20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhurıyet 10 25 KASIM 1981 REKTÖRLERE SAYGI Televizyonda yayınlanan rektörler toplantısının acık oturum bandının TRT arşivinde hazin bir talihsizlik belgesi olarak kalacağı kanısındayım, Prof. Dr. Hüsnü A. GÖKSEL HACETTEPE UNIVERSITESI OĞRETIM L'YESt öğrencılığ.mi katarsak, askelığın ayırdığı sure dışında 40 yıldır unıversıte çatısı altındayım B j 40 yıl, kışısel ılışkıiermız ne olursa olsun. universıte Rektorlerıne ozel bır saygı duymuş, onların kışılığında en genc oğrencılerden en ycşlı profesorune kadar tüm ünıversıtenın kışılığını bılımsel onurunu, bıl.m adamı olgunluğunu, dürüstluğunu gornuşumdur lelevizyonda «Yuksek Oğretım Kanunuı üzerine duzenlenen Rektörler toplantısını da bu 40 yıldır alışcgeldığım benımsedığım saygı cercevesi ıçınde ızlemege bcşladım Yayının sonunda edındığım kanı, cbu acık oturum» bandınm TRT orşıvındu oturumun yonetıası ıcın de oturuma katılanlar icm de, TRT Icın de, hazın bır tolıhsızıık be'gesı olarak kalacağı ve ünıversıtemızın ne evrelerden gect ğ nı gostermek ıcm llerde bır gün yenıden ekrana getırıleceğıdır Umaiım o gun pek uzok olmasın Altını cızerek belırtmek isterım ki bu /azı «Yuksek ögretım Kanunuınu tümüvle kotulemek unıversıte/ı tümuyle savunmak Içın yazılmış değ.ıdır Bu yazı Turkı/ede ünıversıtenın ozerk olrrası gereğıne ınancımın verdığı gorev d u v g j s j ıle yazılmıştır Yoksa, kanunun memleket koşullarma uygun yapıcı yonler nı go r e i , ünıversıteyı bugune getıren nedenlerı cok lyı bılenlerden bı rıyım Yıllarca «Universite ağalarındanı yakınan bız değılmıydık? öğrencılenne zorla kıtabını satan ve almayanı sınav da gecırmeyen profesor gormedık rtıı' Adom kayırma değerszlğe dal kavukluğa prım verme degerı ve kışılıgı olanın başm ezme ça balarına tanık olmadık 011? . Unıversıtey ozel ışrne basamok yo pan oğretım uyelerı yok muydL 7 En ust duzeydekı sorunların cözumü Icm toplanan kurullarda demagoıı yarışına gıren kendınl Sokrat, ya da Demosten sanan uyelerın tutarsız konuşmaları ıle saa'ier boşa gecıp gıtmedı m ı 9 . . Evet, bunların hepsı oldu Oldu ama, acaba üniversıtenln gerçek yüzj bu muydu 9 .. Hav.r oegıldı Bjniarı yapanlar azınlıkta cok azınlıkta ıdıler fakot varlık ları unıvers'tenın saygnlıgıno goıge duşurmege /ett Bbniarın onlenmemış olmasıiın neüenı un »ersıte ozerk ıgı değıl sorumluların kımı Kez hoşgorusu kımı kez de hoş gorunme, dırıltı çıkarmamo caoası olmuştur Rektorlerın açık otururıjndan sonra cok kışı bana aynı soru/u sordu «Unıversıte bu mu?. » Onlara da oynı yanıtı verı/orjm hayır degıl. Sayın Re<tor er ekranda ve'Jıklerı sınavda unıversıteye kırık not ge'ırduer Acaba kend lerı ıcm umdukları notu alabıldtler mı 9 Rektor o'abnmek ıcın odun verdıklerını, kend lemı secen lere karşı bo/un arın'n bukuk oldugunu soyled ler Ordudakı emır ve korruta zıncırını unıvers t&de gormenın ozlem nı belırttı ler, «elbette» ıktıdann gosterecegı yolda yuruyeceklerıni acıkladılar Çoğul ozne kullanıyorum, cunku ıclerınoen hıc bırı bu so/ıenen ere tepkı gosterıp. kendısıne yenıden soz verıldığınde «Ben kımse ıle peş n pazarlıga gırmedım, rektor seçılebilmek ıçın kımseye odun vermedım», «Ordu ile unıversıtenin doğaları, ışlevıerı gorevlerı felsefelerı ayrı oldugu ıçın, ışleyışlerl ve yon temlerı de ayrıdır» «Unıversıte sıyosı ıktıdarlara dogru yolu gosteren bır Anayasa kuruluşudur, ıktıdann dumen suyuna gırerse unıversıte olma nıtelıgını yıtırır. » demed.ğıne, ya da dıyemed ğı ne goe bu sozler hepsınm o r tak kanısı orta< ozlemı olaraK ortaya cıkmış oıuyor Bıimem bu davranış'arı, kendılerınin yenı den rektor atanmaları ıcın /eterlı bır yotırım, yeterlı bır odun sa yılır mı? .. Onun ıcın, acaba kendııerı ıçın umdukları notu alabııdıler mı dedım Bır sayın reklor. «savaşa, barışa karar verme yetkislnde olan bır ıktıdar universite Idaresıne neden el koymasın» dedı Bu sayın rektorun ufok bır yonlışı var Turkıye Cumhunyetı'nde savaş ve barışa s yası ıktıdar değıl, Turkıye Buyuk Mıllet Meclısı karar verır Unıversıtenin gorevı özgür duşünebılen ınsan yetıştlrmektır Bu ışlev ancak ozerklığı olan unıversıtede yapılabılır Özerklığın sozcuklerdekı karşılığı «Kendı kendıni ıdareıdır Bu özerklık oy le, «mali özerklık», «bılimsei özerklık», «ıdari ozerklık» dıye parcalanamaz Turkıye gerceklerı, yorumlarla, orneklerle ortbas edılemez. Yenı kanun unıversıte ozerklığıni ortadan koldırmaktadır Ozerklık olmayınca kanunun OIUTIIU yonlerı amacıno varmayacak, unıversıte sıyasl tktıdarların doğruıtusunda daigalanıp gıdecektır Unıversıte, oğrencısl ile csıstanı i!e, oğretım gorevlısı doçentl, profesorü ıle bır butundur Ünıversıteyı rektorun, fakulteyl dekonının mulku ımış gıb> gormek onarı'ması guc yaralor acar. ünıversıteyı en a* 10 yıl coğın gerısıne ceke'. 6Bu donemd« Yunonıstan" j a pek cok değışıkıık olnuştu. Lambrokıs ın o!unuyle ve Kral'la olan sur.uşmelerden Karamanl.s yo netımı zayıflamış ve devnlmştı Karamanlıs Fransa ya /erleşmıştı PartıSi daha merkezcı olan Yorgo Papandreu çoğunluğu oluşturup yonetımı ele almışt Yu nanıstan d3 reformlcr gerCekleştıri'ı/or ve bır ozgurluk havası esıyordu Arra Paoandreu cok odun vermıştı Kabınesınde krclıyeî aılesme bağıı bakanlar var dı Zengmlere ve Amenkan Elcılığıne ge ınce Yorgo Papandreu ıle ortak bır yaşam bıcımıne varabılır erdı ama bu noktada bu/un bır nefret besledıklerı oglu And reas şlerı bozuyordu Andreas Papandreu Ameı ka da ekonomı okurruştu Metaxas ın, Hıtler ın Mus solını nin toclarına ozend. gı donemde cok genc bır de lıkonlıydı Andreas Avrupa cekıcılığını gıderek yıtırıyor du Andreas d ktanin ZUITU canına tak deyınceye kador dıren ş ogutunde onemlı rol oynamıştı Sonunaa Bırleşık Devletlere gıtmeyı ba şarmıştı Sanırım Metaxas nın gorıl erının enne duştukten sonra bu kararını pe kıştırmıştı Onu hapısane r e sjrukleyıp cenesını kırdiı\ları gece karormı kesın eştırdı Amerıkaya yerleşıp oturma ıznını aldıktan sonra, 1956 da Calıfornıa'dakı Ber keley Unıversıtesı'nın onem lı kursulennden btrının başına getırılmıştı. Amerıkan unıversıtelerınin önemlı aka demısyenlerınden bırl olduk tan ve ekonomı uzerıne cok sayıda yapıt ürettıkten sonra. ansızm butun bunlardan vazgecıp Yunanıstan a don muş, burada yaşayıp çalış mayo karar vermıştı. çjklonınca, donup kaldı Krol Konstantın'den Savunma Bakanınm gorevınden alınmasını ıstemıştı Savunma Bakanını sağcıları susturmak amccıyla kendısı atamıştı, Bakanın adı Garufa lıas ıdı Ama kısa zamanda Garufalıas'ın Saray ın emırlerıne gore davrandıâ" 11 oğrenmıştı. Gorevınden alın masını ıstemış ve yerıne kendısını oneriiıştı Konstantın reddetmış Papandreu st 'a edeceğ nı bıldırmıştı Bu haber Kral'ı cok ssv ndırmış, onerı/ı gercek vcrsc/ıp hal^a Papandreu' nun gorevınden çekıldığın du/urmuştu Universite bu değil Umut yeni seçimlerde Bu haber tum üikede buV uk teprcılere yolactı Kral n s egı uzerıne kuru an gecıcı hukumet halkın des teg.ne doyanmadıgı gerek cesıyle Senato tarafından reddedıldı Ve Stephanopulos 2 kadar yonetım durm^dan el değıştırdı Step hanopulos jnunu konuşma bıjımıne borcludur oylesır,e gızeml bır uslubu vardı k, sonunca kendısıne Buda cdı takıldı Buda hukumetı buyuk bır ov farkıyla (yaklaşık bır oy au sanırım) yonetımı ele ge cırdı Ama Yunanıstan'ın aort bır /anında onemlı gos terıler auzen.enıyordu Um j ; yenı sec mlerdeydı, Amerıkan elcılıgı de dahıl ol mak uzere kacınılmaz secımın Pcpandreu nun zoferı/le sonuclanacağını bılıyordu Bu türlü bır genlım hava sında yaşadığımız donemde bır davette, yanımızdakı masada oturan bırını tanıştırdılar bana«Melina, Mr. Nikos Formakıs'e bir merhaba de.» Bu ısmı cok lyı bılıyordum Nıkos Farmakıs aşın soğcılığıyla ünluydu Ona sırtımı donup «Pıs faşıstlere selam vermem.» ded m «Faşist olmaktan utanmı yorum, Melina» dı/e yanıtla dı benı Farmakıs «Modo şımdi Neden sız de blze ka tılmıyorsunuz? Yarın yonetl ml ele geçiriyoruz.» Omuzlarımı sılkıp bu adamın ap tal oldugunu düşündüm Asıl aptal bendım Bunu bır a/ sonra, nısonda doha lyı aniayacaktım, New York'tay ken Gece yarısı telefon cal dı Arayan Mano9 Hacıdakis' dl «Melina darbe oldu. Ordu yonetlml ele gecirdl.» dedı BABA PAPANDREU Seçımlerı savaşa yeg tutunca, ordu yonetımı ele geçırdi. Köyde Mezarı Olan Aydın aicin Kucuk. Ankara Iktısadi Tıcarl llımler Akaderrısı yoyınlan arasında cıkan ıseçme teknık çalışmclar» kıtabının onsozunde, bır yerde şoyle dlyor «Bır oğretım uyesı bılgın olabılır. Ancak Dundan her cgretım uyesının bılım adomı olduğu ve olması gerektıgı sonucu çıkmaz. Oğretım uyeliğı, eskl dılin cok üaha guzel kelınıesıyle hocalık, ayrı ve bağımsız bir meslektır. Ustelık mesleklerın en guzelınden bırısidır. Iktısatçı deyımıyle, mutlak verimi olan tek yatırım hocalıktır ve verım her zaman degerlendırılmlştir. Hocalık kadar şukranla odenen başka bır msslek yoktur. En cyaramaz» ogrencı bıle bir gun geimıştir, hocasına şukranım Ifade etmiştir. Hoca'nın kıtabı olabılir, hoca bilgin olablllr. Mumkun. Ancak hoca olmak Içın ne kıtap ne de bılım adamı oimak vazgeçilmez bır kosuldur. Hoca olmanın deyim uygunsa, ıbuyük hoca» olmanın, meslekte «ulu» olmanın Iki vazgeçilmez koşulu var. Blrıncı koşul dersinl sevmek ve dersı lyı onlatmaktır. Dersını ve oğrencısını sevmeyen bır kımse, ne kadar bılgın ve ne kadar cok kitap sahıbl olursa olsun, hıçbır zaman choca> olamaz. Bugun dersinl sevmeyen ogrencısınden nefret eden, Içlerınde benlm ogrencilerım de olan, «hocalar» gormekten pek buyuk uzuntu duyuyorum, cBuyuk hocalar» olmuştur, buyuk billm adamlannı yetıştırenter. Bunların pek azı kayıtiara duşmuştur. Duşenlerden bırısı Francıs Hutcheson dur ve Hutcheson unlu Aaam Smıth'ın, ancak meraklılannın blldıgı unsuz hocasıdır. Adam Smıth m yaşomını araştıranlar, Tutcheson'un derslerının cok buyuk bır zevk oldugunu, derslerıne mutlaka sokaktan dınleyıcı geldığını ogrenıyorlar. Bızım tarıhımızde, benım ceşıtli anılardan çıkorabıldıgım, bır buyuk hoca Mızancı Murat'tır. Ittıhat ve Terakkı oncesı Mektebı Mulkıye de tarıh muderrısıdlr. Jon Turk tarıhinae unlu Mızan dergısini çıkarmıştır. Anılardan anladıgımo gore, Roma tarıhını cok 1yı anlatırmış. Ogrencııer oyle kendınden geçermış ki havada sandalye.er uçarmış. Murat, Islıbdatta Parıs e kacorak derslerlnı bırakmış. Benım de bır buyuk hocam oldu: Profesor Sadun Aren Sıyasal Bııgıler'de bızım nesıl Sadun Bey'ın aerslerıne doyamazdı. Şımdı anlıyorum. Sadun Bey bıze, ıktısat dersınde humanızmayı anlatırdı. Iktısatla bırlıkte, çok kurnaz bır bıcımde, bızım ıcımızde ınsana uymayon tortuları oyıklarnayu çaiışırdı. Ogrencılerınln çogu, kuşku yok Doşta kız ogrencıten, Sadun B«y'« hayrandık. Oyle scnıyorum Sadun Bey bu hayranlıgın farkındaydı ve bundan buyuk bır haz duyuyordu...» «öen hep şukran duydum. Yanlış gorduğum duşünceler karşısında, her zaman hıc çekınmeden kalem oynaıtım..» dıye surauruyor Yalçın Kucuk. Onsozunun bır yerınde de şoyie dıyor. cHocalık, bılım adamlığından ayrıdır. Hoca, dersinl 1yı onlatcn ve oğrencısını seven kımsedir. Bilim adamına toplum, hocaya ogrencısi şukran duyar...» Gazetecılıkte. duş kurmanın, sezgının buyük rolü oldugunu au^unjrum Gazetecılık, azıcık da detektıflıktır. Yaicın Kucuk, bılım adomının da bır detektıf gıbi çalışmosı gerektıgını vurguluyor. Yontem ve sezgıye şu ornegı verıyor. « .. Adam Smıth, Adamus Smithu» olarak kaydım yaptırdıgı Oxford'da geçırdıgı ılk gece, onune konan budun gorkemı karşısında şaşıımaktan olsa gerek, yemek masasında hayal alemlne dalıyor ve uyukluyor. Adamus Smıthus'u, servıslnl yapan uyandırmak zonında kalıyor. Oemek ki, en geiışmış ctıpı kendı zengınliğınden dolayı degıl somutun zengınlıgı nedenıyle ortaya çıkıyor...» Kıbns konusu Babasının yonetımı aldığı donemde Andreos Papandreu nun ülkesıne donuşu genellıkle bır yanlış olarak yorumlanır Oysa onun ulkeye donuşu 1961 yıl larına rastlar, yanı yonetım Karamanlıs'ın elındeyKen Karamanlıs onun yeteregını bıldığı ıcm Ekonomık Araş tırmalar Merkezının başına gecırmışti Herkes de Andreas'a Yorgo Papondreu'nun ardılı gozu/ıe bakmıştı Onun asıl gorevı babası ken dısınl Başbokan yardımcılığına getırdığınde başlar Bu yerde bulunması da sağcıların hıc ışıne gelmıyordu Iİ3 telık Amenkalılar onun ce Selam vermecHğim sağcı, yarın yönetimi ele geçiriyoruz dedi,, saretınden ürküyordu Yaptıgı «kotuluklerın» bır lıstesı duzenlenmıştı AmeriKa nın Sesı Radyosunun yayınlarını Kıbrıs sorunu uzerınde olumsuz etkı yarattığı ıcın yasaklamıştı CIA tara fından Yunan Haberalma Orgutu (KYP)'e verılen paraların denetımı Konsey başkonlığına verılmıştı. KYP' In CıA ıle olan bıldmşımle rınl yasaklamış ve Kıbrıs konusunda kesınlıkl* açık iama yapılmayacoğını soylemıştı Ve cok onemlı bır sucu daha vardı NATO ya karşı olan tavrınıızda deği şıkhkler yapılmalıydı, Yunan ordusu NATOya yapacağı yardımlardan önce ken dl Cılkesını korumakla yükum'u/du Yorgo Papandreu nun duş mesna orau neden olmuştur Safca Saray a değıl de, secım ere oağlı kaiması gerektıgını soylemıştı Kı sa zamanda tum Yunamstan'da, Anareas Papanareu başkanlığında, Popandreu la rın Yunan ordusunda yenı bır gızlı orgut kurup Yunan ordusunu bolşevıkleştırme cabalan guttuğu haberı yayılmıştı Soz konusu olan orgutun adı «Aspida» ıdı Önce halk bunun şoka ol duğunu sandı Ama dudaklardakı gulumseTieler, bır sabah Yorgo Papandreu'nun başbakanlıktan alındığı a Y Universite yaralandı Televızyondokı yayın, sekız rektorlu «Sozde acık oturum» olacağına. tek bır yetkıiının konuşması olsa ıdı unıversıte, kamu oyu onünde boylesıne yaralanmazdı Sayın rektorlerın duşunce ve davranışlan ne olursa olsun, özgur düşünco taraflısı olan bırçok oğretım üyesl «Unlverslte profesorü» ünvanına layık clmanın bılıncı ıçınde «ozerkllk» konu «unda hıc bır odun vermeden kendılerınden sonra gelecok kuşaklara ozerk ünıversıte bırakmanın uğraşı ıçınde olacaklardır. Bulunduğumuz universitenm en yaşlı 5 uyesınden bırl olarak bu ugraşı görev sayıyorum Bu kanunun değıştınlmesı Içın bır universite profesorü olarak, olmazsa sade bır yurttaş olorak ka nunlar çerçevesı icmde tüm gücumu kullanacağım Sayın rek torlerlmızl dınledıkten sonra, genc kuşaklara saygım daha da arttı Hocaları olarok sağlcm kışılıklermı cok yakından tanıdığım gene kuşağın, ozerkliğe, sayın rektörlerımızden daha kjyık olduklnrı inancına vardım Şuna da Inanıyorum ki, bır profesor öğrencl kaldığı sürece kendıslne, oğrencisme, ünlversltesıne yararlı olablllr. Rektörlerımıze saygı YARIN: Özgürlük boğuluyor F. Almanya yabacEÎaran girişine yeni bir sınırlama getiriyor ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Federol Almanya nın \ıze uyguıamasından sonra Turk vatandaşlarının bu ulkeye gır ş erını kısıtlayacak yenı b r on'em'er paketı hazırlığına gırıştıgı bıîdırılıyor Edınılen bılgılere gore, Federal Almanya nın ekonomısınl olumsuz yonae etkıiedığl gerekcesıy'e yabancı ışcı aılelerl ntn ulkeye gırışlerı ve calışma ızrı almalarını durduracak onlemler tasarlanıyor Bu onlemıer arasında halen Federal Almcnya'da calışmakta olan yabancı Işcnerın yanlanna alabılecekleri kendl ulkelerınde cocuklarının yaş sınırının 18 den 16'ya indırılmesı de buiunuyor Bun dan oncekı uygulamada işçl aılelerı 18 yaşının altındakl co cuklarını surekll olarak kalmak üzere Federal Almanya' ya davet edebüıyorlardı Ta ^ lcişleri Bakanhğı personeli yazım kurallarını öğreniyor îçlşlerl Bakanlığı, tüm personeli Için 45 kişllik kurslar duzenleyerek, memurlarını Turk Dll Kururaun» gonderdı. TDK'nda, memurlar jazını kurallarını, sozcuklerın dogru vazüı^laıını, cumie kuruluşlarını oğreniyorlar. Bır sure önce. bakanlıgın bu konudaki başvurusu, TDK yoneticilerınce olunılu karyılanarak. TDK'nuıı toplantı salonu, raemurlar» derslık olarak a>rddı. Kurslar, 23'er gunluk. Içişierl Bakanlığı nıcmurları, sabah saat 9.00 dan oğleyın 12.00'ye değln kursa geliyorLar. Memurlar, knrslan hiç aksatraadılar. Kadınlıerkekli gruplar, bır oğrenci gibi dik katll verilen dersleri dinlivorlar, »erilen okuma parçalarmı okuyorlar. Fotoğratlarda, TDK'nda kursa katılan memurlar goruluyor. (Foto|:raf•A^KA/Zekal DVRMUŞ) Düşünülen onlemler arasında isçi ailelerinin çağıracağı çocuklarnıın yaş sınırı 18den 16ya indirilmesi de yer alıyor. sarlanan değ.şıklığın ''esinleş mesı t alınde bur.dan boyle ancak 16 yaşına kadar olan tşcı çocukları A'manya'ya gıdebılecekler Bıldırıldığme gore. tasarlanan bir başka onlem de Almanya'da eyaletlerın yabancı ışci ailelerinin durumları Ile II gıll get'rdıklerl farklı düzenle melerın ortodan kaldırılarak butun eyoletler ıç n tek bır uy guiamanm getırılmesı Ancak bu uygulamanın ana hatlarının nsnuz tam o.arak şekıllenmedıgı haber verılıyor Aıman hukumetının bu onlemlero yonelmesı halınde bun lardan en cok euılenecek yabancılar arcsmda Turkier geııyor Tu^k ışcıler aılelerı ıle bır! kte bugun Federal Alman ya dakı 4 5 mılyon yabancı ışCi topluluğu cmde 1 5 mılyon ıle en ka abalık topluluğu oluşturuyorlar Scz konusu hazırlıkların Turk vatandaşıarının durumu nu olumsuz yonde etkıleme olasılığı uzerıne Turkıye Federal Mrran Hukumetı nezdin de gırışımde bulundu Bonn Büyukelcılığımiz aracılığı Iİ8 yapılan gırışımde bu konudaki hazırlıklar hakkında bllgl Is fendl Tutanaklardan TIKP Davası **• Oğretmenler günCınün kutlandığı sırada, klml oğretmenlerın ışsızlıkten gorsonluk yaptıklarını oğrenince nasıi uzu dum Ogretmenın oersını, oğrencısını sevmesl ıcın, ogretmenlık ugraşının da «sevimlı» duruma getırılmesı gereKır. Toplumda ogretmen ıtılır kakılırsa chor» goruıurse nasıl gonluyle calışabılır? Egıtımcı Tonguc, sık sıK soylerdl. Şöyle: Koyde mezarı olan tek kamu gorevllsl, tek aydın ogretmendır Bu, daha da cok olacaktır.. Rauf Inan Tonguc'un bu sozu uzerıne eklemışti: Ataturk'un devrımlerinı halka gotüren tek aydın da ogretmendır... Koy Enstıtuterı kurulurken, köylü cocuğu öğrencllere taş kırdırılarak, enstıtuler yapılabıldl. Insanın hıc, gonlu oimasa taş kırar mı? O kurumları tuzla buz etmeseydık, bugün Turklye'de OKur yazar olmayan kalmayacaktı Bu, az şey mıydı? Yıne ae geçmışe donerek yakınmanın geregl yok. Yol yakınken oğretmenlsrı, genclerı değerlendırmesinl bılmelı Onlara duşman kesılmemell Aralarında geçmlşte. yanlışlara duşmuş olanlar bulunsa da, onlcrı kazcnma/a Dakmalı... SanıklarEski TİİKP ile ilişkimiz yok ANKARA (Comhurlyet Büroro) Ankara Sıkıyönetlm Komutanlığı (2) Nolu Aakeri Mahtemesınae yargılama&ı sürdUrülen Ttıriuye İşçl KöylU Partisi (TIKP) davasmda Askerl Savcı Kemal Kaâıoğlu sanüdann, «TCK'nun 141'inci maddesl komumst duşanceyt değil, eyleml cezalsadınr» bıçımındekl yorumuna katüdı. Duruşmada sanıklar ve saaıi vekilleri kendılerinln 12 mart 1971'den sonra yargılaııan Türkiye Ihtılalci Işçı Köylü Partısı (TÜKP) İle bır üışkılerl oLraadağmı one sürduler. TIKP duruşmasına yazüı belgelenn okunmasıjla devam edildi Duruşmanın basında soz alan sanıjj veiullerınden Avukat Alı Kalan, usule ılıştan talebı oldugunu büdarerek, «Yazüı delıllerın okunmasmdan ssrfinazar edümesini» ıstedi. Bu bolum mahkeme tutanaklannda şu bıçımde yer aldr. «Bu arada sanık vekıllerınden Avukat Alı Kalan usule llişkın talebı oldugunu bıldirerek, BGerek Askerl Mahkemeler Kurulus ve Yargıiama UsulU bakkındakı kanunun 148. maddesl, gerekse Ceza Muhakemelerl UsulU Kanunu'nun 238. maddesl uya nnca sanık lehıne evvelce sabıt olmuş duruma ılışkin delılierin ve mahkemeoe lüzumlu gorülmeyen delillenn, yargılamajn uzatmaya matul olarak delillenn okunmasına cevaz yoktur, bu nedenlerle Aydınlık Dergısi, Halkm Sesi Dergısı ve TÎİKP davası belgelennm, 1 Sanıklar lehin» evveloa sabıt olmuş bir duruma illjkln olmarnaları, Sanık ve sanık vekilierinin bu yöndekl savunmalsrından sonra iddıa makamı bu konuda daha önce karar verumıs olduğundan yenıden. karar alınmasına gerek olmadıgını bildirdl. Mahkeme Heyeti de Askerl Savcı'nın gdruşU doğrultusunda karar alarak isteklen reddetti. Daranın soz konusu belgelenn bır bölümünun okunmasmdan sonrakl gelışıml tutanaklarda şöyle yer aldı: Sanık Doğu Perinçek: «Okunan delıller Aydınlıkta çıkan yazılarcur. Bunıar kuruculann, Başkanlık Kurulu'nun, Merkez Komıtesı üyelerının ve dıger partı uyelennın ıradelenyle ve fıkn TltKP ILE İLGI.M1Z İOK A\ukat Gülçin Çavlıgıl: «Davanm konusu, sanıkların TCK' nun 141. maddesjnı ıhiaj edacı mahıyette bır cemı>et kurup kur madıklan mevzuudur, yoksa partırun kurulmasından evvel çık mış dergılenn darayla herhangı bır ügısı yoktur. Bunlar delıl olarak gorulmeyıp okunmasmdan sarfınazar edılmesi mahkemenın yetkısi datulmdedır» dedı.. 2 Davanm konusu ile ılgili, sanıklan baglayan ve yargılamanın netıcesme tesır edecek şeyler olmamalan, 3 Yargılamanın uzaması sonucu dışında başkaca bır neti ce doğurmayacakları nedenıyle bu belgelerm delıl olarak kabul edılmeyerek reddıne karar venlmesinı, bu mahıyette oiup da oncekı durusmalarda okunup, tutanağa geçırılen delillenn tutanaktan çıkanlmasını talep edıyoruz» dedıler . birlığl yapüarak yazılmış yazılar değıldır. Bul bağlamaz, dedi. Diger sanıklar Dogu Perinoek'ın beyanına katılıyoruz» dediler. Av. Gülçin Çaylıgil: «Okunan yazılar TCK ve Basm Kanunu gereğınce altında isml bulunan şahsı bağlar ve suç teşkıl edıyorsa onun hakkında sonışturma yapılması ıcap eder. Bunların TtîKP'nin gorüşlerl oldugu lddıanamede behrtılmektedır. Bız TÖKP ıle ügımiz olmadığmı daha evvel beyan etmıştık. O gorüşler bıa bağlamaz. Yargılanan TÎKP'dlr» dedi Askeri Savcı: «Okunan delıllerde toprak programı kısmı daha sonra Turkıye tşçı Koylü Partısı toprak programı ıle para lellık arz etmektedır O bakımdan delıl olarak getınlmıştır» dedı Av. Gülçin Çaylıgıl: «Daha ev\elkı bayanlanmı bu deliller Içınde tekrarlıyoruz TIKP'nın toprak programı açıktır Mensupları bunu ınkar etmemektedır. Bu programm başka programlardan alındığını iddıa etmek yersızdır. Meydanda olan ve ınkar edolmeyen toprak devrımı programında suç olup olmadıgı hususu araştınlmalıdır. Dolaylı delıl ıkamesıne karşıyız» dedı. Askeri Savcı: «Bu delılierin ikamesınden muradımız sanıkl». rın hazırlık ıfadelennde öe bellrttıklerı gıbı ve evvelce okundugu gıbi parti kurulmadan evvel Halkın Sesı ve Aydınlıfc Dergısi etrafında toplandıklarını \e grup kurduklannı, toprak devnmı programırun partı kurulduktan sonra mensuplannın bır ara\a genp bu programı bu şekılde hazırlayalım şeklınde bır goruslerı olmadıgını, toprak programının TIKP'nın 1971 yılından beri ortaya attığı program oldugunu vurgulamak ıstedık» dedı. . .t ~ *„.«.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle