18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 EKIM 1982 ••*• Cumhuriyet 11 Sadi Irmak, 3. turda (Baştarafı 1. Sayfada) Danışma Meclisi Genel Ku rulunda yerlerini aldılar. Başkanlık Dıvanında en yaşü üye sıfatıyla Sadi Irmak yeraldı. En genç üyeler Mehraet Pamak ile Hilmi Sa buncu katlp üyelere aynlan yere oturdular. Genel Kurul' un kulis bölümündeki bandonun çaldığı Istiklal Marşı üyelerce söylendi. Daha sonra Sadi Irmak yeni yasama yılını bir konuşmayta açtı. Danışma Meclisi'nin birinci yıl çahşmaları(Baştarafı 1. Sayfada) Paul Henze, Ağca'nın Papa'ya giriştiği suıkastle de Sovyetler' in ilişkili olduğunu söyledi. Dr. Henze bu konuda şöyle konuştu: «Ağca olayı çok karmaşık ve daha çok deşilmesi gereken bir olaydır. Ağca'nın Sovyetler* le irtibatı konnsunda ortada btr çok delil vardır. Ağca'nın da başlangıçtan beri kamufla cdiliş yöntenıleri, fînanse edilmesi ve hazırlanması KGB par mağını gösterir.» Emeklı Amlral Sezal Orkunt da konuşmasında aynı temayı işledi. «MUIetlerarası terörizmi, askeri eğitim, para ve silah tenıini İle destekleyenlerin başın da Doğu blokuna mensup ülkelerin bulunduğu kuşkuys ma> hal kalmayacak şekilde belirlen miştir» dedi. AÖCA FİLMt Toplantınm sabahki oturumu kapatılmadan önce Anıerlkan NBC televizyonu tarafından hazırlanan ve IVLAIi Ağca' nın Papa'yı öldürme girişimlni ele alan televızyon programı banttan izlendi. Papa'yı öl dllrme girişiminin arkasında KGB'nin bulunduğunu öns süren film, billndiğı gibi Sovyet ler Birliği'nin büyük tepkisıne yolaçmış ve TASS aiansı tarafından yaymlanan bir bildiriyle sözkonusu iddialar yalanlan mıştı. Kopyası uydu aracmğı ile Türkiye'ye gönderilen 45 da kika süren filmde Pana'nın öl dUrUlme^inde çıkar sahibi olacak pohtik odaklar içensinde tek mantıkh unsurun Sovyetler Birhği olduğu teması işleniyor. ÇAGLAYANGİL Panelin ardından semıner bazi program dışı komısmalar la sona erdi. Bu bölumde 1950' lerın soğuk savaş ve uslübunu hatırlatan bir konuşma yapan Prof. Fethi Çelikbaş'm ardından söz alan îhsan Sabrl Çağlayangil NATO gibi kuruluşların kendını zaman zaman gözden gecarmesi gerek'iğüıe değinerek bu çalışmaların res mi olarak da yapıldığını belirt ti. Çağlayangil: «Bu senıinerde de çelijkili şeyler söylendi, bu iizücii, ancak sövlenenlerin hepsi doğru. Biri öteklniu değerini ortadan kaldırmıyor Çe şltll detant tarifleri vapıyoruz. Detant, defansın alternatifl de ğlldir, detanttan vazeeçmeyejim aoıa siiahlanmayı da elden bırakmayaum desek ortak bir fildrde buiuşurduk» dedi. Çelışik fıkirlerın birleştırileoıleceği ortak noktaları gdstereıek, konuşmasını sürdüren ÇağlayangU Türkiye'nin komşularını kendisınin seçmediğınl, ken di gücüyle kendisini koruyamayacağı için de NATO'ya gırdiğıni söyledi. Çaglayangil, «Kuslan iyi tamyoruz. farih boyunca onlarla 13 kez savaştık. Kuslaruı sıcak denizlcre in meleri için tek nıaııi olarak kaldık. Çarnk Rusyası'nın rürkiye'ye bakışı ile Sovyet Kusya'nın bakışı arasında fark yok tur ana noktalar deeişmemiştlr» dedi. Çağlayangil, Varşova Paktı'nın merkezıyetçiliğının a.;sıne NATO'da herkesm bagına buyruk hareket etmesınden, Ittıfak'ın kendi deyımıyle «Otosefal» olmasından yakındı. bu gi bi toplantıların sık sık y&pılmasını, ıki gunle de Kisıtlanmadan, ortak bır tavırda bırleşme çabasma yetecek uzunlukta yapılmasını istedı. KOTIL DaMa sonra söz alan Aytekın Kotil ise: «NATO üvesi ülkeler de diplomatlanmızın can güvenliğinin korunması konusun da üye ülkeler gerekli o'zeni gösterlyor mu?» sorusunu ortaya attı ve suçlulann yakalanması, yargüanması asarnalarında yorumlanamayan durumlarla karşüaşüdığını, Ermeni soykınmı üe ılgılı yayın ların UzuntU verıci olduğunu söyledi. Kotıl «NATO üyesi ül kelerde Türkiye'den kaçun teroristler barındırılıyor ve iade leri konusunda gereken bassasl yet gösterümiyor» dlverek panele katılan konuşmacılardan bunun nedenleri hakkında fikirlerini sordu. Degışüc fikırlere yer verilmesine ragınen baştan beri bellı bir uzlaşma içinde süren seminerde Kotıl' in konuşması çızgi dışı tek ko nuşma olarak göze çarptı. Kotil'in konuşmasmm soğuk bir hava estirdiği gözlendi. Sona eren «1980'lerde NATO» Seminerinin dünkü oturumunu Savunma Bakanı Ümtt Haluk Bayttlken ilk srünkü gibi dikkatle başmdan sonuna ızledi. Oturumlan izleyenler arasın da Agâh Oktay Güner. Metîn Toker, Muharrem Nuri Bırgl, Besün Üstünel göze carptı. nı tarihin adil hükmüno emanet ettiklerini. Medls üyelerinin millete ve tarihe karşı taşıdığı derin sorumluluk duygusunu bir an olsun yltirmediklerini belirten Irmak, «Çabşmalanmızın motifi bu oldu dedi. Anayasayı hazırladıklannı bildiren Irmak şimdi bu yasama yılında seçim ve siyasi partiler yasalannın duzenleneceğmi söyledi Yeni yasama yılına dün başlayan Danışma Meclisi Genel Kurulu'nda Başkanlık Divanı seçimleri yapıldı. Genel Kurul dün saat 14 00 de »n yaşlı üye Sadl Irmak'm başkanlığında Başkanlık Divanı seçimleri için toplandı. lıinak Danışma Meclîsl Başkanhğı için seçim yapılacağinı blldlrerek. başkanhğa ge'en finergeleri okuttu. Eşref Akıncı, Teoman Ozalp ve Fevzi Uyguner önergelerinde, Danışma Meclisi Başkanlığ'na adaylıklannı kovduklarını belirttiler. Sad' Irmak, Osman Yavuz ve Ahmet Sanver DoPu tarafından Namık Kemal YolKa da Nermin Öztuş tarafından başkanhğa aday gösterildiler. Genel Kurul'da daha sonra küreüye konulan kutuya isim sırasma göre üyeler oylarını attılar Yapılan blrind tur oylamaya 158 Oyeli Danışma Merlisl'nin 148 0yesinln katıldığı açıkîandı. Birinci turda oylann dağılımı şöyle oldu: Eşref Akıncı 31 oy. Teoman Özalp 41 oy. Fevzi Uyguner 11 oy. Sadl Irmak 41 oy, Namık Kemal Yolga 21 oy. Danışma Meclisi Başkanhğı İçin yapılan 3. tur oylamaya 148 üye katıldı. Oylamada Merkez Üyesl Teoman özalp 60. Konya Üvesi Sadl Irmak ise 86 oy aldılar. Bir oy boş cıktı, bir oy ise geçersiz sayıldt. Sonuçların açıklanmasincton sonra Dsni^ma Meclisi Başkanı Sadi Irmak kısa Wr teşekkür konugması yap tı. Danışma Meclisi Baskanhğı için yapılan ikind tur oylamada da adaylardan hiçbiri yeterli çotunluğu sağlayamadılar. 150 üyenin katıldığı ikind tur oylamada oylar şöyle dağıldı: Eşref Akıncı 27 oy Teoman özalp 44 oy, Fevri Uygunkr 40 oy. Sadl Irmak 63 oy, Namık Kemal Yolga 11 oy, bu oylamada 10 oy da boş çıktı. Içtüzük gereği ikinoi tar ovlamada en çok ov alan ikJadaydan Sadi Irmak ve Teoman özalp için üçüncü tur oylamaya geçildi, bu oylamada Irmak ile özalp arasında yapılan secimde 88 oy alan Sadi Irmak Danışma Meclisi Başkanhğına yenHen «secildi BASKANVEKtLt SEÇİMLERİ Danışma Meclisi Başkan vekilliğine 2. turda Vefik Kitapcıgil 94 oyla yeniden seçildi. 5 adaym katıldığı 2. tur oylamada, 150 oy kullan dı. Oylann dağılımı şöyle: Serda Kurtoğlu 9, Turhan Güven 69, Fuat Yılmaz 40, Fenni tsllmyell 71. Vefik Ki tapçıgil 94, 1 oy da boş. îkinci turda 94 oyla yeterli çoğunluğu sağlayan Ve f ik Kitapcıgil 2. kez Bagkan vekilliğine getirildl. 3. tur oylamada eskl Baş kanvekili Fennl îslimyeli'nin 72 oy almasına karşıhk Turhan Güven 73 oyla DM Başkanvekllliğine seçildi. 147 Üyenin katıldığı oylamada 2 oy boş çıktı. Böylece DM Başkanvekilliklerlne Vefik Kitapcıgil tle Turhan Güven gettrildiler. Katip üyelikler için yapılan 1. tur oylamalarda Ali Neşet Alpat ile Güngür Çak makçı katip üye secildiler. 145 üyenin katıldığı oylamada oylann dağılımı şöy îmren Aykut 65, Evliya Parlak 64, Remzi Banaz 46. Ali Neşet Alpat 87, Gün gör Çakmakçı 97, Erdoğan Bayık 64 Talat Saracoğ lu 63, Doğan Gürbüz 61. îki katip üyelik için ikin ci tur oylamaya geçildiğinde Doğan Gürbüz adaylıktan çekildi. Diğer iki katip üyeüğe üçüncü tur oylamada Erdoğan Bayık ve Talat Saraçoğlu secildiler. 128 üyenin ka tıldığı oylamada îmren Aykut 55. Evliya Parlak 40 Erdoğan Bayık 66, Talat Saraçoğlu ise 70 oy aldılar. Secimler sonunda katip üyelerin 4'ünün de yeni isimlerden oluştuğu görüldu. Genel Kurulda idared iki üyelik için 3 tur oylamada . Nazmi Önder ve Fahri öztürk en çok oyu alarak ida reci üyeliklere secildiler. Başkan Sadi Irmak Ko misyon üyelikleri için aday olacaklann bugün saat 18'deki isimlerini Başkanhğa yazdırmalarını istedi. Irmak bugün Genel Kurul toplantısı yapılmayacağmı Danışma Meclisinin yarın saat 14'de toplanacagını bil direrek dünkü birleşimi ka pattı. ISENMA TURLARI (Baştarafı 1. Sayfada) yacaklar. Merkezi Amerika" da bulunan Türk Ame rikan Derneği tarafından or ganize edilen ve finansmanını Odalar Birliği'nin üstlendiği bu toplantılar sonucunda Amerikalı ışadamlannm Türkiye'ye biraz daha ısmmasmı, Turk işadamlan ve bankacılanyla geleceğe yönelik bir alışverişin köprülerini kurmasını bekleyenler ise amaçlanna ulaştıklarım duşünebilecekler. Her seyden önce Yabancı Sermaye Dairesi Başkanı Hüsnu Doğan'ın da özel bır sohbette belirttiği gibi yaban cı sermayeyle işbirliğinin «sabırla yürünecek uzun bir yol» olduğunu kabul etmek gerekiyor Yabancı yatınmcının ve bankacınm son iki vılda tartışmasız olarak «olumlu gelişme> içinde bulduğu Türkiye'yi ciddi olarak gündemine alması İçin gerekll koşulların oluşması bir yana bu koşullann sürekliliği konusunda da kesin fikir sahibi olması gerekiyor. Peki bu koşullar neler? En başta siyasal istikrar geliyor. Demokrasiye geçiş sürecinm ve sonrasınm Türkiye'deki politik Istikran nasıl etklleyeceğlni hemen tüm yabancılar merak ediyor. Bunun hemen ardından özel sektöre öncelik veren, dışa dönük ekonomî politikasının sürekliliği yabancı yatmmcı için büyük önem taşıyor. Devlet Bakanı Pasin'in «ekonomldeki felsefe değlşikliğlnin sürekllliği» konusunda konuklara tekrar tekrar püvence vermp^i de yabancılann bu konudaki tereddütlerini giderme amacmı taşıyor. Bir de tabii Türkiye'nin İoopolıtik konumu var ABD ydnetiminin Türkive ile sırak ilişkileri gelistirmeve 6nem verdiği bir donemde Amprikalı ispcfamı ve bankacılann da Türkiye'nin Ortadoğu'daki benzersiz konumu u^erinde düşünmeye basladıklan anlaşîlıycr. «tran'a müyarlar yatırdık ne oldu? Difter ülkelerdeki istikrarsızlık tohumlan meydanda. Türkiye ekonomik potansiyelini politik istlkrarla pekiştireceği konusunda bize püvence vermeye devam ederse neden Ortadoğu'daki sıçrama tahtamız olmasın» görüşü yavaş yaveş Amerikalı yatınmcı dostlarımızm kafasmda yer etmeye bashyor galiba. Âma tüm bunlar geieceğe yönelik gelişmeler. Bugün îçin Amertkalı'nm çantasmdan milyarlarca dolar ya da imzaya hazır kontratlar çıkmasmı beklemek zor. Ayağmın tozuyla Amerika'dan gelerek toplantıya yetişen Ali Koçman'm görüşü de bu merkezde. Amerika'da ekonomi ve politika dünyasınm önde gelen lsimleriyle görüşen Koçman, yakm gelecekte Türkiye'ye bir Ameıikan sermayesi akımı beklemenin biraz hayalcilik olduğunu, üstelik dünyada sermaye ihracı modelinln değişmeye başladığını belirtiyor. Koçman'ın ABD gezisi ertesinde ortaya attığı değişik seçenek ise Amerikalılann gelmesine fazla umut bağlamadan Türk işadamlannın Amerika'da iş olanaklanm araştırması. «Ortadogu'da önemli girişlmlere imzasını atan Türk işadamlan dev Amerlkan pazannda neden şanslannı denemesinJer» diyor Koçman. Amerikan iş çevreleriyle yakın ilişkiler içinde bulunan ve toplantınm organizasyonunda önemli rol oynayan Ahmet Ertegüjı de bu ve benzeri toplantıların asıl amacınm karşılıklı ısınmayı sağlamak olduğunu kabul ediyor. Askeri yönetimin Türkiye'de sağladığı istikrann yabancı yatınmcı açısından çok önemli bir faktör olduğunu vurgulayan Ertegün ısınma turlannı sonuç alma temaslannm izleyebileceğini umuyor. Amerikalı konuklar arasında çoğunluğu Türk . Amerikan Derneği'ne ve dola yısıyla Türkiye'ye yakın olan kişiler oluşturuyor. Bunlar arasında kuruluşlann gerçekten ust kademelerinde görevli bir kaç kişi de var. Ancak iş gerçekten para verme ya da yatırun kontratı imzalama aşamasına geldiğinde tamamen üst duzeyde karar alma yetkisine sahip bir yonatıciler grubunu Türkiye'ye çekmek gerekiyor. Bunun yolu ise, özal döneminde konuyla ilgilenen bir eski gorevlinin ifadesme göre Kissmger ya da Heath gibi ünlu bır'ısmi gundeliği 15 bin dolardan konuşmacı olarak Turkiye'ye getirmakten geçıyor. GÖZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) yasal eğilimlerl ne olursa olsun, demokrasiyl demokrasi, hukuk devletini, hukuk devleti yapan güvenceleri savunur. Bunlardan hiç ödün vermez. Türkiye Barolar Birliği, Anayasa Taelağı konusunda görüş ve endişelerini dile getirîrken, hiç şüphesiz, «tarihsel» önemde bir «uyan görevi» yapıyor. Hukukçunun ve Baroların önemi siyasal yol ayrımlarında daha açık^biçimde görülüyot. Atatürk, Ankara Hukuk Mektebini açarken, 5 kasım 1925 tarihinde, Cumhuriyet yönetimlne ayakbağı olan hukukçuları «TBMM'nin knruluş anlarmda onun bugiinkü nitelik ve bilim esaslanna aykırı sayanlann başında ünlü hukuk biîginleri bulunuyprdu» diye eleştiriyor ve «eskl ve bilimsel hünerleri ile ulusu aldatan tanınnuş hukuk bilginleri»nden ve «açıkca hilafetçl olduğunu duyuran ve duyurmakla övünen birini» Baro Başkanlığına geçen «Avrupada öğrenim görmüş yüksek uzmanlardan oluşan baro yönetimUnden acı sözlerle yakınıyordu. Atatürk, «eskimiş hukuku izleyen esküniş hukukçuları» devrimcilerin «en büyük, fakat en sinsi düşmanı» olduğunu belirtiyor ve bunlan «çürümüş hukuk ve onun düzeltilmez hukukçuları» olarak tanımlayıp, suçluyordu. Aradan geçen bunca yıldan sonra, Türkiye'deki bütün hukukçuların Atatürk'ün istediği gibi, ilerici, çağdaş ve Cumhuriyet niteliklerinden ödün vermez biçlmde yetiştiklerini söyleyemeyiz. Ancak, barolar ve baroların en üst yönetlm birimi olan Türkiye Barolar Birliği, kurulduğu günden bu yana demokratik hukuk devletini, bütün iıukuksaL ve sosyal güvenceleri ile birlikte savunmaktadır. Bu seslere kulak vermek gerekir. Çünkü bu sesler, «hukukun üstünlüğü» ilkesini savunanlann sesleridir. Türkiye Barolar Blrliğlnln, kamuoyuna açıklanan düsünceleri, belli çevrelerce, özünden saptırıhp, «ideolojik nitelikli» olarak gösterilmek istenebilir. «tdeolojiler» iki ana sınıfın birbirine Karşıt çıkarlanmn siyasal ambalajlara sarılmış blçlmleridir. Hukukun, sosyal sınıflar arasındakl ideolojik yarışmada yeri yoktur. Hukuk, bütün sosyal sınıfları, bütün toplumsal tabakaları, tüm olarak «ulusu» kucaklayan bir güvenceler sistemidir. Hukuk, bütün sosyal smıfları, btitün toplumsal tabakaları, aynı güvencelerle donatmamışsa, herkese hakça ve eşltçe davranmamışsa, işte orada «ideolojik niteliğl» ağır basan hukuk vardır. Ve orada «hukukcu»lara değil, «emir kullarına» rastlanır. «Hukukçu» İle «emir kulu»nu en duyarlı kefelerde tartan teraziler, ancak ve ancak «hukukun üstünlüğü» ilkesinden kaynaklanan çok partili, çoğulcu demokrasl ortamlannda bulunur. Barolar, hukuksal yapılarıyla, «kamu kurnmu niteliğinde meslek odaları» sayılırlar. Ticaret ve Sanayi Odaları da aynı hukuksal yapıya sahiptirler. Anayasa Taslağmda, işveren kesiminin, Ticaret ve Sanayi Odalarınm görüşleri geniş biçimde yansımış bulunuyor. Deney görmüş seçkha avukatlardan oluşan Türkiye Barolar Birliği'nin görüş ve endişeleri, en az Ticaret ve Sanayi Odalarmın görüşleri kadar dlkkate alınmalıdır: Türkiye Barolar Birliği, Atatürk'ün yakmdıgı «Devrimcilerin en büyük, en sinsl düşmanı, çürümüş hukuk ve onun düzeltilmez hukukçuları» yerine. Cumhuriyet yönetiminin amaç ve ilkeleri ile «egemenliğin kayıtsız koşulsuz ulusta olduğunu» savunan hukukçulan çatısı altında toplayan bir büyük kuruluştur. Açıklanan görüş ve düşüncelerln, adlarımn başırîöa' yurt dışmdan j edindikleri akademlk ünvanlar bulunan klml hukukçulanmız için «vicdan muhasebesL» konusu yapılmasını dilerte... Carter'ın DILENIKKEN YAKîLANDI Cerra'ıpaşa Hastanesi önünde dllenirken yakalanan Kerime Sabahat Dikmen adlı emekli bir öğretmenin üzerlnde hesap tutarı 4 milyon S97 bin lira olan 17 adet banka cüzdahı ile 48 bin 396 lira nakit para bulundu. (Fotoğraf: a.a.) Ölen esinin maasını da aldığı anlasıldı Dilencilık yapon kodın emekli öğretmenin üzerinde 5 milyors cıktı 0 Cerrahpaşa Hastanesi önünde yakalanan 69 yaşındaki Kerime Sabahat Dikmen'in 3 apartmanının da olduğu anlasıldı. İstanbul Haber Servisi Cerahpaşa Hastanesi önunde dilenirken yakalanan emekli öğretmen bir kadının üzennde 5 milyon lıralık banka hesap cüzdanları ile 48 bin lira nakit para çıktı Zabıta ekıplerınce, hastane kapısında dilenirken yakalanan emekli öğretmen Kerime Sabahat Dikmen'ın olen emekli oğrdtmen esınden de emekli maaşı bağlandığı ve ayrıca Kurtuîuş Eşref Efendi sokak 120 numarada 3 katlı apart manın sahıbı olduğu ortaya çıktı. Darulaceze'dekı Dılenci Kampı'na goturulen emekli dılencinm uzerınde, toplam 4 milyon 997 bin 352 lira 47 ku ruşluk 17 ayn banka hesap cuzdanı ile 48 bin 396 lira nakit para bulundu. «Menkul> ve «Gayrimenkul» sahıbi olmasma karşıhk di lencihk yapan emekli öğretmen Kerime Sabahat Dikmen'in bir sure dılenci kampı'nda tutulduktan sonra bırakılması ge rekıyor. ÎSTANBUL, (UBA) Ortaokul, lise ve dengi okullann ara sınıflarındaki öğrenoilenn tek ders smavlan, tUm lllprde bugün. îstanbul'da ıse 8 eklm cuma giinü yapılacak. îstanbul'da daha önce 6 ekim de yapılması kararlaştınlan tek ders sınavları, 6 ekımin îstanbul'un kurtuluş yıldönü mil olması nedenivle 8 ekim cuma gtinüne ertelendi. Istanbul'da tek ders sınavları 8 ekimde yapılacak (Baştarafı 1. Sayfada) aractlığıyla sürdürdtl. lama yaparken, zaman zaman ASALA'nm Ermeni davaatfun ağladı. ,sşvujtmcıısıı,tolarak.ortajra ^ k t ı 1 Levön Ekmekçiyan*ın gazete ' ğını belirten Ekmekcivan, «Fa cilerle görüşmek istediğlni bıl kat onların niyeti tamamen dedirmesi üzerlne dün kendisi ğlflknıis, nlyetleri Ermeni gem} Mamak Askeri Cezaevl'nd"? ga lcrl kandırıp kötü vollara sevzetecilerle göruştürüldü. Levon ketmektir.» biçiminde konuştu. Ekmekçıyan, açıklamalarına baş ASAlLA'dan ayrılmak ısteyen larken, TUrkçe olarak, «Ben gençlere baskı yapıldıgını an, İdama mahkum oldum. Vaptı latan Ermeni terörist, daha ğım hatayı, plşmanlıeınıı daha sonra şunları söyledi: önce duyurdum. Şimdi Erme«Dünya kamuoyn önünde bir ni halkuıa seslenmek ısliyo terörist bir cani olarak üulunrum» dedimaktayım. Bu gerçekleri hlçEkmekçiyan, sövledıklerınin bir baskı altınds sövleıniyoyanlış anlaşılmaması için Er rum. Bizl hayatımız pahaluiB menice konuşmak istediâini be terörist bareketi yapmak için lirtti. Konuşmasım tercdman Türkiye'ye yolladılar. fieînıeseydik, bu etniri yerine eetlrmcseydik, ya b!zl öldüreceklerdi. ya da ailemize kütüiük 1. sajtada) Siyasi Komısyon'un rürkıye yapacaklardı. ASALA köpckleraportörü Avusturyalı parlamen ri, verdiklcri emirler ve telkln ler ile beynimizi yıkamışlardı. ter Ludvvig Steiner tarafmdan verıldıgı onceki günlerde' bellı Masuın lnsanların ve »rkadaolan Turkıye'deki dinı azmlık şımın öldügfl gün DPÜ! bastane lann yasal haklannın Anaya ye götürdüler. Hastancye Rİtsal güvence altına alınması şeıs tikten sonra üç defa TUrk dok lmdeki önerge dunkü toplantı torlar bana kan verdiler. hayada Ingılız muhafazakâr gjuba tımı kurtardılar. Hastanede kal dığım bir ay tçinde «erçeıderi mensup parlamenterlerın ted anladım. Türk milleti alicenap oylanna karşı kabul edildi. bir nıillettir. öte yandan yurt dışındaki 7 eyliil çriinü mahkeme îrazuTUrk vatandaşların da Anayasa reierandumunda oy kullüama rnna çıktım ve idama mahkum larınm Turk hukumetıne ravsı oldum. Mahkumiyetimdeıı son ye edıldıgi iki Isveçlı parlamen ra bana karşı însani davranışter tarafından verilen önerge lar devam etmektedir. TÜrk de siyasi Komisyon'da kabul toplumunun bu kadar temiz bir tnplum oldnğunu bllmîyoredildi. Öte yandan siyasi Komisyon' dum.» un dunkü toplantısında ıılrkıKendisınin idama mahkum ye üzenne hazırlanan kaıar ta. olmasından sonra ASAIıA*nın sanlan ile ilgili cerevan eden, bir kaç kez terör hareketleritartışmalardan edmılen bılgıle ne gıriştiğmi ve bövlece .ciamıre göre, Komısyon'un Ispanyol, nı hızlandırmaya çalıştıgırü ifa Portekiz ve Yunanlı üvelen ha de eden Ekmekçiyan. «Ben azırlanan metinleri yumuşak bul çıklamalarda bnlnnunca bent dular. Siyasi Komisvon toplan halnlikle, kalleşlikle itnam ettısında konuyla ilgilı olarak gö tiler. Aslında hain olan ASALA rüş bildiren Yunan PASOK ü könekİPHdlr. Tiim EnnenHer yesi ve bugünkü Türkıve tar bilmelidir kl, ASALA. gençtışmalannda da parlamentoya lerf vanhş yola sevketmekteBaşkanlık edecek parlamenter dir» dedi, Lady Fleınlnff ve Portekizli Levon Ekmekçiyan. İdama Alggre, Avrupa Konseyı'nın mahkum olduktan sonra aiıesiTürkiye'ye konusundaki tuvrı nm Türkiye'ye getirihnesini is nın, ulkelenndekı venı deraok tediğıni ve Türk makamlanrasileri tehdit ettigini söyledı nın bu isteği verine getjrmek ler. için elinden geleni vaptığını Toplantıdan sonra tasan üze belirterek, «Bent ölüme sevkerinde red ovu kullanacaklsrını den köpekler şimdi aileme b u da açıklayan üç ülke narlamen kı yapmaktadır. Türkive'ye gel terlerinin Türkiye'deki duru memeleri için baskı vapmakta mun Avrupa Konsevi llkoleri dır. Benlm allem onlann eün. açısından daha sert bir değer de ovumak olmayacaktır» dedi. Elanekçiyan ailesi ile ilgili lendlrmeve gerek eösterdigini açıklamalarda bulunurken, birsöylediler. an ellerini yüzüne kaoaralr, ağlamaya başladı. Sonra, yaniden yerlnden doğrularak, açıklama (Baştarafı 1. Sayfada) lanna sesi titreyerek devam etlan davada Prof. Sadun Aıen" ti. in Gazi Upiversitesi tktlsat FaAilesinin Türkiye've eeimesi kültesinde okuttuğu «Makro Ekonomi» ders notlarınrla ko halinde, onlara Türk'lerin hiçmünizml övdüğü Ueri süruldü. bır kötülük yapmayacafiım söy Öğrencilere okuttuSu 70 sayfa Ieyen Ekmekçiyan, daha sonra lık ders notlarmda komuniz şöyle konuştu: «Ermeni milletinln düşmanı min övüldügü iddiasıvla Prof. Aren'in Ttırk Ceza Vasası'nın Tfirkler değü. ASALA köpekle142/145 fıkraları uyannca ridir. Ermeni milleti gelsin 5 20 yıl arasında hapis cezası Türkiye've ve Türklerl görsün. Bir bata yüzünden ölüme na çarptınlması istendi. Ankara Sıkıyönetim Kcmu gitmesinler. Ben idama mahkum oldnm. Bu, adaletin davtanlıgı (2) nolu Askeri Mahkeratnşım hakkındald takdiridir. mesi'nde yargılanacak c lan Prof. Sadun Aren 9 agtıstos' Türk milleti ben! cani gözüyle dan bu yana tutuklu buiunu görmesin. Boni yanılttılar, bln defa pişmanım.» yor. Ekmekciyon: Ermeni (Baştarafı \. Sartada> yapılan panellorle sürdü. Dün sabah yapılan «Ban kacılık ve finansman» konulu ilk panelde. Amerikalı ve Türk bankacı ve mahyeciler, Türkiye'nin finansman sorunu ve dış ülkelerden sağlanabilecek krediler konusunda görüs alışverişinde bulundular. Bankacıhk panelinde Amerikalı bankacılar ve maliyecilerln yaphklan konuşmalardan çıkan sonuç, Türk'ye'nin uluslararası para p'va9alanndan kredi bulabil mek için daha en BZ iki yıl beklemek zorunda olduğuydu. Amerikalı bankacılar, TürV.iTe'de şu anda var olan «eJyasal ve ekonomik istlkrann» demokrasiye geçildikten sonra da devam edeceŞırden emin olmadan Türkiye'ye Batılı parft pivasaJanndan kredi açılmasını mömkün görmüyorlardı. O zamana kadar yin e IMF, OECD ve devletten devlete kredilerle yetinilmesi gerekiyordu Amerikalı bankacılar. demokrasiye geçildlkten son ra Işbasma ^Plecek hükümetin, ekonomik istikrar politikasını uvgulayip uygulamayacaftını şimdiden kestirmenin imkfnsız olduğunu sö^lüyorlardi Demokrasiye peçildikten sonraki uvgulamalar Körülünceye kadar ise vani gelecek 2 yıl içinde Türkive, uluslararası para nivpifilanndan iki tur krndi alflbilirdi Amerikalı bankanlara göre bu krediler ya Batılı firmaların Türkiye'ye vapacakları makine v« tpchizat ihracetı icin ihracat finansman kredisi saölanması. va da Turk işadamlannin yanacaklan ihracata dönük büyük çaph yatınmlaon ihracatın uzun vadeli ve istikrarh olaca^ı kanısma vanlması koşuluyla^ makine ve techizmtı İçin saglanacak kre dilerdi. " »i BEKLE » GÖR POLÎTÎKASI Avrupa Lira'nın (Baştarafı L Sayfada) lira dışmda yeni bir birim kazandınlaoolc. Çalışmalarda «yenl blrlmln» ismi henüz belirlen medi. Maliyenin yeni para birimi de llranın ondalık ya da yuzdelik katlarmda birıne eşit olacak. Kâğıt paralardan sıfır sılme ve yeni birim yaratma çalışma lan Türkiye'de zaman zaman gündeme geldi. Bu konudaki girişimlar şimdiye kadar araş tırma dUzeyinde kaldı. sıfır sil me ve parada yeni birim yarat ma çalışmaları huktimetçe de benimsenirsa Adnan Başer Kafaoğlu TUrk para sistemine yenilik getiren Uk Maliye Bakanı olacak. Paradan iki sıfır sllmeyi ilk kez Pransa gerçekleştirdl. 19491957 yılları arasmda sabit kurda 350 Pransız Frangı 1 Dolara eşit tutuldu Îkinci uygulama ise îsrail'de gerçekleşti. Prof. Aren Amerikalı maliyed ve ban kacılar, Türkiye'ye uluslararası piyasalardan kredi verilmesi konusunda «bekle (Baştarafı 1. Sayfada) Rör. politikası izlemelerine luları lçerdlği öne süriilen çan karşıhk, Türkive'nin 24 O ta» konusunda ise, bu aşama cak ve 12 Eylul'den bu ya da herhangi bir açıklama yapnaki ve sivasal «oerforman manın «erken» olduğunu kayM»nı «mükemmel v e «ola dettı. Sesinin kısüdığı gözlemlenen ftanöstü» gibi sıfatJnrla tanimlıvorlardı Amerikalı iş Uluer Aral başkanlıâındaai eltiadamlan Türkiye'deki geliş bi cezaevlne getirip gotüren 34 s 8987 plaka no'lu otomobil meleri çok olumlu buluyor de, ekibin koruma RörevUsinin lar, ihracattaki «patlamavı» de yer aldığı görüldü. Aral saşırticı olarak karşılıyorlar Başkanüfı'ndaki tasfiye kurulu ekibi, bayan görevli GHliseri dı. Amerikalı bankacılann Necioğlu'nu EminönU'nde indir Türkiye'yî cok şanslı bulduk dikten sonra çalışma verleri olan Sirkeci'deki Altın Han'a lan bir nokta da vardı. «Bu döndüler. nahma rfü'impnin zaroanlaBanker Kastelli'ye 3,54 müması.» Yani Türkiye ekonomik bunalıma. 3 yıl önce yar borçlu olduğu voluntla adından sözedilen Adanalı işdüştüğü için çok şanshydı. adamlarmdan Hacı Döner dün Çünkü o tarihlerde Turkiye' Adana'da gazete bürolanna bir nin fazla benzeri yoktu ve açıklama gönderdi, sahsınsn ve Batı bu ülkeyle yakından ve firmalannm Banker Kastelli, dikkatle ilgilenebilmiştl. Oy Mentaş ve Bimtaş'la geçmlşte sa ki şimdi iflas eden Latin hiçbir ticari ilişkileri olmadığı Amerika ülkelerinin dosya nı bildirdi. lan New York'ta sırada bek Halen biri baraj inşaatı olmak uzere 5 ayn yerdeki şanliyordu. Ve bu durumda müf tiyelerinde 5 milyar lhayı aşan lis ülkelerin çokluğu. onlara gösterilen ilgiyi ve kurtarma devlet işleri yürüttügünü, ER çabalannı kuşkusuz olum MAKSAN firmasının her tUrlü kredi zorluklarına ragmen fasuz yönde etkileyecekti. aliyetini sürdürdüğünü belirBankacıhk ve finansman» ten Hacı Döner, KasteUİ, Menkonulu panelin önemli gün taş ve Bimtaş'la ticari iUşkileri dem maddelerinden biri de olmadığını açıkladıktan sonra Türkiye'deki bankacıhk sis şunları söyledi: temi ve faizlerdi. Yabancı «Sayın Cevher özden'in bu 3 bankacılann Türkiye'yo kre kuroluşun dışmda da pekçok flrması vardır. Ve bunlan tek di vermek İçin öne sürdükimzası ile temsll etmektedir. leri koşuUardan biri de TürHangi sektörde olursa olsun kiye'deki kredi faizlerinin faaliyette bulunan bir firmamutlaka düşürülmesiydi. Onnın aynı sektörde faaliyet göslara göre enflasyon oranmm teren diğer bir firma ile ticayüzde 25'lerde seyrettiği bir ri iş ilişkisi içinde bulunması ülkedo yüzde 70'lerde seydoğaldır. Bizim de banker kureden kredi faizleri ile saruluşu olmayan Kastel Inşaat nayicî iş yapamazdı. Bu koA.Ş. ile ilişkimiz bu anlamda olmuştur. nuda önlem alınmalıydı. AlıKastel tnşaat Taahhüt Ticanacak önlemlerden biri. Mer ret ve Sanayi A.Ş. ile karşılıkkez Bankasmuı kredi faizlflı olarak nakit, çek ve bonolar rinden aldığı vergiyi azaltahnıp verilmiştir. Verdiğüniz ması ya da .kaldırmasıydı. hatır bonolaruun büyük bir Bir diğer öfflem ise bankakısmı anlaşmamız dışında üların, Türkiye'de çok pahah çüncü kişüere v e usulsuz şekU olan kredi mallyetlerini düde intikal ettirUdiğinl esefle şürmeleriydi. Bir kredi birimüşahade etmekteyiz. Bu duminin Türkiye'de bankalarumda Kastel tnşaat A.Ş. ile olan ticari ilişkilerimlzin çözüra maliyeti yüzde 10'du, Av mü dahi güçlfiklerle dolu burupa'da ise bu oran yüzdf lumnaktadır. 3.3 düzeyindeydi. 9 nolu Tasfiye Kttrulu BaşAncak Amerikalı bankacıkanhğına verdiğlmiz 18.8.1982 lann bu önerileri Türk ban tarihli dilekçemlzde de beUrtkaiılar tarafından tepkiyle tiğimiz gibi, şu anda karşılıklı verilen senetlerin vadelerinde karşılandı. Türk bankacıları tahsil durumlan, meçhulümüz kredi maliyetlerini azaltmabulunduğundan Kastel tnşaat nın, şube sayısmı azaltma A.Ş. İle olan alacak • borç llişyoluna gitmenin ya da bu kimizi kesin bir rakamla beliryolda ahnabilecek önlem lememüs imkansızdır.» lerin mevduat akışmı olumBas aki haberlerîn çalışsuz etkileyeceğini öne eüre malarmı «baltalamak istldadı» rek, bu yönde önlem almma aldığım belirten Döner, hesasma karşı çıktılar. Yanl A hını veremeyecekleri hiçbir fa merikalı ve Türk bankacılar aliyetleri olmadığını. haklannın bu konuda anlaşamadılar. korunması için yetkili mercile Kastelli'nin re başvurduklannı açıkladık» tan sonra, «Kastel İnsaat hakı kuda verilmlş bir tasfiye kara n varsa, bu tasflyeyl yürttten yasal bir organı muhatap olarak karşımızda boldu^amnz an aramızdakl hesabı belirll bir çözUme ulaşhrmakt» taraflar İçin sayılamayacak yararlar ola csktır» dedi. Açılısa (Baştarafı 1. Sayfada» hazırlayacak. Nitekim Danış' ma Meclisi Başkanı Prof. Sa di Irmak da dünkü törende en yaşlı üye sıfatıyla yaptığı konuşmada yapılacak bu çahşmalan vurguladı. Irmak, «Şimdi ikinci yasama yılımız da başlıca görevüniz ylne normal seçim atmosferinin hazırlanması İçin gerekli o> lan bir seçim ve partiler ka> nununun düzenlenmesi olait caktır» dedi. Dünkü tören oldukça sö* nük geçti. Saat 09 30'da A* tatürk'ün TBMM'ndekl an*» tının önünde yapılan tflrena 158 üyeli Danışma Meclisi'nin yansma yakın üyesinia katılmadığı gözlendi. ' Genel Kurul salonundâ saat 10.00'da yapılan törena katılım daha çoktu. Kulisn te yerini alan bandonun çaU dığı tstlklal Marşuun yam smdan sonra bazı üyeler; marşı söylemeye başladılar.Yeni yasama yılının başlamasuıa yurttaşlardan da ilgi gösteren olmadı. Dinleyicilerin locasında Meclis personelinin dışmda dört yurttaş töreni izledl... Danışma Meclisi ilk olarak: 1983 mali yılı bütçe yasa tar sansını sonuçlandıracak.Bütçe, komisyonundan son ra Genel Kurul'da ele alınacak Bu arada gündemde 27 yasa tasansı ile 4 yasa öne; risl bulunuyor Itibaren ter PA?AR7tSI haytaizde ünlverslte SINAV INA OERGİSİ öss'yi garanti ediyoruz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle