22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 4 SANAT EDEBİYAT 7 MAGAZİN 24 EYLÜL 1981 TELEVIZYON İstanbul Radyosu Çocuk Korosu söz vs müzlği Veysel Arseven'e ait olan «Mor Menekşelere adlı parcayı seslendiriyor. 19.50 HAFTANTN ŞARKIS1 kı/cıc® • İncil'in tamamı blr Amerikan film şirketi tarafındcıı filme olınıyor. Tanıarr,:a;:dıâında 225 saat sürecek olan bu filmln ceşitli kilisslerds göstarilmek üzere eğitim amacıyla hazırland;ğı, altı aylık çekim süresi içinde yaklaşık 250 milyon lira harcanaccğı bildlrlldi. • Portekiz'in kuzeyindeki Figueira da Foz U.us lararası Film Festivaii'nde Büyük Ödülü Fransız Yapımcı Jean Jacques Beinex'in «Divan» adlı filmi kazandı. Festivalde Ameri kalı Leo Hurvvitz'in fiimi de «Uluslararası Sanat ve Edebiyat Gelişimi Dsrneği» ile Jüri uzel Ödüiüne değeraörüldü. Ulusiararası Cine Ciup Federasyonu ödülü ise Federal Alman Percy Adion'un «Celeste» adlı filmine verildi. Atatürk Televizyonu Mahmut T. ÖNGÖREN ANKARA, Yaiimın başlığma bakarak TRT'nin günümüzdeki durumuna ya da içinde bulunduğumuz yılda radyoda ve televizyonda yayımianmakta olan Atatürk'le iigili izlencslere değinoceğimi sanmayın.. Geçen yıl ve bu yıl hep Atatürk'ten söz edildi.. Atatürkcülük demek hep Atatürk'ü anlatmak demek olmasa gerek. Atatürkçülüğü kanıtlamok için Atatürkçü davranışlarda da bulunulmalı. TV alanında Atatürkçü ve çağdaş bir davranışta bulunmak ister misiniz?... Türkiye'de tam anlamıyla çalıştırılamayan bir TV teknolojisi var. Bu teknoloiinin önemli bir bölümü TRT'de yatıyor elbette.. Gelin TRT'yi bir kenara bırakalım. TRT'nin dışında, Eskişehir iktisodi ve Ticari ilimler Akadşmisi'nde hiç de küçümsenemeyecek bir TV tsknoloj'.si hazır duruyor. Millî Eğitim Bakanlığı'nın Ankara'daki «Film Radyo TV Cs Eğitim Merkezi»nde d e milyarlarca lira değerinde bir başka TV kuruluşu uykuda yıllardan beri.. istanbijrdüki Güzel Sanatlar Akademisi'ne bağlı SinemaTV Enslitüsü de TV alanında ilerl teknolojiye sahip. Ankara İktisadi vs Ticari ilimler Akademisi'nin Gazetecilik ve Halkla ilişkiler Yüfcsek O'kuiu küçük bir TV stüdyosunun yapımına çoktan baş ladı. Yine Ankara'daki Basın ve Yayın Yüksek Okulu'nda dd ayni alarda bir şeyîer var. Başta Ege Üniversitesi'nin SinemaTıyctro Fakiiltesj olmak üzere diğer kimi öğretim kuruluşlarımız da TV toknoloiisine sahip olmak üzere planlar ve çalışmalar vapıyorlar, hazırlanıyorlar ve ayni konuda hiç olmazsa bir şeyler düşünüyorlar. Yukarda sıraladıgım öğretim kuruluşlarımııın çoğunda radyo, film yapımı vb. gibi olanaklara da ayrıca yer verilmiştlr. 19.55 SÜPER ÇOCUK Contirville kasabasında bir balon yanşı yapılacaktır. Yarışa katılan üç balondan birinde Betty ve Ronald, ötekinde Beny ve Kelly, üçüncüsünde ise Spike vardır. Daha sonra Ronald, «Kontes» adlı köpeğini köpekler arasında düzenlenen güzellik yarışmasına sokmak ister, ancak köpek çalınır. Türk Sanat Müziğinln solisti Selcuk Aygan'dan uşak makamında dört şarkı dinleyeceğiz: «Ne Idl ne oldu hallmı, «Çektlklerlm vebalim», «Nlye glltin sevglllm öyl« uzak ellere», «Senslz yine b u akşom bana ıstırap oldu» ve «Sevda öyle müşkül kl onu çekenler blllr». 20.30 HABERLER 20.50 HAVA DURUMU 21.05 HABER PROGRAM (Sıkıyönetim Raporu) 22.00 SELÇUK AYGAN SÖYLÜYOR (Türk Sanat Müziği) BİR NEHİR GİBİ Günümüz hikâyecilerlnden gibl büyük bir uğultu ile akıyor..» diyor.. Nazlı Eray, «Öykii beynlmde oluşunca bir nehir (Fotoğraf: Celal Başlangıç) 22.20 TV OYUNU: «Çöl Faresi» HABERLER Kent Oyuncuları'nın sunduğu «Çöl Faresl» lle ilglll ayrıntılı bilgiyi yandaki sütunlarda bulacaksınız. Eray: Ne kadar çeliski varsa o kadar hikâye saptayahiliriz Hikmet ÇETİNKAYA Günümüz hikayecilerinden Nazlı Eray ilk hlkayesinl liseye yeni başladığında «Mösyö Hristo» adıyla yazdı. (1959). Türk Dili, Varlık, Oluşum, Dö nemeç, Yazko Edebiyat dergilerinde çıkan hikayeleriyle ta mdığımız Nazlı Eray'ın öykülerinden on sekizüıi derledigi ilk. kitabı «Alı Bayun Ah» (1976) adını taşıyor. Eray'ın ay nca «Geceyi Tanıdım» (1980) başlıklı bir kitabı daha bulunmaktadır. Genç lıikayeci Cumhuriyet'in sorularırn yanıtladı. «Sayın Nazlı Eray, hikaye lerinlzde gerçeküstücü ögeler var. Bu saptamanuz doğru mu? Olay hikayesinden çok psikolojl hikayesi, düşünce hikayesi diyeblleceğimiz blr türde yazdığınızı söyleyebilir miylz? Sayın Çetinkaya hikayelerimle iigili saptamalarınız bir yerde çok doğru diyebilirim. Gerçeküstücü ögeler hikayelerimde vardır. Düş ile gerçeği ayni paralelde kullarup, hikayemin «vuruş» noktasını okuru ma bıralanayı severim. Gerçek ten «Uiişünce hikayesi», «Psiko loji hikayesi» diyebileceğimiz bir türde yazıyorum. «Olay hikayesi» konusuna gelince olay olnıaz olur mu? Pek tabi olay da var hikayelerde, ama belki hikayenin gelişimi, vurgu noktalan bazı bazı okurumu şaşırt tığından, ya da tedirgin ettiğinden olay sisler içinde kalabilir. Düşünce ve psikolöji ön plana geçebilir. Bir kaç örnek vermek isterim. «Geceyi Tanıdım» adlı öykü kitabımdaki öy külerden «Nehrl Bana Geri Ver» tam bir haykırış, psikoloji hikayesidir. Ne var ki olay, hikayenin olayı, hikaye başladığında çoktan bitmiştir. Olaydan söz bile etmem o hikayede, Nehrimi, benim nehrimi elimden almak istemişlerdir. Orada «Nehir» benim yaşamımdır... Düne karşı bir çığ lıktır o hikaye. Bunun yanısıra YAZKO Edebiyat Dergisi'nin aralık sayısında yayınlanmış olan «Laz Bakkal» adlı öykümde, başlı başına bir olaydır işlenen. Üstelik toplumsal gerçekçiliğin fantastik açıdan anlatılışıdu. O öyküde düş geri planda kalır; hikayenin yapısı, toplumsal çarpıklığı takır takır yener. Gene de yumuşak bir hikayedir.bar.a kalırsa. «Ge ceyi Tanıdım» adlı hikaye "kita bımdan bir başka öykü daha anımsadım. «Beni Sever Wisiniz» adlı öyküm bu. Orada da soyut bir bürokrasi anlatırım. Bir lümpenle bir pezevengin «Hlçbirşeye» dayanan bir işbir liğidir ana konu. Hikaye kişisi Abdullah her sabah gidip arkadaşı, Kapılann ardıcdaki adam Fezevenk İrfan'ı uyandırır ve kentin dibindeki ufak bir odada, bir çelik dolaptan çıkarılan kara bir klasörün içindeki bir takım belgelerl in' celer dururlar. Bu belgeler Ley la adlı bir kadmın satış belgeleri, faturalar, beyannameler, kıymetlj evraklar vesairelerdir. Bu iş sonsuza değin süren bir iştir öyküde, ayni bürokrasi gibi. Ama işlemler ve olaylar, kişiler değişiktir. tşte o kadar. 22.55 YARINDAN SEÇMELER «Saz Eserleri» (20.15). aPetrol II» (21.05), «Güven Yapar lclal Akkaplan Söylüyor» (21.25), «Küçük Ev» (21.55). RADYO TRTI 0S 00 Açılış ve program. 05.05 Ezgı lcervanı 05.30 Şarkılar. 06.00 Kısa haberler. 06.02 Bölgesel yayın. 06.30 Köye iıaberler. 06.40 GUnaydın 07 .'f0 Haberler 07.40 Atatüric diyor kl. 07.45 Günün lçlndnn. !0.00 Kısa haberler, 10.02 Arkası yann. 10.22 Bölgesel yayın. 11.00 Kısa haberler. 11 05 Türküler. 11.20 Hafif müzlk. 11.40 Şarkılar. 12.00 Kısa haberler. 12.10 Öğle Ûzerl. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserıerl. 13.30 Bölgesel yaym U.'.S ÖSleden sonra. 16.00 Kı.:a haberler. 16.05 Türküler. 13 25 Haflf müzlk. 16.40 ŞarkUar. 17.00 Olayların içinden. 17.30 Din ve ahlak 18.00 Kısa t a berler. 18.05 Çocuk bahçesı. 18.20 Haftanın çocuk şarkısı. 18.23 Bölgesel yayın 19.00 01.00 TRTII ile ortak yayın. 19.00 Haberler. 19.30 Türkiiler 20.00 Köyümüz köyüimüz. 20.20 Şarkılar. 20.40 H B fif müzik. 21.00 Kısa haberler. 21.02 Radyo tiyatrosu. 22.00 Kısa haberler. 22.05 Gece konserl. 23.00 Haberlnr. 23 15 Gecenln içinden. 00 K5 Günün haberlerlnden ö'zet'.er. 01.00 Program ve kapanış. Şarkılar 09.15 Türkçe sözlü hafif müzik. 09.30 Sabah konseri. 10.00 Şarkılar. 10.20 Tüc küler. 10.40 Haflf müzik. 11.00 Şarkılar. 11.30 Türküler. 11.45 Çeşitli müzik. 12.00 Şnr kılar. 12.30 Yenl sesler. 13.'J0 Haberler. 13.15 Hafif müZı'c. 13.30 Küçük konser. 14.00 r.e ri Türk muslkisı konservatuarı. 14.30 Yabancı dil öÇre. nelim. 15.15 Türküler. 15/J0 Barok müzik. 16.00 Şarkılar. 16.20 Arkası yann. 16.40 Titr küler geçldi. 17.00 Olaylarm iç'nden. 17.30 Hafit mOjlk. 18.00 Şarkılar 19.00 . 01.00 TRTI ile ortak yayın. 07.00 Açılıs ve program. 07.02 Sollstlerden seçmeler. 07.40 Haberler. 07.40 Türküler. 03.00 Sabah için müzik. 09 S0 TRT II 07.00 Açılıs ve program. 07.02 Güne başlarken. 08.00 Sabah Babah konseri. 09.00 Türk.;e haberler. 09.03 Barok müzik. 09.30 Cat Stevens'ın «Icıtsa» albümü. 10.00 Küçük konser. Çeşitli müzik. 11.00 ÖJs10.30 leye doğru. 12.00 Haberlor. 12.12 Dlskoteglmizden. 13.00 Konser saati. 14.30 Klâsik Türk müziği korosu 15.00 Müzikli dakikalar. 18.00 üünün Jconseri. 17.00 Haberler, 17.12 Sizler lçln. 18.00 Gençlerle müzik. 19.00 Haberler. 19.12 istanbul festivallndân. 20.30 Caz klasikleri. 21.00 Sen fonik müzik. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin getlrdıklerl. 23.00 Perşembe konseri. 24.00 Oece ve müzlk. 01.00 Program ve kapanış. TRT III «Bizden ve başka ülke yazarlarından scvdiklcrimr Coctau, Riınbaud, Alberti, Torca, Vian, Asturias ve Neruda.» «Bu gttnün hikayecllerine baktığımızda, belli başlı hangi çizgi ve yönellşleri saptayabiüriz? Burada kendi konumunuzu nasıl görüyorsunuz?» Bu günün hikayecilerine baktığımızda, günümüz Türkiye sinde ne kadar çelişki varsa, o kadar hikaye ve yöneliş saptayabiliriz, diyebilirim. Bireysel hikaye var, toplumsal hikaye var, gecekondu hikayesi var, doğal olarak ülkede ne varsa onun hikayesi var. Burada ken di konumumu nasıl gördüğümü soruyorsunuz. Değişik bir çizgi diyebilirim. Benim hikayelerim üzerine yazı yazan eleştirmenlerden okudum bunu «Değişik blr çîzginin yaian» Bana kalırsa gerçeği, fantastiği ve traji komiği işliyorum. Ve b u günün Turkiyesi böyle değil mi? Bir Vizon dergisi ile bir Gırgır dergisini yanyana koyunca, zaten olay «Pat» diye ortaya çıkmıyor mu? Hikaye Günün Bulmacası 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 23 4 5 6 7 8 9 1 |1 U M 1 • M an L r «ff m ! n ı n ı ]*ı». YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 İtalya'nın birliği için savaşmış italyan yurt sever. 2 Atatürk zamanında ceşitli bakanlıklarda bulunrrîuş, 19351946 yılları arasında T.B.M.M. başkanlığı yapmış polljikacı. 3 İlac... Tuna ırmağında yolcu taşmakta kullanılan, altı düz, kürekli bir ceşif kayık. 4 İlk kez Everest Tepesine cıkan Yeni Zelandalı alpinist. 5 Alman şövalye edebiyatının ilk temsilcisi sayılan, XII XIII. yüzyılda yaşamış Alman şairi... Tantalın simgesi... Pişmiş yemek. 6 Serse min ortası... Efelek. 7 Kap ağırlığı... Bağışlama. 8 Tavır. 9 Baharistan ve Yusuf lle Züleyha'nın yazarı dünyaca ünlü XV. yüzyıl İran şalr ve mutasavvıfı. u U LH • m\ Buck VVhlte and The Down Home Folks Topluluğu... SOLDAN SAĞA: 1 Norveç'in ilk kadın başbakanı. 2 Frank lara, Burgondlara (bir haftahk bulmacamızda söylediğimiz gibi Burgonyalılara değil; Burgondlar bir Cermen kavmi olup sonradan kurulan Bur gonya krallığına adlarını vermişlerdir) ve Hunlara karşı savaşmış ünlü Romalı kumandan... Bir nota. 3 Radonun simgesi... X. yüzyılın son ve XI. yüzyılın ilk yıllarında hükürn sürmüş bir Vietnam hanedanı... Ağacın kolu. 4 Tarih öncesi ve tarih cağlarında tanrılara adak olarak sunulan, çoğunlukla taş veya pişmiş topraktan yapılan kücük heykelciklere verilen ad... Bir nota. 5 Kaptanın ya da tayfaların gemi sahibine, armatöre veya slgorta şirketine bilerek ver dikleri zarar. 6 Bir taşıt. 7 Jean Barthelemy ve Louise Mlchel ön adlı, XVIII. yüzyılda yaşamış iki kardeş bale danscısınm soyadı... Baryumun simgesi. 8 Dört yanı denizle cevrlll kara parçası. 9 Şafiî mezhebinin kurucusu. İki Ünlü Halk Müziği Topluluğu Türkiye'ye geliyor Sanat Servisi Buck White and The Down Home Folks» ve «Harold Morrison and the Smoking Bluegrass» adlı iki ünlü Amerikan halk müziği (Country music) topluluğu Ankara ve İstanbul'da konserler vermek üzere Türkiye'ye geliyor. Amerikan halk müziği dalında ülkemizde ilk kez bu tür müzik çalan ve şarkı söyleyen topluluğun konuk olacağını söyleyen ilgililer İstanbul'daki konserlerin Uluslararası Sanat Cösterileri A.Ş He Amerikan Basın ve Kültür Merkezi'nin işbirliğiyle düzenlendiğini belirttiler. Amerikalı toplulukların Ankara konserleri 29 ve 30 eylül saat 20.30'da Hacettepe Üniversitesi «M> Salonu'nda, İstanbul konserleri de 1 ve 2 ekimde saat 21.00'de Şan Tiyatrosu'nda yer alacak. lerim belki zor hikayeler; gerçeği, düşü, fantastiği ve en ö• Tartınmış heykeltıraş nemlisi konum olan 'tnsan'ı ve . lardan Melımeî Taşbaşı'rince, bunun böyle olması donın Paris ve Almanya'nın ğal değiı mi? İnsan olmak için çeşitii kentlerinde açtığı doğmak yetmiyor, belirli bir sargller iigi gördü. Taşbaeğitim gerek. Ama gene de şuTüm bu öğretim kurumlarındaki olanaklara başta Turizm ve şı beş aylık süre içinde Av na inanıyorum ki insan amatör Tanıtma Bakanlığı, Basın ve Yayın Genel Müdürlüğü ve diğer doğar, amatör ölür. rupan'ın değişik kentlerinbakanlıklardaki ve devlet kurumlarındaki radyofilmTV olanakla« Evrensel sorunlar var; de açtığı sergilerle sanatrını da eklarseniz, Türkiye'de bu alanlarda büyük bir teknolojidoğmak, ölmek, yaşamak, yaseverlerin ilg.s.ni derledi. nin bulunduğu rahatlıkla ileriye sürülebilir. Kimse darılmasın, bancılaşma Bir de İçinde bukuruluş aşamasında bulunan bu kuruluşların dışındakl tüm • ibrahim Akyürek, İrlunulan ulusal çerçeve. Bir yakuruluşlarımız ellerindeki teknik olanakları hiç de yeterli blr an fan Seyrek, Mehmet Coğzar bu iki olgu arasında slzce layışla kullanamıyorlar. Ne öğretim alanında, ne de ülkemizln larer, Mustafa Vural ile nasıl bir bağlantı kurmalıdır?» tanıtılması filan gibi üzerinde cok söz edilip iş üretilmeyen aBunun yanıtını verdiniz.. Çok Nazım Timuroğlu 1 eklmyabn bir dllle yazıyorsunuz, lanlarda.. de Balıkesir Güzel Sanatkısa tümceler. Konuşur gibi lar Galerisi'nde «Yaşamın Oniarın bu teknolo|iyi yeterli blr anlayışla kullanamamasının blr yalınhkla. Bunun bellî bir İçinden» fotoğraf sergisini bir nedeni de önlerine çeşijli zorluklar çıkaran yasalar, yönetnedenl var mı?» melikler ve diğer bürokratik engellerdir. Elbette kuruluşların ken açıyorlar. istanbul Fotoğraf Evet yalın bir dille yazdi içlerinde kaynaklanan çeşitli yetersizlikler de var. ve Sinema Amatörleri mayı seviyorum. Zaten öykü Derneği (İPSAK) üyesi Kimilerlnj tek başına, kimilerinl de birbiriyle işbirllği yapabeynimde oluşunoa bir nehir gibi büyük bir uğultu ile akıolan sanatcıların çalışmarak radyoTVfllm üreten bir duruma getlrilebilecek bu gibl yor. Okurumla konuşuyorum, kuruluşlarımız, önümüzdeki yıllarda kurulması kaçınılmaz gibl ları 15. ekime kadar göona sesleniyorum, akıl danışıgörülen ikinci kanalın yapım yükünü bile azaltabilir. Atatürkçü rülebilecek. yorum bazan s:r veriyorum. lüğü, biraz da, hiç bir işe yaramadan duran olanakları yenl ve • Aydın Kültür San1 Yani hikâyelerimde beni seven çağdaş bir anlayışla yeniden düıenleyerek çalışır duruma getlrve Turizm Şenliği 25 27 okurumla haşırneşir oluyomek diye de kabul etmeliylz. rum. Hikâye başladığmda beEylül tarlhleri arasında nim içüı okur vardır, yanıbayapılıyor. Amatör ses yaşımdadır, adeta omzumun üzerışması, Türk Hc!k Miiıiğl rlnden bakar. Bir çırpıda dikte konserl ve ceşitli konfeederek yazıyorum hikâye ve ro ransîara yer verilece!< olcın rr.ar»ianmı. Yanm bırakıp, erşenllkte ayrıca kına oecetesi gtln yeniden başladığım bir slnin de düzenleneceğl nikiiyemi hiç ammsamıyorum. Bevnimde oluşur hikâye, bîrblldirildl. . den patlar, sonra susar ve kâ• Onarima alınan BurANKARA, (ANKA) Kemancı Suna Kan ile piyanist ğıda gırer. sa Devlet Güzel Sanatlar Gülay Uğurata 7 ekim 1981 günü New Yorfe kentinde bir « Şu andaki çalışmalannız Galerisi «Atatürk Güzel ve prelenekten yararlanma kokonser verecekler. nu.sunda neler düşündÜKÜnüzü Sanatlar Galerisi» adı alNew York'un Lincoln Center Salonunda verilecek konser sciyler mlsinlz?» tında 29 Ekim günü hizAtatürk'ün doğumunun 100. yıldönümü nedeniyle düzen« Pasifik Günleri adlı romete girecek. Galerinin lendi. manım yeni çıkmış sayılır «Düonarımınm yedi milyon liÖte yandan ünlü piyanistimiz tdil Biret'in de 30 eylül nün Günlüğü» adlı romanım raya gerçekleştiği : açıklangünü ABD'de bir konser vereceği bildirildi. sanınm sonbaharda çıkacak. dı. 7 ekimde yapüacak alan konserde Suna Kan ve Gülay «Diinün Günlüğü»nde, yıllarca Uğurata'nın Türh bestecisi Dr. Bülent Arel'in piyano ve keönce, devlet memurluğü döneman için bestelediği bir yapıtı çalacakları belirtildi. mimdekı izlenimlerimi anlattım. «Kendi paramı kendim ka zanacağım» diye tutturmuş ve bir devlet dairesine girmiştim. Arkam yoktu. Torpilim yoktu. 510 lira maaş alıyordum. İki dil bildiğim halde evrak defİQM SİZE ME *5ZACAĞIM!ZI BİLMİ>OaiZ UR3CIC BlE. PGNIZ terine bakıyordum. Toydum. OATÇA 8ELDESİ BURAUU2DÛKİ yE£L£^lM tfEBLERlNİN TÛMÜMOE Orada bürokrasiyi öğrendim. İCİNDEM DEMIZE GİRlLEBİUVOB... OBJİZ PI0L PjRIL. VSVS. v S Müthiş bir şeydi. İşte «Diinün ÇUMCÜ MEC ZAAAANO 6İBI INATLA TUBIZM BÜEOSUNA UGEAOIK v£ Günlüğü»nde yer yer bunu anTAB'l yiME P R A N S K / L . İLM4NGİ, İNSİÜZCE 5R05ÛR V ^ C K A I C A T latıyorum. Küçük insanın, ikin BUMWCPA M£P BÖIGESEL , «5BESEL D E » y L l BIGI ci sınıf vatandaşın bu bürokELİMİ2 60? OÖNDÜIC... ratik çark ioersindeki robotlaşmasım, masaya kelepçelenme olayını, zamanı satın alınmış insanı anlatıyorum. Kendi kendlme yabancılaşmayı ve sigara içmeyi devlet dairesinde öğrendim. Sonra bıraktım işi, kendimi tümü ile yazm yaşamına verdim. Şu sırada iki roman üzerinde birden çalışıyorum. Birisi «Amatör İnsan» Bu kitap 1963 1981 Ankara'sını, belki bir yerde ODTÜ'nün tarihinl, barakalardan kampusa geçişini, orada o yıllarda filizlendiğini gördüğüm taze beyinlerin tarihini anlatıfclVt lOfiuBALAÛAMZEA UlRlZVVV UlRZV yor. Bir yandan da bu süreç KÜLTÜnp ŞBÜŞMBDİef SİEİ İİ içinde Ankara'nm kentsel geliB/ET 04(3 TuŞ DENZ ÜEUNLei?i' vEME lOJLTUBÜ şimlni içeriyor diyebiliriz. Üzerinde çalıştığım ikinci roman feCELE. ÎOKÛN'SluiaNOaN BtEfNE Dl KEMDİNE OlMA . ise «Orfe». Orfe öncül bir. ro6lCiyOBSUNJ AeLINIZDA BÛLIK, DIK VEBDE yETfe/ man oluyor. Trajedinin tüm öÜMTDPOT MİCVE U #X YOQ. VE 6ÖBDÜK gelerini kaldırdım. Benim OrH BİZDEKI TTJB'ZM fem, Eurydice'si olmayan yal0E KEÇ/BoyNUZUNi nız bir Orfe. 1981 evreninin inÇOK BENTlyDBsanı yalnız olduğu için, Orfe'KEUDİ KENDIME nin tüm olaylan, cehennemi EBÜyÜYÛP Ü f urydice'si, öteki dünyaya gıdiş gelişi, her bir şeyi kendi içinde oluyor. Bunu, 55'lerde Amerika'da patlayan Beat Generation (Asi nesil) ozanlarınm yalnızlığı gibi de alabiliriz. Fakat bu kişi acaba Orfe mi? Yoksa içimizden herhangi birisi mi? Orfe, soyut vurgun yeDATCu'OlN SÜZELHK 6OCSELLIIC CEGIL, 8IB. 8ENZINCI. .^00 ISO CM ıÇfNDE miş bir kişi olduğu için (Ça/OCSEM SONBA TEK. BENZİNCl.vG *AAQMAQİS'r£ DEPOKJLTZU TAM DOLDURMADMZSA BIR. ğının vurgunu belki de bu) ceKISIİDOSA SlDİP öELDfNJZSE HAPl njTTUNUZ.» Bü SENiZİNaOEN AlDldlMlZ CEUiP m'C DE, hennem olarak ona, sünger avMyau cılarmm vurgun yedikleri zam E S man içine kondukları «Vur/ D t N Z I N U MABVtuPJS'E M\Z vaB. OEfiKEN 7UBSUT gun Odasını» seçtim. İçinde REfe'DE CEVAT Bf iki bölme olan, kapalı bir filika büyüklüğündeki, hastanm içindeki bölmeye dışardan bir vana ile kilitlendiği; dışı basıncı gösteren ibrelerle dolu olan bu çelik evren, bana kalırsa Orfe'nin cehennemi. Bu roman larda oluşurken, bir yandan da sürekli öykü yazıyorum. Suna Kan ile Gülay Uğurata New York'ta konser verecek TUniZMMUflİZM. Jsmail GÜLGEC TV de Çöl Faresi, nin son bölümü yayınlanıyor (22.20) Sanat Servlsl Kent Oyuncuları Topluluğu'nca hazırlanan «Çöl Faresi»nin üçüncü ve son bölümü ekrana geliyor. Önceki haftalarda ilk iki bölümünü izlediğHnlz «Cöl Faresi» oyununda Susle Sachs (Yıldız Kenter), adlı yoksul ama cok zeki, becerili, girgin, canayakın bir kızın kişisel ça balarıyla girmeyl başardığı iş yaşamında cevresiyle ve pat. ronuyla olan ilişkileri sergileniyor. Susi», patronunun blrlikte yaşama önerlslnl geri çevlrir. Fakat tüm bunlar olurken saygın bankacı da sekreterlne gönlünü kaptırmış, aralarındaki yakınlaşma duygusal blr ilişkiye dönüşmüştür. «Cöl Faresi», İlk kez sahnelendlği 25 yıl öncesi ve daha onraki gösterilerinde olduğu gibi televizyonda da izleyicilerin genel beğenisinl kazandı. TRT'nin daha önce sahnelerde alkış ve beğeni toplamış, oluınlu not almış bir tiyatro yapıtıyla izleyicinin karşısına cıkması, TV'nin sanatsal yapıtlara eğilebileceğini göstermesl yönünden sevlnllecek bir davranış. « Bizden ve başka ülke yazarlarından sevdiklerinizi sayar mısınız?» Şöyle bir düşünüyorum... Coctau, Rimbaud, Alberti, Torca, Vian, Asturias ve , Neruda olsalar gerek. SÜRECEK 123 4 56 78 9 i R 1 Md T e V A F A 2 £ L £ M A N 3 T> C A !> A M 0 a e D A F 4 C O S L 0 a 5 N 6 î T A A L A R M L 0 S 7 Y A (l B A A A C. A 8 H A |C K. RA Y 9 • • ••• •• • • • •N ! L»J u :TTy CAZ KONSERİ .Saat:21'00'de Herakşam 2 2 2 7 Eylül KÜLTÜR MERKEZİ SONGEEÇH (Atları da Vururlar) Jane Fonda Michael Sarrazin YönrSydneyPollack Seanslar: 12.0014.1516.301&45 B Ü Y Ü K CAZ ORKESTRASI Nükhet Ruacan Bülent Ortaçgil Neşet Ruacan sansinemasında (Elmadağ) Tel: 40 67 92 Renkli Türkçe Sinemaskop Oskarödüllüilginçfilm Kore Şehitleri Cad. No: 50 Zincirlikuyu İSTANBUL Tel: 66 74 1 9 6 7 04 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle