Katalog

Cumhuriyet 6 2 ARALIK 1981 8aym «dsyamamalı» rektfirlere gBra, bu durumun defeerlendlrütnesine olanak yoktur. Hayvanbüim dalında uzmanlıgırıa kesin lnandıfımu sayp deger bir rektörümüzie, birlesik yandaşlan ve oturumu yön«ten onder profesor sayın Doğramacrnın zaril ve büimsel konuşmalanrun tüm belleklerde hoş bir anı olarak yerlesecegl kuştosuzdur. Ancak. belleklere güvenmemek gerekiı. Onun İÇHI bu konuşma bandınm TRT'ce sayın prol. Dr. Hüsnü Göksel'in (Cumhuriyet 27.11.19811 önerisine ek olarak ileride yüksek öğrenlm kurumlarınm kımler taraîından yönetildığuun sesli bir kanıt ve belgesi olarak çocuklanmıza ve genç kusaklara dınletilmek Uzere, aniaşılmasu.da kolaylık olsun dıye herhangi bir gülmece tlyatrosuna verilmesınde kesin yarar goruyoruz. Bu kısa değinmey! neden yaptık' Şundan: Ögretım Kurulumuza gittiğımizde ılk kez o canım. pırıi pınl ve bizden çok sey beklemeye hakkı olan bğrencilerımizın kuşkulu ve bizi tedirgın eüen bakışlanndan kaçmaktan usandıgımız ve utandıgımız lçm. Utanıyorı.z, çür.kü, televizyondakı o görkemlı «Blrleşik dayanıçÜnlverslte. bll(rl oluşturulan blr «hidrolik laboratuvartıı da ma» konuşmada. degerli konuşmacılar süreklı olarak rektör oıadefildir sadece. bılmek için aslında siyasi parti üye:eri için dogal olan bir takım t'niversite herhan^i bir kuruluş, batta herhanel bir kamn kuralların kendilerince de uygulandığını ve seçılebılmeK ıçın kıırulıışu gibl düsünülemez. Anayasa'da d3 bövle düşünülmemiîism usa gelebilen her turlü tutarsız ödünü verdıklerim, nele setlr. çıldikten sor.ra kendilerine oy veren'.erle, vermeyenler arasında t'nlversite, blllm kapısından dünvara açıian. veniliğe. geli?kesm bir ayırt yaparak, yanlı davrar.ma zorunda kaldıklannı vurmpve dovmak bümeven. her l'irlii fikir rp düsnncenin tartısılgulamaüan kaçmdı'.ar. dıçı, Onvan ve makamların fazla önçm taiıma'iîtı ve hu nitelikUnutulan ya da gozden kaçınlmak istenen bu tutarsız durulerivlp îji'^inin oiustupu be^zfr' oİTiavan bir Inırumdur, bir ortamdır. Bu nfte'ikleri taşımavan bir kurıım. her at>v olabilir ama mu yaratan, o yanlı yöneticiler yanı kendileridir. Kim Kime yakımyor? öniversitp olamaz. Şimdl gele'im, YÖK yasasırun kısa bır eleştirisıne: Vniversite toplum\!n dısında olamaz. Ama içinde de olamaz. Yasa 5ürürlüğe henüz girdiğlnden, tutarlı va tutarsız yanlan Cnlversite toplumun önjnde r'mnk. onu dalma blr lokomotif tjygiilama süresmce dagınık bir biçimde ortaya çıkacaktır. Aneihi i'erive ceicrîirU durtjmımdadır. cak, temel ilke ve kurallar, kenar başlıklan Ue Inceler.dlgınds (vnivprs'tp rip plhptte kl 'ıir vanava tSM olacaktır. Ama flnigdrülen odur ki. vprs'te va«p«!mn l'k ıraao: i'nivrsîtppin bn nltPİiklerini korua) Artık yüksek ögretlm kurumlannda, kuruluşlanndan bu mak nlmaiıdır. Yasa. üntvrrsitcvi hpr türlö etlrldpn. v? toplumun yana yerleçik olarak anlaşılageüniş olan, «Ozerkllk» yani kendi diijer ktıramlannda eönilen »avastatırı. hıtucu eçiîiralerden kıv kendini yönetim olgusu bu yasa yürürlükte kaldıgı sürece söa ruma^n amaçlamalırtır. I^ihomotif bozulur'îa. trpn itmckle vürükonusu olamayacaktır. mez. bt Yüksek öğretimln kökünü oluşturan güncel oıaylarla, t^niversitelcr için harir'.anarak va^a. rii&T kuruluslann vanageçmlş ile gelecek arasmda bağ kuran, en genç ve dinamik btr lanna b^nz»m(>z. Yass». diupr loımlusHr Ir'n d'i^enlevlo' olmak kusak olan, ya da olmesı gereken asistanlık kurumu gibi çok fHıutrramJriîr. Ama ün'vprsltP Irln va«a «i'iTPnlpmeri ünlverslör.emli bir kurum ortadan kaldırılmaktadır. Bu kuralın lleriya tcnin kpnıiis'np hırî"!nr>Dİıriır. riiplril nnivprsitp vasasına ek'prtpn yonelik ne tür büyük sakıncalan birlikte getirecegıni uzak olh«r maddp üniversitenin Ö7ellik!erlnden blr sevler alıp eötüremayan bir süre içinde görmek, sanınm sayın birlesik yandaj eektlr. rektörlerce de görülecektir. Gpnç herfnlerin eörev hasında, vetW ve ^orumluHık sahfhl c> Kaldınian asistanlık kurumu yenne getmlen ve doktor olmaılıklan. sar!p»ıe nrnfpsörlprir, vönpfttrl. ep!w*?'nl tartıstıçı, asıstanîardan oluşan (yarduncı doçentlik) gibi bir kurum TürkıınıHannı olııshırdu^ı Mr iinfvervitp i'pr1en«>k çövlp dıırsun, kıye'nin akademik yapısına taban tabana ters bir nıteliktedir. SİmrlMprt v»rirtrlp «ntıjTa h?s'amı<lır. d'vphüirlz. Dıyelim ki. şu an bu kurumlarda buîunan doktor asistanlar ÜnivprsitP'lp cerç hpvin'eri ripvre dısı htokan Mr ha5ka hnyardımcı doçentlik kadroiarma geçırildiler. nkemizln bugunkıl «ııs da »o*r"*im ih'P":'» kavrppnriır. \slınHa *<rml{vp ksdar cıkan car ve ç&rpıcı koşuüarında bundan sonra acaba kaç kışl nerehiç blr yasada ö^ptim üvp«l tanımı vokrur. blr nnvan sıralamade, nasıl doktora yapacaklar rjtalım ki yapsuılar buniann m vardır: Prnfpsör. dorent. fibl. kaçı yıiksek öğretimm bundan sonra hiç de çekıci olmayan kuBu sıralam» ile <1er* vprtne yetkislnln «aderp flnvan sahlplerumlarına girecekler? Bu durumda ilerideki sayın birlesik yanrtne alt oldn<hı hatırlatılmak istenlr. Ancak eerçek hlc blr «adaş rektörlerimiz gibi degerli öğretim üyesi gereksınmesı nasü man ÖTIP defildlr. karşüanacak? GPTTTIİS vasalann btı ekslfi. venl vasava da TanRunıjtır. Cnd) Yasanın temel espirlsl, yüksek öğretim kurumlan arasınvan stralaması. öerPtlm üvesi tanımı savılmıştır. da tam bir uyıun ve birlık saglamak oldugu halde, bvaıun tam Yenl vasamn cetirdiei vardrmcı doçent kavramı ofretim flv*tersı yüksek öğretlm en azından stireli olarak dagınık ve uyum»I nıkıntısını azaltacak nitPİikte de&lldir. Cünkü ylne pek çok öçeuz bir biçimde bırakıimıştır. örnegin, eskl adıyla üniversitelererlm yanan ki^l sonımJuluğu üstlenmesine raŞmrn, mevcut olrin en az ıkj katuıda öğrenci potansiyelinl taşıyan ve ona hiz» mayan kisilere «vardımcı »savılmıs ve öETetlm üyesl kavramı dımet götüren her türlü akademller hiçbir gerekçe gostenlmekslsmdî» hıratalm'itır. zin şimdilik küçük bır ölçüde de olsa yasanın uygulama alanı Cözüm hasiftir: Zatm var olsn. vp ıtünvanlı» elpman hulund:şında bırakılm:şlardır. Oysa. şurası kesin bir gerçekrir kı, dün madıeı zaman rörpvlendirilecek olan oeretlm ıtörevlilerlni öğreoldugu gibi bugün de iıniversiteler ve skademiler arasmda ne bitim üyesi tanımı Içlno almak.» limsel ne de yönetsel açıdan hiçbir ayırt söz konusu değüdır. Ne var kı, YÖK yasası bu gerçegi akademik ünvanlar açısu> dan onayladıgı halde diğer açılardan askıya almak yolur.a gide(AtTtA ftfiRETTVI ÜTESt) rek uygulamada ce kadar sürecegi belü olmayan blr boşluk yaratarak yönetsel egitimsel ve öğrenciler arasmda anlasılrnaz ua«2547 sayılı TÖK Yasası henüz ylirtlrlUge girmeden Onee. kftlaşmazliK ve tedirginliK yaratmıştır. çe bucak bilgilere dayalı görü$lerirr.izl, bu gazetede bir silre önYasarun ögrencUere tliskin düzenlemelenne gelince: ce belirtmi'5 ve demi?tik ki, «tzlpnfmimlz ve kuşkumuz sndur H, Bugün Türkıye'nln ekonomik koşullan bakımından paralı çıkacak yasa, güdümlü ve sıki denetimll bir yasa nlteHfcinde ve Bğretim gibl bir uyfrulamamn ne denli sağhklı ve geçerli olamaesplrlslnde olacaktırj. Niteklm yasa çıktıktan sonra gördÜK ki, yacağı tartışmasız bır gerçektir. Hele azgelışmış ülkemizln en aa kuşku ve izlpnimlerimlzde hiç de yanılmamışız. gelişmiş yörelerinden yüksek öğretim kurumlanna Kİrmek lç:n Gerçl geçenlerde televizyonda llgl ile izIedigimİB, orjinal, özüs dışı ös^'eriiere katlanan çok dar gelirll ve büyük kapsamıı kegün bilimsel değerlerinden klmsenin kuşkusu olmayan, «birlesik, sitlerın ögrencileri dikkate alınırsa, böyle bir uygularoanın sadedayanışmah» sayın rekthr'erimizin garüslerir.e bakıljrsa ortada ce ve sadece varlıldı kesimin tekellnde olaeagı gibi bir dunımu endise edilecek ne bir «ırüdüın» ne de «sıkı denetim» vardır. dojuracaktır. Böyle bir uygulama. eğitımde ve ögretimde iırsat rtyle ya, «Harp v« darp yetkisl» olan bir otoritenln yüksek eşltligi iikesini temelden örseleyeceği gibi smıılar arasmda d» ögTenim gibl k.ırumlar Uzerinde neden hiçbir yetkisi olmasın? kaçır.ılmaz bir ntlasmanui kavnağı da olacaktır. Prof. Nusret Flşek (HACETTEPE ÜNÎVERSÎTESt TOPLUM HEKtMLÎGÎ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ) «Başkan, Fransa'da olduğu glbi daima lli nradakl i»mi atayacaksa, Devlet Başkanı bakımından sakınca yoktur. Eğer, 4 ftday arasından Eeçim yapacaksa, seçimin hangl kıstaslarla yapılacagı düşünülmelidir. Bu durumda, muhakkak seçimln lsabetlıliği efri veya doğru tartışılacaktır. Bu sık sık elestirilmemesi gereken Devlet Başkenlığı makarmnı yvpratır.» Bu kanunun özerkliği kaldırmadığını ileri sürenler var. BuBu kabul etmek olanaksızdır. Gönül ısterdi ki, bu komıda geriye değü, ileriye gıdelim ve mali özerkliği de üniversitelere tanıyalım. Özerkliğin üniversitelere zarar verdiğinin kanuını göstermeK olanaksızdır. Tersine özerklik olmayan yerde, sauece teknolojik gelişme olabilir, bilim geüşemez. Benim tahminime göre YÖK, üniversitelerden gelen tepU karşısınâa, büyük olasılıkla baslangıçta rnüdahalestz bir politika güdecektir. Hatta rektör ve dekan. seçimleri için fakültelerin dafci aday göstermeleri için, başvuruda bile bulunabilir. Bu süretle ük tepkilsri yumuşattıktan sonra, ne yapacagı belli olmaz. YÖK ICIN NE DEDİLER? Yüksek öğretim Yasası; öniversite, akademl ve yüksek okullarda yankısını sürdürüyor. Yasayla ilgili oiarak her kademedeki öğretim üye ve görevlisinin görüşlerini açıklamayı sürdürüyoruz. ve Rektör adaylan İçlnden Devlet Başkanmca •öneticllpıin atanması. amacı gerçekleştirebiUrdi. Böylpce üniversitelerin ve Dev let aBşkam'nın ortaklaşa seçtiğl yöneticiler iki vönlü bir sorumluluk du>?rusu İçinde çalışabilirlerdi. Ne yazık kl üniversitelere böyle smırlı blr ozerkllk bfle çok fSrfilmüştür. öçretlm Oyelerinln öniversit* Azerklieini hakkıvla savunmadıkları söylenebilir ki doğnıdur. Hele TV'deki açıb oturumda yeni yasaya öveüler düzen eski le yenJ yöneticilere baktıkça haval kınklığina ueramamak elde deeildir Gerçektcn bu sa>ıa yöneticiler çok kötü bir sm3V vermişler ve basna mizah konusu olmuslardır. tçlerinde ünlversitelerarası kııruîda sörev a'mış ve Szerkliğ) savunan belçelere Imza atmıs üye!erin bul'indueu gerçegi karşısında acı acı dü?ünmek eereHr. Bn vasayla önlversitp üyelprine slyaset yasaklanmıştır. Ancak hu vasa varoldukça Relecek iktidarlar kendi doçrnltularvnda hhrnet sunmaya ha^ır vöneticüer bulmakta zorluk çekmeyeceklerdir. Bu da vüksek ösi'etimin iktidarlar elinde oytıncak nlması tphlikc^lnl dofuracaktır.» (A. Ü. TTP FAKÜLTESÎ PSIKtYATKt KI.tN't^.t) «Yeni Yüksek öğretim Yasasında var olr'ufu söylenen bilimsel özerkllgin. üniversıte eleTnarüanna verdiği hrık ve güvence ışıgınrta ben de bir üniversıte elemanı olarak yasanır. gotirdiklen ve gotürdıiklerl üstüne düşünüyorum. Yeri geldikçe tartışacagım fikirlerım var. Ancak şimdilik iştn çarpıcı gelen bir Dd noktasına degineceğlm: Şöyle kl. yasanın yürürlüge gırmeslnden kısa bir silre sonra, özerk bir TV'de bazı rektör'.er yasavı savnndHİar. tyikörll onbeş yılı a<;an zamandan beri üniversi'e ıçinde^ım eerçi soyleyecefim şey üniversite dışı ortamlar için de geçerli sayılabilir^ hiçb:r açık o^drumda bu kadar baştan. yani konuya baslar başlamaz anlaşabilen oturumcular görmedim. Bir iklnc; dunım da, yasavı okuduğumdan anladıklanrna, kendi UniversıM çevremdeld konuşmalara ve de basından Izledlgime göre: Üniversite özerkliği burada amaçlanan bilimsel özerkliktir yasa uygulandıkça ttikenmeye yönelcek gibl gelmektedir. O gün T^^'de yasa savjmılurken, akhmda kaldıgı kadarıyla, bu yasayla ünr.ersiteye özprklik gelmiştir. büirr.sel ftzerklilt daha da çcgalmiîtır... giW sözler; anımsıyorurn. Blr ysnda, bir şey için bitmeyen, rükenmekten, glttikçe yok olmaktan söz edillrken ylne bir başka yanda. SJTU sey için büvilmekten, gelışmekten ve çogalmaktan »öz ediîmektedlr T\;'dekl oturumu izlerken o andaki aklıma pelen çagnşımlanm şunlardı: 1. Psikoloiide, pslkolojik bir tepki olarak. bazen bazı dununlarda inkâr mekar.izması dedigimiz blr reakriyondan söz edilir. ömeğin. ölrrîüs bir lnsanın bllinç dışı olarak ve lnanılarak ölmemis oldugu savunulabllir. Bu dummda bir kasıt yoktur. 2. tklnci olaraJc da yine yaian gecTnişimlzden de sıklıkla ammsayacağım gibl yakını ya da yandası gerçekten ölenler için, ölenlerin admı da vurgulayaralc falanlar ölmez . Pilanlar ölmez.. demeleri. Anılara saygı açısından hos görülebüir. Ancak bunlar benim ktçlsel çaSnsımlanmdır. Dilerlm yanlış çıkar. Sonuçta yine lylmser olmayı yegleyecegim. özerklik belgpli kurumlarda de.&i! de, Ulkemizdekl tüm kunımlarda olacagı ve jrelenekselleşeceğı güne ksdar sanınm böylesl dunım ne ilk ne de son olacaktır.» (OBTÜ ÎNGtttZCE HAZIRLTK OKÜLU öfiRETtM GÖREVLtSt) «Ünfversite, profesorlerin. doçenöerln, ajrl<rt*nlann. Bjtrenct lerln blr arada olduğn ver defildlr. Bunlar yemekhanede de bir araya pellrler. (A. Ü. FEN FAKlTTESl JEOLOJİ BÖLtMÜ ASÎSTANI) «Değinecefim ikl konu, özerklik ve Mistanlann yeni yasayla değişen konumlandır. Ozerkllk, yönetlmsel blr kavram olup. Bununla billmsel özgür lük güvenceye bağlanmış olur. Özerklik hakta üe bilimse! Uretim, özjrün bır ortam içinde, nesnel koşullar altında hiçbir baskı olmaksızın yürütülürse, o bilimsel UrUn kesinlıkle toplumun yaranna olacaktır. Özerkliğin kaldınlması üe toplum yaranna bilim uretmesi gereken bilırn adamlan, slyasal uysallığa göre atanan yöneticilerin tavırlarınca biiimsel araştırmalarda bir çizgi tutturmaya rorlanabıleceklerdir. Aynca, yeni yasada ünlversitelerde btıgüne kadar sınırlı da olsa, varolan demokratik işleylşler tamanıen kaldınlmakta, bılimsel çalıçmanın hiyerarşik bir zincir içinde yapılabüecegi öngörülmektedir. AStSTANLARIN DURUMU Deginmek istedigira diğer nokta, aslstanlann konumudur. Bugün türa üniversitelerimızde var olan 13.500 öğretim tiye ve yardımcısmm sanıyorum 78 bininl ögTetim Uya ve yardımcıl2n olarak asistanlar ve Dr. asistanlar olusturmaktadır. Üniversitelerimizde bilimsel anîamda en üretken kişiler doçent ve Dr. asistanlardır. Özeiiikie uyşnılamah bilimlerde araştırma ve eğitımde vükli çeken, yeni asistanların yeüşmesinde yo] gösteren de gene Dr. asistanlardır. Sayın öğretira üyelerirün geçnıış dönemlerde politikacıların güdümlerinde Anadolu'nun değışik kentlerinde plansız, programsız kurulan üniversitelere özellikle yan gslirler sağlamsk için gidip daha sonra da gitmekten vazgectiklerinde yetkill kurullardan heraen çıkarttıklan ilke kararlan ile bu yeni üniversitelerin sorumlulugumı da Dr. asistanlara yıkıvermislerdir. Hikmet Tümer Dr. Akif Uâurlu Asistan Hikmet Tümer: Asistanlık kavramının kaldınlmasıyla hem bilimsel çalışmalar azalacak, hem de öğretim üyelerinin yetiştirilmesi zorlaşacaktır. Prof. NecHet özdemir Yeni yasa İle yardımcı doçentlik kavramı getlrilmistlr. Bu, kanımca olumlu bir nıadded:r. Arna Dr. asistanlarm şu anda büyuk bir oranı yardımcı doçer.t olamamakta, bır dizi sınavlardan geçirilme:eri öngörulmektedir. Belki de yıllarca ders vercnis Dr. asıstanlar yardımcı doçentlığe ytikseltilirken dera verme sınavından basarısız kılmabileceklerdir. Ünıversıtelerde gerek arastırma, gerek eğiüm gerekse de öğrencüerın hazıriadıklan pro.ielerde ve onlarm özlük sorunlanyla yakından ilgılenen diğer bir kesim de asistanlardır. Bunlarm yaıun da bölüm ve kürsü başkanlannca verilen işlevleri de yerine getirmeye çalışanlar da yine asistanlar olmuştur. Yenl yasa 11» asıstanlık kavramı katdınlmıs tüm yukanda sıralamaya çalıştıgırr.ız işıevler, birer yıllıgına atanan hiçbir güvencesl olmayan bfrenci asistanlarca yapılacaktır. Bu dsgişikligin uyKUİamada ne denli yararlı olaoagı merak konusudur. KENDİUERtNE tŞ ARIYOR1AR Yeni yasa ile seçme ve seçılme özgürlüklerinta yamnda blIlmsel ve mali guvencelen de elinden alınan asistan ve Dr. asistanların büyük bir lasmi kendilerine yeni iş olanaklan aramaya toşlamışlardır. Üniversitelerden bu dinamik güçlsr kopmaya başİEyınca kjm rotasyona gidecektir. Çünkü yenl yasa ile rotasyon ilkesinden sıynianiar bu kurumlan kuran sayın hocalarımızdır. Kirri yardımcı doçent olacaktır. Araştırma ve egitimdeki özgün çahşmalara yardımı kimler yüklenecektir. Kanımca asistanlık işlevinin kaldirılması üe hem bilimsel çalışmalar azalacak, beoa de gorrkli öğretim üyelennin yetiştirilmesi zorlaşacaktır. UniversitPİerimiz ve yetkıli kurulları, yasa hazırlanırken, tartısıhrken ve kendilerinden görüş sonılurken ne yazak kl, Universitenin nıemurundan uzmanına, asistanından profesörüne kadar lo:r bufjıdür ilkesinden hareket etmeyip, hep kendilerirü gündeıne (fetırmişlerdir. Yen! vasa ile ünıversitelerimizden büyük kopmalar ba?laymca bunun sorumlulan üniversitelerin vetkill kurullannı olu$tuTAn ve yasa hazırlıklannı yeterince kamuovuna mal edemeyen savm rjrofesrrlerın büyük çofunluğudur. Uvrar bır ülke, ancak özgtlr düşünen msanlar yaratılarak lpırulur. Yasalar ise. valnız aracıdır. Yasalann dogrulugunun göstergesı ııveıılama. vargıcı ise tarih olacaktır.ı (UACETTEPE CNtVERStTESl ÇOCCK RUH G G BÖLÜMt) Yüksek Öğretim Kanunıı köklü deçişikUkler geöriyor. Ancak her köklü deSişikilk bir reforro olmadıpı İçin jüksek öğretlmln altını üstüııe gftireıek böyle blr yasayı da reform yasası »aymak çok ^ordur. Çünkü tretirdi^i yenilikler ytnında alıp götürdükleri ağır basıyor En baştu Bterklik vok olmuştur. Yüksek ögretinun dizıjinleri. uçte Ikisinl üniversitelerin seçmediği bir lturula, VOK'e hıraliilmıştır. l>aha clo&rusu ünrversiteler yüksek mtslck oUullan sıvılmıs ve kadcrleri «Yaşlı Öğrretınenler Kunılu*na bırafcılmıştır. Hükümel dışında hio bir knruj bu denli muUak yetkilerle donatılmamıştır. Bundan böy\e bİT öğrettan üyesl blr dcrneC'e üye olahl'mek için rektörden izin almak IOnmdadır. Nerede ne süre ile ça!ı<acaçı RektBrün kcvfine bırakıîmıştır. Pro{esftr!üçe yükseltilmek, öğretim üyeligi srfattnı taçımayan bir Rtktörİin onayma bağlı olabilecektir. Yasanın bir tepki vasası ohluğu blr bakışta anlaşılıyor. Kalnbnhk kuruJların verimslı çah.şması düıeltllmek Istenlrken Stokl uca gidilerek kurullann tüm yetkiler» alırunıs, yöneticiler son söz sahibi kıhnmışlardır. Denetün ve merkeıi planlama eksikliü fciderümek istenlrken. tüm denetim ve yetkUe\ YÖK'e devrtlmiştir. Ge!i<!memi? bölgeiere öğretim üyesi çönderelim derkrn, çrlişml? üniversitelerin yerleşik düzenlerinl alt • üst eden bir rotasvrm yöntemi getirilmiştir. Uygulamaya geçlldlğl zaman ti'm yük=el< öçrctim kurumlan içlnden çıkılmaz bir keşmekeşe sârîiklpnecektir, YasadaVd katı ve kesin maddeler, esnek bir uy g'.Iamaya olanak tanrmadığından sonuç çok yıkıcı olacaktır. OrntSin £eli"miş bir merkeıde. uzmanhk konusu nedenlyle vazgeçümesî o!an bir doçent .prnfpsörlüğe yükselebilmek için, olanakları nlmaıan bir Doju Üniversitesinde siiresini doldurmak zorun ıla kalacaktır. Sonuçta vurt diize\1ne e?Hçe dağıtümıs rayıf üniversit?ler doeacaktır. t)*r«tim üycleri arasmda başlayan aynlrnalar iiniver«1te!eri kısırlaştıracaktır. Çünkü drçerli üyelerin ünlversîtelenle kalmaüinı saslamak daha ror olacaktır. Asıl kisırlasma öjTetim kadrnsnnun ka>T.açın> olnsturan uzman ve doktora!ı genc'er, akademik çalısmadan ıızaklaştıklan zaman görfilecpiıtir. Arneğin okBİunn yeni bltiren bir hekim askerlik yapacak. iki yu memınlvpHnden, ikl yıl da iıjr'an oldnktao •onra *o Yasar Atakam DENIZCILIK BANKÂSI T.A.O. GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN Bonkomızın, cPeodik Tersonesl 60.000 DW. Tonluk Yarı Havuz Kızogına alt Elektrlk Tesisatı ve Traf 0 Tesisl» Işlerl bfrim fivat esosına göre kapolı zorfla teklif olınmak suretiyls ekslltmeye cıKarılmıştır. Isln Ilk keşlf bedell 34.000000 T L olup gecld t«mlnatı 1.700.000. TL'dır. Bu Işe alt lhal« dosYası Pendlk Tereonesl KaynarcaPendlk adreslnd&kl Irşaot Işlert ve Proleler MOdurlüğünde (ncelenebllir, ancak Ihaleve t»kllf vereceklerin 10.000. T L bedel karşılığında dosya satın almaları çarttır. İhaleye Iştlrak şartlan dosya lclndekl eksiltme şartnomeslnin 5'nci maddeslnde msvcuttur Kapclı teklif zarfları 14.12.1981 Pozartesi gunu saat 16.00'va kadar Pendik Kavncroa'dakl inşaot işlerl ve Proieler Mudürluğü Yazı işlerl Şefliğine rnakbuz mukabili tesüm edilecektir. Postada vakl olablleosk geclkmeler dikkote alınmaz. Bankomız 2490 soyılı kanuno tabl olmadığirKlon, Ihaleyl yapıp yaprriamakta veya dılediğ'ne yapmakta tamamen serbesttir. (Bosın: 25028] 9523 r yüksek mübendisleri ve ARANIYOR elektrik Iran Islam Cumhuriyeti Ankara Büyükelciliğinden TÜRKİYE'DEN İRAN'IN MUHTELİF ŞEHİRLERİNE 70.000 TON BUĞDAY NAKLETTİRİLECEKTİR 1 TopnOc MahsuUeıi Ofisi Ankara Böljn? MfldürIU»üne bRgh mtıhtelif depolardan îran'a 70 000 ton buğday, 'eklif alma suretlyle naklettirilecektir. 3 Tasrnıa silresi bes aydır. 3 îşbu İhaleye kstılacak flrrnalann devamlı yetki beljKsi bulunacak vs blzzat kendi firmasın8 kayıtlı en az 650 adet kamyon vpva 7500 ton kapasitesi bulunacaktır. thaleye katılan firma bu durumunu TC. tHaştırma Bakanlığından alacagı bir yazı Ue tevslk edecektlr. 4 Tekllfler en geç 9 trahlc 1981 gunU saat 12.001. 7* kadar Büyükelçlllgimiîe verilmis olacaktır. Postada vaJd gecikmeler nazan dikkate alıruna». 5 Bu ise ait şartname, Tahran Caddesi No 10 KaTaklıdere/Ankara, BuyükelçUieimizden bedelslz olerak ternln edüebllir. 6 Büyükeîçilitlmte öıaleyl yaprp yspmamakta T ^ y« dlledlgine yapmakta tamamen serbesttir. (Cumhuriyet: 9548} mühendisleri Dflnyaca unınmıj büyuk bir endüstrivelicuruluîU, Oretim Müdürune bağlı olarak görev yapacak, ileride uretim sorumluluğunu alabilecek adaylann; • Çok iyl tngilizce bilmeleri, * Konulannda deneyim sahibi olmalart, * Askerlik hizmetierini yapmıj bulunmaları veya kısa dönemde yapacaklannı belgelendirmeleri, * 35 yaşım geçmemiş olmaları gereklidir Şchir İçinde, modem bir tesiste görcv almak ijteyen adaylann bir fotoğraf ekli özgeçmişleriyle birlikte *$a§ıdakı adrese yazılı olarak baîvurmaJarı rica olunur. Halaskârgaıi Cad N a 309 Kaı 7 Şijllistanbı/1 Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu DZ. TEK. MLZ. SAT. AL. KOMS. BAŞKANI Müteahhit namı hesabına 4600 Kg. Ferro mangonez Tıp2 satınalmacaktır. Muhammen bedell 565.800. TL. olup, kat'i temmatı 33.948. TL.'dır.. Şartnamesı Komisvonumuzda gorüiebillr. Acık eksltmesi 17 Aralık 1981 günü saat 10.30'da Kasımpaşc'daki Komısyonumuzdo yopılaccğından. isteklılerm behrtılen gün ve saatte Komisyonumuzda hazır bulunmalarını. (Basın: 24734) Sevgl BERENDAK e Kâ.Tiil BERENDAK Evlendiler 1.12.1981 istanbul * Gazeteciler Cemiyeti adına özel temsit 3 Araiıh Perşembe t,Saat 20.30 Mülkiyelilere ve Eşlerine Çağrı 122. Kuruluş Yıldönümümüz 4 Aralık Cuma Günü Slyesal Bllgiler Fakultesi'ndo kutlonacaktır. bekliyoruz. SBF Dekanlıflt Hepinlzl Prof. Yörükoğlu: «Bu yasa varoldukça gelecek ilttidarlar kendi doğrultulannda hizmet sunmaya hazır yöneticiler bulmakta zorluk çekmeyeceklerdir. YENtMAHALLE 1. tCRA MEMtTRLfCüNDAN tLANEN TEBLtGAT 19S1144S E». Alacaklı Kadlr Cenglz vetdli Av. Ahmet Tarakçı t»r rafmdan borçlu Saadet Saygılı aleyhine 160.000 TL. ve ljra rnasraflannın tahsili İçin 5.8.İ981 vadelı kambiyo senedine istinaden Yenimahalle 1. Asliye Hukuk Hakımligi'nin 7.8.1981 gün ve 1981/129RT D. tş sayılı ihtiyatl haciz kararma istınaden yapılan ınra takibinde borçluya 5'10 günlük ödeme emrî ile 103 davet kağıdı tebüğ eclilememiş olup zabıraca ynpılan tahkikatta da borçlunun tebHşrata saüh aöresi tesbit ediiememiştir Bu nedenle: İş bu ılanm nesır tarinmden iribaren 5/10 günîuk süreye 20 glin ilavesi ile ödeme emrinin ve 10S davet kagıdının tebiıgine, tebhg tarihinden ıtibaren 5 pJn içerısinde borcıın odendigi imhal va da i'fa edildiSine ya da borcun zaman asımına uSradıeı hus'.ısunda bir iddianız var ise bip dilekçe ile Icra Tetkık Hfikimllfl'ne ItiTÜ7 etmenız bono altmdaki tmza sıze att rlegil ise yine bu 5 günlük <;üre içerı^inrie imz3nın sizp ait olmadıftı hususunda bir dilekce "le memurluğa iriraz etmeniz aksl takcürrie irri7anın sızden sauır olmus savılacaeı tlân olunur. 1(1.11.1931 (Basın: 25029) 9523 ILAN BAKIRKÖY 1 SULH HUKUK MAKİMLİĞİNDEN Dosya No: 981/184 Mahkemenın 981/184 esas 9Ö1/828 karar ve 25'8/81 tarıhM kararı İle HaM öztürk'e ilhan öztürk vas' tayln ediimiş olup ; tirazı olanionn kanuni süresı ıcınde Itiraz edebılecekler tebliğ yenne kaim oimok üzere ilan olunur.. (Basır,: 9797) 9531 • Nufus rtlzdan:mı. krenı karnmı ve mavı kartırru kaybettim, geçerstzdlr, Şenol KIRALt 12.15 geleneksel macior fSBF Spor Salonu). 15.00 Tören (Konferons Sotonu), 16 30 Kokteyl (Sutunlu Solon). rımlu hizmet çörecefi için okııl çıkışmdan on yıl sonra ogrettrn kaarosuna katılabilecektir. Iş burada bitmeyecek, yardımcı d o çent ve dnçen» olduktan sonra bir merkerden ötekine tasınmak zorunda kalacaktır. Fiu drnli güvencesiî bir (föçebeliği göze alabilecek yetenekli insan bulmak kolay olnıayacaktır. Ülke yaran düşünülerek %fe ban doiru Ukelerden yola çıkılarak h.ııırlanan hu yasa ne yazık ki uytnılamada beklenenin tam tersi sonuçlar verecektir. Yüksek öğretimdeki aydın kadrolan katı bir hiyerarşik düzen içine sokmak billm örçürlüğünü yaralayacaktır. Hele yeniden Inırıılacab demokratik d«7enle Hiç bağdaştnavacaktır. «Türk ulu<una en varaşan r»Jlm» oldutn sık nV vurçulanan demokrasi, üniversitelTin Uapwından ivr.r\ gtrroeveccktir. Millete tanman Ö7(rürliikler, pünshı vc spvahıyla bu ülkepin eo aydın kesinıini oiuştursn üniversitPİerdpn rslrRpnml» olacaktır. Oysa otfa hir yol hjrulabilir, devlrt deneHmi fle örerkUb bağdaştırılabUirdl. örneğin; ünlversitelerce Bö»t«rilecek Dekan TİCARET BAKANLIĞI MÜFETTİŞ YARDIMCILIĞI GİRİŞ S1NAVI t»Mn ve föneterr .•1ALDUN OORMEN 29 kasım 1981 tarihli gazetenızde yannlanan Ticaret Eftkanuğı Müiett ! ş Yardımrılıg! gmş sınavı üar.ınm 3 maddesındeki sın.ıvlann başlama tarıhi 12 Ocak 1982 Olacaktır. Düzeltirız. Venüs Tiyatrosu T MeyOanı b<ıetıer GİŞE TEL; 49 69 44 J SATILIK DAIRE Anlolvo'do merkeıi /erde dort o«1a bır saıon 100 m«trekorelık dolre 2 ? mıl/on lirova satılık. MÜRACAAT: 63 51 32 (IstanDul)