Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 EKİM 1981 Cumhurîyet 7 Halkın Papandreu'dan beklediklerinin başında hayat pahalılığını durdurmak sosyal hizmetleri artırmak geliyor. Dıs politika konuları anketlerin son sıralarında.. Altan OYMEN Avustralya'da yenilen cacık ve musakkanın Atina'daki anıları 1Yakm komşumuz bize gerçekten o kadar uzak mı? Seçim öncesinde Atina'ya gidiyorum. Uçak yolculuğu boyunca seclm konuşmaları okudum. Özellikle Papandreu'nunkileri.. Türkıye'nin sıfatları «Saldırgan», «Yayıimacı». «Emperyallst..» Temiz bır hava terminali... Bavul getirme makinaları düzenli işlıyor. Tekerlekli taşıyıcılar bol. Eşyayı onlara yükleyip. banko gişesinn gittim. Mark verip drahmi aldım. 100 mark = 2500 drahml. Demek ki Türk lirasının iki katına geliyor. İyi. hesabı kolay... 100 drahmi 200 lira. Bavullarımı açmadılar. Terminalden çıkıp blr taksi aradım. Atina muhabiri vatandaşımız Vosll Danilof. mektubunda otelln adını ve adresini, bildiğimiz harflerle yazmış. Ama bir de, ihtiyatlıdır, Yunan alfabesiyle ayrı bir pusula doidurmuş.. Şoföre vermek için.. Öyle va. vanlış telaffuz: ederim. başka vere götürür.. Atina'ya ilk ve son geiişım 25 yıl önce. O zaman bir tepeye çıkınca her yeri görülen orta boy bir şehirdi Şimdi. «Genel kültür» gereği gelmeden öğrendim. hızla şehirleşmenln sonucu Pire'yle arası da birleşmiş.. Nüfusu 4 milyon olmuş... Bü tün ülkeninkl 9,5 milyon olduğuna göre, neredeyse yarısma yakını burada yaşıyor.. Adı birbirine benzıeyen semtler de olabilir, oteller de.. Taksi geldi. Otelin adresini bizlm harflerden okuyup söylerken şoförün eline pusulayı da tutuşturdum. Şöyle bir bakıp: O'key.. dedi.. Vltese takıp gaza bastı... Yunanca cabalamava gerek yok, biz de bir şey bllirlz, anlamında, güvenli: Ver ar yu from?.. dedl. ,^ YENİ DEMOKRATLAR SEÇİMLERDEN ÖNCE KENDİLERtNE PEK GÜVENİYORLARDI. SEÇİMİ NASIL OLSA RALLİS'tN KAZANACAĞI ÎDDİASINI KENDt PROPAGANDA BROŞÜRLERİNDE KARİKATÜRLERLE ÖNE SÜRÜYORLARDI. AMA 18 EKtMDE KİLOTU YAMAL1 KOŞUCU PAPANDREU. RALLtS'tN PIRIL PIRIL RALLY ARARASTNA TIIR BÎNDÎRÎNCE. BV BROSÜRLERt ALELACELE TOPLAYIP SECİM MERKEZLERİNt KAPATTILAR. Yok yok... deyip kestlrlp attı... 0 taraflarını izlememiş bile... Papandreu'da dış politika çlz« gisi olarak gördüğü, Amerika'ya, Avrupa'ya kafa tutması. Böyle olursa büyük devletlerin etkisj azalır, Yunanistan'm Türkiye'yle ilişkileri düzelirmiş... Ya ötekilerle daha önce düzelir de... diyecektim ama, demedim... PASOK'u tartışmaya niyetli değil cünkü... Zaten PASOK'culuğu da, böyle şeylerden çok, asıl enflasyondan geliyor. Birtakım rakamlar verip hayat pahalılığını anlattı.. Drahminin hesabını öğrendim ama, daha pratiğim yok.. Kafamdan ikiyle çarpıncaya kadar ikinci rakamı söylüyor. Yalnız anladığım kadarı; özellikle gıda maddeleri fiyatları ve kiralar cok artmış... Dinlediğimi «teorik bügi» süzgecınden geçiriyorum: Enflasyon hızı resmen yüzde 25 Papandreu ise endeksleri eleştiriyor. Bu hızın gercekte çok daha yüksek olduğu görüşünde... Endsksler çok eski bır sısteme göreymış... içıne kiralar girmediği gıbi, daha bırçok hayati madde girmezmiş... Bu arada şehrın herhalde ortalarına geldik... Atişler, afışler, afişler.. Mavi, yeşıl, kırmızı, turuncu. lerinde Rallis'ın, Papandreu'nun, başKalarının resimleri. Caddelerin bir ucundan ötekine gerilmiş dövızier. Yer yer duvariara, yollara boyayla yazılmış yazılar da var ama az. Yazıları da cıkartamıyorum ki. Bildiğim, «P» harfinin R, «B»nin de V okunduğu. Bır de tersine dönük «V»ler, yana yatık «M»ler, atnalı biçimı baska harfler var: İlk işim bir alfabe edinip okuma yazma öğrenmek olmalı. Hiç olmazsa isimleri, enternasyonal kelimeleri falan anlayabilirim. Güneş pırıl pırıl. Hava yaz havası. Erkekler gömlekle, kadınlar kolları '§ırtı oçık elbiselerle dolaşıyor. Galiba ceketi, kra vatı, üstelik bir de kolunda pardesüsü olan, bir tek ben varım. Bavulu haiirlarken de haritayı unutmuştum. Atina'nın paralell İzmir'den daha aşağıda. Bunu hatırlasam, yazlık bir şeyler alırdım. Neyse otele gıder gitmez, hic olmazsa ceketj kravatı atayım. Geldik.. Şoför çıktı, bavullara yardım etti. Taksimetre 165 drahmi yazmış Bahşiş adeti var mı diye düsünürken, 200 drahminin üstünü verip, elini uzattı. Tokalaşıp gitti. Otelde Vasil beklıyor. Hemen ilk Atina maceramı anlattım. Şoförün davranışını. Dedi ki Sana özel muamele yopmış. Yoksa taksimetrenln üstüne bavuMar için de para alırdı. Herhalde Öyle. dedim.. Tesadüf. Dedim ya, Avustralya'da Türk arkadaşı varmış Yok, sadece ondan değil. Türk deyince genelllkle ayrı bir ilgi gösterirler. Halkta herşeye rağmen öyle bir düşmanlık duygusu yok. Pekl öyleyse politikacılar niye Türkiye'ye hücum etmeden duramıyorlar.. Halk bunu istiyor olmalı ki, öyle konuşsunlar. Alışkanlıktan belki. Ya da llerisi icin taktik hesobından. Yoksa halkın ilgl alam başka. Şimdi Papandreu'yu tutuyorsa, büyük ölçüde pahalılık yüzünden tutuyor. Burada sosyal hizmet diye bir şey yok, ondan tutuyor. Eğitim çok pahelı. Onu devletleştirip bedava yapacağım diyor. Sağiık hizmetlerinde, hastonede, llaçta reform yaadediyor. Ondan. Zaten anketler de aynı sonucu gösteriyormuş «Papandreu kazanırsa, beklediğiniz nelerdir?» diye 10 secenek gösterip, «önceliklerinlzl secin» diye sormuşlar. Cevaplar, hep hayat pâ halılığmdan başlayip, eğitimle, sağlıkla devam ediyor, dış politika konusu 8'inci, 9'uncu sıralara düşüyormuş. Yalnız Işin püf noktası da belki bu: İktidara gelinirse, ilk sıradaki önceliklerde secmeni tatmin Rtmek kolay değil. Hem hayat pahcilılığını önleyeceksin. Hem de eğitim icin, sağiık için bir sürü yatırım yapacaksın. Biri ötekinin çelişklsi. O zaman dış politikada bıraz hareketlenmek, sesinin tonunu yükseltip, etrafta «saldırgan» aramak, tabil risk almamak kaydıyla daha ucuz. Seçmen gözünde önceliği 8'inci 9'uncu sırada ama, basınla, televizyonla dikkatieri o tarafa çekerek, gerektiğinde onu birinci öncelik halin e getirmek ya da öyle göstermek mümkün. Amo o konuya sonra gecelim ENFLASYON VE ALFABE CACÎKİ f lyl..<Bi* parça anlaşmö zeminl vor omo «oru kritik.. Daha doğrusu cevabi: Törkü.. Haa, diye blrden yarım dönüp baktı.. Aklımdan da gecmiyor değil. Secim konuşması okumaktan şartlanmışım. Şimdi birden frene basıp «Ben senl götürmem» ml diyecek, ne diyecek?.. Ama «Haa..»nın arkosı başka türlü geldi. Haa. TörkiL Neybır.. Adam cevaptan bayağı memnun.. Gülümsüyor.. Ve başladı anlatmaya: Avustralya'da ik| yıl kalmış... En lyl arkadaşı blr Türkmüş.. Zaten ötekilerle anlaşamazlarmış. Arada beraber yemek yapar yerlermış. 9.5 milyon nüfuslu, 2 0 0 0 adalı Yunanistan'ın 6,5 milyar dolar dış ticaret acığı var. Ama bunun ,5 mılyarı genucıhk ve turızmden kapanıyor Dolma.. Musakka.. Tarama.. Cacık... Bunları tabM Türkçe söylüyor... Ya da Yunanca.. Blraz vurgusu başka türlü, cacığı da «cacikl» gibi söylüyor ama, kelımeler aynı.. Ben de bir karşı |est olsun diye: Uzo.. dedlm.. Kahkahayla güldü.. Rakl... diye karşılık verdl... Onu da billyor... Avustralya'dakı blzlm vatandaşla blrlikte buralardan uzo, ya da rakı getirip onu da Içerlermiş... Cacık, tarama, rakı.. Sank| sofrayı taksinin icinde kurduk.. Gidlyoruz.. Birar sonra da söz tabil politikaya gsldi. Dış politikaya yanı... Bunu yapan büyük devletler.. dedı... AmeriKa, Rusya... Bizl birbirimize düşürüyorlar. Yoksa komşuyuz... Kardeşiz... Çaresinı ise, iç politikada görüyor. Yunan ic politikasında.. Papandreu gelecek.. Başka türlü olacak... Allah Allah. Asıl Papandreu değil mi, Türkiye'ye en fazia hücum eden.... Ama... dedim, benim okuduğum konuşmalar pek oyle değil... Papandreu nun "Ulusal Direniş,, ile ilgili yasa tasarısı sağı da solu da kızdırdı Vasü DANİLOF ATİNA Hitler ve Musolini'nin faşist ordularımn işgaline uğramış Avrupa'dakl Ulkelerden, bu ordulara karşı direniş gösteren Örgütleri resmen tanımayan ve onlan takdir etmeyen tek bir ülke var, o da Yunanistan. Papandreu «De£işim» hükümetini işbaşına getirdikten iki gün sonra bir açıklama yaparak «Ulusal Dlreniş»i resmen tanıyacağını ve bunun için ilgili yasanm hazırlanmakta olduğunu bildirdi. Bunun üzerine Rallis ve Averof açıklamalar yaparaK Papandreu'nun bu kararı ile eski yaralan deşmekte ve ayrıhğı körüklemekte olduğunu öne sürdüler. Pakat bu arada, Yunan komünistleri de alınan tearann şefclini beğenmediler ve Papandreu'ya gücendiler. Papandreu'nun bu karannm bir uçtan sert tepkiyle karşılanması kl bu bekleniyordu ve normal sayılır, fakat aynı anda öteki uçtan da yetersiz sayılarak eleştirilere yol açmasının nedeni şuna dayanır: Ülusal direnişin en başta gelen örgütleri EAM (Ulusal Kurtuluş Cephesi) ve ELAS (Halkm Kurtuluş Ordusu) Alman işgalinden sonra Yunan iç harbinde sağcı kuvvetlere karsı savaşan «Demokratik ()rdu»nun ana gücü idi îo savaştan sonra kurulan hükümetier sadece Alman işgaline direniş gösteren bazi küçük grupları ve bu arada iç harpte meydana getirilen «Güvenlik Tugay»lannı tanıdılar. Demokratik Orduya katılan EAM ve ELAS'cıları adi katil sayarak onlara karşı büyük bir kovuşturma başlattılar. Bu kişileri kah hapis, kâh sürgün, yer yer dolaştm pçoğunun hayatlarım kurtarmak için Doğu blokuna kaçmalarına neden oldular. 30 yıldır bütUn Yunan hükümetleri ise sadece EAM ve ELAS' çılara değil onlann çocuk ve torunlanna bile «pis komünist» muamelesi yaparak bu kişilerin devlet memuru olmasma ya da herhangibir resmi belge almalanna bile engeller koyarak her kesi dosyaladılar. Bu dosya açma işl ve işkenceler, tabil ki Albaylar Cuntası zamanında zirveye çıktı, Albaylar Cuntası 1974'de düşüp yerine şimdiki Cumhurbaşkanı Karamanlis gelince Yunan Komünist Partisi yasallaştınldı. Bunun sonucu da EAM, ELAS ve aılelen ne karşı kovuşturma durdu Şimdi Papandreu, iç harp olaylarına tabii ki hiç değinmeden, Yunanistan'da Alman İşgaline direniş gösteren kim olursa olsun bu mücadelesinin resmen tamnacağını bildiriyor. «Ulusal Direniş tüm Yunanlılara aittlr» diyerek partilerın bu durumda Yunan Komünist Partisini kastediyor ve bu örgütlerin yani EAM ve ELAS'm adlarını söylemıyor. Papandreu'nun İçişleri Bakanı Yenimatas ise, Valilere blr genelge göndererek 28 ekim günü yapılan «Faşlzme hayır» (OHİ) bayramında Ulusal Direniş adına çelenk koyma lşini Beledlye Baskanlarına veriyor. Muhafazakarlar, yasa çıkmadan İçişleri Bakanına böyle davranmaya hakkı olmadığını söyleyerek bu genelgenin usule aykırı olduğunu öne sürüyorlar. Ancak, Komünistler, Özellikle ulusal direniş mücadeiecileri ve işgal kurbanlan derneklerinin koordinasyon komitesi bır açıklama yaparak ulusal direniş diye geniş bir kavramın kullanılmasıyle bu ulusal direnişte Almanlar, İngilizler ve Amerika lılarla işbirliği yapmış kişilerin de direnişci sayılmasına fırsat verilmekte olduğunu söylüyorlar. Ulusal direnişe kimin katıldığı bellidir (EAM ve ELAS'cıları kasdederek) diyerek Papandreu' nun bunlara törende çelenk koyma hakkı tanımasım lstediler. 16 kasımda Yunan Millet Meclisi açüdıktan sonra da nazırlanan yasa tasarısı gündeme gelince Papandreu'nun bir yandan yeni Demokrasi Partisinden öte yandan Yunan Komünist Partisinden eleştırilmesi bekleniyor. Tören günü çelenk koyma îşı belki bazi olaylara yolaçabilir. Fakat bu kişilerin sigorta ve emeklilik sorunıan, maaşları konusu Mecliste görüşülürken gerginlik daha da artacaktır. Şayet yasa tasarısına EAM ve ELAS örgütlerinln üyelerinden Doğu blokta yaşayaniarın geri dönmesi konusu da alınırsa belki Yunan Komünist Partisi ele geçen fırsattan faydalanmayı amaçlayarak Papandreu'yu kınamaz. Fakat seçim sonuçlarına göre 300 kişilik parlamentoda 172 milletvakillne sahip olan Papandreu hükümeti mutlak çoğunluğu elinde tuttuğundan yasayı istediği şekilde çıkarabilme gücüne sahiptir. 9 «BİRAZ COĞRAFYA» Şimdi ilk izlenimleri tamamlayıcı blr «tanıtma». Atina ve etrafı, ekim oyında da sıcak, kasım ayında da. Daha sonra şu bata kadar yağmur döneml var. Ama kar yağdıği; senede bir gün ya oluyor, ya olmuyor. Bütün yıl belki 1015 gün İcin bir pardeöüye Ihtiyacınız olabillr Gerisinds ceket ve kazak yetermlş. Tabil bu durum kuzey Yunanistan dağlarında değlşlk, oranın bazi yerlerinde kışın palto da yetmez ama, güneyindeki adalarda kışın en scğuk ayında bile pardesü giymenize de gerek yok. Yunanistan nüfusunun 4 milyonu Atlna'da yaşıyor ama, Se lanlk gibi, Patras gibi şehirler de kalabalık. Bunun sonucu olarak da şehir ya da kasabalarda yaşıyanlar. nüfusunun yüzde 70'ini aşıyor. Köylü oranı yüzde 30'un altında. 131 bin kilometrekarelik, yani bizimkinin altıda birinden blraz fazla toprağınm 106 bin kilometrekare kodarı, kara Yunani8tan'ında. Gerive kalan 25 bin kilometrokareük böliimü de adalurda. Adaların sayısı büyüklükücüklu 2 bin. En güneydeki Girit'in biraz aşağısında kalıyor. Adalar kadar, kara Yunanistan'mın da dfni7İe ilaisi çok Karada, denize uzaklığı 1C0 kllometreden uzak yer yok. Zaten denizcilik olmasn, eko^omik durum, daha da sorunlu olacak. Rakamlara bakalım; 1980 yılmda: Dışalım: 10 5 milyar dolar. Dışsatım: 4.0 milyar dolar. Dış ticaret acığı: 6.5 milyar dolar. Işte bu açığın 1 milyar 800 milyon dolarını «denizoilik» gelirleri kapatıyor 1 milyar 700 milyon dolarını da «turlzm» gelirlerl.. Denizcilik + turi?m = 3,5 milyar dolar gelir demek yani. Buna 1 milyar dolar da vurtdıeından i$cl dövizl eklenince 4,5 milyar dolar ediyor. Ve gerlye kalan açık 2,5 milyar dolara Iniyor Gene de 07 deâil tabii Gerci vabnnrı s«rmnvp acısınrinn bir kıpırdama Me, bu biraz daha azalıyor ama, gerisi için dış kredi gerekli. Ortak Pazara girişte bu açıdan fayda bekleniyordu Baka lım şimdi. Papandreu'nun politikasından sonra ne olacak?. Coğrafyanın ve ekonomik durumun kuşbakışı görüntüeü bu. Blr de tarihln kuşbakışı görüntüsü var. Demir OZLU STOCKHOLM 14 eylül seçimlerini fcazanan ve yeni ıktidarı oluşturan Norveç «sağ kanat» hükümetinin ilk önemli ziyaretçisı ABD, Savunma Bakanı Caspar VVeinberger oldu. Norveç, bir NATO Ulkesiydi. îskandinavya'nın bu «püleryttılü», basınia üiskilerinde «dikkatli» ziyaretçisi, şu sırada îsveç'te. Görünüşte, Weinbergfer tsveç'e «davetais» gelmiş. Fakat basına sızan bazi haberler, bu ziyaretin «davetsiz» olduğu ıhtimalini azaltıyor. tsveç'in tarafsız politikasında çoktandır alttan alta gelişen ve bu tarafsızhğa zarar veren oluşumlann su yüzüne çıkması bir bakıma bu ziyaret ABD Savunma Bakanı, îsveç'i ziyaretinden önce verdiği bir beyanatta «îsveç, Batı» ya bağlıdır» demişti. Şimdi, îsveç'i ziyareti sırasmda bu söztferini biraz yumuşatarak tekrarlamakta. «Taraf«ı«hk politikanıza »aygı duyuyoruz ama, si2i Batı'da göriiyorü*.» diyor. Oysa îsveç'in tarafsızhk politikasl U zun yıllar önce «Batıva da, no&uva da savsn» ilkesi Üzerine kurulmuştu Savunma Bakanı, tsvec'te. bu ülke teknolojislnin gellştirdîSl «Viggen» avcı uçakİRrmı görmek istedi ve onuruna atışlı bir tat ABD Savunma Bakanı Weinberger ın ziyareti bazi gelişmeleri sergiledi uçağı. robot ve başka silahlar da satmak istedigi belirtiliyor. İsveç'in önemlı sanayi dallarından birınin savaş sanayii olduğu ne kadar doğruysa, bu dalda geliştirilen tekniklerin bazıiarının gerçekleştirilmesinde ABD teknikleriyle İşbirliği yapıldığı da o Kadar doğru. Goçenlerde basında yeralan blr incelemede, îsveç'in sftvaş araçlan dışsatımının 1980 yılmda iki misli oranında arttığı yazılmaktaydı Aynı yazıda İsveç sanayünın «erçekleştirdıği ÎKV • 1 adlı bir piyade tankının da fotoğrafı yer9 almakta. bu tankın ABD'ce satınalınma ve yapılauftk küçük değişikliklerden sonra Basra Körfezi için hazırlanan «hızlı müdahale ffüçlerl» (Rapid Deployment Force) tara* fmdan kullanılacağı olasılığı bellrtilmekteydi. îaveç'in ürettlği savas araçlan, bugün özellikle Batı Avruoa (Kuzey ülkftleri dışında), Güney Amerika ve Büyük Sahra güneyi Afrika ülkeleri tarafından satmalınmakta. ABD Savunma Bakani Caspar Weinbergerin tsveç'l ^iyaret.5 sırasında, bugünlerde, başka bir îsveç ABD fiavaş sanayii işbirliği gtlndemde veraldi: Bu «sflper motor» gtictinde yeni bir savaş «avcı uçağı» projesiydl. Pentagon îsveç ışbıriigi yeni avcı uçağına JAS uçağı adı veriliyor. Tasarıya göre, uçağın motorunu îsveç Volvo fabrikası yapacak; Öteki aksamı Amerikan General Electric firmasınca geliştirijecek. Projeye göre Volvo'nun uçağın y^pımına katkısı °/o35 dolayında olacak. Weinberger'in gelişi doiayısıyla Güney Doğu îsveç'te vapılan, tankların ateş ettiği, Viggen avcı uçaklarının büyük bır hızla uçtuğu askeri tatbikatın TV'ye yansıyan görüntülerinin pek de «show» görünüşünde olmadığını belirtmeliyim. Tanklar çok hareketli, güçlü, uçaklar çok hlzlıyöılar. Fakat, îsveç ordusundan bir birliğin, birkaç hafta Önce Stockholm içinde yaptığı tatbikatın bir «show» görünüşünde olduğu muhakkak. Bir piyade birliği kentin kıyısındakl, Radyoevi'nin bulunduğu bölgeyi, «düşman» istilasından kurtardı. Tanklar, park yollarından geç tiler, uzun saçlı, şapkaları başlarmda sallanan askerler, Sahilyolu'nun bulunduSu lüks mahallejri işgalden kurtardılar. Bu, 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana yapılan ilk askeri tatbikat olarak duyuruldu. Bir kısım Stockholm'lu olayı seyredip eğlenirken. bir bölümü de gerçekten savaş başladığım sanıp, İlRili yerlere telefonlar yağdırdı. f bikat düzenlendi. Tatbikat sırasında da Viggen avcı uçakları uçtular. Caspar Weınber> ger. bir Vıggen avcı uçagııun ıçine oturdu. Sonuç: «tsveç savunması güçlü.» Tatbikat Gtiney tsvec'te ve Götland Adasının doğusun da yapıldı. Tanklarm da yeraldığı tatbikat sonunda Weinber(îer memnuniyetlni «açikladı». Şimdi liberal basın sormakta: «Bu ft« çıkîama Sovyetler Birliği'ne karşı bir meiaj mı?» Nitekim, Sovy«t Tass Aiansı. tsveç'in tarafsızlık politikasını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini bildirdi Weinberger'e goreyse sorun başka: «İsveç'in baffimsızlığını kormnasında kendüti güven Içinde hissetmftnl sferekli.» Liberal Dagens Nyeter gazete8İ tankların ve Viggen uçaklarınm vaptığı atışlı tatbikatı «perçek bir show» olarak deyimlerken, Sovyetler'in soruna yaklaştnası daha ciddi. Avnı gazetenin Moskova muhabiri staffan Teste, gelismelerin Sovyetler'deki tepkisini geniş bir biçimrle vansıttı: Tass AJansının Juri.i Dasiikov imzasıyla yapılan yorumiında, ABD Savunma Baframnın îsveç'i ziyaretinin amacının îsveç'i tarafsızhk politikasından koparm&k ve modern silahların vapılmasında işbirlîğl saftlamak olduğu, aynca ABD'nin îsveç'e savas YARIN: OKUL VE TARİH