25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 6 KASIM 1981 ğz lüm yüdönümü dolayısiyle Yahya KeI I mal Beyatlı anıldı geçen hafta. Ben de " elimın aitmdakı kıtaplan karıştırarak onun lnmj şurlennı yenıden okudum kendı başıma, Istanbul'u gezmek hevesl uyandı içunde Denebılır kl, Yahya Kemal ölüm suzlüğe gıden yolu, tstanbuTun semtlenyle kaynaşmakta aramış bır ozandır Şöyle de söylesek olur tstanbul'da sürekli dolaşTnn.vta^ır o göruntusü belleğımizın dıçına taşıyor, bir an onunla karşılaştıgımızı saruyoruz, ya da karşılaşacagımızı umuyoruz İskeleler, kahveler çınarlar, mezarhk lar, kıtabeler eskı mahalleler saakı onun şıırlennden sonra varolmuş gıbıdırler Şıır koca bır kent olup çıkar karşımıza ve bıza dizelerle dolaştırır Hangımız vapur Kandıllı'ye yanaşırken, Kandılh yuzerken uykularda Mehtabı surukledık sularda dizelerını mınldanmamıştır Kandılh'de, eskı bahçelerde. Akşam kapanınca perde perde Bır hatıra zevkı var kederde Gorüyor musunuz duygular, duyular, bır semtm rengıyle nasıl ıçıçe ginyor Bır yandan görunü ınsansallaşırken, öte yandan kışı bu görünü içinde edıyor sankı Kederın zevklı olması başka nasu açıklanabihr' Kent burada bir ana sevecenlıği duyurur yurege ve bu duygu adun adım sürer gıder Cünler kısaîdı, Kanlıca'nm ıhtiyarlan Bır bır hatırlamakta geçen sonbaharlan îşte şıınn el koyduğu bır uzam parçası yepyenı bır yaşama başlarken yaratıcısııu da yanına alıverir boylece Uzam zaman bırlığınin yarattıgı bır tansıktır bu. Maddenm canı, tanhm kanına douüşmüştür artık, «peçmıj» ve «çımtiı» surekü bır akıg olmuştur Yahya Kemal m tarih düşkünlüğünun şursel kaynagmdayızdır sankı Gerçekten de onda tanhın mı şıın yok sa şıırın mı tanhı yarattıgı sorunu, sanınm, ancak bu ıkısının özdeşlıği anlayışın Düsünür Bir Ozan Melih Cevdet ANDAY da çflzümünü bulabılir Gurbette duyduğum sonu gelmez huzunleri Yapraklann döküldüğü hıcranlı gunlerı Andım bırer bırer Acıdım kendı halıme Aksettı bır dakıka uzaktan hayahme Tenha Emirgân'ın çınar altında kahvesı Poyrazla soyleşır gıbı yapraklann sesı Hem başka hem de yakm karşı mabede, Mermerle kaplı çeşmede, mevzun kıtâbede Baktım Yesan hatlannm en nefısıne, Daldım coşup gıden denızın musıkısıne Burada semt, çınarı, kahvesı camısı çesmesı ve yazıtı ıle ozanın belli bır ruhsal durumunu karşdamakla kalmıyor. onu tanh içine de yerleştırıyor Başka bır deyişle «yurt» ve •tarih* duygu dunyamızı biçımlendiriyor Bu bıçımlenme, odak yeri tstanbul olmak üzere genışledıkçe genışler, bir musikı oluvenr O çok sevdıgım 'itrU şıırındekı şu parçayı okuyalım. Musıkısınde bır taraftan dm. Bır taraftan butun hayat akmış, Her taraftan Bogaz, o şehrâyın. Mavi Tunca'yla gur Fırat akmış Burada «dm>m şıırsel ımgeye dönuşmesı olayı ı]e karşı karşıyayız. Yahya Kemal ı doğru degerlendırmenm ölçutunü ele geçınyoruz sanki Onda «dm» bır tapınım bır ötekı dünya korkusu degıl hattâ bır «mânevıyat» da değıl, yaşam mımarlıgının bır orantı ögesıdır •Kocamustafapaşa* şunnde bu orantı ahret ıle seyredılen görunüyu bırbınne kolayca bağlayıvenr Ahırtt öyle yakm seyredılen manzarada O kadar komsu ki dunyaya. duvar yoh arada Geçer ınsan bır adım atsa bırmden bırine. Kavusur karşıda haybettiği bır sevdığıne Bu dızelerde gızemcüık aramağa kalkmak boşunadır Oyle kı, tstanbul un bu yoksul semü yaşanan guzelligın tarihsel kışılığını yaratır Bu vatandaş, bıraz ahşapla bıraz kerpıçten Yapabümış bu güzelhklen bır kaç hıçten Turk'ün âsude mızacıyle Bızans'ın keden Karısıp mağhret ıfehmı edınmiş bu yeri Her şey, yaşanan dunyanın, tanhçe oluşan yaratının gereçlendir, Yahya Kemal'ın şıınnde «Görünü»nün bunca buyuk yer tutması da bunun tanıtıdır. Bakılan, görulen bır dunya bu *Mağfıret» (yargüa ma) bıle, rengı maddesi olan bır «ıfeiım», ahşapla kerpıçten yapılmış bir semt, ışte o kadar' Somutlamalardan kurulu bsr şurdır onun şıın Hattâ Yahya Kemal bu görünu ugruna, yer yer sıirden bıle vazgeçer, ınanılmaz yavanlıklara düser Sözgellşı, Sakın koyu, sen cephelı kasnyle Küçüksu dızesmdekı *şen cephe* betımlemesını yadırgamamak olanaksızdır Bır 'Cephe* nasıl «yen» olabılir* Üstelik o kasnn yalnız cephesı değil, dört yanı taş oym&hdır. Ben olsam. Sakin koyu. tas oyrnalı kasnyle Küçüksu demeğı yeğlerdım, hele görünü ugruna da olsa. Bır taraftan Yakacıh, mor dağlar, Bır taraftan da deniz şuh adalar dızelennı hıç söylemezdım Ama Yahya Kemal m pöz ıçm katlanmayacagı «sös» yok gıbıdır Demek ıstenm kı bıze ondan bır bakış kalmıştır Dışarıda bunca aradıgı neydı Yahya Kemal ın? Bana ovle gelıyor kı, «bız»ı görmek ısüyordu gözu ıle «Bız feımız?» sorusunun yanıtını onun kadar aramış başka bırını gostermek guçtur Bu sorunun yamtı ıse *bulunmaz», olsa olsa «yaraöZır» Ozanlanmız sanatçılanmız duşunürlenmız bu yanıtı yarattıkça «biz» varolur Bır yer lerde gızlenmış degıldır o oluşur boyuna. Sozgelışı bır asude mızaçla Bızano kedennın buluşmasından bır *magfıret ıkUmı* olarak ortaya çıkar ya da başlı başına bır kışılık gıbı Bogazıçı uygarlıgı bıçımınde somutlaşır Hattâ dışardakı «bız»ı yaratan bıle pek görubnez onun urünüdur sözkonusu olan Yahya Kemal'de İnsanlar, koml yerde görününün parçalan olarak behrtılırler, ornegın, Kandılh nın yaşh adamlan gıbı Asıl tarlhtır «bız»l yaratan ve doga. tanhın bır yansımasından başka bır şey degıldır Bu temel anlayışından öturudur kl, Yah ya Kemal de düşünur ile ozan hep birbırlenyle vanşır gıbıdırler Çınaraltındata kahvede oturan ozanımız Emırgan'ı ve şunnı bırarada yaratır, bıze hem şıırlnl hem bır semti sunar Bu yüzdendır kı, bız, Istanbul'u dolaşırken şıır okuyor havasma gırenz ve tanh bır duygu olur çıkar ruhumuzda Kendıne bır geçmış aravan Yahya Kemal Beyauı. sureklı hayâl ıçındedır, hayâlini dışta somutlamak ardrndadır «Btz»ı yaratmanın yolu da bu degıl mı' Gunlerce hayal ıçınde kaldık Sevgi, Sağduyu, Bilim.*. nayasa Hukuku Docentl Server Tanllll, Strasbourg Unıversıtesı'nın cağrısı üzerıne Fransa'ya glttl. Ulkeden aynlmadan bir hafta önce Tanllll'nln Goztepe dekı evındeydım Salon kalabalıktı Caylanmızı ıcıp soyleşırken bırden Tanıllı'nın genış alnında bir yangının sıcaklığı tutuşuverdı Konuşmaya başladı sımsıcak sesıyle € Bakın» dedı «Toplumda tum özguriükler sınırlıdır; ama bir ozgürluk var kı sınırlanamaz O ozgüriüğun sınırlandığı yerde Batılı demokrasi varolamaz. Bu, fıkır (ki vıcdan ozgurlüğu de içındedır) ozgurluğüdür.» Karşımda tekerleklı sandalyede bır cadamı oturuyordu O anı unutmamak ıcm kendısine özen ve dıkkatle baktım Tarıhin resım galerısınde rasladığım eşlne az raslanır değerde bır insan portresıne bakar gıbi baktım Sonra elımdekı cay bardağını onümdekı tabureye koyarken Server ın soyledıklerıni ıçımden bır kez daha yıneledım Unutmayayım diye... A OKTAY AKBAL Hflvın Klasik,, Konusu lasık yapıt, her şeyden 5nce zamanı yenen yapıttır Klasık sayılan yazar da boyle kıtaplan yaratnıış kışı bır yazann ölumunden en aşagı yüz yıl geçmelı yazdıklannm zamanı yenıp yenmedlglnı anlamak içm Öyle, basanh glbı görunen güncel yapıtlar vardır kl, yırmı otuz yıl sonra adlan anıimaz olur' Ne arayan çıkar, ne soranJ Yazın tanhinde bır ad olarak kalanlara ne mutlul Bütun bütün sılınlp gldenler sayılamayacak kadar çoktur •Türk yazınuıda klasık var mı, yok mu?» konusu yıllardır tartışılır 'Yoktur* diyenler zaman zaman saldınlara ugrarlar, 'vardır* dlyenlerse ınandıncı kanıt gosteremezler Her şeyden önce, dıllmız boyuna değışıyor, yüzyülar öncesınin Türkçesinl bir yana bırakın, elh yıl önoenln, hatta yınni yıl öncenin Turkçesı mı bugunkü yazı ve konuşma dilimlz? r>eğıl . Bu yüzden de. örneğin bir Halit Ziya'nın romanlan her baskısmda özleştırilir. gıinun Türkçesine uydurulmaya çalışıhr Yaşayan yazarlanmız da her yenl kıtapta degışık bır dil ktdlanırlar. geçmlş yıllarda yayınladıklan yapıtlan günün diline göre değıştırlrler Böylesine deglşken bir Turkçeyle "klaslk' yapıt nasıl yaratılır? Once dll bir duraganlıga, bir kesınUge, bir bellrll kışıhge kavuşmalı, sonra Tdasik' sayüacak o da ancak yüz yıl sonra yapıtlan yaratacak sanatçıların yeuşmeslni beklemeli.. Bugunku ve dunku yazınımızda 'klasik'leçmls yapıt yazar yok mu' Klasik nedir? 'Gösten' derglslnin ekım sayısı bu konuya geniş yer ayırmış yazılar soruşturmalarla soruna aydınlık getirmeye çalışılmış Dergınln soruşturmasına verdıgım yanıtta şöyle dedim «Eakimeyen çafcını aşan, örnek olan, yazann kişiliglnden koparak top lumlara mal olan yapıtlara klasık dlyoruz . Türk yazınında klasık var mı, yok mu? Içlnde yaşadıgımız yüzyılda kım klasik sayılır ya da olacaktır"? Bunu söylemek daha erken Bır tek ad verdım Saıt Faik . Yme de 'ellı yıl, yuz yıl sonrakı kuşaklar, ne derler, kımlen klasık sayarlar onu bılmek olanak dışı' Soruşturmaya venlen yanıtlarda 'klasik' sayılan yazarlar arasmda en çok adı geçenler Baudelaıre, Valery, Standhal Joyce, Çehov, Kafka, Faulkner, Tolstoy, Dostoyevskı vb Turk yazinından da Yunus Emre, Ataç Sait Faık, Sabahatün Ali adlan geçıyor Dergıde ilgmç bır yazısı var Prof. Dr Em re Kongar'ın Toplumbılıma Kongar, zaman zaman yazın alanına da kaymaktan oekinmez. Bu kez, tartışmalara yol açacak bır konuyu işlemış, yazınımızm çagdaş klasiklerıni saptaınn. Kongar a gö re çagdaş klasıklenmız altı kışıdir Saıt Faık, Azlz Nesın, Yaşar Kemal Atılla Ilhan, Çetin Altan, Haldun Taner Daha çok roman, öykü ve oyun yazarlan arasından vapılmış bır yeğleme Kongar mye böyle bır seçım yaptığını da kendı açısından açıklıyor Ben çok tartışma goturen böyle bir sava bır şey demiyorum Yüz yıl sonra belkl de Kongar'ın göruşu dogrulanır1 Nasıl olsa, o günü göremeyecegımize gore kesm bır şey söylemek olanaksız. Belkı busbutun başkalan, şımdi gölgede kalmış, ya da hıç adı duyulmamış kışıler yann 'klasık' sayüır. Dedım ya gelecekteki yargılan önceden bilemeylz. Kongar m yazısı yureklı bır çıkış «Benım seçlmım daha çok toplumbilımsel önem açısından oldu. Yoksa yazınsal kaygılara göre bır seçım yapmadrm» dıyerek bu altı yazann 'yazın' değerleri uzerinde kesın bır yargıya varmadığım da belırtmış. Benoe ıvı yapmış hem böyle yurekli bır yan yazmikla hem de gunumüzde yaşavan yazarlar konusunda inoelemecılen göre\e çagırmakla 'Gosten nın bu sayısı ilgi çekici, düşündürücü yazılarla dolu Ozelhkle Erhafın, Gunyol'un, Sınanoelunun Gokyay m Anday'uı yazılan konuya aydınlık geünyor. K ağlık hızmetlerinln tüm toplumumuza hakca verlIebılme8i uzun yıllardanberi tartışılon bir konudur 12 Eylül sonrasında da konu guncellığlnı korumuş ve şımdılık bır fZorunlu hiımet yasasıyla» vlrgüllenmlştlr Sağfık ve Sos yal Yardım Bakanı'nın ıfadele rinden zorunlu hlzmetln en a zından şlmdılık yalnız hekım lere uygulanacağı ankışılmak tadır ÖbOr yardımcı sağlık per sonellnln yeterınden cok fazkı olması nedenıyle bu kesımlere zorunlu hlzmet yüklemeö,e gerek yoktur denllmektedir Bu ıfade özünde sağlık hlzmet lerlnin cağdaş anlayışına ters düştuğü gıbl, Insan gucünun de yadsınması anlamını tasımaktadır Bılgl bırikiminin, dü şünsel ve bılımsel llerlememn özendlrılmedığl toplumlar yıkılmağa, yok olmağa mahkum durlar S Zorunlu Sağlık Hizmetînde Eksiklik TOPLUMA, HAKÇA BİR «SAĞLIK HIZMETİ» VERÎLMESİ, HER ŞEYDEN ÖNCE «KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ»NİN YAYGINLAŞTIRILMASINDAN GEÇER. Naciye VAN Yüksek Kimya Muhendısi madan yetlşme olanağı sağlamış ve sağlıkta sorumluluk yüklemiştır Ne yazık kı bugün sağlık hizmetlerlmn yeterli sunulamayışı hep hekım noksanlığına ve dağılımınaakı uygunsuzluğa bağtanmaktadır Ve ulusumu zun sağlıklı kuşaklar yetlştırmesınde kımyagerlerın, kımya muhendıslerının, blyologların eczacıların psıkologların temel katkılan görmezden gelınmeğe calışılmaktadır «Günde 200 eczacının Iş ıçln Sağlık Ba kanlığı'na baş vurmasıı Sağlık Bakanlığı ndakı eczacıların ye terlı bir hızmet verdlklerlnı hıc bir şekılde gostermeı Saydığım Tiesleklerın toplum sağlığı araştırmalarında, klınıklerde ve uretlmde yerini alarak gercek hızmet vermelerinın sağlan ması zamanı gecmektedir Türk ulusunun sağlığının nabzı Refık Saydam Merkez Hıfzısıhha Enstitusü'nde atmalıdır Hıfzısıhha Enstltusu koruyucu sağlık hlzmetlerl aroştırma kurumudur ve burada ancak, gerçek araştırmacılar calışabı llr. Hlc bir toplumda araştırma cılar koloylıkla yetışmezler Sabır Işıdlr, bılgi işidır, yatırım işıdir, yetenek işıdir Boyle bır kurumda calışacak kışlnın oncelıkle sohadakı sağfık sorünkırını ıllklerıne kadar yaşaması gereklr Saha oeneyimıorınden sonra basamak basomak llerliyebılmelidır Araştırmacı olduktan sonra da bulgularını ozgürce savunabılmesl gerekır. Gecen dönemlerde olduğu gibı oradan oraya surülmek korkusu araştırmacı olacaklarm beyınlerıne bır kılıt gıbı asılıp kalmıştır Uygulamalı veya uy gulamalardan araştırma yapan lar mutlaka cıkar cevrelerıne ters düşecek bulgular elde edeceklerdır Bebek sağlığına zarar veren bır mama, kanser yapan bir katkı maddesi, yan elkılerl olan bır llac gıbı Buğday tohumkırına uygulanan cıvalı ılacarin yağmur sularıy Topluma hakca bır sağlık hlzmetl verllmesl her şeyden once koruyucu sağlık hizmetlerınln yaygınlaştırılmasından geçer Koruyucu sağlık hızmetlerinln yerleştlrllme8inın en ucuz ve en kolıcı bır yöntem olduğunun tartışmaları cok ge rılerde kalmıştır Bugünü dun den gorebilen değerlı ınsan ve Atatürk'un Sağlık Bakanı ve Başbakanı Dr Refik Saydam, koruyucu sağlık hi2.metlerının temelıni Cumhurıyetle beraber atmıştır Daha once yoyınlanmış yazılarımda do belırttığım gıbl Dr Refık Saydam, koruyucu sağlık hlzmetlerlnde beyin gucunün geliştırılmesıne son derece önem vermiştlr Ve sağlık hızmetının bır meslekler işbırlığl Ile olabıleceğlne ınandığından koruyucu sağlık hızmetlerinı araştıracak, alınacak onlemlere ışık tutacak Hıfzısıhha Enstıtusünü kurarken ceşıtli meslek dallarından doçent ler, profesorler getırtmlştır. Bır kımyagerl bır doktordan ayır \a toşınıp günlük zorunlu besin tuza karışması ve bunun ağır ağır akıl hasialıgı yapmasının bulunması glbi Işte bunları araştıran biyologlara, kım ya mühendislerlne eczacılara vb calışma araştırma olanağı ve guvencesl verllmesl gereklr Bu araştırmacıların atanması, yer değlştlrmesl memleket cıkarlarına uyumlu, güvenlllr olmalıdır Ve bu araştırmacılar yurdun dört bir bucağında ter akıtmadan yıne gecen dönemlerde ol duğu gıbl torpılle sıyasl baskılarla rorlamalarla bu kuruma girememelidır Halk Sağlığı La boratuvarlarında hızmet veren k myagerler kımya mühendıslerl bıvologlar ve hostanelerde hızmet veren eczacılar basıt bırer analızci veya ılac veren kişıler olmaktan oteye oec mek 'Cin zorlanmalıdırlar Bu mesleklere de zorunlu hızmet konulmalı, acılacak sınavlarda kazanonlar veya akılcı ölcütlere gore Hıfzısıhha Enstitüsu'ne girebilmelidir Sayısal cokluğun bır şey Ifade etmedığı bugün bu Enstltünün hız metl cescretle analfz edlldıği zoman kolaylıkla ortaya cıkacaktır Orası büyuk bır Kurum olarak kurulmuştur Ve öyle yürütülmesı gerekir Arac gerec ve yeterli beyın gücü vardır lcınde b>r süre calışmakla övünduğüm bu kurumun araştırmalarını gecerlı yabancı yayınlarda görmek toplum sağ Itğında beklenen yerınl almasını ıstemek sağlığin tüm yükünun taşıyamayacağı bıcımde hekımlere yüklenmesımn önlenmeslne calışmak hepımızın gorevi ve hakkıdır Yoksa tek başına bırakılmıs hekım yıne günde 50 100 hasta muayene etmek zorunda kalacak, bu da hekımln verimslz olmasına neden olacaktır Zorunlu hızmet yıne de soruna bir cozüm getlrmemış olacaktır. Eve geldım, Server Tanıllı'nın «Devlet ve Demokrasi» adlı kıtabını actım Konuyu deşmek içın ılgılı bölumlerdekı bazı sayfaları karıştırmaya başladım: « Nedlr düşünce suçu?» Hem soruyor hem yanıtlıyor Tanllll < B:r ıdeoloııyi, ya da herhangı bır duşünceyl savunup yaymanın, baskalanna aşılamaya çalışmanın suc soyılması Ama şu, ya da bu duşünceyl suç sayarsak, duşüncenin ozüne karışmış olmuyor muyuz'. O zaman nerede kaidı duşunce ozgurlüğu 7 Demokraside 'düşüncelere sınır konamaz» tLlberal ldeolo|l ve onun bır yuzu olan ssyasal lıberalizm, Batj demokraslsinın egemen ideolojısıdır Batı demokrasısının başta gelen ozellığı, toplumda değısik dusüncelerın varlığını ve yaşama hakkını tanımasıdır Batı demokrasisıne çogulcu demokrası denmesı de bundan ilerı gelıyor. Coğulculuk siyasal lıberalizmln özüdür Buna göre hlçbir duşüncenin ayncalığı yoktur Her düşunce özgurdur, ozgurc» acıklanır, ozgurce orgutlenır» Soru « Demokraside düşüncelere sınır konamazı dlyorsun cAncak demokrasi, kendınl korumayacak demek mıdir bu'» Yanıt t Hayır Her re|lm gibl demokratik re|imin varlığına yoneltllmlş tehlikeler korsısında kendıni koruma hakkı vardır Devlete karşı şıddet yoluyla işlenmış suçlar, sabota|lar, sılahlı catısmalar, vb Bunlar maddi olaylardır, sucttr, cezalandırırlar Ancak o maddi olayların esınlendlğı duşunce'er yasaklanamaz ve cezalandırılamaz Aksı takdırde dusunce sucu yoratılmış olur ömeğin anarşist eylemler kovusturulur Ama onarşizm kl cok onemll bir dusunce akımıdır üzerlne yazılar ve eserler kovuşturulamaz, g derek yasaklanamaz ve cezalandırılamaz » Kım soyluyor bunları' 1978 yıhndc evlne gıderken arkadan kurşunlanan ve o gunden berl belinden aşağısı tutmayan bır bıllm adamı, her sabah yatağından kalkıp tekerlekli sandalyesine gecmek ıcin uc saat dogayla savaşan bır ınsan yaşamımn en verımlı çagında sevdaların en guzellennı yaşayacakken bedenının yarısını elinden yıtıren bır aydın Ve bu ınsan dıyor kı Beni kurşunlayan kışıyle taşıdığı fıklr özdeştlrılemez Terö" eylemını kovuşturun, cınayet gırışimırri cezalandırın, ama duşünceyı ozgur bırakın Cunkü düşunceler cezalandırılamaz, hapsedılemez, yasaklanamaz. Terörun acısım yüregınde heroün Yaşayan trir>bl* lım adamının sesidır bu . O sese kulak verelım cunkü boylesıne bir hoşgöru boylesıne ınsanca bır yaklaşım, boylesıne bır erdem cok az kişide ve cok az cagda gorulmuştür Server Tanıllı'nın sımsıcak yureğınden yansıyan sağduyu hepımlzı sardığ gun, yaşadıgımız uikede barışın tomurcukları açılbcaktır. • • (Cumhuriyet 5OYLÖPCE 6 KASIM 1931 sederken bunlann en mü hlminin haklkatlerl çıplak gormek ve lazım olan ted bırleri vaktinde cesaretle alarak tereddUtsüz tatblk etmsk oldugunu anlattık tan sonra bu banksnın Inkılabımıza Gazı'nin karaktertnden geldığıni sdyledıler Basvekıl Hazretlen dabi li ve harıci sıyasete de temas ederek hanci slyasette Turkıye Cumhunyetı'nın sulh, emnıyet ve hak ka nayet esaslan uzennde uyandırdıgı karşılıklı ltlmadın ehemmıvetınden ve son seyahatlenndeki izlenımlerinden bahsettiler Basvekıl Hazreüen bun dan sonra rfahtn sıyasete geçerek bunun emnıyet ve huzur esaslanna dayandığını izah ettiler, adaletin dahilı sıyasettekl büyük mevkiine Işaret buyurdu lar ve mezunlara vazifele rinin ehemmıyetı hakkında çok kıymetlı sözler söylediler. ILAN KADIKOY IKINCİ SULH HUKUK HAKİMLİĞİNDEN 1980/72 D Tutma istanbul, Beşıktaş, Süleymanıye, Cılt 43 sayfa 48, kutuk 9 da nüfusa kayıtlı olup, Kadıkoy, Moda Yaver Bey Sok Denlz Ap No 12 D Vde ıkamet etmekteyken 184 1980 tanhinde vefat eden Alı Fuat Nurar terekesı tutulan def ter mücıbmce aynen varis lerl Ayşe Nevin Aktaş, Ner mln Nurar, Fatma Feza Nu rar ve Hacer Tülın Hayırsever'e talep ve kabullerı vechlyle teslımıne 4 61981 tanh 1980/72 6 sas ve 1981 /83 sayılı kararla teslımıne karar verıldiğınden, alacaklılar ve ucüncü şahıslarin Ittılalarını temınen \\an olunur (Basın. 8925) 8913 Ankara Hukuk Fakultesi dıploma toreni Ankara 5 (Hususı) Bugun Ankara Hukuk Fa kulteslnin dlploma venne merasımı yapılmış, merasımde Basvekıl îsmet Pa şa Hazretlen mezunlann dlplomalannı blzzat da gıtmışlardır Cemü Beyln nutkundan sonra kursuye gelen Ismet Paşa Hazretlerı, fakültenin ehemmiyetmden ve muvaöakıyetinden, me zunların hayatta karşüaşa caklan muşkullen nasıl çbzeceklennden, ınkılapta hukuka mıllı mucadelenın başından ben ne buyuk ehemmıyet venldığınden ve. bujuk Gazı'nin hukuk mezunlarını yetlşmış gor mekten, vazıfelenni ne su rette yenne getıreceklenne, Cumhunyet'e ne şekılde hızmet eyleyeceklenne daır verdlklen temı nattan nasıl ferahlık duya caklarından bahısle, bil hassa illm, tecrube ve ka rakter uzennde durdular TUrk inküabının beUı başlı hankalanndan bah MENKUL DEĞERLER, TURIZM YATIRIMLARI İNŞAAT.SANAVİ ve TICARET AŞ. Tel. 174648176447 ENERJİ DAR BOGAZINDA ÜLKEMİZİN TEK ÇÖZÜMÜ KÖ/MÜR'DÜR. Bu Gerçekten Hareketle: SANAYICİMIZIN HALKIMIZIN . . . DEVLETIMIZIN Hizmetindeyiz. DUYURU Türkıye Zıraatçüar Derneğı mn Olalanustu Kongresı 5 12 1981 günü saat: 1100'de Yenımahalle 5 Duraktakı Alemdar Düğün Salonunda aşağıdakı şundem gereğlnce yapüacaktır Üyelenmize duyurulur. YAZARINA ÖDUL KAZANDIRAN ROMAN Güneşi Görüyorum UNLU GURCU YAZARI Su.kül ve kükürt oranı son derece düşük."Saf Kömur,,oranı çok yüksek ve Hidrojen oranı isteniten düzeyde "650Ü 7000,.kcal> kg Maden Kömürü üretim maJiyetine üç büyük ilimizde satişasunulmuştur. KERKEZ; ANKARA Baymdır Sok.Yakamoz İş Hanı J4/12 , Tel: 174648176447 YETKİÜ «NEtTERKİLCİMJZ: MASUYA A.Ş. Sezerrter Sok.{ÖoföJ 9/26 IMağâzai 9/1 S»hhjye Ankara Tel:29 5 2 7 3 2 9 7 7 78 İZMİR : Cumhuriyet Bu*varı Kazım Öirik Cad.Yeni Han Te|: 149907 147842 Cumhuriyel ü«lılbl: Cumtıunyet Matbaacuu ve Gazetecılık T A Ş adına NAlMR ^AlJl Genel Yayın Müdüru HASAN CEMA1 Müessese Müdüru „ EMINE USAKLIOIL yazı îşleri Müdürll . UK*t (»ÖNENStN Basan re Yayan : Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecl ıik TAŞ Cağaloğlu Türkocaeı Cad 3941 Posta Kutusu : 246 tSTANBUL Tel • 20 97 03 BÜROLAR: • ANKARA : Konur Sokak 24/4 YENIŞEHÎR Tel 17 58 25 17 58 h6 îdare 18 33 35 • tZMÎR: Halıt Ziya Bulvan No 6a Kat • S Tel 25 47 m 13 12 30 • AD^NA Atartlrk Caddesı rurk Ha\a Kurumu ts Hani Kat 2 No 13 Tel 14 > 5 19 731 >0 TAK V İ M 6 K4SIM 1981 tmsak Gflnes öfle tkındi Tateı 5 51 7.35 12 57 15 41 18 00 19 32 YÖNETIM KURULU GUNDEM: 1 Açılış, 2 Divan Kurulunun oluşturulması, 3 Ulu Önder Ataturk ıçın saygı duruşu ve Anıtkabır'ın zıvareti, i Merkez Yurutme Kurulu ve üyelermden bırının konuşması, 5 Konukların konuşması, 6 Yönetım ve Denetleme Kurullan raporlarmın okun •nası, 7 Raporlann göruşulTiesı ve kurulların aklanması, i Taşınır ve taşınmaz mallann satışı yeya devrl 9 Demek organlannın seçtml, 10 Dılek ve temennıler, 11 Kapanış.. NODAR DÜMBADZE IURKÇESI Mehcura KARAÖREN BURSApnl H«l Karşısi Uzunoğiu.îshaın K«t1 NÖ=31 Tel.Î9949 CAN YAY1NLARI Coğaloğlu, istanbul lSTANBUt:MtHrtCad. İnaö ^bimı 4/406 Aloâray Tei^2Sı79.8S ÜsBankası BitifiğlS Şişli Tol. 478344 Ankara Cod 40 Kat 2, Coğaloğlu Istanbuî Doğıtım ÖZGUR KITAP DAĞITIMTel.: 26 25 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle