18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ON CUMHURİYET 7 AĞUSTOS 1980 Nikaragua devriminin başarısına dünya şaşıyor D15 Haberler Servisi Nikaragua'da devrimin yapılmasından bir yıl sonra, Sandinista'lar uyguladıklan akıllı ve başanlı politika ile birçok gözlemciyi şaşırtmışlardır. Diktatör Somoza'nın devrilmesinden sonra, Sandinista iktidarınin uzun ömürlü olamayacağını ve ülkenin yeni bir sosyo ekonomik kargaşanın içine yuvarlanacağını ileri sürenler bugün bu tahminlerinde ne denli yanılmış olduklannı ka bul etmektedirler. Sandinista'lar izledikleri akıllı ve temkinli politika ile ülkede istikrarı sağlamayı başarmışlardır. Halkı ürkütmekten kaçınan Sandinista'lar geniş çaplı kamulaştırmalara gitmelerine karşın özel sektöre ekonomide söz hakkı tanımışlardır. «Newsweek» dergisi, özel sek törün Nikaragua ekonomisin de hâlâ önemli bir rol oynadığını bildirmektedir. Ülkede iç savaşta yıkjlan kentlerin yeniden yapımı için yoğun bir inşaat faaliyeti sürerken, tarımsal üretimde de bir yıl içinde önemli artış kaydedilmiştir. ABD'nin Nikaragua büyükelçisi Lawrence Pezzulo şöyle diyor: «Bu ülke hakkında yapılan karamsar tahminler gerçekleşmedi.» KENDİNE ÖZGÜ MODEL Sandinistalar Nikaragua'yı kendilerine özgü bir modelle yönetmektedirler. Ülkede 9 kişilik bir hükümet ve 5 kişiden oluşan (ikisı San Devrimden sonra bir dizi çevre Nikaragua'da yeni karışıklıkların kaçmılmaz olduğunu ileri sürüyordu. Oysa halkla bütünleşmeyi başaran Sandinistaların akıllı yö netiminde bir yandan kanlı iç savaşın yaralan sarılırken, öte yandan ülke ekonomisi yavaş ya vaş kendini toparlıyor. dışarıya «devrim ihracına» girişmemişlerdir. Sandinistalar haien tüm enerji ve dikkatlerini içeride kalkınma ko nusunda • yoğunlaştırmışlardır. Kanlı iç savaş, Nikaragua sanayiinin % 90'uıı felç etmiş, ülke ekonomisi 1.5 mil yar dolar zarara uğramıştır Ayrıca diktatör Somoza da dışanya milyonlarca dolar döviz kaçırmıştır. Sandinista'lar ekilebilir top rakların % 45'ini kamulaştırmışlardır. Ayrıca 250 büyük şirket de millileştirilmiştir. fBu şirketlerden çoğu eski diktatör Somoza'mn mülkiyetinde idi.) Ama Sandinista'lar buridan öteye gitmemiş, küçük ve orta işletmelere dokunmamışlardır. BUNALIM Sandinista yönetimi nisan ayında ciddj bir iç bunalım geçirmiştir. Hükümetin iki ılımh üyesi Alfonso Robelo Calleias ve Bayan Violeta Chamorro, «La Pensa» gazetesinin sahibinin dul eşi) yönetimin aşın sola kaçtığı iddiası ile istifa etmişlerdir. Bu gelişmeden paniğe kapılan bazı özel teşebbüsler yatınmlan durdurmuşlar, ABD Kongresinde ise, Nikaragua aleyhinde eğilimler güçlenmiştir. Sandinista'lar bunun üzerine istifa eden iki kişinin yerine ılımh görüşleri ile tanınan başka iki yetkiliyi getirmişler ve bunalım atlatılmıştır. SORUNLAR Sandinista'ların halkın des teğini kazanma başansuıı göstermesine karşın, Nikaragua'nm yine de önemli ekonomik sorunlan bulunmaktadır. İç savaşın yıkımından henüz kurtulamamış olan ülkede işsizlik oranı % 30 dolaylanndadır. Ülkenin döviz rezervleri ise yalnızca 70 mil yon dolardır. Bu arada yönetimde teknokrat sıkıntısı çekilmektedir. Tüm yaşamları dağlarda gerilla savaşlan ile geçmiş olan Sandinista'lar ekonomik sorunlar karşısında sıkıntı çektiklerini kabul etmektedirler. HALKIN DESTEĞt Ancak tüm gözlemciler so runlann büyüklüğüne karşın halkın Sandinistaları içtenlikle desteklediği görüşünü paylaşıyor. Tanm üretimindekj artış. bu desteğin somut örneği olarak kabul ediliyor. Bir gözlemci şöyle diyor: •Köylüler üretimj arttırmak için inanılmayacak kadar hırslı çalıştılar.» Nitekim Nikaragua bu yıi dışarıya kahve, pamuk ve et satmayı başarmıştır. Sandinista'lar tüm güçlüklere karşın halkın heyecanını ayakta tutmayı başarmışlar ve tabanm desteğini sağlamışlardır. Gözlemcileri bugün Nikaragua'nın geleceğine iyimser gözle bakmaya iten de bu olgudur. görüştü Hitler ve bütün hatlann çöktüğunü öğrendi. Rusların kentin etrafında oluşuırduklan çemberi yarmak da, dışandan bir yardım beklemek de bir düştü artık. Yine de komutan Araıann, kendisini bir panzer ve 200 Hitlerci gencin yardımıyla kenıten çıkarmayı önerdi. Hitler bu önenyi de reddetti: •Artık bu da hiç bir ise yaramaz, burada kalıyorum...» «Gerçek saati» çalmıştı. Yemeği hep birlikte yedik ve Hitler'in geleceğe ilişkin uzun bir söylevini dinledik. «Gelecek, beni çok ciddi biçimde ele alacaktır» diyordu. «Düşman zaferinden sonuna kadar yararlanacak, Alman halkı da çok guç günler geçirecek...» Ama tarihin yargısına güveni olduğunu söylüyordu. ANKARA... ANKA... Günaydın... Müserref HEKİMOĞLU udüs dunyamızın cehennem görüntüsünde kentlerinden bin yıllardır. 1948 yılından bu yana çok sıcak olaylar yaşanıyor bu kutscl kentte Bir de büyük yangın yaşandı biliyorsunuz, Mescidi Aksa'nın yanması islam dünyasında da bir dönum noktası sayılıyor O büyük yangının alevleri bir başka ateşi tutuşturdu, İslam Konferansı kuruldu, Arap ülkeleri sorunlarmı ortak biçimde ele almak çabasına gırdiler. Ancak bu gelişmeler İsrail'i dünya barışını zedeleyen eylemlerden caydıramıyor. İşte şimdi de Kudüs'ü başkent yapmak kararını acıkladı, uluslararası alanda yeni bir depreme yolaçtı. israil'in kutsal kentin tümünu elegeçirmek girişimj hayli eski, 1967 savaşından sonra belediye sınırlarını genişleterek Arap kesiminde yerleşme merkezleri kurdu. Bu merkezlerde israil toplumunun çok tutucu grupları yaşıyor bugün. O Deled.yesel kararlarla da yetinmiyor, İsrail Kudüs'ü başkentleştirmek istiyor şimdi. Ancak bu tür olup, bittiler dünya barışı için cok sokıncalı. Kudüs'ü başkent yapma yoluno'a bir girişimden sonra İsrail'in büyük bir yalnızlığa düşeceği anlaşıhyor. Nitekim islam ülkelerinin ötesinde de büyük tepkilere yol actı bu olay. Başta VVashington Bonn, Paris tüm başkentlerde israil'e karşı bir tutum var. Özellikle Fransa'nın yorumları hayli ilginç Camp David anlaştnasını Orta Doğu sorunlarının çözümü için güdük bulan Fransa, Kudüs olayını bu yolda gerileme diye niteliyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri de bu kararı tanımıyor. Nasıl tanısın, Kudüs'ün tek bir devlete aıt olması dinler arasındakj duyarlığa da ters düşer herşeyden önce. israil'in kararına Başkent Ankara'da da sert tepkiler oldu. Demirel hükümeti de bu kararı kınamakta öncülük aldı. Elbet olumlu bir davranış DU. Ama yazık, bu olumlu davranış, olumsuz gelişmelere yol cctı çok geçmeden. Dışpolitika olaylarını içpoiitikaya araç yapmak eğiliminden Başbakanlanmız vazgeçemiyor bir türlü. Bu kez de öyle oldu. Arap ülkelerinin Ankaradaki temsilcileri Israil'i kınayan Türk hükümetinin Başbakanıyla görüşmeye gittiler. NATO ya da AET ülkelerinin elçiierı de toplu gırişimler yapar kimi zaman. Ancak bunlar basına, kamuoyuna yansımaz Oysa bu kez tersıne. Başbakan Demirel ile Arap ülkeleri temsilcilerinin görüşmesini TV'de geniş biçimde seyrettik. Kimi konularda haylj cekingen yayın yopan TRT, bu kez olayı saptırmaktan cekinmedi. Milyonlarca TV seyircısine Arap elçilerin;n Başbakan Demirel'e teşekkür ettiğinı duyurdu. Teşekkürün ötesindekı istemlerden hic söz etmedi. Dışişleri Bakanı Erkmen, «Diplomaside toplu istem olmaz» diyor. Bu sözün doğru'uğu tartışılabilir, ama Erkmen'in görüşünü benimscsek bile, TV'nın bu görüşmeye Yer verirken teşekkürle bırlıkte söylenen ıstemleri unutmaması gerekmez miydi? Bir görüşme ya verilir, yo verilmez... Bu tutarsızlıklar olmasa İsrail'i ilk kınayan ülkede yaşadığımız için daha büyük bir sevinç duyardık beiki Ama sevinçlerimiz uzun sürmüyor artık. Durmadan demeçler, gensorular MSP'nin gensorusunu CHPnın de desteklemesine değin haberlerle başkent yenıaen çalkalanıyor. Herkes birbirine soruyor MSP'nin gensorusu Hayrettin Erkmen'in koltuğunu sallar mı? Dışpolitikada böyle bir gensoru Demirel hükümetini güç duruma düşürür mü? Ayrıca Demirel Erkmen'i de gözden çıkarabilir mi? Son günlerde Dışişlerj Bakanı'nın bosmta ilişkiterinfn yoğunlaşması da ılgi çekiyor. Özel demecler birbirini kovalıyor. Erkmen'in «israil i l e ilişkilerin kesiimesi ayrı bir konudur, bu konunun da düşünülmesı gerekir ve zaten düşünülmektedir» dediğini belirten haberler okuyoruz. Bu sözleri de düşündürücü buluyor kimi cevreler Dışişleri Bakanı Erkmen'in MSP'ye ödün verir eğilimde konuşmasmı eieştırıyorlar. israil ile ilışkileri kesmek. AP azınlık hükümeti ıcin kolay mı. diye düşünüycrlar. Kolay değıl, güç ama CHP iktıdarda olsaydı durum değişecek miydi? AP'nin ya da CHP'nin dışpoliîikasında büyük bir ayrılık var mı acaba? Üstelik israil ile ilişkileri kesmek dünyada özienen sağlam, kalıcı barış yolunda tutarlı b'r girişirr mi? Dışpolitikada sorunlarımızı gensoru paniğinde telaşlı sözler, acele ödünlerde değıl, akılcı bir Cizgide, serinkanlılıklu değerlendirmekten sözediyor gün görmüş diplomatiarımız Bir yaprak gibi olayların rüzgârına kapılmayı sakıncalı buluyorlar. MSP'nin gensorusunu da gülümseyerek karşılıyor aynı kişiler. Bir de öykü anlatıyorlar. Belki de biliyorsunuz. Hıristiyan dininden biri Musevi birine gider, öfkeyle bir tokat atar. Adam şaşırır. Sana ne yaptım, tanımıyorum bile... Ama ben senj tanıyorum, peygamberimi öldürdün çarmıha gerdin sen... İki bin yıl önceydi o olay. Tokatı atan omuz silkiyor. Ben şimdi öğrendim... Günaydın Kimi başkentliler MSP'ye de tgünaydın» diyorlar. Haksız sayılmazlar. Demirel hükümetine dışpolitıkada bir gensoru için biraz geç kalmadılar mı? Ege denizinde 714 sayılı Notam tek yanlı olarak bir iyiniyet gösterisi diye kaldırıldığı zaman neden sustular? Susmak bir yana. daha bir ay önce AP azınlık hükümetine güvenoyu vermediler mi? Bir yandan Batı kulubünden yakınıyorlor, öte yandan o kulüp doğrultusunda ekonomik politika oluşturan hükümetin iktidarda kalmasını sağlıyorlar. Sonra da İsrail i|e ilişkilerin kesiimesi jçin gensoru veriyorlar. Bunca çelişkiyi iç politikamızın çaprazlarım iyi bilenler bile hoşgörmüyor galiba. Cünkü iktidarı ciddi, tutarlı oımaöa yöneltmenin başlıca yolu tutarlı bir muhalefet oluşturnıak değil mi? Bu konuda CHP'ne de «geçmiş olsun..» diyenler var. Beîki de geçmiş olsun, demek gerekiyor, MSP'yi destekliyen bir parti görüntüsune girdikleri için. Allah yardımcıları olsun. Gecmişiyle, sayısıyla, devleti, Cumhuriyeti kurmak övgüsüyle koskoca bir parti MSP'nin dümen suyuna girmek izlemini vererek nereden nereye geldi. Günaydın. Atatürk'ün doğumunun yuzüncü yıldönümünü yaşarken toplumumuzda yeni bir çağ mı başlıyor.... K Çiftliklerde calışan halk: Tarımsal üretim. köy lünün olağanüstü hırslı calışması sonucu arttı. dinista değil) bi r cunta vardır. Cunta, idari sorunlarla uğrasmaktadır. Sandinistalar hedeflerinin sosyalizm olduğunu söylemekte ama bu ara da özel sektörün önemini de kabul etmektedirler. Bir siyasal gözlemci Sandinista'lar için «pragmatik» deyimini kullanmıştır. AFGANİSTAN OLAY1 Sandinistalar Afganistan'ın işgali olaymı ise tepki ile karşılamışlar, bu olaydan sonra Moskova ile Managua arasında mesafenin muhafaza edildiği dikkatleri çekmiş tir. Öte yandan Carter yönetiminin Nikaragua'ya gereksinme duyduğu 75 milyon dolarhk krediyi vermekten kaçınması, Sandinista'ların Washington'a karşı kuşkularmın artmasına yol açmıştır. Kanlı iç savaştan sonra karşılaştıklan tüm güçlüklere rağmen halkın Sandinistaların yönetiminden hoşnut olduğu belirtilmektedir. Halka göre. en kötü bir Sandinista yönetimi, en iyi bir Somoza yönetiminden çok daha iyidir. Amerikan «Newsvveek» dergisinin muhabiri Managua'daki izlenimlerini şöyle anlatıyon «Halk kıvançla yeni yapılan sokaklan, dikilen elektrik direklerini ve boyanan evleri gösteriyor yabancılara.«ÖZGÜRÜZ» Genç bir ev kadını «Newsweek» muhabirine şöyle demiştir: «Çok sorunlarımız var. Ama yeni Nikaragua'nuı bu sorunlan çözebilmek için zama gereksinmesi olduğunu da biliyoruz. Önemli olan şu ki, şimdi özgürüz.» Sandinista'lar şimdiye dek HİTLERİ'N SON GÜNLERİ Heinz LÎNGE (Hitler'in uşağı) HİTLER, EVA BRAUN'LA.. '«*• 3 egelein'm kurşuna dizilmesinden az sonra Hitler beni dairesine çağırdı ve kurallara uygun biçimde topuk çarpıp selam vermemi beklemeden hemen söze girdi: F «Linge sizi ailenizin yanına göndermek isterdim... Ama çok kişisel bir görev için size Ihtiyacım var. Kuşatılrruş kale komutanlanna verdiğim öğütü ben de tutacağım: Ölmek... Ben de burada kendimi Berlin'in komutanı gibi göruyorum. Şimdi iki yun örtü alacak ve iki insanı yakmak için gerekli miktarda benzinle birlikte yatak odasına getireceksiniz. Burada Eva Braun ile birlikte kendimi öldüreceğim. Bizi bu örtülere sanp yukanya, bahçeye göturecek ve orada yaJcacaksmız...» Bu sözler üzerine taın bir şok geçirmiştim, zar zor «Başüstune Führer'iın» diyebildim. Hitler ile Eva Braun'un evlilik işlemi ise 29 nisanı 30'a bağlayan gece gerçekleşti. Beledi ye Meclisi Başkanı VVagner, bombardıman yüzünden güçlukle getirilebildi Şansölyeliğin sığınağına. Nikâh töreni sabahın birinde oyun salonunda yapıldı. Eskiden Führer İçin bambaşka bir evlilik düşlerdim. böyle olacağını nereden bilebilirdim ki? Nikâhın tanıkları Göbbels ile Marün Bormann'dı. çağrılılar ise en yakın çevreden birkaç kişi. "Eva ile kendimi öldüreceğim, siz de cesetlerimizi yakacaksınız, # Hitler ile Eva Braun, 29 nisanı 30'una bağlayan gece evlendiler, yani intiharlanndan bir gün önce... «Gerçek saati» çalmıştı... Hitler son vedalaşmalanna başladı... Japon Toyota. bir zamanlar ders aldığı Amerikan Ford şirketine şimdi hocalık yapıyor TOKYO (a.a.) Japon (Toyota) otomobil firması, bir zamanlar ders aldığı Amerikan (Ford) şirketine şimdj az benzin tüketen ekonomik arabalar konusunda ders vermeye başlamış tır. Japonlar bu olayı, «Tarihin garip bir cilvesi» olarak nitelendirirken, Japon otomotiv sanayiinin. 50 yıldan az sürede kaydettiği başarıdan da gurur duymaktadırlar. Gerçekten de Japon Toyota firması, 1933 yılmda Amerikan Ford şirketine başvurarak, Ame rikaya gönderilecek elemanlarını oto yapım tekniği konusunda eğitmesıni istemiştir. O yıllarda öğretmen öğrenci ilişkisi biciminde başlayan iki şirket arasındaki bağ Toyota'nın gelişmesiyle nitelik değiştirmiş, Toyota, Ford'dan öğrendiklerinin ışığı altmda 1951 yılında 5 yıllık bir modernizasyon planı hazırlamış ve bunun sonucu olarak, 1957'de Amerikaya otomobil ihraç eder hale gelmiştir. Toyota, otomobil Imal kapasltesini 1962'de 1 milyon arabaya, 1969'da 5 milyona, 1972'de 10 milyona, 1976'da 20 milyona ve 1979'da 30 milyona cıkarmıştır. Aynı yıl Amerikada 600.000 (To yota) marka otomobil satılmıştır. Toyota, bütün dünyayr earsan petrol krizinden de kârlı çıkmayı başarmış ve geliştirdiği program sayesinde az yakıt tüketen otomobiller üreterek dünya piyasalarında adını bir kez daha duyurmuştur. Bunun üzerine, bir zamanlar Toyota'ya hocalık etmiş olan Ford şirketinin yöneticileri Toyota şirketine başvurarak kendilerine az yakıt tüketen otomobil yapımıyla ilgili teknolojiyl satmasını Istemişlerdir. Toyota halen dünyada tGene ral Motors'dan» sonra en fazla araba satan oto yardımcısı durumundadır ve Ford'dan önde gelmektedlr. ANLATMAYIN Yemekten sonra Eva Hitler yanrma geldl. önce «Führer için yaptığınız herşeye teşekkür ederim» dedl Uykusuz gecenin ardından rengi iyice solmuştu, ama kendini tuTanaya gayret ediyordu. Sonra acılı bir sesle ekledi: «Eğer ilerde kızkardeşim Gretl Fegelein'e rastlarsanız, kocası Hermann Fegelein'in nasıl öldüğünü ona anlatmayın, olur mu..» Gretl Fegelein'i hiçbir zaman gönnedim. 0 VEDALAŞMALAR Hitler odasına çekilirken, Eva da Magda Göbbels'in yanına gitti. Eva yanından aynldık tan sonra bayan Göbbels, Hitler ile görüsmek istediğini bildirdi. Bu isteği Hitler'e bildirdim, o da kabul etti. Uzun süre yalnız kaldılar. Ben odaya girdiğimde Hitler, bayan Göbbels'e hizmetleri için bir yandan teşekkür ediyor, diğer yandan da kendi göğsünden çıkardığı çok değerli altm parti amblemini onun göğsüne iğneliyordu. Biraz sonra Hitler ile birlikte doktor Göbbels'in kaldığı odaya gitük. Göbbels yine Berlin'den götürülmesine izin vermesini istedi Hit ler'den. Yanıt aynıydi: •Doktor, karanmı biliyorsunuz. Ama siz isterseniz, ailenizle birlikte Berlin'den aynlabilirsiniz...» Göbbels de Führer'i ile birlikte ölmeye nazu olduğunu söyledi. Hitler onun elini sıktık tan sonra benim omuzuma dayanarak odasına döndü. Son vedalaşmalar başhyordu artık. Hîtler. pilotu Hans Baur ile ötto Günsche'yi çagrrttı ük olarak. İMZALAR ATBLIYOR Nikâhı kıyacak olan VVagner de en az Eva Braun kadar heyecanhydı. tki daktilo sayfası uzunluğunda bir giriş konuşması okudu. Bu girişte ari ırktan olduklannı. hiç bir kahtımsal hastahğa sahip bulunmadıklarmı da belirtiyordu. Sonra Führer ile Eva Braun evet dediler, imzalar atıldı ve tören bitti. Kutlamalardan sonra yenl evliler bir buçuk saat için odalarına çekildiler, biz de, Göbbels, Bormann ve Hitler'in sekreteri ile yaverinin de bulunduğu on kişilik bir grupla küçuk bir şenlik düzenledik. Şampanya patlattıktan sonra çay içip sandviç yedik. teğini yerine getirmek istemişti sadece. Gerçekten de bu küçük törenin ardmdan Eva Braun çevresindeki ölümcül havayı ve kapıdaki felaket anlannı tamaınen unutmuş gibiydi. Benim de «Madam Hitler» diye hitabetmem onu iyice sevindirmişti. Tam 10 yü boyunca Eva Hitler olmayı düşlemişti. Biz de toprağın derinliklerinde Rus topçusunun bitmez tükenmez bombardımanrnı dinleyerek bu olayı kutluyorduk. Yağmur gibi şarapnel yağıyordu Şansölyeliğin bahçesine. Ertesi gün, 30 nisan sabahı çok erken saat te gittim Hitler'in yanına. O geceyi de yine giyinik oturarak geçirmişti. Bormann ile Krebs ve Burgdorf kapısınm önündeki koltuklarda, elleri tabancalannın üstünde uyukluyorlardı. Sekreterler ise yere birer örtü sermiş, üstüne uzanmışlardı. Herkes bi r bekleyiş içindeydi. ABD ekonomisînde üretkenlik hızla azaiı/or NİÇİN EVLENDİ? Daha sonra tutsak olduğum sırada Ruslar, Hitler'in tntihar etmeden önce niçin evlenmek gereğini duyduğunu sordular. Bu olan onlann gözünde Hitler hakkmdaki kanılarını doğrulayan bir kanıttı. Onlara göre Hitler, herseyin kurallara ve bürokrasiye uygun olmasına özen gösteren bir küçük burjuvaydı. Bana göre Hitler bu evlenmeyle, ölmek için kendi yanına gelmiş olan Eva Braun'un bir is YİNE REDDEDİYOR Hitler, parmağını dudakları üstüne koyarak, uyuyanlan uyandırmadan sessizce kendi sini izlememi istedi. Birlikte telefon santralına gittik. Savunma harekâtını yöneten komutanla YARIN: Cesetleri Yakıyonnn Durgunluğun tüm sektörlerde yaygınlaştığı ABD ekonomisinde üretkenliğin hızla azalmaya başladığı bıldirilmektedir. ABD hükümetinden yapılan açıklamaya göre, yılın Ikinci üç aylık dönemlnde. VVASHİNGTON (ANKA) ABD ekonomisinde üretkenlik, bir önceki döneme göre yüzde 3,1 oranında gerüemiş tir. Böylelikle. 1979 yılı başından bu yana süren üretkenlik azalması 1980 yılı ortalarından hız kazanmış olmaktadır. ABD Çalışma Bakanlığı İse. yılın ikinci çeyreğinde üretimin rekor düzeyde gerilediğini ve bunun ekonomlde şiddetini giderek artıran durgunluktan kaynaklandığını açıklamıştır. Calışma Bakanlığı'na göre. nisan haziran dönemin de hal ve hizmet üretimi yıllık ortalama olarak yüzde 12 oranında gerilemiştir. Bakanlık, son otüzüç yıldır. Bakanlıkça yayınlanan üretkenlik istatıstikleri arasındo bu denli bir düşüşün ilk kez görüldüğünü kaydetmiştlr.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle