20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 10 27 KASIM 1981 AN A YASA YIHAZIRLA YACAK 15 ÜYEDEN 8İPROFESÖR ANKARA, (Cumhuriytt Büro»u) 1961 Anayosasını yürürlukten kaldıracak olan yenl Anayosayı hazırlamak uzere Damşma Meclısi nde kurulan 15 kışilık Anayasa Ko mi8yonunda 8 profesor, bır doçent. ıkl emekll korgeneral, bır Yargıtay üyesı, blr Anayasa Mahkemesi uyesl, bir musteşar yardımcısı ve blr de Işveren Sendıkaları Genel Sekreterl bulunuyor. 15 kışıden oluşan Anayasa Komısyonu, yenı Anayasonın taslağını hazırlayacak Anayasa taslağı, Danışma Meclisl'nde ve Mılll Güvenlık Konseyl'nde goruşülerek son şeklınl alacak. Anayasa daha sonra halkoyuna sunulacak. KİMLER HAZIRLAYACAK Yenl Anayasayı hazırlayacak Komlsyonun yonetıcilerl v« üyelennın kısa yaşam oykulerl şöyle: kumuzun Gelışmesl adlı kltabı ve 1961 Anayasası üzerlne makalelerl bulunuyor. Ege Universitesi YÖKle ılgılı yeni düzenlemeye basladı IZMtB (a.*.) Ege Ünıversıtesuıde yenı YÖK Yasasına gore, yeni yönetunsel duzenlemelere başlandı. Yapılan açık^amaya gore. da ha onee 2 olan Rektor YardımcıUğı 3'e çıkarıldı Rektor Prof. Ibrahım Karaca. eska Rektor Yardımcısı Prof Ozcan Ozal ıle, Denız Hıdrobı>otojı Enst:tusü Mudurü Prof Erol Dizdar ve Tıp Fakultesi Fızık Tedavı Kursusu Başkanı Prof. Fikret Göreklibatır'l Rektor Yardımcılıklarına atadı. Bu arada fakultelerdekı senator sayısı 2'den bıre ındinldı. Bu nederüe oncekı gün yapılan seçunler sonunda Ege Ünıversıtesıne uağlı 17 fakultenln yeni senadrlert belırlendı. Bu ısım.er şöyle: Prof. Turan Cençiz, Prof. Semlh Kavalah, Prof \sh özer. PTOÎ. G«nul öney, Prof Nurettin YeV ken, Prof M Ali Göktaş. PTOf. Feridun Topaloğlu, Prof. Turhan Sostav. Prof Y. Kutln Zorel, Prof Eren Nakoman, Prof. Gürbüz Atagündüz. Prof Neiat Kaplanoğlu. Prof Gülseren Ya zıcıoğln. Prof îrfan Baştuğ. Dıs Hekımlıği ıle Tıp Fauütesı dışmdaV.ı fakültelenn 5'er kjşıden oluşan vem Yonetım Kurullan da behrlendı 1 aralıktakı toplanhda da, Umversite Yonetım Kurulu ve Unıversıtelerarası Kurula katüaca'ıî * yeler saptanacak. Prof. Feyyaz Gölcüklü 4.10 1926 tarıhinde Ula'da doğdu. Istanbul Unıversıtesı Hukuk Fakultesını bıtırdı. 1966 yılındo profesor olan Gölcüklü, SBF dekanlığı ve oğretım uyelığı gorevmı yürüturken Danışma Meclisl uyelı ğıne secıldı Gölcüklü, Fransızca ve Ingılızce bılıyor. Harp Akademlslnl bitlrdl. Hava Kuvvetlerının ceşıtll kademesınde gorev yaptı Korgeneral Alpaslan, Eskışehir 1. Taktık Hava Kuvvetlerı ve Sıkıyonetım Komutanı ıken Danışma Meclısi uyelığıne se cıldı. İngılizce bılıyor. Danışma Meclisl üyelığıne se cıldı. Ergın'ın kendı alanıyla ılgllı 11 yapıtı bulunuyor, Prot Feyzi Feyzioğlu 1922 yılında Kayserıde doğ du letanbul Hukuk Fakultesından mezun olduktan sonra profesorluğe kadar yukseldı. Aynı fakultede Medenı Hukuk alanındo oğretım uyelığı gorevındeyken Danışma Meclısi uyelığıne secıldı Fronsızca bılen Feyzıoğlu'nun 151 aşkın yapıtı bulunuyor. lığı yaptı Cerrahpaşa Tıp Fa kultesl Kulak • Burun Boğaz Klmığı Kursusu Başkamy ken nanışma Meclısi uyelığı ne seçılen Altug. İngılızce ve Fransızca bılıyor. Altuğ'un 100'u aşkın meslekı yapıtı bulunuyor. Prof. Kemal Dal 1924 yılında Ceyhan'da doğ du Ankara Hukuk Fakülteden mezun olduktan sonra Bordeax Hukuk Fakültesınde doktora yaptı Ankara Iktısadı Tıcan Ilımler Akademısınde Anayasa Hukuku Kursusu Başkamyken Damşma Meclısi uyelığıne seçıldı Fransız ca bılan Dal'ın, Anayasa Hu kukuna Ihşkın ceşıtlı kıtap ve makaleleri bulunuyor. Ihsan Göksel 1916 yılında İzmr'de doğdu Harp Akademısı ve ABD Topcu Ucaksavar Tekamul Kursunu bıtırdı Napolı'dekı NATO karargahında loııstık plan subayhğı yaptı ıstanbul Mıllı Emnıyet Mufettışlığınde de bulundu 1970 yılın da Korgenerol o l an Goksel, Cankın'da Orta Menzıl Komutanlığı yaptı 1974 yılında emekli olan Goksel. İngılızce, Fransızca ve Ital/anca bılıyor ORHAN ALDIKAÇTI Anayo sa Hukuk u Profesoru, Anoya sa Komisyonu Başkanı. Prof. Şener Akyol 1941 yılında Terme'de doğdu. Istanbul Hukuk Fakültesınden mezun oiduktan sonra, aynı fakultede profesorlüğe kadar yükseldi. Akyol, gorevinı sürdürurken Danışma Meclisl Cryelığine seçıldi. Fransızca ve Ingıllzce bılen Akyol'un basılı eserlerl şunlar: tGörevtn Hizmet Aktlne Teslrl», «Medenl Hukuk Uygulama örneklerlı, «isvlçre Federal Mahkeme Kanunları». Prof. Teoman Ozalp 14 msan 1925 yılında Ankara'da doğdu ITU Gemı Inşaatı ve Denız Bılımlerı Fakultesi Gemı Konstrüksıyon Kursusu Başkanı ve Denız Harp /kademısı oğretım uyesıyken, Danışma Meclisl üye lığıne secıldı ingılızce, Almanca ve Fransızca bılen Özalp'ın 66 adet kıtabı var. Recep Meriç Rafet İbrahimoğlu 1931 yılında Istanbul'da doğdu Lozon Umversıtesınden mezun olduktan sonra, bır sure Uluslararası Calışma Orgutu'nde calıştı Turkıye Işverenler Ssndıkosı Genel Sekreterı ve UCO Yonetım Kurulu üvesl ıken Danış mo Meclısi üyeliğıne secıldı Ibrah moğlu Almanca, Ingılız ce ve Fransızca bılıyor TEOMAN OZALP Geml Konstrüksıyon Kursusu Başka nı. Weinberger ile askeri ve ekonomik yardımın artırılması görüsülecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Amer.ka Bırleşıfc Devletleri Savunma Bakara Caspar H'einberjrer'm aralık ayınuı ılk haftasında Ankara'va yapacaŞı resmı zıyarette ABD yonetımi nın Türkıve've vaütîgı asken ve ekonom:k yardımın artınl rnası konusunun Korusulece*: bıldınîıvor Dıpiomatık çevrelerden edinilen bilgıye gore, ABD vönetimi 1983 ma^i vılı bütçesı hazıriıklarına sundıden gınşmi'; bulunuvor Bu çerçevede 1983 malı \nlmda Tnrkıye'ye vapı'.a cak vardımı da ıçeren dıs yar dım tasansınm rakamlan Ü P 7 cahsılıvor Turkıve, daha oncekı temaslarda ABD >oneUrmnden 1982 malı vılmd3 400'u asken. 300'u ekonomik olmak uzere toplamı 700 mılyon dolar tutanndakı vardım mıktarımn 1933 malı vılında artınlmasıra ıs"emi3tı Weınberger ıle Ankara da japılacak gonismelerde Türk Ol* dusunun gereksmmelerırun kenaısıne aynnulı bır şekıld» anlatümc.sı ve yardım prograr rrunın ayrmf.ları uzennde d * raLması beJüenıyor. Yardım konuları dışında üd ülke arasında başlatılan savunma sanayıınde ışbırlığıru konu alan proıelerm uygulama durumlannın ve bunlann fınansman ıht.yaçlanrun da gonışma lerde konu edılmesı beklenlyor Mıllı Savunma Bakanı Bavulken ıle Weınberger'ın gonısmelermde gundeme gelmesi beklenen bır baska konu da Papandreu'nun Yunanıstan da Başbakanlıga gelmesmden sonra NATO'nun Güneydogu kana dında ortaya çı'&an durum Bas kan Reagan'ın Savunma Bakanı buyuk bir olasılıkla vonetırrunın NATO'nun GuneydogU bolgesındekı gehşmelerı nasıl degerlendırdığinı ılk ağızdaa anlatacas. 1922 yılında Merzlfon'da doğdu Ankara Unıversıtesı Zıraat Fakuttesl mezunu oProt lan Merıç, Tarım ve Orman Orhan Aldıkaçü Bakanlığı Musteşar Yardımcı Muammer Yazar sı/ken Danışma Meclısi uye1924 yılında Samsun'da Doç. 1917 yılında Artvın'de doğlığıne secıldı Merıç. Fransızdoğdu. Lozan Unlversıtesl Sldu Ankara Hukuk FakultesınTurgut Tan ca ve Bulgarca bılıyor. yasal Bılgıler Fakultesi ile ayden mezun olduktan sonra 1943 yılında Zonguldak'ta nı üniversıtenın Hukuk Fakülceşıtll ıllerde Savcı ve Yardoğdu SBF'yl bltlrdıkten son Prof. tesını bıtırdı. Istanbu! Hukuk gıçlık yaptı Yargıtay üyelığl Fakültesınde asıstanlık. do ra, aynı fakultede docentll Feridun Ergin gorevinde de bulunan Yazar, çenthk ve profesorlük yaptı ğe kador yukseldl. SBF'de Anayasa Mahkemesı üyesıyİdarl Hukuku Kürsüsünde öğ ve aynı fakultenın dekanlığı 1917 yılında Istanbul'da ken Danışma Meclısi üyelığııle Kıbrıs toplumlorarosı QO retım üyesiyken, Danışma doğdu. Iktısat doktorası yap ne secıldı. rüşmeler Türk tennsılcılıği, La Meclisl uyeliğlne seçildl. Fran tıktan sonra Kurucu Meclıs hey Daıml Hakem Mahkemo sızca, İtalyanca ve İngılızce uyehğl, mılletvekılllğl, IMF Prof. sl üyeliğı, Iki Numaralı Esas biliyor. Güvernörlüğü ve Oyak YoneTeşkilat Hukuk Kürsusü Baştlm Kurulu üyelığl yaptı. Is Hikmet Altuğ kanlığı görevlerlnde bulunur Tevfik Fikrct tanbul Unlversıtesl İktısat Fa 1914 yılında Beşıktaş'ta ken, Danışma Meclisl üyell Alpaslan kültesl Genel İktısat v« İktl doğdu. 1962 yılında profesor ğlne secıldl. Fransızca ve In1926 yılında Amasya'da sat Teonsl Kürsüsü Başkanı olan Altuğ, daha sonra CerQİİİZCQ blllyor. Anayasa Huku doğdu. Kara Harpokulu w olarak görev yapmaktayken. rahpaşa Tıp Fakultesi Dekan Mümin Kavalalı 1925 yılında Gumüş'de doğ du Istanbul Hukuk Fakultesmden mezun olduktan sonra ceşıtlı yerlerde Yargıclık yaptı. Daha sonra Yargıtav uyelığıne secılen Kavolalı. bu gorevdeyken Danışma Meclısi üyesı oldu Kavalalı'nın basılı 3 kıtabı bulunuyor RAFET IBRAHIMOĞLU Tur kıye İşveren Sen. Genel Sek. YÖK ICIN NE DEDILER? Yüksek Öğretim Yasası; üniversite, akademl ve yüksek okullarda yankısını sürdürüyor. Yasayla ilgili olarak her kademedeki öğretim üye ve görevlisinin görüşlerini açıklamayı sürdürüyoruz. Prof. Alpaslan lşıklı (SBF BYYO ÖGRETtM ÜTESÎ) Tflrkiye'd'e en ucuz jey insan; berşeyin giderek nyatnnn arttığı bir düzende insanın değerinin azalması belkl de çok çelişkili değil. Yüksek Oğretim Kanunu da üniversite öğretinı üyelerini, uzellikle mesleğin başlançıç aşamalarında olan asistan ve doktor asistanlan çok «ucuz» bir biçimde lıarcıyor. Bir üniversite öğrencisinin kaça malolduğu hesapları vapıhr, bu maliyet, eğitimin paralı olmasıyla giderilmeye çalışılırken bir ünhersite öğretim uyesinüı kaça maloldugu neden besaplanmıyor acaba? Yasanın gerekçesinde açıkça yeralan «tasfiye» işlemi, getirilen tayin ve denetun sıstemivle yürurluğe konacaktır. Bunun da ötesinde her turlü ozerklikten, özgürce büimsel çalışma vapma hakkından, her türlü iş gu\ encesinden yoksun bir statuye indirgenen bğretim uyeiiği, hangüniz için surdürulecek bir meslek olacaktır? tşten çıkarüma ya da istifaya zorlanma ile üniversite dışı bıraküacak öğretim üveleri yıllar süren çabalannm, çalışmalaruun sonucu bulundukları yere gelmiş ve bunun için de ülkenln kıt kaynaklaruıdan buyuk miktarlar barcanmıştır. Bu yasanın bir çok maddesl u)gulanabUir olmaktan uzaktır. YÖK'ün çıkaracağı yönetmeliklerle bu açık kapatılmaya çausılacaktır. Şu anda üniversite bir bekleme dönemine firmiştir. Ancak, gerekll «tasfiyeler» yapıldıktan, meslekten ayrılmalar hız kazandıktan ve yasa tam anlamıyla lîlemeye başladıktan sonra yeni donemi adlandırmak için çöküş dönemi deyimi blle az kalacaktır. (ANKARA SBF TOPLUMBtLİM KÜRSÜSÜ) ttTluslar vs ulkeler biraz da üniversıtelen ile tanınırlar. TUr Idye'de çağdaş anlamında üniversıte ılk kez Atatürk ybnetimın de 1933'de kurulmaya geçıldı. Ataturk'un ünıversıte reîormu şu ükeyi amaç edınmıştır: «Üniversite durgun bılgılenn lletıldıği yerler de, zıhın yeteneklennı oluşturacak yontemlenn gehstınldı Jl yerler olmalıdır. Üniversite adını taşıyan kuruluş büimsel duşunüşü yaratmakla yükümlüdur. Ve bunun dışmaa. kurtuluş yoktur. Eğer uygarlıgın ancak büımın ılerlemesı ıle mümkun ol duğu doğru ise o zaman üniversıtenın lyı bır uygarlık aracı ol ması için nerşey yapümalıdır. Üniversite bır meslek yüksek oku lundan çok, gerçekleri araştırmak ve derınleştırmek bılgıjn der lemek, yukseltmek ve yaymak amaçlanıu gutmelıdır» (Prof. Hırsch dunya üniversıtelen ve TurKiye'de unıversıtelenn gelışmesı) Ankara Universitesi yayını (1950). Yenı yüksek ogretım kanununun ou anlaşıya uygun bir yapı getırmekte olduğunu soyleyemeyız kamsmdayun. Bunda, yakın geçmışte toplumumuzun ıçıne duşurulduğü çok yonlu buna lımlara duyulan derın tepkılerın buyuk payı vardır. Ancak bu bunalımlı ortamın oluşmasında başta geçmış hukumetler olmak uzere turlu sıyasal kuruluşların sorumluLugu ıle yüksek oğretım kurumalrının sorumluluk payı dogru olarak tartüıp sapunmak gerekırdı. Bu yapılabılseydı, Ataturkun yukarda belırttıgım ünıversıte anlayışını temel alan bır duzenleme ılkesı korunabılırdı » 8Turuklananlar arasında ügımızı çeken on sağcı bakan vardı. Bunların başmda Papandreu'nun en buyuk duşmanı Panoyotıs Kannelopulos da vardı. Neydı tutucu Kannelopulos'u tutuklamaktakı amaç. Ha'oer a.wi£lanna telefon ettık. Bildırüerın Konstantuı tarafından unzalandıgı ka sin mıydi? Evet kesindı. Kan neiopulos'un tutuklama kararı resml olarak bıldlrildi mı? Evet. Kral'm ozel kalemi ve yakın dostu Makıs Arnavutıs'ın de tutuklama karannı oğrenince çügına donduk. Şaşırmakta haklıydık. Az sonra çok kotü bır şakaya kurban gıttığımızi an layacaktık. îmzalar sahteydı. Adı sanı duyulmamış uç albay, Pattakos, Papadopoulos ve Makarezos darbeyı ger çekleştırmışler ve Kral'ın «ia nini» bıle almaksızın bıldinlerde ımzasını kullannuslardı. Bütün bunlar darbenin her kesi neden şaşırttığını açıklamaya yeter samrım. Darbe, »eçımlerden sonra, eğer Papandreu sagcılar ve Kralla ışbırhgı yapması beklemyordu. NATO tarafuıdan hazırlanan «Promete Planı» yurürlüğe sokulacaktı. Bır ulkenin ydnetimının nasıl ele geçınlecegi ve yönetımin nasıl felce uğratılacağı bu plar. da açıkça ortaya konmiiştu. Planın kusursuzluğu albaylann başansmdan açıkça anlaşüıyordu. Yönetimi ele geçirmekle elde tutmak ayn ayn şeylerdır. Halkm dırenişinl engelleme, tutuklamalarla ve büdırışım araçlannm denetımıyle görece de olsa miimkıindu. Darbecüer radyodan yalnızca ürkütmek için değıl akıllan kanştırmak için de yararlanmışlardı. «Biz kimiz? Hiçbir politlk örgüte nağlı değiliz. tşçi sınıfından yanayız. Yunanlı kardeşlerlmizin yanındayız.» Ikl turlu kaygılan vardı albavların Eğer Kral onlara karsı çıkarsa düşerlerdı. Efer Amerika karşılanna dıkılırse mahvolurlaniı Ama Konstantm'ı ıyı tamyorlardı. Karşılarmda mum kesılmıstl. Hava ve denız kuvvetlen her an karsı saldmya hazırdı. Denız Kuvvetlerı Komutanı füolannın basına geçmiş ve Konstantin'e darbecılerın dur durulması emrinı vermesi ıçın valvarmıştı. Kral Yunan kanı dokmek ıstemedigınl söyleverek onu durdurrnuştu. Evet albaylar çerçekten mallannı bıliyorlardı. Dr. Yazgülü Aldoğan SlNtlhr. (ANKARA SBF SOSYAL StTASET KÜRSÜSÜ) «Türklye üniversttelerlnln durumu tortışılırkeo çok önetnll b«ja noktalann gozden nzak tutnldarunu samyorum. ÜlkemU Üniversiteleri Atotürkçü kazammlann, 1961 Anayasasuun ve l'öü »ayılı yasanın sağladıfı ozerkliğe dayalı işleyişl ile »ınırlı maddı olanaklanna rağmen oldukça yüksek blr düzey kaıammışlar.. Ve buntın başanlı ürünlerini vermeye başlamışlardır. Bngun pek çok alanda herhangl bir yasa haarlanmasından tutunuz tabriks yapımma kadar yabancı nzman gerek dn>xnayacak bir konuma gel mis bulonuyoruz. Vstelik bu birikinıiml/le basta ban komjula runıı olmak uıcre çeşitli Uçüncü düny» ülkelerinln de bas gPrcksinimlerine de cevap verebilecek dummdayıı. Bngnn pek çok fakültelerimiıe ybnelik ysbano öğrenci talcbi bu (akültele rtn yabancı öğrencilere kontenjan uyeuUnıası boyutona varmıştiT. Bütiin bu sonuçlann sağlanmasında üniversitelerinıizin çok büyük pa>T olduğu açıktır. Aynca ozerklik unlversltelerünl se Cumhnriyet ilkclerinin gerektirdiği çağdaş blr yapı kazanıw)i«mın koşoUarmı sağlamıştır. Bu sayede ünİTersitelerlnüz ka pitülasyonlann koşullaııdırdifi Osmanlı kalıntısı anlayı^ı tarllıin karanbklanna gömmek ve çağın gereklerine re baikın çıkarlan na oymak yolunda öoemli bir kabnk değljtlnno sürecine girmlsUr. Üniversiteierimiziıı bu yönnnün ye işlevlerinin onutulma Binda üniversiteleri terör ve anarşinin kaynağı olarak gösterme çabalan geniş ölçüde etkili olrouştur. Oysa geçmişin objektU f* Boğukkanlı bir değerlendinnesi yapılırsa üniverelteleıin ve & • lerkliğin terör ve anarşinin kaynağı degü başljca hedefi oldugu çok açık bir şekilde göriilür. Bu durumda üniversite öKrkllgini kaidjran ve üniversiteleri önemU bir yapı değişikliğine uğraUn bir yasal değişikliğe gerek olup olmadığmnı ve böyle bir degişik lik gerekliyse bunun unsurlannm özgnr ve açık bir tartışma or tamında gerçekleştirilmesinin isabetli oldoguna inanıyomm. Prof. Özer Ozankaya "Ülkem Papadopulos adında deli bir kasabın eline düsmüstü,* dev gibi demokrasiyi korumak için karşılanna dikildl. Tüm gucünü topladıktan sonra albaylara şoyle bır dotaınup yakında parlamenter sis teme geçeceklerinı umdugunu belırttı. Bu donemde çok sayıda Amenkalı bıze ve gazetelerde başkalarına bu tutumdan utandıklannı belirt' tıler. Gazeteler sansür edılıyor .Gorünüşte albavlar hıçbır dırenmeyie karşılasmıvorlardı. Sonunda Papadopou İos beni yataklara düşüren açıklamasını yaptı. Onca YMnamstan çok hastaydı ve todoks kilisesl tıka basa doluydu. Pek çoğumuz dışarda yagmunm altında ağlıyorduk. Atma'da yeni sahiplerimiz, katıller, resımler çektırıp Paskalya Bayramımızı kutluyorlardı. Onlann dırilişı olüm kokuyordu. Julıe Londra'ya gıdip babamı gormuştu. Babam çok hastaydı ama gucürun son damlasına kadar cuntayla savaşıyordu. Avnıpa'yı baştan başa dolaşıp, komıteler kuruyor, topl u gostenler du zenleyıp demokratık orgutlerden yardım ıstıyordu. Ba yonetımi ele geçırdığı za man onun kadar kımse uzülup ofseienmenuşur. Onun Julıe ye Parıs'e gıdıp KaraırLdiılıs le goruşmesı ıçuı ne denlı ısrar ettıgım bu gun giui anınısıyorunı. Julıe sevgıh Ihyanın şarkılarıru sorunca kızıp gıttı ve bır daha bızı gormeye gelmedı. Sonra bazı dergılerde Manos un benım cuntaya karşı tavrunı eleşuren yazüarını okuaum. Makarezos'la io toğralını gorduğum gun kalbun duracak sandım. On dan berı de gormuyorum kendısuıı. Manos Yunanıstan'ı terkettı. Bılıyorum kl, o da cuntadan hala nefret edıyor. Belkı bır gun yeruden bızlere kaulır. Ve herşeyuı dışında onu çok severım. Ama yenıden dost olmamızuı şartlaruıı da o çok ıyı büır. CUNTA HAKK1NOA ROPORTAJ Annemın Atına'ya dönme gunu ne yazık kı, gelıp çatmıştı. Radyo ıçın bır roportajı kabul eanıştun. Gorevülerin bır gun sonra gelmelerı çok ıyı olacaku asünda, çunku konu sınema ve tıyat roydu. Cunta hakkındakı du şunduklerunı sbyleyebilırdım. Ama anneme, donusune dek, agzımı açmamaya soz verrmştım. Oteldekı oda znıza teyp kuruldu. Annem le Julıe yanımdaydı. Roportaj ıyı başladı. Tıyatrodan oynadıgım oyurüar dan, provalardan sozetum. «bevgiü Illya»ya iüşkın sorular yoneıuldıgınde kenoımı ıyı hısseımıyordum. Aptalca aavranıyormuşum gıbı geicü. Konuşmanın oyuna etkıleyeceğıru duşunmem gereKirdı. Kaıbıme bıçaklar saplanıyordu. Sorular da sıklaşmışu, peıa ya ızleyıcuerV Oyunu ve rolumü sev:>or muydum? . «lliya'yı ovnamaktan nefret ediyorum. Nefret» Boyle DU şey soylemeyi aKiımaan geçımuyordum. Yeteneklı bır gazetecıydı kar şımdakı, ve bunun ardından neyın geieceğuıı kesürmıştı. «Neden nefret etUğinizi anlatır mısıoız?» Annem bakışlarıyla bana yalvarıyordu. «Çunku bu bır yalan. Yunanıstan'da artık mutluluk sevmç yok. Zıncırlere vurulu ulkem. Bu albaylara bır savas çağrısı mı? Hayır dıye atıldı annem. Evet, dedım. Amenkalı turıstler bu yıl sızce Yunarustan'a gıder mı' Julıe'ye baktım, gulüjnsüyordu. «Eğer Yunan adalaruun çogunda hapisaneler kuruldugunu >e ınsanların işkenceler altında uıiediğinı oğrendıkten sonra ısterlerse buyursuıılar bu yazlarınj iuııanısUn'da geçirsınler.» Aıınem sus>mam ıçın bana yalvanyordu. «Eğer dolarlannızın faşist bir yönetimi desteklemesinı istiyorsanız gıdin Yunanistan'a» dedım. Gazeteci teybını tışten cektı, bır saat sonra bır kamera ekıbıyle gen geleceğını soyleyıp çıkü Prof. Kenan Süer (ISTANBUL DEVXET MUHENDISLIK VE SÜMARLIK AKAÜE.MISI, ELEKTRIK FAKÜLTEST DEKANı) c6 kflsun 1981 tarıhınde jürürluğe gıden 2547 sayıü Yüksek öğretmı Yasası, memieket içınde, değışık kanunlarla yürütulen Yüksek Ofretun Muesseseselerını bır çatı altında toplaması bakımmdan son derece yararlı olmuştur. Kanunda tereddutu mu cıp tıususlarırı 65. rnadde taaat edıimış olan yonetmeluüerle gı derllebılecetıne içtenlıkle manmaktayım. Yüksek ogretundekl Öğrencüeruı yaklaşut yuzde 50 veya daba fazlasmı egıtmeKte olan akademilerın, bu kanunun şimdüık dişuıaa bırakılmış olma sı bıze gore en buyuk boşluklardan bırısıdır. Yetu yeıışmekte bulunan otretım üyelennın herhangı bır muesseseye yerleşebütnesı ıçın değışık fakültelerde 5 ıle 8 yıl çalışma zorunluluğu bu lunmakta ve dolayısıyla gelışmekte bulunan üniversıtelere dğr^ tim uyesı temını cıhetıne gıdılmektedır. Bunun venne ek odenels veya ek taarunat, erken terfı, yardımcı doçentlılc ve aoçent lıkte dana kısa bekleme suresı, organıze yaz tatillerı geçlrmesı, mobılyalı lojman tansısi. devlet yardımıyla ucuz tabldot ımkanlan yaratılması gıbı özendırıcı bır takım tedblrlenn getırılmesı suretıyle daha musbet sonuç alınabılecegi ve süreklı hızmet tenun edilebılecegi kanaaündeyım.» Prof. Dr. Abdullah Kuran (BOGAZIÇİ UMVERSITESI ESKÎ REKTORÜ) «Kanımra Yüksek Oğretim Yasası'nın başlıca amacı, ülkemizi yülarca rahatsız eden öğrenci hırıkinıine ve yüksek oğretimde öğrenlm sorunlarına kaiıcı bir çözum getirmektir. Bu nedenle bir yandan üniversite seçme sınavına katüma koşullan guçleştirilmekte, bir yandan da yüksek öğrenımin surelerinı kısıtlayıcı, progranüaruu bağla\ncı bir sıstem onerilmektedir. Eğitün sisteminin disiplinli bır biçimde yürütülmesını sağlamak için de universitelerimizın kuruilara dayalı ve oldukça ağır işleyen alışüagelmiş yonetım usuiunden vazgeçilerek, tek tek yonetıcilere dayalı hiyerarşik bir yonetım modeii ongorülmuştür. \asanın başansı, bu yoneticılerin önce racdelüı ozelhklerinı iji anlamalaruu, sonra da onu kendi dusünce ve kişısel tertüüeri doğnıltusunda değii, objektü' olçuler ıçinde uygulamalaruıa bağlı olacaktır. Bir reform nıteliği taşıyan Yüksek Oğretim Yasası'nın tüm üniversitelerımizi kısj zamanda şimdıkinden daha verünli, daha ekonomik olarak çaiışan kurumlar baline eetireceğinı sa\unmak mümkün değildir. Bunyesl bu vasaya daha yatkın olan bazı üniversitelerimiz yasava çabuk bıtibak edebilirler. Anıa slstemini koklü biçimde değiştirmek durumunda olan bazı unı\ ersitelerimizde, vasanm uzun bir sflre çalkantılar yaratacağını düşünmek yersiz olmayacak. bele halen çeşitli slkıntuar içındeki gelişmekte olan universitelerimizde yasanın daba büyük sıkıntılar yarattığı görülurse buna sasmamak gerekecektir. Yuksek öğretimimizdekl sorunlar merkezden kontrollü fakat esnek bir (çerçeve yasası) İle daha kolay çözülebUirdi. Başka türlü söylersek merkezden ybnetilme verine. merkezden sadece denetlenmeye davah bir sistem, yüksek öfretim kurumlarnnızuı gelişmesi için daha yararlı olurdu. Bu vola gidibnemiş, katı ve standartlaşmava yönelik bir sistem tercih edümiştir. Sistemln ana yönetim biriml, Yüksek Öğretim Kurumudur. Bu kurulun sonınlara ön vargılardan uzak bir tutumla eğilerek üniversite ve akatlemilerimlıin yüksek otrullar hallne gelmesine imkin vermeyeceğini, yasanuı aksayan vönlerinin düzeltümesi tçin gerekll glrişim \e düzenlemeleri en kısa zamanda yaparak üniversiteleri bu gün içine düstükleri karammrlıktın kurtaracağını umayonü* Prof. Remzî Gülgün (ISTANBUL DMSIA IŞIK MLHENDISUK FAKtîLTESl) «Genel olarak yeni Yüksek öğretim Yasası'nı olumlu boluyo mm.. OzellikJe yüksek öğTetimde, bütünluk sağlayacağına, laba ratııar, kutuphane gibi imkâalardan daha verinüi olarak yarar lanuacağını umuyoruın. Ancak, asistanlık müessesesinin kaldınlmış ounası gerek derslerin okntulmasında ve labarotuar çalı^ malannda, gerekse öfretim üyesi yetiştirUmestade jtüçlükler ya ratacaktır. Bu kanunla oğretim elemanlanna rotssyon, aaha faz la ders yükü, en az devlet memura kadar kurumlarda bulunma zorunlnluğu, getirümektedir. Birçok bilim dallarmda. bugun bl le öğretim elemaru sünntısı çekümektedlr. Yeni getirilen yukümlüldklere rağmen öğretim üyeliğine rağbeün devam edebllmesi için lojman temini v.s. gibi sosyal hizmetlerin yaratılması geıeklr. Ofrrencilere devam zorunluluğu getiren madde, özellik le teknik eğitim için çok verindedir. Ancak getirilen paralı öğ reürn, öğrencinin okumasmı engelleyecek şekilde uyculanmama lıdır. Uyçulanmasında vapıcı olurunası ve zaman lçinde gerekli düzeltmelerin yapılması koşuluyla nzun vadede yasanın yararb olacağına kanlvim.j» Amerikan hükümeti albaylara şöyle bir dokunup, yakında parlamenter sisteme geçeceklerini umduğunu belirtti. Gazeteci bana sordu: Bu albaylara bir savaş çağrısı mı? Hayır, diye atıldı annem. Evet, dedim. ıvedilıkle ameliyat masasına yatmlıp ıyı edjlmesı gerekıyordu. Ülkeyı ıyıleştırecek cerrah da kendısıydı. Ülkemın delı bır kasabın ellenne duştuğunü anlamıştım. Paskalya gelmişti. Ve ben onbeş yıldan beri ilk kez Paskalya>n Yunanıstan'dan uzak kutluyordum. Ülkem içın çok guzel bır bayramdır bu. Sevgl ve kardeşlık zamanıdır îlk bahar. Yunanlılar «tsa dirildi» dedıklennde yalnızca dınsel bır coşku duymazlar. Bu bır gerçeğın dırılışidır ve eğlemrler. New York"dakı Or bam bu kaç ay sonra olecekti. Yunanıslanın kurtuluşu için ömrunun sonuna dek savasım vermıştır. Mezan bugun Londra'da. Şımdılık dokunmuyoruz ona, çunkü konuşabılseydı eğer, kendısinı Yunanıstan.'a ozgurlüğüne kavuşmadan gotürmememızı soylerdı. ESKt BtR DOSTU YtTtRMEK Eskı bır dostu yıtırmek çok guçrur. Manos un tam olarak ne zaman pes ettıgını anımsamıyorum. Cunta Amerika ne yaptı? Alaaylar Başbakanlıga Kons tantm Kollıas'ı getınnışlerdı. Kollıas sarayda yaptıgı kotülüklerle ünluydü Lambrakıs'ın öldürulmesı olayına adı kanşanlardandı. Kralıçe Frederıka'nın da yakın dostuydu. Tum umutlar sonmuştu. Tüm dunya basınında Konstantuı'ın albayların ortasmda resimleri yayınlandı. Bu konuya ilışkın en ıvı haben Alman dergısı Der Spıegel yayınladı. Eger Kral bıldınlerdekı ımzanm kendısımn olmadığım açıklarsa albavlar cuntası devrilırdı. Bu gerçeğı kımse vadsıyamaz hem Konstantın bıldınlerı ımzaladı oyle değil mı' . Amenkan hükümeti bır (tSTAiNBCL DMUA »LAKİNE FAKULTESİ DEKANI) «Şundılık susmayı tercıh edıyorum. Bu konuda akademl baş Jtanımızın goruşunü alın. O, hepımızın gdrüşünu yansıtır. Zaten akademılerm durumu henuz bellı değıl.. Durumumuz S ay sonra açığa çıkacak. Ayrıca bu. bu konunun «GAZETELERE DÜŞMES1» tar&ttan değiliz.» Prof. Şerafettin Oydaşık YARIN: Direnişiçin kampanya
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle