25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 10 6 KASIM 1981 TÖBDER savunması (2) YÖK'ün geçici maddelerini açıklıyoruz Yalçınkaya: TOB DE yasadışı paravan bir örgüt değildir ANKARA, (Cumhuriyet Büro•u) 57 sanığın yargılandığı TÖBDER davasında arkadaşla rı adına savunma yapan eskı gene! başkan yardımcılarındon Süleyman Yaşar 43 sayfa tutan yazılı savunmasında cTÖBDER davası yıllardır sür dürülen öğretmen mücadelesinln ne ilk davasıdır, ne de son» dedi. Davanın TÖBDER'e düşman olanlarin yalan ve iftiraları sonucu acıldığını bildiren Süleyman Yaşar, savunmosında TÖBDER'in bir' tparavan örgüt» olduğu savını reddederek fdemokratik öğretmen horeketinin mirascısı olmanın onurunu taşıdıkiarını» bildirdi. Yaşar yazılı savunmasının gı rış bölumünde «Neden TÖBDER niçin yargılanıyor?...» sorularını sormakta, ve «Neden TÖS davası?... TÖS neden yar gılandı, sorularına verilecek cevabı da içinde taşır..» dedi. «Bugün öğretmen haklarını kazanma mücadelesinin vardığı durak, içinde bulunduğu olumsuz koşullara rağmen dün den daha geri değildir» dıyen Yoşar, «TÖBDER'in sürekli he def gösterilmesi sonucunda yü zü aşkın arkadaşlarının öldü rüldüğünü, evlerinln, okulların, demek binalannın bombalandı ğı ve yüzlercesinin sakat kaldı ğını» belırttı. Yönetim Kurulları lağvediliyor YÖK kanunu yarın Resmi Gazete'de yayınlanıyor Işık KANSU ilk ikinci, dördüncü ve altıncı yıl sonunda ad çekme suretiy le belirlenir. a) Yüksek öğretim Kurulu üyelerinin yenilenme usulü: • Devlet Başkanı tarafından seçilenlerin dörtte biri. • Bakanlar Kurulu ile Milli Eğitim Bakanlığınca seçilenle rin dörtte biri, • Üniversitelerarası Kurulca seçilenlerin dörtte biri arasından her grup içinde ayrı ayn ad çekme suretiyle yapılır. b) Yüksek Öğretim Denetle me Kurulu üyelerinin yenilenme usulü: • Yüksek öğretim Kurulun ca önerilen 5 profesör ile Mil li Eğitim Bakanlığınca seçilen lerin üçte biri, • Yargıtay, Danıştay ve Sayıştayca gösterilerek Yüksek Öğretim Kurulunca seçilenlerin üçte biri, arasmdan her grup içinde ayn ayrı ad çekme su retiyle yapılır. Geçici Madde 5 Bu kanunun öngördijgü yönetmelikler ile kanunun hükümlerine uymayan mevcut tüzük ve yönet melikler, kanunun yayunı tari hinden başlayarak 9 ay içinde yeniden düzenlenip yürürlüğe konur. Bu düzenleme sonuçla nıncaya kadar mevcut tüzük ve yönetmeliklerin bu kanuna aykın olmayan hükümlerinin uy gulanmasına devam edilir. Ancak sınıf ve ders geçmeyle ilgi li yürürlükteki sınav ve değer lendirme mevzuatı 19811982 eğitim öğretim yılı sonuna kadar uygulanır. Geçici Madde 6 Bu kanunun yürürlüğe girdigi tarihten önce Üniversiteler ve Akademi ler Kanunlarına göre değişik kurumlarda kazanümış olan doktora tıpta uzmanlık, doçent lilc, ve Profesörlük ünvanlan eşdeğer oiarak devam eder. Geçici Madde 7 Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Yüksek öğretim Kurulu tarafından yeni kadrolar tesbit edilinceye kadar YÖK'ün izni olmadıkça mevcut boş kadrola ra atama vapüamaz. Geçici Madde 8 Bu kanunun yayımı tarihine kadar es ki mevzuat hükümlerine göre doçentlik ve profesörlük ünva nını almak üzere başvurrmış ve başvurusu kabul edilmiş olan lar üe 30 haziran 1982 tarihine kadar önceki mevzuata göre doçentlik ve profesörlük için öngörülen çalışma süresini ta mamlayacaklann başvurmaları ve başvurularının kabulü halinde kadroya atama dışındaki işlemleri önceki mevzuata gö re yürütülür. Kendi kanunlan çıkarılınca ya kadar Türk Silahlı Kuvvet leri ve emniyet teşkilatına bağ h Yüksek Öğretim KumUann da doçentlik ve profesörlük ün vanlarının verilmesinde yukan daki esaslar uygulanır. Geçici Madde 9 Bu kanunun yayımından önce doktora veya tıpta uzmanlık ünvanı al larak doktora veya tıpta uzman hk ögrenimi için çalışmalarda bulunanlar bu kadrolarda bir yıl süreyle bu kanun hükümlerine göre araştırma görevlisi oiarak çalıştınlabilirler. Bunla rın bu kadrolara yeniden atan maları her yıl ilgili yönetim kurullarınca karara bağlanır. Geçici Madde 11 Bu kanu nun yayımı tarihinde bu kanun kapsamına alınan Yüksek Ögre tim Kurumlarında ve üst kuruluşlannda görevll öğretim elemanı ile yönetim personeli aym görevleri yürüttükleri taktirde almakta olduklan aylık ve ücretlerini almaya devam eder ler. Bu personelden baglı olduk lan kurumun adı veya statüsü defişenler ile kaldınlanlar yeni kadrolar belirlenip atamalar yapılıncaya kadar eski kurumlannın kadro aylıklanm almaya devam ederler. Geçici Madde 12 Bu kanun yürürlüğe girdikten sonra kadro kanunlan çıkıncaya kadar yardımcı doçentlige seçilenler asistan veya öğretim yardımcısı kadrolanna atanabilirler. Geçici Madde 13 Bu kftnun yürürlüğe girdiği tarihte Yüksek Öğretim Kurumlannda kayıth bulunan öğrencilerden bu kanunun 44. maddesinde öngörülen süreleri tamamlamış veya asmış olarüann Yüksek öğretim KuTumlanyla ilişkileri kesilmez. Ancak bu gibi öğren ciler bundan sonrakl eğitim öğretim sürelerindfi her eğitim öğTetim yılında başanlı olmak mecburiyetindedirler. Aksl hal de öğretmı kurumlanyla ilişikleri kesüebilir. Geçid Madde 14 Yüksek öğretim Personel Kanunu çıka nlıncaya kadar 1765 sayıll Üniversite Personel Kanunu kausamına giren yüksek öğretün kurumlanyla ilgili diğer kanun ların personel ve özlük haklarına ilişkin, bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Geçici Madde 15 Bu kanunun yayınlandığı tarihte doktora veya tıpta uzmanlık yetkisine sahip olupta bu kanun kapsammdaki Yüksek öğretim Kurumlannda kadrolu oiarak; a) Asistan ünvanı ile çalısanlann bir yıl zarfında bu kanun hükümlerine uygun olmak toydıyla yardımcı doçentlige başvurmalan sağlanarak yükseltilmeleri ve atanmalan yapılır. Ve bulunduklan kurumlanyla ilişikleri kesilir. Bu süre içmde yardımcı doçent olrr.ayanlann üniversite üe ilişikleri kesilir. b) Asistan dışında başka bir ünvan üe öğretim yardımcısı olarak çalışanlardan ya bu ünvanlannm gereği görevlerini sürdürmeleri veya yukandaki (a) fıkrası esaslanna göre bir yıl içinde yardımcı doçentlik için başvurmalan istenir. Bunlardan öğretim yardımcısı oiarak göreve devam etmek isteyenlerin sayısı bu statüdeki kadrolan aşarsa .ilgili yönetim kurulunun yapacağı tetkik sonucuna göre fazla olanlann kurumlanyla ilişikleri kesilir. Geçid Madde 16 ODTÜ Ue Boğaziçi Ünfrersitesi'nde halen çahsmakta olan ögretün eJemanlanna bu kanuna göre lntibaklan yapılıncaya kadar eski statülerine göre ödeme yapılrna sma devam olunur. Yapüacak tntibak sonucunda bu öSrettm elemanlannm girebitecekleri de rece ve kademelerde alacaklsn ayhk tutan ile her türlü tazmlnat ve yan ödemeler toolarrn mevcut statülerine göre aldıkla n ücretten az olduğu taktirde aradaki fark kadroya bakılmak sızm bu kanunun yürürlüŞe girdi« tarihten itibaren 1981 1982 eğitim ögretim yılı sonuna kadar tazminat şeklinde Bdenir. Gecid Madde 18 Bu kanun yürürlüğe girdiği tarihte ODTÜ'de yardımcı profesör ünvanıyla öğretim görevi yapmakta olanlar bu kanundaM şartlan haiz iseler yardımcı doçent aayılırlar. Geçid Madde 18 Bu kanun vürtiritige pirdiği tarihte BoSaz ioi Üniversitesi ile ODTÜ'de 657 sayüı kanun hüküm'erine tabi olmadan çalışan ögretim elemanlan dışında kalan oerso neün. 657 sayılı devîet memurlan kanunu hükümlerine göre intibaklanm yapmak tizere üniversite rektörlerince bir ay için de bir intibak komisyonu kurulur. Bu komisyon ilçili personel in dunımlanm inceleverek komisyonun ktrruluş tarfhînden itibsren ttc ay içinde Universite rektörlügüne tfneride bulınrar. tntibaklan 198182 ögretimeSİtim yılı sonuna kadar yapıhr. Bu personel 198182 e£itim«$retim yılı sonuna kadar mercut statülerine eöre ücret «1mava devam ederler. Geçid Mttdde • 19 üvelerinin emeklilik y*$ haddl 1982 vılı için 70, 1983 yılı için 69. 1984 yıh idn B8 raşını dol du^dııklan tarihtir. Geçid Madde 20 30 Hariran 1982 tarihine kadar eski mevzuata göre doçent olup d» bu kanun hükümlerine göre Profesörlüge yükselecekler bu kanunun doçentler için öngördüğü merkezi sistemle yapüan yabancı dil sınavıru başarmak zonmdadırlar. Geçici Madde 21 Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibareu bir yü içinde üniversite oğretim üyelerinin dai mi veya kısmi statüde görev yapmalan konusunda tercihleri ni yapmalan istenir. Tercihleri ni belirtilenterin atamalanbu kanun hükümlerine göre yapı lır. Geçici Madde 22 TC Emek li Sandığı Kanununa göre emeklilik aylığı bağlanmış olup da bu kanunda beiirtüen unıver sitelerde sözleşme ile çalışmak ta olan öğretim elemanlan ile diğer idari personel 198182 eğitımöğretim yılı sonuna kadar sahip olduklan statü için de hizmetlerine devam edebilir ler. Bu tarihten sonra genel hü kümlere tabi oluılar. Geçici Madde 23 Bu kanunun yayımı tarihinde yürürlük te buiunan döner sermaye yö netmelikieri ile ODTÜ uyguta malı araştırmalar yönetmeliği nin uygulanmasına bu kanun esaslanna göre yüksek öğretim kurulunca çıkanlacak döner sermaye yönetmeliği yürürlüğe girinceye kadar devam olunur. Geçici Madde 24 ODTÜ'de 1981 mali yılı bütçe uygulama sma bu kanun gereklerine göre 1982 mali yılı başına kadar devam edilir. Geçici iMadde 25 «Üniver sitelerarası Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi»nin yöneti mi bu kanun yürürlüğe girdiği tarihte Milli Eğitim Bakanlığı na YÖK'ün kurulmasını mütea kip yönetüni ile taşınır ve taşuımaz mallan, her türlü hak ve yükümlülükleri, personeli ve kadrosuyla birlikte YÖK'e devredilir ve bağlanu. Geçici Madde 26 Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte mevcut olan Akademi, Fakülte, Enstitüsü ve Yüksek Okullan durumlan, bu kanuna göre YÖK'ün kurulmasını müteakip bu kurulca incelenerek bun ların üniversiteye dönüstürül meleri veya üniversitelere veya . bakanlıklara bağlanmalan üni versitelerin içerisinde fakülte, enstitüsü veya yüksek okul ha linde teşekkül ettirilmeleri, ve ya ka!dın!malan hususlan tes bit edilerek gerekli yasal düzenlemeler yapılmak üzere bu kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay içerisinde Milli Eğitim Bakanlığına sunu lur. Bu kuruluşlann 19821983 eğitimöğretim yılmda yeni hü viyetleri ile egitimöğretime başlamalan için Eerekli önlem ler vümır.» YlL;sek ÖğTetim Kurumu yasasının yaıtn büyük bir olasılık la Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmesi beklenir. ankara.. anka.. Müşerref HEKİMOĞLU Bekleyiş... Profesör Türkân Akyol'u ictenlikle kutlarım. Ankara Üiiversitesi'nin ilk kadın Rektörü, Atatürk'ün kurduğu bilim çatısının altında. büyük kurtancının evrensel boyutlarına yaraşır düzeyde bir toplantı düzenledi. Dünyanın her yanından gelen bilim adamlcrı ve de Türkler cok değerli bildiriler ve tartışmalorla Atatürk'ü yeteri kadar tanımayonlara ya da diledikleri gibi yorumlayanlara güzel bir ışık tuttular. Bu toplantı başkent Ankara'da yapıldı omo ne yazık sınırlı bir kalabalık izledi. Keşke TV'den tüm ülkeye yaymlanabilseydi. İzleyenler çok ycrarlanır. gecen kuşoklar aydınlanır, şimdiye kadar Atatürk adına yapılan yanlışlar da saptanabilirdi.. Elbet bu olayın < a eieştiriye açık yanları var, ilk gün uyguia3 nan yöntemde, ilk oturum başkanı Protesör Enver Ziya Karal'ın uygulamalarında kimi terslikler olmasaydı, diye duşunebilir insan, ancak toplantınm genel cizgisi bu eleştirileri geride bırakıyor. Çünkü içeriği çok anlamlı bir toplantı bu. Atatürk'ün evrensel kişiliği konuşulurken. Türk bilim adamlarının evrensel çiıgisini de saptadı yabancılar. Bu konuşmalar 1920'lerden 1980'lere en gerçekçi uzantıydı.... Bu toplantınm başladığı gün Izmir'de de iktisat Kongresi vardı biliyorsunuz. Devlet Başkanı Orgenerai Evren ve Konsey üyeleri acılışta bulunmadılar. Keşke bulunsalardı. Yalnız bilimsel bildiri ve tartışmaları değil, oturumları izleyen yemek ve kokteyllerdeki söyleşileri de duyabilseydiler. Bilim adamlarımızın konuşmaları beni çok düşundürdü. önce bir bekleyiş Içindeler. Uzun süredir gündemde bulunan yosanın açıklanmasını bekliyorlar. Yasanın gecikmesi, kimi maddelerinin son anda değişikliğe uğraması olumlu yorumlara yol açıyor. Yanlışların, önyargıların duzelebileceğini umut edıyorlor. Bu yazıyı hazırlarken yasa açıklanmış değil henüz. Bakalım umutlar gercekleşecek mi? Profesör ya da docent dostlarla konuşurken gecmiş yıllorı yaşadım yeniden. Meclis kürsüsünde yapılan tartışmalar, siyasal nedenlerle Anadolu illerinde acılan üniversiteler, akademilerle ilgili onerıler ve de tartışmalar cınladı kulağımdo. ÜniverSlteyi dört duvordon oluşan bir bina gibi düşünenlen, kürsüsünü, kadrosunu, çevresini düşünmeden siyasal yatırımlara girişenlerl anımsadım. Ama başka şeyler de anımsadım. Kimi bilim adamlarının siyGSaı ruzgârlara karşı hiç direnmediğinl, hatta o rüzgârlar önünde bir yaprak niteliğine dönüşebildiklerini... Kac kez sorduk bilimsel dostlorımııa. Siz nerdesiniz, özerklik nerde, neden bu luskunluk ve duyarsızlık... Başkentin göbeğlndekl üniversitelirimizin bile uzakta bir görüntüsü vardı. Soruyorlar şimdi... Bir kaç çiçek Için bahçe kurutulur mu? Tüm çlçekleri soldurmak neden, tersine bohçeyi koruyarak çlcekleri geliştirmek gerekmez mi? Haklı, geçerll bir soru elbet. genelleme yapmak başlangıcda kolav ama güc sonuclar veriyor giderek. Kimileri de dostun gülüyle yureği dikenlenmiş gibi.. Bir üniversite üyesi, Boğaz'ın bir yakosından ötekl yakasına iradelerlyle gitmezler bunlor, şlmdi Doğu'ya gidecekler, diye konuşursa başka konuşmaları doğal karşılamak gerekir, diyorlar. O konuşmanın da bir yorumu yapılmalı bence, kimdir bunlan söyliyen. gerekçesi ne. kişisel nedenleri ml var yoksa? Acı ama gerçek, böyle büyük boyutlu olaylarda bile kişisel nedenler,. cüce ölçekler etken olur kimi zoman. Az yaşamadık örneklerini... Kimileri de soruyor: Üniversite biiim yapar, Doğu'ya hizmet götürmenin başka yolları yok mu? Ülkemizın geri kalmış bölgelerinl de biiimin ışığıyla aydınlatmak gerekir elbet. Ancak o bölgelerin gereksinmelerini de gözönünde bulundurmalı. Boş bir üniversite bincsı yerıne bölgenin ekonomisini geliştirecek, üretimi crtıracak teknık ve tarımsal okullara öncelık vermek daha tutarlı değil mi acaba? Ayrıca boş kürsüleri bir anda doldurmcya yasalar da yetmeyebilir kimi zaman. Bence üniversite özerkliğini de iyi anlamak gerekiyor. Bilim özgürlüğu ve özerkliğin özunde. Dış baskılara bağlı olmadan bilim yapabılme ozgürlüğü. Rektör seçimi kücük bir ayrıntı kalır bu konuda. Nedense birden 27 Mayıs dönemini anımsadım, 147'ler olayını bir gece yansı telefon caldı, telin ucundan bir dost acıyla seslendi. Senin 27 Mayısçılar n e yaptı bak... Baktım ve şaşırdım, çünkü olaylar çok karıştı. Doğrulan, yanlışkjrı ayırmak olanağı kalmadı, Içerdekiler bir tür, dışardakiler bir tür savcşa başladılar. Neler duydu bu kulaklarımız, sonunda üniversite çok yıprandı. Hâlâ düşünürüm, özeleştiriden gerekli reformları gerçekleştirmekten yoksun kuruluşlar için belli sonuçlara varmak kaçınılmaz oluyor. 147'ler olayının özünde üniversite reformu vardı ama olay öyle gelişmedi, çünkü o olayı geliştirenler kücüK hesaplarıyla saptıroılor. Bilimsel vetenekleri belli kişilerle yeteneksiz kişiler bir listede yanyana geliverdi. Bilimsel bir kuruluşa duygusal bir yaklaşım her zaman böyle yanlışlaVa yol açabilir. Bir şey daha var, her dönemde belli kişiler, belli çevreler yönetimdekilere yaklcşıyor. Konuşuyor, onlan etkilemek için var güçierıyle çalışıyorlar. Kuşkusuz başarıya da ulaşıyorlar. Ama bir de konuşmayanlar var, ya da konuşrrak istedikleri zaman kapılan kapalı bulan, neredeyse bir duvarla karşılaçanlar. Her döremde duvarcılara da rastlanır iülkemiîde. Ustalıklarına diyecek yok, ama duvarlan aşmak zorundayız. Yöneticiler danışmanlar kadrosunu genişletirse en usto duvarcılar da başarısız olur bence. Dönelim yıne Türkân Akyol'un toplantılorına. Ankara Üniversites! Rektöru son günlerde cok neşeli değil, ama Atatürk için düzenlenen toplantılar boyunca gözleri parlıyordu. Prof. Akyol'un Rektörluk döneminde açılan Rektörlük de boşarılı bir olay bence. Herşeyden önce saptancn tarihten üc ay önce bitmesi bir rekor. Salonlarında güzel bir fotoğraf sergisi ve de gülumseyerek susan profesörler, doçentler, asistanlar seyrettik. Sessiz bir orkestra görüntüsündeydiler. Bir bekleyiş Içinde. Yasayı bekliyorlar. Biz de bekliyoruz ve de Konsey'dekl son onarımların toplumun beklentileri doğrultusunda olmasını diüycruz. ANKARA MGK tarafından kabul edilen YÖK yasasının ge çici 1. maddesi yasaıun yayımı tarihinde görev başında bulunan Üniversitelerarası Kurul, Senato, Üniversite Yönetim Kurulu, Fakülte, Enstitüsü ve Yük sek Okul Kurulları ile Yönetim Kurullarının yasanın yürürlüğe girdiği tariljte lagvedüeceğini ve bu yasa hükümlerine göre yeniden kurulacaklarını öngörü yor. YÖK yasasının geçici maddele ri şöyle: Geçici Madde 1 Bu kanunun yayılı tarüıinde görevi ba şında bulunan Üniversitelerarası Kurul, Senato, Üniversite, Yönetim Kurulu, Pakülte, Ens titüsü ve Yüksek Okul Kurulla n ile Yönetim Kurullan bu ka nun yürürlüğe girdiği tarüıte lağvedilir ve bu kanun hüküm Geçmişte bugun yargılandık lerine göre yeniden kurulurlar. ları konuların hepsinden yarBu kamınun yürürlüğe girgılanarak beraat ettiklerini ve diği tarihte görev başında bubu nedenle kendilerine «illegal lunan Üniversite Rektörlerinin görevleri 31 temmuz 1982 günü kuruluş» denilemeyeceğini be Dekanlan Enstitülirten Süleyman Yaşar yazılı Fakülte sü ve Yüksek Okul Müdürleri savunmasında daha sonra şu ile bölüm bsşkanlannm görev görüşlere yer verdi: leri ise 31 ağustos 1983 günü «Mütalaaya göre TÖBDER sona erer. Bu tarihlerde göre 7 yıllık süre içerslnde yanl ve başlamak üzere bu kanun 1973 yılından bu yana yasa dı uyannca atamalar yapılır. Bun şı faaliyet yürütmüştür. Bu Id lardan bu tarihten önce görev dla şu anlama gelmez mi?... den alınan veya herhangi bir nedenle ayrüanlann yerine bu TÖBDER yedi yıl boyunca, kanun hükümlerine göre atadevletin ve kamuoyunun gözle malar yapüır. ri önünde yasadışı bir şekilde Geçici Madde 2 Yüksek Öğyayın çıkarmış, miting, yürü retim Kurulu bu kammun yüyüş yapmış, 200.000 üyeyi llle rürlüğe girdigi tarihten itibagal bir tarzda yönetmiş, dev ren 3 ay içinde kurulur. let ise bu faaliyetlerlnden ha Geçici Madde 3 Yüksek öğbersiz kalmış. Ya da bu faa retim Kurulunun Genel Sekre liyetlere göz yummuş.. terlik kadroları çalışma yeri ve O zaman devlet görevlni kö bütçesi sağlanıp ise başlaymca tüye mi kullanmış diye sor ya kadar sekreterlik hizmetleri için mevcut Üniversitelerarası mak gerekir. Ya da görevinl kurulun sekreteryası Yüksek mi unutmuş?... Bu nasıl dev Öğretim Kurulu Başkanı emri lettir ki tüm istihbarat örgütle ne verilir. rine rağmen savcının deyimiy Geçid Madde 4 Yüksek öğ le böylesine MarksistLeninist retim Kurulu üyelerlnden dört örgüt yedl yıl boyunca devletin te birinin, Yüksek öğretim De gözünün içine baka baka fa netleme Kurulu"nun üyelerinaliyet göstermiştir. Faaliyetleri den üçte birinin her iki yılda bir hangilerinin yenileneceğt adım adım izlenen TÖBDER'e acaba devlet ayrıcalık mı gös termiştir?... Mütalâa öyle bir mantıkla hazırlanmış kl, nerdeyse bizle ri kalu beladan beri sorumlu tutacak. 1971 yılından bu yana süre gelen TÖBDER'in he sabını bizden sormakta. 1965 yılında kurulan ve 1971 yılında münfesih olan TÖS'den de bizleri sorumlu tutmaktadır.. Bizimle ilgisi olmayan, bizim dönemimizde çıkarılmayan yayınlar, bizim dönemimizde yapılmayan mitlngler bize aitmiş gibi gösterilerek onlarin hesabı da bizden sorulmaktadır.. Biz bunların hesabını vermekten de çekinmeyiz.. Cünkü TÖS, ve TÖBDER ön cesiyle, sonrasıyla tamamen yasal çalışmalar yapmışlardır. Ancak, bir insanı sorumlu olmadığı bir çalışmayla suçlamak hukuksal oiarak ne derece gecerlidir? Hiç kuşkusuz mahkemeniz bu durumu da değerlendirecektir.. Esas hakkındaki mütalâada bizim eylemlerimiz değil, yorum ve kıyas yoluyla düşünce lerimiz yargılanmaktadır. Kaldı ki kafamızdaki düşüncelerin niteliğl de bilinmeden suçlanmaktayız. Yorum ve kıyas yoluyla, demokratik eylemlerimiz ve yayınlarımızdaki düşünceler suç gibi gösteriimektedir.. Oy sa, 20. yüzyılda insanları dü şüncelerinden ve demokratik eylemlerinden ötürü suçlamak, tarihin akışını tersine çevirmeğe çalışmaktır.» Süleyman Yaşar arkadaşlorı adına yaptığı savunmanın daha sonraki bölümlerinde «tüm demokratik öğretmen ha reketinin mirascısı olduklannıı belirterek özetle şöyle dedi: Sorgumuzda da değindiğimiz gibi biz. TÖS'ün, İlkSen' in, TÖDMF'nun (Türkiye öğretmen Dernekleri Millî Federasyonu) kısaca tüm Türkiyo Demokratik Öğretmen Harekei tinin mirascısı olmanın gururu nu taşıyoruz.» «... TÖS yöneticileri yargıla nırken af çıkmış ve davayı da kapsomına almış olduğu halde TÖS yöneticileri affı kabul et memiş ve davanın sonuçlandı rılmasını talep etmişlerdir. Da va sürmüş ve TÖS 1976'da be raat etmiştlr. Görülüyor kl, TÖBDER, ya sa dısı cporavan» bir örgüt de ğıl, köklü bir geleneğin, onurlu bir geçmişin mirascısı bir öğretmen örgütüdür..» ÜNİVERSİTE REKTÖRLERİNİN GÖREVLERİ 31 TEMMUZ 1982, FAKÜLTE DEKANLARI İLE YÜKSEK OKUL MÜDÜRLERİ VE BÖLÜM BAŞKANLARININ GÖREVLERİ İSE 31 AĞUSTOS 1982'DE SONA ERECEK. mıs olup doçentlik smavına girmek ve bu ünvanı almak amacıyla başvurmuş olanlardan bu işlemle ilgili yabancı dil sınavı tez kollokyum ve de neme dersi safhalanndan bir veya birkaçuu basaran fakat süresi içinde doçentlik ünvanı m almayanlar» geri kalan safha lannı tamamlayabilmeleri için bu kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl daha süre tanımr. Geçici Madde 10 Bu kanun yürürlüğe girdiği tarihte bu kanun kapsamına giren Yüksek öğretim Kurumlannın asistan kadrolarma atanmış o Üçünçü ordu bölgesinde 4 7 terörist ele geçirildi Haber Merked 3. Ordu ve Sıkıyönetün Komutanlığı sorumluluğundaki illerde son bir ay içerisindeki operasyonlarda yasadışı örgütlere mensup 47 teröristin yakalandığı açıklandı. 3. Ordu ve Erzincan, Sivas, Tokat, Gümüshane. Giresun, Trabzon, Rize, Ordu, Amasya, Samsun ve Çorum İlleri Sıluyönetim Komutanlığının açıklamasına göre, yakalananlann eylemleri ve ilgili olduklan ör gütler özetle şöyle: • TKP'mn yüksek düzey yö neticilerinden olan ve 1979'da EçBincan, Kars ve Tunceli'de 4 kisinin öldürülmesi, 3 güven lik görevlisinin yaralanması ve afis asma gibi çeşitli eylemleri gerçekleştiren Zeynel Demirci ile bu örgüte yataklık eden Cemal Arslan, Hüseyin Dikroe ve Ali Rıza Dikme yakalandı, kimlikleri tespit edilen 5 kişi de aranıyor. • TDKP'nin Sefaköy, Bakır köy, Halkalı bölgesinde öldürme, yaralama, soygun, silahla işyeri ve mesken tarama eylemlerinl gerçekleştiren Gani Başak ve Ahmet Efendioğlu (İstanbul, 1960) yakalanarak gözetim altına almdı. 0 THKPCnin patlayıcı mad de atmak, kurşunlama, örgüte üye ohna ve adam öldürme eylemlerini gerçekleştiren 29 • ELE GEÇİRİLEN MİLİTANLAR ARASINDA TKP, TDKP, THKP ca ile 17 ekım 1981 günü Giresun'da bir kamyon kasası için C, DEV YOL, TKP ML (TİKKO) ÜYELERİ DE VAR. • ÇORUM OLAYLARI İLE İLGİLİ OLARAK ŞUKRÜ BUTÜN VE de gizlenmiş oiarak 4 arkadaşı ile beraber yakalandı. ETHEM EKEN'İN DE GÖZALTINDA OLDUKLARI AÇIKLANDI. Açıklamsda, Sıkıyönetim böl • AYBASTI'DAKj «İSTANBULLU SEDAT» KOD ADLI MİLJTAN gesindeki arama ve operasyonCATIŞMADA ÖLÜ OLARAK ELEGEÇİRİLDİ. larda, çpgu araziye terkedilmiş oiarak veya toprağa göTKPML (TÎKKO) örgütü ü mülü oiarak ele geçirilen silaiı üyesmden Ismail Mat, Mehve mühimmat miktanda şöyyelerinden Ali Konulsok yamet Karaosman, Hayrullah Ke le bildirildi: 437 tabanca, lü kalandı. suç ortağı Rıza Kayriraoflu, Mehmet Ateş dahıl maitinaiı tabanca, 47 piyade tü kanı aranıyor. olmak üzere 27 kişi yakalanfeği, 6 bomba, 5.782 patlayıcı dı, 2 kişi de aranıyor. • Aybastı olaylarına katıl madde, 167 kapsül. A Bafra Lisesindeki Atamaktan aranan DevSol militürk amtınm kaidesini yontU KİŞİ VAKALANDI tanı Cemal Ismarcı, müsademak suretiyle DevGenç ve ADANA Hatay'ın Reyhanlı meyi müteakip teslim oldu. CHP ibarelerini yazmaktan Fa ilçesinde çeşitli tarihlerde mey«İstanbul'lu Sedat» kod adı ruk öztürk, Niyazi Karagöı, ile tamnan diğer militan ise dana gelen bombalama silahla Tayyar Hatipoflu ve Bilal Mur tarama ve yaralama, gasp ve müsademeye devam ettigi sıra tazaoğlu hakkında adli tankısilahlı soygun olaylarmın failda ölü oiarak güvenlik kuvvet kata başlandı. leri oldukları belirlenen sol bir lerince ele geçirildi. Militanlar • Espiye'de Kozköyü muh la beraber 2 sten, bir tabanörgüt üyesi 11 kişinin yakalantarmı öldüren 7 DevSol milidığı açıklandı. ca, 11 bin lira ele geçirildi. tanından bugune kadar yaka24 MİLİTAN YAKALANDI Ismarcı'yla işbirliği yapmaklanamayanlardan Cafer Karatan yakalanan PTT bakım mer İZMİR Güvenlik güçlerin bay ve Ahmet Çetin yakalanakezi teknisyeni Cemil Vural'ın operasyonlarmda yasadışı sol rak gözetim altına alındi. evinde 119 dinamıt lokumu, bir örgütün 24 militanı yakalan # Çorum olaylarında halka 150 metre saniyeli fitil bulundı. Emnıyetten yapılan açıkla silâh dağıtmak, güvenlik kuvdu. Aynca, Aybastı'nın Sanmada, bir tabanca ve 16 mervetlerine karşı halkı direnme yar köyündeki bir mağaradakı miyle yakalanan biri öğretye teşvikten aranan ve 12 eyaramada 5 stern, bir G3 piya men olan militanlann, 1977'de lül öncesi bir siyasi partinin de tüfeği, 2 tabanca, 2 battani kendi örgüt müitanlarından yönetici kadrolannda görevli ye, bol miktarda sol içerikli Tayfun Topoğullarım karşıt gö Sükrü Bütiin ve Ethem Eken yayın ele geçirildi rüşlü örgütle işbirliği yaptığı admdaki şahıslar yakalanarak için bogularak öldürüp kuyuya gözetim altına alındılar. • Giresun'da 2 kışınin öldü attıklan bildirildi. 0 Sivas İmam Hatıp Lisesi rülmesi ve kurşunlama suçlaSanıklann aynca Bsrgama'da ögretmeni Sami Cancı'yı 31 a rından aranan DevYol militaçeşitU eylemlerde bulunduklaralık 1979'da öldüren yasadışı ru Kahraman Kayay 2 tabann açıklandı. ANKARA HUKUK FAKÜLTESI ACILDI Sayıştay Başkanı protokolu protesto edip açılışı terketti ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Hukuk Fakültesi dün törenle yeni öğretim yılına başladı. Sayıştay Başkanı Cahit Eren, protokolu protesto amacıyla Hukuk Fakültesi'ndeki açılış törenini terket ti. Törende acış konuşmasını yapan Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Ali Naim inan, 12 Eylülden sonra sağlanan güven ortamındo bilimsel araştırma olanaklarının arttığını belirtti, «Yıllardan beri özleminl çektfğimiz huzur ve şukun lclnde öğretim v e araştırma yapma olanağına yeniden kavuşmuş bulunuyoruz. Bunun sonuçlarından biri oiarak öğrencilerin derslere devam oranlannda ve başarılannda büyük artı» oldu» dedi. Prof. İnan, 1925'de kurulan Ankara Hukuk Fakültesi'nden bugüne kadar 17.851 öğrenci mezun olduğunu belirtti, halen topkjm 3.294 öğrencinin öğretim gördüğünü bildirdi. Ankara Hukuk Fakültesinl gecen öğretim yılında birincilikle bitiren Mehmet Ayan, Anayasa Mahkemesi Başkan ı Şevket Müftügil'den ödülünü aldı. EREN, ACILIŞI TERKETTİ Sayıştay Başkanı Cahlt Eren. uygulanan protokolu protesto amacıyla, Anayasa Mahkemesi ve Ankara Hukuk Fakultesinln blrlikte düzenlediklerl «Atatürk va Hukuk» konulu çalışma ile Hukuk Fakültesi'nin 56. açılış yıldönümü törenini terketti. Soruna yıllardır cözüm getirilmediğini ve Ankora Hukuk Fakültesi'ndeki top lantıda daho da belirgin biCimde tçarpıklaştırıldığını» ifa de eden Eren, «Geleneksel Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay beraberiiğine tümüyle ters dü şen düzenleme karşısında top lantıyı üzülerek terketmek Ihtiyacını duydum» dedi. Başkan Eren, bu gereksinlmi daha önceki bircok törenlerd 0 de hissettiğinl, fakat o törenlerin amacı ve milli onlamı bakımından yanlış yorumlara rrrohal bırakmamok endişesiyle durumu kerhen kobullenir göründüklerini ve uygulamanın günlük yönlendlrmelerden kurtarılarak devlet protokoluna ait esasların bir an önce belirtilmesi gerektiğini sozlerine ekledi. BURSA ÜNİVERSİTESJ ACILDI BURSA Bursa Üniversitesi dün yeni öğretim yılma törenle başladı. Rektör Nihat Balkır, yeni kurulan Ziraat Fakültesi dahil altı fokülteyle yeni öğretim yılma girdiklerini bildirdi, öğrencilerden sapık ideolojilere. bölücü ve kışkırtıcı tahriklere kapılmamalarını istedi, «Sizlere en doğru yolu gösteren Atatürk ilkelerinden sapmayın, Atatürk meşalesi bu ülkeyl düzlüğ e çıkartacaktır» dedi. Bursa Üniversitesinde 2560 öğrenci eğitim görecek. ŞİLEDE 18 KÖY İLKOKULU KAPATILDI ŞİLE (Cumhuriyet) Istanbul"un bir ilçesl olan Şile'de 18 köy ilkokulu öğrenci azlığı nedeniyle kapatıldı. Kapatılan 18 köy ilkokulunda çörevli 22 öğretmenin ise, îstanbul'un Şişli, Eyüp, Sanyer ve Beyoglu Kaymakamlan emrlnde çalıştınlacaklan saptandj
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle