Katalog

14 Cumhuriyet 1 KASIM 1982 Pera Palas hn değerli antika eşyaları 21 yıldır saydmadı Son kez 1961 yılında tümüyle sayılan ve değşrleri saptanan eşyalarm dökümü ve sayımı yapılmadan, eski kayıtlarla karşılaştırmadan devir teslim işlemleri yapıldı. Cengiz TURHAN rurkiye'nin yakın tarihinin anıtı niteliğindeki tanık larından birine, PeraPalas'a ait milyonlarca liralık antıka eşya ilgisizliğın ellenne terkedildi. Antika eşyaların kaderi kaybolmak, tahrip ol mak ya da depolarda çurümek. Son kez 1961 yılında tumuyle sayılan ve değerleri saptanan antika eşyalarm bir bölümünun 21 yıldır sayımı yapılmadı. Sayımı yapılan eşyaların dokumu eski kayıtlarla karşılaştırılma dan. devir teslim işlemleri yapıldı. Ne sayımda ne de devir teslim işlemlerinde resmî görevli bulunmadı. 1898 yılında WagonLits şirketi tarafmdan ınşa ettırilen Pera Palas Otelı, 1924 yılında İMisbah Muhayeş ta rafından satın alınmıştı. 1954 yılında olen Muhayeş'ın vasiyeti üzerıne kurulan 'Misbah Muhayeş Vakfı, otelın sorumluluğunu ustlendi. Pera Palas'ın «menkul» malları 1960 yılında mahkeme kararıyla Vakıf yonetimıne verildi. Kadıkoy Aslıye Hukuk Mahkemesi'nce gorevlendırilen bir tereke hakimi de, 25 8. I96l'de eşyaların sayımmı bıtırerek, «yedi emin» tayın ettığı, Misbah Muhayeş'in yeğeni ve Vakıf yönetim ku rulu uyesi Ferit Muhayeş'e teslim etti. Bu gorevli uzun bir sure yerine getiren Ferit Muhayeş, 1978 yılı başmdan itiba ren kendisınin de uyesi bulunduğu Misbah Muhayeş Vakfı Yonetım Kurulu'na çe şıtlı yazılarla başvurarak eş yalarm sayılmasını ve l.l. 1974'den berı otelı işletmekte olan İstanbul Turizm ve Otelcilik A. Ş.'ye teslim edılmesini ıstedı. Gorevını yerıne getirmesınm engellendıginı de ıddıa ettı Işletmecı şırkete, kıra sozleşmesı gereğı teminat karşılığı teslim edilmesı gereken «menkul» eşyanın, ancak bir bolumü, fıılen yedı yıl kullanıldıktan sonra resmen teslim edıldı Eşyalar Ferit Muhayeş'e mahkemece sayılıp teslim edıldiğı, Vakıflar Genel Mudurluğu" nun konuyla birınci derece den ılgılı olması gerektiğı halde 1981 yılında yapılan kısmî sayımlarda hiçbir res mi gorevli t hazır bulunmadı. Vakıf Yönetim Kurulu'n ca sayımı yapılan eşyalarda bir eksiklik olup olmadıgının saptanması yoluna da gıdılmedi. 1974 ve 1978 yıllarında Topkapı Muzesi'ne venlen 480 parça antika dışmda ka lan ve otelde bulunan degerlı eşyalar hakkında çeşitlı makamlara yapılan ıhbar, şıkâyet ve uyarılann çokluğu, konuyu «dikkate değer» bir hale getırıyor. Örneğın. kiracı şirketin Yö netim Kurulu Başkanı Hasan Süzer, Misbah Muhayeş Vakfı Yonetım Kurulu'na 15.1.1979 tanhinde, otelde bulunan bazı halılarm 'götürülmüş' oldugunu ihbar edıyor Ferit Muhayeş de 7.11.1980 tarihli bir yazıyla, Vakıf Yönetim Kurulu'ndan bu ıhbarın dikkate alınmasını ıstıyor. Aynı yazıda, cam eşya deposuna da pencereden girılmeye çalışıldığı yolunda bir ihbarda bulunuyor. îstanbul Valiliğinin isteği üzerıne harekete geçen Vakıflar Genel Müdürluğü, Pe ra Palas'a bir mufettış göndererek olaya elkoyuyor. Vakıflar Müfettişi, 1638 par ça eşyanm kaybolduğuna hukmederek yeddi emin Fe rit Muhayeş aleyhinde bir dava açılmasını sağlıyor. Ancak bu saptama bir sayı ma dayanmıyor. Mahkemenin tayin ettiği bilirkişi ise, müfettiş raporunu «muallel, noksan, çelişkili» olarak niteliyor. Bütün bu gelişmelere kar şın, Pera Palas'ın antika de ğeri taşıyan, taşımayan, kullamlan ya da hurdaya çıkmış, depolarda ya da salonlarda bulunan eşyaları, henuz tumüyle, resmî makamlarin denetimı altında sayılmadı eski kayıtlarl1 karşılaştınlmadı. 15.9.1982de Otel Müze olarak için deki antika eşyalarla birlik te korunması ve yaşatılması amacıyla» Kultür ve Turizm Bakanlığı tarafından kamulaştınlacağı ilân edilen Pera Palas'ın milyonlarca liralık antika eşyası, kamulaştırma işlemleri tamamlanamadan kaybolup gitme ya da çurüme tehlike sıyle hâlâ karşı karşıya. En cok satılan turistik esyamız •Bereket tanrısı,, Yalçın PEKŞEN 33 asırlık bir geçmışı oldugu sanılan ve vabancılar tarafından «God Bes Tanrı Bes» adıyla tanınan «Bereket Tanrısı» 33 asır sonra «bereket»ıni surduruyor. Fakat bu kez «bereket yağdırdığı» alan bıraz farklı... 16. 13 yuzyıldan ben Anadolu topraklannda yaşamış tum medenıyetlerde «Insanların çofialması yönünde be reket getirdiğine» ınanılan ılkel tanrı, bugun turizm ala nımtzın bereketı durumunda. Tunstık eşya satışı ile ugraşan kışı ve kuruluşlardan aldığımi7 bılgıye gore uİKemizde «Ali Baba» adıyla bılınen Bereket tanrısı heykellerı en çok satan turistik eşyalarımız arasında bulurıuyor. ASLI SELÇUK'TA Pıyasada satılan heykellere esin kaynağı olan Tanrı Bes» hevkelınin aslı şu anda Selçuk Müzesı'nde buluheykelın Esin kaynağı trafik mi? pHXdeg7bu Z nuyor ve bu ait olduğuIyon medeniyetine sabu kulenin içinde tam 60 değişik otomobil var, ama bınlerce nılıyor. Ancak cınsel organı ton beton kullanılarak yapılan 18 metre yüksek]iğındeki ile vücudu hemen hemen aykule heykel, Pans'ın güneyındeki Montcel Çağdaş Sanat nı boyda yapılmış bu tanrı Merkezi'nde yer alan yeni bir sanat yapıtı. Gerçekten daha heykellerinin benzerlerine ılk bakışta hayli «çağdaş» göriıntüleri akla getiren bu başka medenıyetlerde de heykel için iki aylık bir çalışma gerekmiş. (Fotoğraf: AP) rastlanıyor. Meydan Larousse Ansikloped;si «Tanrı Bes» hakkında şu bilgiyi veriyor: «Lohusalan ve dolayısıvla yeni doğmuş çocuMarı koruyan Mısırh tanrı. Yataklarm koruyucusu. Sahra'da kutsal boğalann gömülrlüeü meşhur yeraltı mezarhğında bulunuuştur.» • Benzer bir heykelin Istan bul Arkeolojl Müzesi'nde de bulunduğu ve bu heykelin karakteristik özellikleri ne6 Yasa uyarmca asaleti «otomatik olarak» deniyle IÖ. 137. asırlar arasında yaşamış Asur medeonaylanmış sayılan 3 yıllık iş müfettiş yardım niyetine ait olduğu sanılıyor. cısı Şefik Çalık'uı görevine, «asaletinin onp.yBu hesaplara göre Bereket Tanrısı heykellerinin yak!alanmadığı» gerekçesiyle son verildi. şık 33 asırlık bir geçmişi ve ANKARA (Cumhuriyet BüroBursa Grup Başkanlığı'nda ilginç bir öv^üsü var, su) Çalışma Bakanhğmda gorevli iş müfettişi yardımcısı İTALYANLAR bir süredir uygulanan perso Aydm S. Yalçmer'e Iş Teftış BAŞLATTI nel polıtıkasmda ilginç aşama Kurulu Başkan Vekili imzasıyModel olarak" alınan ve lara ulaşıldı. Mevcut olmayan la 8 ekim 1982 tarıhmde, «İki bir yönetmelik uygulanarak iş yıl üst üste olumsuz sicil al yaygın bir şekilde satılan müfettişi yardımcısı Aydın Yal ması nedeniyle bakanlık sicil çıner memurluğa atanırken, iş yönetmeliği ve iş teftiş tüzümüfettişi yardımcısı Şefik Ça ğunün ilgili maddeleri uyarmhk, uç yıl sonra asaleti onay ca» memurluğa ftandığı belırlanmadığı gerekçesiyle ışine son tıldi. Yalçıner, Kocaeli Bolge venldi . Çahşma Müdürlüğü'nde açık bulunan 8. derecenin 4. kademe \ sindeki kadroya atandı. 9 Memurluğa atanan iş müfettiş yardımcısı Yalçmer, Çalışma Bakanlığma yaptığı başvuruda, çalıştığı 2 yıl 8 ay 11 günlük hiz Deııiz metınde olumlu sıcıl aldığını behrtti. Yaiçmer, başvurusunda memurl»ğd mdırilmesıne ılışkin uygulamada dayanılan yönetmelığm var olmadığını şoyle anlattı: Dış Haberier Servisi , «Iş teftiş tüzüğünün diızenle Pransa'da devlete bağh olnıesi ile, müfettişlerin smava mayan «özgür radyolar»a yıl alınma koşulları sıralanmakta, da 100 bin franklık (yaklaçıkarılacak vonetmelikle ıniılet şık 2.5 milyon liralık) bir tiş yardımcılarının çalışnıa ve bütçe ayrılınca, bu yayın ıs ycterlik sınavına hazırlanma il tasyonları ayağa kalktı. kelerinı duzenleyen hükümler Le Point dergisinde yayın ungdrülınekte. sınavda başarısız olmanın sonuçları belirtii lanan bir yazıya gore gırtınektedir. Ilalhuki Bakanlık, is laklarına dek borç içinde tettış tüzüğUnün sözünü ettiği yüzen «özgür radyolar» yönetmeliği üç yılı aşkın bir su kızgınlıklarını şu şekilde dırc geçmis olmasına karşılık bir le getiriyorlar: «Sayın Ulaş türlu çıkartmamış, olmayan bir tırma Bakanı bize bu padüzenleme gerekçe gosterilerek, karıyer ve statüden başka, es rayı bütçe olarak ayıracağına, 'yaşamak için dile değerdc olmayan bir statüyü benim iznim bile alınmaksızui nin, deseydi, daha dürüst atanıa yolu seçilmiştir. Bakan bir davranışta bulunmuş o lığın bu işleminin yasa! bir da lurdu». yanağı bulunmadığı gibi dayanıEylul ayı sonundan berı lan gerekçelerin de lutanagı gülünç bir bi yoktur. Ayrıca iş teftiş tüzüğu hükümetin çimde yargıladığı, her tür niin öngördüğü yönetmelik dR yayınlanmadığı için Bakanhğm lü ekonomik yardım ve çcnel bir yönetmeliğine dayanı reklamın yasaklandığı bu larak, özel statüdeki iş müfet radyolar şimdilerde ayakta tişi yardrmcısının hakkında it> kalabilmek için büyük ug lem vapılnıasına olanak bulunraş veriyorlar. «Özgür rad mamaktadır. Bundan n^ürü Ba Asıl bizi üzen ne bilir yoların» tüm amacları kanlığm beni iş müt'ettişliğinmisin, dedi. Nöbetçi Makidolambaçlı yollarla, yasaden alarak memurluğa ataması nist. işleminin dayanağı yoktur.» lardaki boşlukları bulup, Ne? Bir karambol oldumu.. Karambol nedir ? 3 YIL SONRA iki trenin çarpışması.. Bir karambol oldu mıı mutla Adana Grup Başkanlığı'nda ka makinisti suçlu bulurlar. görevli iş mufettış yardımcısı Hele makinist öldüyse terkiŞefik Çalık'a goreve başladiK tan ııç yıl sonra 657 sayılı devlet ni kayt ederler.. memurları yasasmın 56 ve 57 O ne demek? maadeleri uyarınca asaletınm Tşine son verirler.. Düonaylanmadığı gerekçesiyle gö siinebiliyor nıusunuz, ölen revine son verıldiği bıldırildı adamtn işine son veriyorlar.. Adana Iş Mufettışlerı Grup (.eıide kalan ailesi daha da Başkanı Ayhaıı S. Cangüven, perişan olur.. ımzasmı taşıyan 21 ekım 1982 Lokomotıiı kullanan «Matarıh 2552 sayılı işe son verme kinist Muslugıı» denılen ireyazısır.da sözü edılen yasa mad ni kapattı. Hayalı fren tüm delerı devıet memurunun asale tekerlejcierdekı hızı kestı.. tmm onaylanmamasına yönelık. «Moderabl Musluğu»nu da Oysa, ıs müfettiş vardımcı Ça kapatarak dızel motorun lık, Çalışma Bakanlığı'nda 26 gucünü azalttı.. Tren ara ısekım 1979 tarihinde göreve baştasyonda durdu.. Istasyondalamıştı. Bu tarıhten sonra gekı hareket memuru, lokomo çen iki yıl içinde yasa uyarınc.i tıfe gelerek pencereden otomatikman asaletinin onaylan «Dispeçer Emri»ni verdi.. mış olması gereken Çalık'ın bu Makinist kağıda bakarak süre içinde olumlu sicil aldığı yardımdısma «Telaki olacağı ,^a belirlendl. mız tren yok.^ dedi.. Dispeçer omri, yol durumunu • bildiren pusulaymış.. Telaki olmak da iki trenin bir istasyonda karşılaşması demekmiş. Makinist, iki kısa düdük çaldı.. Hareket memuru yeşıl ışığı gösterdi ve tren yeniden yola koyuldu.. ANKARA, (Cumhuriyet BüroElektrik ocağmdakl çay sıı) KÎT'lere, yeni biçim ver da demlenmişti.. Çaylar içımeyi araaçlayan Yasa Tasan. lirken makinistlerden biri sı .ekonomik kuruldan geçti. şarkı söylemeye başladı: Bu hafta tasarıya son biçim Akşam oldu hüzünlenverilecek. KÎT'ler, «Devlet Adim ben yine. . nonim Şirketleri»nde toplanaYARIN: KABA TREN cak. Holding sayısınnı yedi GELMEZ M'OLA. dolayında olacağı sanılıyor. Bunlann, özel sektör gibi çalısmalaıı öngörülüyor. heykelin Efes harabeîerinde bulunmasına ve Selçuk Muzesı'nde sergilenmesine karsın. bunun ticari bir mal olabilecegıni ılk keşfedenler Turkler değıl îtalyanlar. Hey kelın fotoğraflarından plastık kalıplannı çıkaran îtalyanlar yaptıkları heykellsri kendi ülkelerinde pazarlamava başlıyorlar 1970'li yıllarda ülkemize gelen Italyan ların Selçuk Muzesi'nde özgün hevkele gosterdik'rri büyük bir ılsrivi farkeden bazı uyanık Turkler bu işe el atmakta gecıkmiyorlar. Kısa bir süre sonra da Tanrı Beş heykelcilikleri özellıkle tzmir ve Efes yöresinin en çok satan turistik eşvası dnrumuna geliyor, MUSTEHCEN BULUNMUŞTC IO. 13. yuzyılda .ilkel» Anadolu medeniyetleri tarafından yaratılan Tann Bes heykeli, IS yırminci yüzyılın son çeyreğinde en «geHşmiş» Anadolu medeniyeti sayılan Turkiye Cumhuriveti'nde «müstehcenlik» nedeniyle toplanıyor ve bunu ya pıp satanlar hakkında soruşturma açılıyor. Kapatılmış olan AP MSP koalisyon hükflmetindeki Adalet Bakanı Şevket Kazanm isteği üzerine soruşturmaya uğrayan ve hâlâ bu heykelleri yapın, satarak para kazanan Kapalıçarşı esnafmdan Ali Kemal Şener soruşturmayla ilgili şunları söyledi: «Polisler gelrliler. Dükkanda 100 150 tpne kadar heykel vardı. Tonlavıp lpr. Sonra soru<?tıırma Malıkpmeve çıktık. medp biz, 810 arka'1"'î bu işi ibracat if'n yaDtı*i"nzı, memlei^ete döviz petirdl&imizi sövleyerek kurtulabildik. Bu hevkelWin tari'ii eser oldu&unu da belirrtik.» Soruşturmanm sonunda yapanlar ve satanlar kurtuluyorlar, fakat Tann Bes heykellerinin kücük corukla rm elinde «sailana «allana» satılması yasaklpnıyor. Üc kürsülü fakülte, tek foölüm oldu, öğrenciler açıkta kaldı Tek fakülte için saptanan bölüm sayısı İstanbul Üniversitesi'nin üç fakültesi arasında bölüştürüldü. Asiye UYSAL Tek bir fakülte içm saptanan bölüm sayısı, İstanbul Unı versitesı'nde üç ayrı fakülte arasında bolüşturulunce, fakültelerın ıkisi birer bolumle yetınmek zorunda kaldılar. Siyasal Bilimler Fakultesi'nin çok sayıda oğrencısı, yeni düzenleme ile açıkta kaldı. YÖK, fa külteler ıçın hazırladgı tek tıp öğretım programlarmda alt sınırdan sonra ust sınırlan da belirledi. YÖK, «tktisadi ve tdari Bilimler Fakültesi» içm saptadığı yedi bölümü, bu adı taşıyan her hangi bn fakülteye sahip olmayan istanbul Universıtesı'ne uygularken; Malıye, iktisat, Sosyal Polıtika, Uluslararası ihşkiler, îstatıstık bolümlermi İktisat Fakültesı'ne, Işletme Bölümü'nu Işletme Fakultesi'ne, Kamu Yonetımi Bolümü'nü Siyasal Bilimler Fakültesi' ne bölüştürdü. Program açısmdan «Bfrleşik Fakültelere» ddaüşen üç fakültenm ana bilim dallarını belirledi. îşletme Fakültesi yöneticileri, kendilerine verilen ana bilim dallannm bünyelerine uygun olmadığını ve yetersiz kalarağını ifade ettiler. Siyasal Bilgıler Fakültesi'n de, yeni düzenleme nedenıyle çok sayıda öğrencinin açıkta ka!dığı öğıeniidi. Siyasal Bilimler ve îşletme Pakultelerının birer bölüme sahip olmalari nedeni ile, Dekanlan aynı zamanda Bolüm Başkanlığı görevlerini de üstlendıler. 20 Temmuz 1982 tarihinde Eesmi Gazete'de yaymlanan «Yüksek Oğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında Kanun Hiik mündeki Kararname» ile bir üniversitede bulunabilecek fakulteler yentden belirlendı. «Ekonomi», «tşletme», «Îdari Bilimler», «Sosyal Bilimler». «Sivasal Bilimler» veva «İktisat» ad!an altmdakı çeşıtlı fakulteler Kararname ile «tktisadi ve tdari Bilimler Fakültesi» adı altında bırleştirildi. j Kararname yaymlandığmda istanbul Üniversıtesi'nde ıkı ayrı tıp fakültesi olduğundan, bu iki fakültenin bırleştırılmesi veya birmm bir başka üniversiteye bağlanması bekleniyordu. Her biri Anadolu'da yeni kurulan bırçok üniversıteden daha büyük olan Cerrahpaşa ve îstanbul Tıp Fakülteleri, birleştinlmedıklerı gibi YÖK'üı: saptadığı tek tip ögretim programmı ayrı ayrı uygulayabildiler. iktisat, Işletme ve Siyasal Bilimler fakülteleri, kimi üğretım üyelerine göre «Büyük olmalarından», kımılerine göre, «tarihsel nedenlerden» kimılerine göre de «tartışmalann daha fazla uzatılmaması için» îktisadı ve Idari Bilimler Fakültesi adı altında birleştirilmedi. Buna karşılık, ayrı adı taşıyan fakulteler, YOK'ün Iktısadı ve îdari Bilimler Fakültesi ıçın hazırladığı tek tip Öğretım programı altında birleştirilerek program açısından «Birleşik Fakulteler» oldular. Teşkılat Kararnamesi çıkmadan önce 12 ayrı kursüye sahip olan Işletme Fakültesi, beş ana bılım dalmdan o!uşan tek bdlumlü fakülteye donüştürüldü. Fakültenin «hoşnutsuzluğu» üzerine ana bilim dallanna son olarak «kooperatifçilik» adı altmda bir dal daha eklendi. Prog ranu yme yetersiz bulan Fakül te yöneticileri, «Programın düzeltileceğini umuyoruz. Bir bek leyiş içiııdeyiz. Dtizeltilmezse bazı sorunlar cıkabilnS dedıler. Daha önce îktisati ve Maliye, Dış ilışkiler, Siyaset ve Idare olmak üzere üç kürsüye sahip olan Siyasal Bilimler Fakültesi dört ana bilim dalmdan oluşan «Kamu Yönctlml» adı altında tek bir boiüme donüştürüldü. Fakültenin çok sayıda öğrencisi, yeni düzenleme nedeniyle açık ta kaldı. Diğer fakülte!ere yatay geçiş içm girişimlerde bulunduklarını bildiren öğrenciler, bu kez de kontenian soru nu ile karşılaştıklarını söylediler. YÖK, tüm fakulteler için hazırladığı tek tıp programıarm alt sınırından sonra üst sınırını da belirledi. Fakültelere gon derdıği öğretım programlanna bir dipnot düşerek, her yarıyıl için bir tek zorunlu ders ekl"' "sk'erıni bildirdi. YÖK Başkanı Prof. Dr. thsan Doğra macı. 16 eylül 1982 tanhinde An kara'da yaptığı basın toplantısında, «Düzenlediğimiz ders programları öneridir. Bunun al tında ders vermeyeceklerdir. Ama, bundan fazla zaman ayırabilirler» demıstı. Bir iş müfettişi, olmayanyönetmelik uygulanarak memurluğa atandı Hükümet, bütcede herbiri icin 2,5 milyon ayırdı Fransa da özgür radyolar ayaklandı hem yayma devam etmek hem de bütçeden yararlanmak. Radyolar bu mü cadeleye tümüyle kendi lerini adamış durumdalar. Radyoların para kazanma yolları da bir hayli il gınç. Örneğîn Montpellier'deki «Tirnsah radyosu» tüm gün boyunca Rock müziği yayınlıyor. Bu aşagı yukarı herkesin hoşuna giden ve iyi kazanç getiren bir yol. Çünkü her dinleyıciye, 70 franga bir «dinleyici kartı» satılıyor. Bu kartl a, dinleylciler de çeşitli sinema, butik, plak evi ve diskoteklerde indırimli satışlardan yararla nıp, nisbeten daha ucuza eğlenebiliyorlar. Bu sistem korsan yaymlarda en çok tutulanı. Ayrıca plakevleri ve müzik orga nizatörleri ile iyı para kar şılığı yapılan anlaşmalar da var. 5Ekspresin en sonundaki yemeklı vagonda akşam servısı yapıiırken, en ondeki lükomotıfte de «röle dolabı» uzerınde «sofra» kuruluyordu Makinist yardımcısı, büyük sıyah çantasmdan çıkarttığı sef'jıtasım elektrık ocağma koyup karnıyarıkları ısıtı... Nobetını bıtıren makınıst zeytınyağlı pırasa getırmiş.. Lokomotıfl kullanan ma kınıs: ıse kumanda masasının kenarmda duran naylon torbadan çatal . kaşık çıkarttı.. Üç domates, bir baş soğan, dört sivrı biberi alumınyum çorba tabağmın içıne doğrayıp salatayı da bçn yaptım.. Makmıst yardımcısı «Bu salata hepimize yetecekmi?» dıye sordu. Lokomotıfı kullanan, «Hele bir yiyelim.. Yetmezse benim çantada iki domates daha var..» karşılığı nı verdi.. 24 bm beygir gücündekı dizeı lckomor.ıfm «markiz» aıiı verilen kumanda bölümünde yemek yıyorduk.. Duvarda «Azami hız 120 kilometre» ya zısı dikkatimi cekti.. Kilo metre saatine baktım 4O'!a gi dıyorduk.. Makınıstlere «Netlen daha hızlı gitmiyoruz..» diyerek onlara gbre oldukça «komik» bir soru sordum. Sen Boğaziçî Ekspresi'ne bakma dediler. Dünya ülkeleri arasında en yavaş tren Türkiye'dedir.. Bizim trenlerin saatteki prtalama hızı 20 kilometre olarak hesaplanmış.. En küçük ara ıstasvonunda bıle dururuz.. Sonra bir de yeni adet çıkarttılar trenler belli başlı istasyonlar da 1,53 saat durur. Bunu da yollardaki rötarları kapatmak için yaptılar. Dört saaatlik yolu tarife uğruna sekiz saatte gideriz.. Bir de yolda rötar fazla oldu mıı... Yemeğjmizi yerken konuşma sürüyordu: Bizler mektepU değiliz. Kömürlüde kürek sallayarak yetiştik. Hepimiz memuruz. En son 7'nin sonuna kadar terfi edebiliyoruz. Meslek Okulu'ııu bitiren makinistlere 2 bin lira teknik eleman parası veriyorlar, bize vermiyorlar.. Bizleri de her yıl meslek kursuna ahyorlar. Hem bu iş öyle mekteple öğ renilecek iş değil.. Demiryollarını kanş karış bilmek gerekir. Nerede geçit var, nerede «lönüş yapilacak, nerede tünele girilecek.. Bunlan gö zün kapah bilereksin.. Tam 17 senemi verdim ben demir yoluna» Maktnlstler trenin fedaisldlr. Bizler iki ray fizerinde giden delilariz.. Şu anda kar Makinistler uyumamak için kendilerine iğne batırıyorlar Lokomotifin azami hızı 120 kilometreymiş.. 40'la gidiyorduk.. «Daha hızlı gidemez miyiz» dedim, makinist güldü ve «Bizim trenlerin ortalama hızı saatte 20 kilometre olarak hesaplanmış..» karşılığını verdi. «Bizler iki ray üzerinde giden delileriz. Makinistler trenin fedaisidir.. Tren kazasında ölen makinisti suçlu bulup işine son verirler..» şımıza bir şey çıksa, yola taş duşnıuş olsa kaçacak yerimiz yok.. Makinistin ikinci bir görev alması için 16 saat istirahat etnıesi gerfkir ama bu kural pek uygulanmaz.. iki gün uykusuz bile olsan sana ış verildi mi gideceksin. Yoksı cezayı yapıştırırlar.. Lokomotifı kullanan makinist ayağa kalktı.. Cekevinin etek ucundan bir toplu acıdan uykumuz dağılsm diye.. Eampayı çıkıp düz bir ara zıye girdık.. Projektorün aydınl3ttığı kadarı ile dümdüz rayların üzerinde gidiyorduk. Fakat tren alabıldığine sallanıyordu.. Sallantının nedeni rayların bakımsızlığıymış.. Yalnızca raylar bakımsız olsa iyıymiş.. Bir de tünellerm, köprülerm durumu varmış kı ıçler acısı... Falkland savasına * katılan "Uganda,, okul gemisi İzmir'e geldi İZMİR, (a.a.) Ingiltere ile Arjantin arasındakı Falkland savaşı sırasında îngilız hukumetı tarafından el konularak hastane gemisıne dönüştürülen unlü okul gemisi «Uganda» «terhls» edildikten sonra çıktığı ilk seferinde îzmir'e geldi. Gemide eğitimlerini sürdürmekte olan 940 öğrenci öğretmenleri taratmdan tarih derslerinin verıleceği, Efes ve Bergama harabelerine götürüldüler. Yaslan 1115 arasında olan lngiliz öğrencilerin Türkiye' de sosyal yaşam ve Anadolu uygarlıklan derslerini yerinde yaşayarak öğrenmelerinin plan landığı bildirildl. Yetkililer Uganda'nm 10 yılı aşkın bir süreüir yılda iki defa Türkıve'ye geldiğini aneak bu programının Falkland savaşı nedeniyle aksadığını söy lediler. Uganda'nın ikinci kaptam Jeff dark, geminin Falkland sularmda 113 .gün süre ile gö rev yaptığını ve savaşta yara lanan 150 Ariantin askerl ile 590 îngilizin tedavi edilerek îngütereye getirildiğini söyledi 4 saatlik yolu tarife uğruna 8 saatte gideriz iğne çıkarttı.. Ağzındaki lokmayı bitınp, «Bu iğne ne ise yarar biliyor tnusun?» diye sordu.. «Ne işe yarar?» diye bir soru da ben sordum.. Yerine oturdu. .Rampa çıkan lokomotıfe oiraz daha hız verdi.. «Bu iğne» dedi, «Uyu mamamızı sağlar.j» Yardımcısı soze kanştı: Fazla uyknsuz olduğumuz zatnanlarda bacağunıza !ğne batmnz.. Batınnı ki, Elmalı . Knrbağab arasındaki yed'nci tunel kayıyor, bir gün bir trenin başını yiyecek.. Tecer • Kangal arasındakl Deliktaş tüneli je olojik araştırması yapılmadan ihale edilmiş, trmak gibi su çıkıyor içinden.. Fevzlpaşa'dan Malatya'ya gelişte 156. kiiometredeki tünel kayıyor. Saymakla bitmez.. Yemek bitmişti.. Elektrık ocağında çay demledıler. KIT tasarısı son seklini alıyor