Katalog

31 EKİM 1982 Cumhuriyet 9 13 üniversitede yeni öğretim yılı açılıyor Haber Merkeri Birçok üniversitede 1982/83 öğretim yı lı yann açıhyor. ögretim yılının başlaması dolayısıyla okullarda törenler yapılacak. 1982/ 83 ögretim yılını yarın açacak yüksels öğretim kurumlan şöyle: Ege Ünlversltesi, Ankara Üniversitesî, Ortadoğu Teknik Universitesl, Marmara Üniversitesl (Hukuk Fakültetsi dışında), Erzurum Atatürk Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesl, Konya Selçuk Üniversitesi, lstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi, İU Siyasal Bilimler Fa kültesi, İÜ Florance Nightinga le yüksek Okulu, ÎÜ Basm Yayın Meslek YO, 19 Mayıs Üniversitesi'nin Ziraat Fak., Pen • Edebiyat Fak. Ilahiyat Fak., Tıp Fak., 1., 2., 3. dönem leri, Amasya ve Çorum Meslek Yüksek Okullan, Amasya Eğitim YO, Akdeniz Üniversitesi'nin Isparta Mühendislik Fak., Isparta ve Burdur Meslek YO, Burdur Eğitim YO, Erciyes Üniversitesi Tıp Fak., Dicle Üniversitesl Fen Fak., Eğitim Fak., Diyarbakır, Urfa, Batman Meslek YO, Siirt Eğitim Enstitüsü üludae Üniversi tesi. HAVAALANI (Baştarab 1. saytada) fez konusunda kendi başına tedbirler almakla birlikte NA TO mütteıiklerini de «dayanış maya davet ettiğlni» bildirdi. Milli Savunma Bakanı, ABD ile hazırlanan, Türkiye'deki as keri havaalanlarmuı modernleştirilmesi ile ilgili «anlaşma muhtırası»nın sonuçlandırıl mak üzere olduğunu bildirdi. Anlaşmanın «NATO antlaşması ile sınırlı» olduğunu vurgulayan Bayülken, «bu teknik îinlaş ma, ABD'nin diğer bir rruksat la teşkil etmiş olduğu (ROF) çcvik kuvvet ile irtibatlandırılamaz» dedi. Bayülken, bu açıklamalarını Anadolu Ajansı'nın son zaman lardaki haber ve yorumlarla il gili olarak yönelttiği soruya ya nıt olarak yaptı. Bayülken yanıtmın girişinde, Avrupa'nm ba zı ulkelerinde yuvalanıp Türki ye aleyhine propaganda yapan larm bu konuyu sık sık ele al malaruıa dikkat çekti. Çıkan yorumlar üzerüıe Tür kiye'nin görüşünü yeniden be lırtmek istediğini i£ade eden Bayülken, Orta Doğu'nun 1973 yılmdaki petrol krizinden bu yana ve özellikle Afganistan'ın işgalinden dolayı enerji ihtiyaç larını körfez bölgesinden karşı layan Batı camiası için daha fazla önem kazandığmı hatırlattı ve ABD'nin hazırlıkları ile ilgili olarak şunları söyledi: «ABD, bUindlği gibi, öncelik le bölgeye dışandan vuku bu lecağuu dUşündüğü tehlikeleri bertaraf e ' m e l < amacıyla ve özeUikle Batı'mn körfezden ener 1i beslenmesinin bir tehlikeye düşmemesi için, kendisi doğru dan bazı tedbirler almakta ve NATO müttefiklerini belirli bir dayamşmaya davet etmektedlr. Yine biUndiği gibi, Amerika sö zfinü ettiğimiz bölgedeki endi şe verici durumlara karşı ken disi esasen bir çevik kuvvet (RDF) teşkil etnıişür» NATO SINIBLARININ ÖTESİ Haluk Bayülken, konunun NATO'da görüşüldüğünü belirt tikten sonra, 1981 mayıs ayın da yapılan NATO Savunma Ba kanlan toplantısmdan sonra "aymlanan bildiriyi hatırlattı ve bu bildiride körfez konusun da belirtilen görüşleri sıraladı. Bayülken, Türkiye'nin konu ile ilgili NATO içindeki tutumunu özetlediğini açıkladığı bildiride kı bu «hususları» şöyle sıraladı: «NATO üyesi Olkelerin NATO bölgesi dışında izleyecekleri po litikalar kendi ulusal kararlarına dayanır. Bununla beraber NATO üyeleri barış, uluslararası denge ve eğemen iilkelerin bağımsızlıklannın tehlikeye maıuz kaldığı hallcrde, NATO sınırları dışındaki gelişmelerin, üyelerin hsyatî çıkarları ve güvenlikleri üzerinde tesirli olabileceğini ka bul ederler. Kuvvet sevkiyatının kolaylaştırüması gereği üyelerden imkanı olanlar, saldırıyı caydırınak İçin veya bölgedeki ülkelerden güvenlik veya bağımsız lıklannın korumnası yolunda gelecek yardım çağırılanna ce vaben, NATO bölgesi dışında kuvvet sevketmeyi diişündüklerinde, ittifak içi danışmaların yapılmasınuı önemini vurgular lar. Bu dayanışmalarda, böyle bir kuvvet sevkinln ittlfakın gü venliği, savunma kabiliyetleri ve üye iilkelerin milli menıaat leri üzerindeki tesirleri NATO Içerislnde özellikle incelenjneli. dir. Bu şekilde yapılacak danışmalar neticesinde ortak bedef lerin saptanması halinde, bütün üyelerin hayatî çıkarlarının desteklenmesl amacıyla, imkâm bulunan üyelerce yapı labileceği kabul edilen bahis ko nusu kuvvet sevkiyatının, bazı hallerde, üyelerce kolaylaştırıl ması gerekebileceğl hususu da dikkate almmalıdır.» ASKERt HAVAALANLARI Milli Savunma Bakanı, ABD ile Türkiye'deki askeri havaalanlarının modernizasyonu konusunda yapılan hazırlıklar hakkında şu bilgileri verdi: «Yıllardan beri müzakeresi cereyan eden ve NATO antlaşması Ue sınırlı ve NATO savunma planlarının gereği olarak bazı havaalanlarımn yeterli duruma getirilmesi ile ilgili (MOU) anlaşma muhtırası şu sırada sonuçlanmak üzeredir. Bu teknik anlaşma, NATO'nun karşılaşacağı önemlî bir tehli ke anında, NATO ülkelerinin birbirine yapacağı askeri yardımlaşmalar meyanında bulunan ve yekdiğerinin ülkelerine savunma ihtiyaçlan için gönde rilebilecek olan (RRP) «çabuk takviye kuvvetler'l» denen bir programın gereğidir. Tüm NATO ülkelerj bu çeşit teknik an laşmaları şlmdiye kadar yapmışlardır. NATO altyapı tesisle rinden olan ve ülkemizin her bölgesinde bulunan bu havaalanları sivil uçaklanmız tarafın dan da devamlı olarak kullanıl maktadır. Bu anlaşma ABD'nin diğer bir maksatla teşkil etmiş olduğu (RDF) «Çevik Kuvvet» i'e irtibatlandırılamaz.» Bayülken, Ekonomik ve Askerî bakımdan güçlü bir Türkiye'nin bölgede daima bir istikrar ve banş unsuru olduğunu, bölge ülkelerinin de güçlü bir Tür kiye'yi teminat olarak gördükle rini anlattı. Bakan, «diğer taraftan dost ve müttefikler arasında yüksek, orta ve her seviyede heyet lerin gidipgelmesi'nin, komutanlann ziyaretlerde bulunmalarının normal bir keyfiyet olduğunu» belirtti ve bunlan «lüzumlu» olarak nitelendirdi. Sisav'ın geçenlerdo düzenledi ği «1980'lerde NATO» konulu toplantıya değinen Bayülken, burada ilerl sürülen göıiişlenn «sahslı olduğunu ifade ederek, «bunlar üzerinde Türkiye'nin dış politikası veya savunma po litikası ile ilgili gerçeklerle bağ daşmayan yorumların yapılması nın ve bunlann abartılmasının <dme ve neye yarar sağlayacağı anlaşünıamaktadır» şeklinde ko nuştu. Bayülken, konuşmasmın sonunda «bazı çevrelene çeşitli suçlamalar yöneltti. Bakan, «Bu çevrelersin Türkiye'ji yalnız ve hattâ güçsüz bırakmak istediklerini, NATO'daM beraberliği bozmak, faydası anlaşıl mış güvenlik politikalan hak kında şüpbeler uyandırmak is tediklerini öne sürdü. Bayülken, «bu çevrelerin haberbevan ve yorumlannı ihtlyatla karsdamak lcsbeder» dlye ko nuştu. Ispanyol sosyalistleri (Baştarafı 1. sayfada) rulduğu bildirildi. Bu arada sanayicller, ban kaiar ve sendlkalar Gonzalez'l destekleyeceklerlni açık larlarken, ülkenin 7 büyük bankasının Genel Müdürleri, sosyalistlerin mutlak bir çoğunlukla ülkeyl idare edeceklerinden memnun olduklarını belirttiler. Sosyalistlerin tek başma iktidara gelmesinin ardından borsada herhangi bir değişiklik olmadı. Ispanyol parası Peseta, dolar karşısında değer kaybetti ama, yapılan açıklamalarda bu düşüşün, Amerikan dolannın değer kazanmasından dolayı gerçekleştiği vurgulandı. 350 üyell parlamentoda 201 mllletvekilllği kazanan sosyalistlerin, Senato'da da 134 üyelik kazandıkları bildirildi. PSOE'nin daha önce Senato'da bulundurduğu temsllci sayısı lse 70 ldl. Ispanyol sosyalistlerinin ezici bir zafer kazanmasınm yankıları tüm dünyada sürüyor. • ABD Dışişleri Bakanlığı, PSOE'yi seçtaleri kazanmasından ötürü kutladı ve «iki ülke arasındaki son derece lyi durumdakı illşkilerin devam etmesini istediklerini» bildirdi. Beyaz Saray sözcüsü Barry Speakes de, ABD'nin îspan ya'daki demokratik sürecin işleyişinl kuvvetle destekledlğini bildirdi, yeni hü kümetle birlikte çalışmayı umduklarmı kaydetti. • Fransa Başbakanı Fierre Mauroy, Ispanya seçimlerinln sonucunun Fran co döneml sonrasınm en önemli olayı olduğunu belirtti ve Fransa'nın Ispanya'yı Avrupa topluluğuna dahil etmek için çaba harcayacağını duyurdu. • Yugoslavya Dışişleri Bakanlığı da, seçlm sonuçlarını memnunlukla karşıladıklannı belirtti, bu olaym tspanya'dakl demok ratlk süreci güçlendlreceğlnl kaydetti. • Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu da Felipe Gonzalez'l kutlayarak yeni tspanyol hükümetiyle, «barış ve Avrupa'da detant İçin» lşblrliğl yapmayı arzuladıklanm söyledi. • ttalyan hükümetl de Ispanya'da sosyalistlerin ik tidar geçlşini, demokrasinin yeni bir kanıtı olarak nlnm lu karşüadı. Calı$an3ar Sorulan... Sorunlan YAnazŞİHU. KARAR KESİNLEŞTİ: SORUı 1948 • 1952 tarihleri arasında sigorta primi ödemeden bir kamu işyerinde işçi statüsünde çahştım. Daha sonra da emeklilige tabi bir göreve atandım. 1186 sayılı kanuna göre primi ödenmeyen çahsma sttremin hlzmetten sayılmasma dair lş Mahkemeslnden verilen karar Yargıtay'ca da onaylanarak kesinleşü. Bu karar geregin ABD (Baştarafı 1. sayfada) tion yoluyla bir yıl önceki yasanın yaptırımları aynen geçerli kıünıyor. Edinilen bilgiye göre, kabul edilen ve 15 aralık 1982 tarihine kadar geçerli olacak Continuing Resolutlon uyarınca Türkiye'ye 400 milyon dolar askeri, 300 milyon do larlık ekonomik yardım yapılacak. Kongre'de takılan 1983 mali yılı dış yardım tasansı askeri yardım olarak 450, ekonomik yardım olarak 350 milyon dolar tah sis edilmesini öngörüyordu. Kongredeki tıkanıklık Tür kiye'nin daha önceden yetersiz bulduğunu açıkladığı 800 milyon dolarhk toplam yardımın beklentilerin altına düşmesine yol açtı. Ayrıca 198,Î mali yılı dış yardım tasansının geçmemesi ve yürürlüğe girmemesi nedeniyle 1982 düzeyinde alınacak yardımlann kredilerin faiz koşullannm da bek lentilerin üstünde olacağı belirtildi. ce Sosyal Sigortalar Kurumunca, borçlandırılarak prim borcumu da ödedim. Ancak, sonradan SSK «Mahkeme karannm fiili ve hukuki imkansızlığı» gerekçesiyle borçlanmayı iptal ederek odedigim primleri iade ettl Bundan sonra degişik tarihlerde müracaat ettiğim halde bir türlü kabul ettiremedim. Yargıtayın onayından geçen bir mahkeme kararmı gereğinin yerine getirilmesi için nereye başvurabilirim? Naci MERİÇ İSTANBUL YANIT: SSK Yasası'nın 134. maddesi «Uyuşmazhklann ÇözUm Yeri» başlığı ile «Bu kanunun uygulanmasm dan doğan uyuşmazbklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bak makla görevli mahkemelerde görülür. demektedir. lş Mahkemesi'nce verilen karar Yargıtayca onaylandıktan sonra kesinlik kazanır. Yargıtayuı kararlarının uygulanması zonmludx»r. Ancak bize kararın bir suretini iletlrseniz bu konuyu daha açık bir biçimde ortaya koyabiliriz. Kasımda 4 aylık askerlik yapacakların başvurusu yarın bitiyor Fraga (Baştarafı 1. sayfada) dan daha çok olduğunu sık sık belirtiyor. Fakat Fraga yl tamyanlar, Fraga'nın en büyük düşmanınm «kendisi» olduğunu söylüyorlar. Günde ortalama 14 saat çahşan AP lideri, hafta sonlarını Madrid dışında geçiriyor. İspanya'run çe şitli bölgelerinde parti merkezlerini geziyor, kon feranslar veriyor, partinin sosyal temeliyle ilgiyi kaybetmemek İçin sürek11 çaba harcıyor. Dışarıyla ve özellikle «AngloSakson» dünyasıyla olan iliş kllerine de büyük önem veriyor ve bu ilişkileri ge llştirmek için sık sık seyahat ediyor. Yaşamım renklendiren en önemli olayın evliliğl olduğunu söylüyor ve çocuk sahibi olmayı kişlnln topluma karşı bir «görevi» olarak kabul ediyor. Franco döneminde 1962 ve 69 yılları arasmda Turizm ve Basm Enformasyon Bakanlığı yapmış olan Iribarne çok fazla kültür için «yaşamı kısa» buluyor. Ve kültürünü etrafmdakilerle yaptığı konuş malar1, seyah"atlef,""ökmtıak ve düşünraekle setaglnieş tirmeye çalıştığını belirti yor. . Manuel Fraga 6 yaban cı dil biliyor. «Bunlann hepsinin de Avrupa dilleri olduğunu» eklerken, hemen ardmdan «ama dün yanın neresinde olursa ol sun yaşanm» demeyt unut muyor. «Hangl ırktan olursa ol sun güzel kadmlara bayı lınm» diyor, böylelikle «ırkçı» olmadığını da ka nıtlamış oluyor. Dinl değerlere büyük önem veren AP liderinin hayran olduğu tarihl şah siyet Papa. Avrupa'ya ya kın ülkelerde «Islamın uyanmasından» fevkalâde kaygı duyuyor. Ö^chnenihögrcndnin Muammer Sorulan... sorunlan TUNCER mmmmmmmmmmmmmmm AŞÇILIK MESLEK LİSESİ İSTANBUL'DA AÇILMALI SORU: Oteden beri aşçılıh, Mengen'lilere doğuştan Tann bağışı bir sanat olarak kabul edilir. Oysa gerçeh föyle: tstanbul'un fethinden sonra. Fatih Sultan Mehmet, saray ashanesinin başına Mengen'li bir paşayı getirir. PaŞa, yakınlarından bir delikanlıyı bulaşılzçı yamağı olarak isa alır. Bu genç. zekâsı ve yeteneğiyle kısa zamanda aşçıbaşilığa yükselir. Böylece Saray Aşhanesi Mengen'lilerin tekeli altına girer. Gidereh de bir tür aşçılık ohulu biçimini alır. Vezirlerin, paşalarm, beylerin konaklanna buradan Mengen' li aşçılar yetişir. Şimdi Mengen de bir Aşçıhk Meslek Lisesi'nin temeli atıldı. Aşçılık bilgiyi gerektirdiği ölçüda. çevre olanaklarının ve görgünün biçimlendirdiği bir iştir. Mengen'in yoksul köylerinde, Bolu'daki aşçı dükkân larında modern mutfağın gerektirdiği araç ve gereçleri bulamazsınız. 1 Üstün yetenekli öğretidlerle eğitim ve ögretim yapması gereken Asçılık Meslek Lisesinin, türlü yoksunluklar içindeki küçük bir ilçede. Mengen' de açüması boşuna bir harcama değil de nedir? 2 Böyle bir okulun teorik ve uygulamah eğitim çalışmaları için en uygun yer tstanbul'dan başka neresi olabilir. SELAHATTÎN ÇORUH • BOSTANC1 YANIT: Turizm açısından büyük önem taşıyan böyle bir okulun Mengen'de acılması karan hangi ölçütlerden kaynaklanıyor, bilmiyoruz. Ancak okurumuzun konuyu iyi bildiğini, daha önce gazetemizde yayınlanan bir yazısından da anlıyoruz. Bu nedenle görüşlerini değerlendirmekte yarar oldugu kanısmdayız. Sonuçta belki Mengen'de temeli atılan bina başka bir okula dönüştürülür. Aşçılık Meslek Lisesi ise, yerli ve yabancı turistlerimize «ağız tadıyla» yenecek Türk yemeklerini sunabilecek «usta»lar yetiştirmek üzere en uygun kentte, tstanbul'da açılır. Yetkililerin konu ile ilgilenmelerlni diliyoruz. ÎSTANBUL, (UBA) Er olarak 4 aylık askerlik eğitimıne tabi tutulmak üzere kasım 1982 celbinde silah altına alınacak, yükümlülerin yerli asDışişleri Bakanlığı yetkilikerlik şubelerine 2ü Ekim Çar şamba günü başlayan başvuru leri, ABD yardımının beklesüresi yarın sona eriyor, nenin altmda gerçekleşmesi Milli Savunma Bakanİığı'nın ne yol açan bu gelişmeyi açıklamasma göre, Tabipleı ve doğruladılar. Bir yetkili, Mesleklerınde Doçent ve Profe ABD yönetiminin 1983 yarsör olanlar harıç 62. 63, 64 ve 65. grup olarak askerliğe alı dım tasarısını Kongre'den nanlardan 1951 ve daha erken geçirmek için çaba sarfetdoğumlu olanlar, daha önceki tiğini, ancak bunda başancslplerde 4 aylık eğitime tabı lı olamadığmı belirtti. Aynı tutulması gerekırken kanunî yetkili, Türkiye'nin de kendi tnazeretleri nedeniyle ve baka açısından ABD yönetimi nez ya kaldıklarından sevk edıleme dinde sıkıştırdığmı, ancak, yenlerden 5 Ağustos 1982 (da sonucun değişmediğini bilhil) tarihine kadar kanunl mazereti sona erenler veya hakla dirdi. rında takipsizlik kararı verilenAnkara'daki ABD diploler, 4 aylık temel askerlik egi matik çevreleri, 1983 mali timine tabi tutulacak. rakaDaha önceki celplerde statü yılı için öngörülen leri yedeksubay adayı olarak mın altına düşülmesinin doğ belirlenmiş kanunî mazeretleri rudan Türkiye'yi hedef alan nedeniyle emsalleriyle sevk edi bir gelişme olmadığını belir lemeyen yükümlüler yedeksu terek, «Dış yardım tasansı bay adayı olarak silah altına Kongre'den geçmeyince, pa aılnacaklar, 4 aylık temel eği ket içinde bulunan bütttn ül time tabi tutulmayacaklar. keler bu durumdan etkilendi» dfidiler. Avpı çevreler, ABD yönetiminin Türkiye'ye yardımlann artınlması, Türk ordusunun modernizasyonu doğrultusundaki po litikasında herhangi bir deÇANAKKALE (Cumhuriyet) ğişikliğin sözkonusu olmaGelibolu Çankaya burnunda dığını vurguladılar. Bir ABD' karaya oturan Denizcilik Ban Ii yetkili, «Yönetim elinden kası Deniz Nakliyat Şirketine geleni yapıyor» dedi. ait Erdemir yük gemisi, önceAynı yetkili. Amerikan hü ki gece ytizdürüldü. kümetinin Kongre'den Türİstanbul'dan Akçay*a maden cevheri almaya gittiği bir sıra kiye'ye askeri yardım kapsada Gelibolu açıklannda Çanak mında 50 milyon dolarhk bir kale Boğazı'na girerken Zincir ek ödenek istedlğini. konubozan fenerinin yanmadığını nun henüz inceleme aşamagören gemi kaptanı Tevfik ü sında olduğunu söyledi. ragan, herhangi bir kazaya yol Gelen haberlere göre, dış açmamak için boğazın Rumeli sahiline sokuldu ve bu arada yardım tasansı için çıkanrotasından çıkarak Gelibolu İan Continuing Resolution, Hamzaköy yakınındaki Çanka 15 aralıkta Kongre'de yeniya burnunda kayalık bölgeds den ele alınacak. 1983 yarkaraya oturdu. dım tasansının durumu açıÜç gün önoe saat 21.20 sıra sından iki olasılık var. Bilannda büyük bir gürültü lle rincisi dış yardım tasansıkayalara çıkan 15.843 grostonyeni luk Erdemir şilebi, yardım is nın geçmesi. ikincisi bir Continuing Resolution teğinde bulundu. Olay yerine gelen «Aiemdar çıkarma yoluna başvurul2» kurtarma gemisi 17 saat sil ması. Kongre'deki havanın ren çalışmadan sonra sahile i ikinci olasılık yönünde olki metre mesafeds karaya otu duğu gelen haberler arasmran Erdemir şilebini yüzdur da. dü. Alemdar2 kurtarma gemi si kaptanı Tayfıın Fakabasmaz' ın verdiği bilgiye göre, Erdemir şilebi yüzdürüldükten son ra Gelibolu limanına getirildi (Baştarafı 1. sayfada) ve geminin burada su altı kont kaybolmuştur. Satışları ip rolları yapıldı. Kayalara bintal ettirip, ikinci bir satış dirdiğinde harhangi bir yara yaratabilirsek, bu köylülerin almayan geminin gerekli işlemde hakları korunmuş olaler yapıldıktan sonra yoluna caktır» dedi. devam edeceği bildirildi. Çin halk cumhuriyeti sağlık Bakanı incelemelerini sürdürüyor Istanbul Haber Servisi Çin Halk Cumhuriyeti Kamu Sağlığı Bakam îstanbul'daki in celemelerini sürdürüyor. Konuk bakan dün tstanbul Üniver sjtesi Eczaoüık Fakültesini gea di, beraberinde sltı kişilik Çin heyeti olduğu halde Eczacılık Fakültesine gelen Yueli'ye fakülta Dekanı Prof. Turhan Bay top Türk Eczacılık egiUmi hakkında bilgi verdi. Baytop 192550 yılları arasında ilaç ya pımmda bitkiterden daha çok yararlanıldığını. bugünse ılaç hammaddeleri ithal edildiğinden tekrar eskiye dönüşün baş ladığıru belirtti. Daha çok bitkilerden yapılan tıbb: ilaçıarla ilgilenen Yueli Çin'de de yaygın olarak kullanılan ilaç bitkilerin son yıllarda daha çok kullanılmaya başlandtğını. bunlara Japonların da büyük ilgi gösterdikleri ni söyledi. Konuk Bakan daha sonra lstanbul Üniversitesi merkez binasım gezdi, merkez binadaki «Tıp Tarihi Müzesini» ziyaret eden ve müzede sergilenen At3 turk'ün ölümünden önce teda vîsi için kullanılan bazı tıbbi araçları ilgiyle izleyen Yueli'ye ünlü bilim adamları Pastör va Freud'un orjinal el yazısı mek tuplan da gösterildi. Konuk Bakan daha sonra be raberindekilerle Kapalıçarşı'yı gszdi öğ'eden sonra Istanbul boğazında bir motor gezisi yap tı. Gelibolu'da karaya oturan «Erdemir» kurtarıldı T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI ANKARA DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KASIM 1982 PROGRAMI 3 Kasım 1982 Çarşamba 6 Kasım 1982 Cumartesi 13 Kasım 1982 Cumartesi 17 Kasım 1982 Çarşamba 20 Kasım 1982 Cumartesi 22 Kasım 1982 Pazartesi 24 Kasım 1982 Çarşamba 27 Kasım 1982 Cumartesi 19.30 Mikado 15.00 Midas'm Kulaklan 20.00 Midas'ın Kulaklan 19.30 Mikado 15.00 La Travmta 19.30 Midas'm Kulaklan 20.00 Ateş ve înanç Midas'ın Kulaklan A. Sullıvan F. Tüzün F. Tüzün A. Sullıvan G. Verdi F. Tüzün Operet Opera Opera (GALA) Operet Opera Opera Seçmen (Baştarafı 1. sayfaua» bölmelerde yapılacaktır. Oy pusulalannın renklerinin görülraemesi için san zarflar kullalanılacaktır. Oy pusulalannın renkleri geçerli olduğu için üzerlerine yapılan işaretler göz önünde tutulmayacaktır. tçinde hcm raavi hem beyaz oy pusulası bulunan zarflar geçersiz sayılacaktır. Kabinlerde biten kağıtlar sandık başuıda görevlj olan menıurlara bildirilecek ve onlar tarafından yenilenecektir.» 300 milyonluk İSTANBUL (a.a.) Hilton Oteli'nin arkasında otomobili ile sabaha karşı gezen bir kadın, başka bir otomobilde bulunan kişilerce dövülerek soyuldu. Ayla özgen (46) adlı ka dın 34 K 1429 plakalı oto moblll ile Hilton oteli'nin arkasmdan Maçka yönüne dün sabaha karşı glderken aynı yönden gelen 34 TN 2975 plakalı otomobilde bu lununlarca yolu kesilmlştir. 34 TN 975 plakalı otomobilden inen kimliği belirsiz kişiler, Ayla Özgen'l otomobilinden indirip döv mtişler ve çantasmda bulu nan 13 bin lirayı alarak kaçtılar. Otomobilinden indirilen kadının döverek 13 bin lirasını aldılar S. Kalender Oratoryo (ÖZEL TEMSÎL) F. Tüzün Opera (ÖZEL TEMSÎL) Arazinln yeni sahlplerl olan Hacıllı köylülerlnirı ve kili olan Hayrabolulu avukat Bekir Giingör, Iptal Da vası'nın belli bir dayanağının olmadığını, ancak köy lülerl güç durumda bıraktı İZMİR (THA) Ege Üni ğını, satışm kesinleşmemeversitesi Eektörü Prof. Dr. si nedeniyle hlç kimsenin aSermet Akgün, Tıp FakUltesın razislne sahlp çıkamadığıde artınlan kontenjanların uynı belirterek, «Hacıllı köylü gulamada zorluklar yaratabıleleri tarafından satın alınoeğini söyledi. nıış ve parası yatırılmış Akgün, JDıinya Sağlık Teşki10.000 dönüm arazi şu an latmın Tıp Fakültelerinde uyda açılmış olan tptal Dava gulama gruplannı 8 kişi olarak saptadığıru belirtti. sı nedeniyle sahipsiz kal«Türkiye'dekl Tıp Fafcultelemıştır. Bu gecikme, arazirinde uygulama grnplan 6070 nin ekilmeyip, boş kalmakişidir. Artınlan kontenjanlar sına neden olabilecektir. nedeniyle üç yıl sonra bu ra Korktugumuz da budur» kamın 7080 kişiye çıkması soşeklinde konuştu. Arazilenucu doğmuştur,» dedi. rin bu yıl ekilmemesi halin Ege Üniversitesi Tıp Fakülde. Hacıllı köylülerinin 50 tesi Dekanı Profö Dr. Salm Familyon liralık üretim kaylakalı, geçen yıl Ege Tıp Fakül bma uğrayacaklarını da betesinde 300 öğrencinin bulunlirten Av. Güngör, «lcra ve duğunu, bu yıl öğrenci sayısının 400'e ulaştığını açıkladı. tflas Kanunnnun 19. mad Falakalı, «Liseyi blrincillkle desine göre açılan bu dava bltlren öğrenciler ve uluslarailgisi olmayan kişi tarafm rası anlaşmalarla Ege Tıp Fa dan açılmıştır. Dava kesinfcfiltesine gelen üğrencilerle likle redde gider. Bundan blrlikte bu rakara 150 Mşiyi hiç endişem yok. Mahkebulacakiır,» dedi. me ber 15 günde ve daba kı Falakalı, Tıp Fakültelerinde sa sürelerde davaya bakarak uygulamanın hastalara dayançok tasa zamanda sonuçlan dığmı kaydederek «4050 kişi dıracak. Arazi üzerlnde eavnı bastayı muayene eder.has tadan öksürmesini, nefes alma kim diklm konusunda hak8inı isterse basta doğal olarak kı baybolan taraf tazmmat yorulacaktır. Blzler hsstalan davası açabilir.» sekllnde yalnnımız gibl düşünmek zo< konustu. sekllnde konustu. Ege Tıp'ta bir hastayı 4050 öğrenci muayene ediyor Maçı Okuyabilmek (Baştarafı Sporda) Galatasaray'ın, Adem tarafmdan yenen (kimin attığı önemli değil, çünkü ortada gollük bir atış yoktu) golünden sonra da yanlışlann en büyUğünü yaparak maçı nasıl okuyamadığmı kanıtladı. Beşiktaş'ı sahada taş gibi yapan 442'yi bozdu. Hem de kötü oynayan Ziya'yı değil, daha iyice B. Haluk'u çıkararak... 433'e döndü. Bora'yı santrafora sokarken, AU Kemal ile Necdet'i iki kanada attı. Oyunun başından beri kimi tutacağını karar veremeyen Galatasaray savunmasma da «işte sağ açığım, işte santraforum, işte sol açığım. Hadi artık rahat marke edin» dedi. Beşiktaş'm golü artık tesadüfe kalmıştı. Peki ya Galatasaray?, özkan Sümer hâlâ Seydiç'in oyuna küskünlüğunü, Sinan'm takımı 10 kişi oynattığını, orta sahada BUlent ve Mustafa'nın dökülme yarışına girdiklerini farketmemiştl. Keloğlu'nu ortaya sürmesi gerektiğini bir türlU görmüyor, Öner'i oyuna almaya bir türlü cesaret edemiyordu. Taa ki maçın bitlmine 10 dakika kalana kadar. Bu dakikada oyuna giren bir kanat adamı topa nasıl ısınır, ne işe yarar diye düsünmedi hiç. Ama son saniyede gene de yaradı öner. Topu aldı gitti ve gol olsun diye ortaladı. Once kale içindeki iki Gaaltasaraylı ıskaladılar boş topu. Sonra 1314 metrede bomboş bekleyen Adnan'ın önüne zıpladı top. B^r futbolcuya futbol yaşammda ender rasltayan bir andı bu. Bir büyük maçı son saniyede alıp götürmek.. Hem de şampiyonluk yolundaki bir takım için bu çok önemli anı Adnan kullanamadı. Tüm Beşiktaş teslim olmuşken dışarı vurdu. Millç de Sümer de maçı okuyarnadılar.. Okusalar ne olurdu? Daha güzel, daha gollü bir nıaç mı izlerdik? Bilemiyoruz.. Çünkü iyı maçın iyi hakemle mümkün olacağım iyi büenlerdeniz. Dünkü Yusuf Namoğlu ile iyi maç olanaksızdı. Fenerbahçe Beşiktaş maçında Erkan GökseU. Galatasaray Trabzonspor maçında thsan Türe.., Beşiktaş Galatasaray maçında Yusuf Namoğlu... Galatasaray Çemişgezek maçını çocuklar da yönetir. îşte birbirinden büyük maçlar, ve işte birbirinden kötü hakemler. Peki ama daha kaç buyük maçı öldürmelerine izin verilecek bu hakemlerin? Şampiyonluk yolunda bir takımın hem do bu yoldakl rakipleriyle oynadığı iki maçtan blrinde penaltısı, ötekinde golü verümezsa bu ülkede futbolun sdil oynandığı söylenebilir mi? Gaıatasaray'm Trabzon lla de Beşiktaş la da arayı açmasına hakemler izin vermnse o UUads sampiyonu futbolun ta^in ettljı Usrt pUzUleUUr mlT NOT: Temsil saatleri. PazartesiÇarşambaPerşembe: 19,30 Cumartesi (Matineh 15.00 Temsil ücretleri: P a r t e r : 150 TL Localar: 500 TL. Balkon: 100 TL. Temsillerimlze toplu olarak gelmek' îsfeyen okullar temsil tarihlerinden en az 15 gün önce Genel Müdürlüğümüze basvurabilirler. Ögrencilere % 50 indirim uygulanmaktadır. Toplu istekler için (100 kişiden aşağı olinamak üzere) başvuru Tel.: 12 23 73 11 27 51 11 24 30 Toplu satıçlanmız ancak oynanan bütün temsiller için istenildiği zaman mümkündür. Toplu satışlar dışındaki biletler temsilden altı gün önce satışa çıkanhr. Özel temsil günleri için bilet satışı yapılamamaktadır. Genel Müdürlük gerektiğinde programda degişikUk yapabilir. Biletler h e r gün (pazar hariç) 9.30 12.30, 15.30 18.30, temsil günleri 19.30'a kadar gişemizde satılmaktadır. Gişe Tel: 24 21 30/19 (Basın: 23666) 7138 TÜRKİYE ELEKTRİK KURUMUNDAN BİLDİRİLMİŞTJR A*dullah Şlsman evlendller 28.10.1982 Istanbul I SATILIK Sahibinden satıhk 0 motor, çok temiz 1957 Chevrolet. 79 83 52 9.9.1982 gün ve 2705 sayılı kanuna göre; 1 kasım 1982 tarihinden itibaren İl Merkezleri Elektrik İşletmeleri hak ve borçlan ile Türkiye Elektrik Kurumu'na bağlanmış olduğundan 1 kasım 1982 tarihinden başlayarak tüm il merkezlerinde elektrik hizmetleri Türkiye Elektrik Kurıunu tarafından yürütü lecektir. Bu nedenle elektrik abonelerinin 1 kasım 1982 tarihinden itibaren, bu tarihten önceki elektrik borçlan da dahil olmak üzere tüm elektrik fatura tutarlannı Türkiye Elektrik Kurumu'nun veraelerine veya, l kasım 1982 tarihinden önce Belediye veya ilgili kuruluşlarca elektrik bedellerinin ödenmesi için hesap açılmış olan bankalarda bu defa Türkiye Elektrik Kurumu tarafmdan açılmış olan yeni hesaba yatınlacaktır. Elektrik ücretlerinln 1 kasım 1982 tarihine kadar tahsildarlar eliyle tahsil edildigi il merkezlerinde ise söz konusu ücretlerin bu defa kurumumuz tahsildarlan vasıtasıyla alınmasına devam edilecektir. Elektrik abonelerine önemle duyurulur. jCumhuriyet: 7140)