Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İKİ CUMHURtYET 3 AĞUSTOS 1980 7 > ; ' lr sure önce, Istanbul'do Rnih Oamtelnd» OKunan ve TVden noklen verilen Mevlut sonundokı dua sırasında, Ataturk'e ağır bıclmde saygısızlık gösterılmesl ve Corum okıylorı. Turkıye Cumhurtyetlnın temel ilkelerinden binsi olan lâyıKlığl de çünü konusu durumuna getirmiştır. Yurdun kurtarıcısı. Cumhuriyetin kurucusu olan Atatürk'ün gerçekleştırmiş olduflu lâyıkliği, yanı dln ve devlet Işlerlnln birbırtaden ayrılmast ilkeslni. dın düşmanlığı btcimlnde anlayan veya öyle gosteren bazı cevreler. fırsat duştukçe devletın temellerıni sarsıcı böKıcülüğe donüşmekte ve kımileri de Ataya dfl uzatmoyı hüner sayrrakto, dinıne bağh vatandaşları kışkırtmaya çalışmaktadırlar. B olaylar ve görüşler Layikliği içinize sindirin Prof. Dr. Necip BİLGE zoriayıcidır v» bu zortoma devlet yaptırımıno bağlamrıştır. 8u orada şu noktayı vurgutamokta yarar vardır: Kur*ondo sodece dmsel Inanc ve ıbadetler değil, dünyo işleri de düzenlenmıştir. Bu son konularia ilgili âyetlere lamelî hükümler» adı verllmektedir. işte bu glbl omefT hükümlertn zaman ko* sullarına bağlı ofduğunu ve bu koşullara boğlı olarak zamanta değışmesl gereğin) gostermek üzere Raot eureslnın 40. âyetınde şöyle denilmektedir: tHer devrin kitabıyanl hükmüboşkadır.» Bu âyette gecen ckitap> sözcOğu ıle, sadece eski dönemlerde gelen eTevrat» ve «incıl» glbi dınsel kltapların veya onlardokl hükümlerin kastedılmediği; oksine, gelıp geçmış ve gelecek bütün toplumların sosyal düzenlerimn kastediidıği, yanl âyetln genış biclmde yorumlcmrrasi gerektlflı kanısındoyız. Niteklm, Hz. Peygamber bir hadisinde: tHer devrin ayn odamı, her devrin ayrı sözü vardır» demektedir. Blr başka hadlste de: «insanlar babalarından cok. zamanlarıno benzerler» denılmektedır. Nıhayet. dünyo Işlerinde ak)a ve tecrübeye önem verilmesl gerektlği de boşka bir hadlste şöyle dlle getirilmektedir: tBen dlne ilişkin blr şey en> redersem, ono uyunuz. Dünyaya İlişkin işlerlnlzl slz benden daha lyl bilirslnlz. Onları bilginlze ve tecrübenlze uyarak yapımz.» Şu sözler, dln ve dunyo işlerlnln oyrılığını ocütça göstermektedir. Kur"an'da mevcut Nösih Mensuh ayetler meselesl de. hukümlerin zamana göre değişeceğinin ocık bir kanıtı sayılabilir. Hz. Muhamrred'ın 23 yılo yakın Peygomberlik «manında. Sunnetlerde bozı değişlkUkler olduflu glbl, Kjr*onın bozı omelt hükümlerinde de defllşmeler oJdugu kabul ednir. Onlu dln bilginl. tarlhçi v« çaır ibn Kemal, nösihmensOh İSyet 66 olduğunu şöyle dıle getirmektedir Bilmek Ister Isen eğer odedl âyah. Cümlesl altıbin u aitıyüzaltımyaltu Buldu yuz âyett tesbihü düo çu rüsuh Altmışaltısı dohl âyatı nâsihu mensuh. O halde, Hz. Muhammed'in sağlığındo, za* manın koşullarındaki değışıkliğe uyuiarak, bazı amelî (feri) hukümlerin vahiy yolu Ile neshedılmış, yani değıştırılmış olduğunu kabul edlp de, onun ölümünden sonra. feri rreselelerle ilgılı hukümlerin, yani hukuk kurallarının değışmeyeceğını ılerı sürmek. ya zamanın koşuilarında değışme olmayacağını tddia etmefc ya da koşullarda değışme olsa bıle, hukümlerin donmuş olacağı göruşünü benimsemek olur. Zaman icmde koşullarda değışme olmayacağını iddlo etmek mumkün olrradığına göre, hukuk aianına gıren ve, başiangıçta hukuk • dln ayırımı yapılmadığı icın, dınsel temellerden kaynaklanan kurolları dondurmanın, blr takım hilelere yol açacağını da peşin olarok kabuletmek gerekır. Nitekım, zaman icinde cellşen bu glbl hllelerin ceşıtlı örneklerlnl her alanda saymak mumkündür. Oysa ki, hllenın dınle bağdaştınlması duşünülemez. Şu halde, tHer devrin hükmünün başka olduğutna ılışkın olan Kur'an âyetinın genlş biçırode yorumlanması hem akla, hem de cağın gereklenne ve sosyal olaylardakl gelişmelere daha uygun düşer Böyle bir uygunluk Ise. ancak tlaylk devlet ve layık hukuk llkesinın benlmsenmesi He sağ!anabıllr. Tanzlmat dönemlnde hozırlanon ve gerekçeslnde şerıat kurallarına dayandığı belirlenen Mecallenin 39 maddeslnln acık Ifodeöt de bu göruşü doğrulamoktadır. Kısası Enbıya yazan Ahmet Cevdet Poş«*nm kertemmden cıkan fcu maddede aynen şöyle denılmektedır. «Zomanıann değlşmesiyle. hukümlerin defllşecegı ınkâr olunamaz». Medent Kanunun kabulüne kador, bu memlekette 40 yıldan fazla yürürlükte kalmıç bulunan bu hükmun. yukando anılan Oyetten esmlenmiş olduğu kuşkusuzdur. Yapılan açıklamalan şöylece özetleyebillrlz: Layıklik ilkesi, ıslâm dınınin temel kaynakıarına hic bir blcımde aykın değıldir. Uzun yılların uygulaması da göstermektedır kl. Islâm ülkelerlnde devletın tarnamen dınsel temellere dayandığı görüşü benlmsenirken blıe, koşullar değışince ve toplum yararı söz konusu oluncö, ya Hz Ömer*In «müeMefeı kulup» meselesmde yaptığı gıbl, şerıat hükümlerı tomamen uygulanmamış. ya da şerıat dışı hükümler, bugünkü deyımiyle layik nitelıkte hukuk kurallan konulmuştur. ki buno örfi veya sultanî hukuk do denilmekte Idl. Devletın güclü olduğu zomanlarda hic bir kimse, bu tür uygulamanın dine aykırıiığından söz etmemıştlr. Ancak devlet otorttesınin zayıf düştüğu veya yeterfi gücü gösteremediği zamanlarda, devleti ele geçırmek isteyen cevreler, dlnı kendı crkorlorına âlet etmek İcın «Din elden gıdıyor» feryadını kopararak, layık düzenlemelere karşı cıkmışlardır örneğın, bu tür donmuş hukuk zıhniyetı matbaanın Türkiye'ye sokulmasını en oz 250 yıl ve Kur'anın da matbaa harfleriyle basılmasım da 400 küsur yıl engellemiştlr. Loyikiik ilkesinin ve layik hukuk düzeninln, tslâmlığo ters düşmek veya dinsel Inancları hor görmek şöyle dursun, dıne en soygılı blr sıstem olduğu söylenebıllr. Çünkü layiklik ilkesıne bağlı bir devlet, bütün dinler karşısında yansız olduğu lcin. orada dine bağlılık her türlü siyasal baskıdan annmış olarak yönelme olacağını bulur. Ord Prof All Fuot Başgil'ın tDin ve Layiklik» adlı kitabındo belirttiğl gibl (•). loyiklık IIkesl, devrimizın Ihtlyaclarından doğmo blr zorunluluktur. Layik olmayan bir devlette, din hürrlyetınin güvenilir bir teminatt yoktur. Layıklik ılkesı. özellıkle Türkiye'de ummet onlayışından millet kavramına, mezhep ve tarikot ayrılıklarmdan birtik ve bütünluğe gecişln harcı görevlnl yapmaktır ve hâlâ da yapmaktadır. Ona lcterv llkle ve sıkı bir biclmde sarılmamtz gerekir. (*) Oln vs Layfkllk 1962, Sflf. 74. N O T : Hıfzı Veidet VeltdMeoğlu hocoımı, blr süre dinlenmek lcin yazılanna ara mlştir. Okurlanmna saygıyla duyurunır. Biraz Rakam, Biraz Akıl.i, elevizyonun beyaz camında birden Süleymaa Bey görunüyor; bir saga bır sola boş gözlerle bakıyor; sonra kısıyor gozlermi; bırkaç saniye de oyle kalıyor, ardından gozbebeklennde ganp bır pırütıyla bombasıru patlatıyor. Durum fevkalade elem vencidir™ Penşan edenm haaa.. Devlet guçlüdur.. Turkıye her gece izliyor ve dinliyor Süleyman Beyi ilgıyle ve de merakla... Hem de nasıl bir Turkiye? • Rakamlarla başınız hoş mudur? Eğer hoş değilse Türkiye'nin baa sayılanm atolda kalacak biçimde rendebyerek, tornahyarak, yuvarlatarak; ağırhklannı değıştirmeden, ama anlamlannı okkaya vurarak gozden geçırmek yararh olacaktır. Türkiye'de kent nufusu 1950'de toplam nüfusun yuzde 20'sinden biraz aşağıdaydı. 1970'te yüzde 35'e ve 1977"de yüzde 45e çıktı. 1980'de ülkemizde nufusun yansı kentlerde yaşıyor diyebiliriz; yalan olmaz söylediğımız. Demek ki 25 müyon kişi kentlerde yuvalanmu)... Bunun da yansı gecekondu halkı. Kentleşme oranı yüzde 5... 50 milyonun yuzde 5'i 2,5 milyon eder. Her yıl bır yandan 2.5 milyon insan tası tarağı toplayıp kentlere akın ederken. öte yandan gecekondularda yaşayan köy kökenli ikınci kuşağını yetiştirdi. Şimdı Türkiye'nin büyük kentlerınde Anadolu'dan bir mozaik oluşmuştur. Karadenizlisi, Doğulusu, Güneyhsi; artık Istanbul'da, Izmır'de, Ankara'da ağubasıyor Nüfus artış oranı yüzde 3'e yakın... Yani her yü 1 milyonu askın insan topluma katüıyor. Bu nedenle Turkıye'nin nüfusunun hemen yansı 20 yaş dolaylannda ve 20 yaştan küçük . Genç kuşaklar toplumda ağır basıyor Her mahallede çoluk çocuk. dehkanlı. genç kız kımıl kımıl . Ve ülkede ışsiı sayısı en aşağı 5 milyon... Her yıl üniversıte ve yuksek okul kapılanna yaklaşık yanm milyon genç dayamyor Bunlardan 40 bm dolayında öğrencının gırış şansı var. gerıye kalanlar hayata aülmak zorunda... Pekı, hani iş? Gecekondu Türkiye'sinde işsiz genç nufus n« yapacak? Gecekondulardan apartımanlara doğru nasıl sarkacak' Üretım. 1980 Türkıye'sinde düştükçe düşerken. genç kuşaklan üretıcı güce dönüştürmek olası mı9 Olasız mı? Devlet Planlama Teşkilâtınm 1976 yılmda yaptığı bır gelır dağılunı araştırması var. Bu rapora gore ulusal gehnn vuzde 80'ıru nüfusun yüzde 43'ü paylaşıyor. Ulusal gelinn genye kalan yuzde 20'si nüfusun yüzde 57'sı arasında paylaşılıyor. Bu oranlar yeryüzünun en dengesız gelır dağılımı tablolanndan bırisini oluşturuyor, patlamayı körükleyen gelır dengesızhğı, gecekondu denızi ortasındaki apartıman kalkınmasmm temellerini sarsıyor Ne demektir 10 milyon kişinın ulusal gelirin yüzde 60'ına el koyması? Ve Türkiye'de her yıl dış ödeme açığı (1,5 milyar dolarlik yeni borçlanmalara karşın) en aşagı 4 milyar dolar dolayında dolaşıyor. • Böyle bır ülkede Başbakan, televlzyon ekranında gözlerinde garip bir ışıltıyla konuşuyon Durum fevkalade elem vencıdır Perişan ederim haaa.. Devlet güçlüdurYanıt ne olur? Haydi ramm s©n de. T Olay, bazen belirtıldıği gıbi. bırkaç KendTnt bıimezin yorattıgı blreysol blr sapıklık btçlmınde değil, bazı zumrelenn ve sıyasol çevrelerin kendı cıkorları ıcın, dın duygularını sorumsuzca sömurmelerinin ve belli amaco yönelfk tertıplerınin belirtileri olarak yorumianmoh ve bu nedenls de üzerınde cıddiyetle durulmalıdır. Gerekli dıkkat ve uyanıklık gösterılmezse, tehlıkelı sonuclar doğurabilecek bu gıbl çlrkin ve dıne hıç yakışmayan olaylar karşısındo, kamuoyunun tepkl göstermesl ne kador haklı tee, dınine ıctenlıkle bağh saf votandaşlarımızin dınsel acıdan oydınlatnmalonnm do o kadar yararlı olacdğı kanısınddyız. Bu Iş esas ıtıboriyle Dıyanet İ$ler| Başkanlığının görevieri arasında bulunrrakla beraber, biz de. bu yazımrzda loylklık ılkesmln müslümanlığa aykıo duşmedığini ocıklamaya calışacağız. *•• Lâylkllk kavramının hukuksal ve slyaaai yopısı gereğı, lâyık devlet düzeninln. dmseı kaynakfora da uygunluğunu lspatlam0 zorunluğu yok ıse de, muslümanlığa Içtenllkletooğlıkımselerin bu konudaki kuşkularını gidermek. vio donlorını rahatlatmak ve Iç huzura kovuçmalor rmı sağlamak lcin hemen bellrtelım kl, Müslümanlığın M temel kaynağı olon Kur*anda ve sünnette layik düşünceye temel olabılecek hukümler bulunmaktadır. Gercekten. Yunus suresinin 99. uyetlnde: «!man etmelerı icln Peygamberın insonkın zorlamannası» gereğıne işaret olunduğu gıbl, Bakoro suresınln 256. âyetınde de, daha genel ve doha soyut bıçımde: tDınde zorlama olmodığı» açıkco i'dde edılmiş bulunmoktadır. Demek kı, Kur'an vıcden ozgurlüğünü kabul etmekte ve dınsel Inançlar ocsından kişi üzerınde baskı yopılmasıno müsaade etmemektedlr. Oysa. bu dunya iüşkilerini duzenleyen hukuk kuralton Başbakan ve Özveri Abdullah TEKİN aşbakan Süleyman DemlreL dargellrlileri cek olan zam kararlanru uygtüamaya koyduktan sonra, bu kararların yaratıcısı durumunda olan kişıyi sık S k Batı'ya para bulmaya gönderL mektedır. Ulke, siyasal ve sosyoekooomik yapı itlbarly'» önemli ve guç gTİnlerin ıçinde iken Başbakan, balktan özveri (=fedakarlık) istemektedir. Anunsanaca^ı gıbı yakın tarihte Ingiltere'de Churchıl v« Fransa'da. General De Gaulle de kendl tıluslanndan. güç durumlarda özveri istemışler. ancak verdikİBn guvence. önerdıkleri yöntem ve klşiliklerj ile bunu sağlayıp başanya ulaşmışlardı Turk haJkının özven konusunda dmrt davranmadığı 27 Mayıs 1960 tarihinde saptanmıştır. Ancak bir inanç ve güven sözkonusu olduğu içın bu uygulama başanlı olmuş, yuzuklerbilezlkler götürulüp hazıneye sunulmuştur. Şundj Türk halkının ftzverl göstermesl lçln nasıl bir inanca ve guvence verümektedu ki özveri göa terilsın.. Eğer bu karanlık tünelin ucunda küçük bir ışık ışaretl varsa, önertyi kabul edıp ulusça, bir özveri gosterelim Ama bu işaret yoktur. Bu işaret ohnayınca da. kımsenın ezilmekte olan kltlelerden özveri ıstemeye hakkı olmaz. Bu hukumetin yaptıklan ve yapmak lstedıklert bellidir. Bunlar yuzyülardır izlenen yaniış yollardır. Bu çokça denenmi) yollar ülkeyi yeni darboğazlara sokar ancak, nitekim uzak geçmışte bu yaniış yollann kurbanı olmuş ko ca bir imparatorluk, yakma gehndiğinde ise on yıllık bir iktıdar göze çarpar. Bugünku hukümetin hatalı tutumu, tarihin blr tekerrurden ibaret olduğunu kanıtlamaktadır. Konuya kalın çızgilerle yaklaştıguruzda Osmanh'nın 16. YY. ortalannda parasal sıkıntılar yüzünden toprağı zenginlere sunarak, iç borçlanma yöntemini uygulayarak •kerim devlet» imajından soyuUanmaya başladığına tanık oluruz. Ekonomik cöküşün ivmesındeki hızı pompalayan etkerüerin en önemlısi devletçi bir nitelik taşıyan imparatorlugun bu özelhğini kaybetmesmde göze çarpmalıdır. Niteklm. bu aşamaların doğal sonucu olarak egemenlik, Istanbul'dan taşarak çok yönlü bir kargaşa boyutlannda derebeyliklerin bunyelerinde oluşmaya başlar. 1838 Ticaret anlaşmasıyla. Bata'nın eline verüen devlet dıreksiyonu. 1881'de kurulan Düyunu Umumiye kurumuna maliyenin yurütülme lşlemini d» vennek zorunda kalmıştır. Görüldüğü gibi gözlenen tabloda, çöken bir im paratorluğun draımnı. gunumüz ortammda uç açagı beş yukan izleyerek bir uzantıya tanık oluyonız: Devlet kimi olanaklann» Osmanh düzeninde oldugu gibi zenginlere sunmakta. onlann dediklerini uygulamak zorunda kalmaktadır. Devlet tekel usulünu kaldıracak uygulamalara. tıpkı Osmanh'mn 1838 ticaret anlaşmasına konan bir maddede olduğu gibt başlamayı kabul etmiştir. Devlet, tıpkı Osmanlı döneminde olduğu gibi dış borçlanma kanalını genişletme çabalan lçindedir. Osmanlı'ya ögütlenen «IAissez passer, laissez fair» gunumüzdeki yöneücilerin dilinde övunçle tekrarlanıp uygulamaya konulaa P». çetelerdir. Kurtulug savaşı sonrası guç belâ ödenen borçlarÖan sonra 1950'de iküdara gelen DP döneminde, borçlanma kanallanndald savaklar kaldınlarak enf lasyonist bir politika izlenmeye başlanmıştır. On yü boyunca değişmeyen borçlanmaennasyon fldlisi; savaş yıllannın bezginligi. yoklugu ve umutsur lugu içindeki halka kuçük çapta ekonomik canhbk nitellgiyle yansımıştır Ne var ki, karanbklardan yapay bir aydınlığa ulaşacagı umadunda olan haöc, kuçuk bir ışık görüp değinnenin suyunun nereden. nasıl ve ne pahasına geldiğini düşunme fırsat»nı bulamadan sevinç içindeyken. aslan payının eşrafla tuccar arasında paylaşıldığını gözden kaçırmıştır. Yanlıs yoldan giden DP iküdan da bir zaman •onra bataklığa saplanmak zorunda kalmıştır. Şimdı AP hükümeü boynunu yurt dışına. Batı' ya uzattp Osmanlı'run DFnin yoUanndan ilerliyerek batakhga dogru yol almaktadır. BILIM DUNYASI "Yeşil Devrim,, ve Sonrası N ru, buğday turQ uzerinde colışmaktadır. • Kıml bitkiler havadan aldıkları azotu köklerinde ve verfyordu. Oretlm, srcak bölgeğuşmalara yol acryordu. «Yelerde donüm başına blr ton şll devrim» bu boğuşmaya son toprakta bıriktlrirler. Pırinc ve dan 10 tona yükselmıştl. Hındis verecek, dünya barışını tek ba buğday tarlalarına böyle azot bırlktıren bıtkılerin ekılmesl. ta'nın Pencap bolgesınde şıno sağlayabilecekti. O halde azotun bir yandan eksilirken (Penc, beş; âb. su : Beş ne bu buluşun sohıbi bir ödülle bir yandan artmasını sağlayaşereflendirllmell Idl. hır) 19661976 üretirr ortalama cok ve böylece petrol veya kösı yuzde ikı yüzun üstüne cıkVe öyle yapıldı: Norman E. murden azotlu gubre cıkormamıştı. Borlaugh'a, 1970 yılı Nobel Ba ya gerek kalmayacakttr. Özellikler rış ödülu verildl. • Pırinc. göl gıbi bol su • Bu yenl tör bltklter, gele Nobel Banş Ödülü Al gülüm, ver gülüm neksel özellıklerl yanında, cOaIçlne ekilir, ve uzun süre su Hücre mühendıslığlnin bu Ancak, yenl buluşun tooalla ha erken olgunlaşmo» gfbi bir altında kalır. Bu sutara azotu büyük buluşu, gercekten bir yan bir yanı vardı Ooğanın özellığe sahıptlrler tYeşll devrım»dı. Bu yöntembol yosunlor (Alg'lar) koyma «Al Gulum, Ver Gülurr» kule başka cHarika» bitkiler de • İkincl blr yenıliklerl. gObyoiu ile de canlı gübre üretiralının dışına cıkamamast. Fiyaratabılırse, ınsanlık tanhi bo reienmeye ve sulanmaya tDaha zlk bilıminın baş kuralı fAz is ml uzerinde calışıimaktadır. yunca aclığa karşı yapılmış lyl cevap» vermelerl Idi. • Cok azot tüketen bltkılele cok iş yapılamayacağı» kuolan surekli savaşım son bu ralı idi. Bu kural Biyoloıide de • Bu yenl tahıltor, boylan rin ekıldığı tarlalara kücük eğlacok, uluslar arasındakl topcOaha kısa» ve tDokulan dareltl otlorının dlkılmesi de topgecerlı Idi: Cok urün almak rok kavgaları bıtecekti. Tarıhha sağlam» olduklarından damek gerekiyordu. Bitkllerde bu rağı ozottan yana zenginleştırlek] bütün kavgalar hep aclıkha olgun başaklar toşıyabillmektedlr. lcin toprağa daha cok şey ver la boğuşma olayının bir sonuyorlardı. Bu yüzden, bir bitkl. • Nıhayet son blr yöntem, «Verme» işl daha cok su, dacu değıl mi Idi? Çın Seddl, Or ha cok gübre bıcımıni alıyordu. daha cok başak vereblllyordu. yapraklardakl cFotosentez» ota Asya'nın corak toprakların• Bıtkılerln başka blr ustün layını cabuklaştırmaktır. Yanl. Suyun bol. gübrenin cok olduda yaşayanlarm zaman zaman lüğü, cok tarklı iklim kosullatopraktan gelen su ile havağu yerlerde, üretım rekorlorı rına uyabilmelerl Idi. Bu yüz Cm'ın verımli topraklarıno sal kırıyordu. Ancak, bol su da, dan gelen ıkl oksıjenli karbodırmalonnı önlemek ıçin yapıldendir ki, bu bitkiler tropik böl nu (Karbon dl oksıd) güneş ıbol gübre de cPetrol»'» dayomamış mı Idi? İngıltere, Almon gelerde de, ülkemlz gibl soşığı oltında daha cabuk tahnıyordu: Suyu topraktan bıtya, Belçıka. Hollanda neden ğuk Boyılabilecek bölgelerde lil ve sentez edecek blr bitkl klnin ayağına götürecek pomsömürge imparatorlukları kurde yetişebılıyordu. payı petrol calıştırıyordu. Duturü yetıştinre yontemidır. nruşlardı? Bılım ve teknolojl Bitkiler tYeşil devrltn» sözurum barajdakl BU İcın de ayEskiler: tHımmetül ricâl/ yoluyla toprağın verimi artınlne uygun olarak dikkatlert topnı idi. Ancak, yeni tahılların Toklaül cibâl» derlerdl (Devmayınco toprağın kendisi gasp lamakta gecikmediler. Ekili bucok su gerokslnmesl, sodece let başındakiler isterlerse dağyoluyla artırılıyordu. Bu da u bara] suları Ile karşılanamıyor, lunduklan topraklar Ikl, 0c. laro takla attırırlar). Biz buluslararosı alando sürekli bohcttd on kat daha fazla tohrl toprağın derfnliklerindekl sulagun oynı şeyi bılginler icln söy nn da yer yüzüne cıkarılması leyebilirtz. zorunlu oluyordu. Petro», yenl tahıtlann eklleoeği topraklann traktörle sürül mesl icln de gerekll idi. Zararlı bdceklerle savaşım flaclon da petrolden cıkarılıyordu. Son olarak. azotlu gübreler»n büyuk kısmı da petrolden üretitiyordu. ormon E. Borlauof» odlı Arrertkalı bir bilgin (doğumu 1914) 50'li yıllorda, hüc re muhendısllği yoluyla yepyeni bir buğday yarattı. Bunu, bir koc yıl sonra. oynı yöntemle meydana getlrilen blr tPirınc» türu Izledi. Buluşo. derhol, tYeşll devrim» odi verildl. Neydi bundo Ihtilâl sayılabilecek olan şey? Vehbi BELGİL B ACI KAYIP Cofer Abdurrahmanirnın baconoğı. merhume Tuhf» Kurban'ın sevgılı eşi. Kamer Sıbel Kurban Ile Zeynep Kurban'ın bırtcık babaları, T C Merkez Bankası İstanbul Şubest emekli revızorlennden GANİ KURBAN 2 Ağustos 1980 Cumartesı günü vefat etmiştir. Onozesl 4 Ağustos 1980 Pazartesı günü öğle namozmı müteakip Teşvikıye Camıinden kaldınlarak Ferıköy aile kabrlstonına defnedılecektlr. * Allah rahmet eylesln. KELARI 4 SABAHATTm AL! 'NIK ötOMöNDfKl ÖIPtRDESlNIARAUYOtî JanlutaroYandtracakyaııa tyi düzen ba diizen.» Petrol'On ucuz olduğu surece Işler lyl gıtti Ancak, Israil'e karşı tek ceprte kurup sılöhla başan kozanamayan Arap ülkeleri petrol fiyatını önce dört kotına cıkarmo yoluyla büyük devletlerı dıze getırmek yolunu tuttular Böyle dev letler 120 mılyon Arao dünyasının yapmadığı. yapmok istediğl şeyl onlar adına yapacak. Israil'l Ortadoğu'dan kovacoiclardı. Tabil bir hayaldJ bu. Niteklm. israll'le savaşım kısa sürede unutuldu. bunu petrol dolarlarınm böluşüm ve kullanım savaşımı ızledi. Ve bu gün, petrol flyatı 1973 flyotkjnno göre 10 kotı aşmış durutrdadır. Artmo, kuşkusuz sOrecektir. T.C. ENERJİ VE TABlt KAYNAKLAR BAKANÜĞI DEVLET SU İSLERİ GENEL MÜDÜRLÜGÜ XXIII. BÖLGE MÜDÜRLÜCÜNDEN EDEBÎYAT CEPHESt'ade 1 Ağustos sayisı TftrkYunan Kardeşliğinde lEdebiyatınlşlevi ve Sorumluluöa" konusunda ıMAKIS APOSTOLATOS BEKIRYIIDIZ 'ATAOLBEHRAMOĞLU S ' «feDEMlRTASCEYHUN'UK Tazıtdrtyla çtkt. Rvaîi 25 UEA '6AYl!KAbone 275 LIRA YUlflC Abane 500 URA !61 \% Teknik Hizmetler Sınıfında Eleman Alınacaktır Bölgemizın Kostamonu ve Zonguldak üni telerinde calıştırılmak üzere Devlet Memurluğuna atanacaklar İcın zorunlu yeterlık ve yarışma sınavları Genel yönetmelığl esaslan dahılınde Teknik hizmetler sınıf ında calıştırılmak üzere sınavla personel alınacaktır. Alınocok personelın kadro ünvanı, derece ve adetleri ile personelde arqnılan nltelikler aşağıda gösterılmıştir. Yarışma sınavıı 28 ağustos 1980 perşembe gunü saat 9 00'da Kastamonu Bölge Merkezınde yopılocaktır. Sınava katılmak ısteyenlerın 22 ağustos 1930 oumo günü mesal bıtimıne dek Bolge İdarî Işler Arrirlığıne rnüracaatla sınav gırış belgesı almaları gereklıdır. Sıra No. 1 2 * Smıti T.H ı ı ı I Memurlyet Onvanı Inşaat Mühendlsi Maklna Muhendisi Elektrık Mühendlsi Mımar Meteorolofl Müh. Harita Mühendlsl Zıraat Yuk. Müh. Jeoloü Mühendlsl Kadro Derecest 7 7 1 1 1 1 Adedi 14 3 1 t t 2 4 2 «Devrim»i jraşatma çabalan Petrol fiyatlonndafcl ortış «Yeşll devrtm»! köstekleyen en buyuk bağ olmuştu. Yanl, Arabın petrol sllflhı gerl tepm\9. bOyuk devletler yerine kücük devletlerı, azgelışmişlerl vurmuştu. 4 5 6 7 $ A R T X. A R : 8 Yeni yöntemler Cuıuttui'ly» Tk9 »tsm: NAOtB NADt Oneı Yaym MOöOrO : OW»» KUETBÖKE UOK&aa UddOrt : Bmü» CSAKIJGtL S Ytnlslert »*OdOrO : Ç««» ÖÜBAT1U» « Türtoo»jh Cad No.: » 4 1 . Foste Rtrton : 3*8 CÜMHÜRtYET OTMAVl T4AHH&T EDKS BÛROLAH : ANKA1U Konur Sokak 34/4 YenlseMT Tö : R « « 17S83S A tzaÜK: HsUt Zlj» B«T»n Vo. «6. Saf. i Tci: 354700 U U » A 4OAMA : Atatuık Cad. Tttr» H m Knnsoa t» Ham Kat: 3 Ko: U W : 14SH U73I ABONE ÜCRETLERt ajtar TAKVİM S JJ3 hrtndJ Vt 14 âĞUSTOS 19 s« mo ı • • n 300 «0O1JO0SJO0 «00 IA»8SO0 7300 âkfam Ysta » 3 3 «3.M tYeşll devrim» I yaşatma » • $. bugün, azotu başka yollarla üretrre sovaşımına dönüşturülmüçtur. Ozertnde calışılan yöntemlerln klmllerl çunlardır • Flllplnlerdekl Plrlnc Araş tırmo Enstltusü (Rlce ResearCh Institute), şimdl, yıldo ikl kez urün vereo yenl plrlnc tü 1 Sınavo iştirok etmek Isth/enlerin Devlet vîemurları Yasasının 48. maddesinde helıiHlen genel ve ozel sartları taşımaları ge rekmektedır. i Başvurmada aronacak belgeler: a) Nüfus hüviyet cüzdcnı aslı veya ononmış ömeğl b) 3 odet vesıkalı fotoğraf c) Öğrenim belgesı aslı veya onanmış ömeğl C) Meslek odalarına kayıt belgesi veya onanmış örnegi ' d) Savcıtık lyl hal kâğıdı •) Askerllkle nişiğl olmadığına do'r belge. 3 Mürocoatın posta Ite yopılrrası hollnde postadaM gecfkmeter kabu! edflmeyeeektlr. (Basın: 18266) 42M