16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
| 7 OCAK 1982 Cumhuriyet 9 (Bastarafı 1. Sayfada) b olduklannı soyledı. Feaeral Almanya Başba&aru Schmıdt ise, Sovyetler Bırlığı' ne karşı ekonomık yaptınrn uygulamasına karsı olduğunu belırttı. HAİG'İN SÖZLERt ABD Dışışierı Bakam Halg Fedval Almanya Basbakanı Helnaut Schmıdt ıle yaptığı go rüşmeden sonra dün Washıng ton'da bır basın toplantısı du senledi. Haıg ABD'nin Polonya konusunda Sovyetler Bırliğı' ne yonelttığı suçlamalara karşın Moskova ıle Ocak ayı ıçın de yapuması daha onceden fca rarlaştınlan ust düzeydeisi go rüşraelerden vazKeçümesının duşünulmedığıni belırterek, şöy le konuştu: «Gelecek hafta Cenevre'de drvam etmesi kararlaşttnlan Sovyet • ABD silahlanmanın sınırlanrnssı görüşroelerinin ka rarlaştırüao şckilde yapılması konosunda Schmidt Ile görüş biriiğine vardıkj» Bılındigi gibı, Cenevre görüş melen Avrupa'dakı orta roenzilli nükleer füzelerin suurlanması amacına yönelik. Haig, Ocak sonlannda Sov yetler Birliğl Dışışlen Bakanı Andrei Gromlko ıle önoeden kararlaştmlmış göruşnıesiıu ya pacegını. ancak bu konuda ke 5in karannı «Ştnıdi lle ocak so nu arasında kaydedilecek olaylarm» belirleyeceğini» soyledı. REAGAN BATI'DAN SERTLtK lSTEDt ABD Başkanı Reagan, ttnceki gün Federal Almanya Başbakanı Schmidt ile görUştükten sonra yaptığı açıklamada ise, Batılı müttef'.klennden Polonya konusurda daha sert davranmasını istedi. AP ajansı'nm habsrine göre, Reagan, Scbmıdt'e Batı ıttıfakının Polonya'da Bzgürlüklen kaldıran rejıme son verilmesi içın Moskova ve Varsova'va baskı yap ması gerekti$ıni, aksı halde uluslararası ilışkılerde «Çok cid dl sonuçlar doğabileceğını» soyledj Ancak A PAJansı Schmidt'tn Sovyetler Bırlıgine yaptınm uysnılanmasına mulıalefet etmekten vazgeçmedığini bildirl\oı Fıiındıgı aıbı. Reag<ın yö karşı ekonomik yaptınm uygüı~a:<ı •ca.rarı, Batı Avrupa'aa rene!lik!e olumsu? karşüandı ve Federal Almanva Dasia olmak üzera bır dızı Avrupa ulkesı bu tarara uymayacak lanru bildırdıler. Helmut Schmıdt'le yaptıgı gorüşmeden sonra basın mensuplanna bır açıklamada bulunan Başkan Reagan şöyie dedı. «Folonva bunalunı karşısında multeflklerın EÜÇIÜ blr tep td göstermeleri gerektiğinı soyledlm. Sovyetler Birliği'nin l'olonyaya dolavü ya da do lavsız yoldan baskı yapmasına karşı çıkmazsak. uiuslararası ilişkilerde çok ciddı sonnçlar doçabüir.» Reagan sözleriıu şöyle sürdur du: «Başbakan Scümldne, Poion ra halkma karşı uygulannuk ta olan baskida Sovyetler Bir liğinın roliınü tartıştık ve Po lonya'da sıkıyiinetimin kald> nlması Için Varşova Ue Moskova yı ikna etmenin eereği üzerinde anlaştık. Polonya'da avnca tüm tatuklulann serbest bırakılmasını da Istiyo REAGAN BATI B ş t a n Sciımıdt lse. yapcığı kısa açıklamada. Başkan Reagan'tn ılerı sürdügu Rdrüs lere üatüdıgını belirttı. Ancak AP ajansı Schmıdfın vaptınm itonusund» tutumunu yumusatügına Uıskin hlçbır acıklama yapmadtgına üü katı çeklyor. AJansa göre Schmıdt gazetecilerle jrapügı konusmada Polonya'dan çok dunyada yüksek faiz toadlennı ındırmek seregi üzerinde durdu. Başkan Reagan üe yapugı gö rustneden önce Helmut Schmıdt'le sabah kahvalUsmda bu luşan Senato Dışişleri Komıtesı uyeleri lse, Schmldt'in yap unmlaj konusunda kendıslne damşılmadıgından ötürü kızgın oldugunu söyledıler. Senatör Richard Lugar şöyle dedı «Kahvaltı sırumda Schmidt sık sık Baskan Reaçan' ın Sovyetler'e yaptınm uy)ru laıuuası konusunda kendislnr danışmadığmdan \akmdjji Batı Avrupa'mn Sovyetler Bırlıgine ekonomik yaptınm uygulanmasına karşı çıkması nm temel nedenlennden bırı. bu tilke ıle olan tıcarı ılişkıler. «Tlme» dergısmın verdiğı bilgi lere göre AET ulkelen 1980 yı lmda Sovyetler'e 105 mılyar dolarlık mal sattılar. Oysa ABD'nın Sovyetler'e yaptı ğı dışsatım 1.5 milyar dolayia larında kaldı. Batı Avrupa ıle Sovjetler arasmda ayrıca 16 nulyar dolarlık bır boru hattı projesı de bulunuyor. Siblrya dan Batı Almanya"ya do^aJ gaz taşryacak boru hatturm uzunlugu 5000 km. olacai. Batı Avrupa"run yaptınmlara kar şı çıkmasının dıger bır nedenı de detantı koruma ve yenl bır soguk savastarj kacınma kaygısı. Federal Almanya ise Sovyet ler Bırlığı ı!e en büyük tıcaret tıacmı olan Batı Avrupa ulkesı Federal Almanya Ue Sovyetier Bırîıgı arasmdalu ticaret hac mı 1980 yıluıda 8,6 mılyar dola ra ulaştı. Bonn hükümett bu yüzden Moskova'ya ekonomik yaptınm uyjrulanmasım ıstemıvor GENSCHER BİLGt ^'EBDl Federal Almanya Dışişlen Ba kanı Hans Dıetrich Genscher, VV'ashıngton'daki temaslannj tamamladıktan sonra dün ülke sme dondu. Genscher. Federal Almanya Basbakanı Helmut Schmidt ıle Başkan Reagan arasında Washmgton'da suren Eorüşmeler konusunda bılgı verdi ve Polonya'dakı son sıyasal gelişmeler karşısmda Federal Almanya ıle ABD arasında alabildigine bır gorüs birhği bulunduğunu kaydetn. (Boflo.ofı 1. de mahkeae n«yetlnde Wr de jCisUclik otnuksnuı ve sanıkUr aacır olduğıı baide nuüuoa u londa toplanıldı.» sözleriyle duruşmayı açtı ve 52 tucultlu sanıftın voUaması vapıldı. Sanıis yofclamasaun yapıımasından sonra savunma avu Katlanrun tumü adına aalonda yeralan arakat GUlçin Çaylıgıl, ıdâianamerun okunmasından once savunrnaya soz verilme sı konusunda mahkeme beyeune bır dileKçeyı 5.1.1982 gunü vermı$ oldukiaruu oelirttı ve söz ıstedı. Ancak Duraşma yar gıcı Çetin Güvener, «Dosya incelendi demedim erendun» dlyerek Çaylıgll'in bu söxlennı kestı ve zapta scz konusu dı ıBkçenın okundugunu geçırt Ü. Bu sırada sanıklardan Fıkrı ranta söz ısteyerek nıahketnt neyetıne bır dilekçe verdı ve bu dtlekçecte «kendlstini teran len veldU bulunan avutot Gtizln Alkıs Markoç \e tevkll el tiğt avukatları azlettı^ini, \eni Mvunnıa avukatıru daha »oura mahkeme heyetiııe bildireceğıni» belırttı Dana sonra ise DİSK Genel Selıreten Fenmı Işıklar tarafmdan mahkeme aeyeüne verılen bir dilekçe okundu re Işıkiar'ın bu dilek çesinde «duruşmalar nedenlylr Da\iıtpaşa Askeri c«zaevinde:ı KtiriUp catfirüldnklerl aractn elver<$sls oldurunu. getirtlip götürttlmeier Için kpndllerine bir otobus tahsls edilmesini» ısted:gı midırıldı. Duruşma yargıcı Gürener, sös konusu dılekçelen tutanaklara geçtikten sonra Türkiye Barolar Bırlığı Başkan Yar duncısı avukat Gülcin Çaylıgıl'e söz verdı. Çaylıgıl, ıddıanamenuı okun masına goçilmeden önce sanık lardan Abdullab Bastürk adına bazı ısteklen olacagını bıldirdı ve konuya ilışkuı dllekçelennı okuduktan sonra mahkeme heyetıne ılettı. Çaylıgil ılk istemlen olarak daha once 3 savunma avukatının duruşma yargıcı taraiından salondan çıkanlmnlan ko nusuna değindı ve bu iararın «yok sayılmaanı» ısteyerek şoy le dedi: «özelllMe savunmayı Ufilendlren blr karann tavzihini is temek. yahut o karartUn dönülmesinl istemek, aavunma İCİn vaaal bir haktır. Bu faakkı dile fretinnekle vahtrt bu hak kı dile ıcetlrmek Mn s9z igte Savcı: Çekilmem sözkonusu değil çüdayabilmek ıçin dUekçelemu ultumaJc ıstedigint de beurttı Bunun Uzerine yargıç Güvener «Müdabale etmek ıorundayım> sekUnde kouuşt u ve «tslebe iUşkin açıklamaya ceçmeden on ce bunlan zapl» gccireeeğim» dedl. Yargıç Gü\'ener, o an* iegin olan istemlere ıbş&ın u larax zapta sunları geçırdı. «Sanık mUdatil 2 ayn üileK çeyl verdi, Ayrıc» da bldaypt te mezkur dliekçeler okundu Buniardan 333 saytlı yuanın 148 ve 1*4. maddelerine aykırı olarak mukaddeın ceiseıerut yapılan müdafitun salondan M kanlmaları ıle Ilgili ıslwnn tuk «ayılmMinın ıstenaiji «« mudaAİI ^oklamaıt yapıunaıian ıddiaııametiin okunmasına &v çilemeyecegi cliıetıe ve 363 &t yıiı yasanın 33. maddeslntn ı* lerllk kazanmasııuı ımkan MH lamak yonunden ıridıanamen.ıı jkunmamıs dahr doğrusu o kuntnağa ııaşistımamıs sayıirru •nnın kabulii Ue ve iö3 aa>ılı yosanın Si. maddK>indekı taieı, •enn uerı «üruUnesi uckanıoio jaraüiiaası taitrpierinden iba ı« bulunduğu.» Yargıy üuveııer m oıpu ge çırnıesınden sonra Gülçın Çaytıgil dana suıraıU ^tenueruıts ıhskin dılekçelermın okunmasına geçu ı^ayiıgu, »lüaıa m» kamında yer alan Askeri S.avcı Hakım Albav Sülevroan Tak keci'nin saruklara karşı oUn tututnu nedeniyle çeknmesmnj ıstendiği» dılekçesuıde şoyıe dedı. «Bu davada, Iddıajuuneyi ınızalayan sayın savcının tutumu, iddianamenın okumuası ta marnlanmadan önce çoscülmesl gereken bir sorun yaratmıştır Çünkü savcı, sonıştunnanın ba şmdaıı baslayarak yasalars aykın bir ujgulama içine gir mittir. Adı geçen savcı, samtların hazırük soruşturması aşamasındaki işkenoe ıddıalannı hiç dilvkate almanus, tam tersine bu iddialan çurütmeğe çalışmıştır. Ûrnegın Abduilab Bay türk'fl makanuna çağırmıs ve işkence uvgulamasuıdan 4 a? sonra harlci bir muayeneden geçirilmesini sağlayarak başkaca bir arasOrma yapmadan ve işkence savlannı soruşlurmaya bile baçlamadan vardığı kişısel sonucu basına açıklamıstır ( ..) öte yandan askeri saıcı hatdm albay Sfilerman Takkect, sanıklann tutokiama istemİTİe jönderildikieri Askerl yi, blzzat kendlsİBİıı ısrarta kullanışı. mahkeme başkanının hernangi bir uyansı olmadan müdafilerl durusmadatı çıkanşı ve tntanaklan da yine kendince yazdırışı tarafsu ol madığını, tarafsu davranmadı gını ortaya kovmuştur. Hakinı binbaş Çetin Giivener'in so? isteklerini bile «eezalsındıran» taiTi onun bir taraf oldıığunu \urgulamıştır Belırttiğimiz bu nedenlerie (,>tin (rÜTener'in Urafsızlı|in r!an kesin kuşku du.vdıtğumuzu tekrsr bildinvoruz. Ve kendisı ni miivekkilimiz Abdullab Bas türk adına reddediyoruz. Ayn ca thdııllah Basturk'ün ılk r°d isteml ÜTerine verilen fcarsrdan peri dönülmesini, böylece o Iste^e baglı olarak ilen <iârecefimiz nedenlerin de «oy 'enebilmesine olanak tanınmaMJII diliyoruı. Çfinkii blnbası Çetin GüvenerV lli?kin loışîıulanıruz. duruşma oncesindeki hazı biljrileıimize de davanmaktadır. Ama o istek savun manın yokluğunda savasta nördürmesl geretdr. Bu tnzlba ti bozduğu takdirde başkan ta rafından gerekJI işleme muhaUp edilmesl kadar tebii bir sey olamayacaktır. Duruşnıanm başlançıcmdan bu yana ma riafiienn ılavranıslarına azami şekilde hoşffirü jöslcrilnıiştir. Durnfmada acıkça gnrükldğü. hantlarla vapıiaıı tespitlerle açıkca göriıleceği üzere hakimce defaJarla baı<ırni3!arına itiraz edjlditi halöe. ba?ırjırak ve jos tJ»rl şeklijule konusr.ıasa de. vam eılen 3 müdafiin duraşma salonumlan başkan tar çıkarılmaları, en tibi madır. Çıkarma işieminin vok ksbul edllmesl talebi kabul edilemer.» GÖZLEM (Bastorott 1. sayfada) Asken Yargıyı meşgul ettığı, teror sucları ıle ılgıh olmodij). «omut orneKlerle ortayo çıkmıştır. Otrıeğın, eskı Başbakanlordan Sayın Bulent Ecavıt ıle ılgıh mühkumıyst korarında cezanın yanlış besapianoıgı Ankara Savcılığmın «Yazılı emir ile bozma başvucusu» sor.unda Asken Yargıtay karcrı ıl« saptanmış «a mahkumıyet suresı kısaımış buiunmaktaaır. Genc gazetecı dostumuz Lutfü Olloz, yazdığı bır yazı necjenı ıu mahkurn olmuş ve yazının yayın tanhınden scnıo v^pı>on yasa dejışıkhğ, nedenı ıte Askeri Yarjıtay'a bcşvurma olanağı elınden alınmıştır. Gercı, cezo /argıicmosı hukukunda usule ılışkm yasa oegısıklıkıerlnın «Derhal uyguianocoğı» yolunda ılkeıer soz koiusu 18» d« bu, «Yenı cskacok yasalorın sanık lehlne olacağı» varsayımıno dayanmaKtadır. «Şüphenm torıik yararıno yorumlanacağı» bir hukuk düzenınde, sonradan cıkon yasa ıle yaso yollarınm kapotılmış olmosı Hibetıe sanık zararınadır Ve bu nedenia uygulamo usul hukukuno oykındır. Gflaz, bu yanlışlığın, bu haKsıziığın duzeltilmeii ıcın, gerıve kclan tek yolu zortamış; Mıllı Savunma Bakonının. tYoz'l, «mir il* bozma» »mn vermesı ıcın cırpınmıştır Otio? bu başvurularından bır »onuc alomomıştır. Genc gazsıec. dostumuz, şu anda Kızılcahamom Cezaevı'nde mahkumıyet cezasını cekmektedlr... Uc yıla kcdar mahkumıyet kararlorınöa Yargıtay yoiunu kopaton bu yasa kuralı ıle ilgıli uyoulamaıardan sor ıkısı bır toşka gazetecmm, Zonguidak'ta yayınlancn «Uyanışt gazetesı sahıbı Alı Bahadır'ın başındadır. Aİ! Bahadır. 1980 yılı hazıran ayındo Demırel hukumeti ıle ılgıl bır yoyınından oturu 12 Eylul 1980 tarınınden sonro Golcuk Donanrna ve Sıkıyönetım Askeri Mahkernebince tlkı yıl hapis VB sekiz ay surgün» cezasına carptırıımıştır. Oemırel hukumetıne ıTutucu, gtr'cı, haiK duşmonıı dedığı ıc>n «Hükümetln manevl »ahsiyetinı tahkir» suçu ıla mahkumıyet cezasına carptırılan All Bahaoır, yayın tarıhınden sonra yapılan yasa degışıkliğı nedeni ıle Askeri Yargıtay'o başvurma olanagından da >oksun kalmıştı. Ali Bahadır ıle ılgıl) karorın cozünü» tartışacak değılız, Karar verılmiş, kesinieşmış ve uygulanmıştır. Ancak cusul» acısından soylenecek söz vardır. 12 Eylul öncesl hukümetıerden herhongl bln hakkında «Mon»vl sahslyeti tahkır» sucu, sıkıyönetim llan nedenıerı ıle ılgll1 degıldır, sıkıyonetimin elkoydugu herhangı bir suc ıle ıGenel, ya da ortak bir amaç lclnd» iliskili» de değıldır. Bu yuzden. bu tur suclara. sıkıyönetırn mahkemeleri değıl: genel mahkemeler bakmoktodır. Bâyle olduöu lcm Türk Ceza Yasasının 159'uncu maddesıyle dgıi, dosyalar, ceşıtlı sıkıyönetim mahkemeler'nce gene' yorgıya gonderılmışlerdlr Bu tur suclonn sıkıyönetim yargısmda ele alınmaları, hcc suphesız. Askert Yorgıtoy'ı, gerekslz yere meşgul edecek. DU mahkemelen, teror suclarına gereği gibi eğılmekten, bır olcude. aiıkoyacaktı. Bu uygulama ortadayken, Alı Bahadır, sıkıyönetim mahkemeslnce fOemlrel hukümellnin manevl şahsiyetlnl tahkir ettlfii* gerekcesl lle iki yıl hapıs cezasına corptırılmışıır All Bahcan'ın cllesl bununla da bitmemiştlr. Yıibaşından üc gün once cezasını bıtlrıp, özgürlüğe kavusmayı Dekleyen Bahadır'ı blr başka dava daha beklemektedır Caycuma Cezaevi'nden bır başka cezaevlne gönderilen hıısızlık sucundan tutuklu blr sanığın cebinden, bu sanığın elyazısı lle tutulmuş bazı notlar bulunur. Sanık, verdiğı Ilk ffadede, bu notların Alf Banodır tarafından kendisine yazdırıldığını söyler, sonra bu ifadesıni reddeder Yapılan soruşturmalar sırasında. Bahadır ıle bu sontğın cezaevınde aynı koguşto kalmadıkları ve bır araya gelmediklerl saptanır. Savcı, bu nedeolerla Bahaüır'm beraatını ister. Ancak, Göicük Donanma ve Sıkıyönetim Komutanlıg, Askeri Mahkemesince sivil cezaevınde iki sıvil kışinin işledıklerı İlerl sürulen suclanndan otüru ıtkl yıl leklz ay» rnahkumiyet cezasına corptırılır Bohadır'ın avukatları, sıkıyönetlm yargısı dışındo tutulmaii gereken bu dosyanın ve bu hükmün Askeri Yargıtay du goruşülmesinı sağiamak amacıyla «Yozılı emir 'le bozma» hükmunün işietilmesi lcm Mılli Savunma BaKanlığınL başvurmuşlardır. örnekie coğoltılabılır. Bütün bu olaylar, Sıkıyönetim Yasasınd' uç yıla kadar mahkumıyet kararlon lcin Yargıtay yolurıo kapatan hükmün, adlı yargılara ve bazı haksız hüKümlere yol oçabıleceğını gostermektedır Bır tek yargıcın, Yargıtay yolu kapalı olmak üzere verdiği karann, her zoman Icın cAdalete uygun» olduğu soylenerr.&z. Yargıç da her ınsan gıbı yanılır: yanhş ya da adaletsı/ karar verebilır. Yargıtay yolu bu haksızlıkla.ı bc adli yanılgılan önlemek icin ângörutmOştür Nasıl, 90 gunlük gözaltı süresinde indlrlm yapıcı yosama Işlemlerıne başvurulmuşsa, bu konunun da ele ahnması vo he tür suc icin yasa yotunun acık tutulmosı son derece yararlı olacaktır. Baz; meslekdaşlarımızca, bugunlerde sık sık gundeme getlrılen «Basın affı» konusunda bu gibi dosyaların da gozönünde tutulmasında yorar vardır. Basın ozgürlüğü, yaln.zca Cağaloğlu'nun değil, admı duyduâumuz, ya do auvmaciığımız butün gazetecılerln özgürlüğüdün Lütfl Oflaz'ın da, All Bahadır'ın da daha nicelerlnın de. Savc! Süleynan Takkecı «mö riafi yoklaması yapılmauan du ru^maja îıaşlandışı \e ıddiana menin okunmasına geçUdtgi» volundakı savunma ıstemlerının reddını ısterken «duruşmaya müdafi yoklanıasıvla bafîanmış «Bu davada iddianameyi imzalayan saym savcının tutumu iddianamenin okunması tamamlanmadan önce çözülmesi gereken bir sorun yaratmıştır. Çünkü savcı, soruştumıanın başmdan baslayarak yasaîara aykın bir uygulama içıne girmiştir» >ozccgu savaş halı nayüarak rcddeuildigı için, dunısma oncesine Uiskin bilgıleri burada sıralayamıyoruz. Ve »ra karan kaldınldığında onlan da teker teker soylemek istiyoruz. Bu bakımdan, hem ilk an» kararıudan dönülerek duruşma öncesine ait kuşkıüarı dile getl rebilmemi/e olanak verilmesi ni, beır de yeni kuşkulara dayalı olan red istegimizin 43. madde gereğince işleme konul masını diliyoruz.» Avukat Gulçm Çaylıgll'in ıstemlerinl okuyup bitirmesınden sonra duruşma yargıcı Çe tın Güvener, istemlen aabta geçirmeye devam etti ve şoyle dedi. «3. ttlep olarak askeri savcı hakim kıdemli albay Süleyman Takkecinin çekilmesi ve 4. talep olarak da bakim binbası Çetin Giivener'in reddine ibjkin sanık AbduUeb Basturk Urafuıdan ileri sürülen talebın reddine dair karardan riıcu ediunesine ilişkin bulunduğu ve hu taleplerin müfassal haliyle K.U981 Urihli, 6.1.1981 Urilüi ikl ayn dilekçenin düzenlenmiş olduğu anlasüdı. Dilekçeler savunucu tarafından beyete tevdi edildi aynca tarafından okundu. alındı. do«vaya konul du.» Güvener bıından soııra, «bu ana kadar ileriye sürülmfis talepler üzerine» asken savcı Süleyman Takkecı'ye soz verdı. Savcı Takkecı zabıtlara geçtiğınce şoyie dedı: «46 sanık adına veki] sıfmyla söz alan avukat Gülçin Çavlıçil, bir takım talepleri dile ;etirmek için kendisine lanınan söz hakkı çercrvesinde talepleri muhtevi dilekçeleri okumuş, ancak bunlann mofassal ve aynntılı buiunması, ses cihazının meydana getirdigi iletiş güçlüğü vn dolayısıyle taleplerin aynntılanna vnıkuffyet neyda edemememiz dlkkate alınarak ve işmı taleplerin değerlendirilmesl yolunda tarafımıza münasip bir mebil verilmesini istiyoruz.» Bundan sonra dunısma yargıcı Çetin Güvener, Savcı Takkeci'nın ıstedigı mehüı verdi ve saat 11.25'de duruşmayı saat 13 3O'a değin erteledl. REDDEDİLD1 Ogleden sonra Asken Savcı Süleyman Takked savunma avukatlannın istemlerinin dördü tır. Zabıtlsrla beliidir. Bu bakımdan talep gerçek dısı ve du numajı uzatmaya matuftur. Dllekçeden amaç müdafaa hak kının kısıtlandığı Imajını yarat maktır. As'ında yapılan mütiafaa hakkımn suüstimal talebidir. Talebin rcddi gerekir.» şeklinde konuştu. Takkecı, duruşma vargıcmın reddi istemmın 24 aralık tarüı li oturumda bu konuda Abdullah Bastürk tarafmdan yapılan ıstemın karara baSlanmış bulunması nedeniyle yeraoen degerlendirmeye gerek olmadıgı şekünde gört:? bıldırırken, ken dısı ıle ilgıli ıstemler konusun da ise ozetle şu gomşlere yer verdi: «Dava red ilgisl olmamasına rağmen. hemen Ifade edeyim hi. İşkence iddiası sanıîilardan bir talebin gelmesi sureti ile defil. yerli ve yabancı basuıda ver alması suretivle. komutan lıkca Istenmesl üzerine Ahmet İsvan ve \bdullah Bastürk ba kımından tahklk edilmişUr. Sa nık ve müdafilerinin bir talebi mevzubabs olmamıştır. Bu iddla, bu safhada açıkca bir propagandadan ilerl gitmemek tedir. Davarun safahatı ile hiç de ilglli olmayan ve sadece işkence Imajı yaratmava matuf bir müdafaa taktiği ve proparandanıdır. PROPAGANDA MALZEMESÎ «öte yandan müdafi. kanun hükümlerini bilmesi gereken kişidir. İddianamenın sadece sa nıklara tebllg edUeceği kanun gereği olup, aynca mudafilere veribnesini amir blr büküm voktur. Bu gerekçe de tadece propaganda malzemesinden iba rettlr. «Gazete muhabirlerine, da vanın bir an önce bitirilmesi amacı ile savaş hali hükümleri ni uygulatma yolunda talepte bnlnndufhım iddlası lse gerçek dışıdır. Müdafaa propagandası malzemesl mahlyetlnden ibaret tir. Kaldı ki, davamn biran ön re nihayete ennesi sanıklann da talebi olması gerekir. Davanm uzaması kimseye varar ge tirmcz. Ba yöndeki iddianın da müdafi propagandasına yonelik olduğu açıktır. Mudafile rin İddialan sanıklann müılafaa maksadma yönelik olmadık lannı. davanm fuzulen devamından yarar nmduklannı gös öte yandan, ABD havacılık yeıkılıleri, Sovyet Havayoilan Aeroflot'un ABD'y© yaptıgı tüm seferlen resmen yasakladılar. Başkan Reagan'ın talimatı üzenne gerçekleşen vasaklama, Sovyetler Birligi'ne karsı uygulanan ekonomik yaptınm dizisi run bir parçasını olusturuyor. vVALESA'NIN DURTJMf Polonya'daki katolik kilisesi. sıkıyönetim yetkililerinin Walesa'nm kendilerinin korunması altına alınması yolundaki önensini kabul ettiği blldiriliyor. Amenkan AP Ajansı'mn özel bir Ingıliz Araştırma Merkeane dayanarak verdiği habere gdre, Polonya Kiüse yetiılilen, Dayanışma Sendikası liderıZonguidak'ta 3 nm btr manastıra konmasını kabul ettiler. Doğu Avrupa ulişçi göçen kömür kelerindekı dinsel faaliyetlerle ocağının altında ılgili yayınları dinlemekle tanınan Keston College adh merkaldı kez, Polonyah din adamlannın ZONGULDAK ( u . ) Ereğbuna karşın Walesa"nın dış 11 Komurlerı İşletmesınin Zon dünya ile irtibat kurmasma iguldaktaki Üzulmez bölgesıne zin vermeyeceklerinl de açıklabagh Düaver kömür ocağında dı. Halen, Varşova'da bır humeydana gelen göçükte, üç işçı kümet binasında gözaltmda tutoprak altında kaldı. tutan Lech Walesa'nm sağhk Dilaver kömur ocagında dtin durumunun iyi oldugu da bılöğleden sonra, 360 metre dedırildi. Walesa"mn kapatüacağı rtnlikte meydana gelen göçükmanastırda, Dayanışma lideri te Kazım Gul, Hasan Arslan ıçm iyi yaşam koşullannm sağve Rakım Baycan adlı iççiler lanacağı da gelen haberler amahsur kaldılar rasında. Yetküıler, ışçüerln kurtarüPolonya sıtayönetlm yetkili ması çalışmalannın sürdürüllerinin, Walesa"nın kaçmaya diığunü, ancak henüz somıç a kalkışmasından korktuklan ilınamadığmı büdirdiler. çin böyle bir yola başvurduklan beürtılıyor. Yetkılilerta aynca ülke içindeki gtinlük ha\a yolu taşımacılığı ile posta hız(Baştarafı 1. Sayfada) metlerini yarm yeniden başilişkin olarai verdı£ı karaıla latabüeceğı kaydediliyor. AP uygulamalarda meydana gelec Ajansı'nm Polonya televizyonubazı U>şiuklar gıderıimış oldu. na dayanarak verdiği haberde, Karara gore, tüpgaz satıcısınulkedekı 49 bölgeden 10'unda dan tüpgazın eve kadar götütelefon ve teleks islemlerinin rülüp cihaza bağlanması ısten yeniden düzenlendigi de yer digı nalde satıcı bu hizmetı aidı. görmekten çekimrse, eyleml Turk Ceza Vasasi'mn 536/1. Polonya'da askeri yiJnetim, maddesıne gore, h aya kadar kömür uretunının normale yahapıs 3 bın lırays Kadar para kın bir düzeye çıkbğım bildircezasına çarptınlacak dı. Ote yandan Polonya KomuAncak alıcı kışının uayıden nıst Partisi'nin yüksek düzeyrüpgazı eve göturerek monte dekı yetkililerinden Majiek etmesını ıstemesı gereKiyuı. Szczepanskı ve 4 yardımcısıBayı bu ısteğı ek bır ucret &1nın yagılanmaianna baslandıgı madan yenne getirmek sorun bildirildı Polonya radvo ve teda. Yargıtay'ın karanna »ore. levızyonunun eski Başkanı da alıcının ıst«mde bulunmaması olan Szczepanskı ve yardımcıhalmde bayi herkangj bir celan yabano şırketlerden rüşzaya çarptınlmayacak. vet almak, devlet (onlarını usulsüz harcamak ve resmı belgeleri tahrif etmekle suçlar» (Baştarafı 1 Sayfada) yorlar. ertelenmesinı ıstedı Duru'nun SOVtet YARDIMI bu istemi kabul edılmedı ve ce Sovyetler Birliği'nin Polonya zasıru çekmek uzere Ankara ekonomisinı dUze cıkarmak Kapalı Cezaevı'ne gotüruldu içın bu Ulkeye önemli mıktarArayış Dergısı Yazı îsleri Müda mall yardımda bulunacafi> dürü Duru'nun üc aylık cezası biIdiriUyor. Sovyetler Birliği'n iyi hali goruldugü takdirde 60 de genellıkle iyi haber alan bir güne ındirilecek ve Duru 6 mart kaynağm haberine göre, yardıgünu tahlive edilecek. mın önemli bir yekün oluçturDuru 52 numaralı bıldıriye ay duğu sanılıyor. kın davranmaktan. cezaevuve gı ren ük gazetecı oldu. Batüı bazı kaynaklar ise, Moskova"nm Varşova'ya verdiği mali yardımm şimdihk 350 milyon dolar oldugunu v8 bu (Boştııraf: 1. Savfado) paramn Polonya"nın Batılı üllenmek kaydıylo yoşomı, orkelere olan borç taksıdinı öde gan ve ttbbı doku nok'ıne bog mede kullanıldıgını belirtiyorlı olan kişilere ve naklinde iveIsr. Haben veren kaynak, bu dilik ve tıbbı zorunluluk buluparamn salt Sovyetler Bıriigı nan durumlarda vasiyel ve ntarafuıdan mı. voksa Varşovp za oranmaksızın organ ve do Paktına üye tüm ülkeler lara ku nakli yopı'obilir, bu hallerfmdan mı verüdigl yolunda yö neltilen bir sonryu yanıtsız bıd« adli otopsi bu işlemler tarakü. mamiandıktan sonra yapılır.ı YAS.\KL.%ND1 «Söz isteyen her müdafi dışarı çıkarılırsa savxınma hakkı ölmüş olur. Bu bakımdan daha birinci aşama tamamlanmadan, yani söz isteğinde israr mahkemece karara bağlanmadan müdafün duruşmadan çıkarılması kesinlikle yasaya aykırıdır» mekle duruşmamn insibatı boznlmaz. Bir avukatın bnyle bir konuda söz istemesi, önerisini dile getirmesl hakkın lcrası savtfır. Onon »özunn keamek bile stvumıu haktayla baedaştınUmazken. bir de duruşmadan cıkarmak. dojtrudan dnçruya RavnnmaTi an» turmak olur. Sarnnınayı svsturmak ise, koUektif bir faallvet olan yarırılama faaliyeti içinden savunmayı cıkarmak olur. Ba durnm kesinlikle var früamanın selametinl yaralar. Onan icin 24.12^1 ve 30.12.81 pünlü otıırumlarda, wrf söz istedi dlye fic müdafiin duruşmadan çıkarılması baksız olmustur. Ve böyle bir çıkanna savunma hakkina tUskin anayasamızu) 31. maddesine, 353 sayılı yasaaın 85. maddesine ve imzacısı bulundağumaz ntiifflarara.ii sSzlesmelere avkın olmnştur. Voksa söz Isteven her müdafi dışarı çıkarılırsa, savnnraa hakkı Sbnüs olur. Ba bakımdan daha birinci aşama ta mamlanmadan. yani sös isteğiode ısrar mahkemece karara baglanmadan müdafiin durusmadarj çıkarılması kesinlikle vasaya aykındır. Ve başkanın hernangi blr uransı bulunmadıeı fribi, baskao tarafmdan da uyırnJatımayan, docrudan dojruya ktdemli yargıctn tutanata Tazdırmasıyla tamamlanao çtkarma isiend yasal sa yılamas, Bizler yukanda beUrttifimiz nedenlerle 144. maddenin Z. fıkrasındaki mahkeme karan kosnln tamamlanmadan ve mahkeme baskam tarafmdan defil dofnıdan dofnıya kıdemli .varRiç tarafından uyçulanan çıkanna isleminl savunma bakkına indirilmiş bir dar be savtyornz. Mahkemenin de savunma hakkına olanak sağlaması açcMndan, vasaya aykm olan ba l?leml yok saymamnı diliyomz.» Avukat Gülçin Çaylıgfl daha sonra ikinci istemlerine gecti ve «Mfidafl yoklaması yapılmadan iddlanameve geçtlmesinin yasa maddeslnde yer alan bazı yasal hakiann kullanılabilmesini önlediğini> ıleri sürda Gülçin Çayiıgil'in dilekçesını okumasından sonra duruşma yargıcı Çetin Güvener dddialamenhı okıınmasından önce vapüacak taleplerin belU oldu ğunu» belirterek sözünu kesu ve «yetldsizlik ya da reddi baklm yapıbr. Bunun dışındaldler dinlenmez.a şeklınde konuş tu. Çaylıgil'ıc iki istemlen da ba oldugunu belırtmesı üzerı ne de Güvener «taieplerinızj sabıria dinledlk. Bunlan yazdırsynn. Karar asamaaından son ra dl|erlerini okursunuz» şek linde konustu. Gülçın Çaylıgu bunun Uzerine oteki iki ıstek lenni ö'zetle soylemek ıstedı ve binni «Savcı Süleyman Tak kecinin sanıklara karşı olan tutumu...» şeklınde özetlecu Güvener'ın «bir dakika efendim» sozüne ıjarşüık Çaylıgıl «istemlerinin Takkecl'nin çekll mest Utemi» oiduğunu belırtti Güvener in «çekilmesinl istiyot sunuz . » şekündekı yanıtına an öteki tstemlerınin duruşmü yargıcı nakira binbası Çetin Güvener'tn reddı hakkında oldugunu beltrtti. Çaylıgil bu istemlerio yasal dayanaklarını aMahkemede yargıca sunduklan dilekçeleri bile tutanaklarda yer almasına rağmeıı dosyadan çıkarttırmıştır. Ojsa ışkenccSeri anlatan bu dilekçeler savuoraamn ayrılmaz bır parçasıdır. An» mahkeme dos yasında bu dilekçeler bulunmamaktadır. Sayın sava. 353 sayılı yasanın 83 / son maddesindeki açık hükme rağnıcn, sanıklann sorgularım yapnıadan tutuklama isleminde bulun nıuştur.» «Yine sayın savcı sanıklara karçı suç işiemekten de çekınmemistir. Ooreri dava açınak olduğu halde, soruşturmasuu yaptığı bir konuda basm toplantüan yapraışıır. Bu toplaııtılarda, sanıkları açıkça suçiamıştır. Böjrlece, bem 52 sayılı karamameyi bem de basın yasasını hiçe saymıslır. Yani sav cı, kendısini mahkemenin yeri ne koymaktan çekinraemiştır. Bastan sona bir iddia makamı gibi defil yarçnlama makamı gibi davranmıştır.» « Bu tür yönlemierle sav cı, daha davayı açmarian tutuk lu saoıklan yargıç deneuminden çıkannıs boylelikle bukuksal bir kurum olan «tutuklamayı» keyfi bir biçimde kullao mıstır. Yasa bize savcıyı reddetme olanağı vermemiştir. Ancak 48. madde, 39. maddeye yaptığı atıfla «tarafsızlıgın şüpheye düs mesi» haliode savcının «çekılmesıniı» emretmektedir. Madde de «Çekilebılır» denmemiş, «çe kılir» denmistir. Olayunızda «taraisızlık» konusunda bir «şuphe» yoktur.. tddianameyi imzalayan savcı yukarda açıklandığı gibi gore\ini kötuye kullamnıstır. Taraf sıı davranmadığı bu davadan çekümek zonındadır.> Gülçın Çaylıgıl savcı Süleyman Takkecı'nın boylece çekılmesınl ıstedıkten sonra sonra istemlerinin «Duruşma yargıcı Çetin Güvener hakkında red Isteminin tşleme konulması ve 43. maddenin uygulanması» oldugunu belirtti ve dılekçesını okuyarak şöyle decU: «2402.1881 günlü oturumda, sanıklardan Abdullab Bastürk 353 sayılı yasanın 39. maddesi uyannca red isteminde bulunmuş, ama mahkeme 40. maddenin 2. fıkrasına dayanarak Isteğl işleme koymamıştır. Oy sa 40. maddenin son fıkrasındakl yasak «savaş halinde» değil «savasta» geçerli olan bir yasaktır. (...) Bu nedenle savaetaki yasak, sava? halinde uygulamnaz. Nitekim 39. maddeye dayanılarak yapümış birçok red isteği, bugüne kadar hep islem görmüştür. Olayımızda da red isteğinin işlem görmesi gerekir. Mahkemenin tarafsuuğı konnsunda duyulan bir knşku çözülmeden yargüa mı sürdürülemeı. Aynca mahkeme kurulunda bulunan dunısma kıdemli yar gıcı binbası Çetin Güvener, ta rafsızlıgından kuşku duymamı za TOlaçan yenl olaylar ve du romlar yaratmıştır. Çetin Gü vener'in saruklara ve müdafilere karşı alan slnlrli tavn savunma makamını bir «ma kam» saymayışı, iddialarla be vanlan ve olaylan tutanağa tam yansıtmavışı kendısi hak kmda duyulan ku^kuvu arttır mıstır. Özellikle 143. maddenin kendistne tanımadığı blr yetki «Kıdemli yargıç binbası Çetin Güvener, tarafsızlığından kuşku duymamıza yolaçan yeni olaylar ve durumlar yaratmıştır. Çetin Giivener'in sanıklara ve mudafilere karşı olan sinirli tavn, savunma makamını bir «makam» saymayışı, iddialarla beyanları ve olaylan tu tanağa tam yansıtmayışı kendisi hakkında du yulan kuşkuyu artırmıştır» nün de reddini iîtdi. Mahkeme heyeti savcının mutalaasından sonra aynı dognıltuda karar vererek ıstemlenn tamamını reddetti ve idianamenin kalınan yerden okunmasına devam edildi. Bu arada toplu savunma aduıa duruşmaya katüan avukat Gülçin Çaylıgil rahatsızlığını bildırerek duruşmadan ayrıl mak içın ızın istedi. Duruşma yargıcı bunun üzenne Çaylıgıl' ın doktor kontrolunden geçıril mesıne karar verdi. Çaylıgll'in muayenesi sonunda verılen yazılı raporda yüksek tansıyonu bulunduğu ve duruşmaya devam edemiyeceği bıldırildi. Bu r.un Uzerine Çayiıgil'in duruşmadan ayrılmasma mahkeme beyetı tarafından izin venldi. T.\KKECI'NtN GORÜŞÜ Daha sonra ise, Asken Savcı Süleyman Takkeci, savunma is temlerme ilişkm gorüşlennı bil dirmeğe başladı. Takkeci, avukatlar içın verılmiş duruşmadan çıkanna kararlarının «mu fassal» olmadıgı yolundaki istemın reddedilmesi yolunda go rUşünü bıldirdı ve görüşlerini tutanaklara ozetle şoyle geçirt tı: «özgürlük hiçbir kimsenin \eva zümrenln inhisanna tabi değildir. özgürlük sorumsnzluk demek değildir. Haklar re so rumluluklar dengesi demektir. Bu bakımdan açık bir davamn görülmesi sırasında taraflann haklar ve özgürlükierl kadar duruşma inzibatmm, mahkemenin devaıriiıun sağlanması ve sükunetin ihlal edilmemesl eerekir. Müdafiin de özgnrlük lerinin kanunla çizilmi; bir n nın vardır. Bu bakımdan sağ lıklı, gerçekçi savunma esprisine sahip blr müdafiin görevi, «avunma çörevini kanuni sınır lar içinde yani duruşmanın mzibatım bozmama çerçevesinde tennektedJr. Diğer vandan sanıklann hakim denetiminden yoksun kaldıfı iddiası da ger çek dışıdır. Keyfi bir tasarrnf bahis mevzını değildir. Binnetice davadan çeMlmem sözkonusu olamaz. Aksi hal iddia makamırun tayin hakkı bakımuıdan müdafaa makammm keyfine nırakümasıdır.» Süleyman Tskkeci daha sonra Fehmi Işıklar'm duruşmaye getırilip götürüldUkleri araların sağlıksız olduğu ve oto büs verilmesi yolundaki lste. miyle ilgili olarak başvuru yerınin mahkeme olmadıgı, idari mercilere başvurulması gerektiği yolunda görüş bıldirdı. Takkeci, Fikri Tanta'nın toplu savunma avukatları dışmda bir avukat bildireceğine ilişkin dılekçesinin işleme konulması gerektiğuıi bıldirdi ve «Fikri Tanta'nın bu dilekçesi, müdafaa baskısı altmda, müdafaa sul istlmalinin sanıklar açısmdan da bir gösterçesidir. bir izah seklidir» şeklinde konuştu. REDDEDİLDt Takkecinin göriişlerıni bildir mesinden hemen sonra mahkeme heyetimn konulara ılışk^n kararlan okundu ve DtSK avukatların tüm istemlen de savcınm görüşlen doğrultusun da reddildı. Savcının çekılmesme ilişkin ıstem reddedılırken 353 sayılı yasanın 39 ve 46 mad delerıne göre bu istemin uygu lanabilmesinin asken savcının özgur iradesine bağlı olduğu, onun da bu dogrultuda bir ıra desinin soz konusu olmadıgı vurgulandı. Bu karardan sonra iddiana» menın. daha önce kalındıgı 111. sayfamn son prağrafından itıbsren okunmasına başlandı. 146 sayfaja gelindiğinde zama nm geçrni? olması Kerekoesiyle duruşma 13 Ocak gunune ertelendi. Eve tüpgaz Anayasada (Baştcafı 1. Sayfada} üzerinde dunılması eereken önemll bir bnsustur» dedı. Şükrü Er şöyle devam eıa: «Bupünkü ekonomik düzende karau hizmeti niteliei taşımayan ekonomik teşebbüs yoktur. 1961 Anayasası'nın 39'uncu maddesi ekonomlyi anarşiye çötürecek ve teşebbüs bürriyetirrl yok edecek kadar özel teşebbüs aleyhine tefsirlere müsalttir. Yenl Anavasa'da bu mahzur mutlaka sridertlmelidir. i'ine Anayasa'mn 42*nci maddesinde çahşanlann baklannuı korunması Işlenmiş, çabstıranlann bakları ve korunması ise, îşlenmemiştir Bu mahzurun da giderfhnesl gerekmektedirj» Grev ve lokavt hakkı konusundaki görüşlerini de açıklayan Sükrtl ET, 1961 Anayasası'n da grev hakkmın açık olarak yer aldıgı halde lokavt hakkı konusunda yeterli açıklık getınlmediğınl eleştırerek, «özel sektörde çalışaniann ere* nakfcı kabul edüdiği gibi yenı Anavasavla lşverenln lokavt hakkı da sarih olarak ceürilmelldir. Ve bu konuda bundan son ra herhangt blr tartısmaya yer bırakılmamalıdır» şeklinde konuştu. Hazırlanacak venl Anayasa' da «İnsanbk haystyetine yaraşır bir yasayış seviyesl» gıbl «Vatandaşın değer vargılarmı zedeleyid tariflerden kaçınılmasınu savunan MESS Başkanı bu konudaki gönişlenni şöy le özetledi. «1961 Anavasa<n'nın llfnci maddeslnde ve diğer bazı mad delerde. «insanlık bavsiyetlne yaraşır bir yasayıs seviyeai ibaresi nk sık seçmelrtfdir. Fakirlik haTüiyetsizlik olmadıgı gibi, refah İçinde vasamak da her zaman haysivetli bir ya» şama değildir. V'atandaşlsnn değer varçılanm zedeleylci bn gtbi tariflerden kaçnıümalldır yeni Baturalp (Baştaraft 1. S.yfada) nıluna seçılmeleri userine istl£aen boşairmştı. Danışma Mecljsi'nde Ankara üyesi olarak gbrev yapacak olan emekli Korgeneral Recai Baturalp bır sure önce Günv rük ve Tekel Bakanlıfı'ndan istafa etmış, yerine Prof. Ali Bozer atanmıştı. Ârayıs Gülgün GİRDİVAN He Selcuk KAZAN evlend.ler 5 Ocak 1982 Ankara Göz nakli • H. Ü. şebekemi yitirdim. Geçersizdır. M. Z. Tandofan TOMBAK • KMMYO geçlcı mezuniyet belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. Barbaros TOKMAKOĞLU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle