25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 12 25 KASIM 1982 BAKO davası başladı Maliye Avukatı: Saklanması gereken kıymetler satılmıs | İ j ] l Istanbul Haber Servisi Maliye Bakanhğının ıstemi uzerine hükumet tarafından faaliyeti durdurulan BAKO Menkul Değorler Fınansman ve Yatırmı A Ş. hakkında açılan tasfiyo davası dün Istanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde başladı ve mahkeme heyeti. bu şirketın defterlerinin tarafsı? bir bıJîrkışı heyeti tarafından incelenmesini kararlaştırarak duruşmayı 8 arahk tarihine erteledı. Davaya Maliye Bakanlığı adına katılan Ha/ine Avukatı Rıdvan Soyer, «Şlrketteu yapılan incelemelerde kasada saklanması kay dıyla bankere verilen menkııl kıymetlerin başkalarına satıldığı tPspit edümiştir» dedi. BAKO'nun avukatı Ethem Kodamanoğlu ise, savunma dilekçesinde BAKO'nun ışlemlerinde yasalara aykınlık olmadığını savundu ve «Vatandaşm mağdur olacağı varsayımıyla hareket ediliyor. Şirket alacaklılarının şirket hakkında bugüne kadf<r .ilp.i't' b<T)\ur»su o!m<ı mıştır. Şirketin işlemlerinde bazı aksaklıklar vnrsa, bu da arka arkaya çıkarılan ka rarnamelere intibaktan doğan bir somıçlur» şekhnde konu^tu Kodamanop.lu. bu nedenle davanın redrimi talep ettiklerini b'ldırdı YENİ DELILE GEUEK VOK Bundan sonra söz alan ha 7İne avukatı Rıdvan Soyer, şirket, alevhinde veni doHllere gerck olmadığını .savundu ve rtıporlann Maliye Ba kanlıgınm yetkili lıesap u?manları tarafından hazirlandıgını kaydederek söyle dedi: • Bu şirket, sürckli olarak takip edilmış ve sürekli gö? altında tutularak dava ile ilgili rapor öylp hazırlannıi'? tır. Bu rapordan daha iyi bir rapor hazırlamanın imknnı yoktıır. Ayrıtjv yapılf.n ndemelerde kasada saklanması kaydıyla bankere vorilen menkul kıy metlcrin başkalanna salıldıgı tespit edilmiştir. Buna karşın, bu konuda davalı herhangi bir açıklama getirmemistir.» UFAK TEFEK HATALARBAKO'nun avukatı Fthem Kodamanoğlu soz alarak, «fddia sahiplerinin 13 sayfa lık dilekçesinı bir haftada dnhı i?ab edemedık. Şu kanuna muhalefet vardır demek koca müesseseyi çokert mektir» şeklinde konuştu Kodamanoğlu, şöyle devam etti: «Bugüne kadar bi r tek alacaiih müracaat etmedi Eğer bu şirket tasfiye edilirse, vatandaşı kim garanti al tına alacak Sonuca yalnı/ca hesap uznıanlarının raporuy la gidilnıek isteniyor. Raportla yasal bir mazeret göremedik. Bu faaliyetler alacakhları zarara sokabilir deniliyor. Bilir kelimesiyle bir sonuca gidilemez. Elbette ufak tefek hatalar olabilir. Ancak hesap uzmanlarının raporunda bir vukuat da yok. Bazı aksakhklar olabilir. Ama bir kurnluşu önce cökertmek sonra enkazmı kaldırmak çözüm değildir. Tasfiyeye gidilirse biitün alacaklı vatandaşlar magdur kalacrktır.» Kodamanoğlu daha sonra, larafsız, devletten maaş almayan ve mahkemece re' sen seçilecek bihrkişılerın keşıfde bulunmasını talep eltı. KARAR Mahkeme heyeti, savunma avukatuım isteğine uyarak, şırkt'He naıp Hakim Dr Turan Namlı nezaretinde, mah kemece re'sen seçilecek bilir kişıler aracılıgıyla 29 kasım saat 14.00'de yeni bir keşif yapılmasını kararlaştırdı Mahkeme heyeti, kesif ka rarının ardmdan duruşmanın da 8 arahk saat 11.00'e ertelenmesini kararlaştırdı. Mahkeme heyeti bu arada, Zavel Acemyan isimli bir yurttasın BAKO'nun mühurlenmesı .sırasmda kendi bürosunun cia mühurlendıği yo lundaki başvurusunu da degerlendirdigini ve bu şahsın ilgili idari mercilere baş vurması gerektigini kaydetti. Komisyon Maliyeden MEYAK için plan istedi ANKARA (Cumhuriyel Biirosu) Danışma Meclı sı Bü'çe Plsn Komisyonu, MEYAK kesıntılennin yıiz d'> 60 i'a/Iasıyla odenmesı konusunda Malıyenın bir pUn aetırmt'Miıı ısteclı. MEYAK beseneltlerının yüzdp B fa?lasıvla BakanO Lir Kurıüunca behrlenerek USLIİ ve esaslara gore oden nıesinı on»oren tasarı. Büt ç? Plan Komisyonunda 5cu rulan aıt ko:rıısyoncla ele almrtı. /lt komisyon üyelp rı !:oaıısyonıın da eğılımı do^ruîtusu.ica Malıyp Bakarlını vetkilıi?rine kesmti lerin dcienme süıesme ılış!cn bir plan getirmelen gerektigini bıJdirdiİPr. Komisvon uvelerı tasarı da ödemeye ıli'km herlıan 3,\ t»r stlre ^plmılmedıSını. ancak komisyon da ta(Arkası «. Sftvfada) Renk cümbüşü altında karamsarlık Üçüncü Dünya, Trablus'ta yaşama savası veriyor Eğer Afrika Birliği Örgütü iflas ederse, Bağlantısjzlar Hareketi'nin yaklaşık yarısı, BM'nin temel diıeklerinden biri sökülmüş olacak. 3. Dünya kavrammın taıihe gömülmesi yolunda büyük güçlerin yıllardır sürdürdüğü inatçı çabalar iirün vermiş olacak. Cengiz ÇANDAR TRABLUS Lıbya başkentı nın yolları, meydanlan, büyü't ote'lerm onlerı rengârenk. Aln ka'mn 50 ülkesinın bayraklarıy la dolu. Afrik'i bayraklan taıiı bir renk curıouşu. Sarı, sıyah, bordo, eflatun, kırmızı, yeşıl, lacivcrt, çoğu kez bu renklenn bııcogıı çeşıtlı goometnk şekıl İprle (pk bir bayrskta toplanıyor. Uganda, Zaire, Kenya, Togo, Malı, Kongo bayraklanna bakıncjı Afrika'nın kendine ozgu canlılığmı hıssedıyorsuniız TV surekli Afrika ulkeleri nı taımıyor. Davulların ritmık mplod'icn eşliğınde rengârenk kıyafptlerıyle dans odpn kadm h trkPklı Afrıkalılar ekranda bplırıvenvoıl&r Izlenen ya S>5negalc ya Burundi ya Gana ya Fıi dı^ı fhıh ya da bir bhşka Afri ka ülkesi. Trablus buram buram Afrika kokuyor. Renglyle nıüziğiyle, kentin büyük otelle rını dolduran onlarca Afrikalı g;ıze*eciyle, Samora Machel'le, Sam Nujoma ile, Musa Traore ıle, Ahmet Kereku ile, Dos San tos !İe, Mpngistu Haile Mariam ile, Kauncia ile, Nyerere ile, Mu Kabc ile. Trablus'ta Afrika'nın nabzı atıyor. Ama bu renklilik sadcce ana caddelerm kenarla rındaki ve meydanlardaki diren lprde, otel lobilenncle ve TV Pkrcnında. sıya"et kulıslennde ve dünyanın dört koşesinden toplanıp gelmiş 100'ün üzermdçkı gazetecınm buluştuğu basm merkezmde karamsar, tatsız ve durgun bir hava hakim. Afrika Bırliği Orgütü (OAU) c'oruğu agustos'ta bir ihtilaıı aşamaması nedenıyle dağılıms ve toplantı 23 kasım'a ertelenmişti. 23 kasım »ncesinde bir başka ıhtilaf, doruğun toplanmasmı engelledl ve 24 kasımda, bu satırlann yazıldığı öğle saatlerinde bile doruğun kaderi bolirlene bilmiş değil. JBEKLEYİŞ, BElvLEYtŞ Afrika'nm her yanmdan, Japonya'dan, Çin'den, Arap ülk» ierinden gelen gazeteciler, Pagua'dan, Bulgaristan'dan, Yuçoslavya'dan, Batı Avrupa ülka lerinden geelen gazeteciler, Pa ris'ten ve Romadan buraya akan'AP'nin Amerikah muhabir leri, Reuter'in AFP'nln temsılcüeri, 100'ü aşkm çok uluslu ga 7,eteciler ordusu hep birlikte kaldıkları Beach Hotel'den ara ba.arla 5 dakika ötede doruğtm top'anması gereken Halk Kongrssi Sarayı'mn karşısındaki basın merkezine geliyorlar. Ve başhyorlar beklemeye. Beklemekten başka yapılacak iş yok. Bekleyiş, doruğun toplanıp toplanamayacağına ilişkin haber beklemek demek. Arada bir bazı gazeteciler Devlet Baş kanlan ve delegasyonlarının kal dıgı kent merkezindeki Grand (Arkası 9. Sayfada) j DURUŞMADAN NOTLAR: Kaçırılan Deniz Aktopuk'un annesi: Kurtkuzu hikayesi Fatih GÜLLAPOĞLU Yaklaşık 4 bin alacaklıyı ilgilendiren BAKO isimli bankerlik kuruluşunun dünkü duruşması «açık mahkeme» niteliğindeydi. Duruşma salonunun bir taraünda mahkeme heyeti, yanlarda avukatlar ve gazeteciler, salonun acık duran kapısının onünde ve gerisindeki korıdorda da duruşmayı sessizce izleyen alacaklılar, duruşmadan sonra durutnu kendı aralarmda tartışıvorlardı. (Arkası 9. Sayfada) Malvarlığımı paylaşmak Avulıat anne Aktopuk, eskı damach Ahmet Ersavcı'nın büyuk bir planla aılesının ıçine hanştıgını öne surdü. Bazı kışılerhı Denız için ıstedıği 200 nulyon liralık fidypden başka geçen agustos ayuida da evının basılarak kendısıııden 500 milyon hra ıstendıgını açıkladı ANKARA (T1IA) Bir süıe önce kacıtılan ve önoeki gun îsianbul'da serbost bırakılan Deniı Aktopuk dun Ankara'ya getirildı ve Emnıyet Müdurlugun de ıhıde verdi. Deniz'in annesi avukat Blürüvvet Aktupuk, kızınııı serbest bırakılmasını sağlayan polislere ve gazelecılere tegekkür etti. Anne Aktopuk, daha son ıa cesıtlı iddialarm ycraldı Si yazılı acıklamasında, eskı damadı Ahmet Ersavcı' nın büyük bir planla ailesi icıne kanştığını, yaptığı ışlerın kotü sonııclar vermesl ıi/erino rareyi kacmakta buldıi'iiınu belirterek. şunları söyledi' 'Bılahere bununla da yetınmıyerek bir cok sahışlarla bııieşmek suretıyle y? Isn ve iftiralarla yaptıkları ış'erm netıcesmi sahsıma yüklemek suretiyle gerek n ılemden gevek uzun seneler evvel edindiğim mal var lığımın paylaşılmasını hedef almışlardır. Bu gaye ile sahsım hakkında dava açıl mış. davada toplanılan delıllcr. iddia sahiplerinin bir bınnı tek^ıp eden Isnatlar ve olayla hıcbir ilRimm olmadığın?. davanın reddine karar vermiş. ve bu karar Yargıtay'dan geçmek suretıyle kesin hüküm şeklmi plmıstır Yurüdukleri bu volda başarı kazanamayan ısnatcılar ve ıltiracılar: Bu kere kanun yolundan ayrılarak işi kab? kuvvete dokmtişler. 21.8.1982 gecesi Istanbul Kartal'daki yazlık evımp sılah'ı baskın dü/enletevek tehöıt ve cebirle bendcn 500.000.000 lira istediler lbtemışlerdir. Bu defa da 8.11.1982 akşamı küçük kızım Deni2'i a rabası ile birlikte silahh ki şiler kacırıp, bunu bir şiddet ve baskı unsuru yaparak benden 300.000.000 lira fıdye istemişler. Aksi takdirde kızımı öldüreceklerini bıldirmişlerdir.» Bu arada Deniz Aktopuk' un kaçırılması ile ilgili olarak aralarmda «İnci Baba» nın da bulunduğu 11 kişinin gözaltı hali devam edi yor. Kaçınlma olayıyla İlgili olaraU. Ahmet Ersavcı, Müslıinı Balkan, Kadir Est»*r »dlı kisilerın de tüm yurtta aranması stirüyor. Sanayi Bakanı: Cimento sanayinde yolsuzluk yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Turgut, Çimento Sanayii'nde kömtlr öğütme kazanları ihaleslnde yolsuzluk yapıldığı iddialarım yalanladı. Bakan, sözkonusu iddialarm müfettişlerce incelendiğini ve «ihaleler sırasmda herhangi bir yolsuzluk olma dıgınm belirlendiğini» söyledi. Danışma Meclisi Genel Kurulu'nda bakanlıgının hütcesine ilişkin eleştirileri yamtlayan Mehmet Turgut, Merkez üyesi Tevfik Fikret Alpaslan'm yolsuzlıık iddialarmı gündeme ge tirmesi, ve soruşturmanın «aylar önCte» başlatıldığını hatırlatması üzerine. müfet tişlerce hazırlanan raporun 10 gün önce eline geçtiğint bellrtti. Turgut, raporda «yolsusluk iddialarınm ger çek olmadıgınm belirtildljH ni» söyleyerek, raporun MGK ve Basbakanlığa akta rıldığm bildirdi. Mehmet Turgut, «İhale, Çimento Sanayü'nce belirlenen firmaya verilecpktir» dedi. TARIM VE ORMAN BAKAXLIĞI BÜTÇESİ Daha sonra Tanm ve Of rnan Bakanlığı'nm bütçesinxn görüşülmesine geçildi. Tanm ve Orman Bakanı Sa hahattin Özbek, Türkiye'nin bugday rekoltesinin önümüzdeki yıl uydu aracıhğıyla belirleneceğini bildirdi. Özbek. Danışma Mec lisinde Bakanlıgının bütçesi görüşülürken yaptığı ko vvashington dan HalukSAHIN Bankerlerin Açmazı WASHİNGTON Uluslararası bankacıhk sısteminin uzerinde dolaşan fırtına bulutiarı gıderek çogahyor. Bu kez kopacak fırtınanın sıradan bir fırtma olmayacağını söyleyenlerin sayısı artmakia. Bunlara sorarsanız, Ikinci Dünya Savaşt'nın sonundan beri egemenliğini sürdürmüş olan uluslararası finans ve kredi sistemi önumüzdeki aylarda tümüyle çökebilir. Yaklaşan bunahmın iki temel ögesi var: Bir yanda, odeyebileceklerinden çok daha fazla borçlanmış olan azgelışmiş ulkeler, öte yandan, bu ulkelere sermayelerinden çok daha fazla borç vermiş bankalar... Rakamlar durumu açıkça ortaya koyuyor: Azgelişraişlerin dış borçlan 1973 yüında 100 milyar dolar dolayındaydı. On yıl sonra bu rakam 640 milyar dolara ulaştı. Bu borcun yaklaşık yarısı ozel bankalann açtığı krediler, Örneğin, Meksika île Brezilya'nın özel bankalara olan borcu 110 milyar dolara ulaşıyor. Diyelim, Meksika, Brezilya ve Arjantin gibi gırtlağına kadar borca batmış ülkeler, suresi gelmiş borçlarmı ödeyemeyeceklerini ilan ettfter. Sonuç ne olur? Bazı uzmanlara göre. sonuç, yalnızca yuzlerce alacakh bankanm doğil, tüm uluslararası bankacılık sisteminin kökünden bir çatırtıyla yıkılması olur. Ardmdan, müthiş bir ekonomik bunahm dünyanın uzerine çullanır. Boş bir varsayım degil bu. Aşın borçlu ülkeler bir süredir OPEC'vari bir 'Borçlular föartelı» kurmaktan sözediyorlar. Geçerüerde, Meksika, Brezilya ve Arjantin borçlarım ödememeyi ve kendilerinden talep edilen 'Kemerleri sıkma* politikasım reddetmeyi ciddi bir seçenek olarak gözden geçirdiler. Ancak sanayileşmiş ülkelerin ağır tehditleri karşısmda bundan vazgectiler. Daha doğrusu, şlmdilik vazgeçtîler. Şimdüik diyorum, çünkü borçlu ulusları battıkları balçıktan çıkarmak için gerçek bir çare bulunamadı. Meksika'nın durumu kulaklara kupe. Yazın iflasın eşiğine gelmiş olan bıı iılkeye İMF'in aracılığı ile yeni krediler açıldı, bazı alacaklar ertelendi. Ne var ki, bu yollarla sağlanan para ancak suresi gelmiş borçlann l'aizini ödemeye yetiyor. Önumüzdeki yıl 22 milyar dolarlık borcun süresı dolacak. Bunlar nasıl ödenecek? Tabh, yenlden borçlanarak, hem de daha ağır faizlerle. Tam bir kıs;r dongü bu Bu kısır döngude koşan yalnızca Meksika değıl Sistemin şimdiye kadar kaymağmı yiyen bankalar da aynı kulvarlarda tırış gitmeye başhyorlar. Bu kadar borç verdikten sonra insan borçlusunun itlasına nerlen olmak ister mi? Yeni kredi ve erteleme istemlerine «haytr» derlerse batan yalnız Meksika olmayacak ki. . İlmigin bir ucu da bankalann boynıında Bu arada, dızginlerin elinden kaçabilece&lnl f^rkedon İMF veni onlemler anyor, ama klasik reçetelerının pek dı^uıa çıkamıyor. Bizım de pek iyi bildığınıı/. gibı bu roçctpler. dış borçlann ödenebilmeu ıçui halkın kemerleri sıkmasını ve hayat du/eyını dusurnıebinı geroktıriyor. Bunun içerde sivasal yansımaları var. Hadi onun çaresini buldunıu dıveiım, ya dış yansımaları? Kemerlerin sıkılması ve dışalımm azaltılması derin bir ekonomik bımalım ıçinde bulunan ABD'nin ışine gelmiyor. Dı^islen Bakanı Ccorge Shultz geçenlerde, *herkes kemprieri sıkarsa ekonomik bunahm nasıl sona erccekr>>< dıye sormskt'iydı Meksika'nın dışahmınm vu/de 7O'ı ABD'den geliyor. Meksika kemerleri sıka>, d">alınu a^aHırsa bunun ucu kime dokunacak? Şımdıki uluslararası finans duzeni borçluyu sureklı borçlanmayd. alacaklıyı ise sürekh' daha faiia borç vermeye mahkum etmiş görünüyor. Ama nereyo kadar? Bunun bir smırı yok mu? 1ANKARA ,(Cumhuriyet Bü rosu) Bundan tam 70 yıl öncp ilk telelon santralı Is tanbulda, 23 mayıs 1909 yılmda kurulmuş. O zaman 45 aboneli telefonla resmi daırelerin amirleri bırbırlermı arayıp konusuıiarmış. 73 yıl once bu ılk tplefon lart kullananlar çoktan (lukkuı rahmetine» kavu';tukları ıçin, telefonla arala rı nasılmio, ahızeyı kaldırdıklannda hempn çevir se sı geliyor muymus?.. Bılemi yorua., O zaman kollu olan bu yeni aracı mutlak büyük bir kolayhk olarak kullan'nış'.ardır. Bugün kullanılan o ük relefonlar, antıka rılirın nadır eşyaları arasın da, jrükssk fıyatlı etıketle riyls köşelerine çekümı^leı, merakhsmı bekliyorlar. Aradan geçen T,i yıl, Tür kıye'dekı teleıon abonesi sa yısını tam 3 tan kat artırır G kon, 1982'nın ilk on ayma gore telefon abonesi sayı• 1 milyon 634 bin'e ulaşa tı. Ancak bu artış, içinde yer aldığımızı iddia ettiğimız Avrupti ülkelermden, lıatta begenraediğimiz Güney Amerika ve Afrika ulkelerinden bUe çok gerilerde kalı yor. Örnejsin Türkiye'de lıer 100 Icışıden. 3,3 kışıye bir telefon düşerken, Avusturya"da 29.2, Selçika'da 25, T. Almenya'da 33.4, Fransa' da 29.4, îspanya'da 19,2 komşumuz Yunanistan'da ise 23 2 kışiye telefon ısabet ediyor. Günlük konuş ma acısmdan da Türkiye hayli geride kalıyor. Istatıs tik rakamlanna göre, cumartesi, nazar günleri dışmda kalan hafta ıçmdekı günlerde Türkiye'de günde 9 milyon 767 bin 79 konuşma yapılıyor. Hafta sonlarında ve tatil günlerinde bu sayı 6,5 milyona kadar düşüyor. Başka bir deyışle Türkiye'de tplefon başma ortRİama yılda 1793 konusma yapılıyor. Bu ortalama konuşma sayısı, telefon abo nesine doymuş gelişmis ü) kelere oranla çok düşük bir düzeyde kalmasma kxırşm, Türkij'e'deki santraller bu yükü çekemiyor. Beklemeler, anzalar, hat kanşma lar birbirini kovalıyor. Türklye'nin telefon konu sunda çok geride kaldığı ve çolî önemli bir nokta da yılın Onemli bölümünde diınya'dan uzak kalan köylerimizdeki telefon durumu. Halen '46 bin köyden, sade ce 8 bine yakım telefona kavuşan nadir köy ünvanı nı kaaanmış. Bu yıl PTT ^şleimes; 358 köye telefon götürmayi planladığı hal ds bunlardan 145'ini gerçek leştirmiş. Geçmiş yıllara oranla bu bile yüksek bir ra kam olarak görülüyor. BugUn hala 28 bin köyü müz, dünya iîe bağlantısı olacak telefonu beklerken, :1 ve ilçelerde abone pa rasmı yatırmış 1,7 milyon yurttasımız sırasınm gelip, telefonunun bağlanmasmı bekliyor. ANKKARA (Cumhuriyet Biirosu) Gazi Üniversite si'nde Mahmut Tali Öngören ve tbrahim Demirel'in görevletine son verildiği ö^ renildi. öngören ve Demirel'le birlikte Gazi Üniversitesinden ilişkisi kesilen öğretim elemanı sayısı 23'e yükseldi. Gazi Üniversitesl Basm Yayın Yüksek Okulu'nda görev yapan Ibrahim Demirel ve M.Tali Öngören'e gönderilen 24 kasım 1982 tarihli tebligatta görevlerine 5 kasım tarihî itibarıyla son verildiği belirüldi. Demirel ve Öngören'e gön derilen yazıda, «hizmet süresinin uzatılması uygun bulunmamıştır» denildt. Öğretlm görevlisi îbrahim Demirel fotoğralcılık, M. Tali Öngören ise RdTV haberciligi. sinema RdTV programcılığı derslerini veriyorlardı. Hizmet sürelerinin önilmüzdoki yıl sona ereeek ol masına karşın görevlerine son verilen Demirel ve Öngören, bir süre önce görevlerinden istifa etmişler. An cak Gazi Üniversitesi Rek törlüğü yetkililerinin daha once üniversite ile ilişkisi kesilen 21 öğretîm elemanımn geri almacağı yolundaki sözleri uzerine istifalarını durdurmuşlardı. Öngören ve Demirel'in üniversitedeki görevlerine son verildi 10 MILYONA TAKIN KONIŞMA Türkiye'de günde 9 milyon 767 bin 79 konuşma yapılıyor. Hafta sonlannda ve tatil günlerinde bu sayı 6,5 milyon kadar düşüyor. Türkiye'de günde 10 milyon telefon görüsmesi yapılıyor 1 milyon 634 bin telefon abonesinin yüzde 27,8'i sadece Istanbul'da bulunuyor. Tüıkiye'de en çok abonesi olan kent ünvanma sahip Istanbul'da tam 454 bin 500 abone bulunuyor. Is tanbul'u 199 ta 500 abone ıle Ankara, daha sonra ise Izmır ızliyor. Geri kalmış yor» olaıak başı çeken Hakkari ılimiz, telefon abo ne sayısmın azlıgı ile ise en başta gözüküyor. Bu ılimiz deki abone sayısı sadece 500 kişı. Afyon, Balıkesir. Biths, Bolu, Hatay, Kastamonu, Si Her 27 kisiden biri telefon hekliyor m DiyeUm kı, seçkın ya da işyerleriniu yoğun oldugu b;r semtte oturuyorsunuz. Ac:l oiarak telefon anyorsu nuz. Paranıza kıyamadıgınızdan karaborsa 230'den başlayıp 650700 bıne kaAr,v u/ftnan bir tpiefon sa t m alamıyorsunuz. Bunun ıçın PTT'ye başvurup derdi nizı anlattınız. İşıniz ne ka dar acil olursa olsun, telefo nunuz ancak 6 ay ıçinde bağ lanabilir. 1. derece tercihlı denüeıı telefonu almak için 43 bin peşın yntıracaksmız. 6 ay içindo telcfonunuza ka vuştuğîmuzda 45 bin daha 28 kişiye bir telefonun düştüğü ülkemiz, Avrupa'da kişi başma düşen teîefon bakımından en sopda yer abyor. bırakmış olursunuz, Ulkemızâe şbbekeye bir teleforı bağlaııması büyuk bir yuk getirıjor aslında. Dıyslını kı, alt yapıını mü kcijnitil, elde herkese yete cek telefon var, elpman açıi\ yolî Santral yeterlı Gene de ekonomik vetersizlik uuşün ıçm her ısteyene te lelon verılmesini olanaksız kılıvor. Çünku bir telefon bağîanması işletmeye ortalama 200 bin lıraya maloluyor. Açığı devlet karşılıyor. Karşılaması normal ama, açığı k&rşılayacak büt çe yo.î. Aslında Ulkemizde mevcul lelefon yiıkünü kal dıracak alt yapı ve santral bile bulunmazken, buglin ge Jinen noktaya şükür olsun demeîc gerekiyor. Bugün Türkiye'de PTT günlük harcamalannın, per sonel ayhklarmın ve telefon bağlanmasından ilen ge len açığın önemli bir bölümünü şchır ıçi VP şelıirlerarası telefon konuşmalanndan karşıhyor. Anealc bu kazanc yatınmları bir tür lu liarsılamadığmdan, bu vnasraf bütçe ile karşılanıyor. Buguıı 10 lira olan şehir içı bir görüşme, PTT'ys en gok 6,5 liraya maloluyor. Daha doğrusu telefon konuşması başına, PTT' ye 3,5 lira kâr kalıvor. Bu durumda bir telefon abonssı PTTye ortalama yılda 6 bin 275 hra kâr payı ddemiş oluyor. irt, Sinop, Kütahya, Niğfle, Rize ve K. Maras illeri otomatik telefondan voksun. II çelerden ise bugün bıle vüz de 80.7'si otomatik telefona geçemsdı. 574 ilçeden otomatik ielefona geçenlerin sayısı lll'de kaldı. Ülkemizueki telefon hizmetlerini ıl, ilçe hatta köy bazirda taşıyan PTT işletme lerinin sayısı ise 12.700'de kaldı, PTT hizmetlerinin yiı künü • geken 65 bin PTT per sonelmdon büyük bölümu telefon hızmetmde çalışıyor. 7J71 '/ ödemek zorundasmız. Parayı çok bulur iseniz 1 yıl bekleyıp yarısı peşın 75 bin yatınrsanız 2. derece tercih lı o da çok derseniz gene ya rısı peşın 60 bin lira yatınp, 1,5 yıl bekleyeceltsmiz. Bugün için 2 bin lira peşin yatınp, telefon çıkmca 13 bin lira ödeyerek telefon al manıa da mümkün. Ancak bu durumâa PTT yetkılilen sız'n ne zaman telefona ka vuşacağımzı kesin olarak söyleyemeyeceklerdîr. Ama dıretip böyle bir yatırıma gı rersemz, hıç olmazsa torunıınuza kıjaneili bir mıras YARIN: Yöneticiier müjde veriyor. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 9'uncu Hukuk Dairesi. faaliyotleri yasaklanmış siyasi partilerde çalışanların, askıya alınan veya ara verilen hizmet sürelerinin iş süresinden sayılamayacağına ilişkin bir karar verdi. Ka rarda, söz konusu kişilerin, 12 Eylül 1980 tarihi itiba riyle iş akitlerinin feshinde Milli Güvenlik Konseyi nin 3 numaralı kararına ay kırılık olmadığı belirtildi. Yargıtay 9'ncu Hukuk Dairesinin 1982/4386 karar, 1982/3724 esas numaralı ka rarında şu görüşlere yer ve rıldı: «Mflli Güvenlik Konseyiniıı 7 nuınaralı bildirisi ile 12 Eylül 1980 tarihinden itibaren siyasi parti faali yetleri yasaklanmış ve parti biîia ve tesisleri Sı kıyönetim ve garnizon ko nıutanhklannca eınniyet ve kontrol altına alınmak la. bu Uuruluşlprda çalı sanların hizmet iliskileri de bu tarihten itiharen as kıya alınınış ve 27 ekim 1930 taıihinde yıirürlüge gi ren 2325 sayılı yasa uyarm ca atanan kayyım tarafından bu ilişkiye >ıne 12 Ey lül 198(1 tarîhi itibariyle son verilmistir. Bu oiaydaki askı ya da ara verme süre'.inin nîtelik itibarijle is .süresinden sayıhuasma olanak bulunma dığı gilts, fesih îşlenıinin özeüigi itibariyle Konseyln işten çıkarma yasağıyla ü gili 3 nolu kararına aykırı olduğu da ileri sürülemez. Bu itibarla davacının isteklerinin 12 Eylül 1980 ta rilıi itibariyle dikkate alın pıası gerekirken daha son raki tarihîn gözönünde bu lundurulmasında isabet gö rülznemiştir.» Askıya aSınan hizmet süreleri iş süresinden sayılamayacak (Arkası 9. Sayfada)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle