17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 10 31 EKÎM 1981 Donışmo Meclisi'nde 7 veya 9 Ihtisas Komisyonu olacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danışma Meclısı Komısyonları'nın uzmanlık alanlarının saptanması içın sürdürulen çalışmaların son aşama ya geldıği öğrenıldi. Danışma Meclısi'nın çalışma yöntemıni düzenleyecek olan içtüzük tas lağının da 9 kasım pazartesi günü. basılmış olarak üyelere dağıtılmasına çalışılacağı bildirıliyor. Danışma Meclisl Başkanlık Divanı çevrelerinden edinılen bılgilere göre, Danışma Meclisi Komisyonları'nın sayısı 7 ile 9 arasında değişebilecek. Kurulacak komisyonların, halen çalışmalarını sürdüren Milll Güvenlik Konseyi İhtisas Komisyonları'nın devamı Guatra karsı önlem alınıyor ANAYASA KOMİSYONUNA SEÇİLECEK ÜYELER İÇİN KULÎSLERDE ÇEŞÎTLİ İSİMLER DOLAŞIYOR. niteliğinde olması düşünülüyor. MGK Genel Sekreterlığı'n de, «Milli Eğitim Gençlik, Spor ve Kültür Dışişlerl Ulaştırma Turizm ve Tanıtma, Tarım Orman Köyişleri ve İmar İskan, Sağlık, Ticaret, Sanayi Teknolo|l Gümrük ve Tekel» konularında 5 komisyon çalışmalarını sürdürüyor. Edinilen bilgilere göre, Danışma Meclisi içtüzüğü ile üyelerın en çok 3 komisyona üye olabilmeleri ilkesi getirilecek. İÇ TÜZÜK TASLAĞI Danışma Meclisi iç tüzüğünü hazırlamak üzere üç kişiden oluşan Alt Komisyon çalışmalarına başladı Kazım Öztürk, İsmail Arar ve Muammer Yazar Danışma Meclisi iç tüzük tasarısını ha zırlayarak 4 kasıma kadar İç Tüzuk Komisyonu'na sunaçaklar. İç Tüzük Komisyonu, İç tüzük taslağını 9 kasım pazartesi günü basılmış olarak üyelere dağıtılmak için çalışma larını sürdürüyor. Danışma Meclisi Genel Kurulu 10 kasımda daha önceden belirlenen Atatürk gündemini tamam lanması durumunda aynı gün, tamamlayamazsa, 11 kasım gününden itibaren iç tüzük görüşmelerine başlayacak. Da nışma Meclısi'nin MGK'nin 60 sayılı kararına göre, iç tüzük müzakerelerini 5 gün İçin de görüşerek taslağa son şeklini vermesi gerekiyor. MGK'nin danışma Meolisi'nin iç tüzüğü hazırlanıncaya kadar uygulanacak çalışma kurallarına ilişkin kararında ayrıca, İç Tüzük Komisyonu'nun raporunun Genel Kurul'da görüşülmesi sırasında verilecek değisiklik önergelerinde en az 10 üyenin imzasının bulunma sı öngörülüyor, ANAYASA KOMİSYONU Danışma Meclisi kulislerinde Anayasa Komısyonu'nda çalışması beklenen üyelerin adları da konuşulmaya başlandı. Danışma Meclisı'ne MGK kon tenjanından seçilen üyelerden Feyyaz Gölcüklü'nün Anayasa Komisyonu'na üye olması bek leniyor. Prof. Gölcüklü Danışma Meclisi Başkanlığı öne risıni, «Avrupa İnsan Hakları KomisyonuVıda Türkiye'yi tem sil etmek ve Anayaso Komisyonu'nda çalışmak» gerekçeleriyle reddetti. Kontenjan üyelerinden İsmail Arar ve Ragıp Tartan'ın da Anayasa Komisyonu'na şeçilmesi bekleniyor. Danışma Meclisi kulislerinde, Anayasa Komisyonu'nda çalışacak üyeler arasında Adana üyesi Prof. Dr. Kemal Dal, Artvin üyesi Muammer Yazar, İstanbul üye lerinden Prof. Dr. Orhan Aldıkaçtı, Prof, Dr. Mustafa Ay san, Prof. Dr. Feridun Ergın, Kayserı uyesi Prof. Dr. Mehmet Feyz Feyzıoğlu, Samsun üyesi Prof. Dr. Sener Akyol. Trabzon üyesi Prof. Dr. Akif Erginay'ın* adlarından soz edıliyor. Öte yandan THP'nin yaptığı hesaplamaya gore, Danışma Meclısi'nın ıç tuzüğünu hazırlamak üzere seçilen geçıci komıs^nun yaş ortalamasının 58 olduğu ve böylelıkle komıs yanun Cumhurıyetımızle yaşıt olduğu belirlendı. 11 üyeden oluşan komisyonun en yaşlı üyesi 60 yaşındaki Necıp Bilge'dır Aynı zamanda Komisyon Başkanı olan Bilge 11 yaşındayken Cum huriyet'in ilanını yaşamıştır. Komısyonun en genç uyesi ıse 52 yaşında olan Kazım Öztürk'tur. Özturk Cumhuriyet ilan edildikten 6 yıl sonra dün yaya gelmıştir. Ötekı üyelerden İsmail Arar 60, Feyyaz Gölcüklü 55, Orhan Aldıkaçtı 57, Abbas Gökçe 55, Mehmet Hazer ve Muammer Yazar 64, Sırrı Kırcalı 54. Halil Gelendost 62, Fuat Azgür 53 yaşındadır. Öte yandan İç tüzük Komis yonunun Danışma Meclisi yaş ortalamasından da 4 yaş büyük olduğu görülmüştür. Danışma Meclişi'nin yaş ortalaması 54'tür. Her ilçeden Cerrahpasa Tıpa 5 er sise su örneği yollanacak • PROF. HATEMI TÜRKİYE'DEKI SULARIN İYOD MIKTARININ NORMALIN ALTINDA OLDUĞUNU EĞER BU SULARA IYOD EKLENE BİLİRSE GUATRA KARŞI İLK KORUYUCU TEDBİRIMIZİ ALMIŞ OLACAĞIMIİstanbul Haber Servisi Cerrahpasa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Kürsüsü tarafından, yurdumuzda yaygın görulen guatr hastalığına karşı koruyucu tedbir almak amacıyla başlatılan «her ilçeden 5'er şişe su örneği» toplama çalışması ülke çapında devam edıyor. Sağlık Bakanlığı'nın desteği ve valilıklerın aracılığı ile toplanan su örnekleri Cerrahpasa Tıp Fakültesi laboratuvarlarında incelenerek, sonuçlara gore gerekli tedbirlerin alınacağı bildirildi. Konu hakkında konuşan Prof. Dr. Hüsrev Hatemi şunları söyledi: «Mutlaka, yegane iyod kaynağı içme sularj değil. Kişiler, sebze ve diğer yiyecekler aracılığı ile de iyod ihtiyacını karşılarlar. Ancak yurdumuzda çok yaygın olarak görülen guatr'a karşı almacak tedbirler alfabesinin «A» harfi olarak suların iyod miktarının ayarlanabilmesi için ölçme çalışmalarını başlatmış bulunuyoruz.» İçinde bulunduğumuz yılın ilk aylarında başlamak üzere, bugüne kadar Cerrahpasa Has tanesi laboratuvarlarında toplanan örnek su miktarının 3 bı nı aştığı bildirıliyor. Verilen bıl gıye gore, Türkiye'de guatr has talığının en çok görülduğü bölgelerin başında Rize, Trabzon, Trakya, Isparta, Burdur, Kastamonu, Bursa ve Konya geliyor. Öte yandan toplanan örneklerden elde edılen sonuçlara gore, genel olarak yurdumuz sularındaki iyod miktarı çok düşük değil... Cerrahpasa Tıp Fakültesi Öğretım üy.elerin den Prof. Dr. Hatemi, bir litre sudakı iyod miktarının çok düşuk olabılmesi için o suyun içinde 5 mikrogramdan az İyod bulunması gerektiğıni söy ledi. Hatemi, daha sonra şu bilgıleri verdi: «Normal lyodlu sularda 20 ile 25 mikrogram oranında iyod bulunması gere kiyor. Türkiye'de ise iyod miktarı çok düşük değil ama 5 ile 25 mikrogram arasında değişiyor. Yani normalin altında. Eğer iyod az bulunan yurdumuz sularına iyod eklenebilirse guatra karşı ilk koruyucu tedbirimizl almış oluruz.» BAŞBAKAN ULUSU VE IRMAK Başbakan Bülend Ulusu'nun Danışma Meclisi Başkanı Sadi Irmak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki odasında ziyaret etti. Başbakan'ın kutlama ziyaretinde başkanvekili Fenni İslimyeli de hazır bulundu. (Foto: THA) PROTOKOL KONUSU DA GÖRÜSÜLDÜ Mustafa EKMEKCİ ULUSU. IRMAK I KUTLADI ANKARA, (ANKA) Başbakan Bülend Ulusu, Danışma Meclisi Başkanlığı'na seçilen Prof. Sadi Irmak ile Başkanlık Divanı üyelerini ziyaret ederek kutladı. Dün 14.00'de yapılan görüşmeden önce Başbakan Ulusu ile Irmak ve Başkanlık Divanı üyeleri gazetecilerin önünde kısa bir sohbet yaptılar. Sohbet sırasında yasama orga nının «Protokoldeki yeri» ile Danışma Meclisi üyelerinin «Konut sorunları» üzerinde du ruldu. Danışma Meclisi idare amirlerinden Kâzım Öztürk, ya sama organının protokoldeki yerınin belırlenmesi için Başbakan Ulusu'dan ricada bulun du. Bu arada, divan katiplerin den Kamer Genç, protokol belirsizliği nedeniyle 29 Ekim tö renleri sırasında yarım saat sü reyle bekletildiklerini söyledi. Ulusu buna karşılık, «Gerekeni yapacağım» dedi. Başbakan Ulusu, Ankara dı şından gelen Danışma Meclisi üyelerinin konut sorunlarına nasıl çözümlediklerini sorunca, Kamer Genç, «Arkadaşlan mız sıkıntı içindeler, henüz bü yük çoğunluğu yer bulamadılar» karşılığını verdi. İdare amırlerinden Bekir Tunay ise cözüm yolu olarak bekar üyelere KİT misafirhanelerinde yer verilmesini önerdi. IRMAK ULUSU GÖRÜŞMESİ Başbakan Bülend Ulusu, da ha sonra, Danışma Meclisi Başkanı Sadi Irmak'ı TBMM'de ki odasınaa ziyaret etti. Irmak Ulusu'nun zıyaretinden do layı duyduğu memnuniyetı ifade ederek, «Bu ziyaret vesilesiyle, genel meseleler üzerinde de duracağız» dedi. Başbakan Ulusu ıse, zıyaretmın kutlama amacı taşıdığını soyledı. «Bun dan sonra işbirliği içinde olacağımız için, zaman zaman bir araya geleceğiz. Ayrıca bu gö rüşmemizde geneı meseleler üzerinde duracağız» dedi. Irmak ile Ulusu, daha sonra Başkanlık Divanı üyelerinin bulunduğu salona geçtiler. Irmak, üyeleri, Başbakan Ulusu'ya tanıttıktan sonra, bugune kadar yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. İçtüıük komısyonunun seçi lerek gorev yaptığım hatırlatan Danışma Meclisi Başkanı, içtüzuk çalışmaları sonuçlandıktan sonra Anayasa Komisyonu'nun oluşturulacağını kay detti. Irmak, «İnşaüah kalıcı bir Anayasa hazırlayacağız» şeklinde konuştu. Ulusu, Irmak, gorüsmesi daha sonra basına kapalı olarak devam etti. Danışma Meclisi'nde Kulisler... araderüzlî, arabaya atlamış, son hızla surup gidiyormuş. Trafik polisleri çevirip durdurmuşlar: Ver bakalım, demişler, ehliyetinl. Ne ehliyeti isteysimız? diye karşılık vermiş, verdunuz da mı isteysunuz? Beysan Kuş adında bir genç, hem çalışıyor, hem ODTÜ'ye gidiyordu. Arkadaşlan ona, Kuş Beysan derler, öyle çağınrlardı. Bir gün arkadaşlanna şöyle dedi: ODTÜ'yü bir bitireyim, bu Kuş soyadını değiştireceğim! Neden okulu bitirince? Eeee, okulu bitirinoe nasıl olsa, bir önemli göreve geleceğim. Televizyonda açık oturuma çıkınca, açık oturumu yöneten söz verirken ne diyecek: Buyurun Bay JCuş. diyecek. Onun için okulu bitirince değiştirmek istiyorum, soyadımı.. Beysan Bey'in fıkrasmdan almacak ders: Olaylar olduktan sonra değil, olmadan önlemlerinin almması gerekir. Ödün verilmemesi gerekir. Örneğin, Yunanistan Başbakanı Papandreu'nun son sözleri, çok kimsenin sinirlerini bozdu. Oysa, yıllar önce ödünler verilmese, ne o bunlan söyleyebilir, ne de kafalar kızardı? Eski bir diplomatımızla konuşuyorduk. Şöyle dedi: Ege'deki hak ve sorumluluklanmızdan en ufak bir ödün veremiyeceğimiz gibi, Amerika'nın, hele 12 Adanm silahlandırılmış olması olayı ortada dururken, yalnız Yunanistan'a Ege ile ilgili dolaylı, dolaysız bir taahhüt, hatta bir vaitte bulunmasını da kabul etmeyeceğimiz kesin bir dille bildirilmelidir. Atatürk, 'Haklarımız emrinde her türlü tedakârlığa hazır olduğumuza dünya tam bir kanaat getirilmelidir» der. Ege, Anadolu'nun güvencesidir. Ege'deki haklarımız Misakı Milli haklarımız önemindedir. Bunlardan ödun sözkonusu olamaz.. R TIKP DAVASI TUTANAKLARINDAN Perincek: Anarsı raporu haklılıgımızı kamtladı Haber Merkezi TtKP davasınm 19 ekim günlü duruşmasında okunan TIKP'nin TBMM Anarşi Komisyonu'na sun duğu raporun MHP ile ilgili kısmmı özetlemiştik. Bugün ise partinin diğer anarşi odağı ve çözüm yollan konusunda rapora koyduğu ve duruşmada okunan kısmını özetliyoruz: «1970'lerden beri dfinyada kar gaşalık artarken, Türkiye'de de anarşinin boyutlanmn giderek büyümesi, bir raslantı değildir. Moskova, Türkiye, İran ve Pakistan'ı «zayıf halka» ilan etmiştir. Bunun Türkçesi, bu ülkelerin Sovyetler tarafından «yutulabilır» durumda görülmesi demektir. Bu genel geliş me içinden özelikle son yülarda Sovyetler Birliği'nin Türkiye'ye yönelik faaliyetlerinln daha da arttığını tesbit ediyoruz. Faaliyetlerin birincisi doğu böl gesine yönelik kışkırtma ve bölücülük çabalarıdır. Diğeri ise, maceracı örgütleri de kullanarak anarşiyi arttırmaktır. Onümüzdeki yülarda Türkiye' yi zorlu günler beklemektedir. Güçlü, sağlam ve birlik içinde bir Türkiye'ye her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Tehlike artık vatandaşın can güvenliğinin ortadan kalkması ve iç istikrann bozulmasından daha büvük boyutlar kazannuş tır; Türkiye'nin varhğı, milli birliği ve bağımsızlığı tehlikede dir. Türkiye'nin önünde «ya özgürlük ya Türkiye» diye bir seçenek yoktur. Türkiye'nin varlığıyla özgürlükler sımsıkı bir leşmiştir. «Ya özgür bir Türkıye», «ya parçalanmış ve esır bir Türkiye», onümüzdeki iki yol budur. Devletin ve hükümetlerin görevi, demokrasiyi rafa kaldırmak değil, tam tersine geliştirmek olmalıdır/ Türkiye'nin meseleleri büyük tür. Büyük meseleler, büyük güçlerle çözülür. Çaresizlikle, yarım yamalak iktidarlarla, hele hele koltuklarının altında anarşi odakları taşıyan hükümetlerle çözülemez ve çözülemiyeceği görülmüştür. Türkiye'nin milli savunmasım güçlendirmeye, iç barışı acilen gerçekleştirmeye, özgürlükleri ve parlamentoyu korumaya, bütün milli smıflar arasında halkçı bir ekonomik dengeyi sağlamaya, milli ekonomimizi sağlamlaştırmaya ihtiyacı vardır. Bun ları ancak ayağı Türkiye toprağına basan bütün güçleri temsil eden bir hükümet çözebilir. Bu hükümet, bir Milli Birlik Hü kümetidir. Temel programı da, Sovyetler Birliği'nin tehditleri karşısmda bütün milleti seferber ederek, kuvvetli bir direnme yaratmak ve MHP'nin özgürlük düşmanı faaliyetlerini önlemek olmalıdır.» Bu raporun okunması, Savcılığın itirazına rağmen mahkemenin oybirliği ile karar vermesi tizerine mürnkün oldu. Raporun okulZıhasından sonra söz alan Doğu Perinçek, şunları söyledi: «Bu raporda belirtilen görüşler, iki yıl son ra bugün devletin ve adaletin görüşleri haline gelmiştir. Rapor, tüm olarak hakkımızdaki iddiaların haklı olmadığım gös termektedir.» ••* Perşembe sabahı erkenden buroya gelip, «Anhara Notları»mn çatısını çatmaya hazırlanıyordum. AnıtKabir törenlerini izleyecek olan Işık Kansu geldi büroya ilk olarak.. Abı, dedi, bu ayakkabılarla AnıtKabir'e gidebilirim değil mi? Nesi var? Kara. boyanmış da.. Güldü: Babamın ayakkabıları! dedi. Ekledi: Elbiseler de babamıni t Kravat? Kravat da.... Işık Kansu, Cumhuriyet Bayramı sabahı, AnıtKabre Mustafa Kemal'e, Ceyhun Atuf Kansu'yu da götürmüş mü oluyordu? Duygulanıverdim... Çarşamba günü öğleden sonra, Hindistan Elçiliğinde çay vardı. Bir gun önce Hintlilerin bayramıymış. Bir gun sonra bizim, ortasını bulup çarşamba gunü bir çay düzenlemeyi kararlaştırmışlar. Hint yemekleri sundular. Ekşili bir nohut yemeği vardı. Hintliler, nohuta çana diyorlar. Ama nohut, bildiğimiz nohut! TürkHint Dostluk Derneği düzenlemiş toplantıyı. Güzeldi.. Güneydoğu'da özellikle Gaziantep'te şöyle bir söz söylenirmiş: Dostluk, yemekten olmaz; Dostlukt a yemek de yenir! Gaziantep'li Abdülkadir Uras'uı anası söylermiş. Şöyle. Yemekle dost olan, haftalarca küskün gezer! Ortadoğu Ticaret ve İhracat merkezi açıldı m'« •• * • • '• • ••«•• Kocatopcu: İhracat tiryakiliğinin zevkine varanlar mutlu oluyorlar îstanbul Haber Servisi Ortadoğu Ticaret ve İhracat Mer kezi OTÎM'in açılışında konuşan Sanayi ve Teknoloji Baka nı Şahap Kocatopcu, «thracat tiryakiliğinin zevkine varanlar mutlu oluyorlar» dedi ve 1981 yılı ihracatınm 4.5 milyar dola ra ulaşmasınm beklendiğini bil dirdi. Beşikta,ş Ihlamur'da kurulan ve özellikle Türk ihraç tirünle rinin sürekli biçimde sergilen mesine ve dışsatımına katkıda bulunmayı amaçlayan Ortadoğu Ticaret ve İhracat Merkezi OTİM Genel Müdürü Süha Alpaylı, çok sayıda işadamı, bankacı kamu ve özel kesim yetkilisi ile yabancı temsilci nin katıldığı töreni açarken he deflerinin ihracata dinamızm getirmek olduğunu belirtti, «Artık çağdaş yöntemlerle ürün lerimizin topluca pazarlanması nin zamanı geldi. OTİM'de dü zenlenecek sürekli sergilerle ih raç mallarımızı tanıtacağız ve ihracat vapmak istevenlere her türlü kolavlığı saSlayacaÇız. Türkive, Asva ile Avrupa'nın birlestiei yerde bulunmasmdan doğan avantai larını sonuna kadar kullanmalıdır. Bu arada dost ve karc1°s Lihva ile Pakistan'a, OTİM'e yaptıkları kat kılardan dolayı teşekkür ederiz» dedi. TürkLibya Dostluk Derneği Başkanı Prof. Nçyzat Yalçıntaş da konuşmasmda Türkiye'nin daha bir süre antienflasyonist tedbirlerin uygulanmasmı gerektirecek koşullar içinde bulunduğunu ifade ederek «Hâlâ Türkive'de enflasyon içinde dur gunluk, yani Stagflastion hali yaşanmaktadır. Bu durumda enflasyonu körükleyecek girişim lerden kaçınılması doğaldır. Durgunluktan çıkmamn en önemli yolu da ihracatı arttır maktır. Dost ve kardeş tilkele re yaptığımız ihracatın artma sı hepimizin ümididir» biçimin de konuştu. İstanbul Valisi Nevzat Ayaz ın «Atatürk'ün 100. Doğum Yılı'nda Istanbul'da (Dünya Tica ret Merkezi) kurulması çalışmaları sürerken, OTİM'in faa liyete geçmesinin çok anlamlı olduğunu» belirten konuşması ve Turizm ve Tanıtma Bakam İlhan Evlivaoğlu'nun «Sürekli serginin neticede turistik ilişki löri de olumlu etkileyeceğini» ifade etmesini takiben Sanayi ve Teknoloji Bakanı Şahap Kocatopcu şu görüşleri bildirdi: «Türkiye, tarıma dayalı eko nomisini önce ithalata ve itha lat ikamesine, sonra ara ve ya tırım malı üretmine, nihayet ise ihracata önem veren bir noktaya, ulaştırmıştır. 1980 yılında 3 milyar dolar olarak ger çeklesen ihracatımız, 1981'in ilk 8 ayında bu duzeye ulaşmış bulunmakta, yıl sonuna kadar 4.5 milyar dolara yükseleceği izlenimini vermektedir. İhracat tiryakiliğinin zevkini, kârdan üstün tutanlar mutlu olmaktadırlar. OTIM'in Türk ürünlerinin sergilenmesinin yani ^ sıra, dost ve kardeş İslam ülke lerinın mallannın tanıtımına da olanak vereceğini sanıyorum. OTİM, ihracata inanan sanayici lerin bu görüşlerinin tescilidir» ••• Danışma Meclisinin seçlmleri kadar, kulisleri ilginçti. Ilk turda 51 oy alan Irmak, ikinci turda 67 oy'a nasıl çıktı? Kimler verdi. İlk turda Namık Yolga 50 oy almıştı. İkinci turda Yolga 34'e düştü, Mustafa Aysan ilk turda aldığı 57'yi korudu. Demek, Yolga'nın 16 oyu Irmk'a gitmişti. Irmak'ın oyları da 51+16=67 ediyordu. Hesap kolaydı. Ama, kimlerdi bu oyları verenler? Kulislerde bu da günün konusu oldu. Bunlar, «Mülkiyeliler» ile «Eski Bürokratlar»dı. Danışma Meclisinin yapısını şöyle gözucuyla yakalayanlardan biri şöyle dedi: Bir kez bir eski deyimle «llmiye sınıfı» var. «Oğretim üyeleri» yani. Bunlar aralarında bir grup gibiydiler. Ama, pek kulis bilmiyorlar! Danışma Meclisinde «Gençler grubu» birbirleriyle çabuk kaynaşacak durumdalar. Katip seçimlerinde bunu gördük... Eski askerler, eski bürokratlar var. Birinci turdan sonra, birçokları, Sadi Irmak'ın değil, Mustafa Aysan'm kazanacağını sanıyorlardı, olmadı. Mustafa Aysan, gençti, pek bilinmiyordu. Sadi Irmak öteden beri tanınıyordu. Devlet deneyimi vardı. Tuttuğunu bırakanlardan değildi. Çok kimse, 1974'lerde güvenoyu alamamasma karşın, kaç ay Başbakanlık yaptığım anımsıyordu.. Asker kökenlilerin sayısı 30 kadardı. Eski askerlerle, gençler grubu ikinci turda Aysan'a oy verdiler. Uğraşdaşları da verdi. İlk turda da öyle oldu. Oy değişmedi.. Emekli Orgeneral Eşref Akmcı sah günü Meclise geldiğinde adaylığını koymaya kararlıydı. Bunu Akmcı'ya da sordurn: Havayı gördüm, vazgeçtim! dedi.. Arkadaşlarıyla Mustafa Aysan'ı desteklemeyi yeğlemişti sonunda.. Danışma Meclisi Başkan Vekilliklerine yapılan seçimleri kazanan Vefik Kitapçıgil ile Fenni İslimveb de olutnlu karşılandılar IHRACATIMIZ 4,5 MILYAR DOLARA ULAŞIYOR Ortadoğu Ticaret ve thracat Merkezi (OTİM)'nin açılışına Sanayi Bakam Şahap Rocatopçu, İstanbul Valisi Nevzat Ayaz ve diğer konuklar katıldı. Yukanda konuklar Merkezin açı hşında görülüyor. (Foto: Erdoğan KÖSEOĞLU) REAGAN, CUMHURİYETİN KURULUŞUNU . KUTLADI ANKARA (a.a.) ABD Başkanı Ronald Reagan, Türkıye'nin VVashıngton Büyükelçilığine bir mesaj gondererek, Cum hurıyetimizın kuruluşunun 58. yıldönümünü kutladı. Türkiye'nın VVashington Büyükelçiliği'nce kendisine yapılan davete karşılık olarak bir mtesaj gonderen ABD Başkanı Reagan, ayrıca Atatürk'ün 100. Doğum Yıldönümü dolayısıyla, ilerısi için iki üike arasında karşılıklı iyi ilişkiler kurma konusundaki dileklerini sunmuştur. Öte yandan, Amerika'nın en büyük ve tarihi kentlerinden biri olan Filadelfiya'nın Beledıye Başkanı VVillianv Green, 28 Ekim 1981 gününü resmi bir bildıri yayınlayarak, Filadelfiya'da Atatürk günü ilan etti. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanı: Kira artısı yüzde 30'u asmayacak ANKARA, (ANKA) Yargıtay Üçüncü Hukuk Daıresi'nden ev sahıpleriyle kıracılar arasındaki anlaşmazlıkları çozerken verdıği kararların yanlış uygulandığı, ev sahiplerının, Yargıtay'ın belirledıği yuıde 30 oranındakı yıllık tavan artışını aşamayacakları açıklandı. Yargıtay Ûçuncü Hukuk Dairesi, yerel mahkemelerin verdıkleri yuzde 40, yüzde 47 gıbı kira artış karartarını bozarak çeşıtlf defalar verdiği ve Yargıtay Genel Kurulu'nda onaylanan kararlarda yıllık kira artışının en fazla yüzde 30 olabıleceğini hukme bağlamıştı. Ancak Yargıtay'ın, yuzde 30'u tavan olarak belırlemesıne karşın, uygulamada her artışta bu rakam ya sabit clarak ya da artışın başlangıç sınırı olarak kabul edıliyor. YARGITAY DAİRE BAŞKAN) NE DİYOR? Yargıtay'ın kararlarına karşın yerel mahkemelerin hâlâ zaman zaman yüzde 30'un üzerinde kira artışıyönünde kararlar vermesi üzerine, Yargıtay Üçüncü Hukuk Dairesi Başkanı Aydıft* Aysoy şu bilgıyi verdi: «Dairemizin kira artışları konusunda ortaya çıkan anlaşmazlıklar üzerine çeşitli defalar verdiği kararları vardır ve bu kararlar tartışılamayacak kadar açıktır. Dairemizin verdiği ve Yargıtay Kurulu'nun kabul ettiği kararın özü şöyledir: Ticaret Bakanlığı'nın toptan eşya ftyatları endeksindeki artış bir kira yılı içerislnde yüzde 20' nin altında ise, kiraya yansıyacak artış da yüzde 20'ye tekabül edecektir. Toptan eşya flyatlarındaki artış yüzde 20'nin üzerinde ise, bunun yarısı esas alınır ancak bu oran yüzde 20'nin altında olmaz. Toptan eşya fiyatlarındaki artış eğer yüz de 60'dan daha yukanda teşekkül ediyorsa, o takdirde, kira artış oranı en fazla yüzde 30 olarak uygulamaya konulur.»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle