19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER w 23 KASIM 1982 18 ekim 1982 tarlhlnde kabul edilerek 22 ekim 1982 tarihinde Resml Gazete ile yayınlanmış olan 2709 sayıh TÜRKİYB CUMHURİYETÎ ANAYASASI'nm sosyal güvenlikle ilgiii 60. maddesinde aynen «Madde 60 licrkes. sosyal gttvenlik bakkına sabiptir. Devlet, bn gtivenllği saglayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilâtı kurar.» denilmektedir. 1961 Anayasamızda da olduğu glbi, bu konuda. yeni Anayasa'nın öngördüğü temel II ke şudur: Hiçblr ayırım gözetmeksizln herkes sosyal güvenlik hakkına sah!p olacaktır. Bu hakkm sağlanması lçln her türlü önleml devlet alacak, gereken kurumlan devlet kuracaktır. Çağdaş devletin ödevl, sadece sosyal güvenlikle ilgill yasalan kotarmak, çeşitll emekli sandıkları veya sosyal sigortalar gibi teşkilâtı kurmak ve bunların saglıklı işlerliğinden, geleceğe güyenle bakabflen mali yapısından sorumlu olraak değildir. Sosyal güvenlikle ilgili yasalar hazırlarurken, bu kummlarm ekonomik yapısına yıllarca katkıda bulunan insanlarımızı, uygulamada, idare İle sık sık sürtüşmeye düstirmeyecek, avukat, mahkeme ve Bakanhk kapılarmda süründürmeyecek, her yönüyle dinlenmeye hak kazandığı yaşlılık günlerinde ele güne muhtaç bırakmayacak, perişan etmeyecek, en azmdan küsküniuk nedenl olmayacak hükümlere tam b1r açıklık (vuzuh) İle yer verllmesl ve maddelerin titizlikle telcrar tekrar gözden geciriimesi lkill hatta OçltJ anlamları lçeren Ifadelerin ayıklanması da devletin görevlerl arasında oltnak gerekir. Yeni Anayasa'nın 60. maddesindekl direktifl bu anlamda değerlendirir lsek, hiç olmazsa bundan sonra. en azından sosyal güvenlikle ilgili yasa düzenlemelerinde. güJeryttzlti blr çahsma ortamı, yannı güvenceli bir yaşam düzevi safelamada esas unsurlardan birl olan bu glbl hükümlerin oluşumunda daha dikkatli davranmanın prensibinl de benimsemig oluruz. ötedenberl 506 Sayıh Sosyal Slgortalar Yasası'mn 55. 61 ve 67. maddelerindeki bu kabil oynak anlamlı ifadeler, emek11 vatandaslan endişeye sevketmekte. Sosyal Sigortalar Kurumunu da îdare aleyhindeki yüzlerce davanın muhatabi durumuna getirmiş butunmaktadır. Ernekli aylıklan 60 günde mi bağla Emekli Ayhğı Hesabıyla lîgili Mahkeme Kararları EMEKLİ AYLIĞI KONUSÜNDAKİ KARARLAR HER GÜN BtRAZ DAHA ÇOĞALMAKTA, DAVA AÇMASINI BECEREMEYENLER DE NOKSAN EMEKLİ AYLIĞI ALMAYA DEVAM ETMEKTEDİR. Selâhattin TURLA nacak, 2 yılda raı bağlanıyor derken. bu kez de aylık besabını şüpheye düşüren ve Sosyal Güvenlik Bakanhğı'nın kesîn Hglsini gerektiren huzursuz bir uygulama ortamı yaratılmıştır. Anımsanacağı gibl, sigortahlara emekll ayhğı bağlanırken yapılan hesaplamada, 195u'de yürürlüğe glren kuruluş yasasraa (5417) göre, çalışma yaşamındaki slgorta primine esas kazançlarm tümünün ortalaması nazara alınıyordu. Ancak. enflasyonla yüzgöz olmuş ekonomilerde kazançlar hızla değlşim göstermek zorunda kaldığı için, pahalılıkla boğuşan bu yorgun insanlara blraz olsun ferahhk sağlayabilmek amacı İle, emekli aylıklarının hesabında son yılların kazançlarını baz yapabllmek üzere sosyal güvenlik yasalarında. bir kısım ülkelerde olduğu glbi bizde de bazı değisikliklere yer verilmiş bulunmaktadır. Bu cümleden olarak. 1.3.1965 tarihinde yürurlöğe giren blr yenlllk ile son on yılın en yüksek kazançh yedi yılmın ortalaması emekli aylıgı hesabında baz kabul edilmiştir. Enflasyonun bol duah emekli sofrasmdakl yağsız çorbaya arız olan yüzsüz bir kaşık hallne dönüşmesinden sonradır ki, bu hükümlerln daha da yumuşatılmasına gerek duyulmuş. 1.3.1969 tarlhll. 1186 sayıh Yasa ile, son beş yılın en yüksek kazançh üç yılının kazanç ortalaması baz alınmaya başlanmış idl. Daha sonra, Türkîş Genel Sekreterinin ikinci kez Sosyal Güvenlik Bakanı olduğu dönemde çıkarılan bir yasa (2422) İle, bu hflktim: enflasyonla mücadelede başarıya mı ulaşılmış, enflasyon canavarı mı ötdürülmüş. ücretier emekH aylıklan hayat pahahiıgı keşmekeşlne dengeli bir çözüm mti getirllmfş, yoksa Sosyal Sigortalar Kurumu battı batıyor teraneslne tedavl ydntemi olarak mı düşünülmüş.. Ne olduğu bir türlü anlaşılamayan nedenlerden ötürü, ocak 1982 tarihinden itibaren, en yüksek kazançh son üç yıl ortalamasından da vazgeçilerek ve biraz geriye gidilerek, son beş yılhk kazançlar ortalamasınm emekli aylıklan hesabında esas alınması yoluna dönüştürülmüştür. Sosyal slgortaya tabl olarak çahşmakta olan lnsan, acaba neden (üç, beş veya yedi yıl) son yıllardaki feazançlarınm emekli aylıgma baz oimasım tstemektedir? Yanıt gayet açıktır; enflasyonun yozlaştırdığı eski yıllann sıska kazançlarınm etkisinden, hlç olmazsa çileli emeklllik yıllannda kurtulabilmek istek ve arzusu tle değil ml.. Ve yine kuşkusuz, bir kimsenin en yüksek (o da sahiden yüksekse) aylık kazançları, emeklilik kararı vermesine (ramak kala) en yakın süredeki kazançlarıdır vars?.yımı (ender durumlarda böyle olmasa bile) genel prensip olarak kabul edilmelidir. O halde. üç beş kuruş fazla emekli ayhğı alabllmek lçln, sigortahlarm böylesine bir ekonomide. son yılhk. hatta son aylık kazançlannın hesaba katılmasjm istemelerlne hak vermemek olası değildir Yürürlükte olan 506 Sayıh Yasanın 55, 61 ve 67. maddeleri maalesef yeterll açıkhğa sahip olmadığı için, aralık ayınm kaçmcı gününde olursa olsun (örneğin 26 arahkta) sigortahnm isten ayrılmasına ragmen. işverenin, ilgiliye o ayki kazancmı tam olarak ödemesi (31 günlük), sigorta primlerini de arahk ayını tüm ola rak Sosyal Sigortalar Kurumuna yatırması halinde, Kurum, fllll ayrılıştan ötürü o son yılı hesaba katmadığmdan, emeklilik lşlemi huzursuzluğa neden olmaktadır. Kurum, bahse konu maddelerdek' ifade «... sigortalının îşten ayrıldığı ta rihten önceki kazançları..» şeklinde olduğu için. 31 arahktan bir gün önce bile işten ayrılmış olunsa, arahk ayı priml tüm olarak yatırılmış bulunmamakta, sigortah da, bu yüzden îdare aleyhine dava açmaya mecbur kalmaktadır. Mahkemeler, aynı maddelerde «... priml ödenmiş son beş takvim yılmın kazançları..» deyimine de yer verildiğl lçln, îdareyl haksız bulmakta. son yılın kazançlarının hesaba katılması suretiyle aylık bağlanmasınm gerektiğt yolunda karar lar vermektedirler. (Ankara Blrinci İş Mahkemesl Esas No: 1981/737. Karar No: 1982/276). Öte yandan, bu kararlar Yargıtay'ca da onanmaktadır. (Yargıtay 10. Hukuk Dalresl, Esas 1982/1645, Karar 1982/ 1890) Konunun üzüntü veren yönü, bu kararlann her gün blraz daha çoğalmakta olması, mahkeme yollarını beceremeyenlerin noksan aylık almaya devam edlp gitmeleri. îdarenin de. aleyhine açılmakta olan dava sayısından sızlanıp durmasıdır. Milyarlarca lirahk işveren prim borçlannın tahsil edilemedigl kamu ve özel sektörde blrikip ka'dıgı. çeşitli rüşvet şebekelerinin cirit attıgı. Avrupa'dan kesir dönüşe hazırlanan tsçilerin sosyal güven lik sorunlarınm önem arzettiği. ilâç hır sızhklarının kol gezdiSi. emekli aylıkla nnın süratle bağlanması konusunda h&V çareler aranmakta oldu&u, yetkililercp sık sık açıklanmakta olan bir ortamd* buncacık yaralara da merhem sürüiebilse. en azından SSK aleyhine açılan davaların sayısi azalabMir ve Kururn hukuk servisleri hiç olmazsa daha büyük sorunlarla uğraşmak olanağına kavuşmuş olabilirler kanısmdayız. Yeni Anayasa'nın, (X. Sosval G0venlik Hakian) bölümünün (B. Sosyal güvenlik bakımından özel olarak korunması gerekenler) bashğını taşıyan 61. maddesinde «Yaşhlar. devletçe korunur Yaşhlara devlet yardımı ve saglanacak diğer haklar ve kolayhklar kanunla düzenlenir.» hükmüne de yer verildifti blr ülkede. zaten pahahhktan bunalmış insaniarımıza artık bu denli uygulamalar reva görülmemelldir. Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. adına NADİR NADİ Cenel Yayın Müdürö Mües5eseMüdürü Yazı Işleri Müdiirü • Yazı İşleri Müdür Yardımcısı Haber Merkezi Müdürü Mrzanpaj Yönetmeni TEMSİLCkjER • ANKARA : • İZMİR : • ADANA : SERVtS ŞEFLEBİ • YALÇIN DOĞAN HİKMET ÇETİNKAYA MEHMET MERCAN • HASANCEMAL EMİNE UŞAK1IGİL OK4YGÖNENSİN AHMET KORULSAN YALÇIN BAYER ALİ ACAR .' İstanbul Haberleri: Selahattin GÜLER Dış Haberler : Ergur» BALCI Fkonomı. Osman ULAGAY Yıırt Haberleri • Barbaros CENÇAk Kültür: Avdın EMEÇ . Magazın : Yalçın PEKJEN Diizeltnıe . Konur ERTOP Araştırma: Şahin ALPAY BÜROLAR * KonurSokak No.24/4 Yenlşehir^ ANKARA Tel: 1758 251758 66 İdare. 1833 Hallt Ziya Bulvarı No: 65/3Tet: 25 4709131230 35 İZMİR Atetürk Caddesf, T. H K Işhanı Kaf 2/13 ADANA Tel: 14 55019 731 BSMinvaYayan: CUMHURİYET Matbaacılıkve .öartıecllik T.A.Ş. Tlİrkocafiı Csd. 39/41, CağaloğluİSTANBUL P. K.: 246 Istanbul, Tel: 20 97 03 (5hat) T A K V İ M . GÜNEŞ 7.56 ÖĞLE 13.01 İKlNDf 15.30 *3 KASIM 1982 AKŞAM 17.45 YATSI 19.21 İMSAK 6.13 SEKA AFYON MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN ÇAYAFYON 'AFYON ili, Çay ilçesi Karacaören kasaba.«!inrîa kıırulmuş ve seluloz üretmekte olan tesi'îlerıml/ın 1083 yılında işliyeceği hammaddenin (sapsaman • golkamısı) fabrikava verilmek özere stok sahalanmızda römorka yüklenmesi işi şartnamesi esaslarında ve kapalı zarfla teklif almak suretiyle ihaleye çıkarılmıştır. a) Bu yükleme i§ine ait şartname ücretslz rak : 1 SEKA Afyon Möessesesi Nakl. Amb. Şefliğinden (Çay/AFYON). 2 SEKA Genel Mudürlöğu. Hammadde Tedarik ve Nakliyat MOdörlöftünden (ÎZMtT). 3 SEKA tstanbul Aîtm Satım Mödürlflğflnden fKaraa*aç Cad. No: 115 Şötlüce/ÎSTANBUL). " 4 SEKA Aakara Alun T Öatım MOdOriflJunden (Selanik Cad. No: 5 Kızılay/ ANKARA). 5 SEKA tzmir Ahm Satım Müdürlügünden (27 Mayıs Cad. Gümrük tçhanı Kat 3 ÎZMÎR). aarealertnden temin edilebiür. b) Teklif 7.arf1an 9.12.1982 RünO saat 17 00've kadar Möessesemiz Haberleşme Şeflifti'ne verilmis olacak, teklifler 10 121682 *ünö saat 09 00'da Koml3von hururunda açılacaktır c) Telefon ve telgrafla teklif yapılamıyacatı gibi postadaki çecikmeler dikkate alınmıyacaktır. d) SEKA ihaleyi. yapıp yapmamakta. böimektft. geri bırakmakta. ucuzluk pahalılik nlsbetine bakmaksızm diledi^ine v«»rTnflkt« «prbestttr cscıpicfe#mct BurhanlARFAD Istanbul Kurtanlmalı Eski kültur kalıtlanmn (mlraslannın) korunması için büyük çaba gösteren Birleşmiş Milletler . Kültür Örgütü UNESCO, birjcac y^Jdır IştapbuHa da yakından ilgileniyor. Bu aınaçlageçen yıl blr UNESCO yetkilisl Istanbulda bir süre incelemeJer yapmış ve kiml ön kararlara varmıştı. Istanbul Beledlye Başkanlığma Avrupa Konseyl aracıhğıyla gelen bir mektupta, UNESCO'nun 1983 vıh çaiışmalannm «Tarihi îstanbul Kurtanlmah» üzerinde yoğunlaştırılacağı bildlriliyor. Basında bu konuda yer alan haberlerde, «Istaobul kurtanlmalı» tasansının gerekçesi söyle özetleniyor «Avnıpa'da btr benzerl bulunmayan mimariık mirasının korunması zorunludur. Bu alanda daha fazla gecikıne, çok önemll tarih, kültür. sanat degeri taşıyan eski eserlerin yok olmastyla soauçlanabiHr Özellikle asırı insan yıgılmalan Istanbul'un mtmarlık mirasını büyük ölçüde yokedilme tehHkesiyle karsı karşıya bırakmaktadır. tstanbul gerek Bîzans, gerekse Osmanh mlmarlık sanatı bakımından büyük önem taşımaktadır.» Yabancı sanat tarihçüeri ve şehirdlik uzmar.lan. kültür kalıtı olarak Istanbul'a büyük flgi gftstermislerdir Ne var ki bu ilgi şimdiye kadar daha çok Bi7ans yapıtlan üzerinde vogunlasmıştır UNESCO'nun «1983. Istanbul Kurtanlmalı» projeslnde ise Osmanlı kültür kalıtlan da önemli ölçüde yer almaktadır Belediyeden v e konuyla ilgili çevrelerden öftreniidiğine göre, 1983 UNESCO Istanbul çahşmnlarmda Boğaziçi. Sultanalımet. Topkapı Sarftyı. Surlar, Zeyrek çemti ele alınacaktır. Tasandan söz açan haberlerde. Osmanh Türklerinin Istanbul'da mimarhk ve şehircilik alanında çok liginç semtl olnn Sülermaniye've rastlanmamaktadır. Oysa, Sinan'ın en görkeroli eseri Süleymaniye Camisi, Islam E'îprleri Mnzesi, 1947'de restore edildlgi halde sonradan yine bozulan Tirvaki Çarsısı. şimdilerde atölye ve naylon deposu olarak kullanılan Süleympniye Dâruşşifâ'sı. değerli el yazması eserter bakımındnn ç"k ileinç kitap'ıklar, üniversitenin arka duvarları karsısından başlayıp Bozdoğan Kemeri'ne uzanan eski sokaldarda hâla ayakta iralabilmiş en son Osmanlı evleri. adı bile ilginç ve sevımli Kirazl) Meicit ve büyük Sinan Usta'nin törbesini kucaklayan Süleymaniye semti. son yıllann gözü dönmüş yagmasına karşın. Osmanlı mimarlık ve yerleşim kültürünün yine de ayakta kalabilmış tek ve pn snn ömeğidir. UN'ESCO'nun Istanbul için bövlesine olumlu blr davranışı, grerçekten büyük ve sevindlricf anlam taşımaktsdır Bu olumUı karar. kültür kalıtı olarak Istanbul. mimarlık anıMarı ve eşsiz dogasıyla yok ediliyor diye vakınan ve sayılan yazık ki, hiç de kabank olmavsn aydınları sevindirecsktir. Ne var ki. sedece sevinmek yeterli de&il. Sahip çikmak da Rereklyor Kültür ve Turizm BakanlıSının sadece bir on milyon liracık gider ayırdığı haberi. hiç de umutlandtrıcı deftil UNESCO'nun seksen milvnn dolar vereceği söylentileri de yermez. Soruna ve konuya içtenlikle Türkiye'nin aydınlfin. yetkiliteri. mimarlan ve ilgill makamlanyla: bütünü kapsavan bir uygulama tasanstv'.a şimdıden hazırhkh bulunması gerekir. Ama böyle bir belîrti yok. Bir buçuk ay sonra baştayacak 1983 yılı, göz acıp kapavınraya kadar geçiverir. 1 L AN BÜRSA ASLIYE ÎKtNCt HUKUK HAKÎMLtGÎNDEN şıtlık sbzü, klmi çevrelerce yanüş değerlendırılıp, başka anlamlar çıkarılmak istenir, Oysa demokrasiye 1 nanmış toplurnlarda bu sözcügün ayn bir ağırlığı ve önemı vardır. Hele çağdaş dünyada esitlik ilkesı, bir başka anlam taşır, Çağdaş insan, çağdaş dü şünce, sürekli olarak bu ilkenın uygulanmasını ister. Bir hal). yönetitni olan demokrasilerde eşitlikten sık sık sbz edilir, eşıt lik olmayan yerlerde hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı vurgulanarak kıyametler koparılmaya çalışılır. Çağdaş eğltıme gıden yol da, hiç kuşkusuz eşitlik ilkesinden geçer. Toplumun insanla» n, eğitim nimetlerinden ayni ölçüde yararlanmak lsterler. Eğitimde ayncalıklı işlemler yapümasma boş karşüamazlar. Yasalar önünde hak ve özgürlüklerin ayni düzeyde tutulmasını, hasıtlanmamasuu baş koşul olarak kabul ederler. Atatürk Türkiyesi'nde, Atatürk'ün önerdigi çağdaş eğitim dlizenl, ne yazık ki tam anlamıyla uygulanmamış, eğitim deki aksaklıklar ve tek j'anlı uygulamalar yüzünden, toplumumuz istenılmeyen durumlar la karşı karşıya getirilmiştir. îlkokullardan üniversiteye kadar uzanan eğitim düzenimizde, geçmişte de, bugün de istenilen uygulamalar üzülerek soyleyelim !u yapüamaraış, bu nedenle de toplum yapısında acı sonuçlar meydana gelmiştir. Başlangıçta gençlijj olaylan nın tek nedeni de buydu. Onlar kendiTerinin de söz sahibi olduklan bir eğitim yönteminin uygulanmasına gidilmesıni öneriyorlardl. Tüm eleştiriler bu noktada düğümlenmekteydi. 27 Mayıs öncesi eylemierinin ruhunda çoğunlukla bu ana tema yatıyordu. Hocaların yanlı tutumuna ve kitap ticarstine karşı da bir savaş açılmıştı. Sonraları yazık ki gençlerin bu ıki isteğiyle ılgilenılmedi, gençlik sadece suclandı. E Eğitimde Esitlik Ilkesi Çağdaş eğitime gideıı yol hiç kuşkusuz eşitlik ilkesinden geçer. Yurdun bütün okullannı, eğitim üstünlüğü bakımından aynı düzeyde tutup, ayncahkh, üstün okullardan vazgeçmeliyiz. '""•*"" kililerımız de bunu yakmdan biliyorlardır. Dersane Ücretini veremediği için yazılamaysnlar, bu yüzden başansızlığa uğ rpyan gençlerimiz de çoklukta dır. Eşitsizlik burada da kendini apaçık göstermektedir. Ayncahkh Liseler Basında ve TRT'de sıls sık görüntülerini izlediğimiz bu tür okullar da eşitlik dengesini bozmaktadırlar. Fen Liseleri, Anadolu Liseleri ve Kollejler. Genel liseleri dolduran çocuklarınuzm kaçta kaçı okur bu eğitim kuruluşlannda. Üstellk bu okullarda yabancı dil başta gelir. Üniversite giriş sınavlarmda da genelliklâ bunlar başanlı olur ve ön sıralan tutarlar. Bunlara yapılan masraflar, öbür liselerimize de yapıl3a, aradaki eşitsizlik ka'dınlsa bu kadar çok açmazlar çıkar mı ortaya? Kaç yurtusşın taç çocugu okur bu özgün yapılı okullarda. Yabancı dil öğrenıminin onemine hepimiz inanıj'oruz. «Aynı ölçüde bütün o. kullanmıza koyalım, bütün ço cuklarımızı bu veriden yararlandıralım.» diyoruz. Buralara smavla öğrenci alındığını biliyoruz. Ancak, bun lann öbür okullarda okuyanlardan daha yetenekli olduklan savına inanmıyoruz. Bir kez bu okullarda varlıkh ailelenn çocukları okuyabilmektedirler. Yoksul ailelerin yetenekli çocukları hangi parasal olanakla girebilirler bu okullara? Atatürk devrimleriyle aydınlık bir görunüşe kavuşan TUrk toplumu, artık bu tür ayrıcalıklı uygulamalardan kurtarılıp, uygar yapılı toplumlar ara sınr sokulmalıdır. Çağdaş düşünce, Atatürkçü düşünce bunu gerektirmektedir. Samyoruz, birçok bunalımlann teme linde de bu çeşit haksızlıklar, eşitsizükler yatmaktadır. Toplumsal, külturel ve ekonomik yönden insanlanmıza daha iyi bir yaşam hazırlamak, gençlerımizi de çağdaş yüzyılm gereklerine göre yetıştirmek bizlere duşmektedir. Olaylara eği timcl gözüyle bakıldığı zaman, kökteki aksaklıklar daha İyi görülecek, somut çözümlerle hedefe daha çabuk erişlieoektir. Yaşadığımız dönemi bir daha yinelememek İçin çocuklarımıza uzanmak, onlara daha iyi günler yaşatmak zorunluğu vardır. Haksızlıklar başkaldmşlara yolaçar; başkaldınşlar ise sürekli biçimde top lumlarm dengesini bozar. Şükrü KACAR Eğitimcl O körpe dimağlara ohnadUi şeyler yerleştirilebilir. Onlar bizim canlı aynalanmızdır. On lara baktığımız zaman kendimizi göremiyorsak, yaşantıları mızla, eğitimimizle onlara bir şeyler verdiğimizi savlayama yız. Kaldı ki gençlik olaylan sa dece Ülkemizde meydana gel miş de değildir. Yabancı Ulke ler zora başvurarak değil, akıl Cl yoüarla, bilimseliikle son: nu çözmüş ve zamanmda da önlsmişlerdir. Çözüm, elbettf ki gençlerin istekleri doğrultu sunda olmuştur. Bizde ise «Gençler de ne oluyor, her ise burunlannı sokuyorlar?» deru lip geçümiştir. Yanılgıya da buradan düşülmüştür. Gençler ; b r ülkenin her şeyi ve gelece ğin simgeleridirler. Onları öy le küçumseyip köşeye sıkıştıra mayız da. Büyük Ataturk, bu nun için Cumhuriyeti onlara emanet etmiş, bunun için onla ra güvenle seslenmiştir. Ülkenin en büyük ulusal serveti o lan gençlerimizi eşit koşullar da ve en iyi yöntemlerle yetiş tirmek, topluma ve insanlığs kazandırmak zorundayız. Gele cek onlanndır. Geleceğin in sanlanna en iyi ortamı hazır lamak da bizlere düşer. Soru nu bu yönden ele almaz ve ka lıcı çözümler getirmezsek, da ha çok 12 Eylüller, 12 Martlar görür, toplumca boyutlarj uzun bunalunlann içerisine du şeriz. Eğitim süreci, llkokuldan ü niversiteye değin uzanır. Bu oluşum içerisinde Ulkenin tüm bireyleri eşit koşullarda eğitlmden yararlaruyor ve eğitim tüm yurttaşlarınuzın ayağına kadar götürülüyorsa burada bir eşitlik var demektir. Türkı ye gerçeğinde bunu ele alacak olursak, eğitimde eşitlik sağlanmıştır dıyemeyiz. Demekte de hakkımız yoktur. Çünkü haksızlıklar ortadadır. Bugüne değir hükümetler ve de Milli Eğitim Bakanhğı bu kangren'.eş miş sorun üzerine bir türlü gidememişlerdir. örneğin, bir Özel Dersane sorunu kökünden çözüme ulaştırüamamıştır. Üniversiteye değin uzanan özel dersaneler, bize göre eğitim dengesini temelinden bozup, birçok uyumsuzluklar ya ratmaktadır. Büyük kentlerde açılan dersanelerde eğitim gören gençlerimizin çoğu üniversiteye girmekte, öbür kentlerimizde yaşamakta ve yoksulluk lar içerisinde yüzmekte olan çoğu gençlerimiz ise bu açık haksız!ıkların altında ezilip git mektedirler. Son yıllarda özel dersaneler Ukokullara kadar inmiş, temel eğiümle yükümlü bulunan Ba kanlık bile bu acı oluşum karşısında çaresiz kalmıştır. Oysa Milli Eğitim Bakanlığı, zorunlu olan temel eğitimde, ilköğrenlmde bu girişimi açıktan önler ya d a yasaklayabilirdi. Dersanelerde kazandınlan bil gileri, resmi okullarda öğrencilerimize veremiyorsak, bundan klmi, kimleri sorumlu tut mamız gerekiyor? Dersanelerdeki yüksek yetenekli eğitimci ya da öğreticileri her halde dı ş a n d a n da getirmiyoruz. Biz, öğrencilerini bütünlemeye bırakıp, onlara dersanelerde ders veren meslektaşlanmıza da rastlamışızdır. Sanıyoruz, yet (Basın: 24626) 7745 Ankara Üniversitesi Rektörlüğünden Üniversitemiz Diş Hekimliği Fakültesi için tahmini bedeli 15.000.000 TL. olan ve 1 kaide üzerine monte edilmiş komple dişçi teçhizatı diye tanımlanan 15 adet diş üniti alımı ile ilgili olarak 11 kasım 1982 günü yapılan ihale teknik şartnamede görulen eksiklikler nedeni ile iptal edilmiş olup asafeıda beIlrtilen şartlar dahilinde yeniden ihale edilecektır. 1 Oniversitemiz Diş Hekimliği Fakültesi içln tahmini bedeli 15 000 000 TL.'sı olan bir kaide üzerine monte edilmiş komple dişçi teçhizatı olarak tanımlanan 15 adet diş üniti dahili piyasadan veya doğrudan doğruya akreditifli ithalat yoluyla satın almacaktır. 2 İhale 2 arahk 1982 perşembe günü saat ll.OO'de Ankara Üniversitesi Rektörlük bınasında yapılacaktır. 3 thaleye ilişkin teknik ve idari şartnameter 500 TL bedel mukabilinde Ankara Üniversitesi Satın Alma Komısvonu Başkanlığından temın edılebilir. 4 thale 2547 sayılı Yüksek ögretlm Kanunu'nun 56 maddesinin (e) ve 2R53 Sayılı Kanun'la doğişik (f) fıkraları ile 65. maddesi gereğince çıkartılan ihale ve Satın Alma Yönptmeliği'nin 8. maddesi uyarmca kapalı ?arf usulüne gore yapılaoaktır. 5 Ihalenin geçici teminat miktarı 450.000 TL.'dir. 6 îhaleye ilişkm teklif mektuplan usulüne uygun olarak hazırlanarak 2 aralık 3982 perşemba günü saat 10.00'a kadar Ankara Üniversitesi Satın Alma Komisyonu Başkanhğı'na verilmesi veya gönderilmesi gerekmektedir. 7 Îhaleye iştirak edecek firmaların idari şartnamede belirtilen belgeleri teklif mektuplan ile birlikte vermeleri zorunludur. 8 Postada vukuu bulacak gecikmeler ile telgrafla yapılacak müracaatlar geçersiz sayılacaktır. 0 Üniversitemi/ ihalpyi yanıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. (Basın: 25056) 7747 Suçlu, gençlik değildi Yaşamlannın en coşkulu dönemlerini geçirmekte olan gençlerimizi suçlamafe ve tüm olup bitenleri onların taze omuzlanna yüklemek ellmizden gelmiyor. O çağın insanlarına her şey yaptırılabılir. Biz eğıtimimizle, toplumsal yapımızla, dengest sağlanmış ekonomi mizle onlara iyice sahip çıkmaz ve onlara göre bir dünya yaratjnazsak bu tür olaylar her zaman meydana gelebilir. Gölcük Tersanesi Komutanlığı Dönersermaye Genel Müdürlüğünden L 2. 3. 4. 5. 6. 7. Tersanemlz Döner Sermaye Genel Müdürlügü ihtiyacı İçin aşağıda yazıh malzemeler kapalı zarf teklif isteme usulü ile almacaktır. Bu işlere ait teknik ve idari şartnameler Tersanemiz Döner Sermaye Sat:nalma Komisyonu Başkanhğı Ofisi'nden beher adedi 500. TL'sı karşıhğında alınabilir. Ihâle Döner Sermaye Satmalma Komisyonu Başkanlığı odasında l aralık 1982 çarşamba günü saat 14.00'de yapılaca ktır. En son teklif verme 1 aralık 1982 günü saat 12.00'ye kadardır. Geçici teminatı bulunmayan veya eksik olan teklifler reddedillr. Posta ile şartname gönderilmez ve pos tadaki vaki gecikmeler dikkate alınmaz. Genel Müdürlüğümüz 2490 sayıh kanuna tabi değildir. MUHAMMEN GEÇİCİ MALZEMENtN CİNSİ Cam Yünü kalınhk 50 mm Tip: 2 B Cam Yünü kalınhk 50 mm. Rp: 1 A Tozaltı Kaynak Tozu Muhtelif Düz Galvenizli Saç MİKTAR1 2.500 » 14.000 Kg. 19.000 Kğ. 500 Kg. yjl'LlilhırLır BOLCJ , KORU OTEL i f H » PBıar 11JOOTL CumaPaxar B.BOOTL. ıurPar«amtıa n.BOO TL. CumartesiPaıar 5.500 TL. ABANTOTHİ «»•w1B.BOO TL, CumcPı •ar itgaoTL. Paz<rrPs •*»rıb«fflLDOOTU. t Dosya No: 982/898 Bursada önteks Tekstil A.Ş. namı ile icrai faaliyet etmekte olan Necati Sevinç ve Abmet Sevinç'in konkordatosu hakkında Hakimliğimizce 14/12/1982 tarihine raslayan Salı günü saat 10'da konkordato komiseri dinlendikten sonıa karar verileceği ve karar verileceği gün ve saatte konkordatoya itiraz etmiş olan kimselerin haklarım müdafaa etmek üzere celsede hazır bulunabilecekleri hususu ÎÎK'nunun 296'ncı maddesi gereğince ilan olunur. • v (Basın: 25115) 7746 BEDELİ TEMİNATI 687.500.TL. 48.750.TL 937.500. » 3.080.000.TL. 92.400.TL 2.565.000.TL. 76.950.TL. (Basın: 24584) 7744 SagUdıVhsam Huzur lcinde BirTati Ozel catobus tum yet nekler, Drtur ıkrarnları.servıs ve Vergıler f latlanrmza d^..ldır BARBAROS BULVARJ JS/S BEŞIKTAŞ T * 6110 74 6122 81 6182 26 ti» 26105 Muhasebeci Aranıyor 35 yıl deneyimi olan. akademı me^unu muhasebeci dolgun ücretle alınacaktır. Teh 17 73 74
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle