Katalog

28 EKtM 1982 Cumhuriyet î ' Öniversite degiştirmek icin basvuru süresi 31 ekimde sona eriyor ANKARA, (Cumhuriyet Bü rosu) Öğrencilerm bır Yuksek Öğretım Kurumundan öbürüne geçışleri içın tanınan başvuru süresi 31 ekimde sona eriyor YÖK Yüksek öğretim Ku rumlan arasında öğrencjlerin «yatay geçiş ilkelerini» 23 eylül'de belirlemişti. Bu düzenlemede öğrencilerm geçiş başvurularını *bu ogretim dönemi için 31 ekım tarihme kadar yapabilecek leri belirtümişti. Bu karar uyannca 31 ekime kadar başvurmayan öğrenciler, bu öğretım doneminde geçış yapamayacaklar. Ö^retmeninöğrcncinin M C borulan...sorunlan SIRA ARKADAŞI SORU Kızım ilkokula yeni başladı. Smıfından ve ögretmeninden memnun. Ancak yanında oturan erkek öğrenci, defterini yırtıyormuş. Blz «Kızım, öğretmenine söyle, o uyarsın» dedik. Ne var ki, öğretmeni de, «birbirinlzden slkâyet istemiyorum» demiş. Kızıma bu durumda ne önereyim?.. Erkan Başaran Kadıköy VANIT Altı, yedl yaş, çocuklarda meydan okuma, lnat ve otorlteye karşı kendi kişiliğini gösterme ve koruma belirtilerinin görüldüğü dönem dir. Kurallara ve buyruklara kulak asmama, söylenenl unutma biçiminde ki davranışlar bu dönemin başlıca özellikleridir. Bu davranışlar kimi za man çevreye zarar verme biçimini de alablllr. Anlaşılan küçük kızınız, sı ra arkadaşının böyleslne bir kişilik gösterisi karşısında bulunuyor. Kanı 1 i Muammer TUNCER ANKARA, (Cumhuriyet Bü rosu) Yüksek Oğretim Ya sası uyannca Kultür Bakanhğma bağlıyken Istanbul Üniversitesı ıle Hacettepe Üniversıtelerme bağlanan devlet konservatuvarları öğretım elemanlarınm «öğretim görevlisi» stfatıyla go revlerine devam etmeleri ka rarlaştırıldı. YÖK'iin Resmi Gazetede yer alan yonetmelığe gore, konservatuvarlarda okutulacak haftalık ders yuku ve ek ders sayılarını YOK sap tayacak. Yonetmelıkte, kon servatuarda sozleşmeh personel olarak çalışanlara soz leşmelerındeki miktarlar üzerınden odeme yapılması ve bu kişılerın sözleşmelerde belirtilen sürelere baglı olarak görevlerini yurütmelerı kabul edıldı. Yenı görevlendirileceklerin sozieşmelerı, rektörlüklerce aynı esaslara göre düzenlenebılecek. Konservatuar ögretim elemanları görevlerini eski ücretleriyle sürdürecek «HAY1R»CI AKINCILAR İstanbul'da Anayasaya hayır kampanyası oluşturmaya çalışan Genç Akıncılar Birllğl adlı yasadışı örgüt üyesi 11 militan yakalandı. Bu örgüt üyelerinin üzerindekl aramada bir tabanca bnlnnduğn kaydedlldi. mızca, kızınıza arkadaşının bu davranışmı öğretmene duyurmasını öğüt lemeniz doğru değil. Sorunun çözümü için iki yol düşünülebilır: Önce, kendi sorununu kendisinin çözümleme ye çalışması için kızınıza yardımcı olabilirsiniz. Örneğin, sıra arkadaşı ile ev ödevlerlnde ya da kimi derslerde iş birliği yapmasma olanak sağlayabilirsiniz. Kızınızı artık küçücük, narin bir varlık olarak görmeyi bir yana bırakmalısınız. Unutmayın ki, çocuğunuz yaşamı boyunca pek çok zorluklar la karşılaşacak. Bunlarm üstesinden yalnız başına gelmeyi öğrenmeye baş lamalı artık. Çevresiyle kendi başına, barışçı yoldan iyi llişkiler kurma deneyimi kazanmah. Yırtılan bir iki defter yaprağı buna değer. Bu yöntemle bir sonuç alamazsanız, öğretmenle kendiniz görüşün. Öğ retmenveli işbirliğiyle, çocuklann içinden çıkılmaz gibi görünen pek çok sorununun çozümlendiğıni gbrüyoruz. Prof Aren'in yargılanmosma (Baştarafı 1. Sayfada) di. Dunku duruşmada Prof. Aren'in tahliye talebi reddedıldı. Iddianamesini okuyan Sav cı Turan Bayazıt, Prof. Sadun Aren'in Gazi Üniversıtesi ekonomi bölümünde oku tulan «Makro Ekonomi ders notları» adlı kıtabında komunizmi ovdüğu savıyla Turk Ceza Kanunu'nun 142/2 maddesı uyannca 510 yıl arasında hapis cezasına çarptunlmasmı istedi. tddianamenin okunmasının tamamlanmasından son ra Prof. Aren'in sorgusuna başlandı. Prof. Aren, 1950'«HAYIR»C1 SOLCULAR Yine îstanbul'da ele geçirllen 39 militanın ise, Devrimci Halkuı Birliğl, Proletarya Kurtuluşu ve TKP adlı yasadışı örgütlere mensup oldukları bildlrlldi. Bunların 6'sı kız. (Fotoğraflar: Ali ALAIvUŞ) lerden bu yana üniversitede ders verdiğinı anımsatarak «bir hoca olarak öğrencilerime bilimsel bir kafa yapısı kazandırmak, ve hayatta işlerine yarayacak bilgiler vermeye çaüştım. Bunun dışmda belli bir fikri empoze etmeye çalışmadım» biçımın de konuştu. Prof. Aren, Mak ro Ekonomi ders notları kıtabmm 1981 yılı nisan ayında basıldığmı belirterek, bu kitabm oğrencılere anlatılmasının ders yılının sonuna gelinmiş olması nedenıyle mümkün olmadığını söyledi. Üniversitelerde tek kitap okutulması sisteminin olmadığını belirten, Prof. Aren, bir kitabı ders kitabı olarak kullanmanın, onu aynen okumak ya da aynen anlatmak olmadığını dile getirdi. Prof. Aren, kitabın oğ rencilere aynen okutulmasının soz konusu olmaması ne deniyle kitab hakkında zaman aşımına uğramış olduğundan soruşturma yapılamayacağı görüşünü savundu. Prof. Aren. zaman aşımı konusunda karar verilmesinden sonra sorgusuna başlanmasını istedi Savcı Turan Bayazıt, dava açüması içın zaman aşımı süresinin olmadığı görüşünü savunarak şunlan söyledi: «İddlanamede Makrö Ekö nomi adlı kitabm 5680 sayılı yasada öngörülen zaman aşımı süresine tabi olması bakımmdan takibata uğramadığı belirtilmiştir. Ancak kitabm ders kitabı olarak okutulduğu bir gerçektir. Kitabın özü ve ruhu itibariyla onu okuta n hoca tarafmdan tekrarlanması gerçek bir olaydır. Bu bakımdan zaman aşımı yoktur. Da vaya devam edilmesi gerekir.» Mahkeme zaman aşımına uğraması nedeniyle davanın gorülemeyeceği yolundaki görüşü reddetti. Mahkeme karannda davanın bir ceza davası olması nedeniyle zaman aşımı konusunun her aşamada ele alınabileceği belirtildi. Mahkeme karanndan son ra Prof. Aren'in sorgusuna yeniden başlandı. Prof. Aren, iddianamede kitabından alm tılar yapıldığı ve suçlamanin bu alıntılara dayanaırıldıgıru soyledi. Aren, bu ahntıları tek tek ele aiarak yanıtlayacağını belirtti. Prof. Aren, sorgusunda kl tabın dava konusu yapıima smda büyük üzüntü duyduğunu belirterek, «bu kitap suç sayılırsa Türkiye'de hiç birşey söylenemez, fikir hayatı çölleşir» dedi. Prof. Aren'in salıverilrne istemı duruşma yargıcı Na ci Ünver'in karşı oyuna rağ men oy çokluğuyla reddedildi. Yoksa (Baştarafı Sporda) mi sürdü. Arnavutluk takımı ise yine kontraataklarla gol yollan arıyor, bazı atak larında da oldukça zorlayabilıyordu. 47. dakikada Selçuk topla yalnız oynamak ısteyınce atak Arnavutluk savunmasın ca kesildi. 49. dakikada Tuna'nm pası ıle Ali Kemal bir anda çaprazda kaleciye karşı karşıya kaldı, şutunu kalesi köşe atışına çevirdi: 57. dakikada Tuna'nın sert ortasmı kaleci elmden kaçır dı Selçuk iki adımdan topa mudahale edemeyince Arna vutluk savunması köşe a|ışına çevirdi. 59. dakikada Eren nefıs çalımlarla çizgidea ortaiad^ firdal bomboş durumda yükseldi, attığı kafa şutunu kaleci çeldi. 64. dakikada Eren'in ortasını ka leci tokatladı, kısa düşen topu Selçuk boş kaleye atamadı. 79. dakikada yine Eren'in ortasmda Selçuk'un kafa şutu ust direkten döndü. 85. dakikada Erdal san kart gör du. Ardından ulusal takımımızin golü geldi. Arnavutluk savunmasmdan seken topu alan Arif, nefis bir şutla topu ağlara gönderdi takımımıza yengi getiren golu atti: 10. 88. dakikada Erdal kaleciye da geçmesine karş^n golü yapamadı. Maç 10 takımımızın yengisiyle tamamladı, Doç.Sakaoglu: Uzman hekimler ögretim üyeliği yapabilecek ANKARA, (ANKA) YÖK Başkanı Prof. Dr. İhsan Doğ ramacı, «Tıp Fakiilteleri ge relt gördükleri takdirde öğ retim iiyesi açığım mütehassıs hekimlerle karşılayabilecekler» dedi. YÖK Başkanı, mUtehassıs hekimlerin yardımcı doçent olabilmeleri için Tıp Fakültelert tarafınaan bu konuda bır tlanın yapılması gereictığini belirterek şöyle dedi: «Mütehassıs hekimler ve. ya doktora yapmış kişiler açık bulunan üniversitelerde yardımcı doçent olabil mek için basvururlar, yabancı dil smavını verirler. durıımları değerlendirlllr, seçilirlerse yardımcı doçpnt olabilirler.» (Baştarafı 1. sayfada) lar, bır kalaşnıkol ve beş adec tabanca ıle mermiler ele geçirildi. Bu arada yakalanan sol grubun yaym organmın basıldığı bir matbaa ortaya çıkarıldı. Yakalanan sanıklar ve eylem leriyle ılgili olarak îstanbul Sı kıyonetim Komutanlığı tarafın dan yapılan açıklama şöyle: « «Anayasa ile ilgili olarak Ânoyasoya karşı kampanyo boşlaton 50 kişi sürdürülen çalışmalar esnasında, her tfirlü fikrin yasalar çer çevesinde serbestçe tartışılabil diği bir ortamda dış mihraklann kuklası demokrasi ve öz gürlük düşmanı, yurdu parçalamaktan başka düşüncesi olmayan aşın sol ve bölücü örgüt artıklan ile din ve inanç sömürücüsü şeriatçı kesim mensuplarının, Anayasa'ya hayır denmesi yolunda bir kampanya başlattıklan ve bu maksatla hazırladıklan kartpostal, broşiir ve mektuplan çeşitli adreslere gönderdiklerl veya dağıtmaya çahştıklan tespit edilmiştir. Hazırlanan Anayasa muvacehesinde menfur emelleri için 12 Eylül öncesl ortamı bulamayacaklarmı anlayan bu anarşi ve terör odaklarından Evren: Diktatörlük heveslisi değiliz (Baştarafı 1. sayfada) aeolojiye angaje olmuşlar ve beyinlerini yıkamışlardır. Onların kafalarını kesseniz sapık ideolojilerinden ayıramazsınız. Bunlardan (evet) demelerini beklemiyoruz.» HAYAL ALEMINDE GEZENLEB Menfaatlen zedelenen, çı karlan engeüenenlerden de evet beklemediklerini belırten Evren, «Türkiye'nin şart larını bilmeyen, Türkiye'yi iki üç yüz yıl evvel demokrasiye geçmiş ülkeler g'bi kabul ederek onların Anayasalarına uymuyor diye bizim hazırladığunızı beğenmeyenler gibi, iyi niyetli olup da bu milleti tanımayanların da menfi oy verebileceklerini düşünüyor, bundan da üzüntü duyuyoruz» dedi. HER GUN TELEVIZYONA ÇIKANLAR .«Bizi üzen bir başka şey nedir biliyor musunuz?» dıyen Evren. konuşmasını şoy le surdürdü«Evvelce ellerinde devlet güçleri varken, (devlete kim kafa tutarsa elleri kırılır) deyip muvaffak olamayanlar uygun bir Anayasa olmasına rağmen, sırf partileri Uapatıldı diye karşı çıkmaları ve bir daha o koltuğa oturamavacak diye sağa sola eski teskilat üyplerine hayır, diye haber göndermeleridir. Sizler böyle şeylere pabuç bırakmazsınız. sağduyunuzu kullanacaksınız. Her gün televizyon karşısına çıkarak arzı endam edenleri ve vatandaşı televizyonlarını kıracak kadar sinirlendirenleri bu millet Kör mek istemiyor artık.» SÎYASI HAKLAR VE YONETÎME KATILMA Daha once Diyarbakır'a geldierinde bır vatandaşın «Parti istemediklerini» söyle diğini anımsitan Devlet Baş kanı Evren Bu vatandaşımız demokrasiye inanmadığmdan değll. birblrlerine ktif rede ktifrede demokrasi olaca&ına. oimasın daha iyi demelt istedi» dive konuştu Bir sivasi toplumda kisi dokunulma7İığından sonra devletin yonetimine kattlma hakkınm geldiftlni vurgulayan Evren, şunlan söyledi: «Siyasi hak ve BdevInHn demokrastnin blrinci şartı vatandaslann çekimser davranmayıp bGtfin seçimlpre katılması ve memlfkerln gidişatı hakkında flklrleHn» sftyİPme«îldir Anrak mutlu Wr toplum lc'n vatandaslı ğın siyasal haklardakl sorumluluftu unutulmamalıdır. Bu bir nimettir Fakat ber bir nimetin bir külfetl vardır.» Demokrasi idaresirun can noktasuun, «en iyileria seçilmesi» olduğunu söyleyen Evren, «bu konuda titizlik gösterilmelidir. Yoksa netice acı olur. Demokrasi dejenere olur raymdan çıkar» dedi. SIYASI PARTILER Turk mılletinın koklü bir millet olduğunu ve bu mılletin devlet kavramının var olduğunu belirten Evren, her milletin bir Ataturk yetıştiremeyeceğini dile getirerek, 12 Eylül öncesi tabloyu ozetledı. Siyasi partilerin de mokrasinin vazgeçilmez unsuru olduğunu belirten Evren, «fakat yegâne unsuru da değildir» diyerek şoyle devam etti: «Memleketin siyasi kaderini milyonlarca vatandaşın siyasi hak ve hürriyetlerini sadece iki* partinin ellerine teslim etmek demokrasinin başka türlü kaybedilmesi sonucunu doğurur. Partiler diktatoryasını partiler demokrasisi haline getiren ted birleri almak zorundayız.» Evren, yenl Anayasanm butün teşekküller için kabul ettiği bir Uke bulunduğunu belirterek, «Ister parti, ister dernek, ister sendika, ister vakıf ya da meslek teşkilatı kendi maksatları için Çahşacaklardır. Parti partiliğini, dernek dernekliğini, vakıf vakıflığını, sendika sendikalığını yapacak, dernek kılığmda parti, sendika kılığmda dernek, vakıf kılıgında başka bir teşekkül olmayacaktır» diye konuştu. Her teşekkülün kendî çer çevesi içerisinde çalışma yapabileceğini vurgulayan Evren, bölge esasma, sosyal sınıf esasına, zümre esasma, dın, dil, ırk ve cins esasma dayanan partilerin kurulamayacağını bıldirdi. Evren, ayrıca siyasi partilerin ya1 ban .! bir devlet ya da milletlerarası kuruluş, sendlkadan talimat ya da mali yardım alamayacaklannı kaydetti. Devlet Başkanı, styasi partilerin kadm ve gençlik kolları kuramayacaklannı da ifade ederek, «O ne demek? Kadın kolu, gençlik kolu, ihtiyarlık kolu, orta yaşlıhk kolu? Genç yasta ço cukları partilere sokuyorlar, mllitanlaştınyorlar. Daha o yaşta çocuftun hâyatına par ti?anlık sokuyorlar» diye konuştu. Evren, bu hükümlere uymayan partilerin Anayasa Mahkemesince kapatılabilecegini, partisinden fstifa eden milletvekiünln başka bir partiye geçemeye ceğini söyledi. Bu sözlerinl Diyarbakırlılar alkışlayınca Evren, «Bakın ne kadar tasvlp edlyonranuz ld, benl alkışla karşıhyorsunuz» diye konuştu. DİKTATÖRLÜK Diktatörlüğün bu milletin yaradılışına uygun düşmedığini söyleyen Evren, bu konuda şöyle dedi: «Demokratik ülkeler çoğal dıkça, Türkiye bunu n dışında düşünülemezdi. Atatürk bize yaraşan Cumhuriyet'i armağan etti. O, bu millete en yaraşır idare şekll Cumhuriyet demişti. O emanete ihanet edemeyiz. Avrupalılar, bize inanmak istemediler. Türk Silahlı Kuvvetleri* nin hiç bir üyesi diktatörlük heveslisi değildir. Atatürk'ün emanetine sımsıkı sahip çrkarlar. Bu emanete hıyanet edenler, bu camiadan uzaklaştınlırlar. 1970'Ierden sonra genç subaylanmıza Atatürkçü düşünce dışmda tel kinlerde bulunan kişiler derhal bu temiz ocaktan uzaklaştınlmışlardır. Esasen diğer kurumlar, Silahlı Kuvvetler gibi bu konuda hassas davransalardı, devlet daireleri 12 Eylül öncesi gibi olmazdı. Avrupalılar istediği için değil, Türk milletine en yaraşır idare biçimi olduğu için demokrasiyi getiriyoruz. Bu konuda daha rahat bıraksalardı, daha koIay ve daha çabuk demokrasiye geçilecekti.» Evren'in Diyarbakır konuş masmın sonunda bir grup vatandaş, «Fabrika isteriz* diye bağırdı. Diyarbakulıların bu isteğine Başbakan Bülend Ulusu, başını sallayarak yanıt verdl. Evren'in konuşması sırasında, kadm dinleyiciler zaman zaman yerel tezahürat biçimi olan «Lululu» biçiminde tempo tuttular. IZMÎR, (Cumhuriyet Ege Burosu) Bergama'da guvenlık güçlerinın duzenlediği operasyonda yakalanan sağ gorüşlü 11 terorıst gözaltına alındı. Emniyetten yapılan açıklamaya göre, 2124 ağustos tarihlennde ele geçirilen sanıklarm «faşıst bir düzen kurmak amacıyla» 19 ağustos 1979'da polıs Mehmet Ko yuncuoğlu'nun şehit edilmesi olayında sılah kullandıkla xı, bir "dşiyi yaraladıkları, karşıt göruşlü kişilere aıt ev ve ışyerlerinı taradıklan, top ladıkları kurban derılerı ıle örgüte tabanca aldıkiarı belirtildi. Yakalananlann UGD Başkanı Ali thsan Akınalp' le, Osman Kurşun, Ayhan Esentiirk, Adem Aklar, Sermet Gönel, Adnan Doğaıı, Mustafa Başol, Ilasaıı Comaklar, Ramazan Ide, Ismail Tekin ve Mustafa Nadir Sayar oldukları açıklandı. Bergama'da 11 sağcı terörist gözaltına alındı Atina'da 3'ü Türk, 8 kişilik bir uyuşturucu şebekesi yakalandı ATİNA, (Cumhuriyet) Yunamstan'da, uç Turk denızcinın de dahıl olduğu sekız kişilik fcur uyuşturucu madde kaçıkçılık şebekesi yakalandı. Atma polısi, tbrahim Çalışkan (33). Ahmet Laltaş (24) ve Ismail tdi'yı (24) Atina'nırt Paleon Foliron sem tmde bol mıktarda eroın ve esrarla ele geçırdı. Şe bekenin başı Ibrahim Çahşkan'ın aynı zamanda karete öğretmeni olduğu soyleniyor Şebeke üyesi Türk denizcilerin Atina'da kiraladıkları lüks dairelerde 6 bin 700 dolar para bulundu. Ikisi kadm beş Yu nanh şebeke elemanı tutuklandı. Yunan televizyonu. olaya ılişkin yayınında üç Türk'ün nüfus cuzdanlan ile pasaportlannı da gösterdi. Olay hakkında Turk Başkonsolosluğuna on bil gî verildi. ÇOCUK BAKIM YURDUNU BEĞENMEDI Devlet Başkanı Evren orduevinde yemek yedikten sonra öğleden sonra Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanhğma bağlı Diyarbakır Çocuk Bakım Yurdu'nu ziyaret etfi. Yurdu ziyareti sirasında Evren açıkta duran bir eleklrik kablosunu görunce «Bu her zaman tehllkelidlr. Cereyan çarpar» diya yetkilileri uyardı. Evren, çocuklaım yatak odalannı dolaçırken, çarşaflan göstererek, «Bunlan bugün değiş tirmişler, teftişlik» biçiminde diye konuştu. Evren, çocuk yurdundan aynhrken. yetkililere «Hlç beğenmedlm. Yurdun başka bir yerine bakmaya Tğım, canım sıkılır» dedi. AFGANLI MÜLTECILER Evren ve beraberîrıdeftiler daha sonra Afganlı mülteci (Baştarafı 12. sayfada) cüklerin «felaket getireceğüıi» soyledı. Türkkan, «aygıra benzer uytoplam 50 kişi sağduyu sahibi ve vatansever halkımızın da gar, avanak'a benzer olanak gi bi uyduruk kelimelerin» kulla yardımları ile aunan tedbir ve tertibat sonucu suç unsurlan nümamasını ıstedı. Türk Dil Kurumu Başkaru ile birlikte yakalanmışiardır.» Prof. Dr. Şerafettin Turan, «po Yakalananların «Devrimci litbüro edebiyatıyla bir yere va Halkın Birliği», «Proletarya niamaz,» diyerek, dil devrimiKurtuluşu» ve TKP adlı sol nin surdüğünü, «uydurma diye orgütlerle, Genç Akıncılar Bır dün Cevdet Paşa"ya yöneltilen hğı adlı sağ yasadışı orgut uye suçlamanın bugün bu devrimi sı oldukları bıldirılıyor. sürdürenlere yöneltildiğini» soyledi. 1. Milll Kültür Şurası'nın Sinema Komisyonu, sansur ve ağır kısıtlamalar yerina TUrk lerin geçici olarak iskân esinemasımn desteklenmesi ödildıkleri sosyal konutları nerisinl içeren bir rapor hazır gezdi. Evren'i siyah önlük ladı. ve beyaz yakalı Afganlı ılkMtîZE KOMİSTONÜNDA okul çocukları ile mülteci ÖNERİLER erkekler karşıladılar. Şura'nın Müze Komisyonu'Evren, Afganlı erkeklere nca hazırlanan raporda, define donerek, «Merhaba» deyınce, coliğin kaldırılması, yurtdışına Afganlılar ellerınl goğuslerıeski eser kaçakçılığınm önlen mest istendi, Turk ve yabancı ne goturerek, «Merhaba» kar bilun adamlarmın müzelerde şılığım verdiler. Yaklaşık yapacakları araştırmaları en483 Afganlımn kaldığı sosyal gelleyen bürokrasinin ortadan meskenleri ziyareti sırasınkaldırılması gerektiği belirtilda Evren, yanındaki yetkilidi. lere, «Kız çocuklarmı okulKomisyon raporunun okunma lara gönderiyorlar mı?» diye sından sonra Mehmet Önder sorduktan sonra, «Eğer gön s oz aldı, Roma Hamamı'nın bu dermezlerse, göndermeyenlunduğu 75 dönümlük arazlde leri geri gönderirim» dedi. Millî Müze kurulabileceğini ile rı sürdü. yümaz özcan mezarMultecilerin evlerinı de lıklarm «yaşayan varhklarıdolaşan ve kilim dokuyan nuz», eski Türk mezarlannın bir Afganlı kadını izleyen «dört başı mâmur müze» olduEvren, multecilerin kaldığı ğunu soyledi. Prof. Afet Inan, yerde yeni doğmuş 4 çocuğa eski evlertn korunmasını istedı, Türklerin hamam kültürüAyşe, Ahmet, Abdülaziz ve nün «enteresan» olduğunu belir Hayrettin adlannı koydu. terek hamam takımlanyla bir Devlet Başkanı aynca. bu ço likte tarihî bir bamamın müze cuklara altın taktı. haline getirilmesini önerdi. Evren'in Diyarbakır'daki Nezlh Eldem, bugün Anıtkabir'in projelerinin bile kayıp konuşmasını da izleyen Baş olduğunu belirtti, şöyle konuş bakan Bülend Ulusu dun tu: «Bir muzede Atatürk'ün kı akşam Ankara'ya dondu. Ev yafetinin bir parçası, başka bir ren ve beraberindeki heyet müzede öteki parçası buluise, Ankara'ya bugün donenuyor. Yurttaşlara Atatürk'ün cek. Başkentteki Cumhuriyet yatak odası, kullandığı eşyaUr Bayramı torenlerine katıladiye, Ata'nın ölümünden sonra mobilyacıdan alman eşyalann cak olan Evren, Hipodromgösterilmesi hem Atatürk'e dan halka hitaben bır konuş hem de halka saygısızhktır.» ma yapacak. Evren, Anayasa'yı tanıtmak amacıyla baş Şura'da TRT"ye yönetilen elattığı gezisinin ikinci turuleştirileri yanıtlayan TET Ge nel MüdUru Macit Akman 10 na cumartesi gunü Kayseri' 15 kışılık komisyonlarda bi den başlayacak. le TRT üzerınde görüş birliği sağlanamadığını, yurt duzeyuı de de TET programlanm tüm İNGÎLİZCE ulusa beğendirmenin olanaksız olacağtnı belirtti. Akman *prog dersleri verilir. rsmlarda iyiliklerin yamsıra ko TEZ yazılır tülükler dc sergilenebilmelidir. Bu mukayese iyi ile kötüyü (Türkçe, Ingılizce, Fransızayırmayı sağlar» dedi. ca, Almanca) Genel Kültür ve Temel Değer Komisyonu tarafmdan hazır Tel.: 64 78 S4 lanan raporda ise Türkiye'nin son 150 ve özellikle son 20 yıl icerisinde hergfin biraz daha şıddet ve yoğunluğu arttıran BAKIRKÖT 4. tCRA bir kültür saldınsına uğradığı TETKİK MERCtt beHrtildi. HAKÎMLİĞÎNDEN Dosya No: 982/283 HakımUğimize konkordato teklıfınde bulunan, Bakırköy Esenler Nene Hatun mah. Uçyüziü çeşme mevku 72. sok. Güngören'de SEMKA standart Elektnk malzemeleri ve kablo San. A.Ş.'nin talebi kabul edilerek 25. 10.1982 tarihinden başlamak üzere Merciin: 982/283 Esas 982/216 sayılı kararı ile ÎKI AYLIK KONKORDATO MEHLt VERİIiMİŞTlR. tşbu mehil kararının ilanı tarihinden itibaren her alacaklının 7 gün içinâe bir dilekçe ile merclimize lüraz edebileceğl ilan olunur. (Basur. 11024) 7059 2 siklette (Baştarafı Sporda) karşılaşmaiarüa Romen Dumit ru, Bulgar Bonev'i 2 1, 60 kl loda Bulgar Cluprenskl, Yunaı: lı Emmanuel'l ı raundda RSC ile, 63.5 kıloda Yugoslav Fuzu yiç, Bulgar Tachev'i 2 , 1.67 kiloda Yugoslav Petronovîç, Bul gar Simitçev'i 2 1, 8ı kiloda Bulgar Felov, YunanU Kosma'yı 2. raundda RSC ile, 91 kiloda da Bulgar Bassakov Romen Cheronge'yi 1. raundda RSC ile yendiler. BUGÜN 4 SİKLETTE RtNGE ÇIKIYORUZ 20. Balkan Boks Bırınciliğina bugün yapılacak karşıiaşmalar la devam edılecek. Ulusal takı mımızdan bugün 51 kiloda Bü lens Angııı, Romen Mann ıle, 54 kiloda Burhan Koç, Bul gar Georgiev ile, 71 kiloda îbra hım İnsedursun Romen Giorgi ile ağırda da Hasan Kaya Ro. men Gricanu ıle karşılaşacaklar. . 9 Eylül (Baştarafı 12. sayfada) dan Fakülte Kurulu'nun 8 Şubat 1974 günü toplantıya çağnlmasını istedikleri, an cak dekanm «kurulları hiçe sayan keyfi tutumu» ile toplantı yapmadığı belirtılıyor. Tutanakfa Prol. Dr. Hüseyin Sesli'nin «keyfi davranışlan» üzerine su bilgiler yer alıyor: «Edebiyat Fakfittesi Genel Kurulu'nun 6 üyesi tara fından henüz yürürliikte bu lunan 4936 sayıtı Üniversiteler Kanunu'nun 5. maddesi uyannca, 243.1!)73 tari. hinde yapılan toplantı tek. lifini dekan Prof. Dr. Hüseyin Sesu dikkate aunamış, Genel Kurul'u toplantıya çağırmamıştır. Bu hareket kanonun açık hükmünü yerine getirmemek ve genel kurulun görev yapmasını engellrmektir. Yine aynı kanunun 29. maddesinin (e) fıkrasına göre 19721973 ders yılı mayıs ayı içinde toplanması gereken Genel Kurul'da her kürsünun öğ. retim, seminer, bilimsel araştırma ve yayım faaliyetlerinin görüşülmesi gcrekirken dekan Prof. Sesli bu toplantıyı da yapmamış ve kanunun açık hükmüne karşı gelmiştir.)» Tutanakta ayrıca, Prof. Dr. Hüseyin Sesli'nin, ikaz edildigi halde gereğinden fazla bölümleri kendi uhdesinde topladığı, ayrıca bazı işlemlerde gereğinden fazla aoeleci davranarak, bazı elemanları kısa yoldan doktora sahibi yapmak için fakülte kuruluna yanlış bügiler verdıği öne sürülüyor. llk günün (Baştarafı Sporda) gün boksunun sonrası maçı da alaı, alkışlan da... Gecenm en guzel karşılaşmi sı 67 kilocta oldu. Yugoslav rakibinin ataklarını nefis sol dıreklerle kesıp anında sağ kontrataklan vuran Genç Bul gar Vasıli, maçı rahat biçimde alması gerekirken hakemle rm azızlığ'ne uğradı. Yugoslav* ı uç raund boyunca dovmesıne ragmen maçı Yugoslav kazandı... Dun gece yeıiı bır şey daha oğrenmış olduk boylece.. Demek boksta dayak yıyenler de kazanabıliyormuş... 75 kılo boksorumüz Erol Kel oğlu, çok çabuk vurduğu sağ lı sollu kroşelerle ılk raundu aidı. 1908 model boks yapan, zaman zaman yürüyen, zaman zaman saldıran boksörü Ange lov ile maç boyunca tam bır boğuşma yapan Keloğlu, eski formundan çok seyler yitirmiş Ilk gıinden bize kalan tek şey ise eski şampiyonların ko lay kolay artık yetişmediği. Bu bizde de böyle, dışarıda da. Balkan Şampiyonasının ilk pününde gordüğümuz maçlar bu nu açıkça kanıtlıyordu sanv rız.. Arnavutluk '' (Baştarafı Sporda) yiz. Bu birlik ve beraber lik olâuğu sürece başaraca ğımıza inanıyoruz. Geleceğin takımmı oluşturmak en büyük görevimiz» dedi. • Bu golden onceki 86 da kikayı nasıl açıklarsımz? Sorumuza ise «geç gelen gol değil toptu» yanıtmı verdi. • Selçuk'un iki, Erdal'ın da iki kez kaçırdıkları yüz de yüz gollük pozisyonlar için «Hâlâ gol atma becerimiz gelmemiş, buna ne der siniz?» sorumuza ise «biz 14 16 18 yaş gruplarra da bu konu üzerinde duru yoruz. Geleceğin takımların da bunun da çözümlendiğini göreceksüüz.» dedi.