22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 Cumhuriyet 26 MAYIS 1981 Bir şiddet odağı: Gençlik Kollan Merkezi Sanıklar savunmalarını yaptı Gençlik Kollan Türkeş'in emrindeydi ANKARA (Cumhtrrlyet Bürosu) MHP tddianamestnde MHP Gençlik Kollan Genel Merkeza'nin, bir «şiddet odağı» haltnde çalısmalannı sürdürdüğü ve buranın doğrudan Genel Başkan Alpaslan Türkeş'e bağh oldugu belirtüdl. MHP iddianamestnde Gençlik Kollan "na özetle şoyle degmıhyor: «MHP Gençlik Kollan Genel Merkezi, knrnlnş içinde oluşan yasa dısı silahh çetenln toplandiğı ye yoğun faallyetlerin yürutuldüçü bir şiddet odağı halinde (aüşmalarını surdürmüş, MHP tuzuçune uygun \asal ve açık kol faalivetlen tamamen arka planda kalnustır. Yüksek okullara özellikle teşKİlatlanmada öncelık tanınan eğitim enstitülerine gtrecek adavların çeşith il ve üçelerden getirdlkleri tamtma ye tavsiye belgeleri uzenne knrallan dışında çeşitli eğitim kurnmlanna çinneleri sağlanmıstır. Aynı şelcilde iş isteyen yandaşlanna da «menrariyet sınav kazandı» beigeleri düzenlenmiş ve ba âlkücüler çeşitli memuriyetlere yerleştirümişlerdir. Bu şekilde bir tarsftan kadrolann ülköcü bilınen Mşilerle doldurulması yanında, bn klsilerln minnet borcu allında hırakılması, avnca elleritıden önceden tarihsız istifa dilekçcleri alır.arak baskı alttnda tutulmalan ve bövlece gerektiginde bn kişüerden porüşleri doğrultusnnda yararlamlması voluna çidilmistir. Gençlik Kollan Genel Merkezinde ele geçen bos dıplomalar, atam> formJan, resrni dairelere alt bel?e ve muhürlerden; bir çok belge. diplomanın sante olarak borada düzenlendigi sonucuna vanlmıştır. Gençlik Kollan doğrndan doğrnya Genel Başkan AJpaslan Türkeş'e bağlıdır. Alpaslan Türkeş zaman uman buraya gelerek en ince avruıüsına, mesleklerine vanncava dek bnrasını denetlemistir. Bina Içindekı kişller üzerinde kesin hakirr.Keti vardır. Böyle olunca da bn binada oltıp biten olayUr ve bnlunan suç unsorlanndan haberdar olamıyacağı yolnndaki bir savunına ınandıncı olmaktan uraktırj htplerlnln baakı ve tehdltla handan uzaklaştrnldığı saptandı. tddianamede, polısın aramalan nrasında kapının geç açılarak mllltanlann çata arasmoaki boşluklardan kaçınldığına da yer verildi Yasar: TÖBDER yasa dısı örgüt haline getirmedik S Merkez Yürütme Kurulu üyesi Sü!eyman Yaşar savunmasında «TÖBDER' rin TÖS'ün devamı olduğu iddiası geçerli değildır. Çünkü TÖS faaliyetlerl nedeniyie yargılanmıs ve beraat etmiştir. TÖBDER'in onun devamı diye suçlanması mümkün değildır» dedi. ANKAKA, (Camhnriyet Bârosu) TÖBDER davasına \nkara Sıkı>onetıtn Konıutanlı. ğı 3 numaralı Asken Mankemesı'nde sorgularla devam edıldı rÖBDER Merkez Yürutme Kurulu tiTesı Süleyman Yaşar, durusmada okuduğu 50 sayfalık savunmasında «TÖB • DER'İ yasadı^ı bir örgüt hallne ffetirdiğıınlz fddiası doğnı degildlr» dedı ve tahlıyelerını ısteoı. Öbur sanıklar da Yaşar'ın savunma metnıne katıldıslarını bcUrttı'er «Tuıüçümüzun '£. amaç maddesindeki amaçlann dışına çıkmadan yasal haklannua korumak ve faaüyetlerde bulunmak isnadiTİa suçlanamayız ve faaJivetlerfmızden dolan da dernfği vavadışı b'r örgüt halıne gctırdigiıniz tdctiası doğru deçildir» şeklınde konu^an Suleyman Yaşar. TOBDnR'ın TOS"un devamı olmadığı gdruşunıl savundu Yaşar. sorgusunda ozetle şunlan soyledı. YAŞAR'IN SÖZLER f «tlerı surulen ıdaıalann geçersızhgini bırkaç noktada şoy le toparlayarak kanıtlamak ısbyoruz 9 trikemizin Bosyoekonomik yapısı hakkında hükümetlerın ekonomi polltikalan bakkında ve ftlkede nygnlanan. kültür, eçitim poiUlkalan oakkında Korüs ve düşüncelerini söjlemek her yorttaşın hakkı ve EÖrevidir. Asıl, bun'arın s0y)«nemediği otoriter ve despot rejimlertleki suskun tnsanlir nlye fconuşmadıklan ve ıılkelerindeki baskıcı düzene öoyun eğdikleri için guçlanmalıdırlar. Ba yüzden, bizim ulknnln aydınlan olarak ülkenıiTİn gldişl hakKmdald göruşlerimizı sövlememiz yayuuamamu saçmu? gibi gösterilemez. • Savundufumuz ve llerl Bürdügümüz goruşlenn doğruluğu reya yanlışliia avnca tartışüabılır. Sorun o değıldlr. Buna rağmen suç clmadıgı halde, bırtakıru dUş'lncelenmteı yaygınlasurmak., bu dıtjtfncelerimıli yaymak için faaliyetler de bulunmamızm elestınlmeEinl ve suç kabul ediimesini anlayamıyoruz. Bu arüayış Anayasa'nın ve yasalann tamdığı hak olan düsuncelerin söz, yazı, resım vb. yollarla sdylenmesi özgürlüğüne karşı çıkmaktır. Bu yüzden slyasal, ekonomık, toplumsal. kültürel ve egitünsel alanlarda duşün celerimızi söylememızdea dolayı Euçlanaburnemız mümkür» degıldır. • Kaldı H biz iddianamede ozetiendiği blçimde bir düşünceler zincıri loırmadık. tddiana menln 134. sayfasuıda binlerce sayfalık yavmınuzdan lorlama bir yöntemle özetlenen görüşler, şnradan bnradan cımbızlanarak ahnmış ve eklektik bir blçimde blrarsya eetirUmeye «Y1SA DIŞINA DÜŞMEDtK» • Paaiıyetlerimlze toplu bir gbz atıldıgmda da vasa dışına dıişttigumuz ıddiasmı dayanaksız îalan bir sonuç çıkacakttr. Şoyle kl1 Mifinçlerimiz 171 sayıh yasaya göre yasal serekleri yerine getiribnlş olan demokraük btr hakkın knllanımıdır. Ban mitlnslerde atılan slogan veya tasınan pankartlardan doiayı sorumla tutulnşumuı hnkuken mümkün defildir ve bn konudaki dâşüncemizi daha önce çenişçe acıklamıştık. 2 Yajnnlannıız 5680 sayılı Basın Yasasma gore gereklen yenne getınlerek yavınlanmış olan dergı, gazete, ajans ve egıtim broşürlennde suç işlenmedığı, yayınlardakı kasnn «komunızm propagandası» yap mak değıl, Ulke ve dünya sorunlarma üişkln Uyelertauzı aydmlatmak oldugu açıktir Bunlann «yasadısı orBİİte» kanıt olarak çostenlmpsı taandıncı degıldar. Bınlen* Uyeye açık açık satılan, vuzlerce çu beye gondenlen bu jr«yınlar!a ılgılı faalıyetın yasaiışrjğm kanıtı olarak gösterümesı mün> kun değıldir 3 TÖS'ün devanu olmak: Bnnttn da kanıt olarak sunulması geçerli değfldir. Çünkü TÖs faaiivetleri nedeniyie yarçılanmış ve beraat etmlştir. TÖBDERln onnn devamı dive suçlanması mümkün değildir. ÖğTetmen bareketinin çeçmlş mücadelesi her yeni örgütlenmeye miras olarak kalır. Bu her türlü ör^ntlenme için doğrodur. 4 Genel Kurullar Geneî Kurullarda yapılan konuşmalar ve atılan sloganlar kanıt değeri taşıyamaz. Genel Kurullarda ışlenen suçlar varsa bunun sorumluları suçu ışleyen kışılerdır, dernek degıldır. 5 Dernek Knnna: Derneği nedea knrduğmnuz konusunda. ld isnatlar da geçersizdir. Anayasanın je yasalann tamdığı 5r futlenrne hakmdan yararlanmak suç olarak gösterüemez. Anaya sanuzın 2. kısım. 2. bolumunde 1!«1 tanh, 1488 sayılı yasa ile deçışik 29 maddesinde «Dernek kurmanm» Anavasal bıı hak olduğu vazedıknektedir. Iddianamenin 11. savfası sondan 7. satınnda yazıldığı gibi «DemokraMnin ga\esi sosyal ha yatın zaruri icaplanndan olan ve sosyal oiay niteligınde bulunan sınıfiar arasında untiyaz tanımamak, şahıs ve zumre hakımıjetme manı olmakîır.» denilerek bizım de dernek kurma hakkımızın olduğu lcabul edilmektedir. Övlevse ış adamlarının SlS'İVTUStAD • TİSK. MESS Udalar Birliği. çeşitli vakıflar, çeşıtli kurumlar kurmalanna nası] ses çıkarumıvorsa, i«çi!erin, emekçilerin, bu arada oğretmenlerin örjrötienmeleri de doğal karsıianmalı dır 6 Tasadışılık Suçlaması: tleri sılrulen tum bu kanıtlarla derneğımizın yas&dı şı bir tarzda yonetıldıği savı demokratık orgütlenmelere ta hammülsUzlüğün bır sonucudur. Bunlardan söz ederek der neğimızm kapatılması ve yönetımınin cezalandınlması lsteml, 200000 egıtim emekçısinin örgütlenme haklannm yokedil mesi anlamında bir istemdlp. Ama Banümasın kı TÖBDER kapatılınca öğretmen brgütlen mesı ve mücadelesi duracaktır Durmadığı gibi sendikalaşma yolunda taleplenni yukselterek yeruden dogacaktır. Ama bu anı lan gerekçelerle TCK'nun 141 maddesınden cezalandıruma mız ve TÖBDER'ın kapatılma sı tanhsel ve toplumsal olarak yanlış bir karar olacaktır. SONUÇ VE İSTEM Iddianamenin 125 ve 128. sayfasında suçumuzun «konuşmalar, mıtingjer, düzenJenen ey lemler ve katıldıgımız faallyetlerle çeşitli yayınlar, bıldinler auşler, pankartlar gibi belgeierden yararlar.ılarak» ortaya çıkanldıgı ıddıa olunmaktadır Devamla 5680 sayılı basın yasası hukümlen Ueri sürülerek, ezaman aşımı» nedeniyie yayın larm suç konusu yapılamayaca guıı soyleyebılecegımız varsayüarak: «unsurlannm oluştoğu açıklanüan soçun TCK'mm 141/1. maddesinde yazıh oldn£u»ndan bahlsle, bu belgelerln yasa dışı faalıyet eylemme ve amacana delıl olarak gosterildığı, suçun nedeni olarak ele alındığı belırtılmlştlr. Sonuçta da 5680 sayuı yasanın bu belgeler ıcın kullarulamryacagı lfade edîlmışür. Gerçekten de yasılı belge olarak sunulanlann basın yasasma gore suç unsuru olamıyacakları dusüncesine biz de katılıyoruz ve ıddıanamedeki lehımıze olan tek paragrat budur. 7 yıllık faaliyet ve yajmnmsdan yalnızca bızi suçlayabilecek goriüen ve ıçınde bir takım sozierm geçtığı kanıtlan getiren ıddıaname ne yazık kl TÖB DER'ın egıtim ve kültür alanındakı ülkenın çeşitli sorunlan hakkrndakı demokratikleşme konusundakı çalışma, yayın, önen ve kazanımlanndan 200 000 kışıyı bağınnda toplama basansmdan nedense tek bir cümleyle de olsa soz etmemiştır Ülkenin eğitim politlkasmda ve genel sorunlarmda kamuoyunda etkın bır gucü olao TÖBDER'ın bu etkınlıgınden soz edılmemesı anlamlıdır. Oysa kı kısaca söz etmek gerekırse TÖBDER'uı şu faalıyet ve etkınlıklennın gormezhkten gelınmesı mumkun değildır. BUtün bunlardan sozedılmeyip yalnızca TÖBDER'ın yasadışı orgut halme geldğı bıçimınde, Türkıye'de yasanan gerçeklikte kesınlıkle uygun dtişmeyen bu suçlaman kabultenmemız müm kun degıldır Yukandan ben anlatügımız gerekçelerle suçsuz oldugumu za ınamvoruz îdamı ıstenen MHP sanıklanmn bu tasmı tutuksuz olarak yargılanırken, al t« aydan fazla suredır tutuklu bulunan bızlenn tutuklulugunun surmesı çelıçkı yaratmaktadır. Daha fazla mağdur olmamızın onlenmesi için tahhyemize karar venlmesını saygılanmızla talep etmekteyız.» ^ALBAYIM; BU HAİN DİPLOMATLARA ÇOK KIZIYORUM...» • îddıanamede, MHP Avnıpa Genel Mtlfettişl Enver Altaylı'nm Alpaslan Turkes'e yazdığı oır mektup da yer aldı. Turk dıplomatlanııı «Millet ve deviet düşmanı» olarak tannnlayan Altaylı, mektubunda şoyle dedı «Albayim, bu hain diplomatlara çok lozıyorum. Bnnlar millet ve deviet döşmanı. Beni uzen, milletin kanmı emen, milli bünyeye büyük zararlar veren bu asalaklan tutup sırtumzdan atacak guce busun için sahip olamamamıı. Yani bun lara karşı hıçbir şey yapamamamu. Albayım, ne kadar kızıyomm bir bilseniz. \ e kadar hakiısınn, demiştlniz Iri (Ba mucadele Turki>e°de Ttirk olanlarla olmayanlann döfuşüdıir) ama inşallalı bu döğüşten gaiip olarak çıkan biz Turkler olacağu.» POLİJJKA Kitaplar VE ÖTESİ Arasmda Mehmed Kemal Emperyalızm bir yandan borc vererek ülke kalkındırmaya çalışırken, bir yandan da geçersız fıkir ıhraç ederek kultür yozlaştınr. Samrım yılanın ıkı zehrı burdadır ve yılanla ortaklık edenler şerbetlıdır. Server Tanllll, emperyalizmın hedefı olmuştur. «Uygariık Tarihl» adlı kitabı lle yargı önüne çıktığı zaman kime kurbon edılmek istendığını cok lyi bılıyordu Ken dinl halkı ve yargı önünde yığıtçe savundu Yargı önünde son sozlennı söylerken şoyle demıştı «Sizlerı tarihın huzurunda, toplumun huzurunda sorumluiuklannızla boşbaşa bırakıyorum.. Hoşça kalınız..» Sonunda yargı Tanillı'yl akladı. Ancak emperyalizm ve onun eluiakları aklamadılar. Bir gün ona kıydılar. öidüremedilerse de vücutca yanm kodularŞımdl önümde fUygartık Tarihi» adlı kitabının 4. basısı var. Bana lutfedıp verdıği 1 basımı teksirle çoğaltılmış kocaman bir kıtaptı Elımdeki derli toplu, kıtoplığın raflarına sığacak türden Tanıllı'nın kitabı, butün kaza ve belalara karşın elaltında da, el üstünde de okunuyor.. Tanilli'yi tanıdığımda gozluklü, tombalak yuzlu ve tombalak yapılı gencın boylesı fırtınalı ve kargaşalı bir kışl olduğunu nereden kestırebılirdım. Her kendınden ön ce yazı ve cızıye atılmış olanın önünae saygılı, utangac. ama vakur ve sade bir davranışı vardı Bu gencın bl rgun bllım tarihimizin yılmaz ve yıldınlmok Istenen bir sımgesi olduğunu nereden bilebllırdım.. Yaralandıktan sonra önce Londra'ya, oradan da Batının şifa veren dost kentlerlne uğradı, döndü.. Gazeteye geldığınde tekerlekli bir araboda, gözleri ışıl ıştl. Irtancı taze oturuyordu. Yanına gidip elınl sıktım. «Hoş geldinl...» dedlm ama, dayanamayan benim sinlrterlmdi.. Göz yaşlarımı göstermemek lcln hemen yanından uzaklaştım. Acıyı cekmek ona, gözyaşlarını dökmek blze duşüyordu,, Son hafta Içlnde bana gönderilen kitaplar arasında Uygarlık Tarihl'nl de bulunca bunları yazdım.. Sağhk ve başanlar dilerlm.. Şair Tekin Sönmez, üc kltap gândermış Blri 19611981 arası bütün şılrierınl Içeren «Konatsız Kuş»tur Tann, böyle kitabı. bütün şairlere bağışlasıni... Benlm çiirier dorma dağınık kaldığı lcln ne yalan söyleyeylm, gözüm kaldı Ûtekı Ikı kitabı cFerhat'ım Şirinimi» ve cMorgun önünde Üç Kadın» dır Tekın Sonmez şlırlerınl biraraya getırdığıne gore şımdl acılı, acısız eleştlr menını da gozlüyor demekttr. Mazhar Candan, «Korkunun Gozbebekleriı lle denemelennı, tEkslltmeJerele de guncelerml bırarava toplamış. Dergılerde, bir cok genc edebıyatcının güncelerlni yayımladığına tanık oluyorum. Gunce tutmak iyi de. bu kadar genc yaşta yayımlamak biraz erken olmuyor mu1) Hadl. bızım Oktay Akbal yayımlıyor, o yaşını, başını olmış bir kışıdir, llgıyle okuvoruz. Gazetecillk ve Halkla llışkıler Yüksek Okulu öğretlm görevlısı Sevım Gürbuz, «Kitle Haberleşmesl» adlı kıtabını yayımladı. Günümüzde kıtle haberleşmesl cok önemlidır. eger bu, tekelci ve başıbozuk ellere duşmemişseU Sevım Gürbüz'ün kitabından bir bölüm aktarocağım: cSfyah kıvırcık saçlannı yuzlerce örgü hallnda ormızlanna kadar sarkrtan Kongolu kadın delege, güzel yuzunde incl gibi partavan beyaz dişlerin) gostere göster» •llerini birbırine çarparak soze şoyle başfadi: Benlm ülkemo'e lletişlm böyleydi. Şimdl ylna de böyle haberleşma var ama, biz artık, en modern lletışim araçlarından yararlanmak Istiyoruz.» Kongolu arac Istiyor. bız eldekl araçlan halkımız lcln yararlı kullanmak Istiyoruz. İstekler tükenir mı? Yazar ve edebiyatcıtar içın yazılanlan, söylenenlerl blrarada, bir kitap halınde yaymlomayı bir olışkanlık edınen Hılml Yucebaş, bu kez de «Fatih Suttan Mehmetıl ele almış. Onun ıcın nerede. neye raskıyabıldıyse biraraya sokuşturmuş llgılenenler icm. ötek vapıtları gıbi, bir başvuru kıtabıdır. Fatıh, şıırlennde Avnî takma adını kullanırdı Dıvanı yeni yazıyla uc kez basıldı Oradan bozı ömekler de almış. Fatıh, bir padışahtır ama. dunya kargaşasındon yakınıcıdır. Şöyle den Çun eçel sulh ettlrlr, âhlr nlzâı kaldırır Bes nedir dünya fçfn bu kuru kavgadan Murat Saır Şükran Kurdakul, «Düşün ve Edeblyatımızda Şairler ve Yazar Sözluğu»nün 3. basımını yayımladı. ilkl 1971'de yayımlanan sözlük, 767 adı, ikıncısı 815 adı Içeriyordu Son bası 1076 şalr, yazarı kapsamaktadır. Bu basımda onemli bir yan do yazarlann kısılik'erl, yapıtları, kaynakları üstüne bllgıler vermesldır. Her insanın başı sıkıştığında başvuracağı kltaptır. 7 TİP ÜYESİNİN ÖLDÜRÜLDÜGÜ EVİN ADRESİ MHP GENEL MERKEZİNDE BULUNDU • îddıanamede, Bahçelievler'de 7 TÎP üyestain öldoruldüğu evın adresının MHP Genel Merkezi'ndekı bir hs*«de yer aldığı da açıklandı MHP ıddıanamesı ile adı ılk kez duyulan bir örgut de ortaya 1çıJctı. MHP Sanyer ılçe başkanlıgında bulunan «Istihbarat ^ot an» adh klasorde. «TimTürk tslam Mücahıtleri Orgutu»nun MSP'nm Konya mıtıngındekı tavrını eleştuen bır bıldırı ortaya çıkarken, «Turk'ün şanlı bayrafım Moskova*ya asacağtz, TimTurk İslâm Mucahitleri bir gece »nsızın çelebiür» denıldı. TÜRKEŞ'İN DE KURUCUSU OLDUĞU VAKIF MERKEZİNDE MİLİTANLAR SAKLANIYORDU. • Ankara Sıfaydnetım Komutanlıgı Askeri Savcüığı'nca banrlanan MHP iddıanamesınde Beşıktaş'ta Alpaslan Turkes'e aıt bir handa kurulan «Tarih ve tslam Araştırma Vakfj»nda uikucu sılanh mılitanlann saklandıgı belırtıldı Turkeş'ın j'arusıra Gün Sazak, Mehmet Doğan, Yılma Durak, Lutfı Crak ve Mehmet Sandır tarafından kurulan Vakfın, büyuk bölümu Alpaslan Turkeş adına tapuya kayıtlı nanda faalıyet gosterdığl ve dıger mtlllc sa KAHVE TARANDI, BEŞ KİŞİ ÖLDÜ VE RAPOR TÜRKEŞ'E İLETİLDİ... • MHP Gençhk Kollan Genel Başkanı tsmet Mınaoğlu'nun Ankara Haskoy*de beş kişının bldürulmesi ıle sonuçlanan kahve taranması raporunu Alpaslan Türkeş'e ılettığıne değınılen ıddıanamede «Turkej'in çalısma masasuıda bulunan bu Deige diğer tum belfeler çibi teşkilatın en uç elemanlarmca yapılnıış olaylardan partı genel başkanının ve dolayısı ile parti fenel merkezuun bilgi sahibi olduğunu göstermektedir» denıldı EmeMifikGennet mi9Gehennem mi Olkemızde yüzbmlerce emeklı var. Her yıl Işci memur bınlerce kışı emeklıler kıtlesl ne katılıyor. Sosyal güvenlik sıstemımız, emeklılere karşı yapılması gereken görevin sa dece gelır bağlamak olduğunu düşündüruyor Üc ayda bır ödenen gelir, emeklillğe ayrıl dığı zotnan kışiye verılen Ikramiye ya da kıdem tazmina tı. Boylece iş de. görev de bitlyor. Ondan sonra, emeklınln yaşadığı sorunlaTj bakmıyoruz, eğılmlyoruz. Ne yaparlar, nasıl yaşarlar?... Bllen de yok. soran da Emeklılerın arasıro kamuoyuna yan sıyan sorunları, bağlanan ge lırın azlığı, eski emeklılerın Intibakları sınırlarını aşmaz. Topluma verilen 25 yılın, otuz yılın. kırk yılın karşılığı boylece ödenıyor mg?... Kesınlıkle hayır. Denebılır kl «canım, efendlm, Işsizlerln, calışonların sorunları blttl d« emeklılere sıra mı geldl, bu kadar soru nu olan bir ulkede az, çok emeklllık geliri kazanmış insanlann sorunları pek de on plâna gelmez.» Işte, yanlış bu roda. insan yaşamına btr besap bllançosu gıbı bakmak ba kış açımıziD yanlışlığından kaynaklanıyor. Bütün toplumların emeklilere bakışı. özunde Insana verdiklerı değerl yansıtır. Bilmemiz gereken gercek, emekllletimlzin mutsuz oiduğudur. onlara toplumsal görevlerlmlzl yete rınce yapmadığımızdır, emek lileri yalnız bıraktığımızdır. Bu mutsuzluktan, yalnızJıktan kışıllklerinln gücüyle, ren gıyle sıynlan örnekler, emek lılerin coğunun yaşadığı sorunları örtmemelldlr. ÇALIŞMA DÖNEMİ BİTİNCE Emeklılik buruk bir sevinc. daha çok kaygıyla karşılanır. Daha öncekı yıllarda özlemle konuşuian emeklılik hayalle ri, emeklılik yaklaştığı zaman kaygılı bir bekleyışe dönüşur. Gezıye gidenler bılır. Gezı sı rasında karşılaşılan can sıkıcı aksaklıklar donüşten son ra unutulur. Falan yerde su ların akmadığı, şuradakl yemeklerin kotulüğü, oradakl gurültü gezl boyunca herkesın ortak derdı olur da, gezlden donülup bir süre gecın ce sadece lyı şeyler anımsanır. Çalışma doneminde hep yakınılan gelışgıdış zorluğu, sabahları erken kalkrna der dl, bır tur'ü ıstendığı gıbi geç meyen ızlnler. ışyenndekı can eıkıcı olaylor. artık Işten ayrılma zamanı geldiğınde yavaş yavaş unutulur. Ama, kaygılar hemen gelıverir. Kaygıların başında gelirln azalması vardır. Ücret sıstemımlzın önemtl bır yantışlığı, emeklilenn daha az gelırle gecinebileceğl varsayımıdır.. Çalışırken alınan ıkramıyeler, yan ödemeler. odenekler emeklıhğe yansımcz. Oysa, emeklılığe yansımayan hiç bır ucret bolümü emeğın gerçek karşılığı değıldır. llkenln doğrusu, çalışırken ele geçen 0c retin emeklıllkte aynen sürme si, yaşam pahalılığına karşı da bu gelırın gerçek değerıy le korunmasıdır. Emeklının hangl gıderl azalır kl?... Iş Erdal ATABEK bır suru boş zaman Emeklılik çokuntusü Işte bu etkenlerden doğar Ele ge çen gelırın azalnası. insanın değennı, kazandığı parayla ölcen bır toplum yapısında kışıyı kücültur. Yetkı ve sorumlulukların kaıkması insanın toplu'nsal değerinı azaltır, kışıltğıni yaralar Daralon cevre llişkılerı klşlyl bunalıma sokar Bütün bunları bol bol düşüneceğl, ama Işine hiç de yaramayan zaman artışı emekllnin başına bela olur. Gıderek emeklldekl «hlc bir Işe yaramıyorum» duygusu yoğunlaşır, kendl gozundeki saygınlığını yıtlrır Tltızlenir, sınlrll olur, alıngan olur. EN ÇOK YAKINANLAR EŞLERİ, ÇOCUKLARI Emeklılerden en cok yaktnanlar eşlerldır. çocuklarıdır. Cunku, emeklinin yakınında onlar vardır Aşırı alınganlık yüzünden söylenen her söz emeklrye batar Söylenen sozlerın kasıtlı. ya da ImaU sözler olduğunu sanır Yıtirdiğl yetkl ve sorumluluğu evınln mutfağında arayan emekll, eşınin başına dert olur. «Yağı çok koyuyorsun» ya da cpatateslerl kalın soyuyorsun» derken, amacı eşıne dert olmak değıl, bir parça yetki kazanabılmektır. Ama, hlç farkına varmatian kcdının kutsal yetkı alanı olan mutfağa glrdığınden eşınl smırlendırir. Çocuklarının her zamankl isteklerl, azalan gelinni gündeme getırdığı tçın onlara da kızar emekli. Esklden ışınl yaptıklarının aramayışından yakınır. Yaşamını ust kademede kamu yonetıcilığı yaparak geçıren, gercekten saygın kişılığı olan bır tanıdığım, emekli olduktan sonro cok az boyram tebriğl geldığını anlatırken ağlardı. Hayretle dinlerdım, uzulerek dinlerdım. Elbette, daha öncekı tebriklerın aslında gorev yaptığı makama geidığıni o da bllırdı, ama kabul etmek ıstemezdı bunu. Psıkoloıik çokuntu gıderek scğlık çoküntüsü de yaratır. Alınan alkoliu ıçkının miktarı artar, sıgara oranı artar, bedensel sağlık sorunları ortaya çıkar. Cınsel sorunlar bellrlr, cınsel gucte azalma olur. Bütün bunlar erken yaş lanmayı getırır. Bu çokuntünün farkına varmak çoküntuyü daha da artırır. Emeklılik cökuntüsü kişlsel bir olay değildır. Zorunlu bır oluşum da değildır. Aslında, olay bütünüyle toplumsoldır. Toplumun emeklılere karşı gorevlerınln yapılmayışından doğmaktadır Tü müyle değışebılır. Eğer gereken önlemleri alabilırsek, cokmüş emeklıler yerıne, bütünüyle yararlı, etkln kışılerden oluşan büyük bır insan potansiyell kazanablllrfz Emeklıliği ıçl boşalan konserve kutularıntn atıldığı bir toplum ardiyesl olmaktar cıkarıp. mutlu ve güclü tarlalara, bahçe'ere dönuştürmek hem otanaklıdır. hem de toplumsal bır görevdlr. Ama, nasıl?. YARIN: Emekli, sorunlarmı çözmek lcln neler yapar?... "'*&?" Can sıkmfısı, nasıl dolacağı bilinmeyen bos zaman... EMEKLÎDEKÎ «HİÇ BİR İŞE YARAMIYORUM» DUYGUSU YOĞUNLAŞINCA KENDI GÖZÜNDEKİ SAYGINLIĞINI YITİRÎR. TITİZLENİR, SİNTRLİ OLUR, ALINGAN OLUR. 1931 EUJYILÖNCE Cumhuriyet 26 MAYIS 1931 yerine gelışgıdiş gıderlnin dı şmda tum harcamalar aynen surer. Cocukken anımsadığım, otuz yılını dolduran memura verılen ıkramıyeyle bir ev alınabıldığıdır. Bugün ödenen ikramıyeyle ise. değiı ev bır oda bıle alınamaz. Emeklinın gıderı azalmaz Evı de kendı sının değıl de klra evl ise yapabıleceğı tek şey. yaşam düzeyıni duşürmektır. Yaşa nan da budur. Emeklinın kaygısı burada bıtmez. Çalışırken ellnde olan yetkl ve sorumluluklar artık yoktur. Calıştığı surece kışılığının onemli bır parcası olan daıresi, masası, doiabı. sandalyesi, ya da işyeri, alet lerl, Işl artık yoktur. Burada yıtlrilen sadece İş değll, kışılığın bir parçasıdır. Emekli kendısını bırden boşlukta bu lur. Calışmasının yaşamında ne büyük yer tuttuğunu onu yitlrlnce anlayıverır. KUBİLAY ABİDESÎ KUDİlay Abidesi Komıtesı Ankara'da Reis Kazım Paşa'nın başk&nlığında yapüğı son toplantıda büyük milletıınizin onuruna sunuian bu mılll vazıfeyl her kasabada Eeledrye reislennın ıdareslnde teşekkul edecek bırer komitenın tafcıp etmesine karar venniştir. Teberruat yine en yakın îs Bankasına yatınlacak ve lsimler abidenın müteşebbisı olan gazetemızde neşredilmek üzere Ankara'da komıteye Düdiruecektir. Teberru toplamı bugün 1401 lırs 28 kuruşa ulaşmıstır. îstanbul'da Vall Muhıttin Bejrra başkanlığında teşekkill eden Komısyon 1 1 1c toplantısım bugün Beledivede vapacakör. Calışmanın bıtmesiyle cevre ılışkılerinde de büyük bir boşluk doğar Calıştığı yerde ınsanın kurduğu dostlukior, arkadaşlıklar, hatta sadece ış ılışk'sı çerçevesınde kalan b'rlıktelıkler ortadan kalkı verır. Eski Işyerine bir ıki gidışten sonra emekli, artık bır şeylenn koptuğunu, o havanın eskısı gıbı oımadığını far keder Kazanılan dostluklar, arkadaşlıklar evlerde, ış dışında surer ama, yaşanılan gunun en canlı saatlerlndeki konuşmalar. tartışmalar, olay ları yorumlamalar artık bıtmıştır.. Evet. gelır azalmıştır, yetkller sorumluluklar kalkmıştır, cevre daralmıştır ama, artun bır şey vardır, zaman. Emeklinın boş zamanı birdenbıre artmıştır. Ne kı, bu zamanı ne yapacağını bılemez. Conının sıkıldığı, ne yapacağını bılemedığj, nasıl dolduracağını kestıremedığl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle