür. Zeyyat Selimoğlu, bu olayın hikayesini yazmıştır. Acar, resim çizerek karın doyuruyordur çoğu zaman, hastabakıcıların, doktorların resmini çizerek kahvaltıya kavuşur. akademi anılan yalc Acar'ın nra bir sanatçının notlan değil. Savaş sonrası Bulgaristan'ın bütün ortamıru veriyor. Ayrıca Acar'ın basarıya ulaşabilmek için gösterdiği inadı da sergi liyor. Acarin yapamadığı bir iş vardır, yazı yazmak. Gerek Sofya'da gerek İstanbul'da öğrenim yaşamında tek korktuğu şey vardır, ona yazı yazdırılması. Acar'ın anlatıp Pir'ln yazdık lan olaylar arasmda hüzünle komedi birbirini izliyor. G«nçlik anılannuı karmaşasında ikisi de bir arada eriyip gidiyor. Bir ressamın boya, fırça alabHecek para bulamaması na demektir? Göçmen Acar'ın o günleri ve savaş sonrası tstanbul'unun durumu da kltapta anlatılıyor. Acar, şimdl Aşiyan'daki koca evinde bir yaban kuşu gibi yalmz başına yaşıyor, resim yapıyor. Bakınkuş ressamı acı tatlı anılannı, yaşam öyküsünü nası' noktaîıyor: «Her şeye karşm, sürekli hareket var yaşantımda. Konan, uçan, göçen, yem arayan kuşlar giblyim. Sa kat ayağımın üzerinde daha ne kadar taşıyabilirim bu ağır vücudu, bilmiyorum. Amj ne olursa olsun, savaşı bırakmamak gerek. Sevllen kadın bir daha gelmemecesine evl terk etse de... Markalanan bir yavm kuş, ayağinda bileziği. Nil Vadisi'nde ölü bulunsa da.» Cumhuriyet 5 Resmi sevdirmek ve bîr yaşam öyküsü Eleştiriler, 0 . Zeki Çakaloz, Urart Sanat Galerisi Yayını • Çayka, Salih Acar, Redhouse Yayınevi Doğan HIZLAN Ca acıh savaşımdan sonra, g5zIerini yitirdiği son günlerinde verilen 'Legion d'Honneur'ü bu nun için geri çevirmemîş tui idi!...» Öğretmenlikten gelen bir ahşkanlıkla yazılarmda öğreticı, açiklayıcı ögeler ağırlık taşırdı. Tek tek yargılann bir bütiine varması için örneklemelerden çokça yararlanırdı. Benzer nitelikleri birbirine bağlardı. Aşağıdaki açıkiama onun eleştlri anlayışının gerekçeleri ni içerdiğinden dikkat çekicidir: «Zaıtıan zaman bizden, ya da dışardan sanatçı örnekleri veriyorum... Bunu genelde, eleştirlsini yaptığım sanatçılan onlara bağladığun için yapnuyorum. Dokunduğum noktaya örnek olsun diye anımsatıyorum.» O. Zeki Çakaloz'un eleştırilerini toplu olarak okuyunca, re sim sanatımızın ustaları yanısıra resim sanatunıza emek vermiş genç yeteneklerin, emeklerinin de nasıl incelendiğinı, anlattıklarmın sanat tarıhımiz için kapladığı yere de değinildiğini anlıyoruz. Eleştirılerinden iki noktanın daha altıru çizmek gerekir bence. Fotoğrat sanatına yaklaşımıyla, sanat . zenaat ilişkisinin irdelenmesine. Zeki Kocamemi'yle olan bir anısı bu ilişkiyi özetle açıkhyor. Kocamemı ki hocasıdır Çakaloz ile birlikte Sofular caddesinden aşağı inerken bir eve Kocamemi'nin gözleri taküır. Bakın ne der: «Bak Allasen (AUahını seversenl böyle tatlı söylerdi hocam) adam ev değll resim yapnuş yahu!... Ben ağacı iskemleye dönüştereceğim diye ter döküyorum, dülger, tahtayı tığa takmış, örmüş de örmüş.» Sanatta bir şey iyî bir şey yapabilmek için çabanın, emeğin, adanmış bir ömrün ge reğini söyler eleştirilerinde: «Sanatın cehenneme benzer fırınında böyle pişaceksiniz pişe ceksiniz, sonra da Dereli örneği yanacaksınız.» Sanatı sevmek, resmi bilerek anlayabilmek için müzelerin işlevlerini, görevlerini dile getirirken, sanat eğitimi sorunu üzerine çok yazdı. Eğitim olmadan okullardan bu eğitime başlamadan sanatı sevdirmenin olanağı bulunamadığım karutlamak için çok murekkep tüketti. Galerilerin yalnızca us talarm sergilendiği bir mekân olmamasmı gençlerin de emek larini gün ışıgına çıkarabilecek leri bir yer obnast gerektiğiiji, yaşamı boyunca kimbilir kag kez yineledi. Gelenekten nasıl yararlanıhr, minyatürün sanatımızdaki yeri nedir, bir sanatçı bugün • K ag büyük kentte galeri var? Kaç kişi sergl îzleyebiliyor? Blr ressamı öğrenebilmek içın rüprodüksiyon kitaplanna bas vurabilir miyiz? Bu soruların oluırüu yanıtlan yoktur. Böyle olunca da raeim sanatını, res8ü sevdirebilmek için çaba harcamalıyız. İşte geçenlerde ftramızdan ayrılan eleştirmen O. Zeki Çakaloz bu olumsuz gerçekleri bilirdi. Eleştirmelerinde resmi ve sanatçıyı sevdirebilmek içln çırpınan biı yüreği, sevecenlik dolu bir run dünyasını hemen farkediveriı Fotoğrat sanatçısı Şahin Kay gun, Çakaloz hocanın toplu eleştirilerine yazdığı girişte o nun birtakım nitelıklemü sıralıyor: «...bu yaklasımlannın tfl lEÜnde, 'güzel' karşısında heye canlanan, duygulanan, o güzel* liği başkalaııyla paylaşmaya çalışan bir insan gördiim hep.» Eleştirme'nin işlevinin birinci ilkesi bu olmalı. Sanat, resim yalnızca sergilerde görülen bir emek Urünil olmamalı. Yaşamın içine girzneli, her gunkU yaşamımızda yer almalı. İş yerlerinde, soğuk çalışma odalarıııda duvara asılan bir resmin nasıl bir dünya yaratacağını hepimiz biliriz, biliriz de yapmayız. Çakaloz, sanatın giinlük yaşamla kaynaşması konusımda önemli bir garçeğı vurguluyor: «Batüı eloğlu, bildiğim daha on yıl önce 'Le Musee dans L'UslneL'ART A L'USINE (işyerinde Müze . tş yerinde Sanat diye çevirebileceğinn bir devrim ya rattı.. Örneğin Hollanda'da.. Örneğin, Avustarys'da PETER BISCHOF'larla... Hatta Avustralya'da büe BRETT WİTELEYlerleDişlide, tornada, tezgahda yorgun gözler ve beyinler, bir an için gözlerinl kaldırdıklann da, anlamsız, sağır boşluklar yerlne, sanat yapıtiarnu buluyorlar yeninien bız, direnç kazanmak için en yakınlarındaj. Sanatın, sanatçının desteklenmesi, yüreklendirilınesi, verilen emeklerin övulmesi onun eleştirmenliğinin özelliklerindendi. Devletin hep sanatçıdan yana çıkmasmı, onu onurlandırmasını ne çok ister ne çok yazardı. Eşref Üren için, Cevat Dereli için sanat çevrelerine durmadan çağnlar çıkarttı. Iş işten geçtikten sonra verilen ödUllerin, takılan madalyaların bir anlam taşımadığını örneklerle anlattı: «Honore DA UMtER, onea katıiıklarla, on adlı kitaba başvunılabillr. Elimlzdeki kitap, Kıray'm 19621981 yılları arasında çıkan ve toplumsal yapı, değişme, tabakalaşma; kalkınma sorunları; kentleşme ve aile yapısı konularmdaki inceleme ve araştırmalarıyla llglli makalelermi der Uyor. şahin Bu makaleler arasmda Çlğdem Kâğıtçıbaşı'mn editörlüğünü yaptığı ve yaMübeccel Kıray kmda ABD'nin Indiana Üniversitesi yaymlan araGazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fa smda çıkacak olan Family kültesi Toplum Bilimleri Araştırma Merkezi Ya and Communlty în Turkey [Türklye'de Aile ve Topluyını, Ankara 1982, 499 s. luk] adlı kitapta yeralan «Changing Pattern of Patronage: A Study in Structu ral Change [Ağalığın Denayiden önce Blr Sabil Ka ğişmekte Olan Blçlmi: YaProfesör Mübeccel Kıray (1923) çeşitli alan araştır sabası (DPT, 1964); J. Hın pısal Değişme Üzerine Bir malarıyla sosyoloji dalında derink İle blrlikte editör İnceleme]» de var. Söz kotilkemizin önde gelen bilim lüğünü yaptığı Social Stra nusu Incelemede, ülkemizde adamlarmdan biri. 1946'da tlfication as an Obstacle to yerel topluluklarm toplumAnkara Ünlversitesl'nde sos Developn "U [Gellşmeye sal ve siyasal davranışlanyoloji, 1950'de ABD'nln Btr Engo Olarak Toplum nın anlaşılması bakımm(Prae dan hayli önemli yeri olan Northwest Ünıversitesl'nde sal Tabakalaşmal sosyal antropolojl dallarm ger, 1970)' Örgütleşemeyen "ağalık' kurumu konıı almıda doktora yapan Kıray, Kent (Türk Sosyal İlimler yor. Yalova yalnnlarındaki «geleneksel» 1960'larda Orta Doğu Tek Derneği. 1972> ve yine edi Taşköprü'de nik Üniversitesi'nde, 1970' törlüğünü yaotığı Social ağa'nın köyü terkedip. yelerin ortalarında Istanbul Stratification and Develop rine gelen «modern» giriTeknik Üniversitesi'nde sos ment in Mediterranean Ba şimcinin ağanm işlevîerini [Akdeniz Ülkelerinde yüklenmeyi reddetmesi ve yoloji okutmuştur. Çeşitli sin tarihlerde ABD ve Ingiltere Toplumsal Tabakalaşma ve bunun yolaçtığı sosyal detinlversitelerinde mlsafir Gelişme] (Mouton. 1973) ğlşmeler inceleniyor. kitapları bulunuyor. öğretlm üyeliği de yapan adlı Gazi Üniversitesi Toplum Prof. Kıray 1978'den sonra Prof. Kıray'm bu kitapları Bilimleri Araştırma Merkedışında yerli ve yabancı zi'nin Prof. Kır>v'm buluIstanbul tktisadi ve Ticarl llimler Akademisi'nin (şim bilimsel dergilerde yayın nup biraraya getirilmesl dl Marmara Üniversitesi) lanmış çok sayıda makale hayli güç makalelerini derSosyoloji kürsüsü başkanı leri var. Kıray'm kimliği ve leyen bu yayını hazırlayabilimsel çalışmalan icin rak çok yararlı blr hizmette oldu. Prof. Kıray'm çalışmalan Emre Kongar'm hazırladığı daha bulunduğunu belirtarasmda Ereğli: Ağır Sa Türk ToDİumbilimcUeri I mek gereklyor. düşünce incelemç araştırma Kısa... Kısa. Çelik Kurdoğlu, ÜBETİMİN ÜLUSLAEARASILAŞMASI VE TEKNOLOJtK GELİŞME, A. Ü. Siyasal Bilgrlle* Fakültesl Tayuu, Ankara 1982, 146 s. Çellk Kurdoğlu'nun 1976 yılmda savunduğu do, çentlik tezlnln gözden geçlrilmlş basımı olan bu kitapta, günümüzde uluslararası ticarete egemen olan koşullar ve bu koşullarda yenl üretlcilerln uluslar| arası pazara girebilme şansları inceleniyor. Çalışmada, gerek gellşmlş gerekse gelişmekte olan ülkelerdeM yeni üreticilerin «hammadde, mamul ve yarımamul yatınm mallan temini, doğrudan doğruya üretim süreci ve pazarlama> aşamalanndakl bağımsızlıklan kendl üretim ölçeklerl ve teknolojik olanakları İle sı., nırlı kaldıkça uluslararası pazarlarda başarıü lhra^ ] catçı olabilmelerlnin «istlsnalar dışında olanaksız»| kaldığı sonucuna varılıyor. BtEİNCt BALKAN ÜLKFXERt FEtSEFE SEMİNEBt Hazırlayan: loanna Kuçuradi, Türkiye Felsefe Kurui mu Yayını, Ankara 1982, 134 s. ' 1719 nisan 1980 tarlhlerlnde Hacettepe Üniversitesi'nde toplanan Birinci Balkan Ülkelerl Felsefe Seminerl'ne sunulan bildiriler, «Balkan Ülkelerinde Felsefe ve Bugünkü Dünyaya Yapabileceğl Katkılar» başlığı altmda bu kitapta derleniyor. Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı Prof. Kuçuradi'nin yayına hazırladığı derlemede Yunanlı, Bulgar, Yugoslav, Romen v» Türk konuşmacılarm çoğu yabancı dildeki (îngilizce,Fransızca ve Almanca) katkıları yer alıyor, [ MtLLETLERARASI MÜNASEBETLER TÜRK YBLLI! ĞI: 1977 <XVn), A. Ü. S. B. F. Dış Münasebetler Ensıj titüsü Yaymı, Ankara 1982, 157 s. ' Milletlerarası Münasebetler Türk Yıllığı'nm 1977' yıüna ait 17. sayısı geçtiğimiz aylarda yaymlandı. TÜ. müyle yabancı dilde (İngilizce ve Fransızca) makalelere yer verilea yıllığa katkıda bulunanlar arasmda Rona Aybay, Türkkaya Ataöv, Oral Sander, Korkufr Boratav var. M. Sönmez, TÜRKtYE EKONOMÎSİNDE BUNALIM: 2. KİTAP, Belge Yayınlan, İstanbul, Temmuz 1982,329 & M. Sönmez'ln 24 ocak 1980'den bu yana Türkiyede «oluşturulmaya çalışılan yeni ekonomik modeüa înşa sürecini» ele alan incelemesinin birinci kltabı kasım 1980'de yaymlanmıştı. Cumhuriyet dönemi lktlsafc tarihlnin dönemlendlrilmesi denemesine de yer verilen ikinci kitapta esas olarak 1980 sonbaharmdan 1982 baharına kadar olan dönemin ekonomik politlkaları inceleniyor. Maurice Duverger, SİYASET SOSYOLOJİSİ, Çev.: Şirin Tekeli. 2. Basım, Varlık Yaymlan. İstanbul, Mart i 1982, 487 S. | özellikle siyasal partilerle ilgili incelemeleriyle ünlü Fransız siyaset bilimcisi Duverger'nin slyaset biliml öğrencileri bakımından temel başvuru kaynaklarından biri olabilecek nitelikteki bu eserinin Türkçe çevirislnin ilk baskısı 1975 yılmda yapılmıştı. Said N. Duhanî, ESKİ İNSAKLAR, ESKİ EVLER: 19. YÜZYEL SONUNDA BEYOĞLU'NUN SOSYAL TOPOĞRAFYASI, Çev.: Cemal Süreya, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Yayını, İstanbul 1982, 95 s. Said Naum Duhanî'nin 19. yüzyılda «Beyoğlu* nun İki ana caddesi üzerindeki yapılarm bir çoğunu kapı ve kapı içlerindeki hayatı kısa hikâyeleri ile ve ren» ve ilk kez 1947'de Fransızca olarak yayınlanan kitabının Türkçesi. Kitaba yazdığı önsözde Kurum Başkanı Çelik Gülersoy şöyle diyor: «1lerde ülkenin ekonomi tarihini inceleyip yazacak ilim adamları İçln de. 19. yüzyıl Istanbul'unda ticaret burjuvazisinin yerleşim çerçevelerini veren bu ilginç eser değerli bir kaynak olacaktır.» Gordon Childe, TARİHTE NELER OLDU, Çev.: Mete Tnnçay Alaeddin Şenel, 2. Basım, Alan Yayıncıuk, İstanbul, Ekim 1982, 198 s. Geçen haftaki sayfamızda 'Tarihte Neler Oldu?' nun Türkçe çevirlsinin yalnızca Alaeddin Şenel'e alt olduğunu yazmıştık. Çeviri Alaeddin Şenel ve Mete Tunçay'a aittir. Düzeltir. özür dlleriz. ralpayf TOPLUMBİLİM YAZILARI FELSEFE YAZILARI, 4. KİTAP Yazko Yayını, İstanbul, Kasım 1982,192 s. eçtiğlmlz günlerde yayınlanan Yazko Felsefe Yazıları'mn 4. kitabı önemli bir bölümünü bilim felsefesi ve sosyal blHm felsefesine ayırmış bulunuyor. Kitabın başında yeralan, Ingvar Johansson un «Anglosakson Bilim Feı sefesi» başlıkh yazısı, bu ülkelerle sınırlı olmamakla birlikte özellikle Ingilizce konuşulan iilkelerde 1920' lerden bu yana egemen olan akımlar tanıtıhyor. îs veç üniversitelerinde bilim felsefesi okutan Johansson un bu incelemesinde, ortaya çıkış sırasıyla Mantıkçı Pozitivist akımm, Popper' in, Kuhn ve Feyerabend'in, dilbilimci felsete akımının ve diğer bazı önemli çağdaş bilim felsefecilerinm temel görtişleri ile bu görüşlere yö neltilen eleştiriler çok özlü ama hayli yetkin bir biçimde ele alınıyor. Çağdaş bilim felsefesine ilgi duyanlar için bu yazımn çok iyi bir «başlangıç» nlteüğlnde olduğunu söyleyeblliriz. Felsefe Yazıları'mn bu sayısmda yazmın mantıkçı pozitivist ve Popperci okulun G görüşlerine ayrılan ilk ikl bölümü veriliyor. Yazmm devammın 5. kitapta yer alacağı duyuruluyor. Felsefe Yazıları'ndakl İkinci yazı Doğan özlem'in «Bilgi ve Bilhn'de Olgucııluk Tarihselcilik TartLŞması Üzerine» adlı incelemesi. Bu yazıda pozitivizmin «bilginin kaynağını duyuverilerinde bulan temel bilgisel görüşü (empirizm) ve bu görüşe bağlı olarak deney, gözlem ve araştırma ya dayaü bilim anlayışı» ile «bilgi ve bilimin aynı zamanda ve hattâ öncelikle tlnsel tarihsel kültürel boyutlu bir anlama ve algılamanm da hem ürünü hem de konusu olduğunu savunan» tarihselci yaklaşım (historizm)'karşılas%ırılıyor. Doğa ve toplum bilimlerinin özde tek bir bllimin dalları olduğunu savunan pozitivist gelenek ile doğa ve toplum bilimlerinin konusunun temelden farklı olduğunu 1leri süren «yorumsamacı» (hermeneutik), «insancı» ya da <tarlhselci» gelenek arasmda kl ayrım özlü blr şekilde veriliyor. Pozitivist «tutumun toplumbilimine uygulanıg biçiminln tarihselci açıdan» eleştirisine eğilen Doğan özlem «sentezci» diyebileceğimiz bir sonuca ulaşıyor: «Tarihselciliğin en önemli başansı, kültür ger çekliğine olgucu refleksiyon la yönelmenin sakıncalannı ortaya koymuş olması, bu gerçekliğin anlayıcı yo rumlayıcı blr refleksiyona da muhtaç olduğunu göstermiş bulunmasıdır» diyor. Arda Denkel «Locke ve Berkeley'de Dış Dünya» baş lıklı özlü yazısmda *deney ci (ampirist) yaklaşımm ikl karşıt uç noktasını oluş turan» Locke'un bilglnîn kaynağını bizden bağımsız olarak varolan dış dünyada gören realist felsefesi ile, Berkeley'in bilginin kaynağım TaiinUe açıklayan ide allst feısefeslnin^ tutarlı ve tutarsız "yanlârmi* konu alıyor. Felsefe Yazıları'mn bu son kitabında bulunan diğer ilgi çeken katkılar arasmda Taylan Altuğ'un Önay Sözer'in ANLAYAN TARİH (Yazko Yayını, îstanbul 1981) adlı kitabını ele alan makalesi var. Yayın Raporu. w Boğaziçl Üniversîtesi son sınıf öğrencisi Özcan Ozbilge, zenci ozanlardan derleyip Türkçeleştirdiği bu şiir seçkiaiyle Yazko 1983 Çeviri Şiir Büyük Ödülünü kazandı. Özcan Ozbilge, »Zenci Şiiri Üzerine' başlıkh bir giriş yazısıyla sunduğu deriemesinde, Güney Afrika'dan Richard Aive. ABD'den Langston Hughes, Claude Mc Kay, Countee Cullen, Gana'dan Kofi Awanoor, liberya'dan Roland T. Dempster gibi ozanlardan özenli çeviriler yapmış. «Kara Tenli Şiirler». Türk okuruna zenci şiir sanatı konusunda seçkin örnekler sunuyor. Kitabın sonundakl derlemede yer alan sanatçılara ilişkin kısa açıklamalar yapılmış ve kaynakça verilmiş. KARA TENLÎ ŞİİRLER. mm v Düzenleyen ve çeviren: Özcan Ozbilge / Yazko Yaymlan / 59 sayfa / 70 lira. # Bilgi Yayınevi. Sait Faik'in bütün eserlerini yayımlamayı sürdürüyor. On ikinci kitap Belçikah yazar Georges Simenon'd&n Sait Faik tarafından çevrilen 'Yaşamak Hırsi' adlı rotnana aynlmış. Simenon'a, ülkemiz edebiyatçılarının gösterdiği ilgi bilinir. Bu yazardan Ataç'm ve Oktay Akbal'm da yaptıklan çeviriler vardır. Ancak 'Bütün Eserleri* ana baslığı altında Sait Faik'in bir çevirisine yer verilmesi yadırgatıcı. Kitabın ilk baskısı 1954 yılmda yapılmış. Elimudekiyse yirmı sekiz yıl sonra çıkan ikinci baskısı oluyor. SAİT FAİK BÜTÜN ESERLERÎ12 Yaşamak Hırsı / Yazan: Georges Simenon / Çeviren: Sait Faik Abasıyamk / 200 Sayfa / Bilgi Yayınevi Kitop...yavın.» Kitap...Yayın... Kitap.. Fakir Baykurt METİN KÖKTEN'in v • Yeni Çıkan Yapıtlan KİMKİME Scwt 6yo kadar fe olmadyınr» DUMDUMA Behiç AK in' ki. Buişi beceremiyecegim BARIŞ ÇÖREGI "Almanya Öyküleri" Fakir Baykurt'un Yayınevimizdekt diğer eserieri: • Onbinlerce Kağnt • Can Parası • Sınırdaki Ölü • Kaiekale • Anadolu Carajı • Efkar Tepesi • Şamar oğlanları • Efendilik Savaşı • içerdeki Oğul • cece vardiyası 1. Tik (Öyküler) 2. Ölümü Bcklerken (Öyküler) JAPON MUCİZESİ VE BIZ NtHAT DAYIR BAŞLICA KtTAPÇlLARDA KÜLTÜR DAĞITIM: Selvili Mescit Erdem tş Hanı, CAĞALOĞLU EMZI KİTABEVİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle