25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 EKİM 1982 KÜLTÜR YAŞAM savunulan iş hukuku dalmda bir doktora tezl olan bu İncelemede, işverenin «işin nasıl, nerede ve ne zaman görüleceğini» belirleme yetkisi şeklinde tanımlanabilecek «yönetim hakkı»nm kapsamı ve sınırları belirlenmeye çalışılıyor. Kudret Ertaş TÜRK HUKUKÜNDA İŞÇİNİN SADAKAT BORCU AİTİA Yayını, Ankara 1982, 142 s. Kudret Ertaş'ın doktora tez çahşması kural olarak Aile Hukuku'nun bir kurumu olan sadakat kavrammın îş Hukukundaki yerinî ele alıyor. «İşçinin sır saklama, haksız rekabet yapmama borcu ile... işletmenin ölüm fermanı olacak nitelikte ve yoğunlukta sürdürülen haksız grev yapmama borcu» inceleniyor. Cumhuriyet 5 duşünce inceleme; araştırma şahin alpay^ N a r A â a c ı YASAB KEMA1 Memet: «Vay Ablam!» dedi. San: «Her sabah kalkar kalkmaz eline alır bir ko va su, bir kahp sabun, geçer motorların başına, tekerleri yur, motoru yur siler. Bir toz çamur olmasın, deli olur. Her Allnhın günü yur. Motora sevda bağlamış diyorlar. Işkı düşmüş.» Memet: «Vay Ablam,» dedî. Aşık Ali: «Zor,» dedl. «Allah başa vermesin. Aşk beter.» Sarı: «Motorlar geldi geleli kış demez kıyamet demez, biner şoförün yanına gider tarlaya. Her Allahın günü...» Memet: «Beni tanıyamadı,» dedi. «Vay fıkara Ablam. Demek böyle ha! Aşk dedikleri bir beter olurmuş. Vay fıkara...» Sarı: «Deli değil,» dedl. «Ge ne eskisi gibi. Işkı dtişmüş. Seni bilmez mi?» Memet: «Ummazdım. Bu hiç aklıma gelraezdi.» dedi. «Demek aklı başında ama, karasevda... Allah başa...» Sarı: «Olan bitenl bîr bilsen! Her gün ırgadın bini gelip bini gidiyor. Kum gibi kaynıyor ırgat. İş yok güç yok. Abla da şaşırdı. Un yetmiyor, ek mek yetmiyor... Anca ver, ver, ver...» Aşık Ali: «Böyle ha?» dedl. San, Memede dönüp: «Olan bitenden haberin olsa... Bir bilsen işi... Koca Veli Ağa, Topal Dursun...» Memet: «Koca Veli Ağaya noldu?» dedi. Sarı: «Hiç sorma. Olan ona oldu. Hiç sorma.» Memet: «Yüzü nurluydu.» dedi. «Bir de çalışırdı, yîrmi yaşında delikanh sanırdm.» Sarı: «Gitti,» dedl. «Hepsl gitti de bir ben kaldım. Sorma Kpca VeU Agayı...» Memet: «Merağa salma adamı. De bakayım noldu ona?» San: «Memet Amca.» dedi, «şu motorlar gelince, Ağa hepiciğimizi kovdu. Herkes çekildi çeklldl gitti. 4 HUKUK INCELEMELERI Son bir yıl lçinde yaymlanan kitaplar arasında çeşitli güncel sorunlara da ışık tutan hukuk incelemeleri yer alıyor. Aşağıda bu çalışmalardan dikkat çeken bazılarını tanıtıyoruz: Fazıl Sağlauı TEMEL HAKLARIN SINIRLANMASI VE ÖZÜ A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Insan Haklan Merkezi Yayını, Ankara 1982, 194 s. Fazıl Sağlam'ın doçentlik tezi, 1961 Anayasası'nın temel hakların smırlanması ve sınırlamada «öze dokunma yasagı»na ilişkin 11. maddesinin 1. ve 2. fıkralan ile bunlara bağh sorunların açıklanmasını konu alıyor. Ulaşılan sonuçlara göre, 1961 Anayasası'nın 11/1. maddesi bir «genel smırlama normu»dur. 11/2. maddesinde yer alan «Kanun temel hak ve httrriyetlerin özüne dokunamaz» hükmüyle belirlenen öz güvencesi îse yasa koyucunun smırlama yetkisinin kesln sınırıdır. Sağlam, ealışmasını sunarken şöyle diyor: «Bu tez sadece 'Anayasa Tarihi' açısından bir önem taşısa blle... 'hürriyeti asıl, sınırlamayı istisna sayan' düşüncenln doğal bir uzantısı olan öz güvencesi, beş yıllık emek ve çabaya gene de değerdi.» Köksal Bayraktar SİYASAL SÜÇ J.Ü. Hukuk Fakültesi Yayım, tstanbul 1982, 222 s. Rejime ve devlete karşı suç işleyenler «ayrıcalıklı bir rejim içinde mi bulundurulmalı, yoksa... diğer suçlularla birlikte ve hattâ onlardan daha ağır bir statü içine mi sokulmalıdır?» Köksal Bayraktar'm çahşması, bu soruya çeşitli dönemlerde ve özellikle Fransız hukuk doktrininde verilen yanıtlan irdeliyor. Ineeleme, «siyasal suçun alanı, cezaları, iade karşısındaki durumu, yargılama hukukunda ele alımşı» konularında gerek uluslararası gerekse ulusal düzenlemelerin çelişik ve tutarsız olduğu; «siyasal suç» kavrammın henüz oluşumunu tamamlamadığı sonucuna varıyor. Özhan üluatam Turgut Tan TÜRK İKTİSAT POLİTİKASIMN HUKUKİ ÇERÇEVESt A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayım. Ankara 1982, 181 s. Ülkemizde iktisat politikasınm kısa bir tarihçesiyle başlayan çalışmada, iktisadi planlama, maliye ve para politikalan, dolaysız müdahaleler, kamu iktisadi teşekkülleri ve dış iktisadi ilişkiler alanlarma ilişkin kamusal örgütlenme ve hukuksal düzenlemeler inceleme konusu ediliyor. İ. Sahir Çörtoğlu KOMŞULUK HÜKUKUNDA TAŞINMAZ MÜLKİYETİNtN KULLAMLMASININ ÇEVREYE ETKÎ VE SONUÇLARI AİTÎA Yayını, Ankara 1982, 275 s. Çevre hukukuyla ilgili bu incelemede taşınmaz mülkiyetinin kullanılmasmdan ileri gelen hava, su, toprak kirlenmesinin ortaya çıkardığı sorunların ülkemizde de gîderek yaygınlaşmasına dikkat çekiliyor. «Çevre etkileri yaratan tnüdahalelerden doğan zararların» giderilmesi için Medeni Kanunun 661. maddesinin yeterll bir koruma sağlayamadığı ve yeni düzenlemelere gidilmesi zorunluluğu üzerinde duruluyor. Savaş Taşkent İŞVERENtN YftNETtM HAKKI tstanhul 1981, 171 s. İşverenin yönetim hakkını uygulaması sırasında Iş hayatında çeşitli sorunlar ortaya çıkmaktadır. örnegin, îşverenlerin yönetim hakkmîri kapsamını aşan talimatlara uymayan işçilerin sözleşmelerini feshettikleri görülebilmektedir. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde Bibliyografya AÇIKLAMALI ANKARA tKTİSADİ VE TİCARİ İLİMLER AKADEMİSİ YAYINLARI BtBLİYOGRAFYASI (19591982) Hazırlayan: Arif Kocaman Berna AİTİA Yayım, Ankara 1982,161 s. Eyüpgiller, Geçtiğimiz aylarda Gazi Üniversitesi admı alan AİTİA nm 19591982 yılları arasında yayınladığı bilimsel çalışmaların bir dökümünü yapan bibliyografya, kitap ve makalelere ayrılan iki bölümden oluşuyor. Ekonomi, hukuk. kamu yönetimi, istatistik, maliye, sosyoloji, işletme ve diger konularda 286 kitap ve 492 makale zikrediliyor. AİTİA Yayın Sekreteri Doç. Dr. Cem Alpar, yazdığı önsözde, bu eserin AİTlA'nm «başarılı bilimsel çalışmalannm bir kanıtı» olduğunu belirtiyor. ORTADOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ LİSANSÜSTÜ TEZ ÇALIŞMALARI (19761980) Derieyen: O. T. Aybaş, ODTÜ Yayını Ank. 1982. Orta Doğu Teknik Üniversitesi 1970'lerin başından bu yana üniversitenın çeşitli ıakültelerinde mühendislik, idari ilimler, mimari ve ilişkili dallarda savunulan master ve doktora tezlerinin İngilizce kısa açıklamalarma yer verilen derlemeler yayınlamakta. Lisansüstü tezlerinin 19561971 yılları arası dönemi kapsayan ilk cildi 1972'de, 19721975 dönemini kapsayan 2. cildi 1980'de yayınlanmıştı. 19761980 döneminde savunulan tezleri içeren üçüncü cilt geçtiğimiz haftalarda çıktı. Üç ciltte belirtilen toplam 2800 dolayında lisansüstü tezin orijinalleri, fotokopileri veya mikrofilmleri ODTÜ Kütüphanesi tarafmdan dünyanın her yerindeki araştırmacıların kullanımına sunuluyor. Kütüphanecilik Muzaffer Gökman, KÜTÜPHANE VE MÜZELERİMİZ İÇİN İNSAN VE YÖNETİCİ, İstanbul 1982, 31 s. Son otuz yılı Beyazıt Devlet Kütüphanesi Müdürü olarak toplam 44 yıl çeşitli kütüphanelerimizde hizmet verdikten sonra 1977 yılında emekli olan Muzaffer Gökman 1. Milli Kültür Şurasına bir katkı olarak kaleme aldığı bu kitapçıkta, kütuphane ve müzelerimiz için «personel ve personel yetiştirilmesi» konusundaki zengin tecrübele re dayanan görüşlerini topluyor. Kitapçığın dağıtım yeri İstanbul Sahaflar Çarşısı'nda Yeni Çığır Kttabevi. Gök man'ın kendi adıyla ve M Taşköprülü adıyla yazdığı çeşitli kütüphanecilik, bibliyografya, tarih ve edebiyat incelemeleri bulunuyor. Veli Ağa geçti Ağamın karşısma, Ağa, dedi, Allahtan kork, kırkbeş yıldan beri ben bu kapıdayım, Ağa, dedi, Allahtan utan, sakalı bu kapıda ağarttım, belim bu kapıda büküldü. Bu yaştan sonra ben nereye gideyim, ne iş tutayım? Su mezarlıkta avradım yatıyor, anam yatıyor, üç oğlum yatıyor. Ağa, dedi, Allah senin başına taş yağdınr, etme bu zulümü. Gavur Ağa, dedi, seni kucağımda büyütttim. Sarı:' «O mahpusta şimdı. Mahpusanelik oldu o.» Memet: «Bak hele Topala!» de dl. «Hiç umulmazdı.» Sarı: «Ağa dutmalann hepsini topladı, gayn size iş yok, dedi, güle güle, dedi. Herkes gitti. Topal da gitti. Bir ay mı, iki ay mı ne, baktık MasseyHarrls motorun başı yok. Sökmüşler. aüp götürmüşler. Koca motor öldü. Ağa deli oldu. Hükümete «Öküzlerin hepiciğini sattı AAğa. Şu makina var ya, şu kocaman, ona biçerdöver derler. Ağa onu getirdiği gün san öküzlen mar Öküzü tekerleğinin dibinde kurban kesti. Yaa, sarı öküzü kurban etti makinaya...» nen çalarak büyüttüm... Daha bokun tırnaklarımın dibinde. Ben nerelere gideyim bu yaştan sonra?...» Ya, Memet Amca, böyle dedi. Ağladı sızladı, söğdü saydı, iki gün vardı şu taşın üstünde oturdu, sakalını yoldu, ilendi, beddua etti. Edemedi başını aldı gitti. Daha haber yok. Gitti gider.» Memet: «Ne iyi adamdı,> dedî. «Ya Topal Dursun?» gitti. Valiye gitti, Ankara'ya gitti. Sonra Topal bir yerde böyle böyle ettim demiş. Onu cereyana vermiş hükümet. Topal demiş ki, Ağanın inadına, demiş, o bizi aç koydu. Oh, demiş öcümü aldım. Söktüm attım Anavarzanın oradaki derin yere. Ceyhanm en derin yerine attım, demiş. Ölsem de gam değil... Şimdi yatıyor Adana mapusanesinde. Ağa suyu arat tı arattı, başı bulamadı. Yurt dısından Edward Mortimer, İNANÇ VE İKTİDAR: ÎSLAM VE SİYASET, Faber, London 1982. Yurtdışmda yayıhlanan Türkiye ile ilglil yenl' Kitaplardan biri Edward Mortimer'in Faith and Power: The Politics of Islam adlı İngilizce eseri. Son yıllarda gözlenen Islamcı hareketlerdeki canlanmayı konu alan çalış mada Suudi Arabistan, Pakistan, Iran, Sovyetler Birliği'nin Müslüman bölgeleri ve Türkiye'deki durum inceleniyor. Sanatta Batıya acılış ve Massey Harris motor öldü.» Memet: «Neler var elde,» dedi. «Topal hiç konuşmaz, boyuna düşünürdü...» Sarı: «Hepsl gitti, bir ben kaldım. Ben de gidiyordum ya, usta bu işe yarar dedi. Ben şoför olacağım. Yanmda çalışıyorum ustanın.» Memet: < «San öküz?..» dedi. Sarı: «Öküzlerin hepiciğîni sattı Ağa. Senin san öküz var ya, onunlan mor öküzü de kurban kesti. Şu makina var ya, şu kocaman, ona biçerdöver derler, Ağa onu getirdiği gün sarı öküzlen mor öküzü tekerleğinin dibinde kurban kesti. Kanını tekerîn dibine akıttı. Yaa, sarı öküzü kurban etti makinaya..» Memet düşündü kaldı. San: «Bu var ya, hem biçer hem döver, hem çuvala doldurur verir eline. İş kalmadı gayn. Irgadın bi ni gelip, bini gidiyor her gün. Adamın yüreği parça parça oluyor hallerine. Bizim usta bir yanıyor bunlara.. Şu motorların hepsini kır, yak, diyor, git Topalm yanına.. Bi zim ustanın çok yüreği acıyor ırgat milletine.» Aşık Ali: «1yi adammış,» dedi. «Zengini kim olsa sever. İş fıkarayı sevmekte..» Sarı hemen fırladı. «Siz», dedi, «şimdi aç sraız. Gideyim ekmek getireyim. Yemek yani.s Bîraz sonra koca bir tas çorba, yedi sekiz tane somunla döndü. cDarendelî burda olsaydı size helva da getirirdim ya, yok burda.» <Eksik olma», dediler, «getirmişe geçti.» Yemeklerini yedikten sonra çiftliğin dışma cıktılar. Yorganların: yastık yapıp, hemen uyudular. Sabahleyin Sarı gene ekmek çorba getirdi. «Memet Amca», dedi, «usta îyi adam, yalvardım yakardım sizlere bir iş deyi, olmadı. tş yok.» Memet: «Eksik olma», dedi, «biz nasıl olsa iş buluruz.» Osman Hamdi kitabı üzerine (SÜRECEK) Emel UYGUR atıya açılış ve Batıhlaşraa olgusu Ttirk toplumumın iki yuzyııdır gündemindedu\ Batı ılu ılışkılerın toplumsal açıdan üzennde en çok duruıan ve tartışüan /onü kültür ve sanat dallarında oluşan etkileşimlerdir. Bir etkileşımden söz etorkerı hemen kurimlar akla gelır.Güzel Sanatlar Akademisi yüzyılhk geçmişi ile gui,ei sanatlar öğretimi yapan bir kurum olsrak kendı alanında toplunuımuzu ne yöncıe etKilemışt:r? Sanayiı Nefise Mektebi olarak öğretime başlayan bu kurumun kuruluş yıllarır.da rürkıye'de egemen olan düşünce ve saiıat anlayışı nedir? Osmanlı Imparator luğu'nun çöküş döneminde yeni bir kurumun kuruıuşıuna öncülük eden kişilerin nitehkierı ile bürokratik yapının özelliklen nasıldır? 24 Temmuz 1982 tarihinde lvömar Sınan Üniversitesi halıne dönüşen Güzel Sanatlar Akademisi. TürK Sanatı Tarihi Oğre tim Üyesı Prot. Dr. Mustafa Cezar «Sanatta Batı'ya Açılış ve Osmanlı Hamdi» (T. îş Bankası Kültür Yayınları îstanbul, 1971. 660 sayfa.) kîtabı ile yakın tarihimizin çok önemlı bir konusuna açıklık getırmektedlr. Değerlı bilım adamı M. Cezar eserinı birınci kaynak arşıv belgelerirıe ve o dönemde verli, yabancı bısmda yeıalan konu ile ılgilı ha'oer ve yazılara dayah olarak hazırlamıştır. Kitap Sanayıi Nefise Mektebi'nın kurucusu Osman Hamdi Bey'in çocukluğundan başlayarak kendisine, ailesıne, çalışnıu arkPdaşlarına, öğrencilenr.3 aıt totograllan ve el yazısıjla çeşitli yazışmalannın totokopılennı ıçermektedır. Ressam Osman Haıııdi'yi yerlı ve yabancı okurlar bu kıtapla tanıma olanagı bulmuşlardır. Çünkü kitap Osman Hamdi'nın yurt sçınde ve yurt rlışında çoşıtlı i:oleksıyonlarda yer alan resîtn ve ctesenlennJfn o'aışan sekseıı adedı renklı, kırk adrdı >iyKh beyaz roprodüksıyoııu d» k;'psuyarı çoic ?eng]n bir albüm nıtelijjmd:?dır. Onsoz'de bserm basım ve yayımı ile '1gili ılgınç öyküye deâınıliyor. Yazar engm bügis:, saglam yöntemı ve aniatım gücü ile daha ilk sayfada okuyucuyu sanyor. Okuma ve öf;renme ıstegini kamçıhyor. Osmanlı împaratorluğu'nda Sanatta Batı Etkisı ve Yöneticiların Tutumu tarihsel gelişim çizgisi içinde ele alınıp inceleniyor. Osman Hamdi Bcy gibi sanatta kültürel alandd etkm olmuş büyük bir yöneticinin tesadüfen yetişmediği ailesiyle ilgili mcelenv; nmda tdydalanmaya çalışma nasletı ıse, Osden Enlaşıliyor. Babası Edhem Paşa 19 M&rt man Hamdi'nın müzeci ve arkeoiog olarak 1877 de ilk Meclisi Mebusan'ın açılışında bızzat kendi çevresi içinde ve ışinın başm II. Abdülhamid'in sadrazamıdır. da forme olmasıru sagtamıştır. Proı. Dr. Bilime, tanhe, kültüre, güzel sanatlara Mustaîa Cezar'm «Osman Hamdî Bey ZanıabUyük bir ilgı duyan Edhem Paşa, oğlu Os runda Saııayii Nefise Mektebi'nin Genel Duman Hamdi Bey'in sanatsal faaliyetlenn» mmu» hakkındaki yorumu kültür ve sanat destek olmuş, daha çpcuk denecek yaşta o tarihımiz açısından oldukça ciuşUndUrUcü. nun bilgi, görgü ve yetenegınin bu yönde o Sanayii Nefise o dönemde yaşıtı durumunInşmasım yönlendirerek etkilemiştir. Cum daki MUlkiye, Tibbiye ve Tıcaret Mektebint huriyet döneminin 9ndp gelen sanatçılann yöre toplumda sesıni psk duyuramıyor. «Adan Ekrem Resit Rey, Cemal Reşlt Rey, Mi ...derni'den fıkir, kültür ve sıyaset alamnda mar Sedad Hakkı Eldenı de avnı aileden gel diktati çeken bir kimse yetışmemiş olmas: mekfedir. rneselesi btr yana, asıl üzennde durulOsman Hamdi Bey'in Miizeciliğ) ve Ar ması gereken husus; Akadcmi'nin o devir keolojik Kazılar konusunda yazsnn değer Türkiye'sinin ölrtisünde dahi önemli sanatlendirmesi şöyle: Osman Hamdi Bey. miize çılar yetiştirememiş olmasıdu.... Sanayii Ne mUdürlügüne tayinini müteakip, kuru bir i"& Mente^'nın agılışını 'akıp eden yıımı idareci haünde kalmayarak. idare adamlıgı ilâ y7rmi beş sene zarfında Şeker Ahmed nın yanıbaşında hakiki bir mtizeci ve ciddi Paşa, Osman Hamdi, Süleynıan Seyid ve Zebir arkeoloç; olma voluna girmlştir. Dikkat t:âi Paşa ayannda kimselerin yetişmemesi d' li. ^ahırlı ve arestıncı mizan. müzeciliğe dikkat jekicidir» diyor. de arkeoloiik araştırmalara da uveun düsüyordu. Dik'<atülik ve sabırlılıgı nasıl onun, 1971 yılında az sayıda basımı yapılan bıen Ince noktalan isleveıı bir cÎPi.av ressamı eseri piyasada bugiin için ba'mak hemen he «sekl'rde caliTnasıtıı etkiiemtspe aynı mızaç, men olanaklı değil Dileğimiî bu değerli eisine s°verek baŞlanıp blr şevler bulabümen serin ikinci baskısmın yapılarak en kısa za ümit ve sabrı ic'nde araştTmaiara devam manda okuyucunun hizmetine sunulmasıdır eden bir «Arkeoiog Osman HamriUnin orta Bu tür yayınlanyla düsünce hayatımızın zen ya çıkmasma da varamıştır. Mütemadiyeu ginleşmesine katkıda bulunan araştırmacı bir şeyler öğrenebilme ve bilenlerden zama larımız varolsunlar!... B SEVGiÜ TARLA FARESİ, SiZJN ORALARDA HAVALAR NASIL ZANINEDERSEM KİMKİME DUMDUMA Behic AK /jWL^fc\ S l ^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle