19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 KASIM 1982 KÜLTÜR YAŞAM Cumhuriyet 5 Ç haftanın sanat çizelgesi sergi RUDOLP Hradil grafık sergisi, Mimar Sinan Üniversitesi Os ZEKİ Kral resim sergisi 2 Ka man Hamdı Salonu'nda yarm sım salı günü Nişantaşı Tiglat açılıyor. Sanat Galerisi'nde açüıyor. Seı HAYRI An resim sergisi Cad gi 22 Kasım'a kadar açık ka debostan Kökten Sanat Galerilacak. si'nde ızlenebilir. OMER Uluç resimlerinı Maçfca İLGEN Akçaylı, otuz adet por Sanat Galerisi'nde sergilemeyı selen çalışmasmı Akbank Ossürdürüyor. manbey Şubesı'nde cuma akBEBEK Akbank Sanat Galeri şamına kadar sergiliyor. si'nde Ata Refiğ'in markötri BEBEK Yapı Kredi Sanat Gasergisi sürüyor. lerisi'nde Şerif Günyar'm seraŞEFIK Bursalı resim sergısi mik sergjsı 5 Kasım cuma akUrart Sanat Galerisi'nde 4 Ka şamı kapamyor. sun perşembe günü açılıyor. OJENÎ Danon'un resim sergıÜMÎT Y/aşar Sanat Galerisi'n si Erenköy î ş Sanat Galerisi'nde Atıf Uzbilen'in ağaç oyma de sürüyor. sergisi ızlenebilir. REZZAN Şenocak'ın 15. resım CADDEBOSTAN Güzel Sanat sergisı 5 Kasım'da Hobi Sanat, lar Galerisi'ndeki Çoban Res Galerisi'nde açılryor. sam Kadır Can'ın resim sergi NtŞANTAŞ Akbank Sanat Gasi oumartesı günü fcapanıyor. lerisi'nde Giinay Sağın, Nejat SALÎH Acar'ın resim sergisi Gönenç ve Ulvi Soyaslan'ın kar Hobi Sanat Galerisi'nde 4 Ka ma resim sergisi 16 Kasım'a sım'a kadar açık kalacak. kadar açık. CAFER Bater resimlerini Nişantaş Galerı Lebrız'de sergıli ANKARA EŞREP Uren'in Evrensel Sanat yor. BEMZİ îren resim sergisi Si Galerisi'ndeln resım &ergisi bu raselviler'dekı Galeri Bakraç'da hafta da Izlenebilir. ELIP Nacı'nın resım sergisi cusürüyor. SEBAT Antay • sedal Antay fo ma günü Evrensel Sanat Galetoğraf sergisi bugün Devlet Gü risi'nde açılıyor. zel Sanatlar Galerisi'nde açı BELK1S Kınkoğlu ve Hüsnü Güler'in resim sergileri Ue Halıyor. TOPKAPI Sarayı Türk, Süsle mit Yalçm'ın fotoğrat sergisi me Sanatlan Kursu'na katılan Iş Sanat Galerisi'nde sürüyor. lann yapıtlarmdan oluşan ser Sergiler 12 Kasım'da kapanagi bu hafta da Topkapı Sara cak. NECMÎYE Gönenli'nin resim yı'nda ızlenebilir. ERENKÖY Iş Eanat Galerisi'n sergisi Turkuvaz Sanat Galeridekı 12'ler Grubu Karma Re si'nde perşembe gününe kadar sim Sergisi bıı hafta sonuna gezilebilir. HAMÎT Görele resim sergısı kadar açık. Turkuvaz Sanat ETİLER Akbank Sanat Galerı cuma günü si'ndeki Işıl Özışık suluboya Gaîerısi'nde açılıyor. resim sergisi 12 Kasım'a kadar DEVLET Güzel Sanatlar Galerisi'ndeki 43. Devlet Resim gezilebilir. H ü v ü k t e k i Nar A â a c ı Y S R K M 1 AA E A 7Sabaha kadar kanh yaş akıtmış gözlerinden. «Cennet, Cennet, diye sabaha kadar cagırmış. Gün ışıyıp gavur müslütnan belll olunca, varmış bir yere ki ne görsün! Bır çukurda bır yıgın ak kemik. Bir yanda da kızın kara yılan gibi mor beliklerî. Bir yanda da yırtık, parça parça giyitleri... Oğlan bunu görün ce aklı zıvanadan çıkmış. Kızı sinekler parçalamış, sinekler yenıis derler. Vabalı günahı söy lcyenin boynuna...» Hbsük: <Doğru.» dedi. «Şimdi ateş olmasa şu sinekler bizı parcalamaz mıydı?» Memet: *Ttim tüm yerlerdi blle.» ^ Aşık All: «Oğlan oturmus ak kemiklerin karşısma, belikleri almış eline. bir ağıt yakmış.» Hösük: «De,» dedi, <de, gözüne kul olduğum Aşık.» Aşık sazı döşüne çekti. Sazın üstüne yumuldu. Ver etti. Saz diller döktü, Asık söyledi. Bir sesi vardı Aşığın, hani Veyselin sesi gibi, adamı yakan Aşık söyledi, ötekiler dondular kaldılar. Ağızlarından ah'dan baş ka bir şey çıkmadı. Türkü bitti. Aşık Ali: «jşte,» dedi, «oğlan ellne almış kızm mor bellklerini, düşmüş Çukurova nın köylüklerine. önüne gelene derdinl döker. ağı dını söylermiş. Görenin yüreğini parça parça edermiş. Düşman başmdan ırak...» Sonra Aşık coştu. Ver etti sazın döşüne. lyice sazın üstüne yumuldu, bır topak kaldı. Beş yaşında bir çocuk kadar kaldı. Gür yanık sesi gecenin karanlığında dalga dalga tekmil ovayı doldızruyordu. tniyor, çı kıyor, kızıyor, ağlıyordu. Dert üstüne söylüyordu, aşk üstüne, ölüm üstüne, yokluk üstüne, verem üstüne, sıtma üstüne, bebeler çocuklar üstüne, yalnızlık üstüne, gurbet üstüne söylüyordu. Kızılırmak, Seyhan, Ceyhan üstüne söylüyordu. Çukurova üstüne, sinek üstüne, gavur motorlar üstüne. Harap ola tiyatro DEVLET Tiyatrosu'nda, salı ve çarşamba 18.30'da «Yanlış Yanhş Üstüne» Oda Tiyatrosu'nda. «Kösem Sultan» cuma 20 30'da Buyük Salon'da. «Barış Gezegeni» cuma günü 11.00'da Oda Tiyatrosu'nda. «Eosınersholnı» cuma günü 15.00'de Oda Tiyatrosu'nda. «Rita» cuma günü 15.30'da Konser Salonu'nda. ŞEHİR Tiyatrolan'nda «Kralın Kısragı» Kadıköy'de cuma 21.30 ve cumartesi, pazar 15.30 ve 19 00'da. «Münasip Beyin Dünya Evi» Üsküdar'da çarçamba, perşembe, cuma 21.0ü ve cumartesi 15.30 ile 19.00'da. «Perde Açılıyor» Tepebaşı'nda cuma 21.30, cumartesi, pazar 15.30 ve 19.00'da. «Hafta Başı» Fatih'de çarşamba, perşembe. cuma 21.00'de, cumartesı 15.30 ve 19.00'da. «Hürrem Sultan» Harbiye'de cuma günü 21 00 de. cumartesi, pazar 15.30 ve 19.00'da. «Avanak» Harbiye'de çarşamba ve perşembe günleri 21.00'de. NOKTA ile Virgül Tiyatrosu, Kocamustafa Paşa ÇeyİZMİR re Tiyatrosu'nda Sadık Şen BEDRİ Rahmı Eyüboğlu resim dil'in «Çılsrın yengre»sinl sergisi Püzen Sanat Galerisi'n pazar ye pazartesi dışında de bu hafta da devam ediyor t ş Sanat Galerisi'ndeki Bedri her gün 21.15"de. çarşamba Kökten resim sergisi 12 Ka ve cumartesi 15.15'de. pazar günü 15.15 ve 19.00'da sra'a kadar gezilebilir. FATMA Tühn Oztürktin Vakko oynuyor. Sanat Galerisi'ndeki resim serTUNCAY özinel Tiyatrosu çisi perşembe günü açılıyor. «Te Kürküra Ye» adlı oyuun her gün 21.15, cumartesi 15.15 ve 21.15, pazar 15.30 \'e 19.00'da sergiliyor. LEVENT Kırca Tiyatrosu, Kenter Tiyatrosu salonunda «Aşağı Yukarı» adlı oyu nu her gün 21.30, cumartesi 18.30 ve 21.30, pazar 15.30 ve 18.30'da oynuyor. ANKARA Sanat Tiyatrosun da «Resimli Osmanu Tarihi» 2 kasım ve 5 kasımda saat 20.00'de, 6 kasım cumartesi saat 15.30 ve 18.15 de. «Küçük Adam N'Oldu Sana» adlı oyun ise 3 ve 4 kasım günleri saat 20.00'de. BÜYÜK Tiyatro'da «Ya Devlet Başa Ya Kuzgun Leşe» 2, 5, 9, kasım günleri saat 20.00'de. KÜÇÜK Tiyatro'da «Daha Dün Gibi» 2, 3, 4, 5, 6 kasım günleri saat 20.00'de, 6 kasımda ayrıca saat 15.00'de. ODA Tiyatrosu'nda «Gölge Ustası» 3, 4, 5 ve 6 kasım günleri saat 18.00'de. YENÎ Sahne'de «Görtiş Kutlama Çağn» 2, 3, 4, 5, ve 6 kasım günleri saat 20.00'de, 6 kasım cumartesi ayrıca 15.00'de. Heykel Sergisi kasım ayı sonuna kadar devam edecek LEONARDO Sanat Galerisi'nde Cevat Erkul'un ölümünün bırinci yılı anısına düzenlenen sergi 5 Kasım'da sona erecek Galerıde daha sonra Istanbullu sanatçı Reha Yalnızcık'ın sergisı açılacak. VAKKO Sanat Galerisi'nde 3 Kasım'da Zanit Büyükişleyen'in sergısı açılıyor Sergi 30 Kasım'a kadar açık. AftTISAN Sanat Galerısi'nın Aşağı Galeri bolümünde 527 Kasım farihleri arasında Haydar Durmus'un resim sergisi var. SANATEVI Galensı'nae GöKkuşağı Grubunun vıtray, porselen, siisieroe ve baskı çalışmaları sergisi 2 Kasım'da sona erıyor. Galerıde 6 Kasım'aa açılacak olan Mehmet Uzel in kışısel resım sergisi 20 Kasım'a kadar sürecek ÇOBAN Ressam'ın 24. kişısel sergisi 1 Kasım'da Turk îş Güzel Spnatlar Galerisi'nde açılacak ve 15 Kasım'da sona ere cek. PRANSIZ Kültür Merkezi'nde Duvar Resımleri Seıgisi 6 Kasım'da açılıyor. AYLA Hüngen Seli'nin Türk Amerik2n Derneği Sanat Galerisi'ntleki sergisi 6 kasıma kadar uzatıldı. £ İSTANBUL İSTANBUL İşte, oğlan eline al mış kızın mor beliklerini, düşmüş Çukurova'nın köy lüklerine. Önüne gelene derdini dö ker, ağıtını söylermiş. Q Dert üstüne söylüyordu, aşkı üstüne, ölüm üstüne, yokluk üstüne, verem üstüne, sıtma üstüne, gur bet üstüne söylüyordu, £ İçinden geçtikleri köyün adı Akköydü. Yıkık, otları eskimiş, kamışlan dökülmüş tezek yapıştmlı huğlar hüyüğün yamacma gelişigüzel serpistirilmişti. du yaşlı. Memet: «Urumdan gelip iş ara maya gidiyoruz,» dedi. Yaşlı adam: «Iş kaplanın ağzında,» dedi. «Alabilirsen al.> Memet: «Buluruz inşallah.> Yaşlı adam: «Çukurova bildiğln Çukurova değil, yer gök traktör oldu.» Aşık Ali: «Allah eslrgesin fakir fıkarayı.» dedi. Yaşlı adam: «Amin amin, demi cümlemizi...» Memet: «Sağlıcaklan kal.» dedi. Yaşlı adam: «Bizim Velinin yatmış bir ekini var,» diye onların yoluna çıktı. «Yatık ekini makina blçemez. Siz dağlılar iyi ekin biçersiniz.» Memet: «Çok iyi biçeriz.» Hösük: <'Biçeriz.» Memet çocuk: «Ben de biçerim,» dedi. «Boynuzu çangal, ay gîbi...» Aşık Ali: «Sen ds biçersin,» dedi. «Niçtn biçmeyesin, neyin eksik ki?» Yaşlı adaro önlerine bir çocuk katıp onlan Velinin evine gönderdi. Çocuk: «Veli Ağa,» dedi, «bunlan sana baban saldı. Bunlar var ya, ekini biçecekler. tyi biçerlermiş Baban öyle söyledi. Tıpkı blçerdöver gibi. Yaaa...» Sonra, kara, yırtık donunu çeke çeke uzaklaştı. Veli: «îyi geldiniz,» dedi. «Bir ekinim var, yatık. Makina biçemiyor. Hiç bîr makina.» Memet: «Biz biçeriz.» Veli: .. <Kaça biçersîniz?» Aşık Ali: «Bir görelim tarîayı hele.» Bir su içtikten sonra, tarlanm başma vardılar. Ekin yirmi dönüm kadar bir buğdaydı. Hasır gibi yere serilmiştl. Dik duran bîr tek başak bile yoktu. Aşık Ali: «Vay,» dedi, «batmış.» Veli: «Vermezse vermez,» de di. «Içine kaplan glrse sökemezdl. Kısmet, kamış gibi buğday yattı. îyî ki geldiniz.» akan zaman, duran zaman melih cevdet anday Şiirin Sürekliligi ANKARA iir, bilinen sözcüklerle bilinmedik sözler kurmaktır. demiştim bir yazımda. Bunu, bilinen sözlerle bihnmedık imgeler yaratmaktır biçimınde de jrurütebılinz. Amacım, şiirin tanımını aramak değil, şiir kadar değişik tanımlan kaldıran başka bir sanat yoktur belki de. Bu komıdaki güçlük. dilin, bır anlaşma aracı olarak kavramnesne ıliçkisi olmasından kaynaklanır. Düzsözün ne zaman. nasıl şiire donüştügünü bi r gız gibı gormo eğilimi sanmm. bundandır. Dıl. belkı de, başlangıcında şiırdi, iöz Şiirdsn çıktı. Bu açıdan bakarak, bir ozanı en ÇOK duşünduren Konu. sözle şiir aras'.ndaki ilişkidır. dense yanhş olmaz. Ozan S kımı zaman sözün en an alanına iner, kimi zaman da onu çı^mndan çıkanr. Ikisi arasında bir ıçldip gelmedir ozar.'n 1 'sertfveni.' Orhan Veli dtte R*rekseme g'östermeyen bir sii r özleminl bu yüzflen duymuştu sanırım. ölçülü uyaklı sözün şiir sanılması çıldırtır ozanı. Ama bunda öTçü ile uyağın bir suçu yoktur. Ilk şiirlerim ölçülü uyaklı idi: sonr«», dÜ7fincesini (disiolinini) kenr^ns ösarü mantı&ında aravan şüre yöneldlm Sözse. lisi. earip döneminin baçlannda va?dtğım. Havvanlar konuşmadıkları îctn Kîmbilir ne eıizel flüşilntirlpr Tıokı ellerimiz eribi.. dive başlayan köcük silrimdeki an'am, bilimse! olarak kolayca çürütülebiİTr; çünkü konusma başiamadan önceki 1nsan döşüncesinin ancak bir bulutsiıva (nebulava) ben7eyebi1eceğini söylöyorlar ça&daş dilbHimcîler: ama benim o şiirde bilimsel gerçeklere uvgun bir söylemi dile getirmek amacinda olmadı&ım anlasılsm yeter. Yn nedir? Onu başka türlfi açıklayamadrğım Için yazdim o şiirl Ama sonralan. alısıiagelmls siir düzenceierinden bir korkum katmadıgım anladıgımdan tnıdır. bilmlyorum. yoksa onian yenmelr buvrushjma almak. kpndim© sıkı sınırlar koyarak da şürin sözünü bulma inadımdan mıdır. Tohum Senin Tohum şiirinden esinlendişlirlni yazdim. Belki de eski bir 8?le ğiml gordün değil mi? dedi.. mimdi bu Siir sanatî. tarihinln deneyTm«Bahar Gökleri» şiirindeki; leri içinde öylesine bir çeşitlilik kazanMeltetn mi ki bu esen. renfe mi ki, mıştır ki, bunlan defeer sıralamasma r?arkı mı ki? di7mek yanlıç olur. Rcasso'yu unutmaŞu dağdan aşagı ak bir bulut yahm. salkımı ki Garlp şiirinî boşlama fdf bu kuşkuIçime bir buruksu sarhoşluk suz. Yayımlamadan önce klmsey* okuakıtmada. mamıştım. Tohum. Mehmet Kemal'in Düşler mi ki şu burcu burcu kokan sadece bfr sayı çıkan Meydan dergisinhavada de yaytmlandı. lS48'de. fslmdi ayını buRenk mi ki üzerimden akaduran lamıyorum) Ve çeşitli tepkiler dofturdu. bu nehir? En yakın arkadaşlanm. yersiz buldular parçası ile, Tohum şiirindeki. bu girisimimi Içlerinde. heyecanla eviAnladım farkı neden sonra m© gelip. Garip akımı anlayışından uTohumdan başka şeymiş bîtkl zaklaşmamam gerektiğini sövleyenler Bu küçük deli fişekteki oldu Bu sözlerin beni ne denlî duysruNe ki? Ağaç mı allı pullu landırdıgıni şimdi çok Ivi ansıyorum. Yoksa ayrık mı, başak mı ki? Sanki arkadaslık. birüktelik. şiirin bir parçası arasındakl ses benzerliğinden ozana 7or!adı£ı yeni bir deneyimden *a söz ediyordu Muhlp, büyük bir ozan ha deererli idl Hani RÖ7İerim yasardı de olduğunu bildiği için bana bunu sövlesem yanlıg olmaz Garip akımından ftrö mekte bir sakınca bulmamıştı. Böyle rü tarihin icrtne erirdiğimi7 duy^usunu îtk düşündüğümü söyledim kendisine: sono gün yasamışımdır. Tnsan ne bileîn! ra da Tohum'un o bolümünde bir divan MevHan dprerisi cktı&ında, Sabah^t beytinden esinlendiğlmi anlattım. O beytin Evtıbnğlu Paris'te idl: okumus, ba ti. Hocam Halil Vedat Fıratlı'mn evinde, na «Mpydan do1u<iu şiirlndpn fiturö «senf sanırım Hasan Âli Yücel'den dinlemişfeutlanm» diye vazdı Sonrs da Yenî U tim. Kimin olduğunu şimdi bulamıyofuVlar dprKi'îinrf© basılan «Sifrin Yapısı» rum. adlı makBİe<?îndB Tohum'u uzun U7un Gözlerin şlvede ebrun ile hembaz anlatti basımı sfi&n erdiren s67İer sövmı W İpdi Sa£ nlsun dîvpmevere&'m lcin fızNeyl H şlve mf ki cevr mî ki eiiniim O Sabnhntfin ki. Garip siirinin naz mı k) r»o<îtplflpvirilprindanfjir. hîc radıresmndı Şiir sknatının sürekliligi böyledir iştsm tersine onu benîm doru te. Tohum şiiri, nedense polisi kuşkuyayımlanmaRindan ne kadar landırmış, Mehmet Kemal'i çağınp sorsonrn idi simdi bulsmnm Ypnişphir'de, guya çekmişler, yazdı bunu. Belki de Ki7ilpy'da RtîVet diye bir meyhane var ondan dlnledim, şiirin o bölümündeki dı. bir nksarn ornda ayakta ic'yordum, «deli fişek» sözünün altım çizmişler YılAhmct Muhîn Dffinas yanırna ereimiş, lar sonra bir çiir kitabımdan ötüru, Isomu7iımfi dnktındu tanbul'da Ağırceza Mahkemesîne çıka Ynni giirimi oirudun mu? diye nldığımda. o şiirin tümden ele alındığını gördüm. Şöyle bitiyordu: sordtı hana O eürıiprde bir dersride yayimianan Kîm bilecek, kaoalı kutu, • Rahar GöUİprip sdlı şiirdi sordusru. Ama bulut, yağmur bulutu Gelir karanr nerdeyse, Okudum. çok sevdim, kutlanm, Tohum altta nefes nefese dedim Kulağı gökgürultüsünde. Ahmet Murrip Dıranas: sı dünya üstüne, mor sümbüllü, sürmell geylkli, karh dağlar üstüne söylüyordu. Toprak üstüne, zulüm üstüne söylüyordu. Ta şafağa kadar söyledi. Tan yeri sırmalamr. seherin yelleri eserken sazmı usulca yamna koy du. Ondan sonra da ağzını açıp bir söze varmadı. Yalnız, yüzü rahat, mutlu bir ışıltı içindeydi. «Aşık,> dediler, «Allah acı göstermesin, yokluk göstermesin sana. Tuttuğun altın olsun.> Oradan ayrıldılar. Arkalarında bıraktıkları ateşleri daha yanıyordu. Sonra görünmezlere karıştı. Uzaklarda lncecik bir duman tüttü durdu. îçinden geçtikleri köyün adı Akköydü. Yıkık, otları eskimiş, kamışları dökülmüş tezek yapıştırılı huğlar hüyüğün yamacına gelişigüzel serpiştirilmişti. Arkalanndan üren bir köpek sürüsü geliyordu. Yıkık bir huğun önünden geçerlerken, gözleri şipidik şlpidik, çapakh, beli bükülrrıüş bir yaşlı adam onları çağırdı. «Merhaba,» dedi. «Merhaba,» dediler. «Nereden gelip, nereye gidiyorsunuz?» diye sor SÜRECEK ' ! VALLAHİ SOKAK KÖPEĞİ HAK U*. HADDİMİ BİLMELİyİM. BU KAPKARANUK ZİMDAM GİÖJ WDA BİTEVİyE GECEN XÛ$Ar*1 HAKKINOA NE yÂZABiLİ GEhiÇ OGLAN FARE OEMİR IZQARADAr>l RENGARENK GÖKyüZÜISlE BAKTI. DİŞİ F/İRE GÖZLERİ YASU *BiR GÜN MUTLAKÛ KAVUŞACAĞIZ SEV6İÜM" DEDİ İ . . . DED tfT> A o ^ KİMKİME BehlcAK \
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle