Katalog

Cumhuriyet 8 1 KASIM 1982 Romanya'dan çan Yahudilerin öykiisü Bir gün Karaburun'dan bildirdi. ler. Cankurtaran'ın karşısına büyücek bir motorbot gelmiş. İçindekiler eşyalannı, kendilerini denize atıp ka raya çıkımşlar. Kalktım gittim. Yol otomobille 20 dakika. Sığınanlann hepsi mayo ile tir tir titriyorlar. Bizimkilerin verdiği battaniyelere sannıp ısınmaya çahşıyorlar. İçlerinden biri yatalak. Onu da batmaz bir sedyeye bağlamışlar, denize bırakmışlar, dalgalar onu da karaya atmış. Sorduk soruşturduk, Romanya'dan kaçtıklannı anladık. Romen Yahudilerinin 141 'î bir motorbotla kaçıp Türkiye 'ye sığındı 15 M Elma, Dalından Uzağa Düsmez... Ozan Metln Demirtaş'la Mülkiyeliler Birliğrnde buluşacaktık. «Ankara Notlaromn çatılması, uzun sürdü: Azıcık gecıktim galiba. Vardığımda, kalkmak ÜEereydi, hazırladıgı notu verdı, şöyle diyordu: «...Doğal olarak eskisi gibi 'rahvan* gidemiyornm. Kulakları çmlasm, Ataol, benim hiîlı yürüraemden ilIaUah derdl. Antalya'ya her gelişinde bu yüzden dalaşırdık. Eski bir şiiritn: Şimdi koparsa iplerini Kaçsa bu ıvır zıvır şeyler Umanından Kaçamıyor... Çocuklan... Ayağınm çiçekten prangalafı.» diye biterdl. Şimdi buna bir de plastikten ağırhantal bir protez eklendi. Bu yüzden buralardayım. Protezden rahatım yok, kusurlarım onartıyorum. Size köyüm Akçay'dan (Elmau'mn bucağı, yükseklik 1.280, yayla) birkaç elma bırakıyorum. Bn yıl ibracatçüar, Ege'de üzüm üreticilerini, Akçay Elmah Ovası'nda da elma üreticilerini kelimenin tanı anlamıyla maiettiler; gereksiz gerekii rekabetle Jrak'a elma ihracatmda fiyatı düşürdüler. Geçeu yıl 150 TL. olan ihraç fiyatı bu yıl 67 TL. Düşünün en çok beş firma anlaşıp belli bir fiyat nolitikası tutturamadılar. Zarar ülkeye ve köylülere oldu. Elma ucuz ve ağır gitti. Üretici, elmanm parasımn alınıp ahnamayacatından da kuşkulu. Elmaya ait sorunun boyutlan geniş. Görtişürsek, otnrur konuşuruz. Yıgınla sorun içinde bir küçiicük sorun. Bu işler böyle giderse, bir gün Uikeye milyonlarca döviz kazandıran elmanm kesilip odun olduğu ve yeniden eski üretimlere dönülduğu görülebilir, görülecektir. Elmalı Akçay ve çevre köyleriyle yıluk üretira 5080 bin ton. Ve dünyanın en kaliteli elması buralarda yetişir. Elma her yıl dogrudan, tran Irak Libya*ya ihraç edilir. Yıllarca, bin bir güçlükle yetişmiş agaçlarm odun olduğunu düşünün. «Elraa dalından uzağa düşmez» derler ya, ben de kendi köyüm ve köylulerime ait bir sorunu bıraktım, gldiyorum. Görttyor musun, üç golden elma ile iki starklng elmasını nasıl pahalıya getirdim? Yarasra...> Antalya'lı ozan Metm Demirtaş'a, bıraktıgı notu yayınlayacagımı, bu köylerdeki soruna, yetkililerin dikkatini çekmiş olacagımı söyledim. Ekledim de: Bu «Ankara Notlan» köşesi, babamdan kalmadı. Burası, sorunu olan herkesindir... Metin Demirtaş, ylğit bir çocuk. Kendl sorunlanru, sıkmtılannı unutup; toplumun soranlanyla dertlenen bir aydın, ozan... Kolay mı, ayağı kesilmiş; protezlerle yaşamak? «Ankara Notlan»nda değindigim özcan Ensari'nin, yaşamak içın savaşımına hayran kalmıştım. Server Tanilli'ye de... Vuram henuz yakalanmadı. YÖK uygulamalan ile llglll, sızlanmalan yazıyorum ya, yazdıklarım, olanların yanmda devede kulakmış. Bir Hacettepe'de degil, bi'im adamlarının sac üstünde tutulmalan. Örneğin. Ankara Ünlversitesl Fen Pakültesi'nde olup bitenler, kulislerde söylenmekte. Fakültede Prof. î. V.'in uğraşıp durduğu, A. L. admdakı ögrenci kız, okulu bitirmesine karşm, bir tttrlü, öğretim üyesine çıkış karnesini imzalatamadı. Bir süre önce, oğretim üyesi öğrenci olayında kusurlu görülerek, görevinden bir kaç ay uzaklaştınlan öğretim üyesi, Bölüm Başkanı oldu. tyi mi? Rektör Tank Somer, gerçekte Sevinç Karol'un dekan olmasını istemiyor muydu? Doğraınacı'nın isteği üzerine mi benimsedi? Kulislerde. rektörün kimseyle görüşmek istemediğl söyleniyordu. Çünkü gelen, dekandan yakınıyordu. Öğretim üyelerinin, Anadolu'ya gönderilmeleri olayı var ya, bunun da ıstenmeyenlerin uzaklaştırılması için kullanılacağı soyleniyor. Yasalar, hiç kimseye böyle bir uygulama hakkı veremez. Anadolu'daki öğretim üyesiz açılmış fakültelerin, üniversitelerin, büyük kentlerdekl öğretim üyeleriyle beslenmeleri çok doğâldır. Ancak, yansızlık, adalet elden bırakılmamalıdır. Olağanüstü dönernlerde, görev üstlenenler: çok dikkat etmek, kılı kırk yararcasma adaletli davranmak zorundadırlar Üniversiteler kulislerinde, «YÖK babaları» deyimi yaygınlaşmaya başladı. YÖK babaları, üniversitelerin özerk oldugu zamanlarda yapamadıklannı, şimdi yasaya da aykırı olarak yapmak isteyenler için söylenmekte, «Artık istatistige gerek yok!» anlayışıyla, Prof. Saim Kendir'in ortada bırakılması, tam bir «YÖK habası» uygulaması. Önce, bazı derslerin saatlerinı indiriyorlaı, tsonra da profesöre, «Kaç saat ders okutuyorsun?» dîye soruyorlar. «Aaaa dersin, azmış!» deyip, başka yere sürmenin kıMını bulmuş oluyorlar. Bu konular üzerlnde, yeri gelince duracağım daba... ayıs ortalannda yine Terkos bölgesine geçtik. Karargâhımız eskiden olduğu gibi Germeçeşme'sinde. Bir gün Karaburun'dan bildirdiler; Cankurtaran'ın karşısına büyücek bir motorbot gelmiş. îçindekiler eşyalannı ve kendilerini de nize atıp karaya çıkmışlar. Motorbot başıboş, kayalıklar» doğru sürükleniyormuş. Kalktım gittim. Yol otomobille 20 dakika. Yuzbaşı Kalecl kıyıda kumların üstüne çadırlar kurdurmuş. Sığmanlar kadm, erkek, cocuk olmak üzere 141 kişiler. Hepsi de mayo ile tir tir titriyorlar: blzimkilerin verdikleri battaniyeîere sannıp ısmmaya çahşıyorlar. îçlerinden blrisi yatalak. Onu da batmaz bir sedyeye bağlamışlar 'enize bı rakmışlar, dalgahu onu da karaya atmış. Sorduk soruşturduk Ro manya'dan kaçtıklannı anladık. Esyalan su geçlraez ve batmaz hurçlann İçinde; hurçlann üstünde numara lan yanh. Tam örgütlü bir topluluk; hepsi de Yahudl imişler. Oysa Türkiye o sırada Hitler'i kızdırmaktan çekindiği için olacak sığınmak isteyenîere kapı açmıyor. (•) Ama Yahudiler diyorlar ki: Bizl böylece geri çeviremezsiniz. Ben Romen Yahudiierini aldım, hepsini kömür dekovilinin vagonetlerine koyup fabrikaya getirdim. Hava serindl. Zavallılar kazanlarm çev resınde dolandıkça kunındular. Başlannda başkanlan gibi davranan binsi var. îîurç numarasını okuyor. O hurcun sahipleri öne çıkıvorlar; hurcu açıp eşya ve giysilerini çıkarıyorlar; gıyindikleri zaman ortaya sık şık bayanlar baylar çıkıyor. Bir yandan erkekler traş olmaya, kadınlar saç lannı başlannı düzenlemeye koyuldular. Pabrikanın kazan dalresi defile salonuna döndü. Davranışlanndan ve glysllerinden anlaşıldığma göre bunlar varlıkh ve seçkin Insanlar. Zaten Köstence'den başlayan bu kaçış başka biçim de örgütlenemez. Biz o dönemde Gestapo'nun büyük paralar karşılığmda Yahudilerden kimilerinln kaçmasma göz yumduğunu bilmlyorduk. Bunun için olan bitene şaşıp kaldık. tskarpinli kadmlar, kravatlı erkeklerle fabrikanm içi Avrupa'da bir moda salonuna dönünce ortalığı tatlı bir hava sardı. Giyinenler arasında klmıleri, fabrikanın niteliğinı anladıktan sonra Müdür Yardımcısı Fuat Çnbukçu'ya başvurdular; fabrikayı gezmek istediler. Anlaşıhyordu ki içlerinde uzmanlar da vardı. Fuat Çubukçu'ya bazı yeni yöntemler Kösterdiler. Bu yöntemler sonradan uygulanınca fabrikada kömür tüketimi azaldı, su üre timi çoğaldı. Öyle bir değîşim oldu ki bizimkilere yukarıdan armagan birer saat geldl. Sığınan Romen Yahudiierini aldım, kömür dekovilinin vagonetlerine koyup hepsini fabrikaya getirdim • Hangisi Ajan? B Kadınlt erkekli kalabalık mayolarını çıkarıp giysiierini giyince fabrika defile yerine döndü. ÖLÜM SAÇAN KAMPLAU Fabrikaya getirdigim 1!1 Romen Yahudisinin davranışlanndan ve giysilerinden anladığıma göre bunlar varhklı ve .seçkin insanlar. Biz o dönemde Gestapo'nun büyıık paralar karşılığında Yahudilerden kiuıilerlnin kaçmasma göss yumduğunu biuniyorduk. Bunun için olan bitene şaşıp kaldık. Oysa Türkiye o sıralarda Hltler'i kızdırmaktan çekindiği için olacak, sıgrınmak isteyenîere kapı açmıyordu. Souuçta kaçmayı ba^aranlar büyük soykırundan kurtulurken, kaçamayanlar yukarıda görülen Nari kamplarından birine atılarak cen ekonomlks. yöntemle öldürülüp. cesct yakma fmnlarına gönderiiecekleri günü bekliyorlardı. (Fotoğraf: Cumhuriyet Arşiv) OF İZALEYİ SUYU SATIŞ MEMURLUĞUNDAN İLANEN TEBÜGA1 1 KASIM 1932 Dosya No. 1981/3 Hissedarlan 1 Hanım Akosman, Hasan kızı Güüüden dogma 1926 doğumlu Samsun Merkez Pazar Mahallesi C. 18/07. S. 45 H. 703"de kayıth. 2 Hasan Akosman, Ahmet oğlu Güllüden doğma 1948 doğumlu aynı yer. 3 Osman Fehmi Toprak. Bilal oğlu Gülhatundan doğma 1335 doğumlu Of Hayrat merkez C. 071/ 01, S. 33 H. 7'de kayıth; Of Sulh Hukuk Mahkemesinin 4.7.1980 tarih ve 1980/115217 sayıh ilamıyla satış suretiyle şuyuun giderilmesine karar verümiş 4 parça taşınmazın satışa esas olmak üzere mahallinde tesbit olunan halıhazır durumu ve bugünkü flyatlara göre kıymetini belirtir tutanaklar adresinize tebliğ olunamamış ve zabıta tahkikatı neticesinde yeni adresinizde tesbit edilemediğinden kıymet takdir tutanağımn ilanen tebligine karar verilmiştir. Satışma karar verilen ve hissedan olduğunuz; 1 GuneşaJan koyündo haziran 1967 tanh 26 ve muhtelif tarih ve nolarda kayıth şarken Memişoğulları tariası, garben Tarikiam, Şimalen Kirlioğlu Mollayusuf tarlast, Çamh. cenuben tarikiam ile çevrili taşınmaz tamamı 20.405 M2 olup 2000 M2 kadan fmdıklık geri kalan bölümü çahlıkla kaplıdır, üzerinde Emin Ersin ile Ahmet Yılmaza ait birer kat betonarma bina mevcut olup binalarla birlikte taşınmazm tamamına 2.685.950,00 TL kıymet takdir olunmuştur. 2 Aynı köyde nisan 1977 tarih 28 numarada kayıth şarken Tarikiam, garben Nehricari, şimalen ve cenuben Irmak ile çevrili tas.mmaz Hayrat nahlye merkezini kapsamakta olup 17040 M2'dir. Tamamı arsa niteliğindedir, taşınmaz üzerinde 25 adet dükkân ve ev mevcuttur. Bu binalar büirkişi raporunda belirtilen niteliklerdedir. Taşınmaza binalarla birlikte 59.827.050,00 TL. muhammen bedel takdir edilmişür. 3 Aynı köyde hazîran 1946 tarih 24 ve muhtelif nolarda kayıth şarken ırmak, garben tarikiam, şimalen Muti oğlu Halit, çahlıgı cenuben tarikiam il© çevrili taşnımaz 5044 M2 olup kısmen çalıhk ve kısmen de kızılağaç fidanlanyla kaphdır. Kültür arazisine müsait degjtdir. Tamamına 150.320 00 TL. muhammen bede] takdir olunmuştur. 4 Aynı köyde nisan 1977 tarih 29 ve muhtelif numaralarda kayıth şarken tarikiam, garben ırmak, şimaien Nuhoğlu Hasanbey calılığı, cenuben dere ile çevrili taşınmaz 4.016.50 M2 olup çalıhk ve çaylıkla kaphdır. Mevcut çaylar halen verime başlamamıştu. Tamamına 200.800,00 TL. muhammen bedel takdir olunmuştur. Yukanda yazılı kıymetler» îtirazmız olduğu takdirde ilanm neşri tarihinden itibaren kanuni süreye lo gün ilavesiyle 20 gün içinde itiraz etmediğiniz takdirde kıymet takdirinin kesinleşmiş sayılacağı ilanen teblig olunur. 4.101982 (Basui: 11065) 7154 • Büyük Millet Meclisi bugün açılıyor ANKARA 31 (Telefonlai Büyük Millet Meclisi ikinci içtlma devresine yarın {bugün) başlayacaktır. Celse saat iki 2 de en yaşü aza tarafmdan açüdıktan sonra yoklama yapılacak ve ekseriyet olduğu takdirde Reisicumhur Hazretlerine arzedilecek ve müşarünileyh Hz. salonu teşrif ederek ehemmiyetle beklen&n nutuklarmı irat eyliyeceklerdir. Nutkun memleketin her tarafından dınlenebilmesi için Mecliste radyo tesisatı yapılmıştır. Gazi Hazretlerinin senellk nutuklannda bilhassa harici siyasetımızın son bir senelik muvaffakiyetlı semerelert üzerinde t«vekkut ederek Rusya, îtalya ve tran'la münasebatımıza. Cemiyetl Akvama glrmemize ve iktisadi meselelere temas edeceklerdir. Misafir îran Harlciye Nazırı Furugı Hz. nutku Mecliste Riyasetîcum hur locasından düıleyecektir. Bütün sefirler Meclisin küşadında bulunmak üzere buraya gelinlş bulunuyorlar. Reisıcumbur Hazretlerinm nutuklarmdan sonra riyaset ve dıvanı rijraset seçinıi yapüacak, celse gelecek pazartesi gününe talik edılccektir. Bugunkü koogreyi îstanbul mebusu Doktor Nurettin AU Bey açacak, ondan evvel de Beledlye Reisi Muhit tin Bey bir nutuk irat ederek şehir namına kongreyl selamlayacaktır. Kongrenin müteaklp celseleri dişçi ve eczacı fakültelerlnde devam edecek ve burada tekniğe ait meseleler konuşulacaktır. Genç dişçilerimize muvaffakiyet temenni ederiz. # Gandi ile görüşmek yasak BOMBAY 30 (a.a.) ümumi Vali. müslüman rüesadan Alı Şevket'e, Gandi ile görüşmek için meeunıyet vermemıştir. Bundan dolayı canı sıkılan AU Şevket, îngiliz memurlarınm hattı hareketini şiddetle tenkıt etmeye ginşmiştir. Nasj'onalist gazeteler umuml valinin bu hareketinin rakîp cemaatlerin uzlaşmalanm hükümet memurlarmın pek o kadar istememekte o!duklannı göstermekte bulunduğunu yamıaktadırUr. gününiianları) 0 Susuz, fırçasız, sabunsuz Susu?. fıroasıs. sabunsuz İki de • fa traş olmak ıstersenız. Necip Bfv sf>rı traş krenu ıstımal edınıs. Cıldımzi yumuşatır. dıger fabunlar gıbı tahrış etme^. Ftyatı 33 kuru§tur. Her yerde arayımz. Diş Kongresi Bugün şehnmizde i!k defa olarak bir Diş Tabiplerl Kongresi toplanacaktır. Son zamanlarda bizde dp diş hıfztsıhhasma ehemmiyet verılmeye başlanmış, dişçi mektebine rai bet artmış ve son senelerde Avrupa"da da tahsilini ikmal eden isrl diş tabiplerimlz yetişmiştir. îşte bu genşler Darülfünunda Uk kongresini aktederek kendi mesleklerinin terakki ve tekamülüne ait asri ihtira ve keşifleri tetkik ederek bundan amell ve nazari faideler çıkarmaya çahşacaklardır. izım kuşkulu bir tuğ bayımız vardı. Olan bitenleri olumsuz görierle izleyip degerlendirmış. Tümen Komutanına gıtmış: Bunlarm arasmda Hjan, casus, kundakçı vardır; Madanoğlu hepsini alıp tabrikaya doldurdu. Eğer bir sabotaj olursa îstanbul susuz kahr. Benim bundan haberim yok. Bu arada bızimkiler bol yaglı un çorbası yaptırmışlcir. Yere çadır bezlerl serip karavanaları önlerine sürdük. Bir durgunluk oldu. Ivtmse vemiyor. Bir çocuk çorbaya parmağmı sokup çekti. Corba çok sıcaktı; parmağı vanmış olacak. Ka şık vermeyi unuttuğumuzu o zaman anladık. Az sonra sıcak somunlarla zeytin de geldi. Sorun kalmadı. Yemekten sonra çocuklar çığnşarak, koşup oynamaya başladılar. Komutana gidip durumu anlattım. Kolorduya sorduk. Akşama doğru Çatalca'dan 10 öküz arabası geldl. Başlannda birkaç jandarma. Kolordu Ankara'yla lUşkiye geçmiş, bize sığmanlan Çatalca Kaymakamlığına gönderme kararı alınmış. Terkos gölünün Güney doğu kıyısından Güneybatıya doğru bunlar bataklık yerlerden geçerek öküz ara balarıyla Çatalca'ya gldecekler. Oj'sa 1 saat 45 dakika otobüsle îstanbul'a lnebllirler. Anlaşılan zamanm hükümeti ortada görünmelerinl istemlyor. Ne yapalım? Emir emirdir. Küçüklere bir avuç kesme şekeri, büyüklere blrer paket er sigarası verip, hepsini öküz arabalarına doldurduk. Teker teker sayıyoruz; bir kiş' eksik çıkıyor. Bızim tuğbay sinirli ve kuşkulu: Fabrikayı arayın, bir yere gizlenmiştir, bomba yerleştiriyor olabilir.. diyor. Sonunda eksik olan klşiyi bulduk. Kadınlardan blrtsl durumu anladı, kucağmdaki örtüyü kaldırdı gösterdi. Üşü mesin diye çocuğunu örtüp koynuna saklamış. Ben bizim tuğbayın durumunu artık öğrendiğim için bağırdım: Ajan yakalandı. Komutan da bizl uzaktan izliyordu. Arabalar yola çıktılar. İl Kelepir satılık YARIN: Dalgalann getirdiği Ölüler (*) Oysa Atatarh mfflarda Nazılerden kaçan Alman bılim adamlannı özeU lihle Türhiye'ye çağırmış; Universite reförmunu gerçekleşlirirhen onlardan da yarar\anrroştl Maçka'da Muradiye'de blrlncl ka rakol sokağmda 33 numarah bir katı kargir, İki katı ahşap, tiç katta dokuz oda, terkos, elektrlk re bahçesi ve 46 lira kirası olan bir ev 3.500 liraya acele satıhktır. Müracaat: Galata Ada Han No: 5.