19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 KASEV1 1982 Cumhuriyftt 11 I YÖK okullara yozı gönderdi 8 yılhk profesörler ve yöneticiler ad cekme dısında bırakıldı ANKARA, (Cumburiyet Bürosu) ~ YÖK Ankara, îstanbul ve îzmir'deki Üniversitelerin Rektörlerine gönderdiği bir yazı ile ad çekme dışında bırakılacak öğretim üyelerinin belirlen .nesini istedi. YÖK'ün Rektör luklere gönderdiği yazıda üniversitelerde fiilen 8 yıl lık profesörlük hizmetini tamamlamış öğretim üyele ri ile Rektör, Dekan, Ensti tü ve Yüksek Okui Müdür luğu görevinde bulunanla nn ad çekme işlemi dışm d a bırakılacakları belirtili yor. YÖK yazısında ayrıca daha önce iki eğitim öğre tim yıh başka üniversiteler de çalışanlann da ad çek me yöntemi dışmda tutu lacaklan belirtiliyor. (Baştarafı 1. sayfada) cak ya da cezaevlerinde sfl ründüreceklerdi..» Anayasanın temel hak ve özgürlükleri düzenleyen 13. maddesini oktıyan Evren, «Artık bu ülkede komünizm, faşizm ve diktatörlükten söz edilemez ve Anayasa mahkemesinde bu aykırıdır dl ye dava açılamaz» dedlkten sonra şu görüşlere yer verdi: «Artık J4II42'ye hâyır dlye bağıramıyacaklar, miting düzenleyemeyecekler. Bu açıkc a komünizme ve faşizme kapahdtr. Artık bu kapılar kapatılmıştır. Bu madde 1936'da TCK'ya Atatürk za manında konmuştur. Atatürk de komünlzmin karsısındaydı. Atatürk'ün bazı laf ve vecizelerinl başka ta raflara çekerek devletcilifcini başka tflrlu görmek Isteyenler vardır.» Özgurlüklerin sıkıyönetim savaş ve olağanüstü hallerde kısmen veya tamamen durdurulabileceginl bildiren Evren. bu durumun gayet tabiî olduğunu söyledl. YÜBÜTME VE CUMHURBAŞKANLIĞI "Bu Anayasa varsa biz varız,, nı ayn sandıkta olsun. Ne farkedecek?.. Farzedelim ki bana atılan oylar daha faz la çıktı da Anayasa oylaması daha az çıktı. Koltuklarım mı kabaracak?.. Bu fuzulî masraftan baska ne ise ya rayacak?.,» Bazı çevrelerin adaylar ol madan nasıl Cumhurbaşkanı seçimi yapılabillr diye sor duklannı söyleyen Evren, bu konuda şöyle konuştus «Ben aday şekline de razı oldum. Çıksm benim karşı ma adaylar. Ama büyük bir çoğunluk böyle şey olmaz de diler. Böyle bir ortamda adaylann birbirleriyle çekiş mesi sonucu Cumhurbaşka nı seçiminin çok mahsnrlen olur dediler. Şimdi Ikf, üç, döt aday çıkacak, blrblrimizle yanşacak mıyız?.. Hiç propaganda yapılmadan se çim olmaz, devletin bugün gü hall protmgandaya elverişli degil. Öyieyse bu sekil de olsun dedim, kabul ettim bu usuIO..» BERABER AYRILIRIZ Evren şöyle devam etti «Konsey üyesî arkadasîarıîna gelinc e onların da benimle bir dönem beraber çalısmam, defterli fikirlerinl almam gereği agır bastı. Bu îşe beraber basladık. he raber aynTınz dedik Havat boyu meclis üyelifr? teklif edenler de oldu. Hicbirimiz kabul ptmpdik. Avnld'ktan sonra ölünceye kadar doku nulmazhk haUkı tanıvalım dediler. Onu da kabul ptmedik. Bizim dokunulmaz lık zırhına ihtiyacımız vok. Biz tarih önünde ve milM önünde doâru bir ta yantı örınııza inanıyoruz. Bu dofi: ru mudur yanlış mıdır. Wz karar veremeyiz buna, bizden sonra gelecek nesillcr karar verecek. Bu Anayasa ve kanunlara sahîn cıkmimız lazım. Onun icin de be olmamız gerpldyor» dönemdo Cumhıırbaşkanının seçtiiji kontenian uyelerinin Cumhurbaşk=>m seci!ebü<"'J''ıpııni ıfar'e eden Evren. «Kontonjan öyesi Cumhurbaskanı olabili mi neden demokratik olmuyor da milletin evct diyece ği bir Cumhurbaşkanı seçi yor?..» dedi. Evren şöyle devam etti: «Kontenjan senatörleri milletîn seçtikleri de&ildi ve bunlann içinden Cumhurbaş kaı oluyorsa böyle bir referandumla olunca neden de mokratlk olmuyor?.. Bunun cevnbını vermezler. Eleştirilerin maksadını ben billyorum. Maksat demokratik ya da antidemokratik oluşu degil. Maksat bu makama elestiri yöneltmek bana ve bize karşı cıkmaktır. Bunun sebebi budur..» Evren, hazırlanan Anayasanın insan ürünü olduğu nu bu yüzden ban hatslarının bulunabileceğini, ilerde iyi niyetle bu hataların dü zeltilebileceğini kaydederek, «Anayasayı tpnkit edenler ha zırlasalardı. Hiç mi kusur ol mayacaktı?.. Biz en az kusur la bir Anayasa hazırladığımıza inanıyoruz. Bize inanıyor v e güvenlyorsanız o yönde oy kullaırsınız» blçiminde konuştu. «BİZÎ KANDIRIYORLAR. Yürttaşlardan çeşitli telg raflar aldığını, bunların birınde «Bizf kandırıyorlar» dendiğinı bildiren Evren, bu konuda şöyle konuştu: Sanki biz farkında degiliz. Bazı karikatürlerde, Atatürk'ün gözlerinin rengi maviymiş. Bakın efendim, edepsizleri görüyor musunuz? Atatürk'ü bile alet etmek istiyorlar. Atatürk'ün gözü de maviymiş yani mavi verirseniz hayır manasına geliyor. Efendim gök ren gi de maviymiş, deniz rengi de maviymiş. Gök rengi de mavi amma mavilik bir işe yaramıyor. Bulut gelirse yağmur geliyor bereket gelî yor. Atatürk'ün gözleri de bize bakıyor. Ruhu> bizimle be raber. Göklere yükseliyor. Onlara mavi gözlerle hain hain bakıyor. Elinden gelse onları parçalar, merak ettneyin.» Evren menfi oy kullanacakların mutlaka sandık ba şına gideceklerini belirterek, «Hatta hile yapmaya kalkışanlar bile olacaktır. Müsbet oy kullanacaklar da sandık başına gitmeiidirlcr ki ileride menfi oy atanların ağızlaruu açacak halleri kalmasm ve layık oldukiarı cevabı alsınlar.» şeklinde konuştu. Dün sabah saat 10.15'de tzmir'e gelen Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evren ve beraberindekiler. Çiğli havaalanmda askeri törenle karşılandı. Çiğli'den Vilayet Konağı'na gelen Evren burada bir süre Vali Hüseyin Öğütçen ve Belediye Başkanı Cahit Günay ile görüştü. Vilayet Konağı'nın balkonundan halka hitap eden Evren'i izleyenlerin taşıdığı pankartlar arasında şunlar göze çarpıyordu: «Anayasaya evet». «Hainlere lanet Anayasaya evet», «Gtiçlü devlet Anayasaya evet». «12 Eylül yenl bir dönemin dönüm noktasıdır» «Halnler susacak millet konuşacak.» BABASININ MEZARINI ZtYARET ETTt samsuniu (Ba?tarafı 1. Sayfada) özellik kazandırmak amacıy la hazırlandığını söyledl. Samsunlu, yılhk ortalama 350 bin konut ihtiyacına karşılık ruhsatlı konut üretiminin 130 bin civarında bulunduğunu acıkladı. Danışma Meclisi Genel Kurulunda dün ele alınan îmar Affı Yasa Tasarısının görüşülmesi sırasmda bir konuşma yapan îmar ve İskân Bakanı Ahmet Samsunlu, hızlı artan fiyatlar karşısmda maliyetler ve kiraların yüksek miktarlara ulaştığını, buna karşılık önemli bir talep yetersizliği ile karşı karşıya kahndığını söyledi. Halen piyasada inşaatı tamamlanmış onbinlerce konutun alıcı bulamadığmı belirten Bakan, 1966'da 430 bin olan gece kondu sayısmın bugün 1 milyon 200 bini aştığını ve en büyük kentte nüfusun yüzde 60'ınm gecekondularda yaşadığmı anlattı. Samsunlu. yasanm amir hültmüne karşın bütcenin yüzde 5'ini kamu konut fonu icln ayırmak ve aynlan mlktarlan nakit olarak ödemenin mümkün olmadığına isaret ederek nakit ödemek akışmın hızlı devam etmeyişinin inşaat faaliyetlerint duraksattığını söyledi. Sorunun Îmar planlannın olmayışmdan değil uvgulpnmayısındari do*duğumı vurgulayan Samsunlu söyle devam etti • «1700 Belediyeden aneak 400 tanesi imar programinı hazırlayarak Bakanlığımıza onaylatmıs bulnnmnktadır 1700 Belediyenin 1400'ünd» hic mühendfs ve m'"ınr yn'< tur. tstanbul'un bueünkü durumıına baktıÇımizda bu rada 113 bin 777 yasal olmayan vapı bulunmaktadtr. Belediye'er yapılar yapıhrken gerekli müdahaleyi yapma7,lar. imarlı alaniarda bile gereğini yerine getirmezlerse bu kaçak yaoiiaşmDnın önfine eeçmek mümkün olamıyacaktır. Yapılaşmanın kontrol a'tına alınabilmesi irin eüclü bir vapı kontrol kuruluşuna ihtiyac vardır. Bu konuda çalışmalar vapılmalctadır.» tmar Bakanı Samsunlu. tasarının hükümetten pelen kapsamınm dar görülerek komisyonda geniş kppsamlı şekle getirildigini bildirerek geçmlşin düzensiz ve kaçak yapılaşmasına bir Cözüm bulunmasını ve bu tip inşaatlara engel olunması gerektiğini sözleriBe eklçdi. ZEKt YILDIRIM Tasarının tümü üzerinde söz alan Zeki Yıldırım, vatandaşların anarsiden sonra en çok huzursuzluk duyduğu konulardan birinin imar mevzuatma ilişkin uygulamalar oldueunu söyledi. Tasarının Türkiye geneünde yaklaşık 20 milyon insanı doğrudan ilgilen dirdiğini belirten Yıldmm, Türkiye'de bugün sanayi tesislerinin yüzde 90'ının ruhsatsız ve tarım arazileri üze rinde bulunduğunu. diğer yapıların İse yarısmın mevzuata aykırı olduğunu söyledi. ABBAS GÖKÇE tmar sorununun önemli bir gerçek olduğunu belirte rek konunun ortaya çıkış nedenleri üzerinde duran Abbas Gökçe. Türkiye'de bugün iki milyonun üzerin de yasalara aykırı yapılmış ve yapılmakta olan konut ve tesis bulunduğunu söyledi. Yasalara aykırı olarak rreydana getirilen yapılasmanm sürmesini Isteminin j a da yasalara aykın olduğu gerekçesiyle kamuya mal edilmesini savunmanm mümkün olmadığını belirten Gökçe, soruna en iyi cözümü bu tasarının getirdiğini kaydetti. Fevzi Uyguner ise, imar mevzuatına aykırı yapüara izin veren memurlar için ihbar müessesesi getirilmesinl önerdi. Tasarının genel hatlarıyla bugünkü sıkmtıyı karşılayacak boyutta olduğunu bildiren Uyguner, «Mevzuata aykırı yapıyı ya panlar suçludur da, izin verenlerin suçu yok mudur. Bunlan cezalandırabilmek için ihbar uygulaması başlatalım» diye konuştu. KAMEB GENÇ Vatandaşa bir ders ver mek için bu binalann hurda malzeme fiyatları tizerinden kamulaştırılmasını isteyen Kamer Genç, komis yonun tasarıyı geri alarak yeniden düzenlemesini istedi. Genç, getirilen hükümler le hazine arazisl üzerinde yapılan yapıların, bu arada imar planının öngördüğü kat sayısmın üzerinde lnşa edilen yapıların affedilraesiyle imar anarşltlerine kar şı mücadele edilemeyeceğini belirterek, «örne&in tstanbul Boğazı bu tasarı duyulduktan sonra yağma edil meye başlanmıştır. fş o kadar çıgınndan çıkmıştır ki, yapılan büyük binalann bir kısmımn inşaatlan İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı'n ca kapatılarak durdurulmuştur» şeklinde konuştu. CSERÇEK (Baştarafı 1. Sayfada) sonra dışa dönük yansımalan daha etlzin olacaktır. Avrupa toplumunun çeşitli uluslararası kuruluşlarla pekişen yopısmdo demokratih sosyalizm süreklilik kazanma yolunda mıdır.? Bu ideolojinin siyasal düzeyde alt yapısını çoh partili demohrasi oluşturuyor. Fransa, Yunanistan, İspanya ile bırlikte Ishandinav sosyal demokratlannı hesaba feotarsak, Batı Avrupa'da eski dönemlere oranla siyasal hantanın değiştiğini söyleyebiliriz. Bu siyasal haritanın sola açık değisimi ile Avrupa Konseyi ve Avrupa Parlamentosunun dengeleri de yeni konumlar almaktadır. Türkiye'nin Atlantih politihasından çok Avrupa'daki gelişmelere dikkat etmesi gerçehçi bir yaklaşım olacaktır. Çünkü, Amerikan dünya görüşünü simgeleyen Atlantik Polttikası, Ahdeniz'de yantfaş bulmakta gittikçe zorluk çekmektedir. Buna karşın Reagan yönetimi bugün yapüacah seçimlerle zorlu bir sınav verecektir Temsilciler Meclisi ile Senato'nun üçte birini belirleyeceh seçim'erin sonucu Reagan polıtikasının yazgısını saptayacak bir halk oylaması niteligi kazanmıştır. ABD'de baskanlık reıiminin yürürlükte olduaunu ve Konqre seçimlerinir Bevaz Sarayı etkı'emeyecraini ileri sürme'ı artık zordur Son vıliarda Kongre'nin Beyaz Saraya karşı agırhğı artmıştır. Kamuoyunun kararı Reagan yönetimi icin bnemH olacaktır. kkir 882 Bin Silah... (Baştarafı 1. Sayfada) 1977 yıhnda, Bulgar Kintex şirketi tarafından Kıbrıs Rum bandıralı «Vasoula» gemlsi ile Türkiye'ye gönderilen roketatar sayısı da 495'dir. Bütün bu silah ve mermilerin piyasa satış fiyatlarını düşünüyor musunuz? Bunlar, üzerinde elden geldiğince durulması gereken somut gerçekleri vurgulayan sayılardır. Genelkurmay Başkanlığı 1 kasım 1981 günü yaptığı bir başka açıklamada, bu silahlann ülkelere göre dökümünü vermişti. Bu döküm de çok îlginçtir. Bu döktim, Türkiye'de yakalanan ve ele geçen silahlann, hemen hemen her ülkeden geldiğini kanıtlamaktadır. Silahlann üllcelere göre dağılımı şöyledir: Tüfekler: Sovyet, Amerikan, Belçika, Alman, Fransız.. Tabancalar: Belçika, Çekoslovakya, Italya, İspanya, Fransa, Almanya, Birleşik Amerika.. Makinalı tabanca: îngiltere, Almanya, Çekoslovakya.. Bu silahlann bir kısmının Bulgaristan yolu ile geldiği gerçektir. Bu gerçek. Türk kamuoyunda, bizler tarafından. kanıtlara bağlanaralc açıklanmıştır. Bulgaristan başkenti Sofya'mn Türk kaçakçıları ve yeraltı rttinyası îçin bir «kaçakçı cenııetl» olduğu da b erçektir. Ama iş bununıa, bitmiyor. Silahlann bir kısmının Bulgaristan yoluyla geldiği kanıtlanırken, aynı silahlann, ne yolla Bulgaristan'a sokulduğu da soruşturulup, araştırılmalıdır. Bu gerçeği de bazı kacakçıların açıklamalarına dayanarak, bir ölçüde, kamuoyuna yansıtmaya çahştık. Bütün bu açıklamalara karşın yine de gerçek tam anlamıyla anlaşılmış değildir. Temel sorun şu: NATO ülkelerinde üretilen silahlar, bir Varşova Paktı üyesl olan Bulgaristan'a nasıl sokuluyor?. Bu soruya, hemen akla gelen beylik kahplarla yanıt vermenln olanağı yoktur. Olsaydı, şimdiye kadar, bu gerçekler çoktan aydınlatılmış olurdu. Ama olmadı. Gerçek, oldukça karmaşıktır ve çok uluslu niteliktedir. Bu «çok uluslu» niteliğin dayandığı olgu, «uluslararası terör»dür. Uluslararası terör, Genelkurmay yaymmda belirtildiğl gibi ancak uluslararası önlemlerle önlenebilir. Türkiye'de terörün, dolayısıyla silah ve merml kaçakçılığımn tırmanmaya başladığı 1975 yılından. 1980 yılına kadar ne acıdır ki kaçakcılık suçlarınm askeri mahkemelerde mi, yoksa sivil mahkemelerde ml yargılanacağı yolunda kesin ve tutarlı bir karar ahnamadı.. Uyuşmazlık mahkemesi, bu konuda çelişik kararlar verdi. Bu yüzden, kaçakçılar. zamanında yargı önüne çıkarılamadılar. Aradan bunca zaman geçti, kanıtlar, bir ölçüde değerlerinl yitirdiler. Kaçakcılık suçlarınm «unnanuk mahkemesl» niteliğinde bir sıkıyönetim askeri mahkemesinde yargılanmaları yolundaki yasa değlşikllği hiç şüphesiz, doğru ve yerinde bir düzenlemeydi. Bu düzenleme yapılıncaya kadar yine bunca zaman yitirildi. Düştinünüz ki. bu kadar korkunç boyutlara varan silah ve mermi kaçakçıhğı konusunda henüz kesinleşmiş bir mahkeme kararı yoktur. Böyle olunca da terörün dış kaynakları konusunda inandjrıa. söz Sflyleme olanağı da ele geçirilmiş değildir. Terörün dış kaynağını bulmadan, ülkemizi bir iç savaş tehlikesl lçine sokan bu olgunun yurt dışı bağlantılarını ortaya koymadan, bu acımasız terörün yeniden hortlamasına engel olamayız. Terörün olduğu yerde demokrasl yoktur; terörün olduğu yerde hukuk devleti yoktur terörün olduğu yerde hak ve özgürlükler yoktur. Ülkemizi iç savaş bataklığına sürükleyen terörün kaynaklarmı ortaya koymak, hem devletin hem de basının ortak ve vazgeçilmez görevidir. Biz bu görevl, Cumhuriyet Gazetesi olarak karıncakararmca yerine getirmeye çalışıyoruz. Parmak bastığımız olayların ne denll gerçek olduğuyapılan her resml açıklamada bir kez daha kanıtlanıyor. Söz gelişi, biz bu köşede dört yıl önce, Bekir Çelenk adlı bir kaçakçıdan söz ettik. O günlerde, Çelenk, îstanbul'daki köşklerinde oturuyor, eğlence yerlerinde gönül eğlendiriyordu. 1979 yıhnda Bekir Çelenk olayım ortaya attığımızda. birtakım kişiler, bizlerin «komünistliğini» (!) kamtlamakla uğrasıyorlardı. Bakın aradan zaman geçti ve Çelenk, yurt dışına kaçtı. Şimdi, bu ünlü kaçakçıyı yurda getirmeye çalışıyoruz. Yazık değîl mi bunca zamana, bunca emeğe?. Arasıra «yazamadıklarımız, yazdıklarunızdan önemlidir» diyoruz. Gün gelir, yazamadıklanmızı da yazanz. Elimiz kalem tuttukça, inanın, yazarız. Kiminin yüreğinl «hop» dedirtircesine yazanz. 822 bin silah! Günümüzün en önemli sorunu budur. Bu sorunu, hep blrlikte çözmek zorundayız. Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evren, öğleden sonra Karşıyaka Sogukkuyu mezarlığına giderek babası Hayrullah Evren'in me zarmı ziyaret etti. Evren babasının mezanna beyaz karanfillerden oluşan bir buket koydu ve dua etti. Evren. daha sonra Hatay Caddesi üzerindeki annesi Naciye Evren'in evine giderek kendisiyle bir süre görüştü. Devlet Başkanı Evren'in bu ziyaretleri sırasın da Ege Ordu ve Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Süreyya Yükselde bulundu. BUGÜN KOCAELfNDE Devlet Başkanı Evren ve beraberindekiler bu sabah uçakla Kocaeli'ne geçecekler. Evren burada bir konuşma yaptıktan sonra incelemelerde bulunacak ve akşanu geçirmek üzere îstanbul'a geçecek. ANKARA, (a.a.) Adalet Ba karu Cevdet Menteş, karşılıksız çek eyleminin yaygıniaşarak büyük boyutlara ulaştığını beürterek, konuyla ilgili yasa hazırlama çalışmalannın Adalet Bakanlığı'nca sUrdürüldüğü nü acıkladı. Adalet Bakanı Menteş, Anadolu Ajansı muhabirınin, bu konudaki sorusunu şöyle yanıtladı: «Karşılıksız çek verme eylemleriuin yaygınlasarak büyük boyutlara ulaştığını ve konunun yasal düzenlcme İle çözüme kavuşturulraası zorunlugunu gözönünde tutan Ba kanUgımız, ilk aşanıada, Ankara Hukuk Fakültesi Banka ve Ticaret Hukuku Knstitüsü Müdürlüğü ve Fakultelcriu ilgili kürsülerinde görevii öğretim Uyelerinin iştîrakiyle yapılan bir seri toplantıya, temsilcl bulundurmak suretiyle katılnustır. Halen, konuya ilişkin bir yasa haorlama çalışması, aııılan toplanUlarrîa belirlcnen göriişlerin de değerlendirilmesi sureöyle, Bakanlığımca siirdürülmektedir.» Mentes: Karsıhksız cek verme yaygınlastı • Kurumlar Vergisi 3. taksidini ödeme süresi 16 kasıma kadar uzatıidı ANKARA, (Cumburiyet Bürosu) Maliye Bakaniığı tarafından 1981 yuına ilişkin Kurumlar Vergisj üçüncü taksidini yatırma süresinin uzatıldığı büdirildi. Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü tarafından dün yayınlanan bir teblige göre, 11 Kasım pazartesi günü çaUşma saati sonuna kadar yatırılması gereken 1981 yüı Kurumlar Vergisi Uçüncü taksidini ödeme süresi uzatıidı. Maliye Bakanlığı'nm açıklamasma göre, 500'den fazla vergi yükümlüsü bulunan il ve ilçe vergi dairelerine 1981 yıluıa ait Kurumlar Vergisi üçüncü taksidini yatarma süresi 16 Kasım salı günü çalışma saati sonuna kadar ertelendı. Yenl Anayasa ile Cumburbaşkanhgına ve hükümete bazı yetkiler verildiğine ve 1961 Anayasasındaki boşluk larin doldurulduğuna işaret eden Evren. şftyle konuştu: «1961 Anayasası şimdi ka bul edilen Anayasada yer alan hüriyetleri getirmlşti. Ama, bunlann «mıri>nnı veterince açıklavamamış, hukuken tesis edememlşti Bu hürriyetler sıtıırsızmış gibl kayda ba&Janarak Anayasada yer almıştı. 12 mart sonrası yapilan Anayasa değişîklikler yüröt me organındakl zaafı orta dan kaldıramadı. Yürütmenin arka ptana Hümiş olma sı en büyük. kabul edilmez zaafıdır. Yürütme hukukl durum içinde devletin bir ayağı olmayan koltuk değneği ile yürüyen bir organı olmaktan öteye gidemedi. Yeni Anayasada devlet yapı sı bu zaafı ortadan kaldırmıştır.» CuMhurbaşkanmın devletin ce başı olrlnsuırm brürten Evren. başka organlara verilmesi isabetli olmayan yetkllerin Cumhurbaşkanına verilmesi gerektiğini an lattı. Hükümetin bir parti ya da partilerin damgasım taşıyacağmt vatandaşlara eşit muamele yapılamayacağını ifade eden Evren. Dcv let Başkanmın Ise kesinHk le tarafsız olacağtnı, ,söylpdi, yürütmenin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Yeni Anayasa ile Cumhurbaşkanına verilen yetkileri tek tek anlatan Evren. Meclis seçimlerinin ye nilenmesi konusunda . • * • •kide n hükflmetler aylarca k u rulamiynrdu. Blr seHm yapılmış, hükümet başı seçil miş, güvenoyu 45 gün geçmiş alınamıyorsa, Cumhurbaşkanı gerekirse Meclis Başkanına seçim konusunda danışır seçimler yenilenir. Şimdi bu yeni Anayasada ki hükümle yeni seçim korkusundan hükümet hemen kurulur» dedi. BU YETKİLER ÇOK MU? Evren Cumhurbagkanınm yetkilerinJ anlattıktan sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: «Soranm stee, bu vPtkiler bir Cumhurbaşkanı için çok mu sav'l"' R"'?1' '•evrelerf'e bir itimatsızlık havası es<yor Herkes çekiniyor, Bir Cumhurb"c'an' sececeksln. sonra ona güvenmeyeceksin. Cumhurbşkanıni güvenmeyecegiz, illâ bir hâ . klm bir mahkemeye tni PÜ veneceğiz?.. Bir hakimden bir mahkeıneden Cumhurbaşkanı seçelim o zaman » Ilk 7 yılhk Cumhurbaşka nının refarandum ile birlikte seçilmesinin eleştirisi ko nusu olduğunu ammsatan Devlflt Başkanı Evren bu ko nuda şunlan söyledi: «Ben 12 Eyiül'e CumhurbasLanı olayım diy e karar verroedîm. Harekâtı gerçek leştirirken arkadaşlanmla ben hiçbir makam aklımızdan geçirmedik. Bu görere aVıtıian kanlnra son vermek için geldik. Hepim'7 30 yaşm üzerinde kisüeriz. Ben 65 yasında: m. B nim d'nlenrne hakkım yok mu?.. Ço cutkarımı evlendirmişim, tek baçıma kalmıışım. Cumhurbaşkanı olsam ne olacak olmasam ne olacak?.. Buna he vosl) bir kişi olsaydım. köşk tn oturur o makamm parası nı alırdım. Hiç birisinî vap madım.. Bize bazı telklnlerde hulundular. 12 Eylöl'den sonra referanduma gidin «bizı tasvip ediyormusunuz* dîye. O en heyecanlı ratnanda milletin bfeleri göklere çıkardıgi dBnenıde. kendlmizi tasdik ettirfrdik. tste medik bflyle blr şev m » l » memleket huzura knvuşsun o 7aman yapanz dedik. Bir anayasa yatnldı Bu Anayasa bizim anavasamız ve sizler tarafından kabul edilirse milletin Anayasası olacak. Bu Anayasa varsa biz vanz. Ayn ayrı sandık lârda oylansa ne olur?.. Anayasa ayrı, Cumhurba^ka Tarım kesiminde çalışanlarm ancak binde 3'ii işletmeye sahep IZMtR, (THA) Türkiye'de tarım kesiminde çalışan 9 milyon kişinin yalnızca binde 3'ünün büyük tarım işletmelerıni elinde bulundurduklan, geri kalan yüzde 99.7'lik grubun ıss giderek bölünen topraklarda ya da büyük işletmelerde işçi olarak çahştıkları bildirildi. Devlet Pîanlama Teşkilâtı'nın verilerine göre, tarım kesiminde çalışan 9 milyon kişinin yaıc laşık yüzdefi5"inioluşturan geleneksel ücretsiz aile işçileri kır sal bölgelerden kentsel bölgelere göçü kamçılıyor. DPT verilerinde imalat sanayiinde çalısanlann yarıdan çogunun tüketim mallan sanayiin .de toplandığı kaydedildi. Buna göre, toplam çalışanlann yüzde 70'i yani 10 milyon dolayında klşi tarım ve tanma dayalı sanayide çalışıyor. Davut Dinç'e Türk vatandaşlığı hakkı geri verildi ANKARA, (THA) 5 Ağustos tarihinde hakkmda TUrk vaı ıruaşhğı kaybettırme kararı verilen 265 kişi arasında yer alan Davut Dînç ile ilgili karar yürürlükten kaldırıldı. Davut Dinç hakkındaki Bakanlar Kurulu'nun yürürlük1x"n kaldırma karan Besmi Gazete*nin dünkü sayısmda yayınlanarak yürürlüğe (Ba?!arafi 1. sayfada) Cumhurbaşkanlıgı Muhafız Alayı Komutanı iken, ihtilale katılan Os man Köksal, 1961'de slvil yaşama geçüince, tabii senatör olmayıp görevinden istifa etmlşti. Bunun üzerine Cutn hurbaşkanı Cemal Gürsel, onu kontenjan senatörlügüne atamıştı. Osman Köksal. onceki akşam evlnde TV'de «Flamingo Yolu» filmini seyrederken Tenalaştı. OSMAN KÖKSAL KtMDtn? Osman Köksal 1916 yılında Selanık'te doğdu. 1938 yıhnda Htup Okulunu topçu olarak bitirdı. Daha sonra Harp Akademisini bitirip kurmay oldu. 1952 53 yıhn da Kore Savaşına katılarak Liyakat madalyası aldı. 27 Mayıs 1960 öncesinde, 27 Mayıs Devrimini hazırlayan ki lıt birkaç kişiden biriydı. Cemal Gürserin Sadi Koçaş'la Münih'te ihtilal hazırhğı ile ilgili görüşmeyi yapmalarmdan 15 20 gün. sonra Köksal, .Kara, Kuvvetleri Kurmay Şubesi Müdüflüğüne geürildi. O oradayken, ihtilalciler bfrer ikişer, Ankara'ya çeşitli görevlere atandılar. Bu gorevde 45 ay kadar kaldı. Cumhurbaşkanlıgı Muhafız Alay Komutanlığına getirildiği zaman, ihtilalci arkadaşları onun görevıni duşunerek onun gizli toplan tılara girmesini yasakladılar. 27 Mayıs ihtilalinden sonra, 1961'de sivil yönetime geçilince bir haf ta kadar tabii senatör olarak çalıştı ve istifa etti. istifa ettiği zaman, Cumhurbaşkanı Cemal Gursel tarafından kontenjan senatörlüğune atandı. 12 Mart 1971'de Meclis'te dokunulmazlığı kaldırıldı. Bu karar Anayasa Mahkemesi'nden döndü. 1978 yıhnda Turizm Bankası'nda Yönetim Kurulu uyesi oldu. 1979 yılında, bu görevinden aynldı. 12 Eylül'den sonra oğ!u Kudret Köksal ile gelinı tutuklandı. Gelini daha sonra sahverildi. Oglu Kudret Köksal ha len tutuklu bulunuvor. Köksal'ın cenazesi ya rm Maltepe Camii'nden kaldınlarak, Cebeci Mezarlığmda toprağa verilecek. ERGİN Maliye eskl Bakanlarından Sait Naci Ergin de dün Ankara'da öldü. 74 yaşında yaşamını yitiren Sait Naci Ergin'in cenazesi yarın Maltepe Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Ankara'da toprağa verilecek. Sait Naci Ergln 1908 yıhnda Niğde'de doğdu Ergin Slyasal BÜgiler Fakültesi'ni bittrdlkten sonra Maliye Bakanlığında görev almış ve bu Bakanlıgın çeşitli ka demelerlnde görev yapmıştı. Maliye Bakanlığı Müsteşarhğı da yapan Sait Naci Ergln 1961 Kurucu Mecllsl'nde de üye idl. 19711972 yıllannda Birincl ve tklncl Erlm hükümetlerlnde Maliye Bakanlığı yapan Sait Naci Ergin, daba sonra Cumhurbaşkanlıgı kontenjan senatörti seçllmiştl. Sait Naci Brğln, evli ve İki çocuk babasıydı. Osman (Baştarafı 1. layabılecegını soyledı. Bugun Vergı Daıresı'nın ekonornık hareketler konusunda bir bilgısi bulunmadığını, atna dış ülkelerde Vergı Daireleri'nin içerdeki personel kadar da dışanda ıstihbarat elemanı bulunduğunu bunlann çeşitli firma larda gorev vaparak bilgi topladıgını ve bunlan anında merkeze aktararak denetimin sağlıklı yapılmasını sağladıklarını bildiren Kafaoğlu, bizde de böyle bir uygulamanın gerekJi olduğunu, ama bunu gerçekleştirmek için sağlam kadrola ra sahip olmak gerektiğini sözlerine îlave etti. Bakan Kafaoğlu ileride kurulacak bu teşkılat için muhtemelen gorev vereceği denetim elemanlarından bu konuda gö ruş oluşturmalarını ve tereddütlerini bildirmelerini istedi VERGİ DAİRELERÎ TEFTİŞE UYGUN DEĞtL Yaptığı açıklamalarda Vorgi Daireleri'nin şu anda «teftişe salih» olmadığını, yani teftiş dahi edilemeyeceK kadar zor durumda bu lunduğunu, bunian düzeltmenın şimdiki usullerle denetimle değil. yeni teşkilat kurmakla mümkün olabileceğini bu teşkilatuı da şema degıl insan unsuruna dayalı bulunacağını sövledi. Bu arada, sözalan Gelirler Genel Müdüru Aykon Doğan, vergi idaresinin şu andaki durumu ile ilgili rakamsal bazı bilgiler verdi. Alınan bilgilere göre şu anda Türkiye'de 372 müstakil Vergi Dairesi, 378 Maunüdürlüğü olmak üzer e toplam 748 tasra birimi var. Bu birimlerde 30.130 kadro var v e kadronun ancak 25.000'i dolu. KAFAOĞLU: SERVET BİLDİRİMİ KALDIRILACAK DEMEDİM Maliye Bakanı Adnan Ka faoğlu toplantıda sorulan bir soru üzerine vergi uy gulamasında servet bildiri mi esasmın terkedilmeyeceğini, basında bu yönde çıkan haberlerin yanlış de ğerlendirmelerden doğduğunu söyledi. Kafaoğlu şunla rı söyledi: •Servet bildiriminin kabul edilmesi sırasmda ben de bizzat çalıştım ve servet bildirimlerinin yeteri kadar nemalandırılamadığı yani vergj almadan îstifa de edilemediğidir. Biz şim di bu fieyyannameleri değiştirirken yüzde 2 oranın da bir servet farkı vergi si de alarak gelir sağlaya cagız. Servet beyanından toptan vazgeçmek hiçbir kimsenin kabul edemeyeceği birşeydir. Bu dünya nın bütün ülkelerlnde de böyledir, bizim kanunlan mızda da böyledir. Zaten bir kurumun vergilendirile cek geliri dönembaşı ve dönem sonundaki servet durumunun kıyaslanmasından baska birsey de değildir. Servet kıyaslaması sadece buna birkaç özel servet unsurunu n katılmasıdır.» Türk îs, Ulusu ile (Bsstersfı 1. uyfada) mış olan asgari ücretın yeniden yeterli düzeyde belirlenmesi, bunun İçin Asgari Ücret Tesbit Komisyonunun zaman geçirllmeden KAYIP 21.10.1982 günü evimden çalınan çanta içindeki bir miktar para ve altın ile birlikte 26387002 numai'ah emekli CÜT;danım, sağlık karnem 1983 yılına ait 3 aylık maaş çeklerimin yenislni alacağımdan, hukümsüzdür. Hamza TAŞAR • TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odasmdan aldjğım 1679 nolu kimliğimi yıtirdim. Hükumsüzdür. Nuri Kemal DEMIREL KAYIP Yıldız Üniversitest Elektrlk Fakültesinin öğrenci kimlik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. Haldun ÜSTER • 486574 nolu amatör ehliyetimi kaybettim. Hükümstizdür. Petno MADELLt • Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Neslihan KIBCALAR • Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Cemal MET • ÎJüfus kâğıdımı, sigorta kartımı, kaybettim. Hükümsüzdür. All KAPLAN toplanması, yeni asgari ücretin en geç yılbaşmda yü, rürlüğe girmesi. • Yüksek Hakem Kurulu ile ilgili 2364 Sayılı Yasa, nın yeniden ele alınarak, serbest pazarlık sisteminin başlatılması, Yüksek Hakem Kurulunun aradan çekilme si. • İşçi memur ayırımı konusuna çözüm getirilmesl, bu konuda tedirginliğin sona erdirilmesi, • Yurt dışındaki işçilerln karşı karşıya bulunduğu zor durumun çözümü için çalışma yürütülmesi, Alman hükumeti ve Alman sendlî kalanyla bu konuda ilişki^ ye girilmesi. • Işçilerin kıdem tazml* natı alacaklarının birikimi"< nin önlenmesi, zamanında verilmesi ve asgari ücretle kıdem tazminatmm ilişkisinin kesilmesi sırasmda Iş1 çilerin kazanılmış hakları4 nın ortadan kaldınlmaması, işçi lehine hükümler getirilmesi. (Baştarafı 1. Sayfada) YİĞİT'İN DOSYASI • Bu arada Şener Yjğit'in ölüm cezasının yerine getirilmesine ilişkin Başbakant lık tezkeresi DM Başkanlığı na sunuldu. Dosya, DM Ada let Komisyonuna havale edildi. Basbokanlık •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle