Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
w 27 EKİM 1982 Cumhuriyet baslıgı Anayasa'nın değistirildi ANKARA, (Cumhuriyet Bü rosu) Milli Güvenlik Kon seyi tarafmdan benimsenerek geçen hafta açıklanan ye ni Anayasa metnindeki ifade ve imla hataları dün Resml Gazete'de değişiklikîerle dti zeltildi. Bu arada geçen hafta Ees mi Gazetede yayııılanan Ana yasa metninın girişindeki «Türkiye Cumhuriyeti Anayasası» başlığı, «Kurucu Mec lis tarafından kabul olunan ve 24/9/1982 tarihU, 2707 nu nıaralı kanuna göre halkoyu na suııuiacak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası» biçimin de değıştirildî. Resmi Gazetede yayınlanan yeni Anayasadaki imla düzeltmelerı daha çok noktalamalar vo küçük harfie başlayan sözcüklerin büyük harfie yazılması şeklmdekı düzeltmeîerden oluşuyor. THKPC DevSol davasında bir sanık tahliye edildi Istanbul Haber Servisi 443 sanıklı THKPC Dev Sol davasmda blr sanık tahliye edildi. Istanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde devam eden davada, idam cezası istemlyle yargılanan Haydar Öztürk, Erdlnç Yeşilbağ, Mustafa Kadirgün, Hüseyin Bektaş, Bekir Koçak ve Hüseyin Öksüzoğlu'nun sorgusu yapıldı. Daha önoe sorgusu yapılan, Bedia Uğurcan Toktamış'ın tahliye edildiği davada duruşma dlğer sanıklann sorgusu için 4 kasım'a ertelendi. TKP DAVASI # Yasadışı TKP davasına 1 Numaralı Askeri Mahkema de dün devam edildi. Duruşmada Turgut Yasalar ile Fahrettin Bülent Tarakçı'nın sorguları yapıldı. Saruklar sorgularında iddianamedeki Euçlamaları kabuV etmedikle rıni belirttiler, sanık Gündoğan Görsev geceyi rahatsız geçirdiğini bildirerek sorgueunun öğleden sonrakl oturumda yapılmasınt istedi. Ancak Görsev'in rahatsızlığı nın devam etmesl Uzerine sorgusu yapılarnadı. Görsev, Barış Derneğl davasmda ise tutuksuz yargılanıyor. Tutuklu sanıklar için tahliye istemini reddeden mahkeme duruşmayı Erdem Ak bulut ile Gundoğan Görsev'. tn sorgusu için 9 kasıma erteledi. BERAAT ETTI # Bravo Dergisi Genel Ya yın yönetmeni All Saydam, derginin mayıs ve haziran sayılannda müstehcen yayın yapma suçundan Şişli 11. Asliye Ceza Mahkemesi'n de yarğılandığı davadan beraat etti. Bravo Dergisi'nin toaziran sayısı toplatılmıştı. (Baştarafı ı. Sayfada) «Bazıları diyorlar ki, Türk milleti, Batı ülkelerindeki gibi Anayasa'ya layık değil midir? Elbette layıktır. Layık olduğu içindir ki. biz Batı ülkelerindekl Anayasalarda olduğu gibi temel hak ve hürriyetlerde bir değişiklik yapmadık. Bu temel hak ve hürriyetleri kanuni çerçevesi içerisinde kullananlara, bunları yok etmek için kullanmayanlara, devleti böl mek ve parçalamak içinhaince emeller içinde olup, bu hak ve hürriyetleri o istikanıette kullanmayanlara (Be nim hak ve hürriyetlerim vardır. Bunları istediğim gi bi kullanırım) demeyenlere, bu Anayasa kısıtlama getir memektedir. Kısıtlama bu gibi kimselere karşıdır. Kanundaki yasaklar, iyi niyetli kişilere karşı konulmaz. Bu Anayasa'ya karşı çıkan lardan bir kısmı şimdiye ka dar neye karşı çıkmadılar ki? Bunlar, çıkardığımız hiç bir kanunu müsbet olarak karşılamadılar ki. Ama, hak Iı, ama haksız. Muhakkak bir noktasından tenkit edecekler. Zira onlar gözlerine kara gözlük takmışlar, onun için herbir şeyi kapkara görmektedirler. Kendi düşledikleri rejim dışındaki her türlü rejim kötüdür karadır, geçersizdir.» Konuşmasmda sağlık hiz metlerine de değinen Evren, sağlık hizmetlerinin yurt sathmda dengeli dagılımınm sağlanması amacıyla ye ni doktor çıkan gençlere zo runlu yurt hizmeti getirdiklerini belirterek, «Buna da karşı çıktılar. halbukl bu gençlerimiz memnun, ama buna da karşı çıktılar» dedi. Evren: Anayasaya karşı cıkanlar gözlerine kara gözlük düşmanhğı olmadığmı kaydetti. Evren, Anayasa'daki Din ve Ibadet özgürlügü'ne ilişkin maddeyi okurken, Er zurum'lular, kendisine «Bra vo» sesleri ile tezahüratta bulundular. Evren, Anayasa'da yer alan din özgürlüğüne ilişkin madde konusundaki görüşlerini şöyle açıkladı. «Bu Anayasaya göre, ne devletin, ne bir kuruluş ne d e bir kişinin, bir kimseye (hangi dindensin, mezhepten sin?) diye sormaya selahiyeti yoktur. Din. kul tfc Allah arasmda blr meseledlr. Bir kişinin dininf, mezhebini seçmesi, kendisinin bileceği iştir. lbadetini isterse yapar, istemezse yapmaz. Ancak, kimse devletin sosyal hukuk ve ekonomik nizammı din kurallahna dayandıramaz.» Laik devletin, vatandaşlann dinlerini ögrenmelerl icin onlara hizmet verdiğini dile getiren Devlet Başkanı Evren. Türkiye'de yaşayan gayri müslimlerin, Lozan An laşması gereğince, kendi ibadet yerlerinin bulunduğunu kaydederek, nüfusun vüzde 98 5'ini Müslümanların olusturduâunu belirtti. LAÎKLİK DİN DÜŞMA^fLIĞr Evren. devletin vatandaşia n n ibadet esasına kanşmadığını, ancak, ibadet edecek yerleri yaptığını söviedi. Ev ren, şöyle devam etti: «Laikligl din düşmanlıjh gibi göstermeye çalışanlar maalesef dini inançları tamamen kavrayamamış olanlardir. Dlnl istlsm'r pdprek, sahsl, sivasl nflfuz tnlk layanları görrtük. Klmse dini istismar edemez ve kötiiye kullanamaz. Vaktiyle din devleti kurma sevdasma kapılarak îktldar nesJndı» kosanlar oldu. 12 Eylöl fincesi bunîar işi doruk noktasma pretirdilpr SaT^anat ler de çıktı. Mü<iîi'manlık hnki'mri'ar arerpktirir ler. MüeliimanJikta trsi voktvr. hangisl birbirinln ogludur Aynı cahil kişller, Medenl Kanuna da karsı rıktılar. Bir kadmm kocasından ayrılması için mahkeme kararının bulunmasma karşı çıktılar. Laik devlet caıni mescit yaptıramaz diyenlpr çıkıyor aramızdan. Bunların maksatlan nedir? Vatandaşlarımızı yer yer cemaatler halinde tertipleyelim, devlet içinde İkincl bir devlet mi kuralım? Dillerinin altında neyin yattıgını bilmiyor değiliz. Biz hiç bir sebeple asla mUli bütfinlügümüzü feda edemeyiz. Bunu kafaları na kovsunlar.» Evren, bu örneklerl verdikten sonra okullarda din dersi verilmesinin Anayasa ile zorunlu kılmmasırun nedeninin açıkça ortaya çıktıgını bildirdi. Devlet Başkanı, cahil polltikacıların dinl anlatırken işin doğrusunu kendisine söyleyebllecek kişinin çıkmadığmı ifade ederek. «Çocuklara dinleri diya netlerl devletin okulunda öğ retilecektir. Laiklik, vatandaşların din sömürüsü eline terkedilmesl demek değlld'r. Mezhep kışkırtıcılarınin eline bırakılması demek degildir. cehalet lcfnde bırakılma sı demek değildir» dedi. Evren, daha önce Erzurum'a geldiğinde din derslerinln okullarda okutulacağı konusunda söz verdiğini belirterek. «İşte bunu Anavasaya koyduk» biçiminde konuştu. Evren konuşmasınm son bölümünde kapatılan partilere de deftinerek özetle şun lan Pöyledi: «Size önemlf g5rdügflmflz ayrıca en çok haksız saldırrya ve eleştiriye uferadıfrımız yazıları aniatıyorum. Kapatılan partllerin malum kişilerl Türkiye'ye başka bir rejlmin (relmesini isteyenler, teröristler ve anarslstler. Anayasaya hayır telkinlndn bulunuyorlar. Bunların mpnfaatleri haleldar oluyor. Blze güveniyor ve 1nanıyorsanız, bu Anayasaya evet dersîniz.» BUGÜN DfYARBAKIR'DA Evren'in Erzurum'daki ko nuşması sirasında gazeteci Sökmen Baykara fenalaşarak yere vığıldı. Evren'in özel doktoru Tabip Binbaşı Ertan Demirbaş'm ve gazetecîlerin yardımlarıyla Askeri Hastaneye kaldırılan Bay kara, kısa bir tedaviden sonra otelde istirahate çekildi. Evren'i Erzurum'da atlı dadaşlar karşıladı. Ancak birara atların arasında kalan Evren'in koruma görevlilerinden Ersin Yılmaz son anda ezilmekten kurtuldu. Yılmaz olay sırasında kaşından yaralandı. Evren'in konuşması bittikten sonra yaşlı bir kadın Devlet Başkanı'nın ayaklanna sanldı. Daha sonra ağlamaya başlayan yaşlı kadın, îzmir'de öğretmen olarak çalışan kızınm Erzurum'a nakledilmesini is tedi. Evren kadınc. sorunu ile ilgilenecegini söyledi. Evren öğleden 6onra gecekondu önleme bölgesi ile kimsesiz çocuklann banndırıldığı yetiştinne yurdunu gez di. Gecekondu önleme bölge sinde yapılan konutlar hakkında bilgi alan Evren bu konutlann LS'ar milyon üraya mal olduğunu öğrenince, «Şimdi yenl bir teknoloji geliştirmişler, birbuçuk ay içerisinde koca apartman bitiriliyormuş. Bu, Ame rikalıların Adana'da yaptığı konutlara tatbik ediliyor. Bunu Doğu'ya götürmemiz lazım, Doğu bölgesinde in şaat mevsimi kısa» dedi. Geceyi Erzurum'da geçiren Devlet Başkanı Evren ve beraberindekiler bugün Diyarbakır'a gelecekler ve Evron burada bir konuşma yapacak. ANKARA'D^. KONUŞACAK 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Ankara'ya dönecek olan Kenan Evren, başkentte de bir konuşma yapacak. Törenleri hipodrom dan izleyecek olan Evren'in buradan yapacağı konuşmasınm büyük bölümünü devlet adma Anayasa'nın tanıtılmasına avıracağı öğrenildi. TRABZON'DA önceki geceyi Trabzon'da geçiren Evren ve beraberindekiler için 3. Ordu Komutanı Orgeneral Celal Bulutlar blr kokteyl ve akşam yemeği verdi. Kokteyl sırasmda Akçaabat folklor ekibi, Evren, MGK üyeleri ve Başbakanın önünde horon oynadılar. Evren, ekibin sunduğu bıçak oyununu ilk kez gördüğünü ve beğendiğini söyledi. Devlet Başkanı Evren, Trabzon'da Trabzonspor Yönetim Kurulu üyelerini kabul etti. Yönetim Kurulu üyeleri, Evren'e plaket ve Trabzonspor'un altın bir rozetini hediye ettiler. Prof. Dr. GönlüboL (Bastarafı 1. Sayfada) maları ve klşilikli tutumuyla tanınmaktadır. Gönlübol, SBF Uluslararası İlişkiler bölümünde öğretim üyesi lken ODTÜ Rektörlüğüne atanmıştır. Prof. Gönlübol, ıızmanı olduğu alanda, Türkiye'nin dış ilişkileri konusunda çok değerli yayınlar yapmıştır. Bunlardan biri, «Toplumsal Yapı ve Dış Folitika» başhğı ile «Abadan'a Armağan» kitabında yayınlanmıştır. 1969 yılmda kaleme alınan bu yayında Saym Gönlübol, özellikle Sovyet dış politikasını incelemektedir. Saym Profesörün incelemesinden küçük blr almtı yapahm: « Sovyet dış politikasının son kırkbeş yıl içinde eşi rrörülmemiş bir başarı gösterdiği uluslararası bir gerçektir. Bu başarıda Sovyet düşüniirlerinin ve önderlerinln genellikle tüm ülkelerin ve özellikle az gelişmiş ülkelerin sınıf yapılarını çözümlemede ve dış politikalarmı ona göre ayarlatnadaki başarısınm önemli payı oimuştur. Buna karşılık, günümüze degin Batılı devletlerin çoğunda Marksçı kökenden geldiği iddiası ile sınıf çözümlemesi tekinsiz sayılmış \e kmanmıştır. Oysa, birçok az gelişmiş ülkelerde «egemen sınıf» kavramı bir gerçektir, Sovyet kuruntusunun bir hayali değildir. (Abadan'a Armağan, yıl 1969, s: 152, paragraf 2, 8 16. sayfalar arası)> Sayın Profesörün büyük bir içtenlikle kaleme aldığı bu düşüncelerine açıkça belirtelim ki katılma olanağı bulamıyoruz. Bulamıyoruz, çünkü, Sovyet dış politikasının Lenin'ln «uluslarm kaderlerini tayin hakkı» görüşlerine aykırı olarak, işgalci ve müdahaleci nitelikler almasmın «başarı» olarak görüleceğini hiç sanmıyoruz. Sovyetler, «işgal operasyonlarında» başarılı görülebilirler; ama bu askeri üstünltik, özünde sosyalist kuram ve inançlara zarar vermiştir. Çekoslovak işgali bu zararın somut bir örneğidir. Sayın Prof. Gönlübol, bu düşüncelerini, Sovyetlerin 1968 yılmda Çekoslovakya'yı işgal edip, bu ülkedeki demokratik sosyalist özlemleri tank paletleri ile ezmesinden bir yıl sonra kaleme alıp yayınlamıştır!. Sayın Prof. aynı yazısında. «Merkezi Haber Alma Teşkilatı CIA» konusunda da, ilginç görüşler açıklamaktadır. Saym Gönlübol'un CIA'nm, «salt Amerika'nın dar çıkarları açısından bakarak, bu teşkilatın, düoyanın bir çok ycrlerinde devrimci hükümetleri yıktığı, bunların yerine Amerikan dostu olmaktan başka hiçbir özelliği bulunmayan birçok hükümetleri de işbaşma getirdiği» (s: 151, satır 713 arası) yolundaki görüşlerine ise, olduğu gibi içtenlikle ve gururla katılıyoruz. Uluslararası ilişkiler alanınm değerli araştırmacısı Prof. Gönlübol, bu görüşlerini. 1971 aralık ayında yazdığı bir başka yazıda, bir ölçüde değlstirmiştir. «Dış politika» adlı derginin cilt 1, sayı 4, sayfa 11, son paragrafmda Saym Profesör, «Ideoloji blr devletin dıj politikasına yön veren bir rehber olamaz. Jdeolojiye uygulamada, belkl bir politikayı rasyonalize etmek ve meşrulaştırmak için başvurulmaktadır. Somutlaştırarak söylemek gerekirse, hiçbir devletin dış politikası Marksçı teoriye göre ayarlanmamıştır. Marksçılıgın esasları Jncelendiğinde ne Sovyetler'ln ne Çin'in uluslararası gerçekler karşısmda tutumunu anlamak mümkün olabilir. Doktrln, dış politikada daha yüksek amaçlara ulaşmak için kullanılan bir araçtır. Devletin dış politikasına yön veren başta gelen etken ulusal çıkarlardır. Sovyetler'in Çekoslovakya'yı işgal etmesi, Çin Halk Cumhuriyeti'nin, Sovyetler Birliğini «sosyal emperyalizm ile suçlaması başka nasıl izah edilebillr?» demekte ve hak Karadeniz'de (Baştarafi 1. Sayfada) bir tabaka halinde bulu nan petrol artıkları kuru lan bariyerlerin altından gecerek akıntı ile sürüklen meye devam etti. Bu arada kullanılan çökertici ilaçlar da yarar sağlamadı ve bir miktar petrol ar tığı Şile ve Kilyos kıyıla rına vururken bir kısmı da dün Kireçburnu'na kadar geldi. llgililer, petrol ar tıklanndaki klmyasal özelllklerin zajnflaması nedeniyle zehirli bir özellik taşımadığını. ancak çevre kirliliğine neden olduğunu belirttiler. Petrol artıklannın bariyerlerle durdurulamaması ve toplanamaması sonucu Karadeniz'e çıkan kurtar ma gemileri önceki gün ge ri döndüler. ' İstanbul Limanın'dan bfr llglli, 15 ekimde meydana gelen ka?adan sonra havanm lodos olması İle dört gün bo yunca artıkların kuzeye doğru yayıldıgmı belirterek «Bu sttre içinde tehlike azalmn oldu. Kaza sırasında kuzey rüzgârı olsaydı tstanbul Llmanı ve Bo«a«ı btiyflk bir tehlike içine girerdi..» dedi. Boğaz trafiğinin normal şekilde sürdüğtinü de belirten ilgllller her olasılığa karşı vatandaşların dikkatli olmasını ve petrol ar tığına bulasmış balıkları yememesinl önerdiler. Uluslararası Denizcilik örgütü (TMO)'nun uluslar arası sözleşmelerine göre, kazadan sonra Romanya' nın çevre klrliliğini önleyi ci önlemler alması gerektiği belirlendi. Türkiye'nin de söz konusu kuruluşun sözleşmelerine dayanarak Romanya'dan tazmlnat is Yılmaz: Isverenle hedefimiz aynıdır ANKARA, (Cumhuriyet Bü rosu) Türk îş Genel Baş kam Şevket Yılmaz. dün baş layan Uluslararası Çalışma Örgütü (tLO) semin.erinde Türkiye'nin 50 yıldan bu ya na tLO içinde bulunmasından büyük gurur duyduklannı belirtti. ILO seminerfne işveren temsilcileri katılma dılar. Yılmaz konuşmasmda. işveren temsilcilerini görememekten üzüntü duyduğunu belirtti ve Bizlm işverenler le hedefimiz aynıdır. Çünkü biz de onlar da Pkonominin gelişmesinl amaçlıyoruz» de di. Uluslararası Çalışma Örgü tü (ILO) Türkiye temsilcisi Bruca Mac Donald da seminere bir tebliğ sundu. Donald'ın tebliğinde şu görüşlere yer verildl: •İLO standartları insan haklan evrenseı bildirisinde adı geçen birçok prensibi sözleşmelerde somutlaştırarak dünya çapında etki11 kılmıştır. tLO üye ülkelen karşı zorlayıcı bir tutum takınmamakla birlikte bflkfl metlerin onayladıkları sözleşmelerin yükümlülüklerini ne şekilde yerine petirdiklerini dikkatle izler.» ATATÜRK MİLLtYETÇlLlĞt Evren, 12 Eylül sonrası çı kartılan vergi kanunu, Dev let Denetleme Kurulu, Yüksek Hakim ve Savcılar Kurulu, Yüksek öğretim Kurulu gibi kurum ve kanunlara bazı çevrelerin karşı çıktıklannı bildirdi. Evren, bu kişilerin şimdi de Anayasa'ya karşı çıktıklannı söyledi. Anayasa'nın iklnci maddesini okuyan Evren. bu maddede geçen «Atatürk milliyetçiliği»nin Anayasa'ya konulmasınm eleştirildiğini belîrterek, «Başka birisine göre. bu madde, geniş sermaye grubu ile ortaklaşa devlet yönetimine lmkân ve recek şekilde hazırlanmış. Bir kişi özel sermayeye kar şı oldu mu, herbir şeyi böyle tefsir eder» biçiminde ko nuştu. Anayasa'da vatandaşlara her türlü hürriyetin tanmdığını kaydeden Evren, el altından sürdürülen propagandaya kapınılmaması gerektiğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: «Anayasa'da yer alan temel hak ve hürriyetler, mil letlerarası kuruluşlarca kabul edllen temel hak ve hür riyetlerde görülmektedir. Demokrasl tarihlmlzin bize gösterdiği tecrübeler sonucunda hürriyetlere de bazı sınırlamalar getirildi. Smırsız hak ve hürriyet olamaz. Smırsız hak ve hürriyet kabul edilirse, eşitlik kalkmış olur. Çünkü, gerek kendi hak ve hürriyetleri, ya da mensup olduklan gruplar ile diğerlerinln hak ve hürriyetleri sahalarma girerler. O zaman eşitlik ve adaletten de söz edilemez. İnsanların temel hak ve hürriyetleri her birinin aynı hak ve hürriyetten eşit surette ayıu derecede yararlanmalan Iazımdır. Hürriyet tarihine ba kılacak olursa, herkesin hak ve httrriyetl başkalannın başladıgı noktada sona erer. Hak v e hürriyetlerin suurmın aşılmamasım devlet saglar. Vatandaş • Millet ve Devlet arasmda sınırlar bulunmalıdır. Hür ve bağım sız bir devlet kurulduysa, toplum ve devlet yararına olarak hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması zarurettir. Devlet, gücünü korumak için bazı sınırlar getirmişse, bu tabiidir. Bu durum her yerde her memlekette mevcuttur. Hudutsuz hürriyetten kötü niyetliler yararlanırlar. Bir misal vereyimt Bir kişi (lıarbe karşıyım, onun için askere gitmeyecegim) diyebilir mi? O da her kes gibi bile bile ölüme gidecektir. Bazı memleketlerde bu oluyor. Türk milletin den böyle vatandaş çıkmaz.» Evren hak ve hürriyetlere genel sınırlamalar getiren 13. maddeyi okuduktan son ra bu maddede yer alan hü kümlepi yok etmeğe kalkışan herkese mani olunacağmı ifade ederek. şunları söyledi: «Toplumun yararlan her zaman kişilerin yarârların dan önce gelir. Aksi takdir d> anarşi gelir. Toplumun yararı feda edilemez.» Anayasa'da «Laiklik» ilke sinin de yer aldığını anla tan Devlet Başkanı laikli ğin din ve devlet lşlerinin birbirinden ayrılması olduğunu, din aleyhtarlığı ya da •vlendller 2S.10.198t tstanbu) Selçuk Üniversitesîne bağlı fakülte ve yüksek okullarda puanlar düşürüldii KONYA, (Cumhuriyet» Selçuk Üniversitesine bağlı ön kayıüa öğrenci alan fakülte ve yüksek okullarda kontenjan açığının dolmama8i Uzerine puanlar yeniden düşürüldü. Halen 228 kontenjan açığı bulunan Tıp, Ziraat ve Veteriner Pakülteleri ile Konya ve Niğde Meslek Yüksek Okulları'run bazı bölümlerine yeniden ilan edılen puanlar Uzerinden kesin kayıtlar buglin başlayacak ve 28 Ekim günü çalışma saati bitiminde sona erecek. tlahiyat Fakültesi'nde 25 Ekimde başlayan ön kayıtlar bugiln sona erecek, Kesin kayıtlar 12 Kasım tarihlerinden yapılacak. Kontenjanların dolmaması halinde yedek listelerin yeniden ilan edileceği bildirildi. Selçuk Üniversitesi'nde ftçık kontenjanlar ile yeniden belirlenen taban puanlar şöyle: Tıp PaküJtesl açık kontenJanı 3, taban puan 441.162, Veteriner FaküJtesi kontenjan 14, taban puan 391.809, Ziraat Fafcültesi açık kontenjan 25, taban puan 384.35ü, Konya Meslek Okulu Elektronik Bölümü kontenjanı 22, taban puan 355.093, înşaat Bö'.ümü açık kontenjan 20, ta ban puan 343.055, Harita Kadastro Bölümü kontenjan 17, taban puan 352.606, Makine Resmi Bölümü açık kontenjan 11, taban puan 241.135, İşletme Muhasebe Bölümü kontenjan 48, taban puan 352.932, Sekreterlik Bölümü açık kontenjan 14 ,taban puan 358.843, Niğde Meslek Yüksek Oku'u Motor Bölümü, açık kontenjan 23, taban puan 343 080, tşletme • Muhasebe Bölümü açık kontenjan 31, taban puan 341.509. lı olarak bu soruyu sormaktadır. Sayın Gönlübol'a bu konuda da katıldığımızı söylemekle yetineceğiz. Türfdye 1ş Bankasrnın kültfir hizmetleri daha da yaygmlaşıyor.. Kadıköy KitapSabsMagazamızda acddı! Türkiye îş Bankası Kültür Yaymları Satış Mağazalarma 25 Ekim 1982'de bir yenisi daha eklendi. Kadıköy, Tavus Sokak Nor 6Jda açılan mağazamızda, İş Bankası Kültür Yayınları, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü Yaymları ile OECD Yaymları'ndan çıkmış bütün kitapları bir arada bulmanız daha kolay olacak. Aynı incelemede yeralan, «objektif olarak dttşünüldügünde, Tttrkiye'nln NATO ve Amerika ile ilişkileri, bazı noktalarda haklıdır» görüşlerinl ise, SBF Uluslararası îlişkiler Bölümü Başkanlığına getirilen değerli ekonoml profesörü Aydın Yalçuı'a sormak gerektiği kanısmdayız. «Uluslararası komünizm» konusunda çok değerli bir uzman olan Sayın Yalçm'ın, Prof. Gönlübol'un kaleminden çıkan bu düşünceleri «Anglosakson sukuneti ve olgunlnğu» ile karşılayacağmdan gerçl hiç şüphemiz yoktur. Ama yine de, bu soruyu da sormadan geçemlyoruz. Sayın Rektör, Prof. Dr. Gönlübol birlikte bir başka öğretim üyesi ile kaleme aldığı blr başka yazısında, (SBF dergisi, cilt XXI, mart 1966, no 1) bağımsız dış politikayı, bütün içtenliği ile savunmaktadır. «Yeni Milliyetçilik» ve «Yeni Tarafsızlık» adını verdiği akımların, dünya çapında yaygınlık kazandığını belirten Profesör, «körükörttne bir Batı bağluığı»ndan yakınmakta ve bizlerln de paylaştığı bu görüşleri dile getirmektedir: Alınan dış yardımlarm bugünkü biçimi ile büyük bir yararı dokunmak şöyle dursun, Türkiye'ye hem ekonomik gelişme, hem dış politika hürlüğü bakımmdan ayakbağı olmaktan başka bir işe yaramadıkları, bugün pekçok düşünür tarafından benlmsenmeye başlanmış bir kanıdır... öyle sanıyoruz ki, bu satırları okuduktan sonra slzler de «ODTÜ rektörlük koltuğunda, uzun yıllardan beri İlk kez, ilericl düşünceleriyle tanınmış bir bilim adamı oturmaktadır» kanısını paylaşmakSayın Gönlübol'un bu özgün incelemelerden kaynaklanan tartışmasız otoritesl ile SBF'den bazı öğretim üyelerini, ODTÜ Bölüm Başkanlıklarına getireceğini duyuyoruz. örneğin, yakından tarudığımız ve her yayınını büyük bir titizlikle okuduğumuz Doç. Dr. Ömer Kürkçüoğlu'nun, en kısa zamanda profesör işlemlerinin ivedilikle tamamlanarak, Prof. Dr. Gönlübol ile beraber çalışacağını umuyoruz. «Ama» diyoruz, Saym Kürkçüoğlu'ndan önce profesörltiğün gerektirdiği bilimsel aşamaları geçen öteki öğretim üyelerine de aynı ölçüler kullanılmalı ve bu öğretim üyeleri de profesörlüğe yükseltilmelidirler. Prof. Gönlübol'un düşüncelerine böylesine yer ayırmamızın nedeni şudur: Üniversiteler, özgürce çalışma yapılacak bilim kurumları olmalıdır. Görüşlerine katılsak da, katılmasak da her eğilimdeki öğretim üyelerine serbestçe araştırma yapma olanağı tanımamız ve bu öğretim üyelerini, görüş ve düşüncelerinden ötürü cezalandırmamamız gerekmektedir. Söz gelişi, Prof. Gönlübol'un kimi çevrelerce yadırganacak şu görüşleri ölçü ahnarak, doçentken p.ofesör yapılmasa, profesörken, «böyle görüşleri savundu» diye rektörlüğe getirilmese, üniversite büyük bir kayba uğramaz mıydı? Üniversitelerimizin böyle kayıplara uğratıldığmı da düşünmemiz gerekir. tasınız. SAMİM KOCAGÖZ AMELİYAT OLDU ANKARA, (Cumhuriyet Bü rosu) Bir süreden beri Ha cettepe Hastanesi üroloji ser visinde yatmakta olan yazar Samim Kocagöz önceki gün ameliyat edildi. Samim Kocagöz'ün sağlık durumunun iyiye gittiği öğ renildl. İŞ BANKASI Kültür Yaı/mlan ŞİRKET MERKEZİ Atatürk Bulvarı 191/21 Kavakhdere/ANKARA SATIŞ MAĞAZALARIMIZ I. Ankara Satış Mağazası 2. Beşiktas Satış Mağazası 3. Erenköy Satış Mağazası Atatürk Bulvarı 77 Dolmabahçe Cad. 29 Bağdat Cad. 296/4 Yenişehir/ANKARA Beşiktaj/ISTANBUL Kadıköy/İSTANBUL 4.Konak Satış Mağazası Türkiye İş Bankası A.Ş Konak Şubesı bitişiği Konak/İZMİR 5. Kadıköy Satış Mağazası Tavus Sokak 6 Kadıköy/İSTANBUL TORKİYE