Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 12 7 EKİM 1982 Prof. Dr. Feridun Ergin, secîm sistemîne ilişkin görüşlerinî Cumhuriyef e anlattı: Seçim sisteminin yasalara bırakılması ülkemizde iyi sonuclar vermıyor Prof. Ergin: «Nispi temsil sisteminde ayarlanmış birkaç yüz delegenin desteği milli iradenin yerine kaim olabilmektedir. Aday belirleme yönteminin değiştirilmesini, seçim bölgelerinin yeniden düzenlenmesini ve nispi temsilden vazgeçilmesini önermekteyim» dedi. Necdet DOĞAN Danışma Meclisi Anayasa Komisyonu üyeliğinden ıstıfa ederek Üniversıtedeki görevme donen Prof. Dr. Feridun Krçin seçım sitemıne ılışkin görüşlerim anlattı. Prof. Ergın, «jday belirleme yönteminin politikı seviyesiııi ve parbmento kalıtestni etkilediğine» ışaret ettı. Feridun Ergin «dar bölge değil daraltılmış bölge ve çoğunlıık sistemi»m tercıh ettığını belırttı. Danışma Meclisi üyeleri Ender Ciner ve Orhan Baysan'm geçtığımız günlerde bnerdiklerı seçim sistemi modelinin «incelenmesi ve tartışılmasmda yarar gördüğünü» belirten Prof. Dr. Fendun Ergin'in Cumhurıyet'ın bu konulardaki sorulanna verdiği yanıtlar şöyle: Anayasanın yakın günlerde kesin şeklini alması brkleniyor. Siz Danışma Meclisinde, seçim sistemi esaslannııı Anayasa'da trösterilmesi çerektiğini ısrarla savundunuz. Seçim sistemi ile rejim istikrarının birbirine bağlı olduğu artık anlaşılmış bulunuyor. Ancak Türkiye koşullarına hangi seçim Msteminin uygun olduçu 3raştınlırken, »örüşler ayrılıyor. Seçim sistemine ilişkin düşüncelerinizi açıklar mısmız? F. ERGtN Kanımca, seçim sisteminde üç yönlü blr re•form yapılmasına ihtiyaç vardır. Aday belirleme yönteminin değiştirilmesini, seçim bolgelerinin yeniden düzenlenmesini ve nispî temsılden vazgeçilmesini önermekteyim. Seçim sistemi esaslannm Anayasa'da gösterilmeyerek daha sonra çıkartılacak kanunlara bırakılması, memleketımizde iyi sonuç vermemektedir. 1961 de işlenmiş hatamn bu sefer de tekrarlanmamasım temenni etmekteyim. Aday belirleme yöntemi, uzun yılardan beri sayısız şikâyetlere yol açmıştır. Siz, bir konferansmızda, değerli elenıanların politikaya kazanılmasını ve politikada tutunmasını engelleyen bir tür Greshara Kanunundan söz etmiştinlz. tktisat. cıların «kiitü para, iyi parayı kovar» özdeyişiyle ifade ettiklerl Gresham Kanununu andıran bir duruma politika sahnesiıııle de rastlandığını söylemiştiniz. Milletvekilini iş takipçisi ve meııfaat grupları temsilcisi olmaktan kurtaracak ve ehliyetli kişilere parlamento yolunu açacak bir seçim sitemi gösterebilir misi © İdeal seçim sistemi F. ERGİN Dbrtbaşı mamur bır seçim sistemi yoknır. tdeal bir seçim sistemi, henüz icat edılmemiştır. Konuva gerçekçı ve pratık bir yaklaşımla eğılmek yanlısıyım. Adav belirme yöntemım ıkiye ayıralım: parti genel merkezi kontenıan aciaylarının seçilmesi ve seçım bolgelerinde yapılan aday yoklamaları. Once, genel merkez kontenjan adayları uzerinde duralun. Partilerın başarılarında, lider çevresmin ınkâr edılemeyecek bir rolü vardır. Parlamento faalıyetınde ve devlet yönetiminde hızmetlerınden yararlanılabilecek ehliyetli ve tecrübelı nışılerı, partiler Diyojen'ın feneriyle aramak zorunluluğundadırlar. Mahallî aday yoklamalarını kazanarak milletvekili seçılenlern daha az değerli olduklarmı düşünmüyorum. Ancak vakın geçmışin tecrübelen, politika kadrolannda kalite sorununun 'layatî önemiru ortaya çıkarmış bulunmaktadır. tktidarı ve ana muhalefetı temsil edecek partilere genel merkez konten)anıtrdan yeterh sayıda milletvekili çıkartmak olanağı temin edilmes;nde yarar görmekteyim. Genel merkez kontenjanmdan çıkacak her mıletvekiîı, mahallî aday yoklamasmdan gelebilecek birinin yerini alacaktır. Parlamentolarda çoğunluk, mahallî aday yoklamasını ka^anarak seçümiş kimselerdedir. Seçim sisteminin düzenıonmesi kanunlara bırakıldığında, kurucu meclislerin ve parlamentola rın doğal eğılimleri, genel merkez adaylan kontenjanını daraltmaya yönelıktır. Mahallî aday yoklamasma gelınce.. Yoklamada ov kullanan delegeler, genellıkle aday olacak kişinin ış takip etme becerısi ni. harcadığı parayı ve sağlayacağı çıkarları hesaplamaktadırlar.. Menfat hesaplarımn ve ödünleşmenın adaylık yanşmasmda oynadığı rolü, yoklama organizasyonunda oy tabanım genışle terek sırurlamak olanağı vardır. Aday yoklamasında iki bın kişmin tercıhme yön vermek, iki yüz kişiyı ayarlamaktan çok daha zordur. En az bir yıldan beri kayıtlı ve aidat ödenuş bütün partılilere seçım bolgelerinin aday yoklamasında ov kullanmak hakkı tanınması, bır çözüm teşkıl edebılir. Bazı siyasal bilimciler, seçim sistemi ile aday kalitesi arasmda bir etkileşme olduğunu ileri sürüyorlar. Bu görüşe siz de katılıyor musunuz?.. PROF. ERGtN Danışma Meclisi üyeliğinden istifa eden Prof. Dr. Feridun Ergin, tstanbul Üniversitesi tktisat Fakültesi'ndeki cğretim üyeliği görevlne döndü. • Sedat Yüdıncı (l.Ü. Müh. Fak. Jeo. Fiz. Müh.) Bir yandan, cahillikle mücadele ve ,okuma oramnın artınlması amacıyla tüm olanaklar kullanılarak genel bir okuma yazma seferberliği başlatılmakta ve bu ış için kurslar açılmakta, ote yandan ise öğrencılerm en doğal hakkı olan okuma hakları ellerinden alınmaktadır. Yine bir yandan Üniversitelere fazla öğrenci alınarak öğünülmekte, öte yandan başı eğık bmlerce oğrencı, buyuk umutlarla gırdıği okullarmın kapılarmdan atılarak cezalandırılmaktadırlar. Tum oğrenim gençlığınde üzgun, dusunceli ve kargaşalı bır bekleyış hukum surmektedır • Eülent Fidan (K.U. Ziraat Fak.) Ben 3. sınıfın devamını tamamlamış, eski yonetmeliğe gore 1 ve 2 sınıf derslerini vererek 4. sınıta devam hakkmı kazanmıştım. Kımin neyi amaçlayarak çıkardığı bizım ıçın belli olan yonetmelik sayesınde 4 smıfa devam edemiyorum. Eğer «ekimde sınav hakkı tanıdık» dıyen olursa, gelsinler bu moral ile kendileri gırsınler ekim sınavlarına. B A. Murat Başkent (ODTU Fen ve Ed. Fak.) Sosyal ve ıktısadı bilımler alanlarında oğretım yapan fakultelerde uyjulanan tum programlar ıptal edilerek YOK'un hazırladığı tek düze program uygulanacak. Anlaşılan YÖK yetkilıleri bu son kararla geleceğm toplumbılimci ve ekonomıstlerini kendileri gibi salla başını al maaşını görunümunde kişiler olarak yetıştirmek nıyetindeler. • tlknur Kanbur (Mimar Sinan tni. Mim. Fak.) Mantıksızlığın doruğuna vardırılmış bir oğrencı, bir insan olarak YÖK kararlarmı rasyonel bir çerçevede eleştıremıyoruz bıle. Sırf sınıf geçmek okuldan atılmamak vb. kayçılarla okula gıden öğrenciler olmaktan utanıyoruz artık. Genış düşünebılen, sağlam, uretken zıhinler yerine gittıkçe köreltilen, kısırlaştırılan zıhmlerden utanıyoruz artık. H Ergün Aydın (İTÜ Elek. Fak.) YOK oluşumundan bu yana aldığı bir dizi kararla, öğrencilerin aleyhinde çalıştığmı ve bundan sonra da aynı doğrultuda çalışacağım kanıtlamıştır. Alman kararlar çahşan öğrencilerin geleceğini olumsuz yönde etkilemekte, kişmin hayatmı garanti altına alınmasını enlgellemekbedır. Ayrıca verilmiş olan bir çok hakkımız geri alınarak ortada bırakılmak istenmekteyiz. Türk Tabipler Birliği Başkam Erdal Atabek: "Ilaç fiyatlarının pahahlasması dısa bağımhhğın sonucudur,, Atabek, iddia makamının emperyalist kapitalist sistemin eleştirilmesini, kömünizm propagandası saymasının çok düşttndürücü olduğunu söyledi. tstanbul Haber Servisi Barış Derneği Davasında, 23 eylül günu yapılan duruşmadaki sorgusunda iddia namenin bütününe yanıt ve ren Türk Tabipler Birliği Başkam Dr. Erdal Atabek, iddianamede suçlama konusu edilen konuşmalanndan örnekler verdi, suç unsuru feulunmadığını, aksine savunma delili olabileceğini bildirdi. Dr. Erdal Atabek, Maden îs genel kurulunda yaptığı konuşmanın suçlama konusu edilen bölümlerini oku duktan sonra, «Bu konuşma da 142. maddenin hangi un suru vardır? Hiçbir unsuru yoktur. Bana ait olduğu iddia edilen bu konuşmada an cak savunma delili olabilir. Bu konuşmanın amacı, belir tildiği gibi, işçi sağlığının yaşamının bütünüyle birlikte ele alınmasını açıklayan modern sağlık anlayışının iş çi temsilcilerine anlatılması dır. Koruyucu sağlığın önemini anlatmaktadır. Bugün Sağlık ve Sosyal Yardım Ba kanlığmın programı da, beş yılhk kakınma planı da ko i TUTAI^KLARDAN BARIS DERNEĞİ DAVASI ruyucu sağlığa öncelik vermektedir.» dedi. Dr. Atabek Barış Derneği'nde yaptığı konuşmadan suç delili olarak iddianameye alınan bölümün üstündeki cumlelere bakılm.adığmı belirttı, bu bölümü okudu, konuşmanın bütünü ile ilgili bolumunden soz edilmemesinin dıkkat çekici olduğunu söyledi. İddianamede «Türkiye'deki sağlık ve . beslenme sorunları konu edilerek bu konulara işçi sınıfı ve bir sınıf mücadelesi açısmdan bakılarak kömünizm propagandası yapılmaktadır» iddiası uzerinde durarak, bu iddiaya konu olabilecek konuşmasını okudu, «Bana ait Olduğu ileri sürülen konuşmanm hiçbir yerinde sorunIara suııf mücadelesi açısından bakılarak kömünizm propagandası yapılması söı konusu olamaz.» şeklinde konuştu. Konuşmasında dıta getirdiği konuları şoyle açık ladi: «Insanlar çarşı, pazar, sokak, mutfakla savaşır duruma getirilmiştir. Burada ha (Arkası 9. Sayfada) Q Aday seçimi F. ERGtN Seçim sisteminin aday kalitesini etkiledıği bir gerçektir. Çoğunluk sisteminde, parti listesi genellikle bır bütün halinde seçimi kazanır veya kaybeder. Beğenilen, güvenilen ve say gı duyulan adların listede yer almaması, öbür adaylaruı da sansmı zayıflatabilir. Çoğunluk sisteminde, aday seçerken dikkatli davranmayan partiler, ıhmallerinin bedelini kaybettikleri oylarla öderler. Nispî temsilde ise. büyük partilerden birinin listesinde ust sıralara geçmelt, seçimi kazanmaya yeterlidir. Ayarlanmış birkaç yüz delegenin desteği, millî iradenin yerine kaim olabümek tedir Halkm sevmedıği ve ıstemediği bir kimse, lisje üst sırasmdan zorluk çekmeksizin parlamentoya sıçrayabilmeKtedır. Nispî tenısili sakıncalı bulduğunuz anlaşılıyor. Seçiın bölgeleri dengesizllği giderilmedlkçe, çoğnnluk sisteminin de sakıncalar arzedebileceğini belirtiyorsunuz. Önerdiğiniz ınodel nedir?.. F. ERGIN Büdiğiniz gib, 1950 de Malatya'nın miletvekıli sayısı, 11 idi. Seçimi kazanan parti, CHP idi. Ancak bu seçim bölgesi Adıyaman il olduktan sonra ikıye bölünerek veniden du zenlenmiştir. Daha sonrakı seçımde, Malatya'da CHP ve yeni ılde DP kazanmışlardır. Seçim bolgelerinin daraltılması, çoğunluk sisteminin ödaletsizliğini kısmen düzeltmeye yarayabilir. Daraltılmış seçim bölgeleri ve çoğunluk sistemi, tercıh ettiğim modeldir. KENDİN BAĞL4 Gece geç saatlere kadar kuyrukta beklcyen kitapçılara toplam 75'er adet Türkçe kitabı verildi. Kitapıan alaıılar paketleri kendileri yaptdar. MehmetALTAN Ten ötesi aşkı arayan yazar: Pierre Loııis onbahann gelmesi ile pastel renklerle yapılmış bir kartpostal resmini andıran Seine'in kıyısında dolaşırken, Parı&'in kendine has renkli özelliklerinden biri olan «Seine Kıyısı Kitapçılannda» Pierre Louis'in çok uzun zamandır arayıp da bulamadığımız «Les Dialogues de Courtisanes» (Kibar Fahişelenn Konuşmaları) adlı kitabaıı bulunca eski bir dosta rastlamışcasına sevinirsiniz. Pierre Louıs'in acılı yaşamını, hayal ile gerçek arasında bir türlü enşemeyeceği «Ten ötesi» bir aşkı aradığını ve bu hüzünlü araruştan Fransız edebiyatına armağan ettiği erotık şıirlerı ve romanları bılirsiniz. 1870'de yüksek burjuvaziye mensup bir ailenin çocuğu olarak dtinyaya gelen Pierre Louis, çok başanlı bir eğitim dönemi geçirecektır. 1890'da, 20 yaşında iken, fen bilimlerinde doktorasım yapmış, PARb'ten S eski Yunan'a olan aşın ilgisi nedeni ile Latince Gerekçe'de dahil otmak üzere altı yabancı dil konuşan. edebiyata eğilımli genç bir adamdır. Ayııca çok yakısıklıd'r. Daha doğrusu güzeldir. Bu güzelliğı Oscar WUde «tnsanoğlu Için» biraz fazla bulacak ve «tannlara karşı kendini kolla» oğüdünü verecektir. Ama. Pierre Louis'in ne panltılı eğitimi, ne tannlan kıskandıracak güzelliği umuru değildir. 17 yaşına bastığı gün şunları yazacaktır: «Artık 16 yaşında (leğilim. Yaşlandım. Ve yaşanun en çüzel iki yılını evde, cebir, tarih çalışmakla geçirdim. Çocuklan neden böyle hapsederler? Niçin onları, yaşamlannın en güzel gunlerinde tabiattan, ormanlardan, mutluluktan, çenç kızlardan uzak tutarlar.» Pierre Lcuis «hüzünlü bir sehvetin» hakim olduğu ergenlikten çıkış dönemi duygulannı, dıkkat çekici bir anlatımla, 20 Mayıs 1888 ile 14 Mart 1890 tarihleri arasmda yazdığı ve hiç bir zanıtn tümüyle gün ışığına çıkmayan anı defterlerine hapsedecektir. Gene, 18 yaşına geldiğinde henüz aşkı tatmadığı için üzgün cîduğunu bu defterden yapılan bölük pörçük alıntılardan öğtenirsiniz. Yasıtlanna oranla cinselliğe daha fazla düşkünlUğünün temelinde, aşın çekingenliği, ağzının sıkıhğı ve dengesiz vesveselen vardır. Bu nedenlerle aaha sonraları sokak kadınlanm arkadaş, randevuevlerini mesken edinecek, bır türlü peşini bırakmayan aşırı çekingenliğinden öç almaya çalışacaktır. Gene «vesvese» ve «çeldngenlik» yüzünden yazdıklanm pek yayınlamak ıstemeyecektir. Örneğin başyapıtı sayılabilecek «Psychp» adlı otobiyograftk romanını 1903 de bitirmesine rağmen 1905 de yayıiılayacaktır. Hem de 3. bölümü ve sonu eksik olarak. Ayrıca yaymîamadığı son bölümü yırtarak yok edecek, kendisinin hayal ıle gerçek arasmda gidip gelen «tensel» ve «duygusal» fantezilerini gözlerden saklıy?.eaktır. (Arkası 9. Sayfada) ^ Dar bölge, daraltılmış bölge Niçin dar bölge değil de, daraltılmış bölge? Dar bölgenln sakmcası ve daraltılmış bölgenin avantajı nedir?. F. ERGtN Dar bölgede, liste yoktur. Her parti tek bır aday gösterir. Sistem, bağımsızlar ve mahallî kişiler için avantajlıdır. Sistemin sakmcalarmdan biri genel merkezden kontenjan adayı gösterebilmek zorluğu, öbürü ise mahallî menlaat bağlarının politikada ön plana çıkmasıdır. Türkiye'nin politika psikolojisi ve politika geleneği, dar bölge sisteminden olumlu sonuç almaya müsait görünmemektedir. Daraltılmış bölgeye gelince.. Her ilin ayn bir seçim bölgesi olması şart değildir. Komşu ilçeler, aynı il içinde olmasa lar bile, bir seçim bölgesi teşkil edebilirler. Daraltılmış seçim bölgeleri, birbirlerine az çok denk sayıda milletvekili çı kartacak şekilde düzenlenebilir. Genel merkezin her bölgeden bir kontenjan adayı göstermesi de temin edilebilir. Birkaç hafta önce Danışma Meclisi üyelerinden Orhan Baysal ile Ender Ciner, yeni bir seçim sistemi modell önerdiler. Bu öneriyi nasıl degerlendiriyorsunuz?. F. ERGtN Ender Ciner ile Orhan Baysal'ın önerilerı bir karma modeldir. Daraltümış bölgelerde çoğunluk sistemivJe 300 milletvekili çıkanlması öngörülmektedir. Geri kalan 150 milletvekili kısmî millî liste yöntemiyle ve barajlı nispî temsil sistemiyle seçilecektır. Böyle bır modelin uygulanmasında karşüaşılacak engol, kısml millî listeye girecek adaylarm adlarmı ve sıralannı yoklama kurullan marifetiyle saptamak imkânsızlığıdır. Kısmî milli listede yalnız genel merkez adaylanna yer verUdiğı takdırde, sistem işlerlik kazanabillr. KİTAP SIKINTISI DEVAM EDİYOR Istanbul Haber Servisi îlk ve Orta okullarda kitap sıkıntısı devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nca piyasaya verilen ilkokul 45 ve orta okulların üç smıfı için hazırlatılan «Türkçe» ders kitabınm «suıırh sayıda» dağıtımı öncekı akşam kitapçılara yapüdı. Cağaloğlu'ndaki bır dağıtım şirketinin önünde öğleden sonra saat 14 sıralarmda kuyruğa gıren 120 kitapçı kıtap getiren aracı saat 20'ye kadar beklediler. Kuyrukta bulunanlardan 9 bın 370'er lira toplanarak kendilerıne birer numara veril mişti. Bekleyenler bu işin «vatandaşa hlzmet» olduğunu belır tiyorlar. Marmara Adası'ndan kıtap almak için gelen bir kitapçı «her sınıf için 15'er kitap vereceklerini söylüyorlar. Dağıtun şirketinin bize bıraktığı '"olS kâr oluyor, burada geçen zaman, verilen kitabm azhğı, gidiş geliş yol paramız hepsi •lert» diyor. Bayrampaşalı bir kitapçı da bu konudaki görüşlerini şöyle anlattı: «Biraz kitap götürüyoruz, ög renciler arasında kitap geldiği yayıhyor. Bütün öğrenci ve ve lilerl kitap sormaya başlıyorlar. Bu kitaplar 10 dakikada tü kenecek. Bu kadar süre bekleyenlere "biraz daha bekleyin' deyip kitaplan toptan çıkarsm lar. Bazı öğrencilerde kitap var bazılarında yok öğretmenler ne yapsın?.» Dağıtım şirketi yetkilileri dağıtımı yapılan kitaplardan orta 2. suuflar Türkçe kitabının kendileri tarafından «fason» olarak bastırıldıktan sonra Bakanlık yaymevine verildiğini, kendilerinin de diğer şirketler gibi sıraya gırerek kitap alabil diklerini belirttiler. Türkçe ders kitaplannm fiyatları da şöyle: tlkokul; 4. sınıf 150, 5. sınıf 155, ortaokul 1. suııf 140, 2. sınıf 150, 3. sınıf 155 lira. Basbakanlık genelgesi: Öğretim yılina baslama tarüıleri bellî oluyor Haber Merkezi Ege Üniversitesi'nde ek bütünleme sınavları 11 ekim, Hacettepe Üniversitesi'nde de 15 ekimde başlayacak. 9 Eylül Üniversitesi'nde ek sınav tarihleri ve öğretim yılina başlama tarihleri henüz belirlenemedi. Diyarbakır'daki Dicle Üniversıtesi'ne bağlı Fen Edebiyat Fakültesi'nde 5 ekim günü başlayan güz dönemi sınavlan 22 ekime kadar sürecek. UBA'nın Dicle Üniversitesi yetkililerine dayanarak verdiği bu koaudaki haberde. «Yüksek Ogretlm Kurumu'nca . alman bir karar gereğince güz dönemi sınavlarına katılmayan öğrencilerin 1025 kasım tarihleri arasında yapılacak olan ara sınavlara alınamayacağı nı hatırlatan yetkililer, öğrencilerin sınavlara katılmalarını istediler» deniliyor. Ege, 9 Eylül ve Hacettepe Üniversiteleri'nde bütünleme s;navları ve öğretim yılina başlama tarihleriyle ilKiJİ''naberler şöyle: ''EGE ÜNİVERSİTESİ Ege Üniversitesi Rektöriüğu'nden edinilen bilgiye göre, TOK'ün yeni sınıf geçme yonetmeliğini belirlemesınden sonra öğrencilere eylül sınavları bitiminde ek bir sınav hakkı tanınması amacıyla yapılacak sınavlar l l ekim ve 28 ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Kge Üniversitesi'nde 1982 I9rt3 öğtetim yılı 1 kasımda b&şiayacak. 9 EYLUL ÜNİVERSİTESİ 9 Eylül Üniversitesi'nde bu ek sınavlar için kesın bır tarih saptanamadı. Hukuk Fakültesi ile Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesinde ve Güzel Sanatlar Fakültesi'nde sınav tarihlerinin kesın olarak saptanama dığı, YOK son anda bir değışiklik yapmazsa 15 ekimden sonra yapılabileceği açıklandı. 24 bin 519 öğrencisi bulunan ve Türkiye'nin öğrenci, öğretim üyesi ve bünyesindeki pek çok öğrenciyi ilgilendiren ek sınav tarihlerinin saptanamaması öğrenciler arasında huzursuzluğa yol açıyor. Hacettepe Üniversitesine bağlı fakülte ve yüksek okullard<\ dönem sonu ya da güz ve bahar bütünlpme sınavlannda bir veya birden fazla dersten başansız olan öğrencilere tanınan ek bütünleme sınavları 15 . 29 ekim günleri arasmda yapılacak. Ek sınavlar nedeniyle Hacettepe Üniversitesine bağlı fakülte ve yüksek okullann yeni ders yılina başlama ta rihleri de yeniden belirlendi. Tıp, Sosyal ve Idari Bilimler, Mühendislik (Kimya), Fen Fakülteleri ile Zonguldak Meslek Yüksek Okulu, Zonguldak Eregli Meslek Yüksek Okulu, Ankara Meslek Yüksek Okulu, Ankara Devlet Konservatuvarı, Sosyal Hizmetler, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Hemşirelik, Ev Ekonomisi, Sağlık Teknolojisi, Mesleki Teknoloü, Yabancı Diller Yüksek Okullan ve öğretmenlik ser tifika programı, hazırlık programı okullarında 11 ekim 1982. Diş Hekimliği ve Eczacılık Fakülteleri 18 ekim. Zonguldak Mühendislik Fakültesi ile Sağlık Idaresi Yüksek Okullan ise 1 kasım tarihind e yeni öğretim yılina başlayacaklar "Türk Bayrağı, tören ve toplantılarda masa uzerinde kullanılmamalı,, 0 Başbakanlığın tüm kamu kurum ve kuruluşlarına gönderdiği genelgede Türk bayrağınm kullanılma, İstiklâl Marşı'nın doğru söylenme esaslan belirtiliyor. ANKARA (Cumhuriyet Bttrosu) Basbakanlık, Türk bayrağımn kullanılışında ve tstlklal Marşmın söylenmesinde özen gösterilmeslne İlişkin bir genelge yayın ladı. Genelgede, Türk bayrağımn kullanılışında gereken özenin gösterilmediğlnl. tstiklal Marşmın resmi bandolarda da yanlış söylendlğinin «vaki milracaatlardan» anlaşıldığı belirtildi. Başbakanlık tarafından yayınlanan genelgede, Türk bayrağımn resml ve özel tö renlerde masaların Uzerinde örtü gibl serlldlğinln, üzerine bardak, sürahi konulduğunun saptandığı bellrtilerek, «Bayrağımızın tnana ve değerine yakışacak bir şekilde kullanılmasına, toplantılarda masaların iizerine örtmek suretiyle kullanıl mamasına özen gösterilmelidir» denlldi. «Milli ve manevl değerlerlmizin en önom'isi hnlunan bayrağımızın şekll, ebat ve (Arkası 9. Sayfada) Oktay Akbal'ın ifadesi alındı OKC/jR.tstanbul Haber Servlsl Yazarımız Oktay Akbal'ın gazetemizin 6 eylül 1982 tarihli sayısında yayınlanan «Yarm Diye Bir Gerçek» bas lıklı yazısmdan dolayı Sıkıyönetim Askeri Savcılığın ca ifadesi alındı. Askeri Savcıhk aynı yazıyla ilgili olarak daha önce de Yazı îşleri Müdürümüz Okay Gönensin'in Ifadesine başvurmuştu.