Katalog

Cumhuriyet 2 ve GÜRÜŞLER 21 HAZtRAN 1981 | | nlversiteler, ulkelerln uzerlnde titremeleri I I ve en dıkkatll özenlerınl esırgememelert ^ gereken kamu kuruluşlandır. Anayasamıza gore devlet ellyle ve yasayla kurulurlar. Bu nıteliklen ıçınde topluma aittlrler. Böyle olunca da blr doktrının. blr göruş ve düşüncenin ve bır ınancın tutsağı, ya da savunucusu olamazlar. Ancak, iclnde oluştuklan toplumların gelışmelerıne ve llerlemelerın© yardtmcı olmak ve katkılarda bulunmak görevl altındadırlar. İlerlemek Isteyen toplumlar, aydınlığın ve bilimin nesnel ışığma gereksinım duyarlar. Billm ancak ünlverslteden gellr, orada üretıllr. Unıversıtenin var oluşunun nedeni budur. Bütün unlversıteler gibl TQrk ünfversltelerinın de ikl büyük ereğl ve ikl temel, ana gorevl vardır. Şöyle ki, ünlvereite blr yandan genel eğıtım ve oğretıme hızmet eden, bu doğrultuda ışlev üstlenen bır okuldur. Şu halde, gelecekte yüksek gorevler üstlenecek genc kuşakiann düşunsel gelışmeleri ve mesleksel öğrenımleri lcın gerekli bir kuruluştur. Sıyasal sıstemlerl ne olursa olsun, her ülkenln ünıversıte oğrenımınl yapmış oıan gençlerl, devletın en yüksek Işlert Içln gorevler ve sorumluluklar yüklenmeye hazırlanmaktadırlar. Fakat, ünıversıte yalnız. toplumun her alandakı gelecek yonetıcılennln yetıştirıldıği blr okul değıldır. Ünıversıte aynı zamanda bilımın oluştuğu kutsal bır yerdlr. Işte, bırinclden aynlmayan ve blrlnciden daha •önemll olan iklncl görev budur. Gerçek olanı araştfrma, cehalet ve hoşgörüsüzlüğün karanlık yollarından gecerek doğru ve gerçek olana ulaşnoa; Işte ünıversitenin güc. önemll, fakat o derecede de onurlu ve yararlı İklncl görevl Öc Işin yapılması, yanl: 1) Toplumun gelecek yönetıcılerınl eğıtme ve yetıştırme, 2) Blllmln ılerlemesıne katkıda bulunma ve 3) Blr ülkenın kültürünü oluşturmo ve bllimlnl yapma lle görevlendırılmış olan her kuruluş, cok ağır bır yükün ve sorumluluğun altına glrmlş bulunmaktadır. Çağdaş ünlversitelerin görevlerl bunlar olduğuna göre. üniversitelerln başanya ulaşabilmeleri lcın toplumların bütun maddesel ve tlnsel olanaklon hazırlomalan gerekir. Şu hususa hemen değinrnemiz gerekir. Onlversiteler, gorevlerlnl yerıne getirırken genlş olcüde ve derfn blr surette içlnde bulundukları toplumun yapısına, duşünce ortamına ve sıyasal kurumlarının nlteliklerine yakından bağlıdırlar. Onların etkllerinden kendılerlnl kurtaramazlar. Eğer, bır toplum, düşüncede tekdüze Ise, kendlslne sunulan klml toplum Ü niversiteler ÖZGÜRLÜKSUZ NE BÎLtM OLUŞTÜÇULABÎLtR, NE DE ÜNÎVERSITE VARDIR. O HALDE, OZERKUK SİYASAL İKTİDAELARIN DURMADAN DEĞİŞEN YANLI KARARLARINDAN KO RUNMAK IÇDST ÜNİVERSİTENİN VAZGEÇEMEYECEĞİ BIR GÜVENCEDÎR. Prof. Dr. Cahit TALAS sal v slyasal Hkeleri kabul •ytarrmk durumunda bırakılmış ve bunlara boyun eğmış bulunuyorsa, ünıversitenin Işlevl ve gorevl burada kolaylaşmakta ve sadeleşmektedır. Ister teokrasi, ister totalıtercılığın herhangl bir turü 8oz konusu olsun, eğer bır duşünce, toplumlara zorla kabul ettlrllmlş, ya da tek gerçek olarak sunulmuş, toplumsal ve siyasal bılımler alanında tartışmalar ve çogulcuiuk kısıtlanmıs Ise, üniversiteler, bu durumlarda sadece resml doktrinl yapmak'a ve yaymakla görevlendırilmlş olurlar. Bu koşullarda gerçek anlamında ünıversıte yoktur. Yüksek meslek okullan vardır. Çünkü, bılimsel araştırmalar ya yasaklanmış. ya da enaz düzeyıne Indırgenmlştir. Bu düşünce sısteml Içınde Anayasa Mahkemesının benımsemiş olduğu, tYüksek öğrenim blr bütündün llkesl de en azmdan çok tartışmalı blr sonuç nltellği kazanır. Ünıversitenin yansızlığı, özellıkle kıml zaman gerçekiere yüzde yuz yaklaşan fen bllımlerl lle bıllnmezlığln engınliklerlnden ses veren metafızık arasında kalan alanlarda. başka bir deyımle siyasal ve toplumsal blllmler alanlarmda vazgeçılmesl olanaksız blr zorunluluktur. Ama, ünıversitenin tarafsızlığı, Içinde doğup büyüdüğü ve gellştlğı toplumiara lyiyi ve doğruyu gösteımek görevl lle karşı karşıya geldığl zaman susmak ve llgisiz kalmak değıldir. Böyle bır davranış gorevle llgilenmemek ve topluma yabancılaşmak anlamına gelır. Örneğın, Atatürk devrimlerl açık, ya da kapalı yollardan değer kaybına uğratılmak ıstenıldığı zaman ünıversıte bu tur girışimlere karşı olmak zorundadır. Bunun gibl «Yüksek oğrenım bır bütündün sloganından yola cıkıp ünıversıte lle yüksek dereceli meslek okulları Işlev bakımından bırblrıne karıştırılır ve başka nltelıkll kurumların görevlerl ve sorunlarının ünıversıteye aktanlması durumları belirirse, ünıversitenin avdınlatıci ve y d gosterıcl Işlevl lle sorumluluk yuklenmesı de doğoldır Yasaların kendısıne tanıdığı haktan kullanmak ve doğru olmaycnı gbstermek görevl lle karşı karşıyadır. Özgürlüksüz ne bilım oluşturulablür ne de üniversıte vardır O halde özerklık, slyasal IVtıdarların durmadan değışen yanlı kararlarından ünıversıteyı kprumak icln ünıversitenin vaıgeçemeyeceğı bır güvencedir. Türkıye Ataturk'un 1932 vılında yenı ünıversıteyi kurarak başlattığı çalışmg ve deneyımlerın ışığında 1961 Anayasası ıle slmgeleşen ve Onıversıte ozerklığını güvence altına almış bulunan ilkelere ulaşmıştır. Özerklık, Atatürk'ün daho 1923'de TBMM'nl acış söylevındekı şu duşünceye dayanır. Dıyordu kl Atatürk »Ontverslte, doğal bağımsızlığı içinde serbest mesleklere verdlğl yonü glttikçe daha tam blr duruma ulaştıracak tlnsel olanaklara maliktln. Ataturkün sozünü ettiği doğal bağımsızlık, kuşkusuz, özerklikten başka bır şey değıldir. Gecmişte, blr cok kımseier .üniversitenln zaman zaman sıyaset yaptığını, slyasete kaıştığnı söylemışlerdır. Bu aüşunce bıçıml ünıversıteyi bir yüksek okulun dar çerçevesl ıçınde görenlerden ve sıyasetı tekellerinde tutma alışkanlığını aşamamış cevreleraen gelmektedır. Bu yanlış bır değerlendlrmedlr. Sıyasal toplumsal faaliyetin en saygı değer yanlarından bırıdır Devletl yonetmek sanatıdır Bılimsel faalıyet, özellıkle toplumsal ve sıyasal bılım dallarında, gelışme ve değışmelerden uzaklaşarak, olguları ve olayları bır yana bırakarak, bılım mensuplarına kendl içlerlne, kendl evrenlerıne çekılışi ve soyut Inceleme ve tahlıllerde bulunmaları değıldir. Bu düşunce ve anlayışı benımsemiş olan skolastik üniversıte bugün dunyanın çok az yerınde kalmıştır. Atatürk 1932 yıhnda bu tür bir üniversiteye (darOtfunun) karşı çıkmış ve onu cağdaşlaştırma aürecınl başlatmıştı Gerçek ve yüksek anlamında sıyasetın bir amacı da devletl daha Insancıl yapmaktır. Işte, slyasete böyle bır içerlk kazandırmak Için ünıversıtenln işbırlığıne gereksınım vardır. ••* Türk toplumu derın bır değışme Içlndedır. Geleneksel ve geri bır toplumsal ve ekonomik yapıdan sıyrılarak çağımızın ıleri toplumlarının sanayıleşmış yapılarma doğru hızla gıtmektedır. Bu oluş içinde sınıflar daha ocık olarak ortaya çıkmakta, toplum, buyuk kıtleier. çıkarlarının ve geleceklerinin bılıncıne hızla ulaşmaktadırlar Universlte bu oluş Içınde topluma oncüluk etmek, bılımı ve doğru olanı nesnel Dlr biçımde halka gotürerek, halkın aydınlanmasına, lyıyı seçmekte yol gostenci ve yordımcı olmak durumundadır. Toplumların yaşamında önemlı olan yasalar değıldir. Yasalar çıkararak sorunlara cözüm yolları bulunabllmış olsaydı. Türkıye şımdl bu denlı büyük ve ağır sorunlarla karşı kar şıya, her halde gelmezdı Onemlı olan ınsandır. Insan da önce aılede, sonra ilk ve orta ofirenımde yoğrulur Kışılık daha çok bu kurumlarda oluşur. Yukarda da vurguladığımız üzere, ünıversıte bır yanı ıle bılımı öğretır, bır yanı ı'le de bılımı üreK ve gelıştırır Türk toplumu yıllardan ben çağdoş oluşa ve yani gelışmelere ayak uyduramıyorsa bunun nedeni sanıyoruz kı, öğrenim yaşına gelmış 14 mılyon ınsanın hâlâ bu olanağa ulaşamamış olması ve okuma yazma b lenlerın onemlı bır bolümünün dunyadaki oluşları ve yen> gelışmeleri değerlendırebılecek eğıtımden yoksun bulunmasıdır. Eğıtılmeyenlerın. cehaıetı yenememış olanların çok buyük bır bolümunu kadınlar oluşturmaktadır Oysa, kadın bır ulkenın geleceğını yapanlartn değışmeyen mımarıdır Atatürk'ün kadın haklarına ve kadınların eğıtımine büyük önem vermış olmasının başlıco nedeni budur Kammırca bu konuda toplum olarak hepimıze fakat, özellıkle Mılll Egıtim Bakanlığına önde gelen bır gorev ve sorumluluk duşmektedır Ünıversıte yasası, kuşkusuz, onemlıdır. Bugünkü ünıversıte yasası ıse, uzun bir birıkimin ve Atatürk tarafmdan 1932'de boşlatılan üniversıte reformunun gelışım surecl Içindekl bir ürünüdur. Fakat. kanımızca, daha önemlı olan ve ıvedi bır nıtelık de taşıyan, zaman Içınde içerığınden cok şey yıtırıp bır bakıma çağdışı kalmış olan beş yıllık ilk eğitim duzenidır. Kalkınma çabalarına bırçok ülkeden cok daha once başlamış olmamıza karşın, hâlâ azgelışmış er ıçınde sayılmamızın bır büyük nedeni bu temel sorunun cozülmemış olmasıdır. Her donemde çozülmesi gereken sorunların öncelıklerınin saptanmasında yaşamsal yararlar vardır. Cumhurtyet Sahıbi: Cumhuriyet Matbaacıuk ve Gazetecilik TJi. Ş. adına NADÎR NADİ Genel Yayın Müdürü HA&AN CEMAL Müessese Mudürü „ EMİNE UŞAKLIGİL Yazı İşleri Mudürü OKAY GÖNENSIN Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecıhk TA.Ş, Cağaloğlu, Türkocağı Cad. 39 41, Pos'a Kutusu 246 tSTANBÜL TEL.: 20 97 03 BÜROLAK: • ANKARA: Konur Sokak 24/4 YENİŞEHtB Tel.: 175825 17 5866, îdare : 183335. • İZMİR: Halıt Zıya Bulvan N o : 65, Kat: 3. Tel: 25 47 09 1312 30. • ADANA: Atatürk Caddesi, Turk Hava Kurumu îşhanı, Kat 2, No.: 13, Tel : 14 550 19 731. T A K V tM 21 HAZtRAN 1981 tmssk Güneş öğle Iklndi Akşam Vaı ı 309 557 1315 17 16 2044 T 4r ONCE Cumhuriyet 21 HAZİRAN 1931 «HAKİMİYETİ MİLLİYE» DE ŞİDDETLİ BİR MAKALE ÇIKTI ANKARA, 20 (Telefonla) Bugünkü Hakıml/etı Mıllıyede Falıh Rıfkı Bey neşrettığı bır makalede dıyor kı « Muhalefet tayfasınm ta ilk günden ben başlıca hedefı Fırka ReIslerının ve şöhretlerinin şahsi şerefıdır 6u gazeteler Ankara'yı keyıf, ka zonc ve rahattan başka blr şey düşunülmeyen ve aranmayan bir sefıhler şehri halinde göstermek tedırler. Daha dün, işte bır karıkatür: Cumhurıye tın saltanat arabası dıye bır otomobıl resmi ve Içınde bır vekıl Ve bır baş mafcale Hemen her satt nnda apaçık bır yalan 1 Mebuslar ayda 500 lıra alıyorlarmış, yalan Vekil ler ayda ayrıca 500 llra makam maaşı alıyorlar1 mış, yalan Bu düşmanlık havasına bır son vermek zamanı gelmıştır Ankara bugüne kadar Osmanlı saltonatı. ıstıbdat ve meşrutlyetl, bütün devırlerdekı Iktldar mevkılerının en mütevazı, en masraflısı. en feragatlisldlr Ankara'da saltanat yoktur. Ankara'da devletın ba şında Istonbul'un bütün saraylannı bırakarok, so kaktaşı ve kerpıçten yapıl mış bır evde oturan ve kendıne takdım olunan 700 senelık tacı eskl bır papuç gibl reddeden bir halk adamı vardır» 1 VECİHİ BEYİN UÇUŞLARI /vfehbi BELGİL OKTAY AKBAL Hflvın Y Yine Kitaplar... Bir Silah: Büyücülük merllca ve Rusya, dunya hammadde kaynakları ile dünya pazarlanmn sadece kendi denetımleri altuıda bulunması İçin amansız bir savaşım içine gırnüşlerdlr. Bunu, rejimlennl başka ülkelero yayma, silahlanma, casusluk, yandaş ülkeler, ve bunlarda yan daş uşaklar bulma, usler kurma, uzaydan gozetleme, yepyeni silahlar icadetme, çok başlıklı atom ve nidrojen bombalan yapunı, propaganda, iltıra, yalan, dolan, dolap . gibi yöntemlerle sürdurmekteler. Bütün bunlan yaparken de iyi niyetlerin hep kendilennde, k o tü nlyetlerin hep karşı yanda olduğuna dünyayı inandırmaya çalısmaktadırlar. Amerika bu alanda bayrak olarak «insan haklan», SovyeUer «nalk haklan» aldatmacalarma sarümıs bulunmaktadırlar. ANKARA, 20 (Telefonla) Tayyorecl Vecıhl Bey, kend> yaptığı tayya re ile burada dün muhtellf uçuşlar yaptı ve halk tan 15 kadar kadın ve cocuğu uçurarak şehlr üzerinde dolaştırdı Güzlde tayyarecinın tayyaresi takdırle seyredılmış ve çok emniyetli uçuşlan bl nenlerl ve seyredenlerl memnun bırakmıştır. A ıne kitaplar .. Yn.7rin.ri yaza blr duzenleme yapanm odamda. Bütun, kitaplan yere indin p yenıden yerleştarme... Sözde düzenli bır bıçimde, romanlan, şiirlerı, denemeleri, tarih. sosyal bılımler vb. yapıtlan ayn ayrı yerlere koyma, gereksız saydıklanmı bır yana ayırma... Nedense bu çaba hep yanda kalırt Yme e&kısi gibi darmadaginık koyuvennm eski yerlerine! O zaman bır kitabı arayıp bulmak sorun olur. Bılirim o yapıt bende var, ama nerde? Gözüme alamıyorum yüzleroe kitapla boğuşmayı, bakıyorum aradığım bu: kltap, elune geçivermış, başlıyorum karıştırmaya... Ya yanda bırakmışım, ya da bitırmişım, ama unutmuşuın. Haydl belleğim tazelensin diye yeniden okumaya başlamak.» O karmakanşıklık arasında oku okuyabılirsen?.. Bir günce notunda kimi batapları beşon sayfa okuyup bıraktığunı, ktmını orasından burasından karıştırdığıını yaamışım. bır okur, «Sw bazan sayfalan atlarmışsınız, ben fuç öyle yapmam, kıtap sarvki bır ınsanmif da kırüıvenr gibi gehr» diye kınadı benl. Kitabın canh bir varlık oldy^unu bilirim. Kitaplar, kitaplar... Son zamanlarda okudugnm, sizlere tanıtmak için bir yana ayırdıgun kitaplar... Konstanün Slmonov'un «Anayurdun PiiTnH.ni». tkind Dunya Savaşı. Sevenlerin birbirinden aynlmaflL Aalar. Bireyin o değişmez yazgısı. Simonov usta bir yazardır. Anlatmasını bikr, okumaya bir başladmız mı elinizden bırakamazaınız. Bu roman da öyle... Reoep Bügıner'ın *Ben Kımim?» adlı oyunu Devlet Tiyatrosu yayııüarında çıktı. Bu yıl Ankara'da ve turnelerde Devlet Tiyatrosu sanatçılan tarafmdan oynanan Ben Kinum?'i Istanbul seyırcısl daha göremedl. Ben oyunlan okumayı, seyretmekten daha çok severim. Nedenıni açıklamak zor. Sahnede bir yapaylık oluyor çok kez. Sahneye konuşta. yorumlayışta, oynanışta ustahk yoksa, belirli bir etkileyicilik yoksa, yazarm yapıtına yazuc oluyor. Oysa, okurken sız istedığmız gibi canlandınyorsunuz kişileri Kendınız sahneye k.oyuyorsunuz o oyunu .. Bılgıner'in 'Ben Kimım?»inl görmedim, ama kendi kafamın ıcındeki sahnede oynattım, beni etkıledi. Insanoğlunun büyuk büyiik dedesi maymun şöyle seslenıyor oyunun bir yerinde insanoğluna: «Sız bırbırınıa öldurüyorsunuz. Kardeşinizi, arkadaşmızı, homşunuzu, hıç tanımadığmız ınsanlan. Bır gün bu uygarlığıruzın dorufe nohtannda yote edeceksımz bırbınmzi' Sonra da *Siz kendi uygarhgınızm tutsagt olmuşsunuz* der... Balginer'in oyununu sahnede görmek uzere... Metin And'm «/nsonüsfülüfe Taslayanlarm îçyüzu» adlı kitabını buyük bir ilgiyle okudum. Zaman zaman dünyamızda şaş.ırtıcı olaylar olur, doğadışı bır takım güçlere sahip insanlar akılları durdurucu işler yaparlar; daha doğrusu yaptıklan duyurulur. Kamuoyu etkilenir bunlardan... Metin And ki özel yaşammda Zati Sungur"vari becerileriyle çevresıni şaşırtan bır kişidlr, sanat araştırmalan, incelemeleri dışında bu tür oyunlarla da ilgilenır. 'İnsanustulük* taslayanlarm gızh yönlerim bır bır, örneklerle, mandıncı kanıtlarla gözler önüne sermiş bu ilginç kitabında... Bır de gözdagı veren kımselerden söz ediyor. 'İnsanüstülük* taslayanlara ınanmayanlara, onların sırlarmı ortaya dökenlere çok kızanlar varmış •Başlanna gelecehlerden bız sorurrdu olmayız» diyorlarmış. And, 'Ben hendi payuna ohuru uyarayun, bu kitaptan sonra benim başıma bir şey gehrse bunun nedenıni bu çevreîerden aramasınlar, yoksa bu kitabm boşuna yazıldığını sanıp üzülürüm» dıyor Eleştinnecn, araştırmacı Asım Bezırci ile Refika Taner bırlikte •Edebıyatınuzda Seçme Rtkâyeler* adlı bır kıtap yayınladılar. Bunda yazarlar eserlen hıkâye özetlerı, eleştirüer, kaynaklar belirtilmektedır Nabizade Nazım'ın Karabibik'inden Necati Güngör'ün *Sevgi Efemefetir.me kadar yazıaımızın ünlü öykucülen bu kıtapta yer ahyor. Her zaman başvurulacak bir degerh çalışma... Ne var ki «öyfeü özet'iyle yetınilmesini anlamak guç Bu sakıncah yanma karşın her edebıyatseverin kitaplığında bulunması gereken bır yapıt Bezirci ile Taner'in hazırladıklanL denen Braştırma dalı, düşuncenın madde üzerinde etkisı olup olmadığını bgrenmeyi amaçlamaktadıı. Naaar değdirme, düşünme gUcıl ile başkalannın gorme, lşıtme, koku alma organlanru, sağuklannı, vücut ısı lannı etkıleme demektir. Hattâ, başkasıttda UzUntU, iç sıkıntısı, huzursuzluk yaratma da buna gırmektedır. Askeri alanda bun dan yararlanmanın yolu, duşman komutanlannı, düşünce yoğunlaşürma yolu lle hastalan dınnak, oldürmektir. Yontenun sınek, kurbağa üzerinde olumlu sonuç verdiği, fakat İnsanlar üzenndeki etkisınin tartışmalı olduğu söylenmektedir. cin salar gibi uzaltlara gönderme, sonra geri getırme yeteneğine sahiptirier. Askeri alanda, bundaa, düşman karargahında olup bıtenleri, komutanlann kararlannı, kâğıt üzerindeld planlannı ögrenmede yararlanuablleceğl Ueri sürülmektedir • Resmi lle öldürme: Biı sava göre üzerinde çahşümakta olan bir matane, ıçıne resmi konan bir insanı, bınlerce kılometre uzakhkta da olsa, bır anda öldürebüecektir. Aynı şeyın cansızlara da uygulanablldıği ileri sürUlmektedır. Kimi Amerikan çevreleri, Th resher adlı Amerikan denizaltı az sayıda da olsa, kimi lnsanlann, bugünkü bilgüerımızle izah edemedığımiz bir çok yetenekleri bulunduğu tartışmasız kabuı edilmektedir. «Parapsychology» denen araşürma dalı bu gibi yetenekler uzeriDde derinlemesine çalışmalar yapmaktadır. Dıscover adlı başka bır A n » rıkan dergısı, Amerikan Donanm» Komutanlığınm maaşlılar listesınde, «telepatU yetenegi olan 34 înynin bulunduğunu, bunların, Sovyet demzaltUamun aunya denızlenndekı hareketlennı yogun duşünce ıle ızledıklerini haber vermektedır. Dahüer nasıl bır avuçsa yüksek yeteneklıler de bir avuçtur. şimrti Amerıian ve Sovyet ordulan bu gıbıleri bulup yetıştırme çabasına girmişlerdır. Sonucun ne ol&cağı şlmdiden kestirüememektedır. Yoğun düşünce ile çatalı, ka şığı büken adam yina aynı yolla atom, hidrojen ffjiahiarmin düğmelerine de basamaz mı? Sozünü ettiğimiz yeteneklerin en az zararusı galıba «nazar değdirme» yeteneği. Hiç olmaa sa buna karşı ahnacak ördemler büıniyor: Mavi nazar boncuğu takılması, atnalı ftsıifnajgı gibi. Örneğin, bütun atom derolannm, Savunma Eekanlığı'nm, CIA bınalannm, Beyaz Saray'm üzerıne bırer atnalı asılması, Amenkan başkan, komutan, bakan ve mılletvekillermın omuzbaşlanna bırer nazar boncuğu takılması gibi onlemler ıyı sonuç verebılır sanıyorum. Aynı şeyler, Sovyetler'e de onenlebilır. Hatta, bebeklerm omuzlarına takılan «Maşalıah Altmı» gibi «Maşallah TJyduları» uzaya fırlatüıp Amerika ve Rusya'nm üzerinde süreklı olarak tutulabüır. Boylelıkle Tann, bu ıkı ülkeyi kem gozden, kem sozden koruyabüme olanağına kavuşur. Bızden soylemesı. Tedbu* kuldan, inayet Tanndan'. s CHRYSLER SANAYİ tki dev güç, bu savaşımlarmda her çareye başvurmayı kural edinmışlerdir. Bu «çareslerden sonuncusu «büyüculük savaşu diyebıleecğlmiz bir yöntemdir. «Nazar değdirme», «uzaktan gorme», «düşmanı resmi ile öldürme», «uzaktan hıpnotlzma», «düşünce ile maddeyl etküetne» gibi işleri bu alan da örnek dıye gosterebüıriz Bu söyledıklenmızi, yetkılı kalemlenn resmi yaymlardaki vazılarından çıkarmamış olsa idik, bia de alaya alabüırdik Saydıgunıa İşler için verecegimlz bilgüer, işln şakaya gelir yanı olmadığını ortaya koyacaktır. • Na«»r değdirme: Kimi insanlarm kötU bakışlannm bır çok hastalıklara yol açtığı yolunda yaygm bir kam vardır Nazar boncuklan, muskalar, at nalı ve sanmsak... gibi şeyler bu tür bakışlann etkısini hafifletmek veya kaldırmak İçin kullanılmaktadu:. însanlık kadar eskl olan «nazar», bugün billm yoluyla lncelenmektedir «Psychotronics» (Saykotronlks) AMERİKAN DONANMA KOMUTANUĞININ MAAŞLILAR USTESİNDE «TELEPATI» YETENEĞİ OLAN 34 KİŞİ SOVYET DENİZALTILARININ DENİZLERDEKİ HAREKETLERİNI DUŞÜNCE ILE İZIİYOR. • Aynı düşünca yogunlaşUrma yolu ile, bir komutanın, 1000 kilometre iımklıktan hipnotize edılebüdığı de eklenmektedır. 0 Uzaktan görme: Psyckotr ronıcs'in bir başka Inceleme alanı, Vücuttan Çıkma Olajı (OutofBody Expenence), yani, bır yerde olup bitenlen, oraja gitıneden, zihnl lle gorme yeteneğıdir. Bu yetenek, kazalar, ağu* hastalıklar, yakın ölüm tehlıkeleri . gibi hallerde tıbben ölmüş sayüabüecek kimselerin, çevrelenndeki olaylan ve konuşmalan, ya da kendılermı iyileştirme çabalarını, vücutlarnun dışında, yüksek bır yerden seyrediyormuşcasına bilmeleri yeteneğıdu. «ölmüş» olanın ruhu bu gibi durumlarda sanki vücudundan çıkmakta, sonra geri dönmektedir. îddıaya göre, kimi insanlar ruhlannı, böyle, güverBimn 10 nisan 1963'te Boston açıklannda, içmdeki 129 görev li ıle batmasmı Ruslann böyle bır uygulaması ıle izah etmektedırler # Düşünce ve madde: Düşünce yogunluğu ile maddeyi etkılemeye Ingılızce de «Psychokınesıs» (saykokınesıs) denmektedir. Yıne kimi insanlarda boyle bu1 yeteneğın en yüksek düzeyde olduğu ileri sürulmektedir. Bunlar çatal, bıçak gıbı şeylert süşunce yogunluğu ile egıp bükebılmekte dır Boyle bükülmuş cislmlerin bukum yerleri mıkroskopla mcelenmış, kuvvet zoru ıle bukül medekınden farklı bir durumla karşılaşılmıştır. Eoyle bır durum karşısında yukardaki bılgılerı nasıl degerlendıreceğiz? îlk akla gelen bunların, sacsasyon amaçlı saç ma sapan şeyler olduğunu söylemekür. Ancak, böyle bir tutum bilım dışı olur. ÇÜnkü, çok Makine Mühend işleri Konstrüktör Ressamlar ARIYOR Oodge, Ocsoto, Fjrgo kamyon ve kamvonetlerini Oreıcn tesıslenmızde gorevlendırılmek Dzere. makine yüksek muhendıslerı veya muhendıslerı ıle makine konstruktor ressamlan anyoruz. Makine mühendıslermın tngılızce bHmesi gerekmektedır Makine konstruktor ressamlannın delme, kesme ve sıvama kalıplan ıle delık ve kaynak fiksturlerı çızimınde, serı uretımde parça ımalı proscslennın hazırlanmasında tecriibelı olmaları, Sanaı Enstıtusu Makine Ressamlığı Bolumu mezunu bulunmaları ve askerlık £orevını Lamamlamış olmaları zorunludur Isteklilenn Çayırova/Gebze dekt fabrıkaya şahsen ya da "Perîonel Oaıresı P K 53 Kadıköy İSTANBUL adresıne ayrıntılı bır yazıyla başvurmalan nca oiunur IM »IANSIİ \ J (Alaaddın Motel) 109un9gece Tam Panaiyon (Temple Motel) 10gün9gece Tam P»n«iyon DENİZCİLİK BANKASI T.A.O. GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN «DEMİR ZİNCİRİ * SATIN ALINACAKTIR.» 1 Bankamız Tersanelerınde ınşa edılmekte olan muhtelıf tıp gemıler için Teknık ve Idarı Şartnamesinde belırtı en esaslar dahılinde Iç ve Dış pıyasadan (Kapalı zarf) teklıf alma suretıyle «Demır Zıhürıı satın alınacaktır. 2 Teklif alma lle llgıli ihale Dosyası 2 000 T L veya *. 20 karşılığında aşağıdakl adresten satın alınabılir. DENİZCİLİK BANKASI TAO Genel Müdürlüğü Tersaneler Müdürlüğü (Kat 5) Karakoy Istanbul. Telefon: 44 85 57. Telex: 22221 dzb TR. 3 İhale dosyaları Tersaneler Müdürlüğünde bedelslz olarak tetkık edılebılır Ancak teklıf verecek firmalar makbuz mukabılınde ıhale dosyası satın almak ve teklıf zarflarında bu makbuzu da braz etmek mecburiyetlndedlr 4 Fırmalar, İhale dosyası satın alırken teklıflerinl Iç veya dış piyasadan vereceklerınl belirteceklerdır 5 En son teklif verme tarıhl 24 Temmuz 1981 Cuma günü saat 17 00'dır. Teklıfler, mezkur gün ve saate kadar yukarıda belırtılen adrese tevdl edMmiş olacaktır Postadakl gecikmeler nazari dlkkate alınmayacaktır 6 Bankamız 2490 sayılı Kanuna tabl olmayıp Ihalevl yapıp yapmamakta veya kısml alım yapmakta serbesttlr. Maliye Bakanhğından Maliye Müfettiş Muavinliği Giriş Sınavı Maüye Teftış Kurulu Başkanlığınca 5 81981 çarşamba gunu saat 9 30 da, Ankara ve Istanbul da Maliye Mufettış Muavmlıgı gınş sınavı açılacaktır. GİRİŞ S1NAV1NA KATILAB1LMEK IÇİN a) Devlet Memurlan Kanununun 48 maddesınde yazılı nıtelıklere sahıp olmak, b) 111981 tanhmde (30) yaşını doldurmamış bulunmak c) Sıyasal Bılgıler, Işletme Tktısat Hukuk Fakültelerı ıle Orta Doğu Teknık Unıversıtesı ve Boğazıçı Umversıtesı Idan Ihmler Fakültelsnnden Iktısadı ve Tıcan Ilımler Akademılerınden (veya bu vasıfian haız olduğu Mıllı Egıtim Bakanhgmca tasdık edılecek vurt ıçi ve yurt dışı fakulte veya >uksek okullardan) bırını bıürmış olmak, gerekmektedır Istekhlenn sınav ıçm gerekli belgelerle sınav konulanm belırten kıtapçığı adları geçen Fakulte ve Akademı'erle Ankara'da Teftış Kurulu Başkanlığından, Istanbul ve I7mır Defterdarlıklarında Mahye Mufettışlennden bızzat veya mektupla sağlayarak başvurma ve kayıt ışlemı ıçın en geç 217 1981 salı prünü çalışma saatının bıtımıne kadar Maliye Teftış Kurulu Başkanlıgına başvurmalan ilân oiunur. (DENİZ CAMPINGOlu Denız] 10gun9gecB Tam Panaıyon Cumnunyet CsO Nur Han Ho 317 Ka! 7 Harbıye ISTANBUL BOĞAZİÇİ ÜNÎVERSİTESİ TEMEL BİLİMLER FAKÜLTESİ DEKANUĞİNDAN Fakultemız Dilbüim ve Edebıyat Bölümune 5 derece kadrosu karşıhk gostenlerek aşağıda behrtılen nıteliklere sahıp bır adet ögretım görevhsı 1750 ve 1765 sayılı yasala' uyannca ahnacaktır. 1 Eski Türk Edebıyatı ve Çağatay Edebiyatında uzman olmak. 2 Doktorasını almış olmak, 3 Ders verebilecek derecede iyi îngilizce bilmek. Ilgilenenlerın en geç 28 Hazıran 1981 akşamına kadar Dekanhğunıza başvurmalan gerekmektedır.